galata kulesi hikayesi / Galata Kulesi - Vikipedi

Galata Kulesi Hikayesi

galata kulesi hikayesi

kaynağı değiştir]

Başta Türk edebiyatı olmak üzere bazı eserlerde, kuleye yapılan birtakım atıflar ile kuleden etkilenilen anlatımlar söz konusudur. "[Ey sevgilim!] Aşıkların sana [sadece] bayrak göstermektedirler, [onların] Rezmî gibi serdengeçti askeri yazıldığını sanma" anlamına gelen aşağıdaki beyitindeRezmî, kulenin yangınları haber verme işlevine atıfta bulunarak, sevgilinin aşkı ile yanma motifinden yola çıkarak diğer aşıkların sevgiliye yalnızca "yanıyoruz" anlamına gelecek şekilde bayrak sallasalar da kendisinin gerçek bir aşık sıfatıyla serdengeçti askeri olarak yazıldığını anlatır:[108]

Sana bayrak gösterürler sanma kim 'âşıklarun
Rezmîveş yazıldı serden geçdi mânend-i sipâh

Gelibolulu Mustafa Âlî'nin bir beyitinde de aynı duruma atıfta bulunulur:[108]

Gice âhum şerârı bir alay gösterdi bâlâdan
Nice bayraklar açdı şu'leler nârencî vâlâda

Cemal Süreya'nın "Burkulmuş Altın Hâli Güneşin" adlı şiirin Galata Kulesi ile ilgili bölümünde, telmih yöntemiyle ironi yapılarak Bizans ve Roma dönemine duyulan özlem ifade edilir:[109]

Ve Galata Kulesi (1514 yılında Bizanslılar zamanında şapkası uçmuştu, 1967´de Türkler tarafından sünnet edildi), binalarını çevresinde toplamış, yaklaşmakta olan bir fırtınaya rahatça göğüs germenin yollarını arıyor, görüşmeler yapıyor: kavminin başında ve en önde, cehennemin kapısını çalmaya hazırlanan Firavun gibi...

Süreya'nın "Rokoko" başlıklı şiirinde de kuleden bahsedilir.[110]Sezai Karakoç'un "Kızkulesi'ne Gazel II" adlı şiirinde; Müslüman bir yapı olarak nitelendirdiği Kız Kulesi'nin, Hristiyan bir yapı dediği Galata Kulesi'ne nur göndererek onun üzerinde bulunan Ceneviz ve Bizans karanlığını sildiğini ifade ederek ilk kulenin Doğu, ikincisinin ise Batı medeniyetini sembolize ettiği yorumunu yaparak Doğu'nun gizemine ve büyüsünün Batı'yı da etkileyeceği anlatılır:[111]

Kız Kulesi Galata Kulesine nur gönderir
Giderir Ceneviz karanlığını
Bizans karanlığını her sabah
Her akşam sularda duyduğu Müslüman ninnisiyle
Kazır büyü konuşmasını ruhumuzun derinliklerine
Yayar Semerkant kokulu ceviz yaprağı akşamını havaya
Yeşil bir duadır o en büyük aydınlığa

Ümit Yaşar Oğuzcan, 15 yaşındaki oğlu Vedat'ın 6 Haziran 1973'te kuleden atlayarak intihar etmesi sonrasında, kendisinin ölümü üzerine "Galata Kulesi" adlı şiiri yazmıştır.[112] 1877'de yayımlanan İstanbul (Constantinopoli) adlı kitabında Edmondo De Amicis, Galata'yı "açılmış bir yelpaze"ye, tepenin üstüne yerleşmiş kuleyi ise "bu yelpazenin sapına" benzeterek nitelendirir.[108]

Konusunun bir kısmı 16. yüzyıl Konstantinopolis'inde geçen 2011 çıkışlı video oyunu Assassin's Creed: Revelations'in ana karakteri Ezio Auditore da Firenze, oyunun bir bölümünde Galata Kulesi'ne dışından tırmanır ve kulenin içine girer.[113] 2012 çıkışlı tarayıcı oyunuForge of Empires'ta yer alan Devasa Binalar arasında Galata Kulesi de bulunur.[114] 1997 çıkışlı video oyunu Byzantine: Sırlar Labirenti'ın (Byzantine: The Betrayal) Galata Kulesi'nde geçen kısımları vardır.[115][116] 2017 çıkışlı video oyunu Sabotaj'ın Galata adlı haritasında kulenin bir tasviri yer alır.[117]

İvan Ayvazovski'nin 1845 ve 1846 tarihli, şehirden farklı manzaralar içeren iki tablosunda Galata Kulesi tasvir edilir.[118]Garabet Yazmacıyan'ın 1891 tarihli tablosunda da Galata ile kule tasvir edilirken[119] 1903 tarihli tablosunda kulenin yakınlarında çıkan bir yangın resmedilmiştir.[120]İbrahim Safi'nin de kuleyi tasvir ettiği iki tablosu vardır.[121][122] Bununla birlikte birçok yazarın şehre yaptığı gezileri anlattıkları kitaplarda kulenin çeşitli tasvirlerine yer verilir.[1]

kaynağı değiştir]

1509'daki deprem sonrasında hasarların meydana geldiği kulede yapılan onarım çalışmalarının 1510 yılı ortalarında tamamlanmasıyla kule tekrar yükseltildi.[1] Kulenin gövdesinde, 13,20 m (ikinci katın başlangıcı) ve 17,17 m (üçüncü katın başlangıcı) kotlarında olmak üzere yer alan iki tuğla kuşak, bu deprem sonrasında yapılan tadilatların izleri olarak değerlendirilir. Köksal Anadol ile Ersin Arıoğlu, bu kuşaklara bakılarak bu hizalardan itibaren kulenin yeniden inşa edildiğini ifade ederler.[4]Semavi Eyice ise, tuğlayla oluşturulan motiflerin "tipik bir Osmanlı süsleme karakteri taşıdığı"nı belirterek görece "yalın" birinci kuşağın kulenin dış kısmında gerçekleştirilen yüzeysel bir onarımı işaret ettiğini; ikinci kuşaktan itibaren üst kısmının ise tümüyle Osmanlı döneminde inşa edildiğini yazar.Matrakçı Nasuh'un 1537 tarihli eserinde yer alan bir minyatürdeki Galata Kulesi tasvirinde; 1/2 orantılı bir şekilde kulenin tepe köşkü ile onun üzerindeki kat ve tepe köşkü katındaki yaklaşık 8 kemerli açıklık bulunur.[11][73]

1509-1965 arası[değiştir kaynağı değiştir]

Bizans İmparatorluğu ile ittifak hâlinde olan Cenevizliler 1267'de, Haliç'in kuzeyinde bulunan Galata'da "Pera" adlı bir koloni kurdu. Hakimiyet alanlarını bölgeyi kuzeydoğusundaki tepeye doğru izinsiz bir şekilde genişleten Cenevizliler, 1335-1349 yılları arasında bu tepenin yamaçlarında, hendeklerle çevrili sur ve kuleler inşa etti. Günümüzde Galata Kulesi olarak bilinen ve bir gözetleme kulesi olmasının yanı sıra karadan yapılabilecek bir kuşatmada, koloninin düzlükte bulunan kıyı kısmının korunması amacı güden surların baş kulesi, 1348'de inşa edildi. Kulenin önünde, yapıya iki yanından bitişik bir biçimde, düz sur hattından yarım daire şeklinde çıkıntı yapan bir barbakan vardı. Dört sur hattının kesiştiği ve Pera'nın ana girişinin bulunduğu bu kısım, üzerindeki levhaya göre 1 Nisan 1452'de tamamlanan inşasıyla Pera'nın Osmanlı İmparatorluğu kontrolüne girmesinden önce inşa edilmiş son tahkimattı. Bu dönem kule, tepesinde yer alan haçtan ötürü "Turris S. [Sancte] Crucis" ("Kutsal Haç Kulesi") olarak anılıyordu.[1]

Ağustos 1348'de Bizanslılar ile Cenevizliler arasında, ticari çekişmelerin yol açtığı bir savaş patlak verdi.[2] Savaşın Bizans zaferiyle 1349'da sona ermesinin ardından barış sağlanırken aynı yıl, Bizans İmparatoru VI. İoannis tarafından yayımlanan bir fermanla, Galata Kulesi'nin bulunduğu tepenin kontrolü Cenevizlilere teslim edildi.[1]

Osmanlı dönemi[değiştir kaynağı değiştir]

2020'ye kadar bir restoranın yer aldığı kulenin sekizinci katından bir görünüm (Haziran 2011)

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin Ekim 1996'da gerçekleştirilen bir toplantısında, kulenin müzeye dönüştürülmesi ve mülkiyetinin Belediyenin Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğüne verilmesi kararı alındı.[31] Kulenin restore edilmesi ve müzeye dönüştürülmesi için o yıl açılan ihaleyi Pekerler İnşaat kazandı.[32][33] Kulenin işletmesini sürdüren Ünal Kardeşler şirketinin kuleden tahliye edilmesi için aynı yıl açılan dava reddedildi.[34][35] Aralık 1997'de ise Kültür Bakanlığının izni olmadan böyle bir değişimin yapılamayacağı belirtilerek kulenin müze olarak kullanılmasının uygun görülmemesinden ötürü uygulamanın durdurulması talimatı verildi.[35] 1998'de Belediye tarafından kulede kütüphane yapılması girişiminde bulunulsa da bu girişim Anıtlar Kurulu tarafından reddedildi.[28][36]

İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulundan çıkan 7 Mayıs 1999 tarihli izin kararı sonrasında, 1996'daki ihaleyi kazanan Peker İnşaat'ın Haziran 2000'de tamamladığı dış cephedeki restorasyon çalışmalarının ardından kule 13 Kasım 2000'de tekrar kullanıma açıldı.[28][33][37][38] İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, iç restorasyonu için 2000 yılında açılan ihaleyi de Pekerler İnşaat kazandı.[39][40] Ancak bu iç restorasyon için İstanbul Büyükşehir Belediyesinin İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kuruluna sunduğu ve kulenin bir müzeye dönüştürülmesini öngören proje, müze kurma izni vermesi gereken Kültür Bakanlığı tarafından verilen bir iznin olmadığı gerekçesiyle Kurul tarafından reddedildi.[40] Bunun ardından aynı yıl, sergi salonu, hediyelik eşya satış kısmı ve kafenin yer aldığı yeni bir proje hazırlanarak Kurula sunuldu.[40] Kulenin en üst iki katının Türk kahvehanesi, diğer katların ise hediyelik eşya reyonları ve turistik amaçlı diğer unsurlarla düzenlenmesine yönelik Anıtlar Kuruluna yapılan başvuru, Şubat 2004'te Kurul tarafından onaylandı.[41][42]

2020'ye kadar kulenin sekizinci katında yer alan restoranın, BELTUR'un işlettiği dönemden bir görüntüsü (Nisan 2015)

28 Mart 2006 tarihli T.C. Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla Galata Kulesi ve Çevresi, "yenilenme alanı" olarak tanımlandı.[43][44] 6 Temmuz 2006 tarihli T.C. Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla ise bu alanın, yenileme alanı çalışmaları kapsamında Beyoğlu Belediyesi tarafından kamulaştırılması belirlendi.[44][45] Bölge, 7 Temmuz 1993 tarihli İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu kararıyla Beyoğlu'nun kentsel sit alanı ilan edilen kısımları içerisinde yer almasına karşın planlama alanı dışında bulunan yedi bölgeden biriydi.[46]

Kulenin işletmecilerini kuleden çıkarma amacıyla 1996'dan beri sürdürülen yasal girişimler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile kulenin işletmecisi Kardeşler ailesi ile olan kira sözleşmesinin Belediye tarafından yenilenmemesi sonrasında, 16 Nisan 2013 İtibarıyla işletmenin Belediyeye bağlı BELTUR'a devredilmesiyle sona erdi.[47][48] Belediye tarafından kulenin en üst iki katında yapılan yenilemeler sonucunda sekizinci kat restoran, yedinci kat ise kafe olarak düzenlendi.[48]

Dünya Miras Komitesinin 37. oturumu esnasında, 21 Haziran 2013'te alınan kararla Galata Kulesi, Türkiye'nin UNESCOGeçici Dünya Mirası listesindeki "Ceneviz Ticaret Yolu'nda Akdeniz'den Karadeniz'e Kadar Kale ve Surlu Yerleşimleri" adlı serideki mimari eserler arasında yer aldı.[49]

Vakıflar Genel Müdürlüğü dönemi ve 2020 restorasyonu[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır