Felsefe ne işe yarar? Cevaplarımızı değil sorularımızı arttırıp aklımızı karıştırıyorsa, gereksiz ve hatta zararlı değil mi? Bu kitapta felsefe tarihindeki ünlü filozofların kuramlarının özetleri yok. Bu kitap, felsefenin ana binasına girmeden, bahçesinde dolaşmaya davet ediyor okurları. Hayatımıza değen, bize kendimizle ve dünyayla yüzleşme cesareti veren bir felsefe yapma yordamı geliştirmeye çalışıyor. Nefes alıp veren, aklı yüceltmeyen bir felsefe yapış tarzıyla felsefi bir yaşamı nasıl inşa edebiliriz sorusuna yöneliyor.
Yıldız Silier deneme ve diyaloglardan oluşan metinlerinde hakikati bilmek, felsefenin değeri, belirsizlikle yüzleşmek, özgürlük, yaşam ve ölüm gibi konular üzerinde düşünüyor ve sorular soruyor. Kitabın yaklaşık yarısı ise Yıldız Silier’in Boğaziçi Üniversitesi’ndeki dokuz öğrencisinin bu kitap için yazdığı felsefi diyalog ve öykülerden oluşuyor.
Gençlerle Baş Başa: Felsefenin Bahçesinde, yalnızca genç okurlar için değil, yaşanmaya değer bir hayat sürmek isteyen her yaştan okur için değerli bir yol arkadaşı.
Yazar:Ali Fuad Başgil
Yayın Evi: Yağmur Yayınları
İSBN:
Sayfa Sayısı: 80
Ali Fuad Başgil'in bu eseri, yayınlandığı günden bu yana defalarca basılmış ve her nesile ayrı ayrı seslenmiştir. Büyük-küçük her insana verdiği ve vermeye devam edeceği şeyler şimdi olduğu gibi, nesiller boyu da devam edecektir
Kendisinin de belirttiği gibi "Bu kitap, sadece fikri çalışma atölyesinin genç ve tecrübesiz çırakları için faydalı olabilecek bir rehberdir." Gerçi her ne kadar kendisi böyle söylese de, bu kitap genç ve tecrübesiz çıraklara da rehberi olabilecek kıvamdadır
Özelikkle, saeçilen konuların ve yazarının dostane üslubuyla bu nadide eser, nesillere daima ilham olabilecek yapıdadır
Yine yazarın deyimiyle: "Geleceğin ümidi olan gençleri, bunalımdan, iradesiz ve cesaretsiz yaşamaktan kurtaracak olan bu kitap; başarılı olmasının sırlarını göstermektedir.." Bu doğrultuda güzel de bir rehber olacaktır
konuşacaklarımız var .Çaylar benden:): "Çalış, genç arkadaşım çalış! Nâmerde muhtaç olmak, ölmekten beterdir." İncelemeye geçmeden önce Ali Fuat Başgil' kısaca tanıyalım (sizi sıkmadan:) ) İlk görevi Maarifet Vekaleti Yüksek Tedrisat Umum müdür muavinliğidi.r yılında Ankara Hukuk Fakültesinde açılan imtihanı kazanarak doçent oldu de İstanbul Hukuk Fakültesine döndü.Hür Fikirleri Yayma Cenimyeti'ni kurdu() de emekli olduktan kısa bir süre sonra politikaya atıldı Ekim de Adalet Partisinde bağımsız aday olarak senatör seçmonash.pw devrede cumhurbaşkanlığı adaylığını koyduysa da 27 Mayıs'ı savunan çevrelerden tepki ve baskı sonucu cumhurbaşkanlığı adaylığından ve senatörlerlükten istifa etti. Şimdi kitaba geçelim; Başgil bu kitabında kendi hayatından tecrübe ettiği mevzularda gençlere başarılı olma yolunda yapması ve yapmaması gerekenleri *BAŞARILI OLMA YOLUNUNUN TEHLİKELERİ VE DÜŞMANLARI *BAŞARILI OLMANIN ŞARTLAR *TERBİYENİN RUH VE KARAKTER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ *BAŞARI VE VERİMLİ ÇALIŞMA *ÇALIŞMA HAYATININ VE BAŞARILI OLMANIN KANUNLARI Başlıkları altında anlatmış.Bende naçizane anlatılanlara Kendi yorumumu katarak yazmak istiyorum:) İlk bölümden başlayalım "Başarının ilk düşmanı tembelliktir " . Fedakarlık ister, yeri geldiğinde uykudan ,eğlenceden arkadaslardan feragat etmek gerekir. Biraz günümüz gençlerine bakalım; Ben akranlarından daha büyük olduğumu hissediyorum. Çünkü artık çok kimse sosyal medya ile gerçek hayat arasındaki muvazeneyi kuramıyor .Daha çok sosyal medyaya temayül ediyor .Sosyal medya hiçbir vasfa sahip olmayıp daha iki kelimeyi bir araya getiremeyen insanların çaba sarf etmeden ortaya koyduklar işin(!) hiçbir zihni faaliyet gerektirmediği; buna rağmen çok fazla para kazanıyor olduğunu gören gençlerde