fsh lh testi adetin kaçıncı günü yapılır / Kısırlık (infertilite) testleri - Prof. Dr. Selçuk Selçuk

Fsh Lh Testi Adetin Kaçıncı Günü Yapılır

fsh lh testi adetin kaçıncı günü yapılır

Adetliyken Hormon Testi Nasıl Yapılır?

Bir süredir hamile kalmaya uğraşıyorsanız, adetin 3. günü yapılan hormon testleri hakkında bilginiz olabilir. Adetin 3. günü yapılan testler, doğurganlık hormonlarının ölçülmesi amacıyla yapılan kan testlerini ifade etmektedir.

Adetin 3. Günü Hormon Testi Neden Yapılır?

Adetin üçüncü günü hormon testi yapılmasının nedenini merak ediyorsanız, öncelikle adet döngüsündeki aşamalarına kısaca bir göz atmak gerekir. Adet döngüsünün temel olarak üç aşamadan oluştuğu söylenebilir:

  • İlk aşama, foliküler fazdır. Bu aşamaya adet gördüğünüz günler de dahildir ve yaklaşık yumurtalık folikülünün olgunlaşması ve rahim içi tabakanın kalınlaşması bu aşamada gerçekleşir.
  • İkinci aşama, yumurtlamadır. Bu aşamada yumurtalıklardan biri yumurta bırakır. Yumurta, döllenmek için sperm ile buluşmak üzere fallop tüplerine ilerler.
  • Üçüncü aşama, luteal fazdır. Bu aşamada vücut, yumurta döllendiyse embriyonun tutunmasını ve gebeliği desteklemek için hazırdır. Yumurta döllenmemişse adet görülür ve süreç baştan tekrar başlar.

Yukarıda yer alan aşamaların hepsinden hormonlar sorumludur. Ergenlik döneminde adet görmeye başladıktan sonra menopoza kadar bu süreçler sürekli tekrarlanır.

Adet döngüsü boyunca bazı hormonlar sabitken bazılarında ise iniş-çıkışlar yaşanır. Örneğin, Anti-Müllerian Hormon (AMH), döngü boyunca sürekli aynı şekilde üretilmektedir. Ancak kadının doğurganlığından sorumlu olan tüm hormonların bu şekilde sabit oldukları söylenemez. AMH dışındaki hormonlar, kadının adet döngüsünün hangi aşamasında olduğuna göre değişiklik gösterir. Doğurganlık açısından önemli olan hormonların özellikle adetin üçüncü günü ölçülmesi önemlidir.

Adetin 3. Günü Hangi Hormonlara Bakılır?

Adetin üçüncü günü estradiol, FSH ve LH hormonlarına bakılır. Bunların hepsinin adetin üçüncü günü ölçülmesi, kadının doğurganlığının değerlendirilmesi bakımından önemlidir.

Adetin üçüncü günü bakılan hormonlar ve görevleri genel olarak şu şekildedir:

FSH: Folikül uyarıcı hormon ya da FSH, hipofiz bezi tarafından üretilir. Adından da anlaşılacağı üzere FSH, adet döngüsü boyunca yumurtaları tutan foliküllerin gelişiminden ve yumurtalardan birinin döllenmek üzere hazırlanmasından sorumludur. FSH seviyeleri genelde adet döngüsünün başlarında en düşük seviyelerdedir. FSH seviyeleri yükseldikçe foliküller büyür ve yumurtalar olgunlaşmaya başlar.

E2: Estradiol ya da E2, yumurtalıklar ve hamilelik sırasında plasenta tarafından üretilen bir hormondur. E2 hormonunun yumurtlama sürecini başlatmak gibi önemli görevleri bulunmaktadır. Adetin üçüncü günü genelde FSH ve E2 birlikte yorumlanır. Çünkü her iki hormon birbirleriyle etkileşim içerisindedir. E2, yumurtalıklardan beyne doğru ilerler ve FSH seviyelerinin düşürülmesi için sinyal verir. Bu nedenle E2 kendi başına önemli bir hormon olduğu kadar FSH’yi etkilemesi bakımından da önemlidir.

LH: Luteinleştirici hormon ya da LH, hipofiz bezi tarafından üretilir. Bu hormonun esas rolü adet döngüsünün uzunluğunu düzenlemek ve yumurtlamayı tetiklemektir. LH, adet döngüsünün başlarında daha düşük seviyelerdeyken yumurtlamadan hemen önce yükselir. Bu nedenle pek çok ovulasyon testinde LH ölçülür. İdrarda bulunan LH, kadının ne zaman yumurtlayacağını gösteren en büyük gösterge olmakla birlikte bu hormonun adetin 3. günü ölçülmesi, genel LH seviyesi hakkında daha net bir bilgi sağlar. Kan testi sonuçlarında anormal olarak düşük ya da yüksek olan LH, yumurtlamanın düzensiz olduğunu gösteriyor olabilir.

FSH Adetin Kaçıncı Günü Bakılır?

Doğurganlık söz konusu olduğunda FSH hormonundan ayrıca söz etmek gerekir. Folikül Uyarıcı Hormon (FSH), yumurtalık rezervinin belirlenmesi açısından önemlidir. Bu hormonun yüksek olması yumurtalık rezervinin kötü olduğunu gösterir. Yumurtalık rezervinin kötü olması, hem yumurtaların sayısının az olduğunu hem de yumurta kalitesinin kötü olduğunu gösterir.

FSH seviyelerinden aynı zamanda tüp bebek tedavisini ya da bu tedavide kullanılacak ilaçları değerlendirme anlamında da yararlanılmaktadır. Örneğin, FSH seviyeleri çok yüksekse tüp bebek tedavisinin iptal edilme ya da başarısız olma riski olabiliyor.

Bununla birlikte FSH seviyelerinizin yüksek olması, kendi yumurtalarınızla hamile kalamayacağınız anlamına gelmez. Bu durumda doktorunuz farklı yöntemler deneyerek tedavinizde başarı sağlayabilir.

Kadın doğurganlığı söz konusu olduğunda FSH’nin adetin hangi günü ölçüleceği çok önemlidir. FSH seviyeleri döngü boyunca farklılık göstereceği için zamanlamaya dikkat etmek gerekir. Genel olarak doğurganlığı ve yumurtalık rezervini kontrol etmek için yapılan testler, adetin üçüncü günü yapılır. Ancak bazı doktorlar adetin 2, 3 ve 4. günleri de bu testi yapabilmektedir.

FSH Normal Değer Aralığı

FSH seviyeleri, kadının hayatı boyunca değişiklik gösterir. Ancak genel olarak bir rehber olması bakımından FSH seviyeleri için belirlenen aralık değerleri şu şekildedir:

Ergenlik öncesi0–4 IU/L
Ergenlik dönemi–10 IU/L
Üreme çağı– IU/L
Menopoz sonrası– IU/L

Bazen FSH değerleri normal olsa dahi adetin 3. günü E2 (estradiol) seviyelerinde sıra dışı bir yükseklik görülebilir. E2 hormonunuz yüksek, ancak FSH seviyeleriniz normal ise bu durum, yumurtalık rezervinizin düşük olduğunu gösteriyor olabilir. E2 seviyelerinin yüksekliği, FSH’nin bastırılmasına neden olabilir. Östrojen seviyeleri yüksek olduğunda FSH seviyeleri doğal olarak düşüyor olsa da bu, yumurtalıkların FSH’ye yanıt verdiği anlamına gelmemektedir.

Kadınlar bazen ne zaman bebek sahibi olmaya çalışabilecekleri hakkında fikir sahibi olmak için FSH değerlerini öğrenmek isteyebilmektedir. Testinizin sonucu normal geldiyse yaşa bağlı olarak kısırlık sorunu yaşama konusunda endişelenmeniz gerekmediğini düşünebilirsiniz. Ancak bu her zaman doğru olmayabileceği için bebek sahibi olmak için beklemek yerine bir uzmana danışarak doğurganlığınız hakkında daha net bilgiler elde edebilirsiniz.

 

Category: Genel

Kadın İnfertilite Yapılan Testler

Hormon Testleri

Kadınlarda üreme ile ilgili hormonların düzeylerinin saptanması en önemli incelemelerin başında gelir. FSH, LH, Östradiol, Prolaktin, Testosteron, DHEA - S ve TSH, üreme ile ilgili önemli bilgiler vermekte olup, adetin 2 ile 4. günleri arasında yapılmaktadır. Özellikle FSH düzeyi yüksek olan hastalar tedavinin hızlandırılması açısından uyarılmalıdır, çünkü yüksek FSH düzeyleri yumurtalık fonksiyonlarının zayıflamakta olduğunun bir göstergesidir.

Histerometri

Tüp bebek programlarında uygulanacak tüm tedaviler için uterus (rahim)’un anatomik özelliklerinin bilinmesi çok önemlidir. Bu amaçla rahim ağzının boyu ve rahim içersinin boyunun ölçülmesi, rahim ağzından girilerek rahim tepesine değecek şekilde metal bir çubuk (histerometre) ile yapılır. Jinekolojik muayenenin bir parçası olarak tanımlanabilecek bu işlem esnasında hafif ağrı hissedilebilir.

Laparoskopi

Genel anestezi altında göbek altında cm büyüklüğünde açılan bir delikten karın içine sokulan fiberoptik teleskop ile üreme organlarının detaylı olarak incelenmesi ve gerektiğinde düzeltici cerrahi girişimlerin uygulanabileceği bir yöntemdir. Tanısal değerinin yanında gerektiğinde endometriozis, yumurtalık kisti, dış gebelik, karın içi yapışıklıklar, miyomlar gibi bir çok kadın hastalıklarının tedavisinde de kullanılmaktadır.

laparoskopi

yumurtlama-takibi

Yumurtlama Takibi

Günümüzde ovulasyon (yumurtlama) takibi için yapılan en duyarlı yöntem ultrasonografi (USG) ile yumurtalıkların görüntülenmesi ve yumurta gelişiminin takibidir. Adet kanamasının 3 veya 4. gününde yapılan USG, o dönemdeki yumurta gelişiminin takibi için temel oluşturmakta olup, bu dönemde görüntülenebilecek kistlerin saptanması açısından da önemlidir. Tetkik, adetin günlerinden itibaren günlük olarak tekrarlanarak yumurtanın olgunlaşması ( mm) izlenebilir. Bu çapa erişmiş olan yumurtalar ovulasyon aşamasına gelmiştir. Bu inceleme aynı zamanda infertil çiftlerde yumurtalıkların ve rahmin yapısı hakkında ciddi bilgi vermektedir.

HSG (Rahim Filmi)

İnfertilite tanısında en önemli testlerden biri olan histerosalpingografi (HSG) herhangi bir tedaviye başlamadan önce rahim içinin ve üreme kanallarının görüntülenmesini sağlayan en önemli tetkiklerden biridir. Rahim ağzından içeriye verilen boyalı sıvının rahim ve üreme kanallarından geçişinin görüntülenmesi tekniğidir. Üreme kanallarının tıkanıklık ya da yapışıklıklarında sıvı geçişi gözlenmez. Anestezi gerektirmeyen bu işlem hafif ağrılı olabilmektedir.

rahim-filmi-nedir

histeroskopi-nedir

Histeroskopi

Rahim içinin değerlendirilmesinde kullanılan en etkili tanı yöntemidir. Sadece tanı amaçlı olmayıp, gerektiğinde aynı seansta rahim içinde ufak cerrahi müdahalelerin yapılabilmesine olanak vermektedir. İşlem çoğunlukla genel anestezi altında yapılır. Özellikle rahim içindeki perdeler (septum), polipler veya miyomların tedavisi için kullanılabilecek basit ancak etkili bir işlemdir.

Adetin 2. Günü FSH testi

Hipofiz bezi dediğimiz beyinde yerleşmiş minik bir bez yumurtalıklardan, yumurta hücrelerinin gelişimini uyaran hormonlar üretir.

Bu nedenle üreme sisteminin ‘orkestra şefi’ olarak adlandırılır. Hipofizden salınan 2 temel hormon , yumurtalıklarda yumurta hücresi gelişimini, östrojen ve progesteron üretilip kana salınmasını , normal adet kanamasını , gebeliğin oluşumunu ve devamını sağlar.

Bu iki hormon “luteinizan hormon (kısaca LH) ” ve “folikül geliştiren hormon(kısaca FSH) ” dur. LH ve FSH ‘ nın hipofizden üretilip kana verilmesinde herhangi bir nedenle bir aksaklık oluşursa bunun sonucu, tüm kadın üreme sisteminin çalışmasının bozulmasıdır.

Demek ki kadın üreme sisteminin düzenli ve sağlıklı çalışmasını sağlayan üç temel çark var:

  • Hipotalamus (hipofizin çalışmasını düzenler)
  • Hipofiz(yumurtalıkların yumurta hücresi üretimini düzenler)
  • Yumurtalıklar—- yumurta hücresi geliştirir, Östrojen ve progesteron üretir.

Yumurta hücrelerinin gelişimini esas sağlayan hormon hipofizden üretilen FSH’dır. LH ise yumurtlamadan sorumludur.

Hipofizin yumurta hücresi gelişimini nasıl sağladığını açıklayabilmek için bir örnek verelim.

Farzedin ki çocuğunuz ödevlerini düzenli olarak yapıyor ve derslerini güzelce çalışıyor. Bu durumda ona sık sık ders çalış demek, görevlerini hatırlatmak zorunda kalmazsınız. Ama ödevlerini ve derslerini ihmal etmeye başlarsa ona yüksek sesle ve sık sık derslerini ihmal etme demek durumunda kalırsınız. Tıpkı bu örnekte olduğu gibi eğer yumurtalıklar düzgün çalışıyor ve düzenli olarak yumurta hücresi geliştirebiliyorsa, hipofiz de normal miktarda FHS üretir. FSH seviyesini yükseltmeye gerek kalmaz.

Ancak yumurtalıklar yaşlanmışsa, artık normal yumurta hücresi geliştiremiyorsa , hipofizden normalden daha yüksek miktarda FSH salgılanır. Amaç, tıpkı çocuğunu daha yüksek sesle uyaran anne örneğimizdeki gibi, yumurtalıkları daha fazla uyarmak, yumurta hücresi geliştirmeye teşvik etmektir.

Kısırlığın nedenini araştırırken en önemli hormon tahlili FSH’nın düzeyidir. Eğer, adetin 2. ya da 3.günü kadının kanında bakılan FSH hormon düzeyi yükselmişse anlarız ki, yumurtalıklar normal çalışamıyor ve bu nedenle hipofizden daha fazla FSH üretiliyor.

Eğer FSH düzeyi 12 ünitenin üzerinde ise bu kadınların yumurta hücreleri azalmış kabul ederiz ve direk tüp bebek tedavisi öneririz.

Eğer FSH düzeyi 25 ünitenin üzerinde ise o zaman yumurtalıklarda hemen hemen hiç yumurta hücresi kalmadığını anlarız . Bu kadınlarda tüp bebek tedavisi ile bile gebelik elde etmek oldukça güçtür. Çünkü yumurtalıklarda döllenmeye uygun yumurta hücresi neredeyse kalmamıştır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır