Orhun Kitabeleri, Türk tarihinin en eski yazılı belgeleridir ve 8. ve 9. yüzyıllarda Orhun Nehri çevresinde yaşamış Göktürkler tarafından yazılmıştır. Kitabeler, Orhun Nehri Vadisinde yer alan Orhun Abideleri adı verilen üç taş yazıtıdır: Kül Tigin, Bilge Kağan ve Tonyukuk Yazıtları. Her bir yazıt, yazıtın konusuna göre ortalama ila satırdan oluşmaktadır.
Orhun Kitabeleri, dünya tarihinin en önemli yazılı belgelerinden biridir ve Türk kültürü, tarihi ve dilinin gelişiminde büyük öneme sahiptir. Kitabelerde Göktürklerin siyasi, askeri ve sosyal hayatı, inançları, gelenekleri ve dil özellikleri hakkında birçok bilgi yer almaktadır. Yazıtlar, Göktürk alfabesiyle yazılmıştır ve dünyanın ilk Türk alfabesi olarak kabul edilir.
On sekizinci asırda İsviçreden eski bir asker olan Srahlenberg adlı bir bilim adamı tarafından keşfedilen Göktürk Yazıtları (Orhun Kitabeleri), te de Danimarkalı bir Türkoloji alanında çalışmalar ve araştırmalar yapan Thomsen tarafından deşifre edilerek dünya edebiyatı tarihine kazandırılmıştır. Orhun Yazıtlarının içeriği tamamen Göktürklerin geçmişini ele almaktadır. Dağınık bir biçimde yaşayan Türk boylarının devletleşmeleri, sonraki zamanlarda güç kaybına uğrayarak esaret altında yaşamaları, Çinlilerin ülkelerini işgal ederek egemenliği altına almaları, daha sonra yine güçlenmeleri ve bunların sebepleri bu abidelerde işlenen temalardır. Abideler gelecek nesillere etkili bir nutuk biçimindedir.
Bu abideleri taş üzerine kazıyarak yazan kişi Yolluğ Tigin’dir. Kül Tigin Abidesi için Çin’den ayrıca altı sanatkâr (bedizci) getirtilmiştir. Kül Tigin Abidesi yirmi günde, Bilge Kağan Abidesi ise otuz dört günde kazınmıştır. Kül Tigin Abidesinin batı yüzünü ise Çang Sengüm yazmıştır.
Türk adının, Türk milletinin isminin geçtiği ilk Türkçe metinler olan bu abideler Türk dili, tarihi, edebiyatı, sanatı, kültürü ve sosyal hayatı hakkında önemli bilgiler içermektedir. Edebiyatımızdaki ilk yazılı metinler olmasının yanı sıra Türk dilinin tarihî gelişimi açısından da ayrı bir önem taşır. Orhun Abideleri yabancı etkilerden uzak, yalın bir Türkçeyle yazılmıştır. Anlatımda benzetmelere (teşbih), aliterasyonlara, atasözü ve deyimlere yer verilmiştir. Göktürk alfabesiyle yazılan abidelerdeki dil ve anlatım zengin bir edebî dilin varlığını gösterir.
“Göktürk Yazıtları”, “Orhun Yazıtları”, “Orhun Kitabeleri” gibi farklı isimlerle de anılan Orhun Abideleri, Türk dilinin ve edebiyatının en eski metinlerinin yazılı olduğu taşlardır. Moğolistan’da Orhon ırmağının eski yatağı yakınında bulunduğu için genellikle bu adla anılmaktadır. Bu abidelerden en önemlileri şunlardır:
Kül Tigin Abidesi: Bilge Kağan tarafından ’de ölen Şehzade Kül Tigin için diktirilmiştir (). Bu abidede Bilge Kağan Türk milletine seslenerek çeşitli uyarılarda bulunur; Çinlilerin tatlı sözlerine, yumuşak kumaşlarına kandıklarında kendilerini bekleyen tehlikelerden bahseder. Bilge Kağan abidenin hazırlanışını bizzat takip etmiştir. Abidedeki hitabe Bilge Kağan’ın ağzından yazılmıştır.
Bilge Kağan Abidesi: yılında ölen Bilge Kağan’ın oğlu Tengri Kağan tarafından babasının ölümü üzerine diktirilmiştir (). Bu abidede Bilge Kağan’ın ağzından yaptığı hizmetler anlatılır.
Bilge Tonyukuk Abidesi: Büyük devlet adamı Vezir Tonyukuk tarafından, ihtiyarlık döneminde bizzat diktirilmiştir (). Bu abidede bu döneme ait tarihî olaylar, bağımsızlık için çekilen sıkıntılar, verilen mücadeleler ve elde edilen başarılarda Tonyukuk’un etkisi anlatılır. Tonyukuk Yazıtı iki taştan oluşur. Daha büyük olan taşta 35 satır daha küçük olan ikinci taşta ise 27 satır bulunur.
GenelAlt Kategoriler:PDF
Kül Tigin ve Bilge Kağan yazıtları Moğolistan'daki Orhun Irmağı'nın eski yatağı yakınlarında, Koço Çaydam gölünün civarındadır. Yazıtlar arasındaki uzaklık 1 kilometre kadardır. Matematik koordinatları 47o kuzey enlemi ve o doğu boylamıdır. (47°33'51"N, °49'55"E)[68]
Orhun Yazıtları[69] bir hitap metni özelliğindedir. "Hem maddi bakımdan, hem manevi bakımdan bu yazıtlar birer abidedirler.(…) Kül Tigin abidesi, kağan olmasında ve devletin kuvvetlenmesinde birinci derecede rol oynamış bulunan kahraman kardeşine karşı Bilge Kağan’ın duyduğu minnet duygularının ve kendisini sanatkârane bir vecd ve coşkunluğun içine atan müthiş teessürün edebî bir ifadesidir."[2]
Metinlerin dili olan Türkçe kısımların dışında, Çince çevirisi de vardır. Bilge Kağan yazıtı, Bilge Kağan'ın ölümünden bir yıl sonra oğlu Tenri Kağan tarafından yaptırılmıştır. Yazıtta Bilge Kağan ve yeğeni Yolluğ Tigin'in sözleri yer almaktadır. Bilge Kağan yazıtı hem devrilmiş, hem de parçalanmıştır. O yüzden tahribat ve silinti Bilge Kağan yazıtında çok fazladır. Bu yazıtın etrafında yine türbe enkazı ve heykeller bulunmaktadır.
Göktürk devletinin yıkılmasından sonra kurulan uygur hanlıklarından kalma eserlerdir Daha çok Buddha ve Mani dininin esaslarını anlatan metinlerdir. Bunlar turfan yöresinde yapılan kazılarda ortaya çıkarılmıştır.
Uygurların kâğıda kitap basma tekniğini bildikleri anlaşılmaktadır. Dönemden kalma birçok hikâyenin yanında "kökünç" denilen bir ilkel tiyatro eserleri de vardır. Uygurlar bu eserleri 14 harfli uygur alfabesiyle yazmışlardır.
Altun Yaruk ve Sekiz Yükmek(yığın) adlı eserler Budizm'i anlatan dinsel metinlerdir.
Ayrıca Irk Bitig (Fal Kitabı) ve Kalyanamkara ve Papamkara Hikâyesi (İyi Düşünceli Şehzade ile Kötü Düşünceli Şehzade) adlı metinler vardır.
Ana madde: Tonyukuk Yazıtı
Tonyukuk yazıtı yılında yazılıp dikilmiş olan Orhun Yazıtları'nın ilkidir. Bilge Kağan yazıtı ile Kül Tigin yazıtının yaklaşık olarak kilometre doğusunda yer alır.
Dört yönlü iki taş üzerinde yazılmıştır. Birinci taş üzerinde batı ve doğu yüzlerinde yedişer, güney yüzünde 10, kuzey yüzünde ise 11 satır olmak üzere toplam 35 satır yer almaktadır. İkinci taşın ise batı yüzünde 9, doğu yüzünde 8, güney yüzünde 6 ve kuzey yüzünde 4 olmak üzere toplam 27 satır vardır. İki taşın toplam satır sayısı 62'yi bulmaktadır. Yazıtı, Bilge Kağan dönemine kadar başkomutanlık ve vezirlik yapmış olan Tonyukuk dikmiştir. Metnin yazarı da yine Tonyukuk'tur.