fransızca şimdiki zaman konu anlatımı / fransızca gramer

Fransızca Şimdiki Zaman Konu Anlatımı

fransızca şimdiki zaman konu anlatımı

Emploi Spécial De L’indicatif Présent (Présent Indicatif – Özel Kullanımlar)
􀂃 Depuis, Depuis que
Edat olan depuis ve bir bağlaç olan depuis que ile Fransızcada kurulan olumlu cümleler,
geçmişte başlamış halen devam eden veya geçmişte başlamış ve bitmiş olan ancak etkisi
halen hissedilen olayların anlatımında kullanılır. İngilizce’de perfect yapıyla kurulan
cümlelere denk gelir.
Je suis ici depuis deux jours.9 — İki gündür buradayım.
Je le vois beaucoup plus souvent depuis que sa femme est partie.10
Eşi gittiğinden beri onu daha sık görüyorum.
Fakat olumsuz cümlelerin kuruluşu İngilizce ile benzerlik gösterir.
Je ne l’ai pas vu depuis deux jours.11 — iki gündür onu görmüyorum.
Anlatılan eylem hâlihazırda bitmiş ise ve olayın şimdiki zamanda ki etkisi vurgulanmıyorsa
depuis ve depuis que ile kurulacak yapı geçmiş zaman (i.e passé composé) ile yapılır.
Je l’ai terminé depuis deux heures.12 — onu iki saat önce bitirdim.
􀂃 Voilà…que, il y a… que
Depuis yapısıyla kurulumda söylenenler bu iki kalıp içinde geçerlidir.
Voilà (il y a) deux jours que je suis ici.13 — iki gündür buradayım.
Voilà (il y a) deux jours que je ne l’ai pas vu.14 — iki gündür onu görmüyorum.
􀂃 Venir de + infinitif
Henüz gerçekleşmiş ve etkisi halen hissedilen olayların anlatılmasında kullanılır. İngilizce’de
ki present perfect tense’e denk gelir.
Vous venez de manger une pomme.15 — Demin(daha yeni/henüz) bir elma yediniz.
􀂃 Aller + infinitif
Henüz gerçekleşmemiş, planlanmış veya gerçekleşeceği bilinen olayları anlatmada kullanılır.
İngilizcede ki be going to yapısıyla benzerlik gösterir.
Je vais devenir professeur.16 — Öğretmen olacağım/çıkacağım.
Ils vont aller en Angleterre.17 — İngiltere’ye gidecekler.
Not: Aller fiili, konuşma dilinde hal hatır sormak için de kullanılabilir.
Comment vas-tu?18 — Nasılsınız?
Je vais bien merci et vous ?19 — İyiyim teşekkürler, ya siz?
9 I’ve been here for two years.
10 I’ve seen him a lot more often since his wife has gone.
11 I haven’t seen him for two years
12 I finished it two hours ago.
13 I’ve been here for two days.
14 I haven’t seen him for two days/ it is two days since I’ve seen him.
15 You have just eaten an apple.
16 I'm going to become a professor.
17 They are going to go to England.
18 How are you? [email protected] Les Temps
3
LE PASSE COMPOSE
Fransızca’da gerçekleşmiş bir olayı anlatmak için iki çeşit geçmiş zaman kullanılır. Passé
simple ve passé composé olarak adlandırılırlar. Passé simple konuşma dilinde kullanılmamaktadır,
yazı dilinde azda olsa kullanımı mevcuttur.
Passé composé birleşik bir zamandır ve oluşumunda ana fiile bağlı olarak iki farklı yardımcı
fiil (avoir, être) rol alır. Être yardımcı fiili ile çekimi yapılan fiillerin sonuna dişil varlıklar için -e
feminen eki, çoğul isim ve pronounlarda ise bu fiillerin sonuna –s çoğul eki gelir.
Emploi du Passé Composé (Kullanım)
1. Geçmişte belirli veya belirsiz bir zamanda gerçekleşmiş bir olayı anlatmada kullanılır:
J'ai aimé le concert20. – Konseri sevdim.
Je me suis levé à sept heures, j’ai allumé la radio et je suis entré dans la salle de bain.21
Saat yedide kalktım, radyoyu açtım ve banyoya girdim.
2. Geçmişte yapılmış fakat etkisi günümüze kadar devam eden veya geçmişte başlamış ve
günümüze kadar devam eden hadiselerin anlatımında kullanılır:
Je suis déjà tombé trois fois22. – Zaten üç defa düştüm.
J’ai mangé tous tes chocolats23. –Bütün çikolatanı yedim.
3. Gözlem, deneyim veya genel gerçekliklerin sonuçlarını belirtmek için kullanılır:
4. Nadiren futur antérieur zamanının yerine kullanılır:
Ne quittez pas le bureau, j’ai bientôt fini mon travail.24
Büroyu terk etmeyin, biraz sonra işimi bitirmiş olacağım.
J’ai fini dans 5 minutes.25 — 5 dakikaya bitirmiş olacağım.
19 I’m fine thanks, and you?
20 I liked the concert.
21 I got up at seven o’clock, switched on the radio and went ito the bathroom.
22 I’ve fallen over tree times already.
23 I’ve eaten all your chocolates.
24 Don’t leave the office; I’ll have finished my work soon.
25 I’ll have finished in 5 minutes.
PASSE COMPOSE AVEC LE VERBE AVOIR
J’ai parlé Nous avons parlé
Tu as parlé Vous avez parlé
Il/elle a parlé Ils/elles ont parlé
PASSE COMPOSE AVEC LE VERBE ETRE
Je suis sorti(e) Nous sommes sortis
Tu es sorti(e) Vous êtes sortis
Il est sorti Ils sont sortis
Elle est sortie Elles [email protected] Les Temps
4
L’İMPARFAİT
Geçmişte süreklilik belirten veya bitmemiş devam eden eylemlerin eylemlerim
anlatılmasında kullanılan ve İngilizcede ki past continuous tense’e karşılık gelen zaman
kipidir.
Not:ikinci grup fiillerde L’imparfait çekim eklerinden(-ais, ais, ait, ions, iez, aient) önce
–ISS gelir. Örneğin finir fiili:
Emploi de L’imparfait (Kullanım)
1. Geçmişte devamlılık arz eden, genel alışkanlık belirten olayların anlatımında kullanılır:
Chaque dimanche nous allions au cinéma.26 – Her cuma sinemaya giderdik.
Il venait me chercher tous les matins à huit heures.27 – Her sabah saat sekizde beni almaya
gelirdi.
2. Geçmişte devam eden bitmemiş olayları anlatmada kullanılır:
Quand j’étais aux États-Unis, j’ai vu un lion 5 mètre.28 – Ben amerikadayken bir aslan
gördüm 5 metre.
3. Geçmişte eş zamanlı olarak gerçekleşen olayların ifadesinde kullanılır:
Je regardais la télévision, quand il est entré.29 – O girdiğinde, televizyon izliyordum.
4. İstek ve dileklerin kibar bir ifade tarzı olarak kullanılır, İngilizcede ki would like yapısıyla
aynıdır:
Je voulais vous demander quel age vous avez.30- Kaç yaşında olduğunuzu sormak isterdim.
5. Koşul belirten si cümlelerinde koşul belirtmek için kullanılır, İngilizce de if clause
tümcelerinin type 2 şekline denk gelir:
Si j avais plus d’argent, j achèterais une résidence.31 – Eğer daha fazla param olsaydı, bir
konak alırdım.
6. Kuvvetli bir arzuyu ifade etmede kullanılır, İngilizcede ki wish clause ve if only yapısıyla
benzer mantık taşır:
Ah ! Si j’étais jeune32. – Keşke genç olsam.
7. Aller fiili L’imparfait zaman kipinde geçmişten görünen gelecek yapısını oluşturmada
kullanılır.
İls ont dit qu’il allait faire froid.33 – Havan soğuk olacağını söylediler.
26 We used to go to the cinema every Friday.
27 He used to /would come and pick me up every morning art eight.
28 When I was in the USA, I saw a lion 5 meter.
29 When he came into, I was watching television.
30 I would like to ask you how old are you?
31 If I had more Money, I would buy a mansion.
32 If only I were young.
1. CONJUGATİON DE L’İMPARFAİT
Je regardais Nous regardions
Tu regardais Vous regardiez
Il/Elle regardait Ils/Elles regardaient
2. CONJUGATİON DE L’İMPARFAİT
Je finissais Nous finissions
Tu finissais Vous finissiez
Il/Elle finissait Ils/[email protected] Les Temps
5
8. venir de fiili l’imparfait zaman kipinde geçmiş bir zamandan hemen önce tamamlanmış bir
olayı anlatmada kullanılır. İngilizcede ki part perfect tense’e denk gelir.
Je venais de manger une portion de crevette.34 – Bir porsiyon karides yemiştim.
9. depuis, depuis que yapıları L’imparfait zaman kipinde, geçmişte bir noktadan daha önce
başlayarak aynı noktaya kadar geçen/devam eden olayların anlatılmasında kullanılır,
İngilizcede for/since yapılarının past perfect ve past perfect continuous tense ile
oluşturduğu yapıya denk gelir:
J’y étais depuis deux jours.35 – iki gündür oradaydım.
İl y avait deux jours que j’étais là.36 – İki gündür oradaydım.
Je le voyais beaucoup plus souvent depuis que sa femme était partie.37
Eşi ayrıldığından beri onu daha sık görüyordum.
LE PLUS-QUE-PARFAIT
Geçmişin geçmiş zamanı olarak da bilinir. Bir olayın geçmişteki belirli bir zamandan önce
yapıldığını ve olayın bittiğini anlatmada kullanılır. İngilizcedeki past perfect tense denk gelir.
Birleşik zamanlıdır. Avoir ve être fiillerinin L’imparfait zamanında çekilmiş halleri yardımcı fiil
olarak kullanılır.
Emploi Du Plus-Que -Parfait (Kullanım)
1. Geçmişte ki bir olaydan daha önce gerçekleşmiş bir olayı ifade eder:
J’avais fini mon travail, quand tu es entré.38 – Sen girdiğinde çalışmamı bitirmiştim.
2. Geçmişte ki bir alışkanlığı veya yineleme (tekrar) gösteren bir olayın anlatımında kullanılır:
Quand il avait acheté un livre, il le lisait le même jour.39 – Ne zaman bir kitap alsa aynı gün
okurdu.
3. Si bağlacından sonra kullanılarak, geçmişte gerçek olmayan bir durumu anlatmada kullanılır,
İngilizcede ki if clause yapısının type 3’üne denk gelir. Genellikle üzüntü veya kınama
anlamı taşır.
33 They said that it was going to/would be cold.
34 I had eaten a portion of shrimp.
35 I had been there for two days.
36 I had been there for two days.
37 I had seen him a lot more since his wife had gone.
38 I had finished my work when you came in.
39 When he had bought a book, he read it in the same day.
-PARFAIT AVPLUS-QUEEC LE VERBE ETRE
J’étais sorti(e) Nous étions sortis
Tu étais sorti(e) Vous étiez sortis
Il était sorti Ils étaient sortis
Elle était sortie Elles étaient sorties
PLUS-QUE-PARFAIT AVEC LE VERBE AVOIR
J’avais parlé Nous avions parlé
Tu avais parlé Vous aviez parlé
Il/elle avait parlé Ils/[email protected] Les Temps
6
Si tu avais bien travaillé, tu aurais obtenu ton diplôme.40 – Eğer iyi çalışmış olsaydın,
diplomanı elde ederdin.
4. à peine…que=no sooner…than
Il avait à peine achevé son repas qu’un visiteur entra. / À peine avait-il achevé son repas
qu’un visiteur entra. 41- Tam yemeğini bitirmişti ki bir ziyaretçi girdi.
LE FUTUR
Türkçede ki gelecek zaman ile İngilizce’de ki Future Tense’e denk gelen zaman kipidir. 1. ve
2. grup fiil çekileri arasında bir farklılık yoktur. Her iki grup fiilin mastar haline Futur ekleri
getirilerek yapılır.
Not: Son eki –RE ile biten (attendre, apprendre, entendre etc.) fillerin çekimlerinde sondaki –e
düşer.
Not : venir, aller, voir, être, avoir ve pouvoir gibi fiillerinin çekimleri belirli bir kalıba sığmaz,
tamamen farklılık gösterir. Örneğin;
Venir – je viendrai avoir – j’aurai
Aller – j’irai être- je serai
Voir – je verrai pouvoir – je pourrai
Bazı Düzensiz fiiller ve Futur Kökleri
40 If you had studied well, you would have obtained your certificate.
41 He had no sooner finished his work than a visitor came in. No sooner had he finished his meal than a visiter
came in.
1. CONJUGATİON DU FUTUR
Je parlerai Nous parlerons
Tu parleras Vous parlerez
Il/elle parlera Ils/elles parleront
2. CONJUGATİON DU FUTUR
Je finirai Nous finirons
Tu finiras Vous finirez
Il/elle finira Ils/elles finiront
3. CONJUGATİON DU FUTUR
J’attendrai Nous attendrons
Tu attendras Vous attendrez
Il/elle attendra Ils/[email protected] Les Temps
7
aller ir- pleuvoir pleuvravoir
aur- pouvoir pourrcourir
courr- recevoir recevrdevoir
devr- savoir saurenvoyer
enverr- tenir tiendrêtre
ser- valoir vaudrfaire
fer- venir viendrfalloir
faudr- voir verrmourir
mourr- vouloir voudr-
Emploi Du Future (Kullanım)
1. Gelecekte yapılacak veya gerçekleşecek olayları ifade etmede kullanılır. Türkçe’de ki
gelecek zaman ile İngilizce’de ki Future Tense’e karşılık gelir.
Cet été nous visiterons le Tour D’Eiffel à Paris.42 – Bu yaz Paris’te ki Eyfel kulesini ziyaret
edeceğiz.
2. Bilindiği gibi İngilizce’de when (quand, lorsque), as soon as (aussitôt que, dès que), as long
as (tant que) ve whilst (pendant que) gibi zaman cümlelerinde Future tense kullanılamaz.
Gelecek zaman anlamını present tense ile vermek zorundayızdır. Fransızca’da ise bu
cümlelerde gelecek zaman ifadesi vermek için Le Futur zamanı kullanılır. Fransızca bu
konuda Türkçe ile benzer bir mantık gösterir.
Dès que le magasin ouvrira, nous serons à votre service.43 – Dükkan açılır açılmaz,
hizmetinizde olacağız.
Not: Koşul belirten Si cümlesinde bu kural geçerli değildir. Si cümlesinde gelecek zaman
ifadesi İngilizce’de ki gibi şimdiki zaman veya geniş zaman ile yapılır.
S’il est là quand je reviendrai, je lui demanderai quelque chose.44 - Geldiğimde orada
olursa, ona bazı şeyler soracağım.
3. aller + Infinitif : Gelecek zaman ifade etmek için kullanılan bu yapı, İngilizcede ki be going
to yapısıyla aynıdır.
Je vais partir (bientôt, tout de suit).45 – (Yakında, birazdan) ayrılacağım.
Je vais lui téléphoner demain matin.46 – Yarın sabah ona telefon edeceğim.
4. Her zaman vuku bulan, doğal ve genel geçerliliklerin anlatımında kullanılabilir:
Tous les hommes mourront.47 – Her insan ölür.
5. Geçmişte belirli bir zamanda olan bir olaydan sonra fakat şimdiki zamandan önce
gerçekleşecek olayların anlatımında kullanılabilir:
Après la défection de Marmont, Napoléon est exilé à l’île de Sainte-Hélène où il mourra en
1821.48 – Marmont çekilmesinden sonra, Napolyon 1821 yılında öleceği Saint-Hélène adasına
sürüldü.
6. Bazen, nida veya öğüt/tavsiye belirten ifadelerde kullanılabilir.
Quoi! Tu m’accuseras!49 – Ne! Beni suçluyorsun!
Tu prendras froid.50 – Soğuk kacaksın.
42 This summer, we will visit the Eiffel Tower in Paris.
43 As soon as the shop opens we will be at your service.
44 If he is there when I come back, I’ll ask him something.
45 I’m going to leave (soon, within a short time)
46 I’m going to phone him tomorrow morning.
47 Everybody will die.
48 After the desertion of Marmont, Napoleon was exiled to the Saint-Hélène Island where he would die in 1821.
49 What! You’re accusing me.
50 You’ll get cold.elles [email protected] Les Temps
8
LE FUTUR ANTERIEUR
Gelecekte belirli bir zamandan önce gerçekleşen olayları anlatmak için kullanılan bu zaman
kipi, İngilizcede ki Future Perfect Tense’e denk gelir. Birleşik zamanlı bir zaman kipidir ve
çekiminde avoir ve être fiillerinin Futur kipinde çekilmiş yapıları kullanılır.
Emploi Du Future Antérieur (Kullanım)
1. Gelecekte gerçekleşecek bir başka olaydan önce gerçekleşecek bir olayı ifade etmede
kullanılır. Yakın gelecek zaman olarak isimlendirilir:
Quand vous retournerez, je serai déjà parti.51 – Siz geldiğiniz zaman ben zaten ayrılmış
olacağım.
2. Geçmişte ki bir olasılığı dile getirmede kullanılabilir:
Votre père n’est pas encore venu, il aura manqué le bus.52 – Baban halen gelmedi, otobüsü
kaçırmış olabilir.
3. Kabul edilmek istenmeyen, mantığa ters bir düşünce karşısında öfke veya üzüntü belirtmek
için kullanılabilir:
J’aurai fait tous ces efforts et un autre jouira des fruits de mon travail.53
Bütün çabayı ben sarf edeceğim ve bir başkası benim çalışmamın meyvelerini toplayacak.
51 When you come back, I’ll have already left.
52 Your father hasn’t come yet, He may have missed the bus.
53 I’ll make all the effort, and another one will benefit from my work.
2. CONJUGATİON DU FUTUR ANTERIEUR
Je serai parti(e) Nous serons partis
Tu seras parti(e) Vous serez partis
Il sera parti Ils seront partis
elle sera partie Elles seront parties
1. CONJUGATİON DU FUTUR ANTERIEUR
J’aurai parlé Nous aurons parlé
Tu auras parlé Vous aurez parlé
Il/elle aura parlé [email protected] Les Temps
9
LE PASSÉ SİMPLE
Fransızca’daki iki geçmiş zamandan biri olan passé simple, günümüzde sadece yazın dilinde
kullanılır, konuşma dilinde yerini passé composé almıştır. İki zaman kipinin arasında belirgin
bir farklılık olmamakla birlikte bazı gramerciler passé simple ile belirtilen olayların
tamamlanmış veya bitmiş olaylar olduğu ve günümüzle bağlantısının olmadığını, passé
composé ile belirtilen olayların ise, geçmiş ve şimdiki zaman arasında bir bağ bıraktığını
belirtmektedir.
Emploi Du Future Antérieur
1. Geçmişte tamamen bitmiş, tamamlanmış olayların anlatımında kullanılır.
Nous attendîmes avec impatience l'ouverture des magasins pour acheter une tente.54
Bir çadır almak için, mağazanın açılmasını sabırsızlıkla bekledik.
2. Passé Simple zamanı tek bir olayı anlatmaktan ziyade bir olaylar bütününü anlatmak için
kullanılır.
LE PASSÉ ANTÉRİEUR
Geçmiş zamanda gerçekleşmiş bir olaydan daha önce meydana gelmiş bir başka olayı
anlatmada kullanılır. Konuşma dilinde kullanımı yok denecek kadar azdır, daha çok passé
simple gibi yazım dilinde kullanılır. Plus-que-parfait ile anlamca yakındır ve konuşma dilinde
plus-que-parfait hakimdir. Bileşik zamanlı bir zamandır. Oluşum çatısı, être ve avoir
yardımcı fiillerinin passé simple kipinde çekilmiş haline ana yüklemin participe passé hali
eklenerek oluşturulur.
54 We waited with impatience for the opening of the stores to buy a tent.
1. CONJUGATİON DU PASSÉ SİMPLE
Je parlai Nous parlâmes
Tu parlas Vous parlâtes
Il/Elle parla Ils parlèrent
2. CONJUGATİON DU PASSÉ SİMPLE
Je finis Nous finîmes
Tu finis Vous finîtes
Il/Elle finit Ils finirent
1. CONJUGATİON DU PASSÉ ANTÉRIEUR
Je eus parlé Nous eûmes parlé
Tu eus parlé Vous eûtes parlé
Il/Elle eut parlé Ils/elles eurent parlé
1. CONJUGATİON DU PASSÉ ANTÉRIEUR
Je fus allé (e) Nous fûmes allés
Tu fus allé (e) Vous fûtes allés
Il fut allé Ils furent allésElle fut allée Elles furent allées/elles auront parlétendront avaient parlés finissaientsont sorti

LE PRESENT

Şuan devam eden eylemi belirtirmektedir. Türkçe'deki karşılığı ise "Geniş Zaman ve Şimdiki Zaman"dır. (Yapıyoruz - Yaparız) Fransızcada filler 3 gruba ayrılır.

1.Grup Filler : ( Sonu -er ile Biten  Filler )

Örneğin
aimer ( sevmek ) fili sonu -er ile biten düzenli bir fiildir. Aimer filinin sonundaki -er atılır ve fiil aşağıdaki şekilde çekimlenir :



  • 1.Tekil kişi (-e)
  • 2.Tekil kişi (-es)
  • 3.Tekil kişi (-e)
  • 1.Çoğul kişi (-ons)
  • 2.Çoğul kişi (-ez)
  • 3.Çoğul kişi (-ent) 

Fiilin Çekimi

Aimer / Eme / Sevmek

j'aime              ( jem) Ben Seviyorum

  • tu aimes          ( tü em) Sen Seviyorsun  
  • il / elle aime     ( il em) O Seviyor
  • nous aimons    ( nu zemon) Biz Seviyoruz
  • vous aimez       ( vu zeme) Siz Seviyorsunuz
  • ils / elles aiment      ( ilz eme) Onlar Seviyorlar

Örnek Cümleler 

  • Je parle français ( parler - konuşmak fiili)
  • (jö parle franse ) Fransızca Konuşuyorum
  • J'habite à İzmir ( habiter - yaşamak fiili)
  • (jabit a İzmir) İzmirde yaşıyorum
  • Man frere jove ou football (kardeşim futbol oynuyor)
  • Cetle annee, je finis man e'cole (Bu sene okulumu bitiriyorum)
  • Elle regarde la tele beaucoup ( o , çok televizyon izliyor)
  • En Vocances, je lis ou roman ( Tatillerde roman okurum) 

2.Grup Filler :  (Sonu -ir ile biten fiiller )

  • 1.Tekil kişi (-is)
  • 2.Tekil kişi (-is)
  • 3.Tekil kişi (-it)
  • 1.Çoğul kişi (-issons)
  • 2.Çoğul kişi (-issez)
  • 3.Çoğul kişi (-issent) 

Fiil Çekimleri

Finir ( Bitirmek- Sona Erdirmek)

je finis        (jö fini - bitiriyorum)

tu finis        (tü fini - bitiriyorsun)

il / elle finit          (il fini - bitiyor)

nouns finissons      (nu finisson - bitiriyoruz)

vous finissez          (vu finisse - bitiriyorsunuz)

ils / elles finissent             (il finisse - bitiriyorlar)

Connaître (Konnetr / Bilmek ) 

je connais 

tu connais

il / elle connait

nous connaissons 

vous connaissez

ils / elles  connaissent

3.Grup Filler :  (Sonu -re , -indre, -tre,  -ître  ile biten düzensiz fiillerdir )

Fill Çekimleri

  • 1.Tekil kişi (-s)
  • 2.Tekil kişi (-s)
  • 3.Tekil kişi (fiilin kökü kalır)
  • 1.Çoğul kişi (-ons)
  • 2.Çoğul kişi (-ez)
  • 3.Çoğul kişi (-ent) 

Ecrire ( Ekrir / Yazmak)

j'ecris                 
tu ecris
il / elle ecrit
nous ecrivons 
vous ecrivez
ils / elles ecrivent

NOT: Bazı fiiller çekimlenirken tamamen değiştirilir , bu fiillerin çekim kuralı yoktur bu yüzden ezberlenmesi size daha kolaylık sağlayacaktır...

Örnek : aller.venir,etre,avoir,tenir, 

Aller ( Alle / Gitmek ) -  Venir ( vönir / Gelmek ) - 

je vais                           je viens              
tu vas                            tu viens
il / elle va                       il / elle vient
nous allons                    nous venons
vous allez                      vous venez
ils / elles vont                 ils / elles viennent


Etre (etr / olmak )            Avoir (avuar /sahip olmak )        Tenir ( tönir / tutmak )   

je suis                                 j'ai                                          je tiens
tu es                                   tu as                                        tu tiens
il / elle est                           il / elle a                                   il:/elle tient
nous sommes                     nous avons                               nous tenons
vous etes                           vous avez                                 vous tenez
ils / elles sont                     ils / elles ont                              ils/elles tiennent


Fransızca Konu Anlatımı

Tanımı ve Kullanımları..
Fransızcada ''à condition de'' ve '' à condition que '' ifadeleri, şartıyla, koşuluyla anlamları taşıyan
unsurlardır. Aralarındaki tek fark ise, birinin SUBJONCTIF çekimli fiil kullanımı gerektirmesi diğerinin ise
infinitif (mastar) bir fiil kullanımı gerektirmesidir.

à condition de:  Bu dil unsurumuz ifadelerimizde -mak/mek koşuluyla, -şartıyla anlamı sağlayacaktır ve
hemen akabinde fiilimiz mastar (infinitif) formuyla ilave edilecektir.

- Il réussira à condition de travailler.


- Çalışması koşuluyla başarılı olacaktır.

- Je peux partir à condition de pas revenir.


- Geri gelmemek şartıyla gidebilirim.

- Notre place sur terre peut être splendide à condition de résoudre nos problèmes.
- Evrendeki yerimiz sorunları çözmemiz koşuluyla mükemmel olabilir.

- Ses parents lui ont promis de lui offrir un nouvel ordinateur portable, à condition bien entendu de
réussir ses examens.
- Ailesi, sınavlarını başarıyla geçmesi koşuluyla ona yeni bir bilgisayar armağan etme sözü verdi.

à condition que: Anlamımız yine aynı şekildedir lakin bu defa SUBJONCTIF kullanımına hakim olmamız
gerekmektedir çünkü devamında söz konusu fiilimizde subjonctif modifikasyonu yapılması icab eder.

- J'acheterai une nouvelle voiture à condition qu'elle soit en bon état.


- İyi durumda olması halinde/şartıyla yeni bir araba satın alacağım.

- Je viendrai à condition que Zeynep ne soit pas là.


- Zeynep'in orada olmaması koşuluyla geleceğim.
- Je ferai ce voyage, à condition que vous veniez avec moi.
- Benimle gelmeniz şartıyla bu yolculuğu yapacağım.

- Tu auras ton argent de poche à condition que tu finisses tes leçons avant.
- Önce derslerini bitirmen koşuluyla cep harçlığını alacaksın.

- Je te prêterai mon livre à condition que tu me le rendes demain.


- Yarın geri vermen koşuluyla sana kitabımı ödünç vereceğim.

- Je le ferai à condition que tu me soutiennes.


- Beni desteklemen koşuluyla bunu yapacağım
Etre.. Avoir.. Olmak.. Sahip Olmak
Şu bir gerçektir ki ''être'' ve ''avoir'' fransızcanın temelinde önemli bir ikilidir.İlerleyen anlatımlarımızda da
göreceğiniz üzere birçok kip ve zaman bu iki fiilin etkileşimiyle ortaya çıkmaktadır. Öncelikle bu iki fiilin
présent yani geniş zamanda, bu aynı şekilde şimdiki zamanı da kapsamaktadır çekimlerini görelim..

Je   suis                                           J' ai
Tu  es                                              Tu  as
Il/Elle  est                                        Il/elle  a
Nous  sommes                                Nous  avons
Vous  êtes                                       Vous  avez
Ils/elles  sont                                   Ils/Elles  ont

       ''Etre'' ; Bu fiil istisna durumlar olmasıyla beraber çoğunlukla ''olmak'' anlamını taşımaktadır.
Ancak être fiilini kullanmamız gerektiğini düşündüğümüz bir durumu ifade ederken aslında avoir fiilini
kullanmamız gerektiğini farketmeyebiliriz. Örnekleri inceleyelim;

Je suis étudiant  < Bir meslek, bir statü ifade ederken.. > Je suis conducteur.
Je suis chez moi < Bir yer durumu belirtirken > Je suis en Turquie / Nous sommes dans le jardin.
Je suis malade < Bir durumu ifade ederken > Je suis au chômage / On est nerveux.
Je suis amourex / Je suis fâché / Elle est fatiguée / Nous sommes nombreux / Je suis courageux
Vous êtes à l'heure >> Vaktinde burdasınız.. (Vaktinde geldiniz gibi..)
Vous êtes en avance >> Erkencisiniz, erken geldiniz (Vaktinden erken geldiniz gibi..)
Vous êtes en retard >> Geç kaldınız, geçsiniz (Vaktinde gelmediniz gibi..)
Je suis repu >> Tokum
Örnekleri bu şekilde çoğaltabiliriz.

''Avoir'' ; Bu fiil ise sahip olmak anlamına hizmet eder. Yaşımızı söylerken de avoir fiiline başvururuz.

Il a dix-huit ans.   >> O 18 yaşındadır.


Nous avons deux enfants  >> İki çocuğumuz var.
On a du courage. >> Cesaretimiz var.
J'ai Soif >> Susadım.
J'ai sommeil. Uykum var.
J'ai une nouvelle voiture >> Yeni bir arabam var.
J'ai un rendez-vous à sept heures >> Saat 7'de randevum var.
Ils ont assez d'argent >> Yeteri kadar paraları var.
Notre quartier a deux magasins >> Mahallemizin iki tane mağazası var.
Fransızcada Doğru Fiil Kullanımı Nasıl
Olmalı?
Fransızca öğrenme sürecinde, agulama dönemini atlattıktan sonra ve yavaş yavaş emekleyerek kendi
başımızın çaresine bakabilecek düzeye geldiğimizde sınırlarımızı aşmak, kabuklarımızdan çıkmak ister
ve Fransızca ifadelerimizde farklılık yaratmak isteriz. Yeni cümleler, yeni söylemler ve bize pek fazla
yabancılığı kalmayan bu dil denizinde özgüvenle sığ sulara doğru kulaç atmak isteriz. İşte bu  dönemde
Fransızcada alışık aldığımız dişi/eril uyumları, çoğul/tekil uyumları sık sık karşımıza çıkar ve bizi
yanlışlara iter. Bunların yanı sıra özellikle fiil tercihleri ve yapıları bizi en çok hataya düşüren, yeri
geldiğinde havlu atacak duruma getiren bir unsurdur.Biz de bu duruma doğru yönü gösterecek bir
pusulayı kullanım kılavuzuyla beraber sizlere arz etmeye çalışalım. İnternet ortamında Fransızcadan
Türkçeye yada Türkçeden Fransızca bir fiil sorgulatırken yapısal ve anlamsal olarak nelere dikkat
etmeliyiz ne gibi yollar izlemeliyiz buna bakalım..

Yeni bir Fransızca fiil ile karşılaştığımızda yapılan yanlışlardan bir tanesi bilinçsizce detaylar sunmayan
online sözlüklerden yararlanmamızdır. Evet sözlük az çok bizlere fiilin manasını verir ancak bu fiili nasıl
kullanabiliceğimiz konusunda yetki ve yetkinlik sunmaz. Bunun sonucunda ise, allak pullak dizayn edilmiş
alıcının hem manaca hem anlamca anlamakta zorluk çekebileceği söyleyişler ortaya çıkmaktadır.  

Farzedelim ki bir ifadede PARLER fiiliyle karşılaştık. 

- Nous avons parlé du temps, entre autres choses.

- J'ai un ami qui sait parler cinq langues.

- Vous avez du temps pour parler.

- Ils parlent souvent à voix basse.

- Il parlait toujours à ses voisins.

- Elle parle un excellent français.

- Je veux parler avec toi.

Burada içinde Parler fiili geçen ve farklı kullanımları olan cümleler var evet hepsi konuşmak demek,
sözlük tarnrıçalarınında bizlere servis ettiği gibi. Peki mesele bu kadarı mı? Anlamı elde ettik pekala
Parler fiilinin kaç tür kullanımı ve konuşmak manası olan kaç farklı anlamı var ?

Fiil yapısı ve anlamı araştırırken Google arama kısmına aradığınız fiil ve kelimeyi ''definition'' ön ilavesi
kullanarak yapın ve çıkan sonuçlar üzerinde biraz vakit geçirin.

Şimdi ''Definition Parler'' şeklinde bir tarama yapalım ve çıkan sonuçlardan rastgele birine göz gezdirelim
ve ne elde edebiliriz görelim.
⧫ Discuter avec quelqu'un au sujet de quelque chose ou de quelqu'un, sur un thème : C'est quelqu'un
avec qui on peut parler de tout. Parler (de) philosophie.

➮ Biriyle bir şey üzerinde konuşmak yada biri hakkında konuşmak.

- Bu, kendisiyle her konuda konuşabildiğim kişidir.


Parler de philosophie.  Felsefe hakkında/üzerine.

Yani burdan çıkarımsadığımız Parler fiilinin ''de'' prepositionunun olabildiğidir. 

Parler de qqn ou quelque chose: Biri yada bir şey hakkında konuşmak.

Parler avec quelqu'un: Biriyle konuşmak.

Bu farkı gözetmezsek eğer nasıl yanlışlar yapabilirdik?

- Je parle Ahmet.

- Ahmet ile mi konuşuyorum, Ahmet'e mi konuşuyorum, Ahmet hakkında mı konuşuyorum?

Bakın ne olduğu belli değil. 

⧫ Dire quelque chose à quelqu'un, lui exprimer sa pensée au sujet de quelque chose ou de quelqu'un,
faire un discours portant sur tel point : Le Premier ministre a parlé au pays de la situation

➮ Birine bir şey söylemek, ona bir konu hakkındaki düşüncesini açıklamak. Bir konu üzerine konuşma
yapmak.

- Başkan ülkelere durum hakkında konuştu/konuşma yaptı.

Parler à qqn: Birine konuşmak.

Parler à qqn de qqch: Birine bir şey hakkında konuşmak.

⧫ Pour un texte, un film, etc., avoir quelque chose pour sujet, traiter tel point : Ce livre parle d'une
découverte médicale.

➮ Bir metin, film gibi konularda ''hakkında'' tanımı yapmak diyebiliriz. Cümleyi analiz ettiğimizde zaten
büyük ölçüde manasını ve kullanımını anlamış oluruz.
- Bu kitap tıbbi keşif üzerine/hakkında.

Parler de qqch kullanımı söz konusudur.

⧫ Évoquer quelqu'un ou quelque chose: Tout ici me parlait de toi.

➮Birini ya da birşeyi anımsatmak. Evoquer fiilini inceledik ve bu yoruma vardık.

- Burada her şey bana seni hatırlatıyordu.

Parler de qqn ou qqch: Bakın anımsatmak hatırlamak manası var.

⧫ Exprimer telle intention, envisager de faire telle ou telle chose : Il parle de déménager. On parle d'une
augmentation du carburant.

➮ Niyet ifade etmek, bir şeyi tasarlamak.

- Taşınmaya niyetleniyor.

Yine Parler de qqch ve başka bir surette.

Görüldüğü gibi kabaca anlam konsulte etmek önümüzdeki ifade hakkında bizlere sadece kifayetsiz
anlamsal çıkarımlar sağlar. Halbuki meselenin detayına indiğimizde ciddiyet ve disiplin görürüz hem de
tartışmaya kapalı bir ciddiyet. Fiilleri bu yöntemlerle zihnimize eklersek eğer  sağlıklı, ayakları yere basan
bir Fransızca temeli atmış olur ve bu şekilde alışkanlık kazanmış oluruz. Bu da bizi bu süreçte sağlıklı ve
akıcı öğrenmeye yönlendirir. Bu tip Fransızca kaynaklar üzerinden araştırmaları alışkanlık haline
getirmeniz dileklerimizle..

Yazımızın başındaki Fransızca cümleler bakalım ne anlama geliyorlar.

- Diğer şeylerin yanı sıra zaman hakkında konuştuk.  Parler de qqch: Bir şey hakkında konuşmak.

- Beş dil konuşmayı bilen bir arkadaşım var.    Savoir parler une langue: Konuşmayi bilmek (dil)

- Konuşmak için vaktiniz var mı?


- Her zaman yüksek sesle konuşur. 

- Her zaman komşularıyla/komşularına konuşur.  Parler à qqn: Birine/biriyle konuşmak.

