Gözde batmalarına neden olan durum; göz kapaklarının dış etkenlere karşı temas halinde olması ve direkt karşılaması buna etken olabilmektedir. Bunun yanında havada bulunan; toz, polenler, toprak, duman, alerjenler gibi etmenlerde bunun sebebi olabilmektedir. Bu etmenlerden korunmak için göz kapakları ve gözyaşları görev yaparlar ve bu durumu engellemeye çalışırlar. Ancak dışardan maruz kalınan, toz, alerjenler, polenler ve gözyaşlarında azalma durumu nedeni ile gözlerde batma oluşmaktadır. Bunun yanında saatlerce bilgisayar başında çalışmak da buna etken olabilmektedir.
Gözün içerisine kaçan her hangi bir madde de korneada hasr oluşturarak batmaya neden olabilmektedir. Yani göz batması kornea tabakasının hasara uğraması nedeni ile ortaya çıkmaktadır.
Göz batmasına ne iyi gelir?
Göz batmasına neden olan koşulların azaltılması gereklidir. Uzun süre bilgisayar başında durmamak gibi.
Arada gözleri dinlendirmek ve göz jimnastiği yapmak gereklidir.
Göz hekiminin önereceği göz damlaları da gözün iyileşmesini sağlamada yardımcı olacaktır.
Gözyaşının azalması nedeni ile ortaya çıkması suni gözyaşlarıyla desteklenmelidir.
Uykusuzluk nedeni ile oluşan batmalarda düzenli uyku sağlanarak tedavi edilebilir.
Batmaya neden olan alerjik reaksiyonlardan uzak durmak da fayda sağlayacaktır.
Menopoz sonrasında da göz kuruluğu olur ve batma oluşur bu da gözyaşı damlası ile iyileştirilebilir.
Göz batmaları gözün reaksiyon göstermesidir. Bazı hastalıklar ile ortaya çıkması halinde ana neden ortadan kaldırılarak iyileşme sağlanabilmektedir.
Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Bülent Özkan, gözlerde kaşıntı, batma, yanma, kızarıklık, bulanık görme, ışığa duyarlılık gibi belirtilerin göz kuruluğuna neden olduğunu söyledi. Göz kuruluğunun yaşam kalitesini ve göz sağlığını bozduğunu ifade eden Özkan, “Kuru göz hastalığı, gözyaşının gözler için yeterli nemlenmeyi sağlayamadığında ortaya çıkan yaygın bir durumdur. Gözyaşı birçok nedenden dolayı yetersiz kalabilir ve yapısı bozuk olabilir. Örneğin, yeterince gözyaşı üretilemez veya yapısı bozuk gözyaşı üretilirse kuru göz oluşabilir. Gözyaşı yetersizliği, göz yüzeyinde iltihaplanmaya ve hasara yol açabilmektedir. Genellikle gözyaşı üretiminin azalması veya gözyaşı buharlaşmasının artmasının neden olduğu kuru göz rahatsızlığı, hormonal değişiklikler, otoimmün hastalıklar ve iltihaplı göz kapağı bezleri gibi farklı nedenlerden de kaynaklanabiliyor. Tedavi edilmediğinde göz enfeksiyonları, kornea yaraları ve hatta görme kaybına neden olan göz kuruluğunun basit bir rahatsızlık olarak görülmemesi gerekiyor” diye konuştu.
Dr. Özkan, göz kuruluğunun belirtileri ile ilgili, “Batma, yanma veya kaşınma hissi, bulanık görme, göz yorgunluğu, gözlerin içinde veya çevresinde saydam ve yapışkan salgı (lifli mukus), ışığa duyarlılık, göz kızarıklığı, gözlerde yabancı cisim hissi, kontakt lens takmada zorluk, tahrişe bağlı refleks göz yaşarması, gece araç kullanımında zorluk belirtilerdir. Göz kuruluğu, sağlıklı gözyaşı filmini bozan çeşitli nedenlerden kaynaklanır. En üstte buharlaşmayı önleyen ince yağ tabakası, ortada en kalın tabaka olan sıvı, en altta gözyaşının kornea yüzeyine yayılmasını sağlayan mukus tabakası olmak üzere gözyaşı filminin üç katmanı vardır. Bu kombinasyon normalde gözlerin yüzeyini kaygan, pürüzsüz ve temiz tutar. Bu katmanlardan herhangi biriyle ilgili sorunlar kuru gözlere neden olabilir. Gözyaşı filmi işlev bozukluğunun nedenleri ise, hormonal değişiklikler, otoimmün hastalıklar (sjögren hastalığı, romatoid artrit), iltihaplı göz kapağı bezleri (Blefarit), alerjik göz hastalığı. Genel olarak kuru gözlerin nedeni, gözyaşı üretiminin azalması veya gözyaşı buharlaşmasının artmasıdır. Azalmış gözyaşı üretimi, gözyaşı filminin orta tabakası olan sıvı kısmın yeterli üretilemediği durumda kuru göz oluşabilir” dedi.
Dr. Özkan, göz kuruluğuna yol açabilecek risk faktörleri ile ilgili de, “Gözyaşı üretimi ilerleyen yaşla birlikte azalma eğilimi gösterir. Bu nedenle göz kuruluğu 50 yaş üstü kişilerde daha sık görülür. Kadınlarda özellikle hamilelik, doğum kontrol hapı veya menopoza bağlı hormonal değişiklikler nedeniyle gözyaşı eksikliğine daha sık rastlanır. Yeterli A vitamini veya Omega-3 tüketmemek, kontakt lens takmak veya refraktif cerrahi (excimer lazer ile göz bozukluklarının düzeltilmesi) geçmişine sahip olmak. Gözyaşı, gözlerin yüzeyini enfeksiyondan korumaktadır. Yeterli gözyaşı olmayan kişilerde göz enfeksiyonu riski artar. Kuru gözler, bilgisayarla çalışma, okuma, araç kullanma gibi günlük aktiviteleri gerçekleştirmeyi zorlaştırarak yaşam kalitesini bozar. Tedavi edilmeyen şiddetli göz kurulukları ise, göz iltihabına, kornea yüzeyinde aşınmaya, kornea yaraları ve ülserlerine, görme kaybına neden olabilir.
Kuru göze yönelik tedavilerin göz damlalarını ve yaşam tarzı değişikliklerini içerdiğini belirten Özkan, şunları söyledi:
“Kırmızı, tahriş olmuş, yorgun veya ağrılı gözler dâhil olmak üzere uzun süreli kuru göz belirtilerinde zaman kaybedilmeden doktora başvurulmalıdır. Kuru göz semptomlarını kontrol altına almak için muhtemelen bu önlemleri süresiz olarak almak gerekebilir. Örneğin; saç kurutma makineleri, araba ısıtıcıları, klimalar veya vantilatörler yüze doğrultulmamalıdır. Gözlere hava üflemekten kaçınılmalıdır. Bulunulan ortam nemlendirilmelidir. Kış mevsiminde, hava nemlendiricileri kuru iç mekân havasına nem katabilir. Gözü çevreleyen güneş gözlüğü veya diğer koruyucu gözlükler takılması uygun olur. Bu tür gözlükler rüzgâr ve kuru havayı engelleyerek gözyaşının buharlaşmasını dolayısıyla göz yüzeyinin kurumasını kısmen azaltabilir. Uzun görevler sırasında göz molaları verilmelidir. Gözler birkaç dakika kapatılarak dinlendirilmeli ya da gözyaşlarını, gözlere eşit şekilde dağıtmak için birkaç saniye boyunca tekrar tekrar göz kırpılmalıdır. Bulunulan ortama göre önlem alınmalıdır. Bilgisayar ekranı göz hizasının altına yerleştirilmelidir. Bilgisayar ekranının göz hizasının üzerinde olması, ekranı görmek için gözlerin daha geniş açılmasına yol açar. Bu durumda da gözyaşı buharlaşması daha fazla ortaya çıkar. Sigara dumanı veya alışveriş merkezleri gibi hava kalitesinin bozuk olduğu kapalı ortamlar kuru göz belirtilerini artırabilir. Kronik kuru göz rahatsızlığının varlığında ise gözler iyi hissedilse bile düzenli olarak suni gözyaşı damlası kullanılmalıdır.”
Göz yanması genellikle gözlerde batma ve kaşıntı hissine sebep olan ve gözle ilgili şikâyetler arasında sık görülen bir rahatsızlıktır. ‘‘Göz yanması neden olur?’’ konusu zaman zaman çoğu kişiyi ilgilendiren bir durumdur. Bulanık görmeye yol açabilecek bu durumda net görememe, nesnelere odaklanamama veya puslu görme gibi semptomlar meydana gelebilir. Belirtilen şikâyetlerin yanında, gözde yabancı cisim hissi ve ara ara oluşan sulanma da görülebilir. Göz yanması birçok rahatsızlığın belirtisi olsa da en çok görülen nedenler arasında kuru göz hastalığı ve allerjik hastalıklar yer alır. Yanma; ayrıca yaşlanma, bazı hormonal hastalıklar ve bazı ilaç kullanımları sebebiyle de ortaya çıkabilir ve tedavisi, bu duruma neyin sebep olduğuna bağlı olarak yürütülür. Tedavi başlangıcında nemlendirme sağlamak için suni gözyaşı damlaları veya alerjik durumlar için antihistaminik damlalar önerilebilir. Yanma şikâyetine çapaklanma, ağrı ve kızarıklık gibi semptomlar eklenirse çeşitli mikroplar iltihaplanma yapmış olabilir. Bu durumda ise antibiyotik etken maddeli damlalar veya pomadlar reçete edilebilir. Göz yanması, ilaç kullanımının yanında bazı doğal yöntemlerle de kontrol altına alınabilir.
‘‘Göz yanması neden olur?’’ sorusu, bu rahatsızlıktan muzdarip kişilerin en çok merak ettiği konulardan biridir. Bu durum bazen azalan gözyaşı salgısı gibi daha basit sebepten olabileceği gibi bazen de altta yatan bir hastalık belirtisi olabilir. Yanma, zaman zaman göze yabancı cisim girmesi veya kimyasal maddeler sebebiyle de ortaya çıkan bir durumdur. Özellikle tozlu ortamlarda bulunmak ve çeşitli deterjan, duman, boya gibi kimyasallarla temas etmek yanmaya yol açabilir. Belirtilen bu faktörler, kısa sürede geliştiği için verdiği rahatsızlık da daha belirgin olur. Böyle durumlarda en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurup, muayeneden geçmek gerekir. Genel olarak ‘‘Göz yanması neden olur?’’ sorusunun bazı cevapları ise şunlardır:
‘‘Göz yanması neden olur?’’ denildiğinde, yukarıda belirtilen durumların dışında altta yatan bazı hastalıklar da söz konusu olabilir. Yanma dışında farklı semptomlara da neden olan hastalıkları tedavi etmek, ileride oluşabilecek daha ciddi durumların önüne geçebilir. Göz yanmasına sebep olan hastalıklardan bazıları ise şunlardır:
Göz kuruluğu, doğal olarak gözyaşı üretimi azaldığında veya durduğunda ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Çok fazla telefon-bilgisayar kullanımı, rüzgar, duman ve alerjenler bu rahatsızlığa sebep olabilir. Bu durum, yanmanın dışında kızarıklık, ışığa karşı hassasiyet ve gözde mukus üretimine de sebebiyet verebilir.
Blefarit, göz kapaklarının iltihaplanması durumudur. Kapaklarda oluşan bu duruma, kirpik diplerindeki yağ bezlerinin tıkanması sebep olur. Blefaritte yanmanın yanı sıra göz kapaklarımızda kaşıntı ve kirpik kaybı da görülebilir. Uzun süredir tedavi edilmeyen blefarit hastalığı, kronikleşen bir hal alabilir.
Konjonktivit, gözün beyaz tabakasını kaplayan şeffaf dokunun iltihaplanmasıdır. Konjonktivit, yanma ve kanlanma şikâyetleri ile karakterize bir durumdur. Bu rahatsızlık, viral bir enfeksiyon sonucu gelişebileceğinden bulaşıcı olma özelliği taşıyabilir. Konjonktivit ayrıca, alerjik reaksiyon kaynaklı da görülebilir.
Oküler rozasea, göz kapağı ve çevresinin iltihaplanmasıdır. Bu durumda yanmanın yanı sıra kaşıntı ve kızarıklıkta görülür. Oküler rozasea hastalığı, roza hastalığı olan kişilerde daha çok ortaya çıkabilir.
Pterjium, gözün etli dokusunun büyümesidir. Halk arasında et yürümesi olarak da bilinen bu durum, korneayı kaplayarak görme işlevini bozabilir. Pterjium, yanma şikâyetinden yabancı cisim hissine varan bir çok istenmeyen duruma yol açabilir.
‘‘Göz yanması neden olur?’’ sorusunun bir başka cevabı da romatoid artrit hastalığıdır. Romatoid artrit, bağışık sisteminin eklem dokulara saldırmasında ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Bu durum; gözlerde kızarıklık, kornea yırtılması ve yanmaya neden olabilir.
‘‘Göz yanması neden olur?’’ sorusunun cevaplarından sonra akıllara ‘‘Göz yanması nasıl tedavi edilir?’’ sorusu gelebilir. Göz yanması tedavisi altta yatan sebebe bağlı olarak değişebilir. Örneğin yanma, kuruluktan kaynaklanıyorsa nemlendirici damlalar, alerjik durumlardan kaynaklanıyorsa antihistaminik ya da dekonjestan damlalar veya cerrahi müdahaleler gerekebilir. Yanma şikâyetinde mümkün olduğunca kısa sürede göz doktorlarına başvurmak gerekir. Yapılan muayene sonucu yanmanın sebebi belirlenir ve öncelikli olarak bu duruma sebep olan faktörler ortadan kaldırılır. Muayene sırasında gerekli yerlerde ileri görüntüleme tekniklerine ve ekipmanlarına da başvurulabilir. Yanma, genellikle doktor tarafından önerilen reçeteli veya reçetesiz satılan bazı ilaçlarla tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. Genel olarak yanmanın tedavisinde başvurulan yöntemlerden bazıları şunlardır:
Yanma durumunda doktorlara en çok yöneltilen soruların başında, ‘‘Göz yanması neden olur?’’ ve ‘‘Göz yanmasına ne iyi gelir?’’ soruları gelebilir. Bu duruma, göz hastalıkları uzmanı tarafından önerilen ilaçların yanında, evde uygulanabilecek bazı tedaviler ve yine bazı yaşam tarzı değişiklikleri de iyi gelebilir. Yanma şikâyetine iyi gelen yöntemlerden bazıları ise aşağıdaki gibidir:
Siz de yanma durumu yaşıyorsanız ‘‘Göz yanması neden olur ve nasıl geçer?’’ gibi merak ettiğiniz konular için bir sağlık kuruluşuna başvuru yapabilirsiniz.