gıda zehirlenmesi kan tahlili / Zehirlenme Belirtileri Nelerdir? Zehirlenmede Yapılması Gerekenler - Medicana Sağlık Grubu

Gıda Zehirlenmesi Kan Tahlili

gıda zehirlenmesi kan tahlili

GIDA ZEHİRLENMESİ NEDİR, NEDEN OLUR, BELİRTİLERİ VE TEDAVİSİ

Gıda Zehirlenmesi Nedir?

Gıda zehirlenmesi, kontamine (bozulmuş) gıdaları yemenin neden olduğu hastalıktır. Bakteriler, virüsler ve parazitler dahil bulaşıcı organizmalar veya bunların oluşturduğu toksik maddeler, gıda zehirlenmesinin en yaygın nedenleridir.

Bulaşıcı organizmalar veya onların ürettiği toksik maddeler, gıdaları işleme veya üretimin herhangi bir noktasında kontamine edebilir. Yiyecekler yanlış şekilde saklanır veya pişirilirse evde de kontaminasyon meydana gelebilir.

Kontamine yiyecekleri yedikten sonraki saatler içinde başlayabilen gıda zehirlenmesi semptomları arasında genellikle mide bulantısı, kusma veya ishal bulunur. Çoğu zaman, gıda zehirlenmesi hafiftir ve tedavi olmaksızın düzelir. Ama bazı gıda zehirlenmesi durumlarında hastanede tedavi gerekebilir.

Gıda Zehirlenmesi Nedenleri

Gıda kontaminasyonu yetiştirme, hasat, işleme, depolama, nakliye veya hazırlama gibi üretimin herhangi bir noktasında olabili. Zararlı organizmaların bir yüzeyden diğerine transferi yani çapraz bulaşma genellikle gıda zehirlenmesinin nedenidir. Bu durum özellikle salatalar veya diğer ürünler gibi çiğ, yemeye hazır gıdalar açısından problem oluşturur. Bu yiyecekler pişirilmediği için zararlı organizmalar yemeden önce yok edilmez ve gıda zehirlenmesine neden olabilir.

Birçok bakteriyel, viral veya parazitik ajan gıda zehirlenmesine neden olabilir. Aşağıdaki tablo, belirtileri hissetmeye başlayabileceğiniz olası zehirlenme kaynaklarından bazılarını ve organizmanın yayıldığı yaygın yolları göstermektedir.

Zehirlenme EtkeniSemptomların başlangıcıBulaştıran yiyecekler ve bulaşma yolları
Campylobacter2 - 5 günEt ve kümes hayvanları. Hayvan dışkısı et yüzeyleriyle temas ederse, işleme sırasında kontaminasyon meydana gelir. Diğer kaynaklar arasında pastörize edilmemiş süt ve kirli su bulunur.
Clostridium botulinum12 - 72 saatDüşük asitli konserve yiyecekler, uygunsuz konserve ticari yiyecekler, tütsülenmiş veya tuzlanmış balıklar, alüminyum folyoda pişirilmiş patatesler ve çok uzun süre sıcak sıcaklıklarda tutulan diğer yiyecekler.
Clostridium perfringens8 - 16 saatEtler, yahniler ve soslar. Genellikle tabaklara servis yaparken yayılır, yiyecekleri yeterince sıcak tutmaz veya yiyecekler çok yavaş soğutulur.
Escherichia coli (E. coli)1 - 8 günKesim sırasında dışkı ile kontamine olmuş sığır eti. Esas olarak az pişmiş kıyma yoluyla yayılır. Diğer kaynaklar arasında pastörize edilmemiş süt ve elma şarabı, yonca filizi ve kirli su bulunur.
Giardia lamblia1 - 2 haftaÇiğ, hazır besinler ve kirli su. Enfekte bir gıda işleyicisi tarafından yayılabilir.
Hepatit A28 günHazır besinler ve kabuklu deniz ürünleri. Enfekte bir gıda işleyicisi tarafından yayılabilir.
Listeria9 - 48 saatSosisli sandviçler, pastörize edilmemiş süt ve peynirler, yıkanmamış çiğ ürünler. Kirlenmiş toprak ve su yoluyla yayılabilir.
Norovirüsler (Norwalk benzeri virüsler)12 - 48 saatKirlenmiş su ile yıkanan besinler, hazır ürünler ve kabuklu deniz ürünleri. Enfekte bir gıda işleyicisi tarafından yayılabilir.
Rotavirus1 - 3 günÇiğ, hazır yemekler. Enfekte bir gıda işleyicisi tarafından yayılabilir.
Salmonella1 - 3 günÇiğ veya kontamine et, kümes hayvanları, süt veya yumurta sarısı. İyi pişirilmeyen yiyeceklerde çoğalır. Bıçaklar, kesme yüzeyleri veya enfekte bir gıda maddesi aracılığıyla yayılabilir.
Shigella24 - 48 saatDeniz ürünleri ve çiğ, yemeye hazır ürünler. Enfekte bir gıda işleyicisi tarafından yayılabilir.
Staphylococcus aureus1 - 6 saatEtler ve hazır salatalar, kremalı soslar ve kremalı hamur işleri. El teması, öksürme ve hapşırma yoluyla bulaşabilir.
Vibrio vulnificus1 - 7 günÇiğ istiridyeler ve çiğ veya az pişmiş midye, istiridye ve deniz tarağı. Kirlenmiş deniz suyu yoluyla yayılabilir.

Gıda Zehirlenmesi Riskini Arttıran Faktörler

Kontamine yiyecekleri yedikten sonra hastalanıp hastalanmamanız bulaşan organizmaya, maruz kalma miktarına, yaşınıza ve genel sağlığınıza bağlıdır. Gıda zehirlenmesi açısından yüksek riskli grup içindeki bireyler:

  • Yaşlı bireyler. Yaşlandıkça, bağışıklık sisteminiz bulaşıcı organizmalara eskisi kadar hızlı ve etkili tepki vermeyebilir.
  • Hamile kadınlar. Hamilelik sırasında metabolizma ve dolaşımdaki değişiklikler gıda zehirlenmesi riskini artırabilir. Zehirlenme belirtileri hamilelik sırasında daha şiddetli olabilir. Nadiren bebeğiniz de hastalanabilir.
  • Bebekler ve küçük çocuklar. Bağışıklık sistemleri tam olarak gelişmemiştir.
  • Kronik hastalığı olan insanlar. Diyabet, karaciğer hastalığı veya AIDS gibi kronik bir rahatsızlığınız olması veya kanser için kemoterapi veya radyasyon tedavisi almak bağışıklık yanıtınızı azaltır.

Gıda Zehirlenmesi Belirtileri

Gıda zehirlenmesi belirtileri kontaminasyon kaynağına göre değişir. Çoğu gıda zehirlenmesi türü, aşağıdaki belirti ve semptomlardan bir veya daha fazlasına neden olur:

  • Mide bulantısı
  • Kusma
  • Sulu veya kanlı ishal
  • Karın ağrısı ve krampları
  • Yüksek ateş

Belirti ve semptomlar, kontamine gıdayı yedikten birkaç saat içinde veya günler hatta haftalar sonra başlayabilir. Gıda zehirlenmesinden kaynaklanan hastalık genellikle birkaç saatten birkaç güne kadar sürer.

Ne zaman doktora görünmeli?

Aşağıdaki belirtilerden veya semptomlardan herhangi biriyle karşılaşırsanız, tıbbi yardım alın.

  • Sık yaşanan kusma atakları
  • Kanlı kusma veya kanlı dışkı
  • Üç günden fazla süren ishal
  • Aşırı ağrı veya şiddetli karın krampları
  • 38 dereceden daha yüksek ateş
  • Aşırı susama, ağız kuruluğu, az veya hiç idrara çıkma, şiddetli halsizlik, baş dönmesi gibi dehidrasyon belirtileri
  • Bulanık görme, kas güçsüzlüğü ve kollarda karıncalanma gibi nörolojik belirtiler

Gıda Zehirlenmesi Tanısı Nasıl Konulur?

Gıda zehirlenmelerinin teanısı genellikle ne kadar süredir rahatsız olduğunuz, belirtileriniz ve yediğiniz belirli yiyecekler de dahil olmak üzere sizden alınan ayrıntılı bilgilere dayanarak teşhis edilir. Doktorunuz ayrıca dehidrasyon(sıvı kaybı) belirtilerini arayacağı bir fizik muayene gerçekleştirecektir.

Belirtilerinize ve sağlık geçmişinize bağlı olarak, doktorunuz zehirlenmenin nedeni belirlemek ve tanıyı doğrulamak için kan testi, dışkı kültürü veya parazit muayenesi gibi tanı testleri yapabilir.

Bir dışkı testi için doktorunuz dışkınızın bir örneğini bir teknisyenin bulaşıcı organizmayı tanımlamaya çalışacağı bir laboratuara gönderecektir. 

Bazı durumlarda, gıda zehirlenmesinin nedeni tespit edilemez.

Gıda Zehirlenmesi Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Gıda zehirlenmesinin en yaygın ciddi komplikasyonu ciddi miktarda su ve esansiyel tuz ve mineral kaybı olarak tanımlanan dehidrasyondur. Sağlıklı bir yetişkinseniz ve kusma, ishalden kaybettiğiniz sıvıları yerine koymaya yetecek kadar su içiyorsanız, dehidrasyon sizin için bir problem olmayacaktır.

Bebekler, yaşlı bireyler ve bağışıklık sistemi baskılanmış veya kronik hastalıkları olan kişiler, yerine koyabileceklerinden daha fazla sıvı kaybettiklerinde ciddi şekilde susuz kalabilirler. Bu durumda hastaneye yatırılmaları ve intravenöz sıvı almaları gerekebilir. Çok ciddi durumlarda, dehidrasyon ölümcül olabilir.

Bazı gıda zehirlenmesi türleri, belirli insanlar için potansiyel olarak ciddi sonuçlar üretebilir. Bu sonuçlar şunları içerir:

  • Listeria enfeksiyonu. Listeria gıda zehirlenmesinin komplikasyonları, anne karnındaki bir bebek için çok şiddetli olabilir. Hamileliğin erken döneminde, bir listeria enfeksiyonu düşüğe neden olabilir. Hamileliğin ilerleyen dönemlerinde, bir listeria enfeksiyonu ölü doğuma, erken doğuma veya doğumdan sonra anne sadece hafif derecede hasta olsa bile bebekte potansiyel olarak ölümcül bir enfeksiyona neden olabilir. Listeria enfeksiyonundan kurtulan bebekler, uzun süreli nörolojik hasar ve gelişme problemleri yaşayabilir.
  • Escherichia coli (monash.pw). Bazı E. coli suşları hemolitik üremik sendrom adı verilen ciddi bir komplikasyona neden olabilir. Bu sendrom, böbreklerdeki küçük kan damarlarına zarar verir ve bazen böbrek yetmezliğine yol açar. Yaşlı yetişkinler, 5 yaşından küçük çocuklar ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde bu komplikasyonun gelişme riski daha yüksektir. Bu risk kategorilerinden birindeyseniz, bol veya kanlı ishalin ilk belirtisinde doktorunuza görünün.

Gıda Zehirlenmelerinde Tedavi

Gıda zehirlenmesi tedavisi tipik olarak zehirlenmenin kaynağına ve belirtilerinizin ciddiyetine bağlıdır. Çoğu insanda gıda zehirlenmesi tedavi olmaksızın birkaç gün içinde düzelir, ancak bazı gıda zehirlenmesi türlerinde iyileşme daha uzun sürebilir.

Gıda zehirlenmesi tedavisi şunları içerebilir:

  • Kayıp sıvıların vucuda geri alınması. Vücudunuzdaki sıvıların dengesini koruyan sodyum, potasyum ve kalsiyum gibi mineraller ve kalıcı ishal nedeniyle kaybedilen sıvılar ve elektrolitlerin vücudunuza geri kazandırılması gerekir. Kalıcı ishal veya kusması olan bazı çocuklar ve yetişkinler, dehidrasyonu önlemek veya tedavi etmek için bir damar yoluyla (intravenöz olarak) tuz ve sıvı alabilecekleri hastaneye yatmaya ihtiyaç duyabilir.
  • Antibiyotikler. Belirli bir tür bakteriyel gıda zehirlenmeniz varsa ve belirtileriniz şiddetliyse doktorunuz antibiyotik reçete edebilir. Listeria'nın neden olduğu gıda zehirlenmelerinin hastanede yatış sırasında damardan verilecek antibiyotiklerle tedavi edilmesi gerekir. Tedavi ne kadar erken başlarsa sonuç o kadar iyidir. Hamilelik sırasında, hızlı başlayan antibiyotik tedavisi, enfeksiyonun bebeği etkilemesini önlemeye yardımcı olabilir. Antibiyotikler, virüslerin neden olduğu gıda zehirlenmelerine yardımcı olmaz. Antibiyotikler, belirli türdeki viral veya bakteriyel gıda zehirlenmelerinde semptomları kötüleştirebilir. Tedavi seçenekleriniz hakkında doktorunuzla konuşun.

Kanlı ishali olmayan ve ateşi düşük yetişkinler, loperamid veya bizmut subsalisilat (Pepto-Bismol) alarak rahatlayabilir. Bu seçenekler hakkında doktorunuza danışın.

Gıda Zehirlenmesi Tedavisinde Evde Yapabilecekleriniz

Gıda zehirlenmesi genellikle 48 saat içinde tedavi olmaksızın düzelir. Kendinizi daha rahat tutmaya yardımcı olmak ve iyileşirken dehidrasyonu önlemek için aşağıdakileri deneyin:

  • Midenizin rahatlamasına izin verin. Birkaç saat yemek yemeyi ve su dışı sıvıları tüketmeyi bırakın.
  • Buz parçalarını emmeyi veya küçük yudumlarda su içmeyi deneyin. Şiddetli dehidrasyon semptomlarınız veya ishaliniz varsa, oral rehidrasyon çözümlerini de deneyebilirsiniz. Normal aralıklarla idrar yapıyorsanız ve idrarınızın rengi koyu değilse bu yeterince sıvı aldığınız anlamına gelir.
  • Probiyotikler. Doktorunuz probiyotik denemenizi önerebilir. Probiyotikleri denemeden önce doktorunuza danışın.
  • Yavaş yavaş yiyecek tüketmeye başlayın. Krakerleri, tost, jelatin, muz ve pirinç gibi yumuşak, az yağlı, sindirimi kolay yiyecekleri yavaş yavaş yemeye başlayın. Mide bulantınız geri gelirse yemeyi bırakın.
  • Kendinizi daha iyi hissedene kadar belirli yiyecek ve maddelerden kaçının. Bunlara süt ürünleri, kafein, alkol, nikotin ve yağlı veya çok baharatlı yiyecekler dahildir.
  • Dinlenin. Hastalık ve dehidrasyon sizi zayıflatabilir ve yorabilir.

Gıda Zehirlenmesini Önleme Yolları

Gıda zehirlenmesini önlemek için evde yapabilecekleriniz:

  • Ellerinizi, mutfak eşyalarınızı ve yiyecek yüzeylerinizi sık sık yıkayın. Yiyecekleri ellemeden veya hazırlamadan önce ve sonra ellerinizi ılık, sabunlu suyla iyice yıkayın. Bulaşıkları, kesme tahtalarını ve kullandığınız diğer yüzeyleri yıkamak için sıcak, sabunlu su kullanın.
  • Çiğ yiyecekleri yemeye hazır yiyeceklerden ayrı tutun. Alışveriş yaparken, yiyecek hazırlarken veya yiyecek saklarken çiğ et, kümes hayvanları, balık ve kabuklu deniz ürünlerini diğer yiyeceklerden uzak tutun. Bu çapraz kontaminasyonu önler.
  • Yiyecekleri güvenli bir sıcaklıkta pişirin. Yiyeceklerin güvenli bir sıcaklıkta pişip pişmediğini anlamanın en iyi yolu bir yemek termometresi kullanmaktır. Çoğu gıdadaki zararlı organizmaları doğru sıcaklıkta pişirerek öldürebilirsiniz. Balık ve kabuklu deniz hayvanlarının iyice pişirildiğinden emin olun.
  • Bozulabilir gıdaları hemen soğutun veya dondurun. Bu tür gıdaları satın aldıktan veya hazırladıktan sonra iki saat içinde dondurun. Oda sıcaklığı derecenin üzerindeyse, bozulabilir gıdaları bir saat içinde soğutun.
  • Yiyecekleri güvenli bir şekilde çözün. Yiyecekleri oda sıcaklığında çözmeyin. Yiyecekleri çözmenin en güvenli yolu, buzdolabında çözdürmektir.
  • Şüphe duyduğunuz yiyecekleri atın. Bir yiyeceğin güvenli bir şekilde hazırlandığından, servis edildiğinden veya saklandığından emin değilseniz o yiyeceği atın. Oda sıcaklığında çok uzun süre bırakılan yiyecekler, pişirilerek yok edilemeyen bakteri veya toksinler içerebilir. Emin olmadığınız yiyeceklerin tadına bakmayın, sadece atın. Güzel görünüyor ve kokuyor olsa bile onları yemek güvenli olmayabilir.

Gıda zehirlenmesi özellikle küçük çocuklar, hamile kadınlar, anne karnındaki bebekler, yaşlı yetişkinler ve zayıf bağışıklık sistemi olan kişiler için ciddi ve potansiyel olarak yaşamı tehdit edicidir. Bu kişiler aşağıdaki gıdalardan kaçınarak ekstra önlemler almalıdır:

  • Çiğ veya az pişmiş et ve kümes hayvanları
  • İstiridye, midye ve deniz tarağı dahil çiğ veya az pişmiş balık, kabuklu deniz ürünleri
  • Kurabiye hamuru gibi çiğ veya az pişmiş yumurtalar veya bunları içerebilecek yiyecekler
  • Yonca, fasulye, ve turp filizi gibi ham filizler
  • Pastörize edilmemiş meyve suları ve elma şarabı
  • Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri
  • Beyaz peynir gibi yumuşak peynirler ve pastörize edilmemiş peynir
  • Pişmemiş sosisli sandviç ve şarküteri etleri

Gıda Zehirlenmesi Nedir, Neden Olur, Belirtileri ve Tedavisi Hakkında Bizimle İletişime Geçin

Gıda Zehirlenmesi Nedir? Gıda Zehirlenmesine Ne İyi Gelir?

Gıda zehirlenmesi, çeşitli organizmalar ya da bakteri toksinleri nedeniyle bozulmuş gıdaların tüketilmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Gıdaların yanlış muhafaza edilmesi, kullanılması ya da pişirilmesi durumunda kontaminasyon meydana gelebilmektedir. Kontamine yiyeceklerin tüketilmesinden birkaç saat sonra başlayan gıda zehirlemesinin tipik belirtileri genellikle mide bulantısı, kusma ve ishaldir. Gıda zehirlenmesi çoğu hastada hafif seyreder ve tedavi gerektirmeden kendiliğinden iyileşir. Ancak ağır vakalarda tıbbi yardım için mutlaka hastanede tedavi gereklidir.

Gıda zehirlenmesi nedenleri

Kontamine yiyecek ve içeceklerin tüketilmesi sonucunda ortaya çıkan gıda zehirlenmesinin en sık nedenleri arasında bakteriler, virüsler ve parazitler vardır. Gıdaların kontamine olmasındaki en büyük neden üretim, taşıma, depolama veya işleme esnasındaki hijyen yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Gıda zehirlenmesi üç grupta ele alınabilir.

Bakteri kaynaklı gıda zehirlenmesi

Gıda zehirlenmesinin en yaygın nedeni olan maddeler bakteriyel toksinlerdir. Bakteriyel gıda zehirlenmesine yol açan mikroorganizmalardan bazıları Salmonella, Escherichia coli, Campylobacter ve Listeria’dır. Bu bakteriler hayvansal gıdalardan bulaşmaktadır. Dolayısıyla bakteri ile kontamine olmuş gıdaların tüketilmesi ve bakterilerin vücutta toksin salgılaması ile gıda zehirlenmesi gerçekleşmektedir.

Bakteriyel olmayan gıda zehirlenmesi

Bakteriyel olmayan gıda zehirlenmesinin nedenleri şu şekildedir;

  • Parazitler
  • Arsenik, kurşun gibi ağır metaller
  • Hayvan toksinleri
  • Zehirli mantarlar

Virüse bağlı gıda zehirlenmesi

Virüslere bağlı bazı sindirim sistemi enfeksiyonları gıda zehirlenmesine neden olabilir. Bu enfeksiyonlar genellikle rotavirüsü, Norovirüs, hepatit A ve hepatit E virüsü kaynaklıdır.

Gıda zehirlenmesi belirtileri

Gıda zehirlenmesi belirtileri kaynağına ve tipine göre farklılık gösterebilmektedir. Bazı kişilerde hafif belirtiler görülürken bazı kişilerde çok ağır belirtiler görülebilmektedir. Gıda zehirlenmesinde yaygın görülen belirtiler arasında;

  • Ateş
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Karın ağrısı
  • Halsizlik ve yorgunluk
  • İştah kaybı
  • Sulu veya kanlı ishal

Bulunmaktadır.

Bu belirtiler kontamine yiyeceklerin tüketiminden saatler sonra başlayabileceği gibi bazı kişilerde günler sonra da başlayabilmektedir. Gıda zehirlenmesi şüphesinin olduğu şiddetli belirtilerin varlığında mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Gıda zehirlenmesi tanısı

Hastalığın tanısı bireyin beslenme geçmişine bakılarak konulur. Doktor bireye yediği yiyecekler ve şikayetler ile ilgili çeşitli sorular sorduktan sonra dehidrasyon belirtileri mevcutsa fiziksel muayene yapar. Gıda zehirlenmesinin kesin nedenini belirlemek için kan testi, parazit muayenesi ve dışkı kültürü gibi tanı testleri gerçekleştirilebilir.

Gıda zehirlenmesi tedavisi

Gıda zehirlenmesinde belirtiler genellikle 1 ila 3 gün içerisinde kendiliğinden ortadan kalkar. Ancak bazı vakalarda zehirlenme uzun sürebilir ve tedavi gerektirebilir. Hastalığın tedavisinde genel amaç, ishal nedeniyle vücudu etkileyen dehidrasyonun etkisini azaltmak için kaybolan sıvının vücuda yeniden kazandırılarak sıvı dengesinin yeniden sağlanmasıdır. Bu nedenle hastalar bol miktarda sıvı tüketmelidir. Gerekli durumda hastaya, vücudun ihtiyaç duyduğu elektrolitleri içeren toz karışım verilebilir. Eğer hasta karışımı ağızdan sıvı yoluyla alamıyorsa damar yolu ile sıvı desteği gerekebilir.

Bakteri kaynaklı gıda zehirlenmelerinde doktor tarafından antibiyotik kullanımı uygun görülebilmektedir. Ancak antibiyotikler sadece bakteri kaynaklı zehirlenmeler için etkili olup virüslerin neden olduğu gıda zehirlenmelerinde kullanılmaz. Çünkü virüs kaynaklı gıda zehirlenmelerinde antibiyotik kullanımı semptomları daha da kötüleştirebilmektedir.  Bu nedenle tedavi sürecinde antibiyotik doktor tavsiyesi üzerine kullanılmalıdır.

Gıda zehirlenmesine ne iyi gelir?

  • Gıda zehirlenmesi nedeniyle hastalarda sıvı kaybı gerçekleşmektedir. Sıvı kaybının yerine konması için ishal diyeti ile beslenmeye geçilmelidir.
  • Yağsız kuru gıdalar tercih edilmeli, muz veya pirinç gibi sindirimi kolay besinler tüketilmelidir.
  • Süt ürünleri, kafein, alkol, nikotin, yağlı ve baharatlı ürünlerin tüketiminden kaçınılmalıdır.
  • Hastalık ve dehidrasyon hastayı yoracağından bol bol istirahat edilmelidir.
  • Gıda zehirlenmesinin belirtilerine göre probiyotik kullanımı doktor tarafından uygun görülebilmektedir.
  • Potasyum açısından zengin olan muz, gıda zehirlenmesinin neden olduğu bulantı, kusma ve ishal belirtilerinin azalmasına yardımcı olur.
  • Yoğurt, sarımsak ve limon gibi antibakteriyel özelliğe sahip besinler gıda zehirlenmesine neden olan bakteriler ile savaşmaktadır.
  • Hastalığın neden olduğu bulantıyı bastırmak için sindirim probleminde kullanılan zencefil veya nane-limon gibi mideyi rahatlatıcı bitki çayları tüketilebilir.

07 Şubat

Bilgi al

Besin Zehirlenmesi Nedir? Belirtileri ve Tedavisi Nasıldır?

Yaz aylarında daha sık görülmekle birlikte yılın her zamanı da görümonash.pw her yaş grubu ve cinsiyeti etkilediğinden genel bir sağlık sorunudur. Besin zehirlenmesinin ne olduğu, belirtileri ve tedavisi hakkında aşağıdaki yazımızda merak ettiğiniz tüm bilgileri bulabilirsiniz.

Besin Zehirlenmesi Nedir?

Besin zehirlenmesi bakteri, virüs,parazit veya çeşitli toksinler içeren gıdaların yenmesiyle meydana gelen hastalıktır.

Besinlerin yanlış muhafaza edilmesi ve pişirilmesi, hijyenik olmayan şekilde hazırlanması,ellenmesi ve kontamine edilmesi besin zehirlenmesi etkenleri arasındadımonash.pw zehirlenmesi ve buna bağlı gelişen ishal, bulantı ve kusma gibi şikayetler çoğu zaman sağlığımız ve iş gücünde kayıpla sonuçlanmaktadır.

Besin zehirlenmesi salgın olarak da görülebilir, bir veya bir kaç kişiyi de etkileyebilir.

Sosyoekonomik seviye arttıkça besin zehirlenmesi sıklığı da düşmonash.pw ortamlar veya gıdalar besin zehirlenmesi görülme sıklığını azaltır.

Besin zehirlenmesi belirtileri, etkeni içeren gıdanın alınmasından sonra birkaç saat veya gün içinde başlayabilir. Şikayetler, zehirlenmeye neden olan gıdanın alınmasından sadece 1 saat sonra (Ömonash.pwokok aureus) başlayabildiği gibi Hepatit A virüsü enfeksiyonunda olduğu gibi 28 gün sonra da belirtiler görülebilir.

Besin Zehirlenmesi Nedir?

Besin zehirlenmesi sonrası belirtilerin görülme süresi çoğu zaman doktorlar için tanıda önemli bilgiler vermektedir. Bu tür bir rahatsızlık geçirildiğinde hangi durumlarda doktora gidilmesi ve hangi tahlillerin yapılması büyük önem taşımonash.pwçsizce kullanılan ilaçlar besin zehirlenmesine bağlı gelişen bazı rahatsızlıklara olumsuz etkide bulunabilir. 

Doktora danışılmadan antibiyotik, ishal durdurucu ve benzeri ilaçlar kullanılmamalıdır.Çoğunlukla  besin zehirlenmesi  hafif belirtilerle geçer ve tedavi  gerekmez.
İshal şikayeti ile gidilen bazı sağlık merkezlerinde kimi zaman herhangi bir tahlil yapılmadan direkt ilaç başlanabilmektedir.

Bu çok istediğimiz bir durum değildir. Bu tür rahatsızlıklarda tercihen bir enfeksiyon hastalıkları kliniğine başvurmakta yarar vardımonash.pwılacak muayene ve tahliller sonrası gerek görülürse tedaviye başlanmalıdır.

Besin Zehirlenmesi Belirtileri Nelerdir?

Beliritler çoğunlukla ani başlar etkene bağlı olarak belirtilerin görülme süresi değişiklik gösterse de en yaygın olarak 1 saat ile 3 gün içinde görülür.
Besin zehirlenmesinde en sık görülen belirtiler:

  • Bulantı
  • Kusma
  • Sulu ishal
  • Karın ağrısı, Kramp
  • Ateş

Besin Zehirlenmesi Belirtileri Nelerdir?

İshal kimi zaman kanlı ve bol mukuslu olabilir. Çoğunlukla besin zehirlenmesi hafif belirtilerle geçer ve tedavi monash.pw hastalık uzadığında ve ilerlediğinde aşırı sıvı kaybına bağlı dehidratasyon, yüksek ateş, baş dönmesi, bilinç kaybı gibi daha ciddi belirtiler görülebilir.

Besin Zehirlenmesinde Hangi Durumlarda Doktora Gidilmelidir?

Sık kusma ve aşırı sıvı kaybı, ağızdan sıvı alımında zorluk, kanlı kusma, kanlı ishal, 3 gün ve üstü ishalin sürmesi, ileri derecede karın ağrısı veya kramplar, ve üstü ateş tarzında belirtiler vücudun dehidrate kaldığını gösterir.

Bu bulgulara ilave olarak aşırı susuzluk hissi, ağız kuruluğu, idrara çıkamama veya çok az çıkma, ağır derecede halsizlik,Baş dönmesi, bulanık görme, kas güçsüzlüğü ve karıncalanma hissi gibi nörolojik şikayetler de ilave olduğunda durumun ciddiyetini göstermektedir.

Siz veya çevrenizdeki yakınlarınızdan biri bu tür belirti ve şikayetleriniz olduğunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız.

Kimler Besin Zehirlenmesi Yönünden Daha Çok Risk Altındadır?

İmmün sistemi (bağışıklık sistemi) zayıf olan ve immün yetmezlikli kişiler, bebekler ve küçük çocuklar, hamileler ve yaşlı bireyler daha fazla risk altındadır. Besin zehirlenmelerinde mide asiditesinin varlığı önemli bir koruyucu unsurdur. Gereksiz  ve doktora danışmadan  mide asiditesini azaltan ilaçların kullanılması mide asit salgısını azaltarak besin zehirlenmelerine karşı vücudumuzun direncini ırabilir.

Benzer şekilde bilinçsizce ve doktora danışmadan antibiyotik kullanımı da normal bağırsak florasına zarar vererek vücudumuzu besin zehirlenmelerine karşı savunmasız hale getirebilir.

Besin Zehirlenmesinden Korunmak İçin Alınacak Tedbirler Nelerdir?

  • Sebze ve meyveler  tüketilmeden önce  özenle yıkanmalıdır.Kırık, çatlak,tavuk dışkısı ile kirlenmiş yumurta tüketilmemeli ve ellenmemelidir. Ellendiyse eller usulüne uygun olarak sabunla dikkatle yıkanmalıdımonash.pwalar tüketilmeden önce yıkanmalıdır.
  • Dondurulmuş  gıdaları satın alırken son kullanım tarihleri kontrol monash.pwulmuş ürünler çözüldükten sonra asla tekrar dondurulmamalıdır.
  • Konserve tüketmeden önce  alt ve üst kapaklarının şişkin olup olmadığı kontrol monash.pwğı şişkin, kutusu zedelenmiş, kapağı gevşemiş  veya önceden açılmış olan konserveler tüketilmemelidir.
    Kaynağı belli olan ve orijinal ambalajında olan içme suları tüketilmelidr. Herhangi bir şüphe durumunda içmeden önce su kaynatılmalıdır.
  • Dışarıda ve açıkta satılan gıdalar tüketilmemelidir.Gıdalar satın alındıktan sonra derhal buzdolabında saklanmalıdır.Çiğ gıdalar ile pişmiş gıdalar buzdolabında birbirlerine temas etmeyecek şekilde saklanmalıdır.
  • Çiğ ete temas sonrası eller ve etin temas ettiği yüzeyler hijyen kurallarına özen göstererek yıkanmalıdımonash.pw veya ızgara yaparken çiğ et ve pişmiş etlerin maşaları farklı olmalıdır.
  • Dondurulmuş besinler, buzdolabında yada mikrodalga fırında çözdürülmelidir.Çözdürme işlemi oda sıcaklığında yada gıdaları kalorifer ve soba gibi yüzeylerin üzerinde bekletilerek uygulanmamalıdır.
  • Pişirilmiş yemekler ilk pişirmenin ardından en fazla bir kere daha ısıtılmalıdımonash.pwerin arka arkaya ısıtılmasından sakınılmalıdır.Mümkünse yemekler günlük olarak hazırlanmalı, artan yemeklerde yeniden ısıtma söz konusu olacaksa bir kereden fazla tekrar ısıtma işlemi yapılmamalıdır.
  • Gıdaların hazırlık, pişirme ve servis işlemleri sırasında hijyen kurallarına uyulmalıdımonash.pw ve sebzelerin doğrandığı tahta ve yüzeylerin temizliğine özen gösterilmelidir.
  • Mutfak ve masaların temizliğinde kullanılan bezlerin temizliği çok ömonash.pw bezler düzenli olarak yıkanmazsa mikrop yuvası olabilir.

Besin Zehirlenmesi Etkenleri Nelerdir?

Besin zehirlenmesine çeşitli mikroorganizmalar ve toksinler yol açmonash.pwiler, virüs ve parazitler besin zehirlenmesine yol açabilmektedir.

Besin zehirlenmesinin etkenine göre belirtilerin görülme süresi, belirtilerin şekli, hastalığın seyri, tanı ve tedavisi farklılık gösterebilmektedir.

Bu  nedenle kişilerin tedavisine başlanmadan önce yapılacak muayene ve mikrobiyolojik tahliller ömonash.pw zehirlenmesine yol açan başlıca etkenler, bulaş yolları ve belirtilerinin görülme süreleri aşağıda belirtilmiştir.

Besin zehirlenmesi  etkenleri belirtilerinin görülme süresine göre sıralanmıştırEtkenin vücuda  girmesinden sonra en kısa sürede belirti veren etkenden daha  geç  sürede belirti veren etkene göre sıralama yapılması hedeflenmiştir.

Staphylococcus aureus   

Maruziyet sonrası en hızlı belirti veren besin zehirlenmesi etkenidir. Sıklıkla karşılaştığımız bir besin zehirlenmesi türüdür. Bakterinin ürettiği enterotoksin hastalıktan sorumludur.
Staphylococcus aureus bir bakteridir.Vücuda girdikten sonra 1 ile 6 saat arasında belirtileri başmonash.pw,et ürünleri, salatalar, kremalı soslar, kremalı pastalar bulaş için uygun ve bakterinin kolaylıkla üreyebildiği besinlerdir.

Proteinden zengin ve şeker içeren besinler özellikle buluşlardan sorumludur.Gıda üretiminde ve servisinde çalışanların öksürük, hapşırması sonrası bulaş ortaya çımonash.pwşa yol açan gıdanın dış görünümü, kokusu monash.pwenme her mevsimde görülebilir.

Bakterinin ürettiği toksin kusmaya özellikle neden olduğundan bu besin zehirlenmesinde kusma ön planda olabilir. Karın ağrısı,ishal ve ateş de belirtiler arasındadımonash.pwık 48 saat içinde kendiliğinden geçebilir.

Özel bir antibiyotik tedavisine gerek bulunmamaktadır. Kişinin kaybettiği sıvının yerine koyulması yeterlidir.

Bacillus cereus

Bakteriyel bir besin zehirlenmesi olup 30 dakika ile 15 saat içinde  zehirlenme belirtileri görülümonash.pw zehirlenme türü de Staphylococ besin zehirlenmesinde olduğu gibi kısa sürede belirti veren bir monash.pwileri de Staphylococ zehirlenmesine benzer.

Kusma 30 dakika ile 6 saat içinde kendini gösterirken ishal 6 ile 15 saat içinde belirti monash.pw süre oda ısısında beklemiş  pilav ve pirinç ürünleri, soslar ve çorbalar  en sık etken olan monash.pw zaman ölümcül  şekilde seyredebilir.Çoğunlukla hastalık 24 saat boyunca sürer. 

Clostridium perfringens 

Belirtilerin görülmesi etkenin alınmasından 8 ile 16 saat sonra görülümonash.pwi türü olup hızlı belirti veren besin zehirlenmelerinden biridir.

Uygun olmayan sıcaklıklarda pişirilmiş gıdalar sıklıkla zehirlenmeye yol açan monash.pw ürünlerin pişirildikten sonra saklanmalarındaki hatalar da zehirlenmeye sebep monash.pwşirmeden sonra, düşük sayılarda organizma içeren gıdalar, soğutma ve depolama esnasında, gıda zehirlenmesi yapacak seviyeye ulaşır.

Etler, et suyu, güveç ve soğumayı önleyen tabak ve kaplarda uzun süre muhafaza edilmiş besinler zehirlenmelerden sorumlu olabilir

Clostridium botulinum 

Belirtilerin görülmesi 12 ile 72 saat gibi kısa süreler olan ciddi ve son derece tehlikeli ve Clostridium botulinum bakterisine bağlı gelişen bir besin zehirlenmesidir.

Ev yapımı konserveler düşük asitli, konserveler, özensiz hazırlanmış konserveler, tütsülenmiş ve füme balık, tuzlanmış balık, alüminyum folyoda pişirilmiş patates, ılık sıcaklıkta uzun süre bekletilen gıdalar olası zehirlenme monash.pwığa ve ciddi tabloya bakterinin salgıladığı Botilinum toksini sebep olur.

Söz konusu toksin sinir sistemini tutar. Solunumu bloke ederek ölümle sonlanabilen ciddi etkiler yapabilir.

Listeria

Belirtilerin görülmesi 9 ile 48 saat arasındadır. Bir bakteri türüdümonash.pwörize olmayan süt, sosisli sandviç, peynir, kontamine su ve topraktan bulaşabilir.

Besin Zehirlenmesi Etkenleri Nelerdir?

Norovirusler (Norwalk-benzeri virüsler)

Temastan 12 ile 48 saat sonra belirti veren  besin monash.pwine  su ve kabuklu deniz hayvanlarından hazırlanan gıdalarla bulaşır. Gıda sektöründe ve üretimde çalışan kişiler de bulaş için potansiyel risk etmenidir.

Shigella

Etkenin alınmasından 24 ile 48 saat sonra belirti veren bakteriyel bir besin zehirlenmesi türüdümonash.pwlar (ton balığı,patates,tavuk, makarna salatası vb), çiğ sebze, süt ürünleri, kümes hayvanları,deniz ürünleri bulaşa neden olan başlıca gıda türleridir.

Dışkıyla kontamine olmuş kirli içme suları da bulaş da etkindir.Gıda sektöründe çalışan kişilerin hijyen kurallarına dikkat etmemesi de enfeksiyonun yayılımına sebep olabilir.
Kimi zaman kanlı olabilen ishal, bulantı ve kusma, kramp şeklinde kendini  gösteren karın ağrıları başlıca belirtilerdir.

Salmonella

Etken alındıktan 6 ile 48 saat sonra belirtiler görülür. Salmonella bakterisi yol açmaktadır.Çiğ veya  az pişmiş kontamine et, kümes hayvanlarının yenmesi, süt ve süt ürünleri, salata sosları, kremalı tatlılar ve tatlı sosları, bozuk çikolata, hindistan cevizi sosları zehirlenme ve enfeksiyonun başlıca gıda kaynaklarıdır.

Gıda üretiminde çalışan kişilerin kullandıkları hijyenik olmayan kesme yüzeyleri (kesme tahtaları vb.), bıçak ve mutfak malzemeleri de bulaş etkenleri arasındadır.
Bulantı hissi, kusma, karın  krampları, ishal, baş ağrısı ve yüksek ateş de başlıca belirtileri arasındadımonash.pwık 3 gün ile 1 hafta arası sürebilir. Çoğu zaman tedavisiz de iyileşmonash.pw bazı ileri vakalar yapılacak gaita ve kan tahlilleri sonrası hastaneye yatırılıp antibiyotik tedavisi alabilirler.

Rotavirus

Virüs kaynaklı bir besin zehirlenmesi olup, etken alındıktan 1 ile 3 gün sonra belirtiler görülebilir.

Çiğ et ve hazır gıdalar zehirlenmeye etken olabilen başlıca gıdalardır. Hijyenik koşullara uymadan çalışan gıda çalışanları da bulaştan sorumlu olabilir.Kış aylarında daha sık görülmektedir.

Escherichia coli (E. coli) OH7  

Belirtilerin görülmesi 1 ile 8 gün arasındadımonash.pw'nin  OH7  adı verilen patojenin bir suşundan kaynaklanan besin zehirlenmesi türüdümonash.pw suş özellikle sığır etinde monash.pw nedenle kontamine olmuş sığır eti en önemli bulaş kaynağıdımonash.pw dışında süt ve süt ürünleri ile kirli içme suları zehirlenmeden sorumludur.

Campylobacter

Belirtilerin görülmesi 2 ile 5 gün arasıdımonash.pw ve kümes hayvanları bulaş ve zehirlenmeden sorumludur.Özellikle çiğ tavuk eti önemli bir risk faktörüdümonash.pw çok sağlıklı tavuk bu bakteriyi ince bağırsaklarında taşımaktadır.

Çiğ süt de önemli bir bulaş monash.pwinasyon hayvan dışkısının ete bulaşması ile olur ayrıca pastörize olmamış süt ve kontamine olmuş sular da enfeksiyona sebep olabilmektedir.
Özellikle Avrupa ülkelerinde en sık görülen ishal etkenlerinden monash.pwş( kimi zaman 40 dereceye kadar yükselebilen), yorgunluk hissi, kramp şeklinde karın ağrıları, baş ağrı ve kimi zaman kanlı da olabilen ishal en sık görülen belirtilerdir.Şikayetler 1 hafta içinde kendiliğinden de geçebildiği gibi kimi zaman antibiyotik ve destek sıvı tedavisine gerek duyulabilir.

Giardia lamblia 

Besin zehirlenmesine yol açabilen bir parazit türüdümonash.pwilerin görülmesi temastan sonraki 1 ile 2 hafta arasındadımonash.pw ve kontamine içme suları kaynaklı bulaş daha sıktır. Ancak özellikle  kirli sularla yıkanmış gıdalar (salata ve sebzeler) besin zehirlenmesi sebebidir. Gıda sektöründe çalışanların hijyen kurallarına uymadan çalışması da enfeksiyon görülme sıklığını arttırmaktadımonash.pwşmekte olan ülkelerde daha  sık görülür.

Uzun süren ishaller bebek ve yeni doğanlarda kimi zaman ölümle sonlanabilen dehidratasyona yol açabilir.

Hepatit A (HAV)

Belirtilerin görülmesi ortalama 30  gün olup bulaş sonrası en geç belirti veren besin zehirlenmesi türüdümonash.pwine su, çiğ besinler ve hijyen kuralarına uymayan gıda işleyicileri  tarafından yayımonash.pw çıkan ateşi bulantı, iştahsızlık,karın bölgesinde rahatsızlık hissi, keyifsizlik, halsizlik ile başlar.

Bir kaç gün sonra ise sarılık belirtileri görülebilir.Özellikle çocuklarda klinik olarak fazla belirti vermeden de geçmonash.pw enfeksiyonu olan insanların dışkısından atılımonash.pw virüsle kontamine olmuş su ve gıdalarla hastalık ve besin zehirlenmesi gelişmonash.pw ELİSA testi ile HAV IG M saptanması ile tanı monash.pwu deniz hayvanları, meyve ve meyve suları, süt ürünleri, salata ve çiğ sebzeler,buzlu içecekler sıklıkla bulaşlardan sorumludur.Gıda sektöründe çalışanların hijyen kurallarına dikkat etmeyerek çalışması da bulaş da rol sahibidir.

Besin Zehirlenmelerinde Diyet Nasıl Olmalı, Neler Yenmeli Neler Yenmemelidir?

İshalde diyet çok önemlidir. Tüketilen gıda ve sıvıların özenle seçimi iyileşmeyi kolaylaştırımonash.pw diyetinin temel amacı kişinin kaybettiği su ve elektrolitin yerine konmasıdımonash.pwa birlikte enerji ve besin ihtiyacı karşılanması ve bağırsakların çalışma hızını artıran posalı besinlerin azaltılması monash.pwe  posasız ve yağsız gıdalar tercih edilmelidir. Posa içeriği yüksek çiğ sebze ve meyveler, kuru baklagiller ise tercih edilmeyecek ürünlerdir. 

İshalde tüketilmesi önerilen gıda ve içecekler:

Yağsız makarna ve pirinç pilavı, pirinç lapası, yoğurt çorbası, yağsız beyaz peynir, yoğurt, muz, şeftali, havuç, haşlanmış patates ve patates püresi, haşlanmış yağsız et ve tavuk, yağsız ızgara köfte önerilen başlıca gıdalar arasındadır.Gıdalar haşlama ve fırında pişirme yöntemi ile hazırlanmalıdımonash.pw ayran, bol su, açık çay ise tüketilmesi önerilen sıvı türleridir.

İshalde  tüketilmesi  önerilmeyen gıda ve içecekler:

Kuru yemişler, şeker ve şekerli yiyecekler, çikolata,,kaymak,mayonez, tereyağ). Sosis, sucuk, pastırma gibi şarküteri ürünleri
Şerbetler, şekerli içecekler,kayısı suyu, alkollü içecekler

Besin Zehirlenmesinde Laboratuvar Tanısı Nasıl Olmalıdır?

Besin zehirlenmelerinde etken mikroorganizmayı saptamak için duyarlı mikrobiyolojik tahlil yöntemlerine ihtiyaç vardımonash.pw mikroskopisi, tam kan sayımı, bazı biyokimyasal tahliller, gaita kültürü ve çeşitli serolojik tanı yöntemleri çoğu zaman tanıda yeterlidir.

Besin zehirlenmesine yol açan etken konusunda laboratuvar tanısı koyulduğunda buna uygun tedavi de planlanacaktır.
Aynı zamanda bağırsak florasını düzenleyen bazı ilaçlar da besin zehirlenmesi tedavisinde önemli yere sahiptir.

Besin Zehirlenmelerinde Tedavi nasıl olmalıdır?

Besin zehirlenmesi tedavisinde esas hedef ishal ve kusmayla vücudumuzun kaybettiği sıvı, elektrolit ve mineralleri karşılamak ve yerine koymak olmalıdır.

İshali durduran ve kesen ilaçlar ise doktor önerisi olmadan asla tercih monash.pw bu tür ilaçlarla durduğunda  besin zehirlenmesine yol açan mikroorganizma ve etkenlerin dışarı atılmasında  sorun olur ve bu zararlı maddeler vücudumuzda kalımonash.pw ve kusma gibi vücud reaksiyonlarının temel amacı aslında zehirlenmeye sebep olan  unsurları vücudun dışına tahliye etmektir.

Bol sıvı tüketilmesi en uygun çözümdür. Ağızdan beslenmenin olmadığı ağır vakalarda ise kişi hastaneye yatırılarak damar yoluyla sıvı ve beslenme ihtiyacı karşılanmalıdımonash.pwa beraber zehirlenmeye etken mikroorganizma izole edilir ve tanısı koyulursa gerek  görüldüğünde patojen mikroorganizmayı vücudumuzdan bertaraf etmek hedeflenmelidir.

Bu konuya dair bir sorunuz varsa siz de uzmanlarımıza 7/24 Soru sorabilirsiniz.Soru sormak için tıklayın.

Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Popüler Blog Yazıları

PFAPA Sendromu Nedir?Egzema Nedir? Presbiyopi Nedir?İşkolizm Nedir? Belirtileri Nelerdir?Dermatofaji: Kendi Derisini Yeme HastalığıHepatit D Hastalığı Nedir?Ani Kalp Ölümleri Nedir? Nasıl Anlaşılır ve Gelişir?Yüz Felci Belirtileri Nelerdir?Adet Ağrısında Ne Zaman Doktora Başvurulmalıdır?Sedef Hastalığı İyileşebilen Bir HastalıktırBebeklerde İdrar Yolu Enfeksiyonu İhmal EdilmemeliBöbrek Kistleri Nedir?

Zehirlenmeler AS’lerin önemli başvuru nedenleri arasında olup AS hekimlerinin zehirlenmeler konusunda gerekli yeterliliğe sahip olmaları gerekmektedir.

Serum PON1 düzeyleri diyet, akut faz proteinleri, gebelik ve apo AI düzeyini etkileyen olaylardan etkilenmektedir 10. PON1’in LDL lipid peroksidasyonu ile oluşabilen oksidatif modifikasyonunu önleyerek antioksidatif ve antiaterosklerotik rol oynadığı gösterilmiştir 11,18,19. PON1‘in en iyi bilinen koruyucu fonksiyonu; organofosfat sinir ajanlarını, aromatik karboksilik asit esterlerini ve insektisitleri hidrolize etme yeteneğidir 10.

ABD zehirlenme verilerine göre analjezikler, stimülan ilaçlar, antidepresanlar, kardiyovasküler sistem ilaçları, sedatif-hipnotik-antipsikotik ilaçlar zehirlenmeye en sık neden olan ajanlardır. Bu ilaçlardan analjeziklerin önemli oranda mortaliteye neden olduğu belirtilmiştir Analjeziklerden asetaminofen ve ASA; antidepresanlardan ise amitriptilin bu gruplar içinde en çok zehirlenmeye neden olan ajanlardır 2. Yapılan bazı çalışmalarda ise zehirlenmenin en sık TCA’lar ile olduğu bildirilmiştir (20). Bizim çalışmamızda ise en sık maruz kalınan ajan grubu mantarlar olup (%), bunları (%) ile TCA’lar izlemektedir. Çalışmamızda zehirlenme etkeni olarak en sık mantarların görülmesinin sebebi, çalışmanın yapıldığı dönemde mevsimsel ve bölgesel özelliklerden dolayı yabani mantar tüketiminin fazla olması olabilir.

Yapılan bazı çalışmalarda serum ve doku MDA düzeylerinin çeşitli hastalıklara ve ilaçların toksik etkilerine bağlı olarak arttığı gösterilmiştir. Bu hastalıklarda lipid peroksidasyonu sonucunda serum ve dokuda MDA düzeylerinde artış olmaktadır (göğüs ağrılı ve diyabetli hastalar) 21,22. PON1 düzeyleri özellikle aterosklerotik hastalık, insülin bağımlı diyabet ve ailesel hiperkolesterolemi durumlarında artabilmektedir 11. Bu nedenlerle PON1 ve MDA’yı değiştirdiğini düşündüğümüz klinik durumları çalışmaya dahil etmedik.

Cengiz ve ark.’ı 23 asetaminofen ve aspirin hepatotoksisitesinde lipid peroksidasyonunun rolünü araştırmak amacıyla ratlara toksik dozda intraperitoneal (IP) asetaminofen ( mg/kg) ve aspirin ( mg/kg) vermişlerdir. Daha sonra karaciğerde ve plazmada MDA düzeyleri ölçülmüştür. Sonuçta asetaminofen ve aspirinin plazma ve karaciğerde MDA düzeylerinde önemli bir artışa neden olduğu bildirilmiştir. Bu artışlar istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Oak ve ark.’ı 24 ratlara yüksek doz asetaminofen verilerek ( mg/kg vücut ağırlığı), kan glutatyon (GSH) ve MDA düzeylerine bakmış, 6. ve saatlerde karaciğer histolojisi incelemiştir. Asetaminofen zehirlenmesini takiben MDA seviyesinin artıp GSH’nin azaldığı ve karaciğerde masif sentrilobüler hepatosit nekrozu yaptığı gösterilmiştir. Ratlara asetaminofen enjeksiyonundan iki saat sonra glutatyon glikozit (GSH-glyc) verildiğinde MDA ve GSH değişiklikleri önlenmiş ve ratların çoğunda karaciğer nekrozunun histolojik belirtileri ya tamamen kaybolmuş ya da ciddi oranda azalmıştır. Bizim çalışmamızda asetaminofen ve diğer zehirlenmelerde, MDA1 ve MDA2 değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamamıştır. Hasta grubumuzda MDA değerlerinde anlamlı bir yükselme olmamasının sebebi, asetaminofen zehirlenmesi olan hastalarımızdan toksik doz sınırını asan grubun sayısının az olması olabilir.

Lukaszewicz ve ark. 25 organofosfat, chlorfenvinphos ve insektisit zehirlenmelerinde karaciğer SOD, katalaz (CAT) ve MDA’nın 1, 24 ve saatlerde konsantrasyonlarına bakmışlardır. Chlorfenvinphos zehirlenmesinden 24 saat sonra MDA düzeyleri azalmış iken 48 saat sonra MDA düzeyleri artmıştır. Bizim çalışmamızda ise organofosfat ve diğer ajanlarla olan zehirlenmelerde MDA1 ve MDA2 düzeylerinin 6. ve saat ölçümlerinde istatistiksel olarak anlamlı bir artış gözlenmemiştir.

Loguercio ve ark.’nın 7 yaptığı bir çalışmada akut ve kronik alkol kullanımı olan hastaların eritrositlerinde in vivo ve in vitro olarak MDA düzeylerinin arttığı bulunmuştur. Skrzydlewska ve ark.’ı 26 metanol zehirlenmesi olan ratlarda (3 gr/kg metanol) karaciğer, serum ve eritrositlerde 6, 14 ve saatler ile 2, 5 ve 7. günlerde MDA, SOD, glutatyon peroksidaz (GSH-Px), glutatyon redüktaz (GSSG-R), GSH, askorbik asit, alfa tokoferol düzeylerine bakmışlardır. Karaciğer, eritrosit ve serumda GSH-Px ve GSSG-R aktivitesi, GSH düzeyleri ve askorbik asit konsantrasyonlarının azaldığını, MDA’nın ise arttığını göstermişlerdir. SOD ve alfa tokoferolün ise eritrositlerde azaldığı gösterilmiştir. Zentella ve ark.’ı 27 NSAİ ilaç olan piroksikamın, etanol ile akut zehirlenmiş tok ratlarda karaciğer MDA ve GSH seviyeleri ile kan triaçilgliserol ve etanol düzeyleri üzerine olan etkilerini araştırmışlardır. Piroksikamın aç ratlarda rapor edildiği gibi, tok ratlarda da etanol verilmesine bağlı oluşan kandaki etanol konsantrasyonunu azalttığını, triaçilgliserol ve MDA’nın hepatik artışını inhibe ettiğini göstermişlerdir. Bizim çalışmamızda ise akut alkol alımını takiben MDA1 ve MDA2 düzeyleri arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır.

Akgür ve ark.’nın 28 akut organofosfat zehirlenmesi olan 28 hasta üzerinde yaptıkları bir çalışmada PON1 düzeyleri ile akut zehirlenmeler arasında bir korelasyon olduğu ve bu korelasyonun kronik zehirlenmelere göre daha düşük olduğu görülmüştür. Sozmen ve arkadaşlarının 29 organofosfat zehirlenmesi olan vakalar üzerine yaptıkları bir çalışmada, PON1 düzeylerinin ve alloenzimlerinin organofosfat zehirlenmelerinde önemli role sahip olduğunu ve arttığını tespit etmişlerdir. Bizim çalışmamızda ise tüm hasta gruplarında PON ile PON düzeyleri arasında istatistiksel alarak anlamlı fark bulunamamıştır.

Özaras ve ark.’nın 30 24 rat ile yaptıkları bir çalışmada, etanolun serum AST, ALT ve serum-doku MDA düzeylerini yükselttiği ve karaciğer hasarını arttırdığı, bunun da N-Asetil Sistein ile azaldığı gösterilmiştir. Bizim çalışmamızda ise etanol alan hastalarda AST1, AST2, ALT1, ALT2, MDA1 ve MDA2 değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunamamıştır.

Larrey ve ark.’ı 31 yaptıkları bir çalışmada ilaçların karaciğer yetmezliği etiyolojisinde önemli bir role sahip olduğunu ve özellikle de asetaminofenin ilk sırayı aldığını göstermişlerdir. Bu çalışmada asetaminofen zehirlenmelerinde aminotransferaz düzeylerinin ilk saatlik dönemde normal olduğu ve zehirlenme sonrası ilerleyen saatlerde karaciğer yetmezliğinin göstergesi olarak artış gösterdiği belirtilmiştir. Bizim çalışmamızda ise 6. saatte ve saatte aminotransferaz düzeyleri anlamlı artış göstermemiştir. Bu durumun sebebi toksik doz aralığında ilaç alan hasta grubumuzun sayısının az olması olabilir.

Kuffner ve ark.’nın 32 uzun dönem alkol ile beraberinde asetaminofen alan hastalar üzerinde retrospektif olarak yaptıkları bir çalışmada, çalışmaya alınan hastadan sadece 4’ünde AST düzeyleri yüksek olarak bulunmuş ve çalışma sonucunda günlük asetaminofen düzeyleri ve karaciğer hasarı arasında ilişki bulunamamıştır. Bizim yapmış olduğumuz çalışmada da literatürle uyumlu olarak alkol ve asetoaminofeni birlikte alan hastalarda AST, GGT, ALT düzeyleri anlamlı artış göstermemiştir. James ve ark.’nın 33 adölesan ve cocuklarda yaptıkları bir çalışmada, asetaminofen zehirlenmesi sonrasında 24 ve saatlerde AST, ALT ve protrombin zamanı ölçülmüş ve sonuçta hepatotoksisitesi olan hastalarda bu parametrelerin normal olduğu tespit edilmiştir. Bizim yapmış olduğumuz çalışmada da literatürle uyumlu olarak asetoaminofen zehirlenmesi olan hastalarda AST, GGT, ALT düzeyleri anlamlı artış göstermemiştir. Gyamlani ve ark.’nın 34 yaptıkları bir çalışmada intihar amaçlı veya kazayla asetaminofen alan 93 hastanın saatlik yoğun bakım izlemlerinde aminotransferaz düzeylerinin intihar amaçlı alımlarda, kazayla alımlara göre ilk dönemlerde atış göstermediği ancak 48 saatten sonra arttığı tespit edilmiştir. Bizim çalışmamızda da literatür ile uyumlu olarak hastaların 6 ve saatlerde alınan kanlarında AST, ALT, GGT değerlerinde artış bulunamamıştır.

Knight ve ark.’nın 35 ratlarda yaptıkları bir çalışmada, ratlara asetaminofen ve alkol uygulayarak, bu iki maddenin rat karaciğerinde oluşturduğu patofizyolojik değişikliğe, serum MDA ve ALT düzeyindeki artışlarına bakılmıştır. Sonuçta bu iki madde ile MDA ve ALT düzeyleri artarken vitamin E tedavisi verilenlerde bu artış daha düşük düzeylerde olmuştur. Husain ve ark.’nın 36 rat plazmalarında alkol etkisi ile MDA düzeyleri arasındaki ilişkiye baktıkları bir çalışmada, yüksek doz alkol etkisi sonucunda MDA düzeylerinde yükselme olduğunu göstermişlerdir. Bizim çalışmamızda ise alkol alan hastalarda MDA düzeylerinde artış tespit edilememiştir. Li ve ark.’nın 37 yaptıkları bir çalışmada akut alkol alımı ile hepatik enzimler ve MDA arasındaki ilişkiye bakılmış, alkol verilen hastalarda MDA düzeylerindeki değişiklik istatistiksel olarak anlamsız bulunmuşken, ALT ve AST düzeyleri artmış olarak tespit edilmiştir. Bizim çalışmamızda ise alkol alan hastalarda 6. ve saatlerde literatür ile uyumlu olarak MDA düzeylerinde değişiklik bulunmazken, AST ve ALT düzeylerinde de değişiklik olmamıştır.

Sonuç olarak yaptığımız çalışmada TCA, organofosfat, asetaminofen, mantar ve alkol zehirlenmelerinde serum MDA, PON1, AST, ALT ve GGT değerlerinde alımın 6. ve saatlerinde yapılan ölçümler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir değişiklik olmamıştır. Bunun sebebi hasta grubumuzu oluştururken AS’ye gelen tüm zehirlenme hastalarını almamız, toksik doz sınırının altındaki hastaları da çalışmaya dahil etmemiz olabilir. Zehirlenmelerde bu maddelerde anlamlı artış tespit edilen çalışmalara bakıldığında biyokimyasal olarak bakılan parametrelerin seviyesi ilk saatlerden itibaren 1, 2, 5. ve hatta bazı çalışmalarda 7. günde bile ölçülmüştür. Eğer bizim çalışmamızda da sadece toksik doz sınırındaki hastalar alınmış olsaydı ve hastaların saatten sonraki ölçümleri de yapılabilmiş olsaydı bu parametrelerde artış olabileceği görüşündeyiz. Zehirlenme gibi önemli bir sorunun takip ve tedavisinde yeni laboratuvar parametrelerinin araştırılması gerektiğini düşünmekteyiz.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır