göz kapağı düşmesi için damla / Göz Kapağında Kasılma (Seğirme) | Op. Dr. Ferşat Muhacir

Göz Kapağı Düşmesi Için Damla

göz kapağı düşmesi için damla

Göz Kapağı Düşüklüğü (Ptosis Veya Pitoz)

Muayene esnasında anlatmakta güçlük çektiğim bir konu olduğu için burada bir ön açıklama yapmayı uygun gördüm.

Hastalarım ilk kez duyduklarında şaşırıyorlar ve genellikle hazırlıksız yakalanıyorlar.

Göz kapağındaki fazla derinin sarkması (blefaroşalazis) ile göz kapağı düşüklüğü (blefaroptosis) birbirinden tamamen farklı şeylerdir.

Göz kapağı katmanlardan oluşuyor.

En dış katmanda deri ve bu derinin hemen altında deriye sıkıca yapışık perde gibi bir yüzeysel kas vardır. Bu en dış katman zamanla gevşer ve sarkar. Bu sarkma üst göz kapağı kıvrımını örter, deri kirpiklere temas edebilir ve ileri durumlarda gözün görme alanını bile kapatabilir. Fazla derinin sarkması için uyguladığımız tedavi bu derinin fazlalık yapan kısmının ve bazen ona yapışık olan yüzeysel kasın bir kısmının cerrahi olarak alınmasıdır. Bu işlemin tıbbi adı blefaroplasti. Halk arasında göz kapağı estetiği olarak anılır.

Blefaroplasti göz kapağı düşüklüğünü düzeltmez !!!

Üst göz kapağının derin kompartmanında göz kapağını açmaya, yani kirpik sınırını yukarı kaldırmaya yarayan bir kas vardır.

Bu kasın adına kısaca Levator diyebiliriz. Levator Latincede “kaldırıcı” demektir. Levator kası göz küresinin arkasında yer alan bir kemiğin iç yüzünden başlar. Kasın gövdesi göz küresinin üzerinde öne doğru seyahat eder. Göz kapağının başlangıcında kas gövdesi bir bağ doku perdesi haline dönüşür. Kasın perdesi üst göz kapağının derin kompartmanı boyunca aşağıya uzanır ve kirpiklerin hemen altındaki sert kıkırdak plakaya yapışır.

Bu detaylar sizin için çok önemli değil ancak burada bir “mekanizma” olduğunu bilmeniz yeterli.

Bu mekanizmanın herhangi bir yerinde bir sorun olduğunda göz kapağı yeterince açılamaz ve düşük kalır.

Hayko Cepkin’in göz kapağındaki durumdur.

Normal bir göz kapağında kirpik sınırı gözünüzün renkli halesini üstten teğet geçer. Gözün merkezindeki siyah yuvarlağı kesinlikle kapatmaz. Göz kapağı düşüklüğü olan hastalarda ise kirpik sınırı git gide aşağı kayarak önce gözün renkli halesini sonra da görmeyi sağlayan merkezdeki siyah yuvarlağı kapatır.

Göz kapağı düşüklüğünün pek çok farklı sebebi mevcuttur. Beyin tümörlerinden göz çevresi kemik kırıklarına, göz küresi yerleşim bozukluklarından hormonal bozukluklara, nörolojik hastalıklardan normal yaşlanma sürecine kadar sebepler çeşitlilik gösterir.

Yani tek başına estetik bir sorun değildir.

Ancak estetik cerrahide sıkça karşılaştığımız bir sorundur.

Göz kapağı düşüklüğünün toplumda en sık görülen sebebi yaşlanmaya bağlı olarak levator kasının perde mekanizmasının aşınması ve yıpranmasıdır. 50 yaşına gelmiş bir bireyin göz kapağı seviyesinin 20’li yaşlardaki seviyenin 1-2mm altında olması zaten normal yaşlanma sürecinin bir parçası olarak kabul edilir. Göz kapağı gençleştirme işlemleri için başvuran hastaların yaklaşık üçte birinde klinik olarak belirgin bir göz kapağı düşüklüğü gözlemleyebiliyoruz.

Yüz gençleştirme perspektifinden bakıldığında önemli olan nokta hastaların göz kapaklarındaki düşüklüğün göz kapağı estetiği ameliyatı öncesinde fark edilmesidir.

Fark edilirse göz kapağı estetiği ameliyatı esnasında yüzeysel katmandaki işimiz bittikten sonra derin katmana inip levator perdesini onarabiliriz ve aynı ameliyatta hem göz kapağı deri sarkması hem de göz kapağı düşüklüğü düzeltilmiş olur.

Baştan fark edilmezse üst göz kapağındaki deri sarkması düzeltildikten sonra kapaktaki düşüklük daha çok dikkat çekmeye başlar. Göz kısıkmış, küçükmüş gibi görünür. Uyuşuk, baygın bir bakış oluşur. Bu durumu düzeltmek için ikincil bir ameliyat gerekir. Hasta mutsuz olur. Haklıdır da.

Zira hastanın perspektifinden bakıldığında “ben o sarkan deri alındığında kapak da kalkacak diye bekliyordum” demek son derece makul bir serzeniştir.

Ama şurasını da bilmelisiniz ki göz kapağı düşüklüğü bazen gizli/maskelidir. Ameliyattan önce göz kapağı üzerindeki ağırlığı kaldırmak için hem “levator” kası, hem de alnımızdaki “frontalis” kası beyinden yoğun bir “kaldır” sinyali alır. Ameliyat öncesinde, bu yoğun sinyal trafiği sayesinde kapak seviyesi normal görünebilir. Göz kapağındaki deri fazlası alındığında veya kaş kaldırıldığında ağırlık hafifler, sinyal azalır, göz kapağı düşüklüğü aşikar hale gelir.

Eğer göz kapağı ameliyatı oldunuz ve göz kapağı düşüklüğü sonradan aşikar hale geldiyse meslektaşlarıma fazla yüklenmeyin zira bu durumun tanısı bu alanda ileri ihtisas çalışmaları yapan hekimler tarafından bile atlanabilir.

Göz çevresi yaşlanması için araştırma sürecindeyseniz sizde göz kapağı düşüklüğü olup olmadığı konusunda kafanızda bir soru işareti belirmeli. Bu yazının amacı bu.

Göz kapağı düşüklüğünün 3 temel belirtisi vardır. Kendinizi bu belirtiler açısından gözlemleyin.

1.Kirpik sınırı gözün renkli halesini üstten kapatarak gözün merkezindeki siyah yuvarlağa yaklaşmıştır.

2.Üst göz kapağı deri kıvrımı normalden yüksektir.

3.Etkilenen tarafta kaş yüksektir.

Google’a “eyelid ptosis” yazıp gelen görselleri inceleyebilirsiniz.

Estetik cerrahide yaşlanmaya bağlı göz kapağı düşüklüğünün tedavisinde 2 temel yaklaşım var:

Birincisi deri yoluyla yapılan yaklaşım.

İkincisi göz kapağının iç yüzünden yapılan yaklaşım.

Bu yaklaşımlara ek olarak sıklıkla üst kapak deri fazlası, üst kapak kıvrımı ve kaş pozisyonu da ek cerrahi girişimler ile düzeltilmelidir.

Hangi yaklaşımın veya hangi ameliyat kombinasyonunun hangi hastada uygun olduğu bu makalenin konusu değil ve karar süreçleri son derece karmaşık. Sizin bilmeniz gereken bu işin “basit” olmadığı.

Genç bir hastada kapak düşüklüğünü kapağın iç yüzünden rahatlıkla halledebiliriz. Deri fazlasına, üst göz kapağı kıvrımına veya kaşlara bir şey yapmamıza gerek olmayabilir.

Ancak yaşlanma sürecindeki hastalarda durum çok farklıdır. Bu grupta göz kapakları düşükken, yanıltıcı biçimde kaşlar olduğundan yüksekte ve üst kapak derisi olduğundan gergin görünür. Bu grupta tek başına göz kapağının iç yüzeyinden girerek “düşüklüğü” düzeltirseniz, kapak mekanizmasındaki normalleşmeyi takiben önce üst göz kapağı kıvrımı ardından da kaşlar normal (düşük) pozisyonuna inecektir.

Bir anda ameliyat öncesinde olmayan bir üst kapak deri fazlası ve kaş düşüklüğü tablosuyla karşılaşırsınız.

Bu sebeple yaşlanma sürecindeki hastalara alın germe, üst göz kapağı estetiği ve göz kapağı düşüklüğü ameliyatlarının bir bütün olduğunu ve birinin eksik kalması halinde ideal estetik sonuca ulaşamayacağımızı anlatıyorum.

Sadece anlatmıyorum klinikte hasta örnekleriyle de açıklıyorum.

Hastam diyorsa ki “hocam sen göz kapağını yapıver ben başka bir şey istemem” o zaman ameliyatı takiben kaşının düşeceğini ve göz kapağında deri fazlalığı oluşacağını anladığını ve kabul ettiğini yazılı olarak beyan etmesi gerekiyor.

Bir diğer konu asimetriler.

Gözler her bireyde asimetriktir.

Göz kapağı düşüklüğü de nerdeyse her zaman asimetriktir. Bu asimetri kaşlar arasında da asimetriye sebep olur. Klasik kural olarak göz kapağı düşüklüğü ameliyatlarında tek seansta simetrik bir göz kapağı elde etmek çoğu zaman mümkün değildir. Ameliyat mevcut asimetriyi azaltacak ancak birbirinin aynısı iki göz oluşturmayacaktır. Kapak seviyeleri arasında ameliyat sonrasında da 1-2 mm fark kalabilir. Tekrar ediyorum, bu ameliyatları hafife almayın. Mekanizma oldukça kompleks. Cerrahınız ameliyatta kapakları birebir seviyelese bile takip sürecinde yara iyileşmesine, ödeme, cerrahi yapışıklıklara bağlı seviye farkları oluşabilir. Mesela bir taraf yapıldığında takip sürecinde diğer taraftaki gizli düşüklük aşikâr hale gelebilir. Bu sebeplerden ötürü revizyonlar oldukça sıktır.

Siz bu ameliyatı 2 seanslı bir işlem gibi düşünün.

Revizyon gerektiğinde kahrolmayın, tek seansta biterse kutlama yaparsınız.

Son olarak estetik cerrahide göz kapağı düşüklüğünün en sık sebeplerinden birisi de botulinum toksin uygulamalarıdır. Her 100 hastadan 2-3 tanesinde toksin bir yol bulup levator kasına ulaşır, kası zayıflatır ve göz kapağı düşüklüğü gelişir. Botoks’a bağlı düşüklükler her zaman geçicidir ve genellikle 6-12 hafta arasında tamamen düzelir. Bu süreçte sosyal yaşantıda hastalarımız zorluk yaşamasın diye bir göz damlası kullanarak kapaktaki düşüklüğü kamufle edebiliyoruz.

Biraz uzun yazdım. Yazarken yoruldum. Siz okurken daha fazla yorulmayın.

Hava serin, mevzu derin.

Göz kapağı düşüklüğü hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz üşenmeyin muayene için gelin.

Sevgiyle kalın, Güzel Kalın.

O.B.

Göz Kapak İltihabı

Tanımı Klinik Önemi Sebepleri ve Risk Faktörleri Bulguları Testleri ve Tanısı Tedavisi

goz kapagı iltihabı arpacık hastalık

Göz kapağı, dış yüzde kendi içinde katlanma gösteren deri ve altındaki kas ve bağ dokusundan oluşur. Görevi göz küresini dış çevreden korumak ve göz yaşının göz yüzeyine dağılmasını sağlamaktır. İç yüzü palpebral konjunktiva denilen mukozal membran ile örtülüdür. Dış yüzünü kaplayan deri hemen hemen vucudun en ince derisidir.

Göz kapağı iltihapları arasında en çok arpacık, şalazyon ve blefarit görülür.

Arpacık akut ve pürulan bir kapak inflamasyonudur. Kirpik dibindeki bezlerin blokajı ve enfeksiyonu neticesinde oluşur. Kapak üzerinde hassas, kızarık, sivilceye benzeyen abse tarzında bir şişlik yapar. Çoğu zaman kendiliğinden iyileşir ya da iltihap kirpik diplerine yakın bir bölgeden dışarıya boşalır.

Şalazyon ise göz kapağındaki yağ bezlerinin tıkanmasına bağlı fokal bir inflamatuar lezyondur. Burada enfeksiyon olması şart değildir. Akut şalazyonu arpacıktan ayırt eden en önemli özellik kızarıklık ve hassasiyetin olmamasıdır.

Blefarit göz kapağı kenarındaki kirpik diplerinin iltihabıdır. Göz kapaklarında kızarma, şişlik, kirpiklerde düzensizlik, yapışıklık, kabuklanma ve dökülme meydana gelebilir. Bu duruma konjunktiva denilen kapak içi bölgesinin iltihabı eklenebilir. Gözde aşırı yaşarma izlenir. Kapakta uzun süreli iltihap şekil bozuklukları yaparak kapağın içe veya dışa dönmesine sebep olabilir.

Göz kapağı kenarlarının düzenli temizlenmesi ve bakımı tedavinin temelidir. Hastalar gözkapağı bakımını uzun süre uygulamalıdır.

Blefarit kronik hal aldığında göz kapak kenarlarında ters kirpik (trikiazis) ve kirpiklerin dökülmesi (madarozis) gelişebilir. Daha uzun süreli ve ağır hasarlarda daha çok alt kapak dışa doğru döner. Kapak gözden uzaklaşmış olduğu için göz dış etkenlere daha kolay maruz kalır. Bu durumda göz enfeksiyonları, ışığa aşırı duyarlılık, aşırı gözyaşı akması (epifora) ortaya çıkabilir.

Kapak iltihapları tedavi edilmediğinde göz kuruluğuna, astigmatizm gibi kırma kusurlarına yol açabilir.

Blefaritli hastalarda seboreik dermatit denen bir cilt hastalığı sık olarak görülür. Burada ciltte aşırı yağlanma ve saç kepeklenmesi gibi belirtiler mevcuttur. Bu tür vakalarda hastaların bir dermatoloji uzmanına görünmesi önerilir.

Kapak iltahapları tedavi edilmediğinde göz kuruluğuna, astigmatizm gibi kırma kusurlarına yol açabilir.

Blefaritli hastalarda seboreik dermatit denen bir cilt hastalığı ile birlikte sık olarak görülür. Burada ciltte aşırı yağlanma ve saç kepeklenmesi gibi belirtiler mevcuttur. Bu tür vakalarda hastaların bir dermatoloji uzmanına görünmesi önerilir.

Blefaritin gelişmesinde gözkapağında normalde bulunan bazı bakterilerin aşırı miktarda çoğalması önemli bir rol oynar. Bu bakterilerin artıkları, toksinleri iltihabi belirtilere neden olur. Cildin yağlı olması ve göz kapağındaki yağ bezlerinin anormal olması, bakterilerin çoğalmasını ayrıca kolaylaştırır.

Blefarit her iki gözde batma, yanma hissi, kızarıklık, sulanma, kaşıntı, çapaklanma gibi yakınmalara neden olabilir.

Gözk kapaklarında kızarma, şişlik, kirpiklerde düzensizlik, yapışıklık ve dökülme meydana gelebilir.

Göz Kapak İltihabı hastalık

Blefarit tanısı biyomikroskop ile yapılan göz muayenesi ile konur.

Hastadan alınacak iyi bir öykü hastalığın kronik seyrini ortaya çıkarmakta faydalı olur.

Hastanın seboreik cilt hastalıkları açısından da sorgulanması önemlidir.

Göz kapağı iltahabının engellenmesinin en önemli öğesi kapak hijyeninin sağlanmasıdır. Göz kapağı kenarlarının düzenli temizlenmesi ve bakımı tedavinin temelidir. Hastalar gözkapağı bakımını uzun süre uygulamalıdırlar. Bu bakımda önce göz kapağı kenarına hafif sıcakça bir pansuman uygulanır. Birikmiş kalıntılar ve sertleşmiş olan yağlı maddeler, kabuklar yumuşar. Daha sonra ıslak bir gazlı bez göz kapağı kenarına bastırarak sürtülür ve kirpik dipleri ile çevresindeki birikintiler temizlenir.Göz kapağı temizliği için bu amaçla hazırlanmış eczanelerde bulunan ürünler veya bebek şampuanları tercih edilir. Gerekli vakalarda temizlik sonrası gözkapağı kenarına göz pomatları uygulanır.

Arpaçık tedavisi için kapak dış yüzünden sık aralıklarla sıcak kompresyon uygulanır, düzenli antibiyotikli göz damlaları damlatılır.

Şalazyon için dışarıdan sıcak kompresyon faydalıdır. Ancak şalazyonun sadece bir kısmı kendiliğinden geçeceği için çoğu vakada küçük cerrahi müdahale gerekir.

Göz kapağı iltihapları kapak fonksiyonunu etkileyeceği için hastalarda değişik seviyelerde kuru göz tablosu oluşur, bu semptomları gidermek için bazı hastalarda tedaviye yapay gözyaşı damlalar da eklenir.


Göz Kapağı Düşüklüğü (Pitozis) Neden Olur?

Göz kapağı düşüklüğü (pitozis), üst kapağın normalden daha aşağıda konumlanması neticesinde görüşü engellemeyecek ya da göz bebeğini kapatarak engelleyecek düzeyde düşmesidir. Pitozis olan kişiler, genellikle görme bozukluğu ya da üst göz kapaklarından kaynaklı sarkma nedenli kozmetik rahatsızlık şikâyeti ile hastaneye başvururlar. Kapak düşüklüğü, tek taraflı ya da çift taraflı olabilir. Söz konusu rahatsızlık, doğuştan olabileceği gibi sonradan da ortaya çıkmış da olabilir. Göz kapağı düşüklüğünün hızlı yönetimi, uygun değerlendirme sonrası tanı ve buna bağlı olarak tedavi ile mümkündür.

göz kapağı düşüklüğü

Göz Kapağı Düşüklüğü Nedir?

Göz kapağının gözün bir kısmını ya da tamamını engellediği, fonksiyonel ve kozmetik sorunlara yol açabilen duruma göz kapağı düşüklüğü denir. Bu tanıdan şüphelenilen hastada göz bebeği (pupil) ile kapak arasındaki mesafe ölçülür. Bu mesafe 2 mm’den az olduğunda göz kapağı düşüklüğü vardır denilebilir. Pitozisin tek bir sebebi yoktur. Pek çok farklı sebebi olan bu durum, yetişkinlerde ve çocuklarda ortaya çıkabilir.

Çocuklarda Pitozis

Çocuklarda kapak düşüklüğü, çoğunlukla doğuştan gelir; ancak daha nadir olarak sonradan da gelişebilir. Doğuştan olduğunda tıp dilinde konjenital pitozis olarak isimlendirilir. Buna en sık, kapağı kaldıran kaslarımızda ortaya çıkan problemler sebep olur. Doğuştan olan kapak düşüklüğüne başka sorunlar da eşlik edebilir. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Göz hareketi ile ilgili sorunlar
  • Kas hastalıkları
  • Göz kapağının üstünde ya da başka yerde tümörler (Göz kapağının üstündeyse göz kapağını kaldıran kasları etkileyebilir.)

Bunların yanı sıra çocuklarda söz konusu durumun devam etmesi, sonradan ortaya çıkabilecek bazı problemlere de zemin hazırlayabilir:

  • Kapak, çocuğun görüşünü engelleyecek kadar düşerse, göz tembelliğine (ambliyobi) sebep olabilir. Yani çocuğun bir gözü diğerinden daha kötü görmeye başlayabilir.
  • Uzun süreli bulanık görmek astigmatizm rahatsızlığı oluşma riskini artırabilir.
  • Bu durum bazen şaşılığa da sebebiyet verebilir.

Yetişkinlerde Pitozis

Yetişkinlerde pitozis sıklıkla doğuştan değildir; çünkü doğuştan olan kapak düşüklüğü büyük ihtimalle yetişkinliğe kalmadan fark edilir. Yetişkinlikte kapak düşüklüğü problemi, çoğunlukla yaşlanma veya travma gibi nedenlerle oluşan yaralanmalardan kaynaklanır. Bazı göz ameliyatlarından sonra yan etki olarak da ortaya çıkabilir. Nadiren, bazı hastalıklar veya tümörler kapak kasını etkileyerek kapak düşüklüğüne sebep olabilir.

Göz Kapağı Düşüklüğü Belirtileri

Göz kapaklarının birinde veya her ikisinde düşme/sarkma olması ana belirtidir. Göz kapağı düşüklüğü, belirtiler verdiğinde hastanın genellikle ağrı şikâyeti olmaz. Bu sebeple ağrının olduğu durumlarda başka tanılara yönelmek daha doğru olacaktır. Pitozis kozmetik olarak problem yaratan ya da görüşünüzü engelleyebilen bir durumdur. Özellikle çocuklarda bu rahatsızlık varlığında görüş etkilendiği için çocuk, daha iyi görebilmek adına başını geriye atabilir ve sık sık çenesini yukarı kaldırabilir. Kimi zaman yetişkinlerde de bu semptom görülebilir. Bu sorunu yaşayan kişiler, kapağı kaldıran kas kaynaklı bir problemden dolayı düşüklük yaşıyorlarsa gözlerini açabilmek için kaşlarını kaldırmak zorunda kalabilirler. Zamanla bu hareketler baş, boyun ve yüzdeki kasları etkileyebilir.

Çocuklarda pitozis varsa, ambliyopi yani göz tembelliği gelişmiş olabilir. Çocuklarda henüz bariz bir şekilde söz konusu belirtiler görülmeye başlamadan da kapakların kıvrımlarına bakmak erken tanıda yardımcı olabilir. Her iki kapak kıvrımının simetrik olmaması, kapak düşüklüğünün habercisi olabilir.

Göz Kapağı Düşüklüğü (Pitozis) Nedenleri Nelerdir?

Göz kapağı düşüklüğü neden olur sorusunun cevabı bu rahatsızlıktan muzdarip hastalar tarafından sıklıkla merak edilir. Kimi zaman gerçekten pitozise sahip olunmasa bile bu rahatsızlık varmış gibi görünebilir. Çeşitli sebeplerle organik herhangi bir sorun olmamasına rağmen sarkık duran bir kapak varlığına yalancı kapak düşüklüğü denir. Tanı için öncelikle kapak düşüklüğünü, yalancı kapak düşüklüğü ile ayırt etmek önemlidir. Göz sağlığını pek çok açıdan etkileyen göz kapağı düşüklüğü doğuştan (konjenital) ya da sonradan edinilmiş olarak ortaya çıkabilir. Konjenital olmayan kapak düşüklüğünün sebepleri şu şekilde gruplanabilir:

  1. Nörojenik nedenli: Üst göz kapağını hareket ettirmekle görevli kası (levator kası) uyaran sinirlerdeki sıkıntılar sonucu nörojenik kapak düşüklüğü ortaya çıkabilir. Örneğin beyinden çıkan sinirlerden biri olan üçüncü sinir felcine neden olabilen Horner sendromu, multipl skleroz (MS) gibi hastalıklar buna yol açabilir.
  2. Miyojenik nedenli: Kapağı yukarı kaldırmakla görevli kasta (levator kası) ortaya çıkabilecek bir kusur (miyopati) veya kası uyarmakla görevli sinir hücrelerinin bu kas ile birleştiği yerdeki kusurlar (nöromüsküler kavşak), Myastenia Gravis gibi hastalıklar buna neden olabilir.
  3. Mekanik nedenli: Kapağın üst kısmında ortaya çıkabilecek, kanser dokusu, yara izleri, kontakt lens vb. gibi bazı normal şartlarda orada bulunmasını beklemediğimiz dış yapıların kitlesel etkisi nedeniyle kapağı yukarı kaldıran kasın işlevi bozulur.
  4. Aponevrotik nedenli: Yaşlanma, travma veya geçirilen bir ameliyat sonrası yan etki nedeniyle ortaya çıkar. Kapağı yukarıya kaldıran kasın tendonlarındaki sıkıntıların neden olduğu kapak düşüklüklükleridir. Tıp dilinde involüsyonel pitozis olarak da bilinir.
  5. Travmatik nedenli: Kapaktaki levator kasının bir şekilde dış etmenlerle aldığı travma sonrası kesilmesi, yırtılması vb. nedenlerle ortaya çıkan kapak düşüklükleridir.

