göz altı kabarcıkları / Göz Kapak İltihabı, Belirtileri, Tedavisi | İstanbul Retina Enstitüsü

Göz Altı Kabarcıkları

göz altı kabarcıkları

Göz Kapak İltihabı

Tanımı Klinik Önemi Sebepleri ve Risk Faktörleri Bulguları Testleri ve Tanısı Tedavisi

goz kapagı iltihabı arpacık hastalık

Göz kapağı, dış yüzde kendi içinde katlanma gösteren deri ve altındaki kas ve bağ dokusundan oluşur. Görevi göz küresini dış çevreden korumak ve göz yaşının göz yüzeyine dağılmasını sağlamaktır. İç yüzü palpebral konjunktiva denilen mukozal membran ile örtülüdür. Dış yüzünü kaplayan deri hemen hemen vucudun en ince derisidir.

Göz kapağı iltihapları arasında en çok arpacık, şalazyon ve blefarit görülür.

Arpacık akut ve pürulan bir kapak inflamasyonudur. Kirpik dibindeki bezlerin blokajı ve enfeksiyonu neticesinde oluşur. Kapak üzerinde hassas, kızarık, sivilceye benzeyen abse tarzında bir şişlik yapar. Çoğu zaman kendiliğinden iyileşir ya da iltihap kirpik diplerine yakın bir bölgeden dışarıya boşalır.

Şalazyon ise göz kapağındaki yağ bezlerinin tıkanmasına bağlı fokal bir inflamatuar lezyondur. Burada enfeksiyon olması şart değildir. Akut şalazyonu arpacıktan ayırt eden en önemli özellik kızarıklık ve hassasiyetin olmamasıdır.

Blefarit göz kapağı kenarındaki kirpik diplerinin iltihabıdır. Göz kapaklarında kızarma, şişlik, kirpiklerde düzensizlik, yapışıklık, kabuklanma ve dökülme meydana gelebilir. Bu duruma konjunktiva denilen kapak içi bölgesinin iltihabı eklenebilir. Gözde aşırı yaşarma izlenir. Kapakta uzun süreli iltihap şekil bozuklukları yaparak kapağın içe veya dışa dönmesine sebep olabilir.

Göz kapağı kenarlarının düzenli temizlenmesi ve bakımı tedavinin temelidir. Hastalar gözkapağı bakımını uzun süre uygulamalıdır.

Blefarit kronik hal aldığında göz kapak kenarlarında ters kirpik (trikiazis) ve kirpiklerin dökülmesi (madarozis) gelişebilir. Daha uzun süreli ve ağır hasarlarda daha çok alt kapak dışa doğru döner. Kapak gözden uzaklaşmış olduğu için göz dış etkenlere daha kolay maruz kalır. Bu durumda göz enfeksiyonları, ışığa aşırı duyarlılık, aşırı gözyaşı akması (epifora) ortaya çıkabilir.

Kapak iltihapları tedavi edilmediğinde göz kuruluğuna, astigmatizm gibi kırma kusurlarına yol açabilir.

Blefaritli hastalarda seboreik dermatit denen bir cilt hastalığı sık olarak görülür. Burada ciltte aşırı yağlanma ve saç kepeklenmesi gibi belirtiler mevcuttur. Bu tür vakalarda hastaların bir dermatoloji uzmanına görünmesi önerilir.

Kapak iltahapları tedavi edilmediğinde göz kuruluğuna, astigmatizm gibi kırma kusurlarına yol açabilir.

Blefaritli hastalarda seboreik dermatit denen bir cilt hastalığı ile birlikte sık olarak görülür. Burada ciltte aşırı yağlanma ve saç kepeklenmesi gibi belirtiler mevcuttur. Bu tür vakalarda hastaların bir dermatoloji uzmanına görünmesi önerilir.

Blefaritin gelişmesinde gözkapağında normalde bulunan bazı bakterilerin aşırı miktarda çoğalması önemli bir rol oynar. Bu bakterilerin artıkları, toksinleri iltihabi belirtilere neden olur. Cildin yağlı olması ve göz kapağındaki yağ bezlerinin anormal olması, bakterilerin çoğalmasını ayrıca kolaylaştırır.

Blefarit her iki gözde batma, yanma hissi, kızarıklık, sulanma, kaşıntı, çapaklanma gibi yakınmalara neden olabilir.

Gözk kapaklarında kızarma, şişlik, kirpiklerde düzensizlik, yapışıklık ve dökülme meydana gelebilir.

Göz Kapak İltihabı hastalık

Blefarit tanısı biyomikroskop ile yapılan göz muayenesi ile konur.

Hastadan alınacak iyi bir öykü hastalığın kronik seyrini ortaya çıkarmakta faydalı olur.

Hastanın seboreik cilt hastalıkları açısından da sorgulanması önemlidir.

Göz kapağı iltahabının engellenmesinin en önemli öğesi kapak hijyeninin sağlanmasıdır. Göz kapağı kenarlarının düzenli temizlenmesi ve bakımı tedavinin temelidir. Hastalar gözkapağı bakımını uzun süre uygulamalıdırlar. Bu bakımda önce göz kapağı kenarına hafif sıcakça bir pansuman uygulanır. Birikmiş kalıntılar ve sertleşmiş olan yağlı maddeler, kabuklar yumuşar. Daha sonra ıslak bir gazlı bez göz kapağı kenarına bastırarak sürtülür ve kirpik dipleri ile çevresindeki birikintiler temizlenir.Göz kapağı temizliği için bu amaçla hazırlanmış eczanelerde bulunan ürünler veya bebek şampuanları tercih edilir. Gerekli vakalarda temizlik sonrası gözkapağı kenarına göz pomatları uygulanır.

Arpaçık tedavisi için kapak dış yüzünden sık aralıklarla sıcak kompresyon uygulanır, düzenli antibiyotikli göz damlaları damlatılır.

Şalazyon için dışarıdan sıcak kompresyon faydalıdır. Ancak şalazyonun sadece bir kısmı kendiliğinden geçeceği için çoğu vakada küçük cerrahi müdahale gerekir.

Göz kapağı iltihapları kapak fonksiyonunu etkileyeceği için hastalarda değişik seviyelerde kuru göz tablosu oluşur, bu semptomları gidermek için bazı hastalarda tedaviye yapay gözyaşı damlalar da eklenir.


Göz Hastalıkları Uzmanı">

Uçuk Ve Zona Virüsü Göz Sağlığını Tehdit Ediyor

UÇUK VE ZONA VİRÜSÜ GÖZ SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR

 

Genellikle korku ile ilişkilendirilen ve halk arasında uçuk olarak adlandırılan “Herpes Simpleks Virüsü”, saydam kornea tabakası ve göz içi enfeksiyonları bir yana göz kapağı civarında da meydana gelmesiyle birlikte görme sağlığını da tehdit ediyor. Hasta olunduğunda, vücut direnci düştüğünde, sıcak havalarda fazla güneşe maruz kalmayla tetiklenebilecek uçuk, bazen el sıkışmayla da bulaşabiliyor. Uçuğa benzemesiyle bilinen ve yine Herpes grubundan “Herpes Zoster” isimli virüsün neden olduğu zona görme kaybına neden olabiliyor.

 

Göz uçuğu nedir?

Herpes Simpleks Virüs derinin herhangi bir yerinde su kabarcıkları ve yaralara neden olan bir virüstür. Bu yaralar genellikle ağız ve burun etrafında da oluşur. Göz uçuğu, gözün Herpes Simpleks virüsü ile enfeksiyonudur. Uçuk virüsü, deriyi tuttuğu gibi gözü ve göz kapaklarını da tutabilir. Herpes Simplex Virüsü’nü hemen hemen herkes geçirebilir. Özellikle direncin düştüğü, hasta olunduğu veya fazla sıcağa maruz kalındığı durumlarda Herpes Simplex yüz bölgesindeki fasiyal sinir denilen ve beş ayrı dalı olan bölgeye yerleşir. Virüsün bu bölgeden göze tutulumu gerçekleşir. Göz uçuğu göz kapaklarında, saydam tabakada, iriste, koroid ya da retinada meydana gelebilir. Göz kapağında oluşan uçuk kapak etrafında beyaz, şeffaf kabarcıklarla kendisini gösterir. Bu oluşumlar iki ya da üç günde patlayabilir. Bu olgulara bakteriyel enfeksiyonlar da eşlik edebileceği için bazı ilaç tedavileri önerilir.

 

Göz uçuğu bulaşıcı mıdır?

Göz uçuğu kişiden kişiye bulaşabilir. Uçuktan korunma yolları şunlardır:

  • Aktif göz uçuğu geçiren kişilerle yakın temasa geçmemek
  • Havlu gibi ürünlerin ortak kullanılmaması
  • Enfekte olan makyaj malzemelerinin bir daha kullanılmaması
  • Yine enfekte olan kontakt lens ya da lens kaplarının bir daha kullanılmaması
  • Kadınlarda ortak makyaj malzemelerinin kullanılmaması
  • Stresten uzak durmaya çalışmak
  • Dudak ya da yüz bölgesinde çıkan bir uçuk varsa enfekte bölgeye dokunmamak

 

Korneada delinmeye kadar gidebilir

Göz uçuğu gözün beyaz kısmında oluşursa foliküler konjonktivite, saydam tabakada olursa keratite neden olabilir. Göz uçuğunun sık tekrarlanması durumunda kornea dokusunda incelme, his kaybı, ülser ve delinmeye neden olabilecek yaralar meydana gelebilir. Ülser ya da delinme olmadan tedavi uygulansa bile uçuk gözde leke bırakabileceği için göz fonksiyonel olarak etkilenebilir.

 

Plasenta zarıyla nakil

Bazı durumlarda bakteriyel konjonktivitle karıştırılabilen göz uçuğunda da kızarıklık, kaşıntı, çapaklanma, batma, ağrı ve ışık hassasiyeti gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır. Bu durumlarda çeşitli damla tedavileri uygulanmaktadır. Ancak ilerleyen olgularda, sık nükslerde, korneanın yumuşak bölgesinde oluşan uçuklarda ağızdan verilen ilaçlarla tedaviler ilk seçenek olmaktadır. Herpes Simplex sinirlere yerleşen bir virüs olduğu için uzun dönemlerde nörotrofik keratit denilen kornea hassasiyetine dayalı korne keratiti tablosuna da neden olabilir. Burada da gözler kurur, sıklıkla batar, iyileşmeyen yaralar olur ve bu yaralar derinleşebilir. Yaraları iyileştirmek üzere embriyo membran yani plesentadan ayrılan zarla bir nakil gerçekleştirilir. Eğer konu körlüğe neden olabilecek seviyedeyse kornea nakli uygulanmaktadır.

 

Çocukta suçiçeği, gözde zona yapıyor

Zona ise Herpes Zosta virüsü kaynaklı bir hastalıktır. Aynı virüs çocuklarda suçiçeği hastalığına sebep olmaktadır. Bu virüs, çocukluk çağlarından itibaren yıllarca uyur durumda kalır ve vücut direncinde düşme olduğu zaman aktif hale geçer. Virüs, yüz duyu sinirinin dalları boyunca yayılabilir. Buruna giden sinirin etkilenmesi sonucunda da gözde iltihaplanma başlayabilir. Diğer sinirlere de sırayla yayılarak göz sinirinde hasar ve göz harekelerinde bozulma sonuçlarını doğurabilir. Ağır stres, üzüntü hallerinde de meydana gelebilir. Normalde zona geçiren her hastanın mutlaka göz muayenesinden geçmesi gerekmektedir.

 

Zonayı önleyen aşı

Gözdeki zonada sistematik tedavi önemlidir. Göz zonasında sistematik ilaçlar kullanılmakla birlikte uçuktan farklı olarak daha yüksek dozda ilaç ve idame tedavileri söz konusudur. Zonadan korunmak mümkündür. 55 yaş üstü kişilere uygulanan bir aşı bulunmaktadır. Bu aşı, aktif zona anında değil, zona olmadan uygulanan bir aşıdır. Zona gözü etkilerse çok tehlikelidir. Çünkü kalıcı körlüğe neden olabilir. Bu nedenle de zaman kaybetmeden zona geçiren herkesin göz muayenesi olması gerekmektedir.

 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır