Göz Çapaklanması Ve Kızarıklık

Bebekler o kadar hassastır ki, birçok sağlık problemiyle karşı karşıya kalmaları kaçınılmazdır. Doğdukları andan itibaren, birçok hastalıkla mücadele etmek zorunda kalan bebeklerin en sık karşılaştığı sorunlardan biri de göz çapaklanmasıdır. Avrasya Hastanesi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dr. Mehmet Ali Talay, bebeklerde rastlanılan çapaklanma problemini ve tedavi yöntemlerini anlattı.

Bebeklerin göz çapaklanması

Bebeklerde sıklıkla görülen bir problem olan göz çapaklanması, gözyaşı kanallarındaki tıkanmadan meydana gelir.  Gözyaşının görevi, gözlerin göz çukurunda rahatlıkla hareket etmesini sağlamaktır. Gözyaşları bu görevini tamamladıktan sonra gözyaşı kanalları yardımıyla burnun içerisine akar. Bu süreçte bir tıkanıklık meydana geldirse çapaklanma ortaya çıkar. Bebeklerin göz kanalı çok küçük olduğu için sıklıkla tıkanması normal bir durumdur.

Bu belirtiler çapaklanmaya işaret ediyor

• Gözde sarı ya da yeşil renkte akıntı,
• Uyku sırasında kirpiklerin birbirine yapışması,
• Şişmiş göz kapakları,
• Göz aklarında kızarıklık
• Göz kapaklarında ve kirpiklerde kurumuş iltihap,
• Gözde sulanma,

Bebeklerin gözü neden çapaklanır?

Daha önce de belirttiğimiz gibi göz çapaklanmasının ana nedeni tıkanıklıktır. Ancak birçok başka sebep çapaklanma ile sonuçlanabilir. Bunlar;

• Kirpik dibi iltihabı: Bu sağlık problemi bebeklerde sık rastlanmayan bir durumdur. Gözde ve göz çevresinde kuruluğun oluşması, kirpik dibinde kurumaya ve iltihaba yol açabilir.Kirpik dibi iltihabının geçmesi için doktorun verdiği merhem ve kremler kullanılabilir.
• Göz nezlesi: Bebeklerde sık görülen bir problem olan göz nezlesi, gözlerde şişkinlik, kızarıklık ve çapaklanmaya yol açabilir. Göz nezlesinin tedavisinde antibiyotiklerden yararlanılır. Ancak özellikle de yeni doğan bebeklerde antibiyotik kullanımı tamamen doktor kontörlünde olmalıdır. Bunun dışında ılık ve ıslak bir bezle gözleri temizleyip ardından soğuk kompres uygulanabilir.

Ne zaman doktora gidilmeli?

Eğer bebek hasta görünüyorsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Bunun dışında;

• Göz kapağı normalden fazla şişmiş ve kızarmışsa,
• Bulanık görüyorsa, (Nesneleri ayırt etmekte zorlanıyorsa)
• Göz ağrısı varsa,
• Ve normalin üzerinde ateşi varsa doktora gitme vakti gelmiş demektir.

Bebeklerde göz çapağı nasıl geçer?

Eğer bebeğiniz çapaklanma problemi yaşıyorsa öncelikle çapağı temizlemeniz gerekir. Bunun için pamuklu bir bezi ıslatarak bebeğinizin gözlerinizi nazikçe silebilirsiniz. Göz çapaklanmalarına iyi gelen diğer bir yöntem ise anne sütüdür. Mucize bir besin olan anne sütünü, doktorunuzun da izniyle bebeğinizin çapaklanana bölgelerine damlatabilirsiniz. Anne sütü antibiyotik bir etki yaratacağından, çapaklanma sorunun azalmasını sağlayacaktır. Anne sütünü temiz bir pamuk ya da bezle göz çevresine yedirerek, bebeğin daha hızlı iyileşmesini sağlayacaktır.

Gözyaşı kanallarının tıkalı olması durumunda çapaklanma devam edecektir. Bebeğinizin kanallarının tıkalı olduğunu ise göz pınarlarının altındaki kabartılardan anlayabilirsiniz.  Böyle bir problemle karşılaştığınızda ise masaj yöntemini deneyebilirsiniz. Ellerinizi sabunlu suyla yıkadıktan sonra parmak uçlarınızla gözden buruna doğru hafifçe dairesel hareketler yapın. Bu hareketi tek seferde 10 kere tekrarlayın ve günde 5 kez uygulayın. Tüm bunların dışında doktorunuzun vereceği antibiyotikli göz damlalarını ve merhemi düzenli olarak kullanmayı ihmal etmeyin.

Havaların soğuması ve kış mevsiminin gelmesi, gözlerin mikrop kapması yani konjonktivit riskini de beraberinde getirdi. Acıbadem Üniversitesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Banu Coşar, kış mevsiminde yaşanabilecek göz enfeksiyonlarına karşı uyardı.

Prof. Dr. Banu Coşar; gribal ve boğaz enfeksiyonlarının sık yaşandığı kış aylarında okul, kreş, hastane, toplu taşıma, iş yeri ve alışveriş merkezi gibi kapalı ve kalabalık mekanlarda konjonktivitlerin kolayca salgına dönüşebileceğini ifade etti.

GÖZLERİN VİRÜS VE BAKTERİ KAPMASI KIŞ AYLARINDA YAYGIN

Boğaz enfeksiyonlarına neden olan adenovirüslerin gözleri kolayca enfekte edip salgınlara sebep olabildiğini belirten Prof. Dr. Banu Coşar, “Adenoviral keratokonjonktivit, çok kolay ve hızlı bulaşabilen bir hastalıktır. Bu virüsü taşıyan kişilerin solunum yollarındaki veya gözlerindeki salgılar, bulaşmaya neden olur.

Virüs kapıldıktan 4-10 gün sonra konjonktivit belirtileri başlar. Takip eden 12 gün boyunca, virüsü kapan kişi de bulaştırıcı hale gelir. Bu yüzden bu enfeksiyondan sonra salgınlar kaçınılmaz oluyor. Okullar, kreşler, toplu taşıma araçları ve kalabalık iş yerleri bu açıdan risk altında” dedi.

GÖZLERDE KIZARMA VE ÇAPAKLANMAYA DİKKAT

Gözlerdeki enfeksiyonun; kızarma, batma, yanma, akıntı, sabah uyanınca çapaklanma yüzünden kirpiklerin birbirine yapışık olması ile kendini gösterdiğini belirten Prof. Dr. Banu Coşar, kapalı mekanların havadaki virüslerin yayılma riskini artırdığını kaydetti. “Adenoviral konjonjktivitlerin %80’inde gözün kornea (şeffaf) tabakası da etkilenir.

Belirtilerin başlamasından 7-10 gün sonra korneada beyaz benekler meydana gelir. Bu benekler 2 haftada geçebileceği gibi, daha derinlere inerlerse solmaları aylar-yıllar alabilir.” dedi.

Hijyen kurallarına uymanın gözleri enfeksiyondan korumak için öncelik taşıdığını vurgulan Prof. Dr. Banu Coşar dikkat edilmesi gerekenleri de şu şekilde sıraladı:

Klavye, telefon, kalem, para, kapı koluna dokunduktan ve tokalaşmadan sonra gözlere dokunulmamalı.

Enfeksiyon kapmış kişilerle mümkün olduğunca aynı ortamda bulunmamak gerekir.

Havlu, yastık kılıfı, mendil, türban ve makyaj malzemeleri gibi kişisel eşyalar paylaşılmamalı.

Ellerin sık sık yıkanması gerektiği unutulmamalı.

Soğuk havaların gelmesi ile grip ve soğuk algınlığına yakalanma riski artmaktadır. Vücudun direncini kaybetmesiyle kişiyi yatağa düşürebilen grip ve soğuk algınlığı, gözde kızarıklık, çapaklanma ve batma gibi durumlar ortaya çıkartıyor. Gözde batma, yanma, çapaklanma gibi şikayetlerin geçmemesi durumunda….

Bu tür göz şikayetlerinin geçmemesi durumunda göz hekimine başvurmanız gerekmekte. Viral bir üst solunum yolu enfeksiyonu olan tanımlanan Grip bağışıklık sistemimizi düşürerek vücudumuzda bir çok soruna yol açmaktadır.Öksürük, boğaz ağrısı ve ateşlenme gibi bulgular vücudumuzun enfeksiyona olan tepkisini yansıtırken gözde ise bu virüslerin kızarıklık, sulanma, yanma, batma, göz kapaklarında şişlik, ışık hassasiyeti gibi belirtileri ortaya çıkarbiliyor.

Grip viral enfeksiyonla birlikte bakteriyel enfeksiyonlarıda beraberinde getirebilir. Bu durumda gözde oluşabilecek enfeksiyonlarda bulaşıcı hale gelmektedir. Ortak kullanılan havlular, el sabunları üzerinden kolaylıkla başka insanlarada bulaşmak riski vardır.

Elleri sık yıkamak, tek kullanımlık kağıt havlu kullanılması, ortak eşya kullanmamak, gözlere temastan kaçınmak bulaştırıcılığı azaltabilir. Bu dönemlerde kontakt lenste kullanılmamalıdır.

Gözde oluşan enfeksiyonlar antibiyotik veya damla gibi ilaçlarla tedavi edilebilir ancak erken müdahalenin büyük önem taşıdığını unutmamak gerekiyor. Aksi taktirde kör olabilirsiniz.

LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi