gaziantep kadoil evleri / Kadooğlu deprem yaralarını sarmak için çabalıyor - Güncel Gazete

Gaziantep Kadoil Evleri

gaziantep kadoil evleri

Eğitime bir katkı da Kadoil’den

‘Gaziantep’i çok seviyoruz, kazandırmaya devam ediyoruz’ sloganıyla yola çıkan Kadooğlu Group şirketlerinden Kadoil, eğitime katkı sunmak için kolları sıvadı. Kadoil Yönetim Kurulu Üyesi Veli Kadooğlu, 10 ve 17 Eylül tarihlerinde geçerli olmak üzere tüm ürünlerde yüzde 13 indirim kampanyası başlattıklarını açıkladı.

Yüzde yüz yerli, akaryakıt sektörünün parlayan yıldızı Kadoil, petrol fiyatlarında yapılan artışlara rağmen, ‘Eğitime bir katkı da bizden’ diyerek indirim sezonuna start veriyor. Kadooğlu Group’a ait petrol istasyonlarında tüketicilere yeni bir hizmet daha sunacaklarını söyleyen Kadoil Yönetim Kurulu Üyesi Veli Kadooğlu, “Pazartesi başlayacak olan 2012-2013 eğitim-öğretim yılı başta Gaziantep olmak üzere ülkemize hayırlı olsun. Sektöründe daima ilklere imza atan Kadoil, eğitime katkı sunmak amacıyla gurubumuza ait petrol istasyonlarında 10 ve 17 Eylül tarihlerinde, tüm ürünlerde yüzde 13 indirim kampanyasını başlatıyoruz. Eğitim-öğretimin ilk günü ve ilk haftası olacağından dolayı, hem veliler, hem servisler ve de öğretmenlerimizin okullara gidiş-gelişinden dolayı yakıt tüketimi fazla olacak. Kadoil olarak, ‘Eğitime bir katkı da bizden’ diyerek istasyonlarımızda indirime gideceğiz. Tüm öğretmen ve öğrencilerimize yeni öğretim yılında başarılar dileriz” açıklamasında bulundu. HABER MERKEZİ

#

Kurucumuz

Körfez krizi esnasında bir çok yerli ve yabancı gazeteciyi ağırladığımız Cizre Kadooğlu Otelinde kızım Sitem ve yeğenim Yasin elele tutuşup otelin yolunu tutmuşlardı. Aynı saatlerde Iraktan getirilen Amerikalı rehineler de otele getirilmiş ve hiç kimseyle görüştürülmeden odalarına yerleştirilmişlerdi. Hürriyet Gazetesi Muhabiri Faruk Balıkçı ‘nın eline fotoğraf makinasını alıp çocukların fotoğraflarını çekmesiyle ortalık bir anda karıştı. Ne olduğunu anlamadan bir de baktık ki diğer gazeteciler de fotoğraf makinalarını kaparak çocukların fotoğraflarını çekmeye başlamış.Çocuklar şaşkın şaşkın etraflarına bakınırken kızım Sitem, beni fark ederek “baba” diye seslenince şaşırma sırası gazetecilere gelmişti. Meğer Hürriyet muhabiri Faruk Balıkçı çocukları görünce gazeteci arkadaşlarına küçük bir şaka yapmak istemiş ve Sitem ile Yasin’in Amerikalı rehinelerin çocukları olduğunu söylemişti. Haber yarışı içinde olan gazeteciler de bunu kaçırmak istememiş ve çocuklarla konuşmadan direkt fotoğraflarını çekme yoluna gitmişlerdi.

Suistimalin  Sonu

1984-1985 yıllarıydı. İskenderun demir çelik fabrikasından Gaziantep Belediye’sine ithal kömür nakliyesi yapmak için İskenderun’a gider oradan da Gaziantep’e kısa süreliğine uğrar , işlerin nasıl gittiğine bakardım.Yine böyle bir Gaziantep ziyaretimde Karşıyaka’daki kömür depomuza uğramış personelin bir şeye ihtiyacı var mı diye öğrenmek istemiştim.O gün köşede tek başına oturmuş bir hayli üzgün gözüken  Vakkas’ın hal ve hatırını sormak için yanına yaklaştığımda ağlamaya başladığını farkettim.Şirketin Müdürü olan Seyfettin Karadağ’ı yanıma çağırarak Vakkas’ın ne sorunu olduğunu öğrenmesini istedim;zira Vakkas sağır ve dilsizdi.Vakkas’la işaret diliyle konuşan Seyfettin Bey yanıma gelerek Vakkas’ın eşi tarafından terk edildiğini yeniden evlenmek istediğini ancak parasının olmadığını söyledi.Yalnızlık hiçbir erkeğin ruhuna iyi gelmiyordu anlaşılan.İşte o an bu yalnız adama yardım elini uzatmaya karar verdim ve bütün evlilik masraflarını karşılayacağımın kendisine söylenmesini istedim.Ne tuhaftır ki bu olaydan kendilerine nasıl bir pay biçtiklerini hala anlamadığım diğer işçiler Müdür’e benimle görüşmek istediklerini iletmişlerdi.Bu isteklerini kabul etmiş ve aralarında temsilci olarak seçtikleri bir kişiyle görüşmüştüm.Temsilci olarak seçilen personel kömür indirme ücretlerinin düşük olduğunu söyleyerek arkadaşlarının zam istediklerini bildirdi.Bunun üzerine ücretlerini 10 kuruştan 15 kuruşa çıkartmış ertesi gün de kopacak fırtınadan habersiz, huzurlu bir şekilde İskenderun’a dönmüştüm.Vakkas evlendirilmişti ve mutluydu ama diğer işçiler yapılan zammın sevincini çabuk atlatmış olmalılar ki yeniden zam isteme kararı almışlardı.Benim yaptığım %50 zamma rağmen yeni bir zam daha istiyor ve bu isteklerinin yerine getirilmesini; aksi takdirde işi bırakacaklarını söylüyorlardı. Ancak yapmış olduğum zam benim yetki alanımın dışındaydı ve ben ağabeyim Cemal’in yetkili olduğu alana müdahale etmiş ve zor bir durumla karşı karşıya bırakılmıştım. İşçilerin,  bu iyi niyeti suiistimal ederek ikinci kez 15 kuruştan 25 kuruşa çıkartılması istenilen ikinci zam talebi Cemal Beyin canını fena halde sıkmıştı.işçilerden on gün süre istiyor çözüm yolu bulmaya çalışıyordu.

İzmir’deki Trakmak Şirketi aranarak bir traktör kepçe siparişi verilmiş ve on gün içinde teslim alınmıştı. Zam beklerken kendi işlerini yapabilecek bir makine ile karşılaşan işçiler panik içinde zam taleplerini geri almak istediklerini ayrıca benim yaptığım %50 zamdan da vazgeçerek daha önce aldıkları ücrete razı olduklarını söyleseler de iş işten çoktan geçmişti.Suistimal ve aç gözlülük kaybetmiş vefa kazanmıştı.Çünkü.Vakkas bu grevlerin hiç birine katılmamış  vefa örneği göstermişti;işine son verilen işçilerin içinde Vakkas yoktu elbetteki.

                                                 

Anektod

Dünya Petrol pazarında yer alan Lukoil firması 2008 yıllında Türkiye’deki Akpet Dağıtım Firmasını satın alarak Türkiye pazarına girmiştir. Türkiye’de 3 yıllık aktif bir çalışma sonucunda; firmanın ilerleyişini değerlendirmek üzere Lukoil Genel Müdürü Alexander Terletskiy daveti ile İstanbul Genel Müdürlüğüne ziyarette bulundum. Şirketin Akaryakıt ve Pazarlama Müdürü Ercan Aydemir’in de olduğu görüşmede; Türkiye’de Lukoilin daha başarılı olması için ne yapmak gerekir diye fikrim soruldu?

Bende:

Sayın Aleksander,

- Türkiye’deki şirketinizin başı havada uçabiliyorsa; Firmanız güzel YÜRÜR.

- Yok Eğer yürüyorsa; Firmanız DURUR.

- Eğer Duruyorsa, Firmanız ÖLMEYE MAHKUM OLUR; deyince

Sayın Aleksander bey; söylediklerim karşısında şok oldu. Önce düşündü, sonra cevaben;

- Peki Türkiye’deki Shell, Opet, Petrol Ofisi… gibi başarılı firmalar havada uçuyorlar mı

diye sordu?

Bende cevaben:

- Sayın Aleksander, bu diğer firmalar 80 yıldır Türkiye’de kök salmışlar. İki yıl içinde

onlara yetişebilmek için; olağanüstü bir performans göstermeniz gerekiyor. Yoksa

mümkün değildir; dedim ve bambu ağacı misalini verdim:

BAMBU ağacının önce tohumu ekilir; sulanır ve gübrelenir.

5 yıl boyunca tohumda gözle görülür hiçbir değişiklik olmaz.

Ama sabırla sulanmaya ve düzenli olarak gübrelenmeye devam edilir.

Ve nihayet beşinci yılın sonlarına doğru bambu filizlenmeye başlar…

5 yıl boyunca filiz bile vermeyen inatçı bambu ağacı; aslında toprak altında güçlü kökler

salma görevini yerine getirir ve altı hafta gibi kısa bir sürede birden,

yaklaşık 27 metre boyunda yükselir.

Şimdi soruyorum size;

Bambu ağacı 27 metre boyuna altı hafta da mı Yoksa beş yılda mı ulaşmıştır?

Diye sordum?

Çok hoşuna gitti ve söylediklerimin doğruluğunu kabul ederek işaretini yaptı ve teşekkür etti.

Ülkemizde yaşanan deprem felaketi sonrasında destek çalışmalarını Kadooğlu Holding Kriz Koordinasyon Merkezi, Cemal Kadooğlu Vakfı, Kadooğlu Yağ çalışanları ve yerel yönetimlerle koordineli şekilde yürüten Kadoil; depremin ilk gününden itibaren bölgeye yardımlarını devam ettiriyor. Kadoil; Kadooğlu Holding iştiraklerinden Kadooğlu Yağ’ın üretim fabrikasının Gaziantep’te bulunması ve 350’nin üzerinde çalışanının bu bölgede ikamet etmesi nedeniyle afet sonuçlarını derinden yaşayan şirketler arasında yer aldı.

Kadoil Yönetim Kurulu Başkan Vekili Nergiz Kadooğlu Çifçi,”Bölgede doğmuş yetişmiş bir kadın olarak bu inanılmaz felaket ve sonrasında yaşananlarla ilgili duygularımı ifade etmem mümkün değil. Orada yaşanan yıkım, yıkım sonrası tüm Türkiye’nin bölgeye yardım elini uzatmak için birleşmesi ile sahadaki kahramanca çalışmalar ve yaşanan dramı düşündükçe; hüznümü, üzüntümü kelimelere dökmek mümkün olmuyor. Ancak bölge için, bölge insanı için her zamankinden daha fazla çalışmamız gerektiğinin de farkındayız.

Bu iki duyguyu dengelemeye çalışarak depremin ilk dakikalarından itibaren, Kadooğlu Holding ve Kadoil olarak deprem bölgesine destek olmaya ve fikir üretmeye gayret ettik. Öncelikle tüm yakınlarımız, çalışanlarımız ve iş ortaklarımızın sağlığından emin olduk. Merkezdeki arkadaşlarımız, bölgedeki holding ve iştirak çalışanlarımız ile iletişime geçti, sağlık durumları ve ihtiyaçları ile ilgili bilgi aldı.

Onların ihtiyaçları ile ilgili planlamalar yaparken, bölgedeki halkın akaryakıt ihtiyaçlarının giderilmesi için de tüm imkanlarımızı seferber ettik. Gerek kamu gerekse de özel sektörden bize gelen akaryakıt taleplerini en kısa zamanda karşılamak için istasyon ve lojistik altyapımızı ayağa kaldırdık. Burada bölgede barınacak evi yokken, ailesini enkazdan kurtarıp işinin başına dönen, tesislerini en kısa zamanda açan ve kurtarma ve barınma çalışmaları için yakıt temin eden tüm kahraman iş ortaklarımıza tekrar teşekkür etmek isterim.

Kadoil olarak, bölgedeki hayatın tekrar normale dönmesinin çok uzun bir süreç alacağının farkındayız. Felaketin ilk gününden itibaren bölgeye yaptığımız bağış ve yardımlara devam edeceğiz. Bu büyük acının ruhumuzda açtığı derin yaraları sarmak ve bölgeyi yaşatmak boynumuzun borcu.” açıklamasında bulundu.

Kadoil deprem bölgesindeki yakıt tedariğinin aksamaması için ilk saatlerden itibaren bölgeye yakıt ikmali yaparken, kurtarma çalışmaları ve araçlarında barınan vatandaşlarımızın yakıt ihtiyaçlarını temin edebilecekleri faal istasyonların listesi tüm sosyal medya kanallarından duyurmaya başladı.

Bölgedeki gelişmeleri yakından takip eden Kadoil ailesi, yerel yönetimlerle iş birliği halinde öncelikli ihtiyaçları belirledi. Başta barınma olmak üzere, gıda, battaniye, su, ekmek, giyecek ve ısıtıcı malzemelerini taşıyan tırlar bölgeye nakledildi. Ayrıca Cemal Kadooğlu Vakfı aracılığıyla bölge ihtiyaçları doğrultusunda günde 5.000 kişiye 3 öğün gıda yardımında bulunmaya devam ediliyor.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır