kaynağı değiştir]
Yazın çok rağbet gören Kilimli ve Kadırga koyları, Kandıra yolu takip edilerek ulaşılabiliyor. Kilimli Koyu, Dikbucaklı köyünün içinde bulunuyor, Kadırga Koyu ise Büyükbucaklı köyü üzerinden ulaşım sağlanıyor. Her ikisinde de piknik yapılıp denize girilebiliyor. Ayrıca Ağva'da sadece denizden ulaşılabilen minik koylar da bulunuyor. Teke yolu üzerinde bulunan şelale ise, Ağva'ya 5km uzaklıktadır.
Gelin Kayası, Kilimli Koyu ve Saklı Göl gibi yerler de yakınlardaki turistik monash.pwğal alanları olan yerlerdir
Ağva 11 Göller vadisinde bulunan Hacıllı Şelaleri ile bilinir. Göksu nehrinin kollarından olan Değirmençayırı Hacıllı bölgesinde geçtiği kanyonda 11 adet şelale ve göl oluşturmuştur. Şileli arkeolog Nabi Evren tarafından 11 Göller vadisi olarak adlandırılan bu bölgede 2. göl ve şelale bölgesinde bulunan Gürlek Mağarası Bizans askerlerinin Hristiyanlığın yayılma döneminde yakaladıkları misyonerleri hapsettikleri bir mağara olarak kullanılmıştır.[kaynak belirtilmeli] Mağarada bulunan insan kemikleri bu teoriyi desteklemektedir.[kaynak belirtilmeli]
Ağva beldesi, Roma, Ceneviz, Bizans egemenliklerine girmiştir. Osmanlı döneminde önemli bir Rum nüfusu varmış. Milattan önceki yüzyıllarda, MÖ 5. ve 7. yüzyılda, Ağva ve yakınlarında yerleşim bulunduğuna dair kanıtlar ele geçmiştir. Kalıntılar; Hitit ve Friglerin de bölgede yaşamış olduğunu gösterir. Başta Yeniköy olmak üzere çevre köylerde, Roma ve Bizans dönemine ait kalıntılar bulmak mümkündür.
Ağva'nın tarihte bilinen ilk konukları Hititler olmuştur. Daha sonra Frigler, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar gelmiştir. Tarihi MÖ 7. yüzyıla kadar uzanan Ağva'da, Hititlere ve Friglere ait kalıntıları, ayrıca Roma ve Bizans döneminden kalan kilise kalıntılarını, mezar taşlarını görmek mümkündür.
2 Kasım tarihinde belediye statüsü alarak beldeye dönüştü.[2]
Ağva, Şile'ye bağlı bir semttir. Hititler, Frigler, Romalılar ve Osmanlılar gibi birçok uygarlığın geçiş yeri olmuş bir belde. M.Ö. 7. yüzyıla uzanan tarihin kalıntılarına, Ağva'ya bağlı civar köylerde rastlamak mümkün. Kalem Köy'de Romalılara ait kilise kalıntıları ve mezar taşları, Hacıllı Köyü'nde, 3. yüzyıl sonu - 4.yüzyıl başlarında bulunan Gürlek Mağarası, Hisar Tepe'de bulunan kale kalıntısı, Sungurlu mahallesindeki dağ değirmeni önemli buluntular. Ağva'ya yüzyılın ikinci yarısında Konya, Karaman ve Balıkesir'den gelen Türkmen boyları yerleşmiş. Bugünkü Ağvalılar da aynı Türkmen boylarının çocukları.
Ağva, Latince "iki dere arasına kurulmuş köy" ve "su" anlamına geliyor. İstanbul'un kuzeyinde, Göksu ve Yeşilçay derelerinin ortasında bir sahil kasabası. Göksu ve Yeşilçay dereleri Ağva'dan geçip Karadeniz'e dökülüyor. Yeşilçay balıkçı teknelerinin mekânı. Göksu kıyısında ise oteller var. Derelerde kano veya deniz bisikleti ile gezinti yapılabiliyor. Motorlu teknelerle birkaç saatlik gezintiler organize edilebiliyor. 12km. uzaktaki Hacıllı köyü, mağara ve şelaleleri ile ünlü. Kilimli ve Kadırga koyları, yürüyüş için çok elverişli.
Ağva'nın nüfusu civarında. Ama yazın, özellikle hafta sonları bu rakam 'e çıkıyor.