fıtık boğulması nedir / Kasık Fıtığı (İnguinal Herni) -

Fıtık Boğulması Nedir

fıtık boğulması nedir

Karın Duvarı Fıtıkları

Fıtık Nedir, Nasıl Oluşur?fitik-nedir

Herni(fıtık), herhangi bir organ, doku veya organ parçasının komşuluğundaki potansiyel bir boşluğa monash.pwın içi doku ve organlarının; duvardaki zayıf bir noktadan, karın boşluğundaki anatomik yerleşim yerinin dışına çıkması olarak da ifade edilebilir.

Karın duvarındaki destek dokuların herhangi birindeki gevşeme sonucu fıtık meydana gelir ve bu gevşek bölge fıtığın boynunu oluşturur. Karın boşluğu dışına çıkan organ ve dokular ise fıtığın içeriğini meydana getirir. Bu içerik genelde periton(karın zarı)dan oluşan bir kesenin içerisinde yer alır. Ancak fıtık kesesi içinde karın organlarından birinin bulunması zorunlu değildir. Örneğin fıtıklı hastalar sırtüstü uzandıklarında, fıtık içeriği genelde karın boşluğuna kendiliğinden geri döndüğü halde, duvardaki anatomik bozukluk ve fıtık kesesi aynen kalır.

fitik-olusumuFıtığın Oluşumuna Neden Olan Faktörler Nelerdir?

En önemli neden, karın içi basınç artışıdır. Bu durum, KOAH(kronik obstrüktif akciğer hastalığı) ve ona bağlı öksürük, mesane çıkım obstrüksiyonu, gebelik, karın içi tümörler, obezite, kronik kabızlığa bağlı ıkınma, ağırlık kaldırma gibi nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Ayrıca karın destek dokularının sağlam ve sıkı olmasını sağlayan hidroksiprolin ve kollagen maddelerinin sentezinde azalma olması da fıtık oluşumunu kolaylaştırıcı faktörler arasındadır. Bunun yanında cerrahi ve travmalara, doğumsal defektlere, yaşa bağlı dokunun gevşeklik kazanmasına bağlı olarak da fıtık gelişebilir.

Fıtık Vücutta Nerelerde Olabilir?

Karın duvarında kas ve bağ dokunun zayıfladığı ya da anatomik olarak bulunan deliklerin(herni) veya boşlukların herhangi bir nedene bağlı olarak genişlediği her yerde olabilir. Ancak sıklıkla göbekler ve kasık bölgesinde gözlenir.

kasik-fitigiKasık Fıtığı Nedir?

Kasık bölgesinde sağ ve solda, embriyolojik süreçte oluşmuş olan ve fizyolojik olarak hayat boyu kalan iki adet açıklık vardımonash.pwe bu açıklıklardan, testis damarları ve sperm kanalı; kadında ise bu açıklıklardan uterusun yerinde sabit olarak kalmasını sağlayan ligamentum rotundum geçer. Bu açıklıkların etrafındaki kas ve destek dokunun genişlemesi, gevşemesi veya zarar görmesi sonucunda inguinal herni(kasık fıtığı) gelişir; karın organları bu boşluktan dışarı çıkar.
 

gobek-fitigiGöbek Fıtığı Nedir?

Anne rahmindeki bebeğin beslendiği kan damarları göbek bölgesindeki bir açıklıktan bebeğin vücuduna girer. Bu bölge, doğumdan sonra, çevre kaslar tarafından spontan olarak kapatılır. Ancak yıllar sonra gebelik, abdominal kitleler, obesite gibi karın içi basınç artışında neden olan durumlar bölgedeki kas ve destek dokunun gevşemesine ve fıtığın yeniden kazanılmasına yol açabilmektedir.

Ameliyat Kesesi Fıtığı Nedir?

Geçirilmiş bir cerrahi operasyon sonrası, cerrahi kesi yerlerinde iyileşmenin tam gerçekleşmemesi, doku direncinin düşmesi, boşluk oluşması gibi nedenlere bağlı olarak o bölgede fıtık gelişebilir.

fitik-belirtileriFıtık Belirtileri Nelerdir, Ne Tür Şikayetlere Yol Açar?

