gebelikte nefes darlığı çarpıntı / One moment, please

Gebelikte Nefes Darlığı Çarpıntı

gebelikte nefes darlığı çarpıntı

Hamilelikte nefes darlığı

Nefes darlığı hamilelik döneminde en sık karşılaşılan yakınmalardan birisidir. Özellikle hamileleiğin son dönemlerine doğru nefes darlığı sorunu yaşanabilir. Bu durumun temel nedeni büyüyen rahimin karın ve göğüs boşluklarını birbirinden ayıran diyafram kasını yukarı doğru itmesidir. Ayrıca gebelik sırasında vücudunuzun oksijen gereksinimi daha da artacağından daha hızlı ve sık nefes almaya başlarsınız.

Nefes darlığı ya da çok kolayca nefes nefese kalma çoğu zaman hafif bir fiziksel aktivite ile bile ortaya çımonash.pwç basamak merdiven çıktığınızda bile nefes nefese kalabilirsiniz. Bu durum zararsızdır ve bebeğiniz üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur.

Birden fazla bebek bekleyen yani çoğul gebeliği olan anne adaylarında durum daha erken ortaya çıkabilir ve tek bebek bekleyen anne adaylarına göre daha şiddetli olabilir. benzer şekilde anemisi olan yani kansızlık sorunu yaşayan anne adaylarında da nefes darlığı daha erken ortaya çıkıp daha şiddetli seyredebilir.

Çoğu zaman gebeliğin son birkaç haftası içinde bebek aşağıya doğru indiğinde nefes alıp vermede bir rahatlama yaşanır. Bu rahatlama özellikle ilk kez hamilelik yaşayanlarda belirgindir.

Daha önceden bilinen bir solunum sistemi hastalığınız varsa, nefes darlığının yanı sıra göğüs ağrısı, şiddetli çarpıntı, ellerde ve ayaklarda uyuşma gibi ek yakınmalara varsa böyle bir durumda doktorunuzun görüşünü almanız yararlı olabilir.

 

Gizli Kalmış Kalp Hastalığınız Hamileliğinizde Ortaya Çıkabilir

Kalp ve Damar Cerrahisi

Her anne adayı sağlıklı bir gebelik sonrası bebeğini kucağına almayı hayal ediyor. Ancak gizli kalmış bazı kalp ve damar hastalıkları, hamilelik sürecinde ortaya çıkarak kadınların anne olma hayalini riskli hale getirebiliyor. Bu riskleri taşıyan anne adaylarının ancak gerekli önlemleri aldıktan sonra hamile kalması büyük önem taşıyor. Memorial Hizmet Hastanesi Kalp Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Harun Arbatlı, hamilelik döneminde ortaya çıkan gizli kalp hastalıkları hakkında bilgi verdi.

Hamileliğin 3. ayından itibaren sol yanınıza yatarak uyumaya çalışabilirsiniz

Hamilelik sürecinde anne adayının dolaşım sisteminde önemli değişiklikler olmaktadır. Kalp debisi %30 ile %50 oranında artmakta, kalp ritmi normalden 10 ile 15 dakika daha yüksek olmaktadır. Arteriyel basınç ise bebeğin beslenmesinde rol oynayan plasentanın düşük dirençli dolaşımı nedeniyle daha düşük olmaktadır. Hamileliğin son 3 ayı içerisinde anne karnında belli bir büyüklüğe ulaşan bebek, karın arka duvarında yer alan damarlara baskı oluşturmaktadır. Bu durum özellikle sırtüstü yatar pozisyonda daha belirgindir ve “Vena kava kompresyon sendromu” olarak da adlandırılmaktadır. Bu nedenle düşük tansiyon ve bayılma riski taşıyan anne adaylarının sol kolunun üzerine yatması gerekmektedir.

Kardiyomiyopati 4 bin gebelikte bir görülüyor

Anne adaylarında görülen kalp hastalıkları genellikle doğumdan önce yapılan rutin muayeneler sırasında ortaya çıkmaktadır. Kalbin sol tarafındaki kapak hastalıkları özellikle darlık oluşturuyor ise tehlikelidir. Ayrıca gebelik sırasında “kardiyomiyopati” olarak adlandırılan kalp kasının zayıflaması durumu görülebilmektedir. 4 bin gebelikte bir görülen bu hastalık, doğumdan sonra iyileşmeyerek ciddi kalp yetmezlikleri ve hayati riske neden olabilmektedir. Gebelik kardiyomiyopatisinde anne ve bebeğin sağlığı için erken doğum yaptırılması gerekebilir, eğer düzelme olmuş ise hayati risk nedeniyle yeni bir gebeliğe izin verilmemektedir.

Kalp yetmezliği belirtileri gebelik belirtileriyle karışabiliyor

Gebelikte sık görülen egzersiz sırasında nefes darlığı, çabuk yorulma, bacaklarda şişme, çarpıntı gibi belirtiler aynı zamanda kalp yetmezliğinin de belirtileridir. Bu nedenle bu hastalık gözden kaçabilir. Ancak gebelerde göğüs ağrısı, istirahat sırasında nefes darlığı, gece gelen nefes darlığı, uzun süren çarpıntı atakları normal olarak değerlendirilmemeli mutlaka araştırma yapılmalıdır. Kalp hastalığı olan gebelerin doğumları tam donanımlı merkezlerde bu konuda uzman bir ekibin gözetimi altında gerçekleştirilmelidir. Genellikle bebek ve annedeki dolaşımı en az etkileyen normal doğum tercih edilmektedir. Ancak gerekli tedaviler ile ağrı süresi kısaltılmalıdır. Sezaryen ile doğumda tansiyon düşmesi daha fazla görüldüğü için doğumsal problemler dışında tercih edilmemelidir.

Kalp sorunu olan gebelerde doğum kısa sürmeli ve ağrısız olmalı

Kalp kapak hastası olan anne adaylarının doğumu mümkün olduğunca kısa sürede, ağrılı süreç kısa tutulacak şekilde düzenlenmeli; gerektiğinde vakum, forseps gibi yardımcı cihazlardan yararlanılmalıdır. Kalp kapağı hastalıklarının ilerlemiş evrelerinde kapağa yönelik bir girişim yapılmadan gebelik ve doğum mümkün olmayabilir. Mitral kapak darlığı için balon anjioplasti ile doğum gerçekleştirilebilmektedir. Aynı şekilde aort darlığının ileri evrelerinde TAVI yöntemi ile aort darlığının giderildiği ve doğumun gerçekleştirildiği anne adayları da bulunmaktadır. Günümüzde nadiren açık kalp cerrahisine başvurulmaktadır. Kapak yetersizlikleri (regürjitasyon yani geri kaçırma) genellikle gebelerde ciddi sorunlar oluşturmaz ancak yakın takip edilmelidir. Aort damarının genişlediği durumlar gebelerde çok yakın takip edilmelidir. Tansiyon yükselmeleri bu hastalarda çok ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Özellikle “Marfan sendromu” olarak bilinen bağ doku hastalığı ile aort damarının genişlemesi riskli bir gebelik oluşturur. Sezaryen ile doğum bu tür hastalarda daha uygundur.

Doğum stresi kalbe zarar vermesin

Doğum, kalbin en fazla stres altında kaldığı dönemdir. Kalp hızı, kan basıncı ve kalbin atım hacmi artarak doğum süresince devam etmektedir. Doğumdan hemen sonra kalbin ritmi ve kan basıncı normale dönmektedir. Genel olarak anne normal doğum sırasında – ml, sezaryen ile doğumda ise – ml. kan kaybetmektedir. Sağlıklı bir annede doğum süreci herhangi bir sorun oluşturmamaktadır. Ancak doğumsal ya da edimsel bir kalp hastalığı bulunan anne adayının kendisi ve bebeği risk altındadır. Bu nedenle gebelik sırasında kalp ve damar hastalıklarının tanısı önemsenerek bu belirtilere dikkat etmek gerekmektedir.

  • Dudaklar veya parmak uçlarında morarma görülüyorsa
  • Gebenin günlük aktivitesinde belirgin bir düşüklük ve çabuk yorulma hali varsa
  • Önceki gebelikte şeker hastalığı ve yüksek tansiyon görülmüşse
  • Annede bilinen bir kalp hastalığı varsa,
  • Önceki gebelikte erken doğum, düşük doğum ağırlıklı bebek öyküsü ise, gebe kalp ve damar hastalığı yönünden risklidir.

Anne ve bebek sağlıklı bir gebelik için hekimler tarafından düzenli takip edilmelidir.

Hamilelikte &#;arpıntı olması normal mi? Gebelikte &#;arpıntıyı ne ge&#;irir, anne kalp atışı ka&#; olmalı?

HAMİLELİKTE ÇARPINTI OLMASI NORMAL Mİ?

Böyle bir durumda hamilelikte çarpıntının normal olup olmadığını anlayabilmek için çarpıntının ne demek olduğunu bilmek gerekir.

Kalp çarpıntısı denilen bu durum kısaca ve basitçe kalbin normalden daha hızlı atması demektir. Bu çarpıntı dinlenme durumunda bile hızlı atmaktadır.

Hamilelikte kalp çarpıntısının kan miktarının artmasıyla doğru bir orantısı vardır. Bu miktar normal ve hamile olmayan bir kadına göre %50 artmıştır. Bu artış sayesinde artık kalp hem anne hem de bebek için daha fazla çalışmaya başlamıştır. Bu yüzden de hamileyken çarpıntı olması normaldir. Hatta kalp çarpıntısıyla beraber nefes darlığının olması bile bu dönemde normal görülmektedir.

Hamilelikte çarpıntı olması normal mi Gebelikte çarpıntıyı ne geçirir, anne kalp atışı kaç olmalı

GEBELİKTE ÇARPINTIYI NE GEÇİRİR?

Gebelikte annenin kalbinin daha hızlı atması anneyi tedirgin, huzursuz ve rahatsız edebilmektedir. Aslında normal olan bu durumla başa çıkmak biraz daha zor olabilmektedir. Bu yüzden de gebe kadınlar sürekli bu duruma neyin iyi gelebileceğini araştırmaktadır.

Hamilelikte meydana gelen bu kan hacmindeki artış normalden %25 daha fazla kalp atışı demektir. Gebelikte bu durumu gidermek için anneler soğuk su ile yüzünü yıkamalı ve biraz dinlenmelidir. El ile göz kürelerine uygulanan basınç da gebelikte çarpıntıya iyi gelmektedir.

Gebelikte artan kan miktarının yanında annede bulunan demir eksikliği de çarpıntıya neden olabilmektedir. Bu da anne de kansızlık olduğunu göstermektedir.

Bu durumda gebe kadın üzüm, pekmez, kuru baklagiller ve sakatat gibi demirden zengin besinleri tüketebilmektedir. Aynı zamanda doktorundan reçete ile demir ilaçları alabilmektedir. Bu da gebelikte kalp çarpıntısına kansızlığın hafiflemesiyle iyi gelebilmektedir.

ANNE KALP ATIŞI KAÇ OLMALIDIR?

Öncelikle şu bilinmelidir ki gebelikte annenin kalp atışı hamilelik öncesi olan 70 ve 80 nabız hızı gebelikte 90 ve nabız hızına kadar yükselebilmektedir. Bu rakamlar normal görülmektedir.

Aynı zamanda bebeğin de kalp atış hızı önemlidir. Eğer hamilelik normal ise 7 haftalık bir bebekte kalp atışı dakikada ile arasında olmaktadır. Eğer bu rakam 85 in altına iniyorsa ve ün de üstüne çıkıyorsa doktor bu durum için farklı testler uygulayabilmektedir.

Annede kalp atış hızının normalliğini anlayabilmek için bir de normal insanda kalp atış hızlarına göz atalım. Kalbin dakikada 60 ile arasında atması normal kabul edilir. Fakat bu durum uzun süre spor yapanlar da biraz daha farklıdır. Spor yapan bireylerde kalp kasları güçlenir. Bu da kalbin daha az atarak daha fazla kan pompalamasını sağlar. Dolayısıyla uzun dönem spor yapan bireylerde kalp atış hızı 40' a kadar inebilmektedir. Bu durum spor devreye girdiği için normal karşılanmaktadır.

GEBELİKTE ANNEDE MEYDANA GELEN KALP ORGANINDAKİ DEĞİŞİMLER NASILDIR?

Gebelik sırasında hem annede hem de bebekte çeşitli değişimler meydana gelmektedir. Öncelikle gebelikte annede rahim büyümesi olmaktadır. Bunun yanında annede diyafram yukarı doğru itilmektedir. Bu da kalbin sola ya da yukarı doğru kaymasına neden olmaktadır.

Gebelikte annede meydana gelen kalp organı oranında büyümektedir. Buna bağlı olarak annede kalp atım hızı oranında artmaktadır. Aynı zamanda annede kalp atım hacmi de %24 oranında artmaktadır. İşte gebeyken annenin kalp organında bu değişimler meydana gelmektedir.

HAMİLELİKTE ANNEDE OLAN KALP ÇARPINTISININ NEDENLERİ NELERDİR?

Gebeyken annenin kalp çarpıntısının olması normal görülürken bu durumun bazı nedenleri de olabilmektedir. Hatta bu nedenler kalp çarpıntısını daha da arttırmaktadır. İşte nedenler şöyle sıralanmaktadır:

  • Annenin kendini fazla yorması.
  • Annede meydana gelen aşırı stres.
  • Kahve ve çay tüketiminin aşırı olması.
  • Bu durum sanki göğüs kafesinde bir kuşun kanat çırpması gibi bir his vermektedir ve geçici bir durumdur.
  • Annede artan kan hacmi.
  • Annede artan kalp büyümesi.
  • Annede artan kalp atım hızı.

Gebelikte kalp sağlığı, anne yaşamına ek olarak bebek gelişim ve yaşamını da etkilediğinden daha  fazla önem arz etmektedir. Konya Farabi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Uzm. Dr. Hızır Okuyan gebelerin yaklaşık %0,'ünde kalp hastalıkları görülebildiğini belirtti.

Gebelikte anne kan hacmi (%40) ve kalbin pompaladığı kan belirgin olarak (%) artar diyen Uzm. Dr. Okuyan,” Nabız dediğimiz kalp atım hızı da artar. Genellikle normal sınırlarda olmak üzere gebelik öncesine göre tansiyon hafif düşer. Gebelik düşünen anne adaylarının bilinen kalp hastalığı olması durumunda ve kullandığı kalp ilaçları varsa gebe kalmadan önce mutlaka doktoruna danışmalıdır. Anne adayları gebeliğin riskleri açısından değerlendirilip bu konuda bilgilendirilmelidirler. Çünkü annenin hastalığı gebeliğe engel olup anne ve bebeğin hayatını tehlikeye sokabilmektedir. Ek olarak annenin kullanmakta olduğu ilaçların anne karnındaki bebeğe zararlı etkileri olabilir” dedi.

Yüksek Tansiyon Gebelik Zehirlenmesine Yol Açabilir

 Hipertansiyon ciddiye alınmalıdır, gebelikten önce hipertansiyonu olan ya da gebeliğin haftasından sonra ortaya çıkan gebelik tansiyonu olan hastaların doktor kontrolü altında olması gerektiğine vurgu yapan Uzm. Dr. Hızır Okuyan sözlerine şöyle devam etti:

“ Gebelikte hipertansiyonu kontrol altında tutmak ve egzersiz yapmak çok önemlidir. Aşırı tuz tüketiminden kaçınılmalıdır.  Ayrıca çarpıntı da gebelikte çok sık olabilen kalp rahatsızlıklarındandır. Gebelikte anne kan hacminin artması, vücuda rahim ve bebeğin eklenmesi kalbin yükünü arttırmaktadır. Bu nedenlerle nabzın gebelik öncesine göre yükselmesi ve kalbin pompaladığı kanın da artması sonucu çarpıntı hissi oluşmaktadır. Ek olarak ritim bozuklukları, kansızlık, guatr bozuklukları da  çarpıntıya neden olabilmektedirler.  Çarpıntı şikayeti olan hastalarda altta yatan başka bir neden olup olmadığının anlaşılması için kardiyak açıdan değerlendirme yapılmalıdır. 

     Hamilelik sırasında kalp damarlarında diseksiyon dediğimiz kalp krizine neden olabilen yırtılmalar izlenebilmektedir. Göğüs ağrısı dikkate alınmalıdır. dakikayı geçen baskı şeklinde tipik göğüs ağrısı olan hastalar mutlaka doktora başvurmalıdır. Gebelikte rahimin büyümesi sonucu rahim karındaki toplar damarlara baskı oluşturabilmektedir. Bu durumda bacaklarda şişlik, varis oluşumu ve toplar damardan kanın kalbe gelememesi sonucu tansiyon düşüklüğü bayıma görülebilmektedir. Bu nedenle annenin sırt üstü yatmaması sağ ya da soluna yan yatması, varis varsa varis çorabı kullanması önerilir”

Gebelik Öncesi Kardiyolojik Muayene Önemlidir

Gebe olan ya da gebe kalmayı planlayanlara tavsiyelerde bulunan Kardiyoloji Uzmanı Hızır Okuyan” Bilinen kalp hastalığı (hipertansiyon, ritim bozukluğu, kalp kapak hastalığı, geçirilmiş kalp operasyonu gibi) mevcut ise, ailesinde 45 yaşından küçük kalp krizi nedeniyle ölüm, hipertansiyon, böbrek yetmezliği varsa, nefes darlığı, halsizlik, çarpıntı, göğüs ağrısı gibi kalp  şikâyetleri mevcutsa gebelik öncesi mutlaka kardiyolojik değerlendirme yapılmalıdır” dedi.

Powered by Froala Editor

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır