Gıda israfı her geçen yıl artıyor. Birçok ülke gıda krizine çözüm arıyor. Çünkü bilinçsiz tüketimin sonucu olan gıda israfı, hem ülke ekonomilerine zarar veriyor hem de çevre kirliliğine yol açıyor.
Gıda israfı insanlığın geleceği için de ciddi tehdit oluşturuyor. Uzmanlar israfın önüne geçmek için gıda taşımacılığında soğuk zincir altyapısı kullanılması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca marketten veya restoranttan ihtiyaç fazlası gıdanın satın alınmaması gerekiyor.
Su kaynaklarının da tasarruflu kullanılması gerekiyor. Uzmanlar insanların gıda israfına karşı bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
Her gün kimi zaman fark etmeden kimi zaman ise “Aman ne olacak” diyerek tonlarca gıdayı çöpe atıyoruz. Bu gıdalarla birlikte sadece paramızı değil dünyamızın geleceğini de israf ediyoruz. Gıda israfı nasıl önlenir?
Mutfakta geri dönüşümün gıda israfının önüne geçmek için önemine değinen DoktorTakvimi uzmanlarından Dyt. İrem Altıparmak, önemli ipuçları paylaşıyor.
Gıda israfı, birçoğumuz düşündüğünden çok daha büyük bir sorun Dünyada üretilen tüm gıdaların yaklaşık üçte biri çeşitli nedenlerle israf ediliyor. Bu da her yıl yaklaşık 1,3 milyar ton gıdanın çöpe gitmesi anlamını taşıyor.
“Aman sadece bir parça şey” deyip attığınız yiyecekler sadece para israfı değil. Atılan yiyeceklerin çürür ve metan gazı üretir ve iklim değişikliğine sebebiyet verir.
Su da çok fazla israf ediliyor. Dünya Kaynakları Enstitüsü’ne göre, tarım için kullanılan tüm suyun %24’ü her yıl gıda atıklarıyla kaybediliyor. Bu da yaklaşık trilyon litre su demek. Bunları önlemek sizin elinizde.
1. Alışverişe çıkarken ihtiyaç listesi hazırlayın. Böylelikle ihtiyacınızdan fazla yiyecek almamış olacaksınız. Ayrıca küçük bir ipucu alışverişe aç karnına çıkmayın.
2. Yiyecekleri doğru şekilde saklayın. Yanlış depolama, büyük miktarda gıda israfına yol açıyor. Çoğu insan meyve ve nasıl saklayacaklarını bilemediklerinden yiyecekler çürüyebiliyor.
Örneğin; patates, domates, sarımsak ve soğan buzdolabında değil oda sıcaklığında muhafaza edilmelidir. Bazı gıdalarda “etilen gazı” bulunur. Etilen, gıdaların olgunlaşmasını hızlandırır ve bozulmaya neden olabilir.
Muz, avokado, domates, kavun, şeftali, armut, yeşil soğan etilen gazı içerir. Erken bozulmayı önlemek için bu yiyecekleri patates, elma, yeşillikler, çilek ve biber gibi etilene duyarlı ürünlerden uzak tutun.
3. Yiyecekleri korumayı öğrenin. Asitleme, kurutma, konserve, fermente etme, dondurma işlemleri gıdaların uzun süre dayanmasını sağlar ve israfı önler. Örneğin; fazla olgunlaşmış elmaları konserve yapıp elma püresine dönüştürebilir veya havuçtan turşu yapabilirsiniz.
4. Dondurduğunuz gıdaları smoothie yapabilirsiniz. Örneğin; buzdolabınıza attığınız çilek veya muzları kefir veya sütünüzün içine atabilirsiniz. Dışarıdan alacağınız “hazır meyveli kefiri” tüketmek yerine sizin evde kendi meyvenizle yapmanız hem daha sağlıklı olacaktır hem de gıda israfını önleyecektir.
5. Buzdolabınızı düzenleyin. Yiyecekleri net bir şekilde görebilmeniz için buzdolabınızı düzenli tutun ve yiyeceklerin bozulmasını önleyin. First in, First Out (FIFO) yöntemini kullanın. Örneğin; bir kutu çilek aldığınızda, yeni paketi eski paketin arkasına yerleştirin. Bu, önceki gıdaların israf edilmemesine, kullanılmasına yardımcı olacaktır.
6. Tabağınızda kalan yiyecekleri çöpe atmak yerine porsiyonları küçültmeyi deneyin.
7. Yeniden kullanın. Kahve tüketen biriyseniz telvesinden yararlanın. Kahve telvesi bitkiler için mükemmel bir gübredir. Ayrıca doğal bir sivrisinek kovucudur.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'ne göre, dünyada milyondan fazla insanın açlık çekiyor. Her yıl 1 milyar milyon ton gıda israf ediliyor. Her yıl açlık çeken insanları dört misli doyurmaya yetecek kadar gıda çöpe gidiyor. Üretilen gıdanın yaklaşık yüzde 14'ü satış noktasına dahi ulaşamadan kaybediliyor.
Kendi bağışıklığımızı korumak adına attığımız her adımda farkında olmadan gıda israfını tetikliyor ve doğaya olan kötü yükü artırıyor olabiliriz. Evimizde gıda israfını önleyerek hem kendi sağlığımızı koruyabilir hem de beslenme eşitsizliklerini durdurmak için bir adım atabiliriz.
İhtiyacımız kadar ürün almalıyız
Gıdayı doğru saklamak israfı önleme konusunda önemli. Bu konuda buzdolabı ya da soğutucuların doğru kullanımı önemli. Buzdolaplarının farklı özellikleri, farklı bölümleri olabiliyor. 'Hangi çekmecede hangi malzemeleri tutmalı, buzdolabının en soğuk yeri neresi' bilmekte fayda var. Buzdolabınızdaki meyve sebze çekmecesini tanıyın.
Kilerde ya da buzdolabınızda olan yiyecekleri yenilerini almadan tüketin. Yeni alışveriş yaptıysanız eskiden dolapta olanları ön tarafa alın, hatta ayrı bir rafı sadece bu hemen tüketmeniz gereken ürünlere ayırın. Saplara ve kökleri çöpe atmayın. Malzemenin her tarafını nasıl kullanacağımızı öğrenmeliyiz. Kalan yemekleri ertesi gün değerlendirmek için yeni tariflere fırsat verin. Yine de kalıyorsa çöpe atmak yerine bahçede ya da mutfakta kompost yapın. Hâla kalıyorsa hayvan barınaklarına verin. Küresel nüfusun 'ye kadar 9,7 milyara ulaşması beklenmektedir.
Artmaya devam eden nüfusta önümüzdeki süreçlerde görülebilecek olan yiyecek krizleri toplumların besin güvencesini azaltabilir. Dünya genelinde üretilen besinlerle kendimizi korumaya aldığımızı düşünsek de küresel bazlı kıtlık sorununa destek veriyor olabiliriz. Bu nedenle pandemi döneminde önüne geçemediğimiz ihtiyacımızdan fazla gıda alımına gitmemeli, yeterli ve dengeli beslenmek için ihtiyacımız olan kadar ürünü alıp onları israf etmeden kullanmalıyız.
Gün geçtikçe artan ve insanlığı etkileyen gıda israfı en çok evlerimizde gerçekleşmektedir.
Tüketicilerin ne zaman neyi tüketeceğini planlamadan alışveriş yapması, gıdaların buzdolabında yanlış saklanması gibi nedenler evlerde gıda israfına neden olan etkenler arasında sayılabilir.
Doğru ve planlı bir programla evlerdeki gıda israfının önüne geçilebilir ve binlerce gıdanın çöpe gitmesine engel olunabilir.
Genel olarak gıda bozulmalarının hızı ve doğası esasen aşağıdaki üç faktörden etkilenir. Birincisi, fizikokimyasal özelliklerine bağlı iç faktörler olarak adlandırılır. Bunlar ilgili bileşenler, su aktivitesi, pH değeri, redoks potansiyeli ve dokudur. Bir diğer önemli husus imalat faktörleridir. Gıdaların nasıl işlendiği ve korunduğunu gösterir. Üçüncü önemli nokta dış faktörler olarak özetlenebilir. Bu kategori, gıdanın depolandığı sıcaklığı ve depolama odasının bağıl nemi ve gaz atmosferini içerir.
Sıcaklık ve bağıl nem, meyve ve sebzenin saklanmasında önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle ömürlerini uzatmak ve çürümesini engellemek için bu parametrelere göre buzdolabında saklanmalıdır
Oda sıcaklığında kapalı ve hava geçirmez bir ekmek kutusunda veya poşetin içerisinde saklanmalıdır.
Süt ürünlerinin bozulmadan ve besin değerini koruyarak muhafaza etmek için soğuk zincirini bozmadan buzdolabında saklamak gerekmektedir..
Satın alındıktan sonra soğuk zincirini kesintiye uğratmadan buzdolabında saklanmalıdır..
Yumurtaların buzdolabı gibi bir yerde saklanmasına gerek yoktur. Serin ve karanlık bir yer yeterlidir. Ancak buzdolabında soğuk olarak satın aldıysanız soğuk hava zincirini bozmadan buzdolabında saklanmalıdır.
Yağı karanlık ve serin bir yerde tutmanız gerekir. Bazıları saklama koşullarına göre buzdolabında saklanabilir.
Satın alınmış reçellerinizi oda sıcaklığında ve serin bir yerde saklayın. Ancak kullanmaya başladıktan sonra buzdolabında saklamanız gerekir.
Elinizde kalan ve bozulmaya başlayan meyvelerden reçel yapın. Zahmetli ve zor bir iş gibi gözükse de sizin için hazırladığımız tarifimizle kolaylıkla lezzetli bir reçel yapabilirsiniz. Hem israfı engelleyin hem de kahvaltı vakitleriniz tatlansın.
Buzdolabı
Artan gıdaları dondurarak değerlendirmek israfı önlemenin etkili yollarından biridir. Buzluğa koyduğunuz her gıdaya, buzluğa hangi tarihte konulduğunu mutlaka yazın.
Son kullanman tarihinin ne demek istediğini doğru anlayın. Son kullanım tarihi, tavsiye edilen tüketim tarihini ifade eder. Ürünün doğru saklanma koşullarında ne kadar süreyle kullanılabileceği bilgisini bizlere verir. Son kullanma tarihi geçen her ürünün tüketilemeyeceği, bozulduğu gibi anlamlara varmak doğru olmaz. Meyve, sebze, şeker, tuz, un, pirinç gibi ürünleri çöpe atmadan önce kontrol etmeyi ihmal etmeyin.
Ürünlerin bozulup bozulmadığını kokusundan, şeklinden ve hatta tadından bile anlayabilirsiniz.
Doğru ve planlı bir programla evlerdeki gıda israfının önüne geçilebilir ve binlerce gıdanın çöpe gitmesine engel olunabilir.
Kültürümüzde misafir ağırlamak çok önemli bir yere sahiptir. Hepimiz misafirlerimizi en iyi ve özel şekilde ağırlamak isteriz. Zengin ve çeşitli yemekler hazırlayarak evimizden mutlu ve memnun ayrılmalarını bekleriz. İsraf yapılmasının en büyük nedenlerinden biri işte bu beklentidir.
Gıda kayıp ve atıklarının artması yoksul insanların beslenme ve sağlıklı yaşama hakkını ellerinden almaktadır.
Bize UlaşınTüketilmeyen yemek ve malzemelerinizi yardım kuruluşlarına ve gıda bankalarına ulaştırın.
Market alışverişlerinde tavsiye edilen tüketim tarihi yakın olan ürünleri tercih ederek gıdaların çöpe gitmesini engelleyebilirsiniz.