Hamilelik döneminde, salgılanan hormonlar, kilo artışı, vücut postürünün bozulması gibi sebeplerden dolayı çeşitli ağrılar, uyuşma ve güçsüzlük şikayetleri sık görülür. Fetusu korumak açısından çeşitli tetkik ve tedavilerinin uygulanamaması bazen sorun yaratabilir ancak gerekli tavsiyelere uyulduğunda ve uygun tedaviler yapıldığında pek çok sorun kısa sürede çözülebilir.
Gebelikte bel ağrısı görülme oranı yaklaşık yüzde arasındadır. Hamileliğin başında oluşan bel ağrısı genellikle rahimin büyümesi ve kanlanma artışına bağlıdır. İlerleyen haftalarda rahim ve bebeğin büyümesi ile anne adayının ağırlık merkezi öne doğru kayar, vücudun dengesi için otomatik olarak baş ve sırt geriye yönelir ve anne adayının bel kavsi (lordoz) arttığından belde ağrı oluşur. Ayrıca doğuma yakın dönemde kalça eklemlerinin gevşemesini sağlayan “relaksin” hormonu omurgadaki destekleyici bağları da gevşettiğinden ağrı oluşumu kolaylaşır.
Gebelikte bel ağrısı tamamen engellenebilir bir durum değildir, ancak bazı önlemlerle oluşma riski azaltılabilir. Alınması gereken ilk önlem kilo artışının dengelenmesidir. Yataktan kalkarken önce yan dönmek, sonra doğrulmak, otururken beli yastık ile desteklemek, uzun süre ayakta veya oturur pozisyonda kalmamak, alınabilecek basit önlemlerdir. Hamilelik öncesi ve erken haftalarda kişiye özel planlanan egzersizlerle bel kaslarını güçlendirmek ve özellikle yüzme, pilates gibi orta hat kaslarının güçlendiği fiziksel egzersizler son derece yaralı olacaktır.
Önlemlere rağmen oluşan veya devam eden bel ağrılarında, gebeler için özel üretilmiş korseler verilebilir, kuru iğneleme ve kinesiotape uygulamaları yapılabilir. Medikal tedavide parasetamol, magnezyum içeren tabletler ve bitkisel kremler kullanılabilir.
Gebelikte bel fıtığı sıklığını araştıran çeşitli araştırmalarda bu oranın yaklaşık her 10 bin gebede bir olduğu belirtilmiştir. Ancak hamilelik sırasında görüntüleme teknikleri tercih edilmediğinden bu konuda yapılan araştırmalar net değildir. Bel fıtığı tanısında ve tedavisinde asıl önemli olan, hastanın muayene bulgularıdır. Acil cerrahi gerektiren muayene bulguları saptanmadıkça, herhangi bir görüntüleme yöntemine başvurmadan, bel ağrılarında uygulanan tedaviler uygulanır ve anne adayı yakından takip edilir.
Gebelikte salgılanan hormonlara bağlı olarak özellikle kalça bölgesindeki eklem ve bağların gevşemesi, sakroiliak eklem dediğimiz kalça içi eklemlerde fonksiyonel bozukluk ve ciddi ağrılara sebep olabilir.
Bebeğin ağırlılığının artmasıyla yoğunlaşan bu ağrılar için anne adayının duruşunun ve aktivitelerinin düzenlenmesi, karın ve bel kaslarını güçlendiren ancak kişiye özel planlanan egzersizler, korse, kinesiotape ve kuru iğneleme tedavileri yapılabilir.
Gebelerin yüzde ’unda bacak kramplarına rastlanır. Kramplar, gebelikte salgılanan hormonlar, vücutta artan su tutulumu, hareketsizlik, kalsiyum ve magnezyum eksikliği gibi nedenlerle ilşikilidir. Bu krampları engellemek için çeşitli egzersizler, uykudan önce hafif yürüyüş ve ılık banyo önerilebilir. Kalsiyum ve magnezyum takviyesi de kimi vakalarda faydalıdır.
Gebelikte salgılanan hormonların eklem çevresindeki bağları gevşetmesi, vücutta su tutulumunun artması ve kilo artışı sonucu sinirlere bası riski artar ve kol ve bacaklarda uyuşma, ağrı, güçsüzlük yaratabilen sinir sıkışmaları görülebilir. Gebelikte en sık görülen sinir sıkışması, karpal tünel sendromudur. Ellerini yoğun kullanan, aşırı kilo alan, diyabet veya hipotiroidisi olan gebelerde daha fazla görülür. Tipik olarak ilk üç el parmağında ve avuç içinde sıklıkla geceleri uyandıran ve elleri sallamak ile hafifleyen uyuşma şeklinde belirti verir. Tedavi edilmediği takdirde bazı el kaslarında erime ve güç kaybı gelişebilir. Önlem olarak, vücutta su tutulumunun azaltılması amacıyla tuz tüketiminin azaltılması, gebelik boyunca kilo alımına dikkat edilmesi,el üzerine yatılmaması, tekrarlayıcı el hareketlerinden kaçınılması ve elini çok kullanan anne adaylarının el bileklerini belirli aralıklarla dinlendirmesi önerilir. Genellikle hamileliğin etkisiyle oluşan sinir sıkışmasında, belirtiler doğumdan sonra geçer. Tedavide uygulanan yöntemler, bileğin düz olarak tutulmasını sağlayacak bandaj ve atel uygulamaları, sıcak uygulama ve çeşitli egzersizlerdir. Uygun vakalarda kuru iğneleme ve kinesiotape yapılabilir. Ağır durumlarda, hamilelik için riskli olmayan steroid ilaçların el bileğine enjekte edilmesi gündeme gelebilir. Eğer bunlar sinir sıkışması sorunlarını gidermezse, küçük bir operasyonla sinir serbestleştirilebilir.
Gebeliğin son 3 ayında görülebilen nadir bir durumdur. Kemik erimesi açısından çeşitli hormonal bozukluklar, çeşitli ilaç kullanımları gibi risk faktörleri bulunan anne adaylarında, gebeliğin son 3 ayında ortaya çıkan sırt ve bel ağrılarında istirahat, korse, kalsiyum ve D vitamini takviyeleriyle hasta takip edilir. Doğum sonrasında kemik mineral yoğunluğu ölçülür. Kemik erimesine bağlı kırık gelişen ve tedavilere rağmen geçmeyen ağrısı olan kişilerde, gerekirse emzirme kesilerek kemik erimesi ilaçları başlanır.
Gebeliğin son 3 ayında ortaya çıkan tek veya çift taraflı kalça ağrısı, kalça hareketlerinde kısıtlılık, aksayarak yürüme şikayetlerinin varlığında kalçanın geçici kemik erimesi akla gelmelidir. Tanı için gerekirse ultrason veya MR istenebilir. Tedavide, kalçaya yük verilmemesi ve gebelik sırasında gereken kalsiyum, D vitamini desteğinin verilmesi esastır. Şikayetlerin şiddetine göre kademeli olarak arttırılan egzersizler uygulanır. Kalçanın geçici kemik erimesi, sadece kalçada görülen ve uygun tedaviyle kendini sınırlayan bir durum olduğundan kemik erimesi ilaçları genellikle kullanılmaz.
Hamilelik döneminde kas-iskelet sistemi sorunlarının, hipertansiyon, varis ve lenfödem gibi dolaşım problemlerinin önlenmesi için düzenli egzersiz çok önemlidir. Ancak gebelik sırasında yapılan egzersiz aktiviteleri mutlaka hekim kontrolü altında yapılmalıdır. İdeali, fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimi tarafından yapılan muayene sonrası uygun egzersizlerin planlanması ve gebelik boyunca kadın doğum hekimiyle iletişim halinde olarak takip edilmesidir.
En uygun egzersizler, yüzme, yürüyüş, kondisyon bisikleti gibi aerobik egzersizler ve kişiye özel planlanan bazı pilates egzersizleridir. Bu egzersizler,
Pek çok kiinin zaman zaman yaad boyun tutulmas, yaam kalitesini etkileyen rahatszlklardan biridir. Kiinin birçok faaliyetini kstlayan boyun tutulmas, kadn ve erkeklerde görülebilir. Bazen hava artlarndan bazen de çalma koullarndan dolay meydana gelen boyun tutulmas, hem bitkisel tedavi yöntemleri ile hem de ilaç destei ile ksa sürede iyiletirilebilir. Bilinçli egzersizler yaparak da yok edebileceiniz boyun tutulmasna çare aryorsanz, sayfann sonuna yaklatnzda aradnz ilac bulmu olacaksnz.
Bir sabah uyandnzda boyun bölgesinde hissettiiniz tutulmay ortadan kaldrmak için sizlere bitkisel tedavi yöntemlerini önereceiz. Bu sorun ile ilgili hangi doktora gideceinizi henüz bilmiyorsanz, sizi zaman kaybetmeden doktora yönlendiriyoruz.
Daha salkl bir beden ve huzurlu yaam için satrlarda yer alan bilgileri dikkate alabilirsiniz. imdi boyun tutulmas hakknda merak edilen soru iaretlerine deinelim!
Boyun tutulmas bitkisel çözüm ile iyiletirilmektedir. Bitkilerin ifasna inanyorsanz, bu 5 bitki sizi boyun tutulmasndan kolayca kurtaracaktr. Üstelik bu bitkilere her zaman ulaabilirsiniz. Boyun tutulmas için hangi bitkileri kullanmanz gerekiyor biliyor musunuz? te o ifal bitkiler:
Detayl bilgi için: Zencefil Çaynn Faydalar Nelerdir? Zayflatr M? Nasl Yaplr?
Tarif için: Zencefil Çay
Detayl bilgi için: Biberiye Ya Faydalar Nelerdir? Zayflatr M? Ne e Yarar?
Detayl bilgi için: Kedi Otu Faydalar Nelerdir? Ne e Yarar? Çay Neye yi Gelir?
Detayl bilgi için: Kekik Çaynn Faydalar Nelerdir?
Tarif için: Kekik Çay (Zahter Kilis Yöresine Ait)
Detayl bilgi için: Yaban Turpu Nedir? Nerede Bulunur? Faydalar Nelerdir?
Boyun tutulmas nasl geçer soru iaretinin bir yant da evde kolayca uygulanan egzersizler oluyor. Önerdiimiz boyun tutulmas egzersizi ile boyun tutulmas ikayetinizi sonlandrabilirsiniz.
Boyun tutulmas en çabuk nasl geçer diyecek olursanz; vakit kaybetmeden doktora görünmenizi tavsiye edeceiz. Boyun tutulmas için hastaneden randevu alacanz bölüm Ortopedi ya da Fizik Tedavi olmaktadr. Bu iki bran da size bu konuda yardm edecektir. Boyun tutulmasnn iddetine göre alacanz tedavi ise öyle olabilir:
Boyun Arsna Ne yi Gelir? Nasl Geçer? Neden Olur?
Boyun Tutulması Nasıl Geçer?
Sıcak havlu terapisi: Boyun tutulmasını hızlı bir şekilde geçirmek isteyenlere tavsiye edilen ilk öneri sıcak havlu terapisidir. Kaynatılmış suyun buharıyla ısıtılan havlular tutulan bölgelere tutulur. Sıcaklığı geçtikçe aynı işlem 3 -4 kere tekrarlanır. Sonuna kişiler boyunlarını çok daha rahat hareket ettirebilir.
Yastık kullanımı: Kişiler yatarken pamuklu yastıklar kullanılmalıdır. Aynı zamanda yumuşak yerine sert yastıklar kullanmak, boyun ve kafanın çok daha rahat etmesini sağlar.
Kekik yağı: Bu tür bitki özlü yağlar yakıcı bir etkiye sahiptir. Sıkışmış kasların çözülmesini sağlayan kekik yağı, tamamen doğal ve sağlıklı bir yöntem olarak günde iki kere boyun bölgesine sürülebilir.
Boyun Tutulmasına İyi Gelen egzersizler
Boyun gerginliğini rahatlatmak için bu germe egzersizini her 3 ila 4 saatte bir tekrarlayın.
NOT: Önerdiğimiz egzersizi uygulamadan önce mutlaka doktorunuza danışın ve uzman kontrolünde gerçekleştirin.
Boyun Tutulması Neden Olur?
Uzun süreli hareketsizlik: Uzun süreli olarak bir yerde sabit durmak ve akabinde ani hareketler yapmak boyun tutulmasının başlıca nedenleri arasında gösteriliyor. Örneğin uzun süreli olarak telefonuna ya da bilgisayar ekranına bakmış biri ani bir refleks ile başını sağa ya da sola çevirdiği takdirde söz konusu rahatsızlık görülebilir.