KOLOREKTAL KANSERDE TARAMA VE TAKİP
Kolorektal Kanser Nedir?
Kalın barsakta (kolon) ve kalın barsağın son kısmında (rektum) görülen kanserlerin genel adıdır. Rektumda görülürse rektum kanseri, kolonun diğer kısımlarında görülürse kolon kanseridenir.
Kolorektal Kanserler Nasıl Ortaya Çıkarlar?
İnsan vücudundaki tüm organ ve dokuların temel taşı olan, sağlıklı yaşamayı ve gelişmeyi sağlayan hücreler bir program dahilinde bölünür, çoğalır, yaşlanır ve ölürler. Günümüzde hücre bölünmesini ve/veya ortadan kaldırılmasını kontrol eden eden mekanizmalarda çeşitli nedenler ile meydana gelen bozulma sonucunda yaşlanan hücrelerin ölmemesi ya da ortaya çıkan kontrolsüz çoğalmanın kansere neden olduğu düşünülmektedir. Yukarıdaki açıklamalar düşünüldüğünde kolon ve rektumu oluşturan hücrelerdeki kontrolsüz çoğalma da kolorektal kansere neden olabilir. Kolorektal kanserlerin çoğu kanser öncüsü sayılan polip zemininden gelişir. Polipler kolon ve rektumun iç yüzeyini döşeyen hücrelerden oluşurlar ve genellikle yakınmaya neden olmazlar ancak çok büyük ya da kanserleşme eğilimi gösterirlerse çeşitli yakınmalara neden olurlar.
Görülme Sıklığı ve Riskleri Nelerdir?
Kolorektal kanser batılı toplumlarda kadın ve erkeklerde ikinci sıklıkta görülür. Görülme sıklığı yaş ile birlikte artmaktadır ve ailesinde kolorektal kanser olmayan yani normal risk taşıyan bireylerin ömürleri boyunca bu hastalığa yakalanma ihtimali % 5 dolayındadır. Ailesinde kolorektal kanser hastası olanlarda, ailesel polipozis sendromlarında, ülseratif kolit ve Crohn hastalığı olanlarda risk daha fazladır.
Kolorektal Kanserler Hangi Yakınmalara Neden Olur?
Açıklanamayan kansızlık, kilo kaybı, bulantı, kusma
Barsak alışkanlıklarında değişiklik (kabızlık, ishal gibi)
Makattan kanama, dışkının şekil değiştirmesi (kalem şeklinde dışkı)
Nedeni tam anlaşılamayan karın ağrısı
Tarama ve Ne zaman Başlamalıdır?
Günümüz bilgilerine göre bir bireyin kolorektal kanser yönünden taraması ailesinde kolorektal kanser hastası yoksa ve normal riske sahipse kolorektal polip ve polip gelişim riskinin artmaya başladığı yaş olan 50 yaşında başlamalıdır. Ancak bireysel polip, ailesel kolorektal kanser ve/veya polipozis sendromları olan hastalarda tarama 40 yaş hatta daha erken başlayabilir.
Tarama İçin Hangi Testler Yapılmalıdır?
Fiziki Muayene: Genel sağlık durumu, yakınmaları, genel muayenesi ve rektumun parmak ile muayenesinden oluşur.
Gaitada(Büyükabdest) Gizli Kan (GGK): Kanser ya da büyük poliplerin neden olduğu, genellikle yakınmaya sebep olmayan kanamaları saptamak için kullanılır.
Flexible(bükülebilir) sigmoidoskopi: Uç kısmında bulunan ışık ve kamera yardımıyla görüntü elde edilerek aşağı kalın barsk iç yüzeyinin (rektum ve sigmoid kolon) incelendiği, kısa ve genellikle sakinleştirici ilaç yapılmaksızın uygulanan bir işlemdir. Bu testin yıllık GGK ile beraber 5 yılda bir yapılması önerilir. Bu test sırasında polip saptanırsa tüm kalın barsak incelenmelidir.
Kolonoskopi: Kolorektal kanser taramasında kullanılan en iyi yöntemdir. Uç kısmında bulunan ışık ve kamera yardımıyla görüntü elde edilerek tüm kalın barsk iç yüzeyinin incelendiği, öncesinde barsak temizliğinin olduğu, hafif sakinleştirici ilaç verilerek yapılan ve gerektiğind örnek alınabilen(biyopsi) bir işlemdir. Normal riskli bireylerde 10 yılda bir yapılmalıdır.
Çift Kontrastlı Kolon Grafisi: Barsak içi yüzeyinin makattan ilaçlı sıvı ve ardından hava verilerek radyolojik olarak (röntgende) görünür hale gelmesi temeline dayanan bir muayene yöntemidir. Barsak hazırlığı gerektirir ve ilk muayenede polip saptanmazsa 5 yılda bir tekrarı önerilmektedir.
BT Kolonoskopi: Bilgisayarlı tomografi kullanılarak yapılır. Ağız yolu ile ilaç içildikten sonra kalın barsağa ilaç ulaştığında makattan hava verilerek yapılan incelemdir. Barsak temizliği gerektirir. Polip saptanmazsa 5 yılda bir yapılması önerilirken polip varlığında kolonoskopi yapılmalıdır.
Fekal DNA testi: Çok yeni ve henüz standart tarama programına girmeyen bir araştırma testidir. Barsak iç yüzeyinden büyükabdeste (feçes) dökülen hücrelerin genetik materyallerini (DNA) inceleme temeline dayanan bir testtir. Kolorektal kanserden veya büyük poliplerden dökülen hücreleri genetik materyallerindeki (DNA) anormallikleri saptayarak belirlenmeye çalışılır.
Tarama Programı Nasıl Olmalıdır?
Normal riske sahip bireyler için; 40 yaşından başlayarak yıllık rektal muayene ve GGK testi. 50 yaşında ve sonrasındaki her 5 yılda bir flexible sigmoidoskopi ya da 50 yaşa gelince kolonoskopi ve sonrasında her 10 yılda bir tekrarı. Çift kontrastlı barsak filmi ise ilk olarak 50 yaşında olmak üzere sonrası 5-10 yıl aralıklarla tekrarı şeklinde önerilebilir.
Polip saptanmış bireyler için; Normal taramalar esnasında kanser öncüsü olabilecek polip saptandığında tarama her 3-5 yılda bir yapılan kolonoskopi şeklinde olmalıdır.
Ailesel kolorektal kanser öyküsü olan bireyler için; Ailede (anne, baba, kardeş) kolorektal kanser saptanan en genç bireyin tanı konduğu andaki yaşından 10 yıl önce olalıdır. Örenğin ailede 45 yaşındaki bir kolorektal kanser hastası varsa tarama 35 yaşında başlamalıdır. Ayrıca ailesinde ailesel geçişli polipozis sendromları (Familial Adenomatöz Polipozis) veya Heredeiter Nonpolipozis Kolorektal Kanser olan bireylerde tarama daha önce başlayabilir. Bu durumlarda tarama programına doktorunuz ile beraber karar vermelisiniz. Ailesel risk taşıyan bireylerde tarama kolonoskopi ile yapılmalıdır.
Kolorektal kanser nedeniyle tedavi olan bireyler için; Kolorektal kanser tanısı konup cerrahi olarak çıkarıldıktan sonraki bir yıl sonra tarama yapılmalıdır. Eğer normal ise 3 yıl sonra tekrarlanmalıdır. Tarama tam kolonoskopi, çift kontrastlı kolon grafisi ile beraber flexible sigmoidoskopi ile yapılabilir.
İnflamatuvar barsak hastalığı öyküsü olan bireyler; 8 ya da daha fazla yıldan beri bu hastalıklara sahip olanlar her 1-2 yılda bir kolonoskopi ile taranmalıdır.
Gaitada gizli kan testi (GGK), gaitada (dışkıda) gözle görülemeyecek kadar az olan (gizli) kanı tespit etmek için uygulanan bir testtir. Bu test sadece gaitada kanın olup olmadığını hassas bir biçimde gösterir (sensitif). Test, kanamaya hangi hastalığın neden olduğunu göstermez (nonspesifik). Kan tespit edildiğinde, gaitada gizli kan pozitif şeklinde ifade edilir (GGK (+))
Gastrointestinal sistemde kanamanın olduğu her durum testi pozitif yapar.
Başlıca iki GGK testi bulunur (FOBT, Fecal Occult Blood Test)
Gaita örneği guaiac kağıdına sürülür. Sonra üzerine hidrojen peroksit damlatılır. Eğer gaitada heme molekülü (kan) varsa, guaiac kağıdında saniyeler içinde mavi bir renk oluşur.
Guaiac kağıdı, guaiacum ağacı reçinesinden ekstrakte edilmiş, alfa-guaiaconic asit içerir (fenolik bir bileşiktir). Guaiacum ağacına Türkçede, guayak ağacı, gayak ağacı da denir. Hidrojen peroksit guaiconic asitin, quinone’a (mavi renkli) dönmesini sağlar eder. Bu reaksiyon aslında çok yavaştır ama ortamda heme (kan), peroksidaz ya da katalaz varsa reaksiyon 2 saniyede gerçekleşir. Demirin kendisi reaksiyonu etkilemez (demir hapları ve şurupları).
Heme; alyuvarlarıın ana proteini olan hemoglobinin, demir içeren nonprotein bir parçasıdır. (Heme’in Formülü: C34H32FeN4O4). Heme oksijenin bağlandığı, koyu kırmızı bir pigmenttir.
Guaiac GGK testi aşağıdaki durumlarda da yalancı pozitif sonuç verebilir (gaitada kan yokken testin pozitif olması)
C vitamini ve turunçgiller, antioksidan etkilerinden dolayı yanlış negatif sonuca neden olabilir (gaitada kan varken testin negatif olması)
Guaiac GGK testinin yanlış negatifliği yüksek olduğu için test 3 farklı gaita (dışkılama) örneği ile yapılır. Yanlış negatiflik, gaitada kan olduğu halde testin bunu gösterememesi yani negatif olmasıdır.
Amerikan Gastroenteroloji Derneği, 2009 yılındaki kılavuzunda, kolorektal kanser taraması için guaiac GGK testi yerine, immünokimyasal GGK testini önermiştir.
İmmünokimyasal gaitada gizli kan testi (iGGK), gaitasında insan hemoglobinini kalitatif olarak tespit etmek için kullanılır (kalitatif= var - yok). iGGK nin, Guaiac testinden spesifite ve sensitivitesi daha yüksektir. İmmünokimyasal GGK testinden önce diyet yapmaya gerek yoktur.
Test kitinde iki ana malzeme bulunur. 1) İçinde tampon solüsyonu bulunan test tüpü 2)Test stribi (plakası). Kullanılmamış test stribinde iki görünmez çizgi bulunur (kontrol ve test çizgileri). Bu çizgilerin boyanmasına göre yorum yapılır.
Az miktarda gaita (3 mm çaplı), test tüpünün içine konur ve çalkalanır. Sonra 3 damla gaita çözeltisi, test plakasının numune gözüne damlatılır. 5-10 dakikalar arasında test okunur. 10 dakikadan sonra yorum yapılamaz.
İmmünokimyasal gaitada gizli kan testi (iGGK), insan hemoglobinine spesifik bir testtir. İnek, tavuk, keçi, at, tavşan ve domuz hemoglobinleri ile negatif sonuç verir. Test oldukça hassastır (10 ng insan Hb / 1ml tampon solüsyonu).
İmmünokimyasal GGT, immünokromatografik bir testtir. Bu teknik hızlı tanı testlerinde kullanılır. Numunede aranan antijen ya da antikor varsa, plastik muhafaza içine yerleştirilmiş bir nitroselüloz şerid (strip) üzerinde görünür bir çizgi oluşur (pozitif test).
İmmünokimyasal GGT de, varlığı araştıran insan hemoglobini (antijen), önce boyalı bir monoklonal antikora (“boya+antikor”) bağlanır. Böylece hemoglobin molekülleri boyanmış olur (yani; “boya+primer antikor+hemoglobin” kompleksi oluşur). Sonra boyalı hemoglobin, test çizgisine emdirilmiş başka bir monoklonal antikora bağlanır (primer antikor). Böylece boyalı hemoglobin test çizgisinde birikir ve çizgi boyanmış olur (pozitif test= “boya+primer antikor+hemoglobin+primer antikor” kompleksi).
Her iki monoklonal antikorun da insan hemoglobinine spesifik olduğunu söylememize gerek yok sanırım. Burada bahsedilen boya ise kolloidal altındır (nano altın) ve çizgileri kırmızıya boyar.
Test çizgisinden sonra bir de kontrol çizgisi bulunur. Bu çizgiye de boyalı antikorların yapışacağı başka bir antikor emdirilmiştir (sekonder antikor). Oluşan kompleks: boya+primer antikor+sekonder antikor). Test doğru yapılmışsa, bu çizgi her zaman boyanır. Kontrol çizgisi boyanmamışsa, test geçersizdir.
Gaitada kan varlığı nasıl anlaşılır?
Gaitada gizli kan ne zaman istenir?
Bu testin öncelikli talep nedeni; erken dönemde kolon kanseri taramasıdır. Gaitada gözlemlenen kan, erken kanserin bir belirtisi olabilir. Bulguların erken tespit edilmesi halinde, kanser tedavisinin şansı artıyor olduğu için önem verilen bir testtir. Ancak, bu testin direkt kanserin teşhisine yönelik olmadığı bilinmelidir. Kanamanın kaynağını bulabilmek için daha ileri düzey araştırmaların yapılması gerekir. Çünkü, kan diğer gastrointestinal sorunlara da işaret ediyor olabilir.
Gaitada gizli kana bakılmasının ikinci nedeni, mevcut kansızlığının sebebini saptamaktır. Örneğin, kanayan bir ülserden dolayı kan kaybı yaşanıyor olabilir. Eğer; yorgunluk, düşük hemoglobin ve hematokrit ve koyu renkli gaita gibi sorunlar yaşıyorsanız, hekiminiz gaitada gizli kan testi isteyebilir. Çünkü, bu belirtiler aneminin belirti ve bulguları arasında yer almaktadır.
Gaitada gizli kan test sonucu nasıl yorumlanır?
Gaitada gizli kan testi, hiçbir sorun yok ise negatif sonuç verir. Pozitif olması; gastrointestinal kanalında anormal bir kanamanın mevcut olduğu anlamına gelir. Bu kan kayıplarına; ülser, divertikulozis, polip kanamaları, inflamatuvar bağırsak hastalığı, hemoroid, diş eti kanaması ve burun kanaması yüzünden yutulan kan ya da kanseröz bir tümör yol açıyor olabilir. Gaitada gizli kan olmasına rağmen, negatif olarak sonuç verdiği durumlar da vardır. Bu nedenler şu şekildedir:
Alanin aminotransferaz (ALT), bir enzim türüdür. Aynı zamanda “serum glutamik piruvik transaminaz” (SGPT) olarak da isimlendirilir. Öncelikli olarak karaciğerde, az miktarda ise böbrek ile diğer bazı organlarda bulunmaktadır.
Devamı
Erkeklerde 40 yaş sonrasında kendini hissettirmeye başlayan prostat büyümesi; takip ve tedavi edilmemesi durumunda böbrek yetmezliğine yol açabilecek belirtiler gösterebilir.
Devamı
Kadın hastalıklarından korunmak ve kaliteli bir yaşama sahip olmak için bilinçli olmak ve düzenli olarak jinekolojik kontrollerden geçilmesi büyük önem taşıyor.
Devamı
Kırmızı kan hücreleri olarak bilinen eritrositler, kanda sayıca en fazla miktarda bulunan hücredir. Solunum sisteminin vücut içerisinde aldığı hava, eritrositlerin yardımıyla vücudun doku ve organlarına taşınmaktadır.
Devamı
TSH, hipofiz bezinin ön kısmında bulunan hücrelerden salgılanan ve tiroit bezindeki hücrelerin gelişimini kontrol etmede rol alan bir hormondur.
Devamı
Hemogram; kandaki hücre sayısını ve oranlarını tespit etmeye yarayan bir kan testidir. Kan dolaşımındaki hücrelerin kemik iliğinde üretiliyor olması sebebiyle aslında kemik iliğinin değerlendirilmesine de olanak tanır.
Devamı
Kalp ve damar hastalıklarının tanısında kullanılan EKG, kalbin kasılması esnasında meydana gelen elektriksel aktivitenin grafiksel anlamda kayıt edilmesine olanak sağlar.
Devamı