rahat yoldan para kazanma isteği doğuyor . Kitap okumak, dili öğrenmek, kişisel gelişmeye dair her faaliyet onlara zor geliyor ve tembellik seçiliyor . Kitapta bir cümle geçiyordu "insan tembel bir hayvandır" Hadi gelin ülkemizdeki üniversite sınavı başarı oranına bakalım Türkçe 40 soruda ort 8, Sosya bilimler 20 soruda ort 4, Fen bilimleri 20 soruda ort 4, Matematik 40 soruda ort 10, Ne kadar düşük değil mi ? Sebeplerini siz de düşünün. Çalışan gençlerimiz yok mu ,var monash.pw işin kötü yanı çalışan insanlar ; çalışmayan insanlar tarafından psikolojik baskıya maruz kalıyor (bilinçli bir şekilde). Kitapta geçen başarısız insanların başarılı insanlara kurdukları cümlelere bakalım: -Hele dursun bakalım, şimdi şöyle yaslan da yarın sabah yaparsın. — Hem sana çalışmak yaramıyor; iştahın kaçıyor, neşen sönüyor. — Huy bu ya, ben bütün sene kitap, defter koltuğumda gezmekten; hele kütüphane köşelerinde pineklemekten hoşlanmıyorum — Sınavlara şöyle yirmi gün bir ay kala kafayı vurur, dersleri hazırlar ve sınavları mis gibi geçerim Yersen. "Başarının bir diğer düşmanı kötü arkadaştır" diyor Başgil ve devam ediyor " Tembellik senin içinde var, sana senin ağzınla konuşur .Arkadaşın kötüsü ise sana kendi ağzınla konuşur ve seni tembellikten çok kendine bağlar" Dikkatli olmak gerekir! İkinci başlık BAŞARILI OLMANIN ŞARTLAR "Başarıda ilk şart iradeli olmaktımonash.pwşekliğin, uçarılık, hoppalık, züppeliğin, türlü türlü şekilleri ile adına tembellik dediğimiz sefalet şeytanı ve başarı düşmanının yıldığı biricik silah iradedir. " Telefon ve kitap yan yan yanayken, çalışmamız gereken konular varken ; arkadaşımız dışarı çıkmayı teklif ettiğinde hayır deyip diyememek bizim irademize bağlı. Biz hayır dediğimizde arkadaşımızı reddediyor zannederiz ve evet deme mecburiyetinde hissederiz. Hayır dediğimizde onu değil önerisini reddederiz unutmamak lazım. Hayır demeyi öğrenmek gerekir . TERBİYENİN RUH VE KARAKTER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ "karakter, şekillenmiş şahsiyet, terbiye görmüş irade, uyanık bir şuur, fikir ve hareketlerine sahip olma ve prensip adamlığı anlamlarına gelir ki, bunu Türkçede “seciye” kelimesi ile ifade edebiliriz. Bu anlamda “karakterli adam”, prensipli ve şahsiyet sahibi, düşünceli ve iradeli adam demektir. “Karaktersiz adam” da şahsiyetsiz, sözüne ve işine güvenilmez ve akıl ermez, düzensiz adam demektir. Başka bir deyişle, karakterli “seciyeli” insan, hayvani içgüdü ve eğilimlerin tutsaklığından kurtulup bu kuvvetleri hayat için birer hizmetkâr haline koymuş olan insandır." Ve soruyor Ali Fuad peki karakter değişir mi?Sizce? Cevabı kitapta. "Namusluluk, insan vicdanı ile başbaşa kaldığı zaman ona verecek utandırıcı hesabı olmamak demektir" Bir hocam" Ahlak ; zifiri karanlıkta esnerken ağzını kapatmandır "demişti . O sözü geldi aklıma . Kitabın geneline baktığımızda lisedeki ya da liseden üniversiteye geçiş aşamasındaki gençlere tavsiyeleri bulunuyor .Ben naçizane düşüncelerimi kattım . Saygılarımla:) (Mutenâ)
Okudum bitti kendime "ah dedim, ah Esin nerdeydin bunca zaman bu kitaba elin neden ulaşmadı." . İlkokul yıllarında okunması, farkındalık oluşturulması gereken bir kitap gerçekten. Her çocuk bilincine varmalı gençliğin, genç nesle düşen sorumluluğun. . gencin başarısını engelleyen unsurlar üzerinde durmuş sayın Başgil, tembellik, kötü arkadaş ve kötü örnek. Bu hususlardan uzak durmak gerektiğini haykırıyor sessiz çığlıklarla Abi, abla, baba, anne, öğretmen, arkadaş, dost Hepsinin dilinden tavsiyeleri ile sizi bekliyor Ali Fuat Başgil. Tavsiyemdir, okunmalı (Esin)
Ali Fuad Başgil - Gençlerle Başbaşa kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Gençlerle Başbaşa PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.
Ord. Prof. Dr. Ali Fuat Başgil, (d. Çarşamba, Samsun - ö. 17 Nisan İstanbul), Türk Hukukçu ve siyaset adamı. Babası Halis Şükrü Efendi, annesi Makbule Hanımdır. Dedesi Sölükbaşoğullargilden Hafız İbrahim Efendidir. İlkokulu Çarşamba'da okudu. Lise öğrenimine İstanbul'da başladı ve Paris'te tamamladı. İstanbul'da okurken I. Dünya Savaşı'nın çıkmasıyla beraber eğitimini yarıda kesip 4 yıldan fazla süre Kafkas Cephesinde subay olarak görev yaptı. İstanbul'a döndükten sonra bir müddet ticaret ile uğraşdıktan sonra eğitimini tamamlamak için Paris'e gitti. Paris'te önce Saint-Barbe Lisesi sonra Buffon Lisesinde gitti ve burada lise eğitimini tamamladı. Grenoble Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra doktorasını Paris Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde tamamladı. Daha sonra Paris Edebiyat Fakültesi felsefe bölümü ile Paris Siyasi İlimler Merkezi'ni de bitirdi. Başgil ayrıca Lahey Devletler Hukuku Akademisi'nin derslerine devam edip, buradan da mezun oldu. Yani 36 yaşında yurda üç fakülte ve bir yüksek okul diplomalı hukukçu olarak döndü. Hatay'ın bağımsızlığa kavuşmasından sonra 'de Hatay Cumhuriyeti'nin anayasasını hazırladı.
Türkiye'de İstanbul Üniversitesinde uzun yıllar Teşkilat-ı Esasiye Hukuku (Anayasa) dersleri verdi. yılında ordinaryüs profesör unvanını aldı. 27 Mayıs askeri darbesinden sonra Milli Birlik Komitesi tarafından çeşitli üniversitelerden demokrasiye inandıkları için uzaklaştırılan 'ler listesinde yer aldı. Bir yıl sonra () MBK'nın, 'lerin tekrar üniversiteye belki dönebileceklerine dair özel kanun çıkarmasına rağmen bunu kabul etmedi ve Adalet Partisi hareketi içerisinde siyasete atıldı.
15 Ekim seçimlerinde AP listesinden bağımsız Samsun Senatörü seçildi. Cumhurbaşkanlığı'na adaylığını koyması, Em. Org. Cemal Gürsel'in cumhurbaşkanlığında ısrar eden askeri kesimden gelen yoğun tepkilerle karşılaştı. 24 Ekim gecesi Fahri Özdilek ve Sıtkı Ulay tarafından götürüldüğü Başbakanlık'a bazı Milli Birlik Komitesi üyesi subaylarınca "hayatınızı garanti edemeyiz" denilerek tehdit edildikten sonra Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekildi ve Cumhuriyet Senatosu üyeliğinden de istifa ederek yurt dışına çıktı. [1] Bunu izleyen yıllarda Cenevre Üniversitesi'nde ders verdi, aynı üniversitede Türk Dili ve Türk Tarihi Kürsüleri'ne başkanlık yaptı. Adalet Partisi'nin %52 oy oranıyla tek başına kazandığı seçimlerinden sonra Türkiye'ye dönen Prof. Ali Fuat Başgil, 17 Nisan tarihinde İstanbul'da vefat etti. Kabri Karacaahmet Mezarlığı'ndadır
© Tüm Hakları Saklıdır.
Sitedeki içerikler izinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Yayınlanan yazı ve yorumlardan yazarları sorumludur. monash.pw ile bir bağlantı kurulamaz, site sorumlu değildir.