- Seninle konuşmak istiyorum.                             Parler avec qqn: Biriyle konuşmak

Fransızca ''Dejavu'' Dil bilgisel Tanımı..


Herkesin hemen hemen bildiği ve zaman zaman da Bu Anı Daha Önce Yaşadım
takririyle  deneyimlediği ''dejavu'' kavramına bilimsel açıdan, dini açılardan ya da
kendi nazarımızca bir çok tanım getirilmiştir. Bizler Dejavunun tıbbi oluşumu ya da
süreciyle değil de bu kavramın hangi dilden geldiğini ve gelmiş olduğu dilde ne gibi dil
elemanlarından oluştuğunu konuşacağız.

Dejavu ifadesini dildeki oluşumuna uygun şekilde ayırdığımızda karşımıza şu dağılım çıkar;

Deja -  vu

Déjà, Fransızcada, daha önce, henüz, çoktan gibi anlamlara sahip olan bir zaman zarfıdır.

Vu, ise Fransızcada Vouloir yani Görmek anlamına gelen bu fiilin geçmiş zamanda kullanılan
çekimlenmiş formudur.

Yani bir Frankofon ya da Fransızcada bir şeyi az önce, demin gördüm derken;

- J'ai déjà vu > Az önce gördüm    { Je deja vü }


- Nous avons déjà vu > Az önce gördük  { Nuz avon deja vü }

gibi ifadeler ortaya çıkar. Telaffuz olarak ise Fransızca dilinde [dejavü] şeklinde
söylenir çünkü Fransızcada >u harfi >ü şeklinde prononse edilir tabi bu tartışmaya açık
olabilir en nihayetinde yabancı dillerden alınan kelimeler hedef dilde belli başlı
kırpılmalara ve değişimlere uğrayabilir artık toplum veya devletin ilgili resmi kurumu
nasıl uygun bulduysa..

Nihai olarak Fransızcadaki iki farklı dil öğesi bir şekilde birbirine ilişmiş ve dilimize
zihnimizde yaşadığımız bu hadisenin tanımı olarak müdahil olmuştur
Fransızca '' à moins que / à moins de ''
Açıklama ve Kullanımı
Fransızcada '' à moins que / à moins de ikilisi Türkçe karşılık olarak -medikça -madıkça  -mezse -mazsa gibi
ifadelerin gerçekleştirilmesi durumunda kullanılır. İngilizce bilenler için ise ''unless'' bağlacını örnek gösterebiliriz.

à moins de: Unsurunun kullanımında fiilimizi bağlacımızın sonuna mastar ''infinitif'' şekliyle ilave eder ve 
vurgulamak istediğimiz durum ve ifadeyi elde etmiş oluruz.

- On ne peut pas acheter cette maison à moins de gagner au loto.


- Bu evi loto tutturmadıkça satın alamayız.

- Je cours rarement, à moins d'être pressé.


- Acelem olmadıkça nadiren koşarım.

- à moins de toucher le gros lot, je ne me ferai pas construire une maison.


- Büyük ikramiye tutmadıkça, bir ev inşa etmeyeceğim.

[Etre pressé: Acelesi olmak. > Je suis pressé: Acelem var.]

- Nous ne pourrons jamais améliorer les choses à moins de viser un changement en profondeur. 
- Derin bir değişim amaçlamadıkça hiçbir şeyi daha iyi yapamayız.

à moins que: Anlam yine aynıdır ancak bu bağlacımızın devamında SUBJONCTIF işlemi yapmamız gerekecektir.

- Je serai ici à cinq heures à moins que je ne manque le train.


- Treni kaçırmadıkça/kaçırmazsam saat beşte burada olacağım.

- Cette histoire est à pleurer à moins qu'elle nous fasse rire.


- Bu hikaye bizi güldürmedikçe ağlamakli bir hikaye.

- Ne me parlez pas de mes dettes, à moins que  vous ne vouliez les payer.
- Borçlarımı ödemeyecekseniz/medikçe bana onlar hakkında konuşmayın.

- Je serai là à 18 h, à moins que ma réunion s'éternise.


- Toplantım uzamazsa/madıkça saat altıda orada olacğım.

- Vous n'êtes pas vivant à moins que vous sachiez que vous vivez.
- Yaşadığınızı bilmediğiniz sürece yaşayan değilsiniz.
- J'ai assez d'argent pour le restant de mes jours, à moins que je n'achète quelque chose.
- Bir şey satın almadığım sürece, günlerimin kalanı için yeterince param var.

Fransızca '' Le Subjonctif au Présent ''


Konu Anlatımı
Subjonctif konusu özellikle Fransızca öğrenenler için genellikle kilitli bir kapı niteliğinde olmuş bir
konudur. Kimine göre mantığını anlaması güç, kimine göre kullanım alanları, kimine göre ise dilbigisel
kullanım biçimleri. Büyük ölçüde kavranmış, hazmedilmiş bir aşamaya gelindiğinde ise her frankofon
adayının, Fransızcaya giden yollarda yaşadıkları evrelere bir göz attığında aslında çok fazla gözde
büyüttüğünü, bu konunun aşılmaz bir konu olmadığına dair küçük tatlı bir pişmanlık hissi yaşadığını ya da
yaşayacağını söylesek ne yalan söylemiş ne de iftira atmış oluruz. Unutmayın Fransızca kulvarında
Subjonctif konusuna kadar geldiyseniz zaten başarmaya bir kaç adım kalmıştır, cesaretiniz, kendinize
güveniniz sarsılmasın bu iş oluyor ve daha da iyi olacak. Şimdi ayağı yere basan, sağlam adımlarla
sindire sindire küçük lokmalarla konumuza giriş yapalım. Umarım bizim kalemimiz yazımızın başında
verdiğimiz örnekteki kilitli kapıyı açar.

➤ Öncelikle şunu ifade etmekte fayda var, ''Subjonctif''' bir zaman değildir. bir kiptir, moddur. Fransızca
terimiyle ifade etmek gerekirse ''indicatif'' değildir. İlk olarak kelime manalarına bakacak olursak, Indicatif
sözlüklerde gösterici, haber verici gibi sonuçlar verir. Indicatif dendiğinde aklımıza geçmiş zaman, gelecek
zaman, şimdiki zaman vs gibi zamanlardan bahsetmiş oluruz. Subjonctif kelimesini sözlüklere
yazdığımızda ise, dilek kipi gibi sadece ipucu veren ancak Fransızcada kullanımı söz konusu olduğunda
tamamiyle kısır, fakir bir tanımdır. 

➤ Fransızca dilinde Subjonctif, bir istek, duygu, beklenti, zorunluluk, korku,yalvarış, endişe, şüphe,
kesinliksizlik gibi his ve düşüncelere bağlı ifadelerde kullanılır. Farklı bir tanım olarak, Subjonctif, kalbinizi
yönetmen, belirleyici, söz sahibi olarak atadığınız ifadelerde kullanılır. Hadisenin içinde başı çeken
kalbiniz vardır bir de böyle düşünün. İlk maddede bahsettiğimiz Indicatif ise genelde beynininizin hakim
olduğu, ruhsuz yada sıradan bir bilgilendirmenin var olduğu, daha mantıki durum ve ifadelerin idarecisidir.
Bu safhadaki tanım kabaca bu konu üzerinde öngörü edinebilmeniz içindi elbetteki üç cümleyle ifadesi
namümkündür.Usul usul kimseleri ürkütmeden formüllerimizle konuya girelim satır arası açıklamaları da
dikkate alalım.

➤ Subjonctif kullanımında en elzem gereç ''que'' dür. Adım başı karşımıza çıkan ve girip çıktığı her yeri
sebze pazarına çeviren ''que''. 
➤ Konumuzun mühendislik becerisi ve donanımı gerektiren kısmında ise, bir fiili Subjonctif forma
dönüştürürken ne gibi işlemler yapıyoruz onlara bakalım. En nihayetinde bu aşamaya kadar çeşitli
zamanlarda fiil çekimlemenin farklı farklı biçimlerini yaptığımızdan az da olsa el alışkanlığımız oluşmuştur.

Parler: Konuşmak. 

Şimdi aklınıza Presént (geniş zaman) konusunda 3. çoğul şahısta çekimini yaptığınız Parler fiilini
hatırlayın. 

➮ Ils Parlent     bunu hatırladık. Hemen bu evreden sonra çekimli fiilimizin kök (radical) kısmını buradan
alıyoruz 

Ils parl-ent   elimize aldığımız parça ''parl'' köküdür. Devamında ise şimdi vereceğimiz subjonctif 

eklerini, kişi zamirlerinin sırasına göre bu köke ilave edeceğiz.

-e

- es

-e

- ions

- iez

- ent

Ekler bu şekildedir. Şimdiyse Fransızcada pek yaygın olan ve kullanımında Subjonctif zorunluluğu olan ''Il
faut que'' kalıbıyla örnek cümle oluşturalım.

- Il faut que je parl-e

- Il faut que tu parl-es

- Il faut qu'il parl-e

- Il faut que nous parl-ions

- Il faut que vous parl-iez

- Il faut qu'ils parl-ent


Bu örneklerle, konuşmalıyım/konuşmam lazım, Konuşmalısın/konuşman gerek, konuşmalı konuşması
gerek gibi ifadeler çıkarmış olduk.

Düzenli fiillerde matematiksel kısım bu şekildedir arkadaşlar. Bir kaç örnek daha verelim;

Mettre: Koymak

Ils mett-ent    Kökünü aldık.

Je mett-e

Tu mett-es

Il mett-e

Nous mett-ions

Vous mett-iez

Ils mett-ent

Lire: Okumak

Ils lis-ent Kökünü alalım.

Je lis-e

Tu lis-es

Il lis-e

Nous lis-ions

Vous lis-iez

Ils lis-ent

Bu kısmın, fiil çekmekten bitap düşmüş Fransızca öğrenicileri için uyum sağlaması basit bir yer olarak farz
ediyoruz ve bir solukta DÜZENSİZ FİİLLER'e geçiyoruz. Bu fiiller tıpkı yaşamımızdan da tanıdığımız
''olduğu gibi kabul edilip, olduğu gibi sevilen'' değiştirmeye çaba göstermediğimiz tiplerden.
Etre:                                    

que je sois

que tu sois

qu'il soit

que nous soyons

que vous soyez

qu'ils soient

Avoir: 

que j'aie

que tu aies

qu'il ait

que nous ayons

que vous ayez

qu'ils aient

Aller:

que j'aille

que tu ailles

qu'il aille

que nous allions

que vous alliez

qu'ils aillent

Faire: 

que je fasse

que tu fasses

qu'il fasse
que nous fassions

que vous fassiez

qu'ils fassent

Matematiksel kısımların da can alıcı aşamalarından bahsettiğimize göre şimdi biraz da mantık konuşalım.
İyi ama nasıl, nerede ?? sorular silsilesine cevap olmaya çalışalım. 

Bir Fransızca kitabı der ki;

L'indicatif indique une realité objective. Le subjonctif exprime une attitude subjective:

Tercümesi: Indicatif nesnel bir gerçekliği belirtir. Subjonctif ise öznel bir davranışı, duruşu ifade eder. 

Buradan nesnel gerçeklik ve öznel hal hareket, davranış, duruş ifadelerini doğru yorumladığımızda
amacımıza giden yolda pusulamız sapmamış demektir. 

➤ Beynimizde Fransızca arşivimizde küçük bir tarama yaptığımızda şu sonuca ulaşalım bir defa. Bizler
işin bu raddesine kadar Fransızcada zamansal grammer konularını öğrendik. Geçmiş zaman ne zaman
nasıl kullanıyoruz, gelecek zaman, emir kipleri, cümle dizilimleri, soru sormak, Etre/Avoir,
feminin/masculin/pluriel uyumları vesaire.. Subjonctif konusunu bu saydıklarımızla karıştırmanız
meselenin biraz içine dahil olduğumuzda imkansız hale gelecektir. Başka bir deyişle, artık Fransızcanın
sefasını sürmeye adım atıyoruz, bu kısım bir lüks, öğrenilmesi zorunlu evet ancak bu zevki sefa aşaması
olacaktır. Konumuza Subjonctif işlemi gerektiren fiilleri belirterek devam edelim ve Subjonctif nedir
sorusunun cevabına bir adım daha yaklaşalım; 

Désirer: Arzu etmek, istemek


Souahiter: Dilemek, istemek
Avoir peur: Korkmak
Craindre: Kaygılanmak, korkmak
Vouloir: İstemek
Ordonner: Buyurmak, emretmek.
Exiger: İstemek, gerektirmek.
Supplier: Yalvarmak, rica etmek.
Falloir: Gerekmek [ Il faut que ]
Aimer:
Approuver
Attendre
Avoir envie
Défendre
Demander
Déplorer
Douter
S'étonner
Faire attention
Falloir
Importer
Interdire

Kabaca subjonctif modifikasyonu gerektiren bazı fiilleri yazdık. Dikkat edersiniz ki, bu fiillerde gördüğümüz
anlamsal ifadeler, yazımızın başında da bahsettiğimiz gibi bir istek, kaygı, korku ya da zorunluluk anlamı
içermektedir.

Üst kısımda köklerini ayırıp, formüle ettiğimiz ve  subjonctif oluşturduğumuz fiiller de işte tam bu ifadelerin
ardından vücut bulacak.

Yani, 
[Subjonctif kullanımı gerektiren bir fiil +  Subjonctif işlemi yapılmış herhangi bir fiil]

Mesela;

- Konferansta Kravat takmam gerekiyor.   > Mettre la cravatte: Kravat takmak.

Falloir fiilinden kalıplaşmıs '' Il faut que'' kullanımı. Bu kullanım subjonctif gerektirir.

- Il faut que je mette une cravatte à la conférence.

[Subjonctif kullanımı isteyen bir kalıp veya fiil + Subjonctif işlemi yapılan bir fiil]

                       Il faut que                                +                    Mettre

> Il faut que tu mettes une cravatte.


> Il faut que vous mettiez une cravatte. gibi gibi..

Bu ifadeyi subjonctif ile kullanmam Allah yazgısı mı? tabiki de hayır. Sadece örnek olması hasebiyle bu
şekilde kullandık öyle ki bir şeyi söylemenin birden fazla yolu vardır.

- Je dois mettre une cravatte à la conférence. 


- Konferansta kravat takmam lazım.

Bir diğer fiilimiz,

Vouloir: istemek.

Indicatif olarak bu fiili her yerde kullanırız. 

- Je veux travailler, 
- Je veux parler français,
- Je veux partir en France,
- Je veux reuissir à l'examen.
- Je veux acheter une nouvelle voiture..
gider de gider bu şekilde. Şimdi dört beş cümle kurduk ve basit ifadeler kullandık. Onu isterin, bunu
isterim, şunu yapmayı istiyorum. Bir cümle yazalım şimdi ve onu Fransızcaya nasıl çeviririz bir kaç dakika
sizler düşünün cevabına hemen bakmadan..

- Yarın bize gelmeni istiyorum.

Evet ? Subjonctif bilenleri tenzih ediyoruz lakin bilmeyenler bu cümleye nasıl Fransızca bir dönüşüm
çıkarabilecek ?

Deneme  girişimlerini görelim ve zihinlerinize bir bakalım;

Je veux tu viens chez-nous demain  X


Je veux tu venir chez-nous demain  X

ve belkide kargacık-burgacık, çarpık kentleşme gibi niceleri.. İşte subjonctifi neden öğrenmemiz gerektiği
burada aşikar durumda belli oluyor.

- JE VEUX QUE TU VIENNES CHEZ-NOUS DEMAIN.


- Su gibi arı ve temiz bir ifade > Yarın bize gelmeni istiyorum.

İşte size subjonctif kullanımını ve önemini vurgulayan temiz bir kesit.

Aimer fiilinden türeyen, [j'aimerais] istemek, rica etmek.

- J'aimerias que tu soit là.  > Etre fiili > soit..


- Orada olsan, orada olmanı istiyorum.

Craindre: Korkmak, kaygılanmak.

- Je crains qu'il soit reconnu coupable.  > Etre fiili > soit..
- Suçlu bulunmasından korkuyorum.

Douter:

- Je doute que Meral vienne avec nous. > Venir fiili > vienne
- Meral'in bizimle gelip gelmeyeceğinden kuşku duyuyorum.

Attendre: Beklemek, ummak anlamında.

- J'attends que tu soit là


- Orada olmanı umuyorum.

Teknik açıdan baktığımızda ilk kısım ile bir derdimiz olmuyor. Fiilimizi présent çeklimliyoruz.

Hemen hemen iskeletimizi kabaca oluşturduk arkadaşlar. Şimdi bazı detaylara değinelim.

➤ Subjonctif oluştururken,  birinci kisim ile ikinci kısım aynı kişi veya kişi zamiri olmamalı.

- Je veux que j'ailles à la banque. > Bankaya gitmek istemiyorum  X  yanlıştır.


- Je veux aller à la banque > Doğrusu bu şekildedir.

Il doute qu'il ....... gibi gibi..


➤ Subjonctif mi Indicatif mi şeklinde fiiller üzerinde ikilem yaşamamak adına bazı fiiller ve bazı
istisnalardan bahsedelim;

Constater/Observer/Remarquer/Penser/Croire/Supposer/Imagine/Affirmer/Déclarer/Esperer

gibi fiiller ile karşılaşır bir karar veremezseniz eğer, bu fiillerde subjonctif özelliği yoktur.

- Je pense qu'il est malade.


- Hasta olduğunu düşünüyorum.

Neden ''Penser'' fiili subjonctif gerektirsin ki? Ne bir istek var ne bir şüphe var ne de korku, kaygı vesaire
bu sadece bir düşünce.

- Je crois qu'il a la grippe.


- Onun grip olduğuna inanıyorum.

Bu da bir düşünce şeklidir inançlar düşünce yoluyla meydana gelmez mi?

⧪ Şimdi buraya dikkat!! Bu bahsettiğimiz fiilerin olumsuz formu [ la form negative ] söz konusu olduğunda
ise yine subjonctif kullanımı gerekecektir. 

- Je ne pense pas qu'il soit malade.


- Hasta olduğunu düşünmüyorum.

- Je ne crois pas qu'il ait la grippe.  > Avoir fiili > ait
- Hasta olduğuna inanmıyorum. 

Çünkü işin içine şüphe, [incertitude] bir anlayış dahil olmuştur.

➤ Kesinlik söz konusuysa subjonctif kullanmayız.

             clair 
Il est     évident     que           >   qu'il va revenir.
             certain

➤ Probable ve Possible ifadelerine değinecek olursak, Probable, muhtemel, olası anlamına gelir ve netlik
seviyesi ''Possible'' unsurundan daha fazladır. Bu yuzden, Probable ''Indicatif'' Possible ise,
''Subjonctif'' kullanımı gerektirir.

- Il est probable que Mehmet va participer à l'éxamen.

- Il est possible que Mehmet participe à l'éxamen.

➤ Subjonctif gerektiren belli başlı kullanımı sık olan söyleyiş, zaman ifadeleri, bağlaçlar gibi dil
elemanlarından bahsedelim ve bu kullanımları harf birikintisi gibi hafzetmekten ziyade anlamlarını
kavrayarak öğrenin bu size subjonctif indicatif ayrımı yapma hususunda kolaylık sağlar.

à condition que de façon que pour peu que


à moins que de peur que pour que
à supposer que en admettant que pourvu que
afin que encore que quoique
avant que jusqu'à ce que sans que
bien que malgré que si tant est que
de crainte que non que soit que… soit
que…

Zamansal: avant que/ jusqu'à ce que/ en attendant que


Amaç: afin que/de sorte que/ pour que/ de peur que
Karşıtlık: bien que/ quoique/encore que
Koşul, şart: à moins que/ en admettant que/ à condition que/quoi que
Sonuç, yargı: de façon ( à ce) que

- Tu peux regarder la télévision à condition que tu finisses tes devoirs.


-  Ödevlerini bitirmek koşuluyla televizyon seyredebilirsin.

➤Bir de Le subjonctif dans les phrases indépendantes şeklinde bir subjonctif kullanımı vardır. Adından da
anlayacağımız bir emir, istek, temenni tarzı herhangi bir sıralı, kurallı cümle olmaksızın hayret, ve ünlem
suretiyle ortaya çıkan ifadelerdir. Genellikle ''que'' ile başlar ve subjonctif kullanılır.

- Qu'il sorte !
- Çıksın !

- Que l'année soit bonne pour vous.


- Sizler için iyi bir yıl olsun.

- Que tu viennes !
- Gelsen.

Bu yayınımızda Subjonctif kipinin geniş zaman [au présent] formunu ele aldık.Elbette ki diğer zamanlar ile
de farklılık gösteren bir formu var.

Son olarak her yazımızın sonunda dile getirdiğimiz gibi, sürekli okumak, dinlemek Fransızcayla sıkı fıkı bir
yaşam biçimi belirlemek bilgiyi daha fazla ve daha hızlı şekilde edinmemizi sağlar. Bu konuyla ilgili olarak
onlarca madde, istisna, açıklamalar yaptık. Sakın ola ki tüm bunları harfi harfine bir yerlere not edip bu
subjonctif, bu indicatif gibisinden ezber yöntemine gitmeyin. Dili fransızca olan metinlerle sıkı, dostane
ilişkileriniz, siz farkınızda olmadan neyin subjonctif gerektirdiğini neyin gerektirmediğini zamanla
zihnininize zerk edecektir.

Les itinéraires.. Yön Tarifler..


Bu yayında konumız Les itinéraires yani yönler ve tarif etme yöntemleri. Öncelikle yön tarif
ederken kullanımı en  yaygın olan kısaca bize en çok lazım olacak fiillerden bahsedelim. Bu fiilleri
prépositionlarıyla beraber mastar haliyle gösterelim çekimleri size kalsın.. Ardından yönleri,ve
nasıl sorabileceğimizi göstermeye çalışacağız.

Continuer tout droit >> Dümdüz gitmek,devam etmek.


Aller tout droit >> Dümdüz gitmek.
Tourner à droite/à gauche >> Sağa yada sola dönmek.
Longer le chemin >> Yolu aşmak,geçmek

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.