gece tek taraflı burun tıkanıklığı / Burun tıkanıklığı yapan 7 neden (Önemli bir hastalığın sinyali olabilir!) - Sağlık Haberleri

Gece Tek Taraflı Burun Tıkanıklığı

gece tek taraflı burun tıkanıklığı

Gece Yaşanan Burun Tıkanıklığının Nedenleri

Burun tıkanıklığı, hemen herkesin yaşamı boyunca en az bir kez tecrübe ettiği durumlardan biridir. Farklı rahatsızlıkların yanı sıra alerjenler ve çevresel faktörler de burun tıkanıklığına yol açabilir. Bazı vakalarda özellikle gece, kişi yatağa yattığında tıkanma gerçekleşir. Geceleri burun tıkanması olarak tanımlanabilen bu durum, pek çok farklı sebepten dolayı oluşabilir.

Gece Burun Tıkanıklığı Neden Olur?

Gece burundan nefes alamama durumu özellikle burun boşluğunda yer alan dokuların şişmesinden kaynaklanır. Damar ve dokulardaki sıvı birikiminden kaynaklanan bu tıkanıklık, çoğunlukla kişinin uzanmasıyla birlikte daha da kötüleşir. Farklı bir deyişle kişi ayaktayken yer çekimi, burun boşluğunda bulunan mukusun boşalmasına yardımcı olur. Ancak kişi yatar pozisyondayken bu durum gerçekleşemez ve bu nedenle gece uyurken burun tıkanıklığı oluşumuna yol açar. Gece burun tıkanıklığı nedenleri arasında yer alan faktörlerin bir kısmı şu şekilde sıralanabilir:

  • Alçak Yastık Kullanımı: Şiddetli vakalarda gece uyutmayan burun tıkanıklığı olarak tarif edilen bu rahatsızlık için yüksek yastık kullanımı rahatlatıcı olabilir.  
  • Hava Kuruluğu: Kuru hava her gece burun tıkanması yakınmasına yol açan durumlardan biridir. Gece burun tıkanıklığı ve ağız kuruluğu yaşanan durumlarda uyumadan önce ortamın iyice havalandırılması önerilir. Gerekiyorsa hava nemlendirici cihazlar kullanılabilir.
  • Alerjik Olmayan Burun Hastalığı (Rinopati): Burun tıkanıklığı, hapşırık ve akıntı gibi belirtilere karakterize olan bu rahatsızlık, alerji ya da enfeksiyondan kaynaklanmaz. Hekim kontrolünde solunum yolları rahatlatılabilir.
  • Alerjenler: Polen, toz, evcil hayvan tüyü ve küf gibi pek çok alerjen, gece uyurken burun tıkanıklığı oluşumuna neden olabilir.

Gece Burun Tıkanıklığını Önlemek için Yapabilecekleriniz

Alerjiye bağlı gelişen gece burun tıkanıklığının önlenmesi için yatak odasının tozdan arındırılması ve halı gibi toz tutan ürünlerin kaldırılması faydalı olabilir. Yatak, yastık ve nevresimleri sık sık temizlemek, parfüm, oda kokusu gibi ürünleri odada bulundurmamak alerjiye bağlı burun tıkanıklığının önlenmesine yardımcı olabilir. Yatak odasının havalandırılması, nem dengesinin sağlanması, gece oluşan burun tıkanıklıklarının azalmasını sağlayabilir. Kişinin genel sağlığının bozulmasıyla birlikte gelişen gece burun tıkanıklığı vakalarında ise uzman bir hekime görünerek odak hastalığın tedavi edilmesi önerilir.

Bu sayfadaki bilgiler, bir hekim veya eczacıya danışmanın yerine geçemez. Daha fazla bilgi için bir hekime ve/veya bir eczacıya başvurunuz.

Burun tıkanıklığı yapan 7 neden (Önemli bir hastalığın sinyali olabilir!)

Çoğumuz ya tıkalı burunla yaşama çalışıyor ya da bu sorunumuzu geçici yöntemlerle çözmek gibi bir hataya düşebiliyoruz. Oysa burun tıkanıklığı devam ederse ağız kuruluğundan koku ve tat alma bozukluklarına, sık sık geçirilen boğaz enfeksiyonlarından uyku sorunlarına, cinsel problemlerden ses kalitesinde düşüklüğe kadar pek çok önemli sorunlara yol açabiliyor. 

KBB Uzmanı Doç. Dr. Murat Topdağ, bu nedenle burun tıkanıklığında kalıcı çözümün şart olduğuna dikkat çekerek, “Burun tıkanıklığı bir hastalık değil, bir belirtidir. Önemli olan nokta, bu yakınmaya neden olan sebebi ortaya çıkarmak. Çünkü doğru ve başarılı bir tedavinin en önemli yolu, doğru tanı konulmasından geçiyor” diyor.

Doç. Topdağ’a göre burun tıkanmasına yol açan nedenlerin en önemlileri ise şöyle:

1-Burunda kemik ya da kıkırdak eğriliği: Burun tıkanmasında yapısal etkenlerin erişkinlerde görülen en sık nedeni, burun kemiği ve kıkırdak eğriliği oluyor. Genellikle de geçirilen herhangi bir kaza sonucu oluşuyor. Ayrıca yenidoğan bebeklerde de doğum sırasında burun zedelenebiliyor. Bu nedenle burun deformiteleri ve septum deviasyonları çok sık görülüyor. Eğer bu durum nefes almayı güçleştirirse cerrahi olarak tedavi edilebiliyor. 

2-Burun eti: Burnumuzun içinde "konka" adı verilen etler bulunuyor. Bu etlerin görevi burundan geçen havayı soğuksa ısıtmak, sıcaksa soğutmak, kuruysa nemlendirmek. Konkalar, burnun normal işleyişine göre bazen büyüyüp bazen de küçülüyorlar. Burun tıkanıklığı yapacak kadar büyümeleri genellikle alerjik veya iltihabi sebeplere bağlı olarak gelişiyor.

Topdağ,burun eti kaynaklı tıkanmalarda, konkaların küçülmesi için başlangıçta ilaç tedavisi uygulandığını belirterek, “Alerjiye bağlı konka büyümelerinde alerjinin tedavisi konkanın küçülmesini sağlayabiliyor. İlaç tedavisinin yeterli olmadığı durumlarda ise ameliyat gerekebiliyor” diyor. 

3-Enfeksiyon: Soğuk algınlığı virüsler tarafından oluşturulan bir hastalık. Soğuk algınlığında burun mukozaları ödemleniyor ve sıvı salgılaması artıyor. Virüs enfeksiyonları sırasında burnun ve sinüslerin bakteri enfeksiyonlarına olan direnci azalıyor. Burun akıntısı berrak görünümünden sarı veya yeşile dönerse bu bakteriyel enfeksiyona işaret ediyor ve mutlaka doktora başvurulması gerekiyor. Kronik sinüs enfeksiyonlarında ağrı gelişmeyebiliyor. Fakat burun tıkanıklığı ve burun akıntısı sürekli devam ediyor. Bazı hastalarda sinüslerden polip denilen yapılar gelişiyor. Hastalık aşağı havayollarına da yayılarak kronik öksürük, bronşit ve astıma neden olabiliyor. Akut sinüzit genellikle antibiyotik tedavisine cevap veriyor, kronik sinüzitte ise çözüm çoğunlukla cerrahi tedavi oluyor. 

4-Alerjik rinit: Alerji, bağışıklık sistemimizin polen, ev tozu akarı, hayvan tüyleri ve bazı besinler gibi yabancı bir maddeyi vücudumuz için tehlikeli bir madde gibi algılayarak aşırı reaksiyon göstermesi nedeniyle oluşuyor. Alerjiye hedef olan önemli organlardan biri ise burundur. Alerjik reaksiyon sonucunda burun tıkanıklığı, peş peşe hapşırma ve burun akıntısı oluşuyor. Polenler ilkbaharda ve sonbaharda sorun oluştururken, ev tozu ise bütün bir yıl boyunca rahatsız edebiliyor. Alerjik rinit için en ideal tedavi, mümkünse şikayetlere neden olan etkenlerden uzak durmak. Çeşitli medikal tedavilerle hastada görülen yakınmaları büyük oranda tedavi etmek mümkün olabiliyor. 

5-Vazomotor rinit: Burundaki kan damarlarıyla ilgili burun tıkanıklığı sebebidir. Alerji, enfeksiyonlar ve bunlara bağlı nedenler, burun damarlarının genişlemesine ve vazomotor rinite yol açabiliyor. Bunların yanı sıra stres, tiroit fonksiyonlarında yetersizlik, hamilelik, bazı tansiyon ilaçları, doğum kontrol hapları ve bazı burun açıcı damlalarının aşırı ve uzun süre kullanımı diğer sebepler arasında yer alıyor. Medikal tedaviden sonuç alınamayan durumlarda cerrahi seçenekler düşünülebiliyor. 

Burun t&#x;kan&#x;kl&#x;ğ&#x; yapan 7 neden (Önemli bir hastal&#x;ğ&#x;n sinyali olabilir!) - 1

6-Tümörler: Burnun içerisinde bulunan tümörler, acil olarak tedavi uygulanması gereken ve ciddi burun tıkanıklıkları yaratan durumları oluşturuyor. Daha önce burun tıkanıklığı şikayetleri olmayan, herhangi bir enfeksiyon ya da travma öyküsü bulunmayan kişilerde, sonradan ortaya çıkan, özellikle tek taraflı burun tıkanıklıklarında ve tek taraflı tekrarlayan burun kanaması durumlarında bir an önce hekime başvurmak çok önemli. 

Doç. Dr. Murat Topdağ, öncelikle endoskopik muayene ve ileri görüntüleme yöntemleriyle ve gerekli görüldüğünde yapılan biyopsi ile kesin tanıya ulaşılarak gerekli tedavilerin hızlıca uygulanması gerektiği uyarısında bulunuyor. 

7-Çocuklarda en sık görülen nedeni, geniz eti: Çocukluk çağı burun tıkanıklıklarının neredeyse tamamı halk arasında “geniz eti” diye de tabir edilen adenoid dokularının büyümesinden kaynaklanıyor. Geniz eti dokusu normalde her çocukta bulunan, 2 yaş civarı büyümeye başlayıp yaş sonrasında küçülme sürecine giren ve yaşına gelindiğinde kaybolan bir lenfoid yapı. Geniz eti büyük olan çocuklar geceleri sesli nefes alıyor, hatta horluyorlar. Bunun yanı sıra bu çocuklar sürekli olarak ağızlarından nefes almak zorunda kalıyorlar. Geniz eti nedeniyle burun tıkanıklığı sorunu yaşayan çocuklarda yüz kemiklerinin gelişiminde bozulma, sık üst solunum yolu enfeksiyonları ve orta kulak enfeksiyonları gibi problemler de gelişebiliyor. Oluşan bu problemlerin yıl içerisinde çok sık tekrar etmesi ve kronikleşmesi durumunda geniz etinin cerrahi olarak alınması gerekebiliyor.

Burun Tıkanıklığı

Burun Tıkanıklığı Neden Önemli Bir Sağlık Sorunudur?

Burun normal solunum organımızdır ve aldığımız havanın ısınmasını, nemlenmesini ve içerisindeki yabancı maddelerin, alerjenlerin ve mikro organizmaların filtrelenmesini sağlar. Bu şekilde ısınmış ve nemlenmiş olarak akciğerlere giden havanın içerisindeki oksijen çok daha iyi bir şekilde kana geçmektedir.

Aynı zamanda nefes alma sırasında burun içerisinde hava akımına karşı oluşan direnç alt solunum yollarının ve akciğerlerin daha iyi genişlemesinde katkı sağlamaktadır (nazo-pulmoner refleks).

Burnun bu fonksiyonlarını yapmasında en önemli görevi ise alt burun etleri (alt konkalar) yapmaktadır. Mukoza altı dokularında çok zengin kan damarı içeriği bulunan alt burun etleri ortam havasının özelliklerine göre solunum havasının ısıtılma, nemlendirilme ve filtrelenme derecesini aynı zamanda hava akımına uygulanacak direnci ayarlarlar. Son derece hassas bir denge içinde sağlanan bu fonksiyonlarda kritik görev yapan alt burun etlerinin çeşitli nedenlerle büyüyerek hava akışını engelleyecek boyuta gelmesi (konka hipertrofisi) ise burunda oluşan tıkanıklıkların en sık görülen nedenidir.  Normal vücut fonksiyonları için çok önemli olan burun solunumundaki kritik rollerinden ötürü özellikle alt burun etlerine yönelik müdahalelerin çok dikkatli yapılması ve bu yapıların fonksiyonları korunacak şekilde küçültülerek, çok özel durumlar haricinde kesinlikle tam olarak çıkartılmaması gerekmektedir.

Burun tıkanıklığı nedeni ile ağız solunumu yapılması durumunda solunum havasında bulunan Oksijen akciğerlerde yeterince tutulamamakta ve sonuç olarak kandaki Oksijen seviyesinde azalma olmaktadır. Kandaki Oksijen seviyesinin azalmanın beyindeki ve beyni besleyen damarlardaki sensörler tarafından algılanmasına bağlı gelişen refleksler uzun dönemde kan basıncında artma (hipertansiyon) kalp ritm problemleri ya da kalp yetmezliği gibi sorunlar oluşturabilmektedir. 

Burundaki tıkanıklıklar, ağız solunumu yapılmasına bağlı sık boğaz enfeksiyonları, boğazda kurumaya bağlı şikayetler, uyku bozuklukları, horlama ve uyku apnesi gibi problemlere neden olarak da yaşam kalitesini önemli ölçüde bozabilmektedir.

Burun Tıkanıklığının Nedenleri

Erişkinlerde burun tıkanıklığının en sık nedenleri;

·       İki burun pasajı arasında yer alan ve septum adı verilen kıkırdak ve kemik yapıdaki perdenin bir tarafa doğru eğik olması (septum deviasyonu),

·       Burun etlerinin büyümesi (konka hipertrofisi)

·       Burun girişinde nazal valv olarak adlandırılan bölgedeki problemlerdir (nazal valv yetmezliği)

Burun içi deviasyonlar, darbe sonucu oluşan burun kırıklarına bağlı olabilecekleri gibi doğum ya da gelişme çağında maruz kalınan ve fark edilmeyen incinmelere veya genetik etkenlere bağlı olarak burundaki kemik ve kıkırdak gelişme merkezlerinin etkilenmesi sonucunda ergenlik dönemindeki hızlı büyüme sırasında oluşabilirler. 

Alt burun etlerinin büyümesi (konka hipertrofisi) burunda tıkanıklığa neden olan yapısal problemler içinde en sık karşılaşılan durumdur. Alt burun etleri alerjik reaksiyonlar, sigara dumanı, hava kirliği, damar genişletici (tansiyon ilaçları gibi) ilaçların kullanılması ya da yapsal yatkınlık gibi nedenlerle büyüyebilmektedir. Deviasyonu olan hastaların büyük bölümünde de deviasyonun karşı tarafındaki burun pasajında bulunan etlerde büyüme izlenmektedir. Bunun nedeni  normal fonksiyonların korunması amacı ile burun içinde hava akımına direnç oluşturmaya ve hava türbülansını sağlamaya yönelik olarak gelişen refleksler sonucunda alt burun etlerinin büyümesidir (kompenzatris hipertrofi).

Nazal valv yetmezliği burun pasajı nın girişinde üst kısımda bulunan açı bölgesinin (nazal valv) dar olması ya da çökmesi nedeni ile oluşur. Bu bölgenin problemleri solunumu ciddi şekilde etkileyebilmektedir. İki farklı valv yetmezliği şekli vardır.

·  İnternal (iç) yetmezlik: Burun içerisindeki septumun burun girişindeki valv bölgesindeki eğriliklerine bağlı oluşan hava pasajı daralmasıdır

· Eksternal (dış) yetmezlik: Burun kanatları içerisindeki kıkırdak desteğin yapısal olarak güçsüz olması, estetik amaçlı ameliyatlarda yapılan küçültmelere bağlı olarak hava akımınını oluşturduğu vakum etkisine direnemeyecek şekilde zayıflayıp çökmesi ya da yapısal olarak valvi daraltacak şekilde iç bükey olmasıdır.

Nazal valv yetmezliği tanısı burun muayenesinin yanı sıra burun pasajı içindeki farklı bölgelerin kesit alanlarını hesaplanmasını sağlayan akustik rinometri testi ile objektif olarak konulabilmektedir. Bu bölgedeki problemler burun içerisine bakmak için kullanılan ve burun girişini genişleten speklumlarla yapılan muayenelerde fark edilemeyebilirler.

Alerjik reaksiyonlara bağlı burun mukozası şişmeleri diğer sık görülen tıkanıklık nedenlerindendir. Alerjik nezlesi olan hastalarda tıkanıklığın yanı sıra burunda kaşıntı, hapşırık ve sulu, berrak burun ve geniz akıntısı şikayetleri bulunmaktadır.

Burun ve sinüs enfeksiyonları, burun mukozasındaki damarların dış uyaranlara aşırı reaksiyonları (vazomotor rinit), sinüslerden köken alan polipler, orta burun eti büyüklükleri (konka bülloza) ve burun içindeki iyi ve kötü huylu tümörler de tıkanıklığa neden olabilmektedir.

Çocuklarda ise en sık burun tıkanıklığı nedeni geniz eti (adenoid) büyümesidir. 2 yaşından sonra başlayan tıkanıklıkların en sık nedeni budur. Doğuştan tıkanıklıklarda ise burun kanalının tam oluşmamış olması ya da pasajın genze açıldığı arka kısmında tıkanık olması (koana atrezisi) akla gelmelidir. Çocuk yaşlarda alerji, sinüzit ve buruna yabancı cisimlerin sokulması da nadir olmayarak tıkanıklığa neden olmaktadır. 

Geceleri, yatar pozisyonda oluşan burun tıkanıklıklarının nedeni genellikle alt burun etlerindeki zengin damar ağı içinde kan birikmesidir. Ayakta iken yer çekiminin de etkisi ile alt burun etleri içindeki kan kalbe daha rahat dönmekte ve etler küçülmektedir. Yatar pozisyonda kalp ve kafa arasındaki yükseklik farkı azaldığında yer çekimi desteğinin kaybolması ile kanın kalbe dönüşü zorlaşmakta ve alt burun etleri içinde biriken kan etleri şişirmektedir.

Burun Tıkanıklıklarının Tıbbi Tedavisi

Muayene ve veya radyolojik olarak enfeksiyon saptanan hastalarda öncelikle bu enfeksiyonun uygun ilaçlarla tedavi edilmeye çalışılması gerekir.

Alerji saptanan hastalarda uygun antialerjik tedavi verildiğinde burun tıkanıklığı şikayetinde de azalma sağlanabilir.

Kronik sinüzite ve burun içi poliplere bağlı oluşan tıkanıklıklarda uygun cerrahi yöntem kullanılarak polipler temizlenmesi, sinüslerin boşalma kanalları açılması ve havalanmaları sağlanması gerekir.

Burun açıcı (dekonjestan) haplar ve spreyler özellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarında ve alerjik reaksiyonların tedavisinde erken dönemde ve kısa süreli olarak kullanılırlar. Bu ilaçlar burun mukozasındaki damarlarda büzülme yaparak alt etlerin küçülmesini ve burnun açılmasını sağlarlar. Ağız yolu ile alınan ilaçlar da aynı şekilde damarlarda büzülme yaparak etki ederler.

Burun damlası ve sprey şeklindeki dekonjestan ilaçlar çok kısa sürede çok iyi açılma sağlamalarına karşın günü geçen kullanımlarında damarlarda ters etki ile genişlemeye ve burun mukozasının yüzey anatomisinde kalıcı değişikliklere neden olabildiğinden dikkatle kullanılmalıdırlar.

Ağız yolu ile alınan dekonjestanlar ise tüm vücutta etkili olduklarından çarpıntı, uyku bozukluğu ve çocuklarda huzursuzluk gibi şikâyetlere neden olabilmektedirler. Ayrıca özellikle kalp ritim bozukluğu, tansiyon yüksekliği, prostat büyümesi gibi hastalıkları olan kişilerde bu hastalıklara yönelik şikâyetlerde artmaya neden olabilecekleri için kullanılmaları sakıncalıdır.

Alt burun etlerinin burun tıkanıklığındaki rolünü anlamada en kolay yöntem dekonjesyon testidir. Buruna dekonjestan (damar büzme etkisi olan) sprey sıkılmasını takiben dakika içinde çok belirgin olarak açılma olması tıkanıklığın alt burun etlerinden kaynaklandığını gösterecektir. Bu uygulama sonrasında bile bir pasajdaki rahatlamanın diğerine nazaran fark edilir şekilde az olması başta deviasyon olmak üzere diğer patolojileri düşündürmelidir. Dekonjesyon testi öncesinde ve sonrasında yapılacak Akustik rinometri değerlendirmesi alt burun etlerinin özellikle ön uçlarının burun tıkanıklığındaki rolünü rakamsal olarak gösterecektir.

Alerji veya enfeksiyon saptanmayan ya da bu şikayetleri tıbbi tedavi ile kontrol altına alınmasına rağmen tıkanıklık şikayeti geçmeyen hastalarda cerrahi tedavi seçenekleri gündeme gelmektedir.

Bu Konudaki Diğer Başlıklar

Burun Ameliyatı - Deviasyon Ameliyatı

Burun Eti - Konka Büyümesi

Bunlar da İlginizi Çekebilir

konka-hipertrofisi-burun-eti-buyumesi

Burun Eti - Konka Büyümesi

Alt burun etlerinin büyümesine (konka hipertrofisi) bağlı olarak oluşan ve genellikle geceleri daha fazla şikayete neden olan tıkanmaların tedavisinde burun etlerinin gerektiği kadar küçültülmesi fark

Detaylı Bilgi

prof dr teoman dal, endokskopik rinore tamiri

Endoskopik Beyin Omurilik Sıvısı Kaçağı Onarımı

Beyin ve omuriliğin içerisindeki boşluklarda ve bu yapıları çevreleyen zarların arasında yer alan sıvıya “beyin omurilik sıvısı (BOS) ismi verilmektedir. Normal şartlarda içerisinde mikroorganizma içe

Detaylı Bilgi

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır