Film diye izlediğimiz şeylerden neden bu kadar korkarz? Belki de asl takldğmz şey, onlarn gerçekten yaşanmş ya da yaşanabilecek olmasdr. Böyle bir tehditi kendi üzerimize almaya başladğmzda perdede izlediğimiz şey bir pelikül yğn olmaktan çkar ve dehşetin tasviri tamamlanmş olur. şte onlardan bazlar..
1- Bir çoğumuzun bildiği '' The Texas Chansaw Masscare '' Film şu sözlerle başlar; zlemek üzere olduğunuz film beş gencin ama özellikle Sally Hardesty ve sakat Franklinin başna gelen bir trajedidir. Onlarn genç olmalar çok daha trajik bir olaydr. Ama çok çok daha uzun hayatlar yaşamş olsalard bile o gün gördükleri dehşeti ve çlgnlğ ne beklerlerdi ne de bunu isterlerdi. Sakin bir yaz öğleden sonras onlar için bir kâbusa dönüşür. O günün olaylar Amerikan tarihinde en tuhaf suçlardan birinin keşfine neden oldu. Teksas Elektirikli Testere Katliam.
Filmin Hikayesi: Film , birkaç gün tatil yapmak için Texas yollarnda seyahat eden bir grup genci konu alyor. Sally (Marilyn Burns), Jerry (Allen Danziger), Franklin (Paul A. Partain), Kirk (William Vail) ve Pam (Teri McMinn) isimli gençler yolda karşlarna çkan bir otostopçuyu (Edwin Neal) araçlarna almaya karar verirler. Normal olmadğ her halinden anlaşlan otostopçu, çok geçmeden garip yapsn belli eder ve çaksn çkarp kendi elini keser. Ardndan Franklini de bçaklayan otostopçudan korkan gençler, ksa süre sonra onu araçtan atarlar.
Bir süre sonra kalacaklar eve ulaşan beş genç, tatillerinin geri kalan ksmnn güzel geçeceğini düşlemektedirler. Başlarna geleceklerden habersiz gençler, aslnda Leatherfacein (Gunnar Hansen) tam avucunun içine düşmüşlerdir
2- Audrey Rose ilmin Hikayesi: Templeton ailesinin düzenli yaşamlar, anne baba Janice ve Billin, 11 yaşndaki kzlar Ivyi bir adamn sürekli olarak takip ettiğini farketmeleriyle altüst olur. Doğum günü yaklaşmakta olan Ivy ise kabuslar görmekte ve her gece kriz nöbetleri geçirmektedir. Bill polise başvurur fakat bir sonuç alamaz. Audrey Rose ise, bir trafik kazas sonucu arabann içinden çkamayp annesiyle beraber yanarak feci şekilde can veren küçük bir kzdr. Yllar sonra bir falc, babas Elliota Audrey Roseun hala hayatta olduğunu söyler. Ivyi takip eden adam Elliottur ve ölen kz Audreynin ruhunun reenkarnasyon geçirerek Ivynin bedeninde yaşadğna inanmaktadr.
Gerçek Hikaye: Frank De Felittay bu roman, daha sonra da filmin senaryosunu yazmaya iten olay, 6 yaşndaki oğlu Raymondun daha önce hiç piyano dersi almadğ halde birdenbire mükemmel bir şekilde piyano çalmasymş. De Felitta Los Angelesda daha sonra bu konuyu araştrnca, Raymondun bu yeteneğinin vücut bulma olduğunu öğrenir. Bunun anlam, çocuğun daha önceden pek çok hayat yaşadğdr. Bu olaydan sonra da yazar reenkarnasyona inanmaya başlar.
Gerçek Hikaye: Tobe Hoopern Kim Henkel ile birlikte yazp yönettiği Texas Chainsaw Masssacre, yine Wisconsinli seri katil Ed Geinin hikayesinden esinlenilerek ortaya çkmştr.
3- Gothc Filmin Hikayesi: mary shelley,sonradan kocas olacak percy shelley ve marynin üvey kzkardeşi claire, lord byronun isviçredeki şatosunda konuk monash.pw yaklaştkça içki ve afyonun da etkisiyle birbirlerine korku hikayeleri anlatmaya başlarlar ve kişisel korkular,zaaflar ve halüsinasyonlar araclğyla kendilerini deliliğin snrlarna sürükleyecek bitmek bilmez bir gecenin çöküşüne de zemin hazrlamş olurlar.
Gerçek Hikaye: 16 Haziran da şair Lord Byronn sviçredeki villasnda bir araya gelen ve içlerinde edebiyatçlarn da bulunduğu seçkin bir grubun üyeleri uyuşturucu maddelerin de etkisiyle birbirlerine korku öyküleri anlatmaya başlarlar. Yaratc zekayla delilik arasndaki karanlk koridorlar aşrlklaryla ünlü Lord Byronn tekinsiz malikanesinin kuytuluklar kadar çekici ve tehlikelidir. O gece şair Percy Shelley ve eşi Mary Shelley de vardr. Orada Frankensteinn öyküsü yaratlacaktr.
Korku filmleri yıllardır basit bir matematik kullanır: Beyazperdede korkunç şeyler gösterilir, izleyici buna inandırılabilirse başarılı olunur, inandırılamazsa komik duruma düşülür. Film yapımcıları tabii ki bu durumun farkında ve inandırıcı olmak için çeşitli yönetemleri var. Bazı filmler kurgusal olduğu halde başında Bu film gerçek olaylara dayanmaktadır ibaresi barındırır (The Texas Chainsaw Massacre), bazı filmler korkunç şehir efsanelerini konu edinir (Boogeyman) bazı filmlerse izleyiciyi yaşananların gerçek olduğuna inandırmak için kendilerini amatör çekimmiş gibi gösterirler (The Blairwitch Project, Paranormal Activity). Bazı filmlerse konuya farklı bir açıdan yaklaşıp gerçekten yaşanmış hikayeleri kurgusal hale getirmeyi tercih ederler. İşte o filmlerden bir kısmını sizin için derledik.
***Bu yazı listedeki filmler ile ilgili keyif kaçırıcı detaylar (spoiler) içermektedir.***
yapımı The Blob, uzaydan gelen jölemsi bir yaratığı konu ediniyor. Filmde bir gece ufak bir kasabaya göktaşı düşer. Olayı uzaktan gören genç bir çift merak ederler ve göktaşının düştüğü yere gitmeye karar verirler. Bu sırada yalnız yaşayan yaşlı bir adam göktaşını bulur, sopayla dürterken göktaşı çatlar, içinden The Blob denen jölemsi uzaylı bir yaratık çıkar ve adama yapışarak onu yemeye başlar. Bu olaya şahit olan genç çiftimiz ise hemen oradan uzaklaşır ve insan yiyen jöle tehlikesine karşı kasabayı uyarmaya çalışırlar. Kasabalı başta inanmaz ama The Blob neredeyse kasabanın tamamını yutabilecek hale geldiğinde ona karşı plan yaparlar ve The Blobu dondurup Atlantik Okyanusuna atarlar.
Yaşanmış olayda tabii ki kimse dev bir jöle tarafından yutulmamış. Ancak 26 Temmuz tarihinde Philadelphiada iki polis memuru paraşüt benzeri bir şeyin düştüğünü görmüş ve araştırmak için olay mahaline gitmişler. Orada karşılaştıkları şeyi yaklaşık iki metre (6 feet) çapında, mor, içi ilginç kristallerle dolu ve etrafa sis yayan şeklinde tanımlamışlar. Polis memurlarından biri elini jölemsi şeyin içine sokmuş ve elinde kokusuz yapışkan bir tortu kalmış. Polis memurları kimsenin korkmaması için o şeyi dondurup Atlantik Okyanusuna atmayı akıl etmişler. Bu sırada 25 dakika içinde başka iki polis memuruna ve FBIa da haber edilmiş ve 25 dakika sonra arkasında hiç iz bırakmadan kaybolmuş. Neyse ki polis memurları dahil hiç kimse jölemsi şey tarafından yutulmamış.
Defalarca yeniden çevrimi yapılan The Blob kült bir film olarak popüler kültürde yer edinmiş durumda. Öyle ki yılından beri Phoenixville, Pennsylvaniada film anısına Blobfest düzenleniyor.
Filmde iki Amerikalı arkadaş sırt çantalarıyla Avrupayı dolaşmaya çıkarlar. Her şey yolunda gitmektedir. Onlara önce İzlandada sonra Amsterdamda iki kişi daha katılır. Amsterdamda tanıştıkları Ukraynalı iki arkadaşa Slovakyada bildiği içinde birbirinden güzel kızların olduğu, sürekli parti yapılan bir Hostelden bahseder. Genç kafadarlar böyle bir ihtimali kaçırmak istemez ve Slovakyaya yola çıkarlar. Geldikleri yer güzel kızlar bir yana dursun insanların para karşılığında başka insanlara işkenceler yaptığı işkence turizminin merkezidir. Filmin bundan sonrası ise kopan kafalar, çıkmış gözler ve kan revan üzerine.
Bu hayli klişe görünen korku filminin hikayesinin ardında yatan gerçek ise filmden daha korkutucu. Gerçek olaylardan esinlendiği belirtilen film, yönetmen Eli Rotha sorulduğunda şunları anlatıyor: Roth bir gün internette dolaşırken Tayland merkezli bir siteye rast gelmiş. Sitede yüklü miktarda para ödemek karşılığında insanları kafalarından vurup öldürme hakkı satın alınabiliyormuş. Sitede yazana göre de bu insanların tamamı gönüllü olarak bunu yapıyormuş ve para ailelerine gidiyormuş. Bunun gerçek mi yoksa kötü bir şaka mı olduğunu bilmediğini söyleyen yönetmen Birinin böyle bir site için zaman harcamış olması yeterli diyor.
Bir kısım söylentiye göre de aynı sitede işkence etmek üzerine de insan satın alınabiliyormuş. Hatta buradan satın alınan insanlar üzerinden kimin kölesi işkenceye daha uzun süre dayanabilecek şeklinde kumar oynamak mümkünmüş. Neyse ki Eli Rothun rast geldiği bir internet sitesi dışındaki hiçbir şey ispatlanmış değil. Tabii ispatlanmamış olması gerçek olmadığı anlamına da gelmiyor.
yapımı film Ruth adlı psikopat bir kadını konu ediniyor. 3 çocuklu Ruth, mahallenin çocuklarının evine özgürce girip çıkmasına izin veren, bazen çocuklara içki ve sigara da ikram eden depresif bir kadındır. Susan ve Meg adlı iki kız kardeş, ailelerini bir trafik kazasında kaybedince teyzeleri olan Ruthla birlikte yaşamaya gönderilirler. Zamanla Mege düşmanlık besleyen Ruth, genç kızı fahişe olmakla suçlar, aç bırakır, döver ve sonunda evin bodrumuna bağlayıp kilitleyerek kendi çocuklarının da Mege sadist işkenceler yapmalarına ve tecavüz etmelerine izin verir. Bu duruma şahit olan David ise Meg ve Susanı kurtarmaya çalışır.
Zaten Jack Ketchums The Girl Next Door olarak da bilinen film, Jack Ketchumun yılındaki aynı adlı romanından uyarlama. Romanın ardında yatan gerçeklerse dehşet verici. yılında Indianapoliste, 16 yaşındaki Sylvia Likensın annesi Betty Likens, hırsızlık yapmakla suçlanır ve hapse mahkum edilir. Ardından baba Lester Likens, eşinden boşanır ve zaten fakir olan ailenin maddi durumu daha da kötüye gider. Sylvia ise para kazanmak için komşuları Gertrude Baniszewski için bebek bakıcılığı gibi işler yapmaktadır. Zamanla Sylvia, Baniszewskinin 7 çocuğundan 15 yaşındaki Stephanie ile arkadaş olur. Sirk işçisi olan baba Lester Likens, sirkle turneye çıkmadan önce çocuklarını komşu Baniszewskiye bırakır. Gertrude Baniszewski ve 7 çocuğu, Sylviaya aylarca işkence yaparlar ve ölümüne sebep olurlar. İşkencenin ayrıntılarından bahsetmek istemiyoruz ama filmde gösterilenlerin çok da abartı olmadığını söyleyebiliriz. Bu mide bulandırıcı olay Baniszewski ailesinin tamamının hapse mahkum edilmesiyle sonuçlanır.
Yakın zamanda kaybettiğimiz usta yönetmen Wes Cravenin yapımı korku klasiği The Hills Have Eyes (Tepenin Gözleri) Ohiodan Los Angelesa yolculuk eden Carter ailesinin Nevada Çölünde bir yamyam grubunun eline düşerler. Oldukça klişe bir hikayeye sahip gibi duran film, hala tüm zamanların en iyi korku filmlerinden biri olarak kabul edilmekte.
Filmin çıkış noktası ise yüzyılda İskoçyada yaşamış Sawney Beanin enteresan hikayesi. Edinburghda doğan Alexander Sawney Bean, sevdiği kadınla birlikte yaşadığı köyden kaçar ve çift Edinburghun Bennane Head bölgesindeki bir mağarada yaşamaya başlar. 25 yıl içinde 8 oğulları, 6 kızları ve tamamı ensest ilişki ürünü 32 torunları olur. Aile medeniyetten uzakta geceleri yakınlardan geçen tüccarlara pusular kurup mallarını çalarak ve öldürdükleri tüccarları mağaraya götürüp yiyerek yaşamaya başlarlar. Aile o kadar sessizdir ki uzun süre kimse onların orada olduğunu ya da insanların kaybolduğunu anlamaz. Bir gece yeni evli bir çifte pusu kuran Bean ailesi sert kayaya çarpar. Bean ailesi kadını kolayca alt ederken kocası kılıç ve silah kullanımında usta biridir ve aileye direnir. Bu sırada yakınlardan sesleri duyan insanlar da gelince Bean ailesi oradan kaçar. Artık sırları ifşa olmuştur. Olayın üstünden çok zaman geçmeden İskoçya Kralı 6. James adamını, Bean ailesini yakalamaya gönderir. Edinburghdaki Tolbooth Hapishanesine yollanan 48 kişilik ailenin her üyesi farklı yöntemlerle idam edilir.
Filmde sırt çantalarıyla yolculuk yapan yirmili yaşlardaki iki arkadaş Avustralyadaki Wolf Creek Ulusal Parkından döndüklerinde arabalarının çalışmadığını fark ederler. Mick Taylor adında civardaki bir adamın yardımını kabul eden ikili hayatlarının en yanlış kararını vermiştir. Adam ikiliyi bayıltır ve terk edilmiş bir madende kurduğu kampa götürür. Ertesi gün ikili insanları yardım etme bahanesiyle yoldan alıp onlara işkence eden ve bunları videoya kaydeden bir psikopat olan Mick Taylordan kaçmaya çalışırlar.
Filmin çıkış noktası olan iki hikaye var. Bunlardan ilki Yeni Güney Gallerde larda arabasına aldığı otostopçuları öldüren seri katil Ivan Milat. Öyle ki filmdeki katil Mick Taylor, fiziksel olarak Ivan Milata benzetilmeye çalışılmış. Bir diğer hikaye ise yine Avustralyada, ancak bu kez Barrow Creekte gerçekleşiyor. 14 Temmuz de Peter Falconio ve Joanne Lees yolculuk yaparlarken Barrow Creek yakınlarında Bradley John Murdoch isimli bir araba tamircisi, minivanlarında problem olduğuna onları ikna ederek durduruyor. Peter Falconio ve John Murdoch, aracın arkasına geçiyorlar ve Joanneden motoru çalıştırmasını istiyorlar. Bu sırada tabancayla Peter Falconioyu öldüren John Murdoch, genç kadını zorla minivandan çıkarıp kendi arabasına yerleştiriyor ve muhtemelen Peterın cesedini yok etmek üzere ortadan kayboluyor. Bu fırsatı değerlendiren Joanne Lees ise katilden kaçmayı başarıyor.
Film hakkında bir başka ilgi çekici detay da Avustralyadaki Wolfe Creek Ulusal Parkının film boyunca yanlış yazılmış olması.
Sizler için, bir yönetmenin parlak zekasının ürünü olmayan 13 korkutucu hikayeden oluşan bir liste hazırladık.
Gerçek hikayelere dayanan filmler en görkemlileridir. Korku filmlerinden bahsedersek etki daha da artar. Bonus fotoğrafa gece tek başınızayken sakın bakmayın.
1
The Serpent and the Rainbow ()
Konu: Harvard Üniversitesi'nden bir antropolog, ruhsallığı ve insan motor fonksiyonunu baskılayan gizemli bir toz elde etmek için Haiti'ye gider.
Gerçek hikaye: Film, Davis Wade'in The Serpent and the Rainbow kitabına dayanıyor. Davis, kişisel olarak yüzyıllar öncesine dayanan korkunç bir bilimle karşı karşıya kaldı. Kitabında, zombileştirme süreciyle ilgili inanılmaz deneyiminden bahsediyor.
2
Mothman Prophecies ()
Konu: Köşe yazarı John Klein ve karısı bir ev satın alacaktır. Evlerden birini ziyaret ettikten sonra trafik kazasına karışırlar. Mary garip bir yaratık gördüğünü iddia eder.
Gerçek hikaye: Film, John Keel'in kitabına dayanıyor. John, Mothman hakkında tanıkların hikayelerini inceledi ve kendi araştırmasını yaptı. Mothman'ın en son görülmesi, 46 kişinin ölümüyle sonuçlanan Gümüş Köprü'nün çöküşünden önceydi.
3
Monster ()
Konu: Bir fahişe olan Aileen Wuornos, bir müşteriyle görüşmesi sırasında dayak yer ve tecavüze uğrar. Onu çantasında saklı bir tabanca ile öldürür. Bu kazadan sonra Aileen, ölmeyi hak ettiğini düşündüğü tüm müşterilerini öldürmeye başlar. Kendi kurallarına uyar ve iyi görünen insanları öldürmez.
Gerçek hikaye: Bu film Aileen'in gerçek hikayesidir. Wuornos mahkum edildi ve 6 ölüm cezasına çarptırıldı. 9 Ekim 'de idam edildi.
4
An American Haunting ()
Konu: Mutlu ve saygın Bell ailesi lanetlidir. Aile üyelerinden birinin ölümünü isteyen bir hayalet bunlara musallat olmuştur.
Gerçek hikaye: Gizemli bir ruhun saldırısına uğrayan aile hakkında 35 kitap var. Paranormal bir şey Bell'lere eziyet ediyor ve birkaç yıldır hayatlarını dayanılmaz hale getiriyordu. Aile üyelerinden birini öldürdü. John Bell'in ölümü, Amerikan tarihinde bir hayaletin neden olduğu ölüm olarak belgelenen tek ölümdür.
5
Amityville Horror ()
Konu: Yeni evli ve 3 çocuklu bir çift yeni bir eve taşınır. Evin maliyeti gerçekten düşük çünkü önceki sahipleri korkunç bir şekilde öldü, ancak yeni aile bu gerçeği bilmiyor. Evde meydana gelen garip olaylar, yeni sahipleri içeride korkunç bir şeyin saklandığına ikna eder.
Gerçek hikaye: 13 Kasım 'te Ronald DeFeo babasını, annesini, 2 kız kardeşini ve 2 erkek kardeşini öldürdü. Filmin özündeki onun hikayesi. Pek çok gizemli ayrıntı olmasına rağmen, DeFeo 6 kere 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı (toplamda yıl).
6
An American Crime ()
Konu: 2 kızın ebeveynleri (Silvia ve Jenny) para bulmak için ayrılmaya karar verirler. Çocuklar haftada 20 dolara Gertrude Baniszewski'nin himayesine bırakılıyor. Ancak ödeme 2 hafta ertelenir ve Gertrude, Silvia ve Jenny'yi cezalandırmaya karar verir.
Gerçek hikaye: Sylvia Likens'in öldürülmesi, Indiana'da şimdiye kadar meydana gelen en korkunç suçtur. Gerçek insanların böyle davranabileceğini hayal etmek zor: Gertrude'un çocukları Silvia'yı dövdü ve işkence yaptı. En iğrenç şey, komşuların her şeyi bilmeleri ve kızlara yardım etmeye veya onları kurtarmaya bile çalışmamalarıydı.
7
Primeval ()
Konu: Bu seri katilin koleksiyonunda Jack the Ripper ve Unabomber'ın toplamından daha fazla kurban var. İnsanlar onu defalarca öldürmeye çalıştı ama görevlerinde başarısız oldular ya da öldürüldüler.
Gerçek hikaye: Film, 6 metre uzunluğundaki timsah Gustave'nin gerçek hikayesine dayanıyor. 65 yaşında olduğuna ve 'den fazla kişiyi yediğine inanılıyor. Birçok yerli ve yabancı avcı, askeri güçlerin yardımıyla AK'ler ve patlayıcılar kullanarak onu öldürmeye çalıştı ama hala yaşıyor.
8
Changeling ()
Konu: Walter Collins'in (Christine'in oğlu) ortadan kaybolmasının ardından polis, bir erkek çocuğu bulur, ancak kadın onun oğlu olmadığını anlar. Christine umutsuzluğa kapılır ve gazetecilerden ona yardım etmelerini ister. Ancak şehir yönetimi ilgilenmiyor, bu yüzden kadının delir olduğu kanısı yayılıyor.
Gerçek hikaye: Wineville tavuk kümesi cinayetleri, Los Angeles'ta bir dizi adam kaçırma ve erkek cinayetidir. Cesetlerden kurtulmak için sönmemiş kireç kullanıldı ve kalıntılar bir çiftliğin topraklarına gömüldü. Bazı cesetler teşhis edildi: muhtemelen bunlardan biri Walter Collins'in cesedi. Artık bu filmin tüm dehşetini biliyorsunuz.
9
Shadow People (The Door) ()
Konu: Bir radyo talk şovu sırasında, korkmuş bir adam geceleri gelip insanları öldüren gölge insanları anlatıyor.
Gerçek hikaye: Film, gölge insanlar olgusuna dayanıyor. Bilimsel olarak optik bir illüzyon olarak açıklanabilir. Bilim adamları araştırma yaptı: epilepsiden muzdarip bir hastanın elektriksel beyin stimülasyonu sırasında, hasta birisinin arkasında onun hareketlerini tekrarladığını fark etti. Ve doktorlar ondan bir karttakileri okumasını istediğinde, bir hayaletin kartı elinden kapmaya çalıştığını söyledi.
10
The Conjuring ()
Konu: Perronlar yeni bir eve taşınıyor ve orada yalnız olmadıklarını keşfediyorlar: Biri kapıları çarpıyor, çift üşüyor, bir çürük kokusu var ve çocuklar aynalarda garip yansımalar görüyor. Yardım için şeytan çıkaran bir çift olan Warren'lere başvururlar.
Gerçek hikaye: 'te bir kadın kızına bir oyuncak bebek aldı. Kız onu yanında üniversiteye götürdü. Daha sonra kızın komşusu oyuncağın kendi hayatını yaşadığını fark etti. Bu vakayı araştıran Ed ve Lorraine Warren, Annabelle adlı bebeğin içinde kötü bir ruh olduğu sonucuna vardı.
11
Deliver Us From Evil ()
Konu: NYPD bir dizi açıklanamayan suçu araştırıyor. Polislerden biri şeytan çıkaranlardan yardım ister.
Gerçek hikaye: Film, Çavuş Ralph Sarchie'nin hikayelerine dayanıyor. Bronx'un bölgesinde görevliydi. Ayrıca Beware the Night adlı bir kitap yayınladı. Ralph, bazı vakaları (gizemli olanlar dahil) araştırmadaki deneyimini anlattı.
12
Robert ()
Konu: Paul ve Jenny, gittikçe daha unutkan ve kötü niyetli hale gelen eski hizmetçileri Agatha'yı kovmak üzereler. Öfkeli kadın, eski işverenlerinin oğluna Robert adında bir oyuncak bebek verir. Daha sonra o gittikten sonra evde tuhaf şeyler olmaya başlar.
Gerçek hikaye: Bu oyuncak bebek birçok film yönetmenine ilham verdi. Ve bir hizmetçiye karşı kötü bir tutum için misilleme olarak gerçekten yetenekliydi. Tanıklar korkutucu ve korkunç şeyler gördüklerini iddia ettiler: oyuncak bebek göz kırptı ve bir odadan diğerine muazzam bir hızla hareket etti.
13
The Nightmare ()
Konu: Film yönetmeni her proje katılımcısıyla röportaj yaptı ve rüyalarında gördükleri her şeyi yeniden yarattı. Bu belgesel, garip bir adamın gölgesinin göründüğü benzer rüyalar gören 8 farklı insanı gösteriyor.
Gerçek hikaye: Film uyku felci olgusunu inceliyor. 8 kişinin yardımıyla, izleyici, biri neredeyse uyanıkken, ancak bilinci hala zincirliyken ne olduğunu görebilir: olup biten her şeyi anlarlar, ancak bedenlerini kontrol edemezler.
14
Bonus: Cep telefonunuz göremediğiniz şeyleri görür.
Birinin arkanızda durması sakıncalıdır. Özellikle de bir insan değil de ürkütücü bir hayaletse. Bu kız bir ayıyla yüz değiştirmek istedi, ancak program tamamen farklı bir yüzü algıladı.
monash.pw ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak monash.pw yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca monash.pw yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler monash.pw yorum sayfalarında paylaşılamaz.
monash.pw yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve monash.pw bunlardan sorumlu tutulamaz.
monash.pw yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.