eğitim öğretim ile ilgili belgeler>konu anlatımlı dersler >Türkçe dersi ile ilgili konu anlatımlar >cümlenin öğeleri ile ilgili konu anlatımlar
ÖZNE, ÖZNENİN ÖZELLİKLERİ, ÇEŞİTLERİ, GERÇEK ÖZNE, SÖZDE ÖZNE, GİZLİ ÖZNE, ORTAK ÖZNE (1) (TÜRKÇE DERSİ KONU ANLATIM)
Cümlede, yüklemin bildirdiği eylemi ya da yargıyı gerçekleştiren ve üstlenen öğe özne adını alır.
Özne bir kişi ya da birkaç kişiden oluşuyorsa yükleme Kim? Kimler? soruları; kişi dışında bir varlık, nesne ya da kavram ise yükleme Ne? Neler? soruları yöneltilir.
Örnek:
Yazar, bu romanda sıradan bir olayı anlatıyor. (Anlatan kim? Yazar)
Özne Yüklem
Seni de ansızın yakalar bir gün ölüm. (Yakalayan ne? Ölüm)
Yüklem Özne
Gerçek Özne: Yüklemde bildirilen eylemi ve yargıyı yapan, yerine getiren veya üstlenen varlık ve nesnedir.
Örnek :
Divan edebiyatında işlenen konular, genellikle soyuttur. (Soyut olan ne?)
Gerçek Özne Yüklem
Hiçbir şair, hiçbir hikayeci yalnız bugün için yazmaz. (Yazmayan kim?)
Gerçek Özne Yüklem
Sözde Özne: Yüklemde bildirilen eylemi yapan değil, yapılan eylemden etkilenen kişi, varlık ya da kavramlardır. Başka bir deyişle gerçek öznenin olmadığı cümlelerde asıl görevi, nesne olan sözcük sözde özne görevi üstlenir.
Örnek:
Yeni öğretmenler, Doğu Anadoluya atanmış. (Atayan kim? Yok) (Atanan kim?)
Sözde Özne Yüklem
Yerler, çok iyi temizlenmiş. (Temizleyen kim? Belli değil?) (temizlenen ne?)
S.Özne Yüklem
UYARI: Sözde özne, yalnızca yükleminde bir eylemin bulunduğu eylem cümlelerinde yer alır. Ad cümlelerindeki özne, daima gerçek öznedir.
Örnek :
Kültür mirasına sahip çıkmak,bilinçli bir tavırdır.
Gerçek Özne Yüklem
Gizli Özne:
Cümlede olmayan ama yüklemde gizli olan öznedir.
Örn:
Buraya gelir misin?(kim-sen-gizli özne)
Ortak Özne:
İki cümlede tek özne bulunabilir. Böyle öznelere ortak özne denir. Ancak iki farklı yargının tek özneye bağlanması kim zaman yargılardan birinin özneyle uyum sağlayamaması (bilgi yelpazesi.net) sonucunu doğurur. Bu anlatım bozukluğuna özne eksikliği adı verilir.
Örnek:
Ali geldi, gördü, gitti. (Kim yaptı bu işleri = Ali. Ali ortak öznedir)
Hepsi ona gülüp geçmiş, onu dinelememişti.
Hepsi ona gülüp geçmiş, (hiçbiri) onu dinlememişti.
Öznenin Özellikleri:
-Bütün ad ve ad soylu sözcükler, cümle içinde özne görevinde bulunabilir.
Örnek:
Bağışlayın beni arkadaşlar. (Ad, özne durumunda)
Yüklem Özne
Ben, gül yanaklı bir çocuğa benzerim. (Zamir özne durumunda)
Özne Yüklem
Tembellerbaşarılı olamaz. (Adlaşmış sıfat, özne durumunda)
Özne Yüklem
Gece, bir tül gibi şehre iniyor. (Zarf özne durumunda)
Özne Yüklem
Gibi, sözcükler ve kavramlar arasında benzetme ilgisi kurar. (Edat, özne)
Özne Yüklem
Fakat, karşıt yargıları bağlar. (Bağlaç özne durumunda)
Özne Yüklem
Ey, seslenme anlamı taşır. (Ünlem, özne durumunda)
Özne Yüklem
-Ad ve sıfat tamlamaları, deyimler ve ikilemeler özne olabilir.
Örnek:
Sanatçının yaratıcılığı, sezgi ve duygu gücüne bağlıdır. (Ad tamlaması özne durumunda)
Kimi şair ve yazarlar, düşüncelerinin kolayca anlaşılmasını istemezler. (Sıfat tamlaması, özne durumunda)
Pot kırmak, onun adetiydi. (deyim özne durumunda)
Konu komşu bu duruma ne diyecek. (İkileme, özne durumunda)
-Kimi durumlarda ara söz, özneyi açıklamak amacıyla kullanılır. Bu kullanıma açıklamalı özne denir.
Örnek:
Annem, beni doğurup büyüten o yüce insan, artık yoktu.
Sınıftan biri, genç bir kız, elini kaldırdı.
-Kimi sıralı cümlelerde her cümle için tek bir özne kullanılır ve ortak özne meydana gelir.
Örnek:
Her canlı doğar, yaşar, ölür. Bu sıralı cümleleri ayırırsak.
Her canlı doğar.
Her canlı yaşar.
Her canlı ölür. Her canlı üç ayrı eylemi gerçekleştirdiği için ortak öznedir.
-Eylemsiler ve eylemsilerin de yer aldığı çeşitli söz grupları cümlede özne görevi yapar.
Örnek:
Yan Cümle / Temel Cümle
Şiir okumak / büyük bir zevktir.
Özne Yüklem
Çok Konuşanlar / Dışarı çıksın
Özne Yüklem
CÜMLENİN ÖĞELERİ, ARA SÖZ, ARA CÜMLE, CÜMLE VURGUSU (ÖZET ANLATIM)
Bir duygu, düşünce veya durumu tam olarak anlatan sözcük ya da söz öbeklerine cümle denir. Şimdi birbirini tamamlayan öğeleri inceleyeceğiz.
Bir cümlenin oluşması için en önemli şart, kip ve şahıs bildiren bir unsurun bulunmasıdır. Yani eğer cümle içinde herhangi bir söz, haber veya dilek kiplerinden herhangi biriyle çekimli halde bulunuyorsa o, bir yargı bildiriyor demektir. Yargı bildirmek ise cümle olmanın en önemli koşuludur. Şahıs bildirmek, cümle olmak için her zaman gerekli değildir.
Cümlede bulunabilecek öğeler, yüklem, özne, nesne ve tümleçlerdir. Bunların özelliklerinin neler olduğunu şimdi ayrı ayrı görelim.
YÜKLEM
Cümlede kip ve zaman bildirerek yargıyı ortaya koyan temel unsurdur. Tek başına cümle özelliği gösterir. Diğer öğeler yüklemin tamamlayıcı öğeleridir.
Cümlede yüklemi bulmak için herhangi bir öğeye soru soramayız. Onu çekimli durumda bulunan sözcüklerden anlarız.
Örnek:
Biliyorum sözü bilmek eyleminin şimdiki zamanla çekimlendiğini gösteriyor. Öyleyse yargı bildiriyor demektir. Dolayısıyla bir cümledir.
Biraz önce gelen çocuk, kapıcının kızıydı. cümlesindeki isim tamlaması yüklemdir.
O, eskiden, yaramaz bir çocuktu. cümlesindeki sıfat tamlaması yüklemdir.
ÖZNE
Cümlede yüklemin bildirdiği işi, hareketi yapan ya da oluş içinde bulunan öğedir. Cümlenin temel öğesidir. Ancak her cümlede bulunmak zorunda değildir.
Cümlede özneyi bulmak için yükleme kim ve ne sorularını sorarız. Ancak özellikle ne sorusu, nesneyi bulmak için de sorulduğundan, biz özne sorusunu yükleme değişik biçimde sorarız.
Örnek:
Öğretmen soruyu bana sordu.
cümlesinde sordu yüklemdir. Özneyi bulmak için yükleme Soran kim? diye soruyoruz. Cevap olarak Öğretmen geliyor. Öyleyse cümlenin öznesi bu sözcüktür.
Cümlede özne yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi, açık olarak verilebileceği gibi, yüklemin çekiminden de çıkarılabilir. Cümlede olmayan, yüklemdeki şahıs eklerinden anlaşılan bu tür öznelere gizli özne adı verilir.
Sana bu kitabı iki günlüğüne verebilirim.
cümlesinin yüklemi verebilirim sözüdür. Özneyi bulmak için Veren kim? diye soruyoruz, Ben cevabı geliyor; ancak bu söz cümlede yok, biz bunu yüklemin bildirdiği şahıstan çıkarıyoruz. Öyleyse bu cümlenin öznesi gizli öznedir. Bu özne cümlede var olan öğelerden biri sayılmaz. Yani Geldim. cümlesinde öznenin ben olduğu görülse bile bu cümle sadece yüklemden oluşmuş sayılır.
Her cümlede özne bulunmaz. Yani eylemi yapan bazen belli değildir.
Kasabaya bu yoldan gidilmez.
cümlesinde Gidilmeyen ne, gidilmeyen kim? gibi sorulara cevap alınmaz. Öyleyse cümlenin öznesi yoktur.
Bazı cümlelerde özne bulunmaz, bazılarında da sözde özne dediğimiz belirtisiz nesne olur. Edilgen eylemle kurulu tümcelerde "ne, kim" sorularına yanıt verecek özneymişcesine görünen, gerçekte eylemden etkilenen öğe.
Sözde Özne Örnekleri:
Sokakta yüksek sesle konuşulmaz. (Özne yok)
Bütün işler yapıldı. (Sözde özne var.)
Atlar arabaya koşuldu. (atlar/sözde özne)
Çiçekler sulanıyor. (çiçekler/sözde özne)
NESNE
Cümlede yüklemin bildirdiği işten etkilenen öğedir. Yükleme sorulan kimi, neyi, ne sorularına cevap verir.
Nesneler hal ekini alıp almamalarına göre iki grupta incelenir.
1. Belirtili Nesne
Nesne görevinde bulunan söz, -i hal ekini almışsa, nesneye belirtili nesne denir.
Çiçekleri annesine verdi.
cümlesinde Çiçekleri nesnesi -i hal eki aldığından belirtili nesnedir.
2. Belirtisiz Nesne
Nesne görevinde bulunan söz -i hal ekini almamışsa nesne, belirtisiz nesnedir.
Annesi için çiçek topladı.
cümlesinde çiçek nesnesi bu eki almamış ve belirtisiz nesne olmuştur.
DOLAYLI TÜMLEÇ
Yüklemin yöneldiği, bulunduğu, çıktığı yeri gösteren öğedir. Yükleme sorulan -e, -de ve -den hal eklerini alan sorulara aynı ekleri alarak cevap veren sözcük ya da söz öbekleri dolaylı tümleç görevinde bulunur.
Yükleme kime, nereye, nerede, nereden, neyden soruları sorulur.
Soruların ve cevapların aynı ekleri alması zorunluluğu bunun diğer öğelerle karışmasına engel olur. Aşağıdaki örneklere bakayarak konuyu kayrayalım:
Örnekler:
Elindeki kitap ve defterleri bana verdi.
Dolaylı tümleci bulabilmek için yükleme kime sorusunu soruyoruz. Soru da cevap da aynı eki almış. Öyleyse bana sözü dolaylı tümleçtir.
Sizinle ancak yaza görüşürüz.
cümlesinde altı çizili sözcük de -e hal ekini almıştır. Ancak bu öğeyi bulmak için yükleme ne zaman sorusunu soruyoruz. Görüldüğü gibi soru hal eki almadan soruluyor. Öyleyse bu, -e hal eki almış olmasına rağmen dolaylı tümleç değildir.
Kimseye sormadan dışarı çıktı.
cümlesinde ise altı çizili öğeyi bulmak için yükleme nereye sorusunu soruyoruz. Bu durumda soru, -e hal eki almış, ancak dışarı sözü aynı eki almamış. Öyleyse buna da dolaylı tümleç diyemeyiz.
Görüldüğü gibi sorular ve cevapların aynı ekleri alması koşulu, birbiriyle karışan öğeleri ayırt etmemizi sağlıyor.
Aynı durumu -de ve -den eklerinde de görebiliriz.
Beni sınıfta iki saattir bekliyormuş.
cümlesindeki altı çizili öğeyi cevap olarak almak için, yükleme nerede sorusunu soruyoruz. Öyleyse bu öğe dolaylı tümleçtir.
Hepimiz iki saattir ayakta bekliyoruz.
cümlesinde ise altı çizili öğeyi bulabilmek için yükleme nasıl sorusunu sormamız gerekiyor. Görüldüğü (bilgi yelpazesi.net) gibi soru -de ekiyle sorulmamış. Demek ki öğe dolaylı tümleç değil.
O, iki gün önce buradan ayrıldı.
cümlesinde altı çizili öğe nereden sorusuna cevap vererek dolaylı tümleç olmuş.
Senin de gelmeni yürekten isterdim.
cümlesinde altı çizili öğe nasıl sorusuna cevap verdiğinden dolaylı tümleç değildir.
Şu elmadan üç kilo verir misin?
cümlesinde altı çizili öğeyi bulmak için neyden sorusunu yükleme soruyoruz. Cevap geldiğinden öğe dolaylı tümleçtir.
Hastalandığından gelmedi.
cümlesinde altı çizili öğeyi ise niçin sorusuyla buluyoruz. Öyleyse bu, dolaylı tümleç değildir.
Örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Burada unutmamamız gereken, soruyla cevabın aynı ekleri (-e, -de, -den) almasıdır. Dolaylı tümleci bulduran soruları ezberlemek yerine, bunu kavramak daha avantajlı bir yoldur.
ZARF TÜMLECİ
Yüklemin zamanını, durumunu, miktarını, yönünü, koşulunu vb. bildiren öğelerdir.
Yükleme ne zaman, nasıl, ne kadar vb sorular sorulur.
Örnekler:
Hava kararmadan köye inmeliyiz.
cümlesindeki altı çizili zarf ne zaman;
Dosta düşmana muhtaç olmadan yaşamalıyız.
cümlesinde altı çizili zarf nasıl;
"Aldığı notlar şaşılacak kadar yüksekti.
cümlesindeki altı çizili zarf ne kadar;
Tek bir söz bile söylemeden içeri girdi.
cümlesindeki altı çizili zarf nasıl; sorularına cevap vermişlerdir.
Yükleme sorulan bu sorulara cevap veren öğeler daima zarftır.
Uyarı: nereye sorusuna dikkat etmeliyiz. Çünkü bu soru dolaylı tümleci de buldurur. Ancak cevabın da aynı eki alması gerekir. Örneğin içeri, geri, aşağı, yukarı gibi yer yön zarfları Zarf Tamlayıcısıyken içeriye, geriye, aşağıya, yukarıya gibi kelimeler Dolaylı Tümleçtirler.
Uyarı: Cümleyi öğelerine ayırırken dikkat edilmesi gereken bir özellik de azlık - çokluk zarflarının kullanımıdır.
O, çok çalışkan bir öğrencidir.
cümlesinde yüklem, koyu renkli sözün tamamıdır. Çünkü öğrenci isimdir, çalışkan öğrencinin sıfatıdır. çok da çalışkan sıfatının zarfıdır. Dolayısıyla, çok çalışkan bir öğrenci sıfat tamlaması olduğundan bunlar birbirinden ayrılmaz. Oysa biz aynı cümleyi;
O, çok çalışkandır.
şeklinde kullansak, çalışkandır yüklem çok zarf tümleci olacaktır. Kısaca adlaşmış sıfatlar yüklem olduğunda, onun derecesini bildiren zarflar zarf tümleci olur. Çıkmış soruların birinde,
Kafesteki kuşların tüyleri, şaşılacak kadar parlaktı.
cümlesi verilmiş ve şaşılacak kadar öğesi ne kadar parlak sorusuna cevap verdiği için zarf tümleci olmuştur.
EDAT TÜMLECİ
Çıkmış sorularda, seçeneklerde bile olsa, edat tümleci adının geçtiği görülmemiştir. Ancak bazı soruların çözümünde yardımcı olduğu söylenebilir.
Dikkat: Eğer seçeneklerde edat tümleci adı geçmiyorsa, siz edat tümleci olarak gördüğünüz söz öbeklerine zarf tümleci de diyebilirsiniz.
Yüklemin ne ile, kimin ile, hangi amaçla, niçin yapıldığını gösteren söz öbeklerine edat tümleci denir.
Yükleme ne ile, kimin ile, hangi amaçla, niçin vb soruları sorulur.
O, bütün yazılarını, dolma kalemle yazar.
Bu araştırmayı arkadaşlarıyla yapmış.
Bu yemekleri sizin için hazırladım.
cümlelerindeki koyu renkli söz öbekleri edat tümleci sayılır.
CÜMLE DIŞI UNSUR:
Cümle içinde her söz, cümlenin bir öğesi durumunda değildir. Yükleme sorulan sorulara cevap vermeyen söz veya söz öbekleri cümle dışı unsur sayılır. Örneğin aşağıdaki cümleyi öğelerine ayıralım.
Ahmet, sana defalarca geç kalmamanı söylemedim mi?
Görüldüğü gibi Ahmet sözü cümlede yükleme sorulan herhangi bir soruya cevap vermiyor yani cümle dışı unsurdur.
CÜMLE VURGUSU
Cümlede asıl anlatılmak istenen öğe vurgulanır. Biz konuşurken, önemsediğimiz öğeyi cümlenin herhangi bir yerinde ses tonumuzu yükselterek vurgulayabiliriz.
Ancak yazıda bunu yapamayacağımızdan, vurgulamak istediğimiz öğeyi yükleme yaklaştırırız. Yani cümlede yükleme en yakın öğe, en çok vurgulanan öğedir.
Yüklemden hemen önceki, yüklemin solundaki öge vurgulanan ögedir.
Örnek:
O, beni, hep burada bekler.
cümlesinde yükleme en yakın öğe dolaylı tümleç olduğundan, vurgulanan öğe de dolaylı tümleçtir odur.
ARA SÖZ, ARA CÜMLE
Cümleyi söylerken söz arasına sıkıştırılan, bazen bir öğenin açıklayıcısı, bazen cümle dışı unsur olan söz veya söz öbeklerine arasöz denir.
Eğer bu söz bir cümle ise aracümle diye de adlandırılır.
Arasöz daima açıkladığı öğeden sonra gelir.
Arasöz ve aracümleler iki virgül arasında ya da iki kısa çizgi arasında verilir.
Örnekler:
O kasabayı, doğduğum yeri, bu kitapta tanıttım.
cümlesinde doğduğum yeri sözü, kasaba hakkında söylenmiştir ve kasabayı açıklamaktadır. Öyleyse bu öğe nesneyi açıklayan bir arasözdür.
Ahmet, siz de çok iyi bilirsiniz, derslerine pek çalışmaz.
cümlesinde siz de çok iyi bilirsiniz sözü cümlenin geneli üzerinde açıklama yapan, ancak herhangi bir öğeyle ilgili olmayan bir arasözdür. Cümle dışı unsur olarak kabul edilir.
Anneme - hayatını bana adayan kadına - saygıda kusur etmem.
Odaya girdiğimde, neden olduğunu bilmiyorum, içim garip bir hüzünle doldu.
cümlelerinde koyu renkle gösterilen sözler de arasözdür.
>>>TIKLAYIN<<<
TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ TEST SORULARI, SORULAR
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ
>>>TIKLAYIN<<<
TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ YAZILI SORULARI
SAYFASINI GÖRMEK İSTERSENİZ
>>>TIKLAYIN<<<
|
Cümlenin öğeleri yükleme sorulan bazı sorularla bulunabilmektedir. Bu bağlamda, yükleme yöneltilen; yapan kim, eden kim ve yapan ne sorularıyla özne elde edilebilmektedir.
Özne Nedir?
Özne, cümledeki yüklem tarafından bildirilen yargıyı gerçekleştiren öğedir. Bu bağlamda öznelerin yüklemle bildirilen; iş, oluş, hareket, durum ve kılış kavramlarını yerine getirdiği bilinmektedir. Yükleme kısaca yöneltilen “ne? ve kim?” soruları özneyi bulmaya yardımcı olmaktadır. Yüklemin isim olduğu
durumlarda öznenin pasif, fiil olduğu durumlarda ise aktif olduğu görülmektedir. Özne öğesi, hangi çeşitte olursa olsun herhangi bir hal eki almazlar. Hal eki alındığı takdirde öznenin yeni görevi; nesne, dolaylı tümleç ya da zarf tümleci olmaktadır. Hal ekine zıt bir şekilde öznelerin çoğul ekleri veya iyelik eklerini alabildiği görülmektedir.
Özne Çeşitleri Nelerdir?
Özneler, cümledeki pozisyonlarına göre; gerçek özne, sözde özne ve örtülü özne olarak adlandırılmaktadır. Bu noktada “gizli özne” olarak bilinen kavram özne çeşitleri arasında yer almamaktadır. Gerçek özne, isminden de anlaşılacağı üzere yüklemdeki yargıyı bildiren öğedir ve cümlede hem sözcük hem de sözcük grubu olarak bulunabilmektedir. Cümlede bu biçimde bulunmayan özneler de gizli özne olarak adlandırılmaktadır. Bu özneye kişi eklerine bakarak ulaşılabilmektedir. Yani, gizli özne de aslında gerçek özne olarak kabul edilmektedir.
Sözde özne, yüklem tarafından bildirilen eylemi yapmayan ancak yapıyormuş gibi görünen bir özne çeşididir. Bu bağlamda öznesiz cümlelerde öznenin görevini nesne yüklenmektedir. Bu bağlamda, sözde özne işi yapanı değil bu işten etkileneni belirtmektedir. Sözde öznelerle genellikle edilgen cümlelerde
karşılaşılmaktadır. Ancak bu cümlelerin geçişli fiilden türetilmiş olması gerekmektedir. Geçişsiz fiil ile türetilen edilgen cümlede sözde özne yer almamaktadır.
Örtülü özne, edilgen cümlede eylemi yapan öğe “…nedeniyle, tarafından ve yüzünden” sözcükleriyle belirtilmektedir. Ancak bu noktada sözcülerin zarf tümleci mi yoksa özne mi olduğunun iyi bir biçimde ayırt edilmesi gerekmektedir.
Cümle Üzerinden Özne Örnekleri
Cümlede kullanılan özne ve yüklem arasında bazı yönden uyum sağlanması gerekmektedir. Bu bağlamda iki öğenin hem olumluluk-olumsuzluk hem de tekillik-çoğulluk yönünden uyumlu olması gerekmektedir. Bu noktada hem özne çeşitlerinin belirtildiği hem de özne ve yüklem uyumunun gösterildiği bazı örnekler aşağıda paylaşılmıştır.
- Ben, bu okulu birincilikle bitiren başarılı bir öğrenciyim. (Gerçek Özne)
- Yola sabaha karşı çıkacaklarmış. (Gizli Özne)
- Bu malzemeler için ne kadarlık fatura kesilecek? (Sözde Özne)
- Daha zile basmadan kapı kendiliğinden açıldı. (Sözde Özne)
- Yeni gelen öneriler tüm çalışanlar tarafından onaylandı. (Örtülü Özne)
- Aşırı kar yağ yağışı yüzünden okullar tatil edildi. (Örtülü Özne)
- Köylüler bayramlaştıktan sonra teker teker evlerine döndüler. (Çoğulluk Uyumu)
- Kavgacı çocuk, arkadaşlarını babasına şikayet etti. (Tekillik Uyumu)
- Hiç kimse böyle bir sermayeyi bu iş için harcamaz. (Olumsuzluk Uyumu)
- Yarın tüm çalışanlar öğle yemeğinden sonra toplantı odasında toplansın. (Olumluluk Uyumu)
Aynı cümlede birden fazla özne de bulunabilir. Böyle durumlarda iki özne birbirine virgül ya da
bağlaçlar ile bağlanabilmektedir. Birden fazla öznesi bulunan cümle örnekleri ise aşağıdaki gibidir.
- Yağmur sonrası gelen su ve toprak kokusu doldu bahçeye.
- Kamp esnasında şarkılar, türküler de söylendi.
Gerçek özne: Yüklemin bildirdiği işi gerçekten yapan ya da yüklemde durumu bildiren öznelerdir.
Ali ve ben camı kırdık. (Camı kıran kim?)
(Gerçek özne)
Gizli özne: Şahıs ekleriyle yüklem içerisinde gizlenen öznedir.
Camı kırdık. (Camı kıran kim?)
Biz/Gizli Özne
(Birinci Çoğul Eki “-k” “Ali ve ben”in yerine geçip “biz” anlamı vermiştir)
Sözde özne: “-l” ve “-n” eki almış yüklemlerde nesnenin (İşten etkilenen ögenin)özne görevi görmesidir.
Cam kırıldı. (Kırılan ne?)
Sözde Özne
(Cam kendiliğinden kırılmaz, aslında kırılma işinden etkilenen cam bu cümlede özne görevi kazanmıştır.)
Özne olabilecek kelime veya kelime grupları:
İsim soylu sözcükler:
Siz hiç konuşmaz mısınız? (Özne →Zamir)
İsim ve sıfat tamlamaları:
İhtiyar adam seni sordu.(Özne→Sıfat tam.)
Fiilimsilerle kurulan yan cümlecikler:
Akacak kan damarda durmaz.(Özn→Sıf.fiil