gastrit mide duvarı kalınlaşması / Mide Duvarı Kalınlaşması Nedir? - Prof. Dr. Cüneyt Kayaalp

Gastrit Mide Duvarı Kalınlaşması

gastrit mide duvarı kalınlaşması

Midenin Bölümleri

Mide, sindirim sisteminin bir parçasıdır. Diyaframın (akciğerlerin tam altındaki kas tabakası) tam altında kalır. Midenin üst kımı özofagusa (yemek borusu) bağlıdır. Midenin diğer ucu, ince bağırsağın ilk kısmına (duodenum’a) bağlıdır. Mide üç ana bölümden oluşur. Üst kısmına “fundus” denir. Orta kısmına midenin gövdesi denir. Alt kısmına ise “antrum” veya “pilor” denir. Midenin her iki ucunda sfinkter adı verilen birer vana vardır. Yemek borusu ve midenin üst kısmı arasındaki valf kardiyac sfinkter olarak adlandırılır. Midenin alt kısmı ve duodenum arasındaki valfe pilor sfinkter denir. Midenin çeşitli işlevleri vardır.

Mide gıdayı nasıl karıştırır ve ayrıştırır ?

Mide kaslı bir çantadır. Onun asıl işi yenen gıdayı karıştırmak ve kolayca sindirilmesi için parçalamaya başlamaktır Gıda mideye girdiğinde, mide duvarı kasları güçlü bir şekilde kasılır ve bu kasılmalar dalgalar halinde mideyi kavrar. Bu kasılmaları gıdaları karıştırır ve yoğun bir sıvı haline getirir. Bu duodenumda sindirimi kolaylaştırır.

Protein sindiriminin başlaması

Midenin iç kısmı mide suyunu salgılayan bezler ile kaplıdır. Mide suyu pepsin denilen bir sindirim enzimi ve asit içerir. Bu enzim yemeği gördüğümüz veya kokladığımız anda, yemek mideye bile girmeden önce salgılanmaua başlar. Bu enzim vücudun onları absorbe edebilmesi için yemeklerdeki proteinleri parçalamaya başlar. Asit enzimin düzgün çalışması için gereklidir. Ayrıca, gıdada olabilecek bakterileri öldürmeye ve böylece gıda zehirlenmesine karşı korunmaya yardımcı olur.

Mide astarında kalın bir mukus tabakası oluşturan diğer bezlerivardır. Bumukusmide astarının midesuyundaki asitve proteinlerinsindirenenzimlertarafındanzarar görmesini önlemeye yardımcı olur.

B12 vitaminin absorbe edilmesi

Mide, B12 olarak adlandırılan vitamini absorbe etmek için gerekli bir kimyasal daha üretir. Vücudun kırmızı kan hücrelerinin yapımı ve sinir sistemi sağlığı için bu hücreye ihtiyacı vardır. Gıda mide sonra nereye gittiğini

Gıdalar mideden sonra nereye gider

Midede geçirilen yaklaşık iki saatten sonra bu yarı sıvı, kısmen sindirilmiş gıda, sindirimin devam etmesi için duodenuma geçer. Sindirilmiş yemek daha sonra besinlerin vücuda emilimi için ince bağırsağa doğru hareket eder. Geride kalan atıklar ise kalın bağırsağa doğru hareket eder. Kalın bağırsağın (kolon) ilk bölümünde su emilir ve atık madde katılaşarak dışkı haline gelir.

Mide kanseri riski ve nedenleri

Bu bölüm olası risk faktörleri ve mide kanseri nedenleri ile ilgilidir. Bazı faktörler mide kanseri riskini artırırken diğerleri düşürür. Daha fazla bilgi için okumaya devam edin.

Mide kanseri ne kadar yaygın?

Her yıl yaklaşık 7500 vaka teşhis edilir. Her 100 kanser tanısına karşılık olarak 2 mide kanseri teşhisi (% 2) bulunmaktadır. Erkeklerde kadınlara nazaran hemen hemen iki kat daha fazla teşhis edilir.

Yaş

Tıpkı diğer kanser türleri gibi mide kanseri de yaş ilerledikçe daha sık görülür. Her 100 olgudan 95 kadarı (% 95) 55 yaş ve üzeri kişilerde teşhis edilir.

Beslenme

Mide kanseri insidansıdünya çapındaülkedenülkeyedeğişir. Bu bir ölçüdediyetfarklılıkları ile açıklanabilir.Çok tuzlugıdaların oranının yüksek olduğu bir diyetmide kanseririskini artırır. Çok tuzlusalamura gıdalarınpopülerolduğuJaponya’da mide kanserioranı çok yüksektir.

Bazı konserve ve işlenmiş gıdaların yoğun olduğu bir diyet de mide kanseri riskinizi artırabilir. Çeşitli çalışmalar ve EPIC adında devam eden büyük bir araştırma işlenmiş eti çok tüketen kişilerde mide kanseri riskinde küçük bir artış olduğunu saptamıştır. İşlenmiş etlere pastırma, sosis, sucuk ve jambon dahildir. Bu etler nitrozaminler denilen kimyasal maddeler içerir. Nitrozaminlerin mide kanseri ile bağlantıs saptanmıştır. Kanada’da yapılan bir çalışma riskin Helicobacter pylori bakterisi ile enfekte kişilerde en fazla olduğunu göstermiştir. Salamura gıdaları çok tüketmek de riski artırabilir.

Yeni yapılan bir çalışma vejetaryenlerin et yiyenlere göre mide kanseri riskinin daha düşük olabileceğini gösterdi. EPIC çalışması kırmızı eti çok sık ve fazla tüketen insanlar için mide kanseri riskinin yükseldiğini gösterdi. Ancak bunun doğrulanması için daha fazla çalışmaya ihtiyacımız var.

Taze meyve ve sebzelerin çok tüketildiği bir diyetin mide kanseri riskini azalttığı görülüyor. Bunun nedeni bu gıdaların yüksek düzeyde antioksidan vitamin içermesi olabilir. Özellikle C vitaminin taze gıdalardaki diğer maddelerle beraber, kansere yol açan mide astarı yıpranmalarını önlemeye için yardımcı olduğunu düşünülüyor. A vitaminin de mide kanserine karşı korunmaya yardımcı olduğu düşünülüyor. Bir çalışmada da B6 vitaminin koruyucu bir etkisi olabileceği öneriliyor. Araştırmalar antioksidan vitaminlerin az ve kötü beslenen kişilerin korunmasında en fazla rolü oynayacağını gösteriyor. İyi beslenen kişilerde de antioksidan vitaminlerin koruyucu etkileri görülse de bu etkisi biraz daha az olacaktır. Amerika ve Avrupa’daki bazı yeni çalışmalarda meyve ve sebze tüketimi ile mide kanseri riski arasında bir ilişki bulunamamasını bu durum açıklıyor olabilir.

İngiltere’de 3 yetişkinden sadece 1 yeterli meyve ve sebze (günde en az 5 porsiyon) tüketiyor. Bu yüzden sağlıklı yaşam yolculuğunda beslenme ile katedebileceğiniz çok şey var. Eğer kanser ya da kalp hastalığı konusunda endişeleriniz varsa, beslenmenizi gözden geçirebilir ve iyileştirebilirsiniz.

Helicobacter pylori enfeksiyonu

Helicobacter pylori, son birkaç yıl içinde çok araştırılmış bakteriyel bir enfeksiyondur. Bu bakteriyel enfeksiyon midenin alt bölümünde kanser riskini yaklaşık 6 kat artırır. Bu enfeksiyonun cagA pozitif Helicobacter pylori denen belirli bir tipi kanser riskini daha da artırabilir.

Milyonlarca insan bu bakteri ile enfekte olmasına rağmen çoğu kanser olmadığından mide kanserinin oluşmasında başka faktörlerin de devrede olduğunu söyleyebiliriz. Beslenme ve sigara kullanama HP bakterisi ile etkileşime geçtiğinde kansere neden oluyor olabilir. Ayrıca bu bakteri ağır kronik atrofik gastrit (SCAG) denen hastalığa yola açabilir, bu da mide kanserine neden olabilir. SCAG hastalarında midenin hem alt ve hem de üst kısmında mide kanseri riski bulunmaktadır..

Helicobacter pylori enfeksiyonu kan testi ya da nefes testi ile teşhis edilebilir. Genellikle bir dizi antibiyotik tedavisi ile oldukça kolay bir şekilde tedavi edilebilir. Ama HP’yi tedavi etmek ne kadar faydalıdır, bundan gerçekten emin değiliz. HP, yemek borusu adenokarsinomu adı verilen belirli bir tür yemek borusu (özofagus) kanserine karşı koruyabilir. HP tedavisini inceleyen bir meta analiz çalışmasnda HP tedavisinin mide kanseri riskini biraz düşürdüğü ama en fazla peptik ülser ya da kanser öncesi değişimler görülen kişilerde en etkili olduğunu gösterdi. Eğer tedavi görseniz bile, çok yaygın olduğu için yeniden enfekte olma şansınız var. Bu nedenle doktorunuz mide ağrılarınız (peptik ülser belirtisi) yoksa sizi tedavi etmeyebilir.

Tütün ve alkol

Sigara dumanı kansere neden olan birçok kimyasal içerir. Eğer sigara dumanı soluyorsanız, her seferinde bir miktarını ister istemez içinize çekeceksiniz. Bu şekilde de olsa sigara içmek, mide kanseri riskini artırabilir. İngiltere’de yaklaşık 5 mide kanseri vakasından 1’ine (% 20’si) sigaranın neden olduğu düşünülmektedir.

Sigara içenlersigaraiçmeyenlere göreiki kat daha fazla midekanseri riski taşır. Eğersigarayı bırakırsanız risk azalır. Sigara içen kişinin HP enfeksiyonuvarsa,HP enfeksiyonuolmayan ve sigara içmeyen kişilere göre 10 kat daha fazla risk taşır.

İsveç’te bir çalışma “snus” denilen çiğneme türü tütünü kullanmanın sigara içmeye oranla en az %50 oranında mide kanseri riskini artırdığını göstermiştir.

Son araştırmalar alkol tüketiminin mide kanseri riskini artırmasının olası olmadığını gösteriyor.

Diğer medikal nedenler

Asit reflüsü mide asidinin yemek borusuna (özofagus) geri gitmesidir. Bu durum yemek borusu (özofajit) iltihabına neden olabilir. Asit reflüsü midenin özofagusa en yakın bölgesinde (gastrik kardiya) kanser riskini arttırabilir.

Bazı hastalık ve cerrahi işlemlerinmidedeüretilen asitmiktarını düşürdükleriiçinmide kanseririskini artırdıkları gösterilmiştir. Düşük asitseviyesidaha fazla bakteriüremesine yol açarvebakterilerdaha fazla nitritvenitrozaminlerüretilmesine neden olarak mide kanseririskini artırabilir. Bu türden hastalık ve cerrahi işlemler şunları kapsar

  • Kötücül anemia
  • Vagus sinirinin bir kısmının alınması (vagotomi)
  • Midenin bir kısmının alınması (kısmi gastrektomi)

Anti-enflamatuar ilaçlar

Yayınlanmış çalışmalara genel bir bakış düzenli olarak non steroid anti enflamatuar ilaç kullanmanın mide kanseri riskini bir nebze düşürdüğünü gösteriyor. Bu ilaçlar NSAID’ler olarak adlandırılmaktadır. Örnekleri arasında Aspirin, ibuprofen ve Nurofen bulunmaktadır. 2010 yılında araştırmacılar günlük aspirin kullanımının insanı hastalıklara karşı koruyup korumadığını saptamak için birçok test yaptılar. Her gün aspirin almanın mide kanserinden ölme riskini azaltabileceğini tespit ettiler. Ancak bu konuda daha fazla araştırma gerekiyor çünkü düzenli NSAID kullanımı mide veya oniki parmak ülseri gelişme riskini artırabiliyor.

Aile öyküsü

Aile öyküsü mide kanseri için bir risk faktörü olarak görülmektedir. Mide kanseri olan kişilerin kardeşleri ve çocuklarının mide kanserine yakalanma oranı artar. Bunun genetik mi yoksa Helicobacter pylori enfeksiyonu gibi diğer risk faktörlerini paylaşmaktan ötürü mü olduğu henüz bilinmemektedir.

Kanser hastası olmak

İstatistiksel olarak daha önce prostat kanseri, meme kanseri, mesane kanseri ya da testis kanseri geçirmişlerse erkeklerin mide kanseri olma riskinde hafif bir artış bulunuyor. Kadınlar yumurtalık kanseri, meme kanseri ya da rahim ağzı kanseri geçirmişlerse mide kanseri olma riskleri artıyor. Her iki cins içinse yemek borusu (özofagus) kanseri, melanom olmayan cilt kanseri, bağırsak kanseri, non Hodgkin lenfoma veya tiroid kanseri geçirmişlerse mide kanseri riski artar.

Radyasyona maruz kalma

2. Dünya Savaşı’nda atom bombasının etkilerine maruz kalanların maruz kaldıkları radyasyon nedeniyle mide kanseri olma olasılıkları daha fazlaydı. Ankilozanspondilit denilen rahatsızlıktan dolayıomurga bölgesine radyoterapialan insanlarınriskinin daha fazla olduğunu uzun yıllardır biliyoruz.

Geçmişte mide kanseri tıbbi X-ray ışınlarına (röntgen) maruz kalma nedeniyle ilintili olmuştur. Ancak günümüz teknolojisinde röntgenlerde maruz kalınan X-ışınındaki radyasyon miktarı eskisinden çok daha düşüktür. Ancak bazı diğer tıbbi yöntemler, mesela BT (Bilgisayarlı Tomografi) taramalarında önemli miktarda radyasyon olduğunu biliyoruz. BT çekimleri sadece ihtiyacınız olduğunda kullanılırsa bu sizin için zararlı değildir. Doktorların rutin tarama için BT kullanma konusundaki isteksizliğini açıklamaktadır.

Zayıflamış bağışıklık sistemi

HIV, AIDS, ya da organ nakli sonrasında alınan ilaçlar ile enfeksiyon nedeniyle bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler, diğer insanlara göre mide kanseri riskini iki katı olarak görülmektedir. Bu tip durumlar Helicobacter pylori gibi enfeksiyon risklerini artırabilir.

Mesleki kimyasallar

Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) kauçuk üretimi sektöründe çalışmanın mide kanseri riskini artırdığının kanıtları olduğunu belirtiyor. Ayrıca asbest maruziyeti ile de bir bağlantı olabilir.

Hormone replacement therapy (HRT)

Hormon replasman tedavisi (HRT) alan kadınlarda mide kanseri riskinde azalma görülmektedir. Ancak HRT, meme kanseri de dahil olmak üzere bazı kanser türleri için riski artırmaktadır.

Fiziki hareketlilik

Bazı yeni araştırmalar, iş ve boş zamanlarında yüksek miktarda fiziksel aktivitede bulunan insanlarda mide kanseri riskinin yarı yarıya azaldığını göstermiştir.

Mide kanseri belirtileri

Mide kanserinin semptomları oldukça belirsiz ve genel olabilirler.

Hazımsızlık, asidite ve geğirme

Mide kanserinin erken belirtileri genellikle asidite ve geğirmedir. Mide kanseri tanısı alan birçok kişi yıllardır bu gibi belirtilere sahiptirler. Ama bunlar diğer mide sorunlarının belirtileri de olabilirler. Çoğu insan uzun yıllar boyunca hazımsızlık çeker ve kanser olmaz. Hazımsızlık ve geğirme belirtileri ile doktora giden her 50 kişiden 1’i veya daha azı kanserdir.

Dolu hissetmek

Diğer bir erken belirti de yemek yerken normalden daha erken fazla doymuş (dolu hissetmek) olabilir. Bu durum bir süre devam ederse, fazlaca kilo kaybetmeye başlarsınız.

Kanama ve yorgun veya nefes nefese hissetmek

Erken dönem mide kanseri bile mide içine kanama yapabilir. Devam eden bir süre boyunca kan kaybetmek sizi anemik yapabilir. Bu kırmızı kan hücresi sayınızın çok düşük olduğu anlamına gelir. Anemi sizi soluk görünümlü yapar ve yorgun hissettirir. Çok anemik iseniz devamlı nefes nefese de hissedebilirsiniz. Kan kusmak yaygın bir erken belirti değildir, ama görülebilir de. Bu durumda kan açıkça görülmeyebilir. Eğer parlak kırmızı kan kusuyorsanız bu kanamanın taze olduğu anlamına gelir. Kan bir süre midede kalmış ise, kahve telvesi gibi koyu kahverengi görünebilir.

Kan pıhtıları

Mide kanseri olan kişilerde kan pıhtısı olması olasılığı daha yüksektir. Eğer ağrı veya şişen bir bacak, ya da ani göğüs ağrısı ve nefes darlığı varsa, bacakta ya da akciğerde bir kan pıhtısı olabilir. Böyle bir durumda acil olarak kanın pıhtılaşmasını önleyecek ilaçlara ihtiyacınız olacağı için hemen doktorunuza başvurmalısınız.

Diğer semptomlar

Mide kanseri tanısı insanların yarısından fazlası ağrı, bulantı ya da yutma güçlüğü hisseder. Ağrının hissedildiği alan kişiden kişiye değişebilir. Genellikle midenin üst kısmıdır. Ya da göğüs kemiğinin (sternum) tam altında ya da biraz aşağıda olabilir.

İleri evre mide kanserinin belirtileri

Aşağıdaki belirtiler ileri evre mide kanserinin belirtileri arasındadır:

  • İştahsızlık ve kilo kaybı
  • Batında sıvı olması
  • Dışkıda kan görülmesi

İştahsızlık ve kilo kaybı

İştahsızlık ve kilo kaybı genellikle daha geç görülen semptomlardır ve mide kanserinin ilerlemiş olabileceğinin işareti olabilirler. Ancak bazı erken evre mide kanseri hastaları da iştahlarını kaybedebilirler

Batında sıvı olması

İlerlemiş bir kanser vakasında doktor karında bir yumru hissedebilir. Ileri mide kanseri olan bazı insanlar karınlarında sıvı oluşarak birikebilir. Buna asit denir.

Dışkıda kan görülmesi

Bazı mide kanserleri kanama yaparlar ancak kusma yapmazlar. Bu durumda kan sindirim sisteminden geçer. Bu durumda dışkı katran gibi, siyah görünür.

Mide Kanseri Tipleri

Midede adenokarsinom

Adenokarsinom mide kanserinin en sık görülen tipidir. Her 100 mide kanseri tanısının 95’inden fazlası (% 95) adenokarsinomdur. Kanser, mide astar bezi hücrelerinde başlar. Mide astarı bezi hücreleri mukus ve mide suyu üretir.

Skuamöz hücre kanserleri

Skuamöz hücreler mide astarını oluşturan bez hücreler arasındaki cilt hücresi benzeri hücrelerdi. Bu kanserler adenokarsinoma ile aynı şekilde tedavi edilir.

Mide lenfoması

Lenfoma tamamen başka bir kanser türüdür. Bu çok nadir görülen bir kanser tipidir.

Gastrointestinal stromal tümörler (GIST)

Gastrointestinal stromal tümörler (GIST) iyi huylu ya da kötü huylu (kanser) olabilir. Bu nadir görülen tümörler sindirim (gastrointestinal) sistem organlarını destekleyen bağ dokusu hücrelerinde gelişir. En yoğun olarak midede görülürler.

Nöroendokrin tümörler (NETs)

Nöroendokrin tümörler (NETs) iyi huylu ya da kötü huylu (kanser) olabilir. Genellikle sindirim sisteminde hormon üreten dokularda büyürler. Nadir görülürler ama en sık görüleni karsinoid tümörlerdir.

Mide Kanseri Testleri

Doktorunuzun yapacakları

Hekiminiz size semptomlarınızı soracaktır. Ne gibi belirtiler yaşadığınızı, bunların ne zamanlarda ortaya çıktığını ve yaptığınız şeylerin bu belirtilere iyi ve kötü etkilerini farkedip etmediğinizi soracaktır.

Doktorunuz fiziksel muayene için uzanmanızı isteyecek ve karın bölgenizi muayene edecektir. Hassaslık hissedebilirsiniz veya doktorunuz bir kitle hissedebilir. Muayenenizden sonra doktorunuz sizi endoskopi gibi testler için hastaneye veya bir uzmana yönlendirebilir.

Hastanede

Uzmanınız size tıbbi geçmişiniz ve semptomlar hakkında sorular soracaktır. Daha sonra karın bölgenizi muayene edecektir. Genel sağlık durumunuzu kontrol etmek için kan testleri ve göğüs filmi isteyebilir. Daha sonra ayaktan başka testler de organize edebilir.

Endoskopi

Endoskopi mide kanseri tanısı koymak için en sık kullanılan testtir. Endoskop ışıklı bir kamerası bulunan uzun bir tüptür. Doktor veya hemşirenin yemekborunuzu, (özofagus) midenizi ve ince bağırsağın (duodenum) ilk kısmını görebilmeleri için borunun bir kısmını yutarsınız. Normal dışı görünen kısımlardan küçük örnekler (biyopsi) alınır.

Bu testi ayaktan hasta olarak yaptırabilirsiniz. Ancak sizi eve geri getirmek için yanınızda birini götürmelisiniz. Mideniz ve ince bağısağın ilk kısmının boş olması için testten 8 saat önce yemek yemeyecek veya sıvı almayacaksınız. Kliniğe gittiğinizde hemşire sizden hasta önlüğü giymenizi isteyecek. Yatağa uzandığınızda size rahatlatıcı bir iğne yapılacak.

Yeterince rahatlayıp uyuştuğunuzda doktor endoskop tüpünü boğazınızdan midenize doğru sokacak ve herhangi bir normal dışı duru olup olmadığını görmek için mide duvarlarınızı inceleyecek. Bu inceleme ile varsa mide kanserinin yanısıra mide ülseri de görülebilir. Eğer normal olmayan bölgeler varsa doktorunuz biyopsi alacak ve laboratuvara gönderecektir. Laboratuvarda bir patolog alınan biyopsiyi kanser hücereleri olup olmadığını görmek için mikroskopla inceleyecektir.

Bazen endoskopi tüpünün ucunda bir ulstrason balığı bulunur ve böylelikle mide ve çevresinin ultrasonu çekilebilir. Buna endoskopik ultrason denir.

Test bittikten sonra bir miktar dinlenmeniz gerekir. Uyuşturulduğunuz için test bittiğinde hiçbirşey hatırlamayabilirsiniz. Aynı gün eve gidebilirsiniz ama uyuşturucunun sersemliği olacağından araba kullanmamalısınız.

Baryumlu mide grafisi

Baryumlu mide grafisi özel bir tip röntgen incelemesidir. Bu test mide kanseri için sık olarak kullanılmaz. Bu da ayaktan yapılabilir bir testtir. Testten önce 6 saat boyunca herhangi bir şey yiyemez ve içemezsiniz.

Röntgen bölümüne gittiğinizde hemşire sizden hasta önlüğü giymenizi isteyecektir. Test yapılacağında sindirim sistemi kaslarınızı gevşetmek için bir iğne olacaksınız ve verilen beyaz sıvıyı içeceksiniz.

Verilen beyaz sıvı baryumdur. Röntgen sonucunda görünecek olan bu beyaz sıvıdır. Baryumu içtikten sonra röntgen masasına yatmanı istenecek. Baryum midenizden ve duodenumdan geçerken doktor röntgen ekranından izleyecektir. Herhangi bir büyüme veya ülser ekranda görünecektir. Baryumun doktorunuzun istediği yere akması için üzerinde yattığınız röntgen masası çeşitli açılarda hareket ettirilecektir.

Bütün test yaklaşık bir saat sürer. Testten hemen sonra hemen eve gidebilirsiniz. Test bittikten hemen sonra normal yeme-içme düzeninize geri dönebilirsiniz Ancak, bazı insanlar testten sonra rahatsızlık ve bulantı hissedebilirler. Baryum bazen kabızlık yapabilir. Vücudunuz alınan baryumu tahliye ettikçe bir gün boyunca dışkınız beyaz görülebilir.

Testlerden sonra

Testler tamamlandığında uzman doktorunuz ile görüşmek için bir hastane randevusu ayarlanmalıdır. Test sonuçlarının çıkması bir miktar zaman alabilir ve bu yüzden stres yaşayabilirsiniz. Bu nedenle sizinle ilgilenen görevliye test sonuçlarınızın ne zaman hazır olacağını sormanız faydalı olabilir.

Sonuçlarınızı beklerken yakın bir arkadaşınız veya akrabanız ile hissettiklerinizi konuşmak iyi gelebilir. Veya daha önce benzer bir deneyim yaşamış olan biriyle veya bir kanser destek grubuyla iletişime geçmek de faydalı olabilir.

Mide Kanseri İçin İleri Testler

Neden daha fazla teste ihtiyaç var ?

Doktorunuzun kanserin evresini belirlemesi ve yayılıp yayılmadığını kontrol edebilmesi için ileri testlere ihtiyacınız olabilir. Bu testler aynı zamanda doktorunuzun sizin için en iyi tedaviyi belirlemekte yardımcı olur. Teşhis konulurken bu testlerin bazıları yapılmış olabilir, bu gibi durumlarda bu testlerin tekrarlanmasına gerek yoktur.

Bilgisayarlı Tomografi (BT)

BT, X-ışınları kullanılarak yapılan bilgisayarlı bir testtir. Karın ve göğüs bölgenizin taraması yapılabilir. Bu görüntüleme yöntemi ile kanserin büyüklüğü ve yeri saptanır. BT ile ayrıca kanserin ciğerinize, akciğerlerinize veya lenf nodlarına sıçrayıp sıçramadığı da tespit edilebilir.

Laparoskopi

Laparoskopi genel anestezi altında yapılan ufak bir işlemdir. Anestezi etkisini gösterdiğinde doktor ucunda bir ışık ve kamera bulunan bir tüpü küçük bir kesi ile midenize sokar ve kanserin dağılıp dağılmadığına bakar. Birkaç ufak dikiş ile dikilen küçük bir kesi kalır. Bazı durumlarda kamera birden çok noktadan içeri sokulabilir, bu durumda birden fazla kesiniz olabilir.

Endoskopik Ultrason

Bu testte adından da anlaşılacağı üzere bir endoskop ile bir ultrason cihazı kullanılır. Hasta açısından endoskopi ile neredeyse aynı şeydir. Ancak endoskopi tüpüne bir de ultrason başlığı bulunur ve hasta fazla uyuşturulur. Bu test doktorlara midenin üst bölümünde ve midenin özofagus ile birleştiği bölümdeki kanserlerin evresini belirlemede yardımcı olur.

Kan testleri ve göğüs rönteni

Genel sağlık durumunuzu kontrol eden testlerin yanısıra doktorunuz tümör marker testleri isteyebilir. Bu markerlar bazı kanser türlerinde kanınızda görülebilen kimyasal maddelerdir. CEA marker’ı (karsinoembriyonik antigen) bazen mide kanserlerinde görülür (başka kanserlerde de görülebilir). Ancak, mide kanseri hastalarının yarısının kanında yüksek CEA bulunmaz.

Ayrıca böbreğinizin iyi çalışıp çalışmadığını tespit etmeye yarayan başka kan testleri yaptırmanız da istenebilir.

MR Çekimi

MR Çekimi vücudun iç kısmının bir resmini oluşturmak için manyetizma etkisini kullanır. MR çekimleri yumuşak dokuyu BT çekiminden daha net gösterebildiği için doktorunuz tarafından tercih edilebilir.

PET-BT Çekimi

PET-BT çekiminde hem BT hem de PET çekimi bir arada yapılır. PET çekiminde düük miktarlarda radyoaktif glukoz kullanılarak aktif kanser hücrelerinin yeri belirlenir. Bu çekimle midenin üst kısmındaki kanserler bazen görülebilir.

Böbrek ultrason çekimi

Bu çekim ses dalgaları kullanarak böbreğinizi görüntüler. Bu yöntem ile böbreğinize kanser sıçrayıp sıçramadığı incelenir.

Testlerden sonra

Eğer mide kanseri teşhisi alırsanız, uzman bir klinik hemşire sizinle ilgilenmeye başlayacaktır. Hemşireler bundan sonraki tedavi sürecinde size yardımcı olacak medikal uzman ekibin önemli bir parçasıdır.

Mide kanserinin tedavisi

Bu bölümde mide (gastrik) kanserin tedavileri konusunda bilgi bulabilirsiniz. Mide kanserinin evrelenmesi, doktorların tedavi protokolünü nasıl seçtikleri, cerrahi yöntemler, radyoterapi, kemoterapi ve mide kanseri araştırması konusunda bilgilere ulaşabilirsiniz.

Mide Kanseri Tedavisinde Kullanılan Yöntemler

Tedaviniz nasıl planlanır

Bir çok kanser türünde olduğu gibi ana tedavi opsiyonları cerrahi, kemoterapi ve radyoterapidir. Sadece ameliyat olabilirsiniz, ya da kemoterapi ve/veya radyoterapi de görebilirsiniz. Doktorunuz aşağıdakileri göz önünde bulundurarak tedavinizi planlar:
 Kanserin ne kadar büyüdüğü ve yayıldığı (Kanserin evresi)
 Genel sağlık durumunuz
 Yaşınız ve fit olma durumunuz

Birçok kanser türünde olduğu gibi, mide kanseri de ne kadar erken teşhis edilirse kontrol altına alınması ve belki de tamamen tedavi edilmesi o kadar olasıdır. Kanser vücuda dağılmadan teşhis edilirse çok büyük bir ihtimalle cerrahi müdahale ile alınır. Mide kanserinin ameliyatı çok kapsamlı bir ameliyattır. Bu nedenle doktorunuzun sizin ameliyatı kaldırabilecek kadar güçlü olduğunuzu görmesi gerekir.

Tümörü çıkartmak üzere ameliyat

Mide kanseri tedavi edilebilir aşamada ise midenin tamamı veya büyük bir kısmı çıkartılır. Ne kadar bölümünün çıkartıldığı tümörün tam olarak nerede olduğu ile bağlantılıdır Cerrahi müdahale esnasında cerrah midenizi ve etrafını detaylıca inceler. Mide etrafındaki lenf nodları ve midenin dış zarının bir kısmını alabilir. Bu örnekler laboratuvara gönderilir ve kanser hücresi barındırıp barındırmadıkları kontrol edilir.

Semptomları iyileştirmek üzere ameliyat

Kanser tamamen tedavi edilemiyorsa bile semptomları iyileştirmek ve daha uzun süre daha iyi bir yaşam kalitesi sağlamak üzere ameliyat tercih edilebilir. Tümör midenin girişini veya çıkışını tıkayarak engelliyorsa çok büyük ihtimalle stent denilen bir tüp takılır ve kemoterapi uygulanır. Bir diğer seçenek ise bypass cerrahi ile tıkanıklığın üst kısmından midenin ince bağırsağa direkt olarak bağlanmasıdır. Bazen midenin girişni tıkayan tümörleri küçültmek için lazer cerrahi de kullanılabilir.

Kemoterapi

Mide kanserinin tedavisinde kemoterapi tek başına veya cerrahi ile beraber kullanılabilir. Kanser ilerlemiş ve vücuda dağılmış ise çok büyük ihtimalle kemoterapi tek başına kullanılır. Bu tedavi ile semptomların hafiflemesi sağlanır ve tümörün küçülmesi veya en azından büyüme hızının azalması sağlanabilir.

Yakındaki dokulara sıçramış ama başka bir organa henüz bulaşmamış olan mide kanserlerine lokal olarak ilerlemiş kanser denir. Bazen bu tip kanserler o kadar ilerlemiş olurlarki onları cerrahi müdahale ile tamamen çıkartmak mümkün olmayabilir. Böyşe bir durumda tümörü küçültmek için cerrahi müdahaleden önce kemoterapi uygulanabilir. Bazı durumlarda kemoterapi ile bu tip tümörler cerrahın onu tamamen çıkartabileceği kadar küçültülebilir.

Kanser 2. Evre veya 3. Evre ise cerrahi müdahaleden önce ve sonra kemoterapi uygulanması muhtemeldir. Kemoterapi kanserin nüks etmesi (tekrarlama) riskini azaltır.

Radyoterapi

Radyoterapi rutin olarak mide kanserinin tedavisinde kullanılmaz. Bazı vakalarda, ameliyattan sonra kanserin geri gelmesini engellemek için radyoterapi uygulanabilir.

Mide kanserinde radyoterapiden kemoterapi kadar sık faydalanılmaz. Ancak radyoterapi tümörü küçültmek için kullanılabilir. Radyoterapi ayrıca acıyı veya kanamayı kontrol etmek için kullanılabilir.

Biyolojik tedavi

Trastuzumab (Herceptin) bazı durumlarda yayılmış olan mide adenokarsinomu olan hastaların tedavisinde kullanılabilen biyolojik bir tedavidir. Bu tedavi şekli ancak kanser hücrelerinin Herceptin (HER2 pozitif kanser) reseptörleri varsa işe yarar.

Mide Duvarı Kalınlaşması Nedir?

Gastrointestinal rahatsızlığın önemli bir belirtisi olan ve gastrik duvar kalınlaşması olarak da bilinen mide duvarı kalınlaşması, midede bir tümör olma ihtimalini de bizlere göstermektedir. Elbette ki tümörün iyi ya da kötü huylu olup olmadığını anlamak amacıyla testler yapılmalıdır. Mide duvarı kalınlaşması, erken bir şekilde tedavi edilmez ise mide kanserine neden olarak hayati risk oluşturabilmektedir. Mide duvarının kalınlığının artması, bu hastalığı tanımlamak için yeterli olsa da nedenlere çok farklı olabilmektedir.

Mide duvarının kalınlaşmasına büyük oranda neden olan ise helikobakter piloridir. Bu bakteri türü, yanlış ve sağlıksız beslenme nedeniyle gelişim gösterebilmektedir. Mide duvarının kalınlaşmasındaki birinci aktör olabildiği gibi mide kanserine de doğrudan neden olabilmektedir. Salamura haline getirilmiş ya da duman ile pişirilmiş yiyeceklerin tüketilmesi, bu bakteri türünün üremesine neden olabilir. Bu bakteriler de çoğalarak mide duvarında belirgin ve tehlikeli bir kalınlaşmaya yol açabilir.

Midenin duvarındaki kalınlaşmaya genetik faktörler de neden olabilmektedir. Ailedeki diğer bireylerin mide kanseri geçirmiş olması da genetik yatkınlığa işaret etmektedir. Bunun yanında kronik hale gelmiş bir gastrit hastalığı da mide duvarı kalınlaşmasına neden olabilmektedir.

Tüketilen besinlerde yüksek oranda tuz varsa ve bu tüketim alışkanlığı uzun dönem devam ettiriliyorsa mide duvarının kalınlaşmasına yol açabilmektedir. Hatta aşırı tuzlu yiyeceklerinin tüketiminin boğaz ve gırtlak bölgesinde de bazı hastalıklara ve kanserlere yol açtığı bilinmektedir. Gazlı ve asitli içecekler de mide duvarında kalınlaşmaya neden olabilir. Sigara ve alkolün sık kullanılması bir diğer etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Fakat düzensiz beslenme ve vitamin eksikliği, diğer birçok hastalıkta olduğu gibi mide duvarı kalınlaşmasında da etkilidir.

Mide Duvarı Kalınlaşmasının Belirtileri

Mide duvarınızda kalınlaşma olduğu aşağıda yer alan belirtileri gözlemleyerek anlayabilirsiniz.

  • Sürekli kusma ve mide bulantısı
  • İştahsızlık ve devamlı tokluk hissi, buna bağlı olarak kilo kaybı
  • Diğer sindirim sistemi organlarında işlev bozuklukları
  • Kanlı dışkılama
  • Mide ağrısı

Mide Duvarı Kalınlaşmasını Engelleme

Geometrik bağlamda düşünüldüğü takdirde kalınlığı artan bir balonu ele alalım. İçerisindeki hava azalan balon büzülerek daha kalın bir katmana sahip olacaktır. Fakat içerisindeki hava miktarı artırıldıkça balonun kalınlığı azalacak ve incelenecektir. Bu mantıktan yola çıkıldığı takdirde, midedeki kalınlaşmayı azaltmak veya engellemek amacıyla iç yüzeyinin genişletilmesi düşünülebilir. Bu durumu sağlayabilmek için de bol su içmek gerekir. Mideye giren su, mide iç yüzeyinin genişlemesine katkı sağlayacak ve mide duvarının kronik bir halde kalınlaşmasının önüne geçecektir.

Doğru beslenmek de mide duvarı kalınlaşmasının önüne geçebilmek adına en doğru adımdır. Bazı besinleri diyetinize dahil ederek doğrudan mide duvarı kalınlaşması durumuna önlem alabilirsiniz.

  • Tüketilmesi gereken besinlerden birincisi lahanadır. Lahanayı pişirerek ya da tazesinden salata yaparak tüketebilirsiniz. Lahananın özünün midedeki gastrite iyi geldiği bilinmektedir. Ülser rahatsızlığı olanlar için de başarılı ve etkili bir besindir.
  • Elma sirkesi ise bir diğer mide duvarı kalınlaşması önleme besinidir. Elma sirkesini doğrudan tüketmek yerine salatalarınıza ekleyebilir, yemeklerinizde kullanabilir ya da üzerine su ekleyerek içebilirsiniz. Uzun vadede mide duvarınızdaki kalınlaşma rahatsızlığına olumlu etki edecektir.
  • Patates ise bir diğer besin olarak karşımıza çıkar. Mide duvarı kalınlaşmasını önlemede pişmemiş patatesin özünün başarılı olduğu bilinmektedir.
  • Karnabaharın haşlanmış hali ise midedeki asit dengesinin idealize edilmesini sağlar. Bu da mide duvarı kalınlaşmasının önüne geçilmesinde etkili bir beslenme türüdür.

Mide Duvarı Kalınlaşması Tedavi Yöntemi

Öncelikle mide duvarından elde edilen dokunun incelenmesi sonrasında uzman doktor en uygun tedavi yöntemini belirler. Eğer mide kalınlaşmasına bağlı olarak kötü huylu bir tümör mevcut değilse ilaç tedavisi ve özel bir diyet önerilir. Sigara ve alkolün bırakılması, haşlanmış besinlerin tüketilmesi gibi öneriler de uzman doktor tarafından hastaya tavsiye edilir.

Mide duvarı kalınlaşmasında genellikle beslenme önerileri ve ilaçla tedavi uygulanır. Eğer mide kalınlaşması sonucu ortaya çıkan tümör kötü huylu ise farklı bir tedavi yöntemi uygulanır. Fakat iyi huylu bir tümörün varlığında, hasta yılda iki kez kontrole gitmek zorundadır. İlaçlar kullanıldığı ve beslenme reçetesine uyulduğu takdirde iyileşmek mümkündür.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır