Göz Kapağı Neden Şişer Nasıl Geçer

Göz kapaklarında meydana gelen şişmelerin sebepleri araştırılırken öncelikli olarak problemin altında yatan bir hastalığın olup olmadığına bakılmaktadır. Böbrek problemleri, endokrin problemleri, vücutta ödem yapan sorunlar, metabolik sorunlar, alerjik hastalıklar göz kapağı şişmesine sebep olabilmektedir.

Göz kapağı şişmesi nasıl geçer?

Göz kapağı şişmesi nasıl geçer, hem alt hem de üst kapakta görülebilen, çoğu zaman şiddetli ağrılara neden olabilen ve aynı zamanda hiç ağrı olmadan etkisini gösterebilen, gözü saran bağ dokularında meydana gelen enfeksiyonun sebep olduğu bir sağlık sorunu olan göz kapağı şişmesi, göz kapağında oluşan iltihabın sebep olduğu ödem sonucunda oluşur. Eğer oluşan iltihabi durum çok ileri bir boyutta değil ise ev ortamında da tedavi edilmesi mümkündür.

Göz şişliğine ne iyi gelir?

Antihistamin İlaçlar: Göz kapağında meydana gelmiş olan şişme, eğer alerji kaynaklı ise tedavi için antihistamin içeren göz damlaları veya oral yolla alınabilecek alerji ilaçlarına gerek duyulur. Yani oluşan göz kapağı şişmesi alerji sebebiyle meydana gelmiş ise mutlaka doktor tanısı konulmalıdır. Doktorlar alerji nedeni ile ortaya çıkan reaksiyonlar için steroid damlalarda önerebilir.

Soğuk kompres: Oluşan göz kapağı şişmelerinde gözün ve çevresinin soğuk su ile yıkanması ya da kompres için ideal bir nesne ile soğuk baskılar yapmak şişliğin inmesini sağlar. Bu yöntem ile gözdeki şişliğin giderilmesine yardımcı olmak için bir havlunun içerisine buz konulabilir ve bu hazırlanılan soğuk kompres göze uygulanabilir. Havlu belirli bir aralıkla şişmiş olan bölgeye uygulanmalıdır. Önemli olan diğer bir nokta ise cilt ile buzun direkt temas etmemelidir.

Antibiyotik ilaçlar: Gözlerde meydana gelen enfeksiyonlar nedeniyle, göz kapaklarında oluşan şişme durumları için tedavi olarak antibiyotik özelliğe sahip olan merhemlere veya göz damlalarına gereksinim duyulur.

Bitkisel yöntemler

Poşet çay: ​​​​​​Siyah çay poşeti içerisinde bulunan antibakteriyel ve antiinflamatuar özelliklere sahip olan ve göz kapaklarında meydana gelen iltihaplanma durumlarına iyi geldiği bilinen doğal bir çözümdür. Gözlerde meydana gelen hafif şişlik sorunlarında tedavi olarak poşet çaylardan faydalanmak mümkündür. Çayınızı bir bardak sıcak su içerisinde demlenmeye bırakın. Sonra bir pamuk yardımıyla gözlerinize tatbik edin.

Tanımı Klinik Önemi Sebepleri ve Risk Faktörleri Bulguları Testleri ve Tanısı Tedavisi

Göz kapağı, dış yüzde kendi içinde katlanma gösteren deri ve altındaki kas ve bağ dokusundan oluşur. Görevi göz küresini dış çevreden korumak ve göz yaşının göz yüzeyine dağılmasını sağlamaktır. İç yüzü palpebral konjunktiva denilen mukozal membran ile örtülüdür. Dış yüzünü kaplayan deri hemen hemen vucudun en ince derisidir.

Göz kapağı iltihapları arasında en çok arpacık, şalazyon ve blefarit görülür.

Arpacık akut ve pürulan bir kapak inflamasyonudur. Kirpik dibindeki bezlerin blokajı ve enfeksiyonu neticesinde oluşur. Kapak üzerinde hassas, kızarık, sivilceye benzeyen abse tarzında bir şişlik yapar. Çoğu zaman kendiliğinden iyileşir ya da iltihap kirpik diplerine yakın bir bölgeden dışarıya boşalır.

Şalazyon ise göz kapağındaki yağ bezlerinin tıkanmasına bağlı fokal bir inflamatuar lezyondur. Burada enfeksiyon olması şart değildir. Akut şalazyonu arpacıktan ayırt eden en önemli özellik kızarıklık ve hassasiyetin olmamasıdır.

Blefarit göz kapağı kenarındaki kirpik diplerinin iltihabıdır. Göz kapaklarında kızarma, şişlik, kirpiklerde düzensizlik, yapışıklık, kabuklanma ve dökülme meydana gelebilir. Bu duruma konjunktiva denilen kapak içi bölgesinin iltihabı eklenebilir. Gözde aşırı yaşarma izlenir. Kapakta uzun süreli iltihap şekil bozuklukları yaparak kapağın içe veya dışa dönmesine sebep olabilir.

Göz kapağı kenarlarının düzenli temizlenmesi ve bakımı tedavinin temelidir. Hastalar gözkapağı bakımını uzun süre uygulamalıdır.

Blefarit kronik hal aldığında göz kapak kenarlarında ters kirpik (trikiazis) ve kirpiklerin dökülmesi (madarozis) gelişebilir. Daha uzun süreli ve ağır hasarlarda daha çok alt kapak dışa doğru döner. Kapak gözden uzaklaşmış olduğu için göz dış etkenlere daha kolay maruz kalır. Bu durumda göz enfeksiyonları, ışığa aşırı duyarlılık, aşırı gözyaşı akması (epifora) ortaya çıkabilir.

Kapak iltihapları tedavi edilmediğinde göz kuruluğuna, astigmatizm gibi kırma kusurlarına yol açabilir.

Blefaritli hastalarda seboreik dermatit denen bir cilt hastalığı sık olarak görülür. Burada ciltte aşırı yağlanma ve saç kepeklenmesi gibi belirtiler mevcuttur. Bu tür vakalarda hastaların bir dermatoloji uzmanına görünmesi önerilir.

Kapak iltahapları tedavi edilmediğinde göz kuruluğuna, astigmatizm gibi kırma kusurlarına yol açabilir.

Blefaritli hastalarda seboreik dermatit denen bir cilt hastalığı ile birlikte sık olarak görülür. Burada ciltte aşırı yağlanma ve saç kepeklenmesi gibi belirtiler mevcuttur. Bu tür vakalarda hastaların bir dermatoloji uzmanına görünmesi önerilir.

Blefaritin gelişmesinde gözkapağında normalde bulunan bazı bakterilerin aşırı miktarda çoğalması önemli bir rol oynar. Bu bakterilerin artıkları, toksinleri iltihabi belirtilere neden olur. Cildin yağlı olması ve göz kapağındaki yağ bezlerinin anormal olması, bakterilerin çoğalmasını ayrıca kolaylaştırır.

Blefarit her iki gözde batma, yanma hissi, kızarıklık, sulanma, kaşıntı, çapaklanma gibi yakınmalara neden olabilir.

Gözk kapaklarında kızarma, şişlik, kirpiklerde düzensizlik, yapışıklık ve dökülme meydana gelebilir.

Blefarit tanısı biyomikroskop ile yapılan göz muayenesi ile konur.

Hastadan alınacak iyi bir öykü hastalığın kronik seyrini ortaya çıkarmakta faydalı olur.

Hastanın seboreik cilt hastalıkları açısından da sorgulanması önemlidir.

Göz kapağı iltahabının engellenmesinin en önemli öğesi kapak hijyeninin sağlanmasıdır. Göz kapağı kenarlarının düzenli temizlenmesi ve bakımı tedavinin temelidir. Hastalar gözkapağı bakımını uzun süre uygulamalıdırlar. Bu bakımda önce göz kapağı kenarına hafif sıcakça bir pansuman uygulanır. Birikmiş kalıntılar ve sertleşmiş olan yağlı maddeler, kabuklar yumuşar. Daha sonra ıslak bir gazlı bez göz kapağı kenarına bastırarak sürtülür ve kirpik dipleri ile çevresindeki birikintiler temizlenir.Göz kapağı temizliği için bu amaçla hazırlanmış eczanelerde bulunan ürünler veya bebek şampuanları tercih edilir. Gerekli vakalarda temizlik sonrası gözkapağı kenarına göz pomatları uygulanır.

Arpaçık tedavisi için kapak dış yüzünden sık aralıklarla sıcak kompresyon uygulanır, düzenli antibiyotikli göz damlaları damlatılır.

Şalazyon için dışarıdan sıcak kompresyon faydalıdır. Ancak şalazyonun sadece bir kısmı kendiliğinden geçeceği için çoğu vakada küçük cerrahi müdahale gerekir.

Göz kapağı iltihapları kapak fonksiyonunu etkileyeceği için hastalarda değişik seviyelerde kuru göz tablosu oluşur, bu semptomları gidermek için bazı hastalarda tedaviye yapay gözyaşı damlalar da eklenir.

Ana SayfaGörmeyi Anlamak Göz İle İlgili Durumlar, A-Z

Göz kapaklarında şişlik nedir?

Göz kapağında şişlik, göz etrafındaki bağ dokusunda sıvı birikmesi veya iltihap nedeniyle gelişir. Şişmiş gözlerde ağrı olabilir veya olmayabilir ve rahatsızlık hem üst hem de alt göz kapaklarını etkileyebilir. Göz kapaklarında şişlik, en yaygın nedenlerde evde tedavi edilebilir.

Göz kapaklarının şişkinliği, önemsiz ila şiddetli bir aralıkta değişebilir ve temelde yatan pek çok nedeni olabilir. Bazı durumlarda, göz kapaklarında şişlik görme kaybına neden olabilecek daha ciddi bir sağlık işareti olabilir.

Evdeki çözümleriniz işe yaramazsa, bir doktor veya aile doktoru göz kapaklarınızdaki şişliğin nedenini belirleyebilir.

Göz kapağında şişliğin nedenleri nelerdir??

Aşağıdakiler de dahil pek çok rahatsızlık, göz kapağında şişliğe neden olabilir:

Uygun tedavi gördüğünüzden emin olmak için, göz kapağındaki şişliğin nedenini anlayın.

Şişmiş bir göz kapağını nasıl tedavi ettirebilirim?

Göz kapaklarındaki kısa süreli şişlikler evde yapılacak bazı uygulamalarla tedavi edilebilir. Gözlerinizi ovuşturmaktan kaçının, zira ovuşturmak sadece durumunuzu daha da kötüleştirecektir.

Hafif şişmiş göz kapakları vakaları için bu ev tedavilerini deneyin.

• Göz kapağında şişliğin yanı sıra göz akıntınız da varsa, gözlerinizi yıkamak için bir tuzlu solüsyon kullanın.

• Sıvı birikmesini azaltmaya yardımcı olmak için gözlerinize soğuk, ıslak bir kompres uygulayın. Soğuk çay poşetleri şişmiş göz kapaklarınıza iyi gelebilir.

• Kontakt lens takıyorsanız, kontakt lenslerinizi birkaç saat süreyle çıkarın.

• Alerjileriniz varsa, göz damlaları veya antihistaminler içeren bir topikal krem kullanın.

• Anti-enflamatuvar göz damlaları, alerjilerin veya viral konjonktivit gibi küçük enfeksiyonların neden olduğu şişmiş göz kapaklarından kaynaklanan rahatsızlık konusunda yardımcı olabilir. 

• Sıvı birikmesini azaltmak için başınız yüksekte kalacak şekilde yere yatın veya uyuyun.

Gözlerde şişlik belirtileri

Göz kapaklarının şişmesi, alerji veya enfeksiyon gibi altta yatan bir nedenin belirtisidir. Göz kapaklarında şişlikle birlikte başka belirtileriniz de olabilir:

• Kaşıntı veya kaşınma hissi gibi göz tahrişi.

• Işığa karşı hassasiyet (fotofobi).

• Gözler sulanmayla sonuçlanan aşırı gözyaşı üretimi.

• Görmenin engellenmesi (şişliğin derecesine bağlı olarak).

• Göz kapağında kızarıklık.

• Göz kızarıklığı ve konjunktiva iltihabı.

• Göz akıntısı.

• Göz kapağında kuruluk veya pullanma.

• Özellikle bir enfeksiyon içeren ağrı.

Şimdi, göz kapaklarında şişliğin en yaygın belirtilerinden bazılarına yakından bakalım:

Göz kaşıntısı

Göz kapaklarında şişlik, alerjilerin sonucu olabilir. Çoğu zaman alerjiler, gözde tahriş veya kaşıntı gibi sorunlara neden olur. Polen, toz ve hayvan kepeği, gözlerin etrafındaki dokularda histamin salımına neden olur. Histamin, gözler etrafında kaşıntı, kızarıklık ve şişkinlik ile sonuçlanır.

Işığa duyarlılık

Göz kapaklarınız, ışığa karşı duyarlılık olan fotofobi nedeniyle şişebilir. Güneş ışığı, floresan ışık ve akkor ışık gözleri kısma veya kapama ihtiyacı yaratarak rahatsızlığa neden olabilir. Işığa hassasiyetle baş ağrıları da oluşabilir.

Göz sulanması

Göz sulanması, gözlerde şişliğe neden olabilir. Kuru göz sendromu kaynaklı kronik tahriş, gözyaşlarındaki sulu bileşenin aşırı üretilmesi ile sonuçlanabilir. Üst göz kapağındaki bezler bu sıvıyı aşırı üretirse, göz kapaklarında şişkinliğe neden olabilir.

Kırmızı gözler

Şişmiş göz kapaklarınız, gözlerde kızarıklığın bir sonucu olabilir. Gözlerde kızarıklık veya kanlanma çok yaygındır ve pek çok nedeni bulunur. Göz kızarıklığı genelde iyi huyludan ciddiye kadar uzanabilecek başka göz rahatsızlıklarının bir belirtisidir.

Göz akıntısı

Göz akıntısı veya gözlerdeki "uyku", göz kapaklarınızda şişkinliğe neden oluyor olabilir. Göz akıntısı, uykunuzda gözünüzün köşesinde toplanan mukus, yağ, cilt hücreleri ve diğer artıklardır. Akıntıdaki sıvının ne kadarının buharlaştığına bağlı olarak, ıslak ve yapışkan veya kuru ve kabuklu olabilir.

Kuru gözler

Kuru göz sendromu, şişmiş göz kapakları dâhil olmak üzere bir dizi soruna neden olabilir. Gözün yüzeyinde kronik yağlama ve nem eksikliği kuru göz sendromuna neden olabilir. Kuru gözlerin yan etkileri, hemen göze çarpmayan göz tahrişinden gözde önemli ölçüde şişkinliğe kadar değişebilir.

Göz ağrısı

Göz ağrısına, bulanık görme, gözlerde kanlanma, ışığa karşı duyarlılık ve şişmiş göz kapakları eşlik edebilir. Göz ağrısı gözün üstünde, içinde, arkasında veya çevresinde meydana gelen rahatsızlıkları tanımlamak için kullanılan çok kapsamlı bir ifadedir.

Göz kapağında şişkinlik için bir doktora ne zaman görünmelisiniz

Göz kapaklarınızda şişkinlik ile ilgili olarak aşağıdaki sorunlardan birini yaşarsanız, mutlaka bir göz muayenesi için doktorunuzu ziyaret edin:

• Belirtiler 48 saatten daha uzun sürer.

• Göz kapağı şişkinliği evde tedavi ile kaybolmaz.

• Görme değişmeye veya kötüleşmeye başlar.

• Görüş alanınızda siyah noktalar veya “uçuşan noktalar“ ortaya çıkar.

• Rahatsızlık şiddetlenir veya geçmez.

• Şişkinlik içinde yumru oluşmaya başlar.

• Göz hareketi zorlaşır.

Bir hekim veya göz doktoru size tıbbi tanı koyacak ve en etkili tedaviyi sağlayacaktır. Göz kapağında şişkinliğin nedeni yeterince şiddetliyse, bir göz doktoruna yönlendirilmeniz gerekebilir. 

Gözlerdeki şişliği önlemek için 4 ipucu

1. Alerji testleri yaptırın. Alerji kaynaklı şişmiş göz kapakları düzenli olarak meydana geliyorsa, neye alerjik olduğunuzu bilmek, belirli alerjenlerden kaçınmanıza veya bunlara maruziyetinizi azaltmaya yardımcı olabilir.

2. Alerji alevlenmelerinden kaçınmaya yardımcı olmak için, hipoalerjenik ve kokusuz güzellik ürünlerini seçin. Herhangi bir alerjik reaksiyonu ortadan kaldırmak için, makyaj malzemesini yüzünüzde kullanmadan önce bileğinizin içinde bir yama testi gerçekleştirin.

3. Göz damlası kullanırken, koruyucu madde içermeyen göz damlalarını tercih edin. Normal göz damlalarında bulunan koruyucu maddeler bakteri üremesini engeller, ancak bazı insanların bu koruyucu maddelere karşı alerjisi vardır.

4. Kontakt lens takıyorsanız, uygun hijyeni uygulayarak göz kapağında şişkinlik riskinizi azaltabilirsiniz. Kontakt lensleri takarken veya çıkarırken, daima ellerinizi yıkayın. Kontakt lenslerinizi ve kontakt lens kılıfınızı sık sık değiştirmek de uygun hijyenin bir parçasıdır.

Şiş ve şişmiş gözler arasındaki fark nedir?

"Şiş gözler" terimi, "şişmiş göz kapakları" ile aynı anlama gelmez. İki terim farklı rahatsızlıklara atıfta bulunur.

Şişmiş göz kapakları veya gözler etrafında şişkinlik, alerjilere, enfeksiyona veya yaralanmaya yönelik enflamatuvar bir yanıttır. Göz kapağı şişkinliği, sadece bir veya her iki gözde yaşanabilir. 

Göz şişliği genellikle uykusuzluk, yaşla ilgili doku sarkması ve genel su tutulumu ile ilgilidir. Eğer şiş gözleriniz varsa, bu durum tipik olarak her iki gözü de etkileyecektir.

Sayfa yayınlandı 17 Şubat 2021 Çarşamba

Göz Altı Torbası Nedir?

Göz altı torbaları, göz çevresindeki yağ torbalarından kaynaklanır. Yaş ilerledikçe, bu yağ torbalarını geride tutan zar gevşer; yağlar öne doğru gelir, iyice belirginleşir. Ancak yapısal nedenlerle genç yaşlarda da bu yağ torbaları belirgin olabilir. Göz altı torbaları ile ilgili bilmeniz gerekenler ve göz altı torbaları oluşmasına karşı yapılması gerekenler…

Göz Altı Torbaları Neden Olur?

Yatar pozisyonda kan dolaşımının değişmesi ve yer çekiminin etkisiyle göz çevresinde sıvı birikir ve sabahları göz altı torbaları bu nedenle daha belirgin hale gelir. Uzun süre ekrana bakmak, yorgunluk, stres, uykusuzluk gibi nedenler göz altı torbalarının oluşmasına neden olur. Stres nedeniyle kaslardaki kasılmalar artar ve keseciklere basınç yaparak fıtıklaşma gelişebilir ve bunun sonucunda da göz altı torbaları oluşabilir. Bazen beslenme şekli de göz altı torbalarının oluşmasına zemin hazırlar. Örneğin; çok fazla tuz ve tuzlu yiyecek tüketmeye bağlı olarak göz altında sıvı birikimi oluşur, böbrekler yorulur. Bunun sonucunda böbrek hastalıkları gibi bir takım hastalıkların belirtisi olarak oluşabilir. Alerjik etmenler de gözlerde kaşıntıya neden olarak göz altlarını tahriş edebilir ve kaşıntıyla birlikte ödem meydana gelebilir. Torbalar sağlıklı bir uyku ve dinlenme sonrası yok olabilir. Ancak yaşam şeklindeki değişimlere rağmen geçmeyebilir. Bunun nedeni genetik mirastır. Ailesinde olan kişilerin küçük yaşında bile torba olabilir.

Göz Altı Torbaları Nasıl Geçer?

Göz altı torbalarına karşı bazı uygulamalar yapılabilir. Salatalık, cilde uygulandığında hafif ‘astringent’ yani sıkılaştırıcı özellik gösterir. Bunun nedeni içindeki C vitamini (askorbik asit) ve kafeik asittir. Salatalığın büyük bir kısmını su oluşturduğu için buzdolabından çıkarıldığında soğuk olması da şişliği azaltmada etkilidir. Salatalık hem içindeki su tutucu etkiyi azaltan maddeler, hem de soğuk etkisiyle göz kapaklarının üstüne konduğunda sabah şişliğini azaltır. Salatalığa karşı bir alerji olmadığı sürece bu uygulamanın göz sağlığı açısından sakıncası yoktur. Ancak göz altı şişliklerini azaltmak için en etkili yol sabahları doğrudan soğuk kompres yapmaktır. Bunun için, buz veya soğutucu jel poşetleri kullanılabilir. Soğuk kompres, göz çevresindeki damarları büzerek, göz altında biriken ödemin azalmasını sağlar. Ancak göz altı torbaları çok belirginse ‘blefaroplastı’ denilen operasyon uygulanabilir.

Göz Altı Torbaları İçin Ne Yapılır?

• Günlük yaşamınızda dinlenmeye özen gösterin. Uyku saatlerinize dikkat edin. Mümkünse her gün aynı saatte yatıp uyuyun.
• Düzenli beslenin, ana öğünleri mutlaka zamanında yapın ve beslenmenize hafif bir ara öğün ekleyin.
• Yeterli miktarda su için.
• Tuz vücuttaki ödemi artırır. Göz altı torbası oluşmaması için çok tuzlu yiyecekleri tercih etmeyin.
• Kozmetik ürünler kullanıyorsanız mutlaka bir dermatoloji uzmanına danışın. Cilt yapınıza uymayan, aşırı yağlı yüz kremlerini kullanmak göz altı torbalarına neden olabilir.
• Alerjik bir bünyeniz varsa alerjiye neden olduğunu bildiğiniz yiyeceklerden ve kozmetiklerden uzak durmaya çalışın.