En belirgin şikayet ağrıdır. Fıtıklaşan organlar, onları tutmaya çalışan kaslar arasında sıkışır. Kaslar, zamanla tahrip olur, yırtılmalar başlar ve bu durumda hasta, özellikle fıtığın ilk gelişim evrelerinde çok şiddetli ağrı duyar, fıtık ilerledikçe, kaslar zaten yırtılacağı için ağrı şikayeti azalır. Diğer en belirgin şikayet ise özellikle ayakta iken oluşan şişliktir. Fıtık tedavi edilmezse daha çok organ/doku vücut dışına çıkar ve şişlik zamanla büyür.

Fıtık Tanısı Nasıl Konulur?

Kasık fıtığının tanısını, bir genel cerrah uzmanı koyabilir. Tanı için genellikle doktorun yapacağı fizik muayene yeterlidir. Fıtığın özelliklerini ve yerleşimini belirlemek ya da muayenede bulunamayan küçük bir fıtığı tespit etmek için bazen ultrason da istenebilir.

Fıtık Kimlerde Daha Sık Görülür?

Kasık fıtığı erkeklerde de kadınlarda da en sık görülen herni tipi olmakla birlikte, erkeklerde kadınlara nazaran 7 kat kadar daha sık görülür. Yaşla birlikte herni görülme sıklığı %50lere kadar yükselir. Obezite, kronik öksürük, gebelik, karın içi kitle varlığı herni oluşum riskini artırır, ayrıca ağırlık kaldıran kimselerde ve ağır/zorlayıcı egzersiz yapanlarda da görülür.

fitik-kendiliginden-gecer-miFıtık Kendiliğinden Geçer mi?

Fıtık oluştuktan sonra, o açıklığın ilaçlarla ya da başka yöntemlerle kapanması mümkün değildir. Fıtığın tedavisi yalnızca cerrahi olarak bölgenin tamiri ile gerçekleştirilebilir.

Fıtığın Tedavisi Nasıldır?

Fıtık tedavisi temelde üç amaç içerir. Bunlar:

  • Herni içeriğinin peritonal kaviteye(karın boşluğuna) döndürülmesi
  • Herni kesesinin tabanının bağlanarak yeniden herni oluşumunun önlenmesi
  • Abdominal duvar defektinin nüksü önleyecek biçimde onarılması

cocuklarda-gorulen-fitikÇocuklarda görülen fıtıklarda ise genellikle taban onarımı yapılmaz, herni kesesinin bağlanması yeterli olur.

Ameliyat sırasında lokal, spinal veya epidural anestezi uygulanabilir. Fıtığın tamiri, dikiş yöntemi veya yama yöntemi ile yapılır.

Basit dikiş yöntemi, fıtık kesesinin bulup içeri itilmesi ve yırtılan kas ve dokuların birbirine sıkı sıkıya dikilmesi ile gerçekleştirilir. Ameliyat sonrası ağrı şikayeti fazladır. Hasar görmüş dokular arasında yapılan dikiş zaman zaman açıldığı için fıtığın nüksü oldukça sık olmaktadır.

Yama yöntemi, açık veya kapalı laparoskopik girişimle gerçekleştirilir. Fıtık bölgesine kesi ile ya da açılan delikler yardımıyla ulaşılarak sentetik yama bölgeye dikilir. Hastalar genelde bir gece hastanede kaldıktan sonra taburcu edilir, bir haftalık istirahatın ardından işe dönebilirler. Kapalı laparoskopide kesi yapılmadığından iyileşme daha hızlı gerçekleşir.

Fıtık Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Fıtık, gelişiminin ilerleyen aşamalarında genellikle ağrı şikayeti geçer. Ancak fıtık yine de tedavi edilmelidir. Aksi takdirde fıtık boğulması ve dev fıtık dediğimiz durumlardan biri gerçekleşebilir. Fıtık boğulması, kaslar arasından vücut dışına çıkan organların bazen geri dönemeyip kasların arasında sıkışıp kalması durumudur. Buna bağlı olarak kusma, karında şişlik ve bağırsakta çürüme meydana gelebilir. Fıtık boğulması en korkulan komplikasyonlardan biridir ve fıtık hastalarının %5'inde gömonash.pw fıtık ise, tedavi edilmeyen fıtığın çok büyümesi durumunu ifade eder ve fıtık büyüdükçe tedavide başarı şansı iyice zorlaşır, kaslardaki ve organlardaki hasar geri döndürülemez bir hal alır.

Cerrahi Tedaviye Rağmen Fıtık Tekrarlar mı?

Yama yöntemi ile gerçekleştirilen ameliyatlarda nüks daha nadiren görülür. Tüm fıtık ameliyatları sonrası nüks oranı %1 ila %5 arasında değişir. Fıtık ameliyatı sonrası, fıtık için risk oluşturan karın içi basınç artışı, kabızlık, ağır egzersiz, obezite gibi etkenlere dikkat edilmesi gerekir.

Fıtık Tedavisinden Sonraki Süreç Nasıldır?

Ameliyat sonrası, ameliyat bölgesinde kanama ve iltihap oluşumu; çok nadiren de sinir sıkışması görülebilir. Hangi tür olursa olsun her ameliyatta komplikasyon gelişme riski olmalıdır. Hekiminiz bu riski en aza indirmek için gerekli önlemleri alacaktır.

Ameliyat sonrası hafif egzersizler yapabilirsiniz, kabızlığınız varsa önlemek için lifli gıdalar tüketebilir, obeziteye karşı diyet ve spor için destek alabilirsiniz. Tüm bunlar hem fıtığın nüksünü önleyecek hem de başka hastalıkların ortaya çıkma riskini en aza indirecektir.

Göbek Fıtığı Nerelere Vurur?

Göbek fıtığının yaptığı sancı genellikle karın çevresinde görülür. Fakat tıkanıklık ve bağırsak ölümü oluştuysa karında yaygın bir şekilde sancı görülebilir. Buna kusma, halsizlik, ateş ve bulantılar eşlik edebilir.

Karın Duvarı Fıtığı Tehlikeli mi?

Eğer karın ön duvarında oluşan zayıf kısmından çıkan organ yerine dönmezse yani fıtık içinde sıkışır ise şiddetli sancı, bulantı, kusma ve tuvalete çıkamama gelişirse buna boğulmuş fıtık denir ve acil şekilde ameliyat gerektirir.

Karın Duvarı Fıtığı Kendiliğinden Geçer mi?

Hiçbir karın duvarı fıtığının kendi kendine iyileşmesi mümkün değildir. Fıtıkların zaman içerisinde büyüme olasılığı yüksek olan dokulardır. Bu yüzden fıtık oluşumu fark edildiğinde hekimin tavsiyelerine uymak önemlidir.

Karın Fıtığı Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Göbek fıtığının diğer fıtık türleri gibi mutlaka tedavi edilmesi gerekmektedir. Bu tedavinin uygulanmaması durumunda sıkışan bağırsağa olan kan akışı azalabilir ve bu da farklı hastalıklara sebep olabilir. Hatta durumun daha da ilerlemesi durumunda ve kan akışının kesilmesi ile birlikte ölüm engellenemeyebilir.

Göbek Fıtığında Karın Şişer mi?

Göbek fıtığının en net belirtisi göbek bölgesinden dışarıya doğru çıkıntı yapan şişlik ve şekil bozukluğu olarak ifade edilir. Şişen bölgenin etrafındaki baskı hissi ve ağrı da fıtık oluştuğuna dair şikayetler arasındadır.

Karın Fıtığı Ameliyatı Ne Kadar Sürede İyileşir?

Koşu yüzme, bisiklete binme gibi spor etkinliklerine dönüş süresi açık ameliyat yapıldıysa hafta, kapalı ameliyat yapıldıysa haftadır. Ağırlık kaldırma ve diğer ağır sporlara doktorun değerlendirmesi sonucunda vereceği tarihte dönülebilir.