Pitozis Tedavisi

Göz kapağı düşüklüğü tedavi açısından şanslı tıbbi durumlardan biridir; çünkü tedavisi için pek çok farklı tedavi seçeneği mevcuttur. Çocuk ve yetişkinlerde tedavi için izlenilen yollar aşağıda detaylandırılmıştır.

Çocuklarda Göz Kapağı Düşüklüğü Tedavisi

Uzman doktorlar, çocuklarda kapak düşüklüğünü tedavi etmenin en iyi yoluna karar verirken

  • Çocuğun yaşı,
  • Bir veya iki göz kapağının tutulup tutulmadığı,
  • Kapağın yüksekliği,
  • Kapağı kaldıran kasın gücü,
  • Göz hareketleri gibi etkenleri dikkate alarak bir tedavi planı oluştururlar.

Uzman doktorlar, çocuklarda pitozu tedavi etmek için göz kapağı düşüklüğü ameliyatı önerebilir. Bu, kapağı kaldıran kası kısaltmak, bu kası kapağı kaldırmaya yardımcı olabilecek diğer kaslara bağlamak gibi farklı şekillerde yapılabilir. Tedavide öncelikli amaç görüşü düzeltmektir. Eğer çocukta pitozis nedeniyle göz tembelliği de başlamışsa bu durum da tedavi edilir. Göz tembelliği (ambliyopi), zayıf tarafı güçlendirmek için tasarlanmış bir bant takılarak, özel bir gözlük kullanarak ya da çeşitli damlalar ile tedavi edilebilir. Göz kapağı düşüklüğü olan ya da bundan şüphelenilen çocuğunuz için muayene randevusu almayı ihmal etmeyin. Çocuğunuz için görme ile ilgili muayenelerin ne sıklıkta yaptırılması gerektiğini uzman doktorunuza danışabilirsiniz. Çocuklar, görmeleri ile ilgili yapıların sürekli büyümesi ve şekil değiştirmesi sebebiyle göz sağlığı açısından dikkatle izlenmelidirler.

Erişkinlerde Göz Kapağı Düşüklüğü Tedavisi

Uzman doktorunuz ihtiyacınız olan tedaviye karar vermeden önce mutlaka kapak düşüklüğünün nedenini bulacaktır. Tam görme muayenesi, kan testleri ve görüntüleme testleri; yetişkinlerde bu durumun sebebinin bulunması açısından önemlidir. Uzman göz doktorunuz, kapağı yukarıya kaldıran kasın daha iyi çalışmasına yardımcı olmak için ameliyat önerebilir. Edinilmiş kapak düşüklüğünden muzdarip olan bazı yetişkinlerin tedavisinde kullanılabilen yeni nesil damlalar da vardır. Reçete ile ulaşabileceğiniz bu ilaçlar, kapağı kaldıran kaslara üzerinden etki eder. Konjenital olmayan pitozise sahip yetişkinlerde damla kullanıldıktan sonra kapak daha geniş açılır. Ancak bu damlanın işe yaraması için her gün kullanılması gereklidir ve ayrıca her konjenital olmayan pitoziste işe yaramayabilir. Bu yüzden bu damlanın sizin durumunuza uygun olup olmadığını doktorunuza danışarak bilgi alabilirsiniz.