Sağlık Rehberi

Herhangi bir organ veya doku parçasının potansiyel bir boşluğa doğru, çevresinde bir kese oluşturarak, yer değiştirmesine fıtık (herni) denir. Karın duvarında, kas ve yağ tabakaları  arasında oluşan doğal destek dokusunda yırtılma veya gevşeme olması sonucu fıtık görülmektedir. Fıtıklar büyük çoğunlukla karın ön duvarında özellikle de kasık bölgesinde bulunurlar. Öksürme, ağır egzersiz veya ıkınma sonrası fıtık olan bölgede rahatsızlık hissi, ağrı veya şişlik görülebilir. Çoğunlukla ilk oluşum anında yaşamı tehdit edecek boyutta değildirler ancak kendiliğinden iyileşme göstermedikleri için gelişebilecek hayati riskleri önlemek amacıyla cerrahi tedavi gerektirirler.

Fıtığın Sebepleri

  1. Sigara, kronik obstruktif akciğer hastalığı (KOAH), gebelik, çeşitli yumuşak doku bozuklukları, daha önce geçirilmiş ameliyatlar, periton diyalizi ve gebelik gibi durumlarda fıtık gelişme riski artmaktadır.
  2. Yapılan çalışmalarda kısmen de olsa ailesel (genetik) geçişli olduğu gösterilmiştir. Bu yüzden ailede birinci derece akrabalarında fıtık öyküsü olan hastaların risk altında olduğu kabul edilmektedir.
  3. Her iki cinste oluşabilmesine rağmen erkeklerde fıtıklar daha sık görülmektedir. Dünya genelinde ortalama her 5 erkekten birinde fıtık görülebilir.
  4. Çocukluk çağı fıtıkları çoğunlukla doğumla beraber görülür ve yaşla birlikte sıklığı azalır.

 

Şikayet ve belirtiler

Fıtık olan bölgede, özellikle uzun süre ayakta durma sonrası veya fiziksel aktivite sonrası şişlik oluşmasıdır. Bununla beraber ağrı veya rahatsızlık hissi görülür. İlerlemiş olgularda fıtık kesesi içerisinde bulunan organların (özellikle bağırsaklar) kanlanmasının bozulmasına veya tıkanıklık oluşmasına bağlı olarak bulantı, kusma, gaz ve gaita çıkaramama, karın bölgesinde ciddi boyutlarda şişlik görülebilir. Bu şekilde ilerlemiş olgular, hayatı tehdit edici boyutta olabilir ve acil cerrahi müdahale gerektiren bir duruma gelebilirler. Fıtık hastalığının erken tanı ve tedavisi bu nedenle önemlidir. Hastalığın tanısı büyük oranda fizik muayene ile konulabilir, ayrıca ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme yöntemleri ile fizik muayene desteklenebilir. Radyolojik olarak görüntüleme yöntemleri ile tanı neredeyse yüzde yüz olarak konulur.

Hastalığın tekrarlamasında hastaya ait faktörler;

  • Fiziksel aktiviteye devam edilmesi,
  • Sigara kullanımı,
  • Yara iyileşmesinde yapısal bozukluklar,
  • İkinci veya üçüncü tekrarında ameliyat uygulanan fıtıklar gibi nedenler sayılabilir.

Ameliyat tekniğine bağlı faktörler;

  • Uygun olmayan cerrahi yöntem,
  • Yama veya cerrahi malzemelerin yetersizliği veya ameliyat tekniğindeki hatalar sayılabilir.

FITIK TÜRLERİ

Fıtıklar oluşum yerine göre adlandırılırlar. Karın ön duvarında bulunan potansiyel zayıf alanlarda oluşmasına “karın duvarı fıtıkları”, göbek deliğinden kaynaklanan fıtıklara “umbilikal fıtık”, geçirilmiş karın ameliyatı sonrası oluşan kesi yeri fıtıklarına “insizyonel fıtık” ve kasık bölgesinde oluşan fıtıklara “inguinal fıtık” denilir. Ameliyat sonrası dönemde hastaların iyileşmesi fıtık nedeni, fıtığın büyüklüğü ve fıtık yerine bağlı olarak değişmektedir. Basit fıtıklarda hastalar ameliyattan bir gün sonra taburcu olabilirken, ilerlemiş fıtıklarda bu süre 3 ya da 4 güne kadar uzayabilmektedir. Burada önemli olan faktör fıtık hastalığının ilerlememiş ve erken zamanda tedavi ediliyor olmasıdır. Hastalar taburculuk sonrası ilk bir hafta içerisinde normal yaşantılarına dönebilmektedir. İlk hafta kontrolünü izleyen birinci ayda ağır fiziksel aktiviteden kaçınılması önerilmektedir, bunun yanında normal günlük yaşamla ilgili herhangi bir kısıtlama yoktur. Hastalar ortalama ilk 3 ay sonunda normal fizik aktivite düzeyine erişirler.

KASIK FITIKLARI

Kasık bölgesinde sağda ve solda doğumdan itibaren var olan iki adet açıklık vardır. Erkeklerde bu açıklıktan testisin kan damarları ve sperm kanalı, kadınlarda ise rahimin sabit durmasını sağlayan asıcı bağlar geçer ve “inguinal kanal” olarak adlandırılır. Sağlıklı insanlarda çevre kas ve yağ tabakası tarafından desteklenen bu kanalın ağır fiziksel aktivite, kronik öksürük, uzun süren kabızlık ve doğumsal bağ dokusu hastalıkları nedeniyle yırtılması sonucu karın içinde bulunan organların inguinal kanala doğru yer değiştirmesi sonucu kasık fıtıkları oluşur. Sağ taraflı kasık fıtıkları sola göre daha sık görülür ve tek taraflı kasık fıtığı bulunması karşı tarafta da fıtık gelişmesi açısından risk oluşturur. Kasık fıtığı kesesi içerisinde karın içi yağ dokusu, karın duvarı yağ dokusu, incebarsak veya kalınbarsak bulunabilir.

Diğer fıtık çeşitlerinde olduğu gibi temel belirti özellikle ayakta durma sonucu belirginleşen şişliktir. Ayrıca fıtık olan bölgede ağrı, dolgunluk hissi, uyuşma görülebilir. Başlangıç aşamasında ayakta durma sonucu belirginleşen şişlik ilerleyen dönemlerde yatar pozisyonda da gözle görülür bir hal alır. Bunun nedeni başlangıçta ayakta iken fıtık kesesi içerisine giren organ ya da dokunun yatar pozisyona geçildiğinde tekrar karın içerisine dönmesidir. Zamanla inguinal kanala uzanan fıtık kesesi içerisine giren organ ya da doku pozisyondan bağımsız olarak sürekli olarak fıtık kesesi içerisinde kalır ve şişlik ile beraber ağrı belirginleşmeye başlar. Bu dönemde hastalar şişliği el yardımı ile düzelttiklerini ifade ederler. Fıtık kesesi içerisinde bulunan organ ya da dokuya göre değişen şikayetler görülür. Barsakların fıtık kesesi içerisinde uzun süre kalması sonucu kabızlık, aralıklı kasık ve karın ağrısı görülür. Kese içerisinde bulunan organ ya da dokunun kanlanmasının bozulması sonucu şiddetli ağrı, karnın tamamında şişlik, gaz ve gaita çıkaramama, bulantı ve kusma görülür. Bu durumda olan fıtıklara boğulmuş fıtık denilir ve acil cerrahi müdahale gerektirir. İnguinal kanal içerisine uzanan kasık fıtıklarına “indirekt”, inguinal tabanın destekleyici kaslarında bulunan zayıflık sonucu oluşan kasık fıtıklarına “direkt” fıtık denilir. Bu iki tip kasık fıtığı da yaşamın her aşamasında görülebilir ve tedavi seçeneğini değiştirmemektedir. Kasık fıtıklarında hastanın hikayesi ve ayrıntılı fizik muayene ile tanı konulabilmektedir. Özellikle ultrasonografi ile desteklendiği zaman tanı yüzde yüzdür. Bunun haricinde bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme ile tanı desteklenebilir. Tanı sonrasında hastalara elektif olarak cerrahi önerilir. Bunun nedeni herhangi bir ilaç tedavisinin olmamasıdır. İlerlemiş hastalıkta hayatı tehdit edici riskleri olması nedeniyle, tanı sonrasında ameliyat hasta sağlığı açısından en uygun yaklaşımdır. Kasık fıtıklarında günümüzde yama ile tamir dünya genelinde kabul görmüş, tekrarlama riski en az ve en etkili yöntemdir. Fıtık kesesinin çıkarılması, kasık bölgesinde bulunan genişlemiş açıklığın anatomik olarak kapatılması ve sonrasında tekrarlamasını engellemek için kapatılan bölgeye yama uygulanması yapılmaktadır. Yama cilt altı dokuda kas taba kalarının üzerine uygulanır ve dıştan bakıldığında fark edilmez. Bu amaçla uygun hastalarda açık ya da kapalı (laparoskopik) cerrahi yöntem tercih edilir. Yapılan çalışmalarda bu cerrahi seçenekleri arasında hastalığın tekrarlaması açısından anlamlı bir fark bulunamamıştır. Kapalı (laparoskopik) yöntemde, ameliyat sonrasında ağrının az olması nedeniyle daha üstün bir seçenektir. Ameliyat sonrası hastanede kalış süresi ortalama gün civarındadır. Taburculuk sonrası hastalar günlük hayatlarına geri dönebilirler. Birinci hafta sonunda yapılan kontrolle gerekli öneriler anlatılır. İlk bir ay ağır fiziksel aktiviteden kaçılması dışında herhangi bir kısıtlama uygulanmaz. Uygulanan yamaya bağlı olarak ilk bir ay aralıklı uyuşma hissi, iğne batar tarzda ağrı beklenen bir durumdur. Nadir de olsa ameliyat sonrasında ameliyat bölgesinde kalıcı duyu kaybı, kronik ağrı ve gerginlik hissi görülebilir. Bu durumda ek görüntüleme yöntemlerine başvurulur ve gerekli hallerde uygun tedavi yöntemleri uygulanır.

GÖBEK FITIKLARI

Göbek deliği, gebelikte anne ile fetus arasındaki kan damarlarının geçtiği ve doğumdan sonra kendiliğinden kapanan bir yapıdır. Sağlıklı insanlarda doğumdan sonra ilk 2 yıl içerisinde karın ön duvarı kaslarının kaynaşması ile kendiliğinden kapanır ve tüm yaşantı boyunca sadece bir çukur olarak kalır. Bu açıklığın kendiliğinden kapanmadığı durumlarda, özellikle çocukluk çağında, incebarsaklar, karın içi yağ dokusu veya karın ön duvarında bulunan yağ dokusunun bir kese içerisinde göbek deliğinden cilt altına doğru yer değiştirmesi sonucu göbek (umbilikal) fıtıkları oluşur. Çoğunlukla çocukluk çağında görülmesine rağmen erişkin yaşantıda da görülmektedir.

Erişkin yaşantıda karın içi basıncın arttığı durumlar (kronik öksürük, kronik kabızlık, karın içi assit birikimi), ağır fiziksel aktivite ve bağ dokusu hastalıklarının bulunması durumunda göbek fıtığı gelişebilmektedir. Sigara ve obezite göbek fıtığı gelişmesi açısından risk faktörü olarak kabul edilir. Hastalarda başvuru anında göbek deliğinde dışarıdan fark edilen şişlik mevcuttur. Başlangıç aşamasında oldukça küçük olması nedeniyle fizik muayene ile tespit edilemeyebilir ve bu aşamada sadece karın ön duvarında bulunan yağ dokusunun kese içerisinde fıtıklaşması söz konusudur. Hastalarda dokunma ile belirgin bir ağrı olabilir. Kronik öksürük, kabızlık veya karın içi asit birikiminin olduğu durumlarda fıtık kesesi büyümeye devam eder ve kese içerisine barsak segmentleri girmeye başlar. Bu aşamada hasta dıştan bakı ile fıtık kesesini fark eder ve fizik muayenede kendiliğinden karın içerisine giren barsak segmentleri elle hissedilebilir. İlerleyen olgularda fıtık kesesi içerisine giren barsak segmentleri karın içerisine tekrar girmeyebilir ve hastalarda ani başlangıçlı şiddetli ağrı, bulantı, kusma, gaz-gaita çıkaramama şikayetleri görülür. Bu hastalara boğulmuş fıtık nedeniyle acil cerrahi girişim gerekmektedir ve hayatı tehdit edici boyutta olabilir. Bu tablo kasık fıtıklarına göre daha az görülmektedir. Tanı fizik muayene ve ultrasonografi ile konulabilir.

Tedavi kasık fıtıklarında olduğu gibi tanı sonrasında cerrahi müdahaledir. Genellikle 2 cm’den küçük fıtıklarda fıtık kesesinin çıkarılması ve karın duvarının basit yöntemle kapatılması yeterlidir. 2 cm’den büyük fıtıklarda ise tekrarlama riskini en aza indirgemek için yama kullanılması gerekmektedir. Basit göbek fıtıkları kısmi anestezi altında, ilerlemiş büyük göbek fıtıkları ise genel anestezi altında ameliyat edilmektedir. Fıtığın büyüklüğüne göre açık veya kapalı (laparoskopik) cerrahi seçenekleri tercih edilebilir. Ameliyat sonrası dönemde fıtığın büyüklüğüne ve hastanın genel durumuna göre hastanede kalış süresi ortalama bir veya iki gündür. Kasık fıtıklarında olduğu gibi ilk bir ay aşırı fiziksel aktiviteden kaçınılmak haricinde ek bir kısıtlama uygulanmaz ve hastalar günlük yaşantılarına ilk bir hafta içerisinde dönebilmektedir. İlerlemiş göbek fıtıklarında hastalığın tekrarlamasını engellemek ve karın ön duvarına destek olması için ameliyat sonrası ilk üç ay karın korseleri önerilebilir. Göbek fıtıklarında ameliyat sonrasında en önemli risk hastalığın tekrarlamasıdır. Deneyimli merkezlerde ameliyat sonrası hastalığın tekrarlama olasılığı oldukça düşüktür.

AMELİYAT YERİ FITIKLARI

Ameliyat yeri fıtıkları (insizyonel herni), karın ameliyatlarında kesilen karın kaslarının tam olarak iyileşmemesi sonucu oluşan fıtıklardır. Karın içi ameliyatlardan sonra yara yerinde gelişen kan birikmesi, enfeksiyon veya sıvı birikmesi sonucu karın kaslarının tam olarak kaynamaması nedeniyle oluşur. Hastanın yara iyileşmesini geciktirici hastalığının bulunması veya acil karıncerrahisi geçirmiş olması risk faktörüdür. Temel belirti ameliyat sonrası kesi yerinde bulunan şişlik ve fıtıklaşma belirtisidir. Herhangi bir nedenle karın içi ameliyat geçiren hastalarda % 15 oranında ameliyat yeri fıtığı görülebilir. Tanı sonrasında hastalara cerrahi tedavi önerilmektedir. Geleneksel tedavi yöntemi açık cerrahi ile fıtık kesesinin serbestlenmesi, karın kaslarının tekrar kapatılması ve yama ile desteklenmesi şeklindedir. Uygun hastalarda bu işlem kapalı (laparoskopik) olarak da yine yama ile başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Ameliyat yeri fıtıklarının onarımında temel prensip gerilimsiz ve hastanın anatomik yapısına uygun bir yaklaşımın seçilmesidir. Bu hastalarda fıtık onarımı sonrasında tekrarlama riski diğer fıtık çeşitlerine göre daha yüksektir. Yine de deneyimli merkezlerde hastalığın tekrarlama olasılığı oldukça düşüktür.

* Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır