grip oldum bebeğimi nasıl koruyabilirim / Bebeğimi Gripten (Soğuk Algınlığından) Nasıl Korurum? - Bebek.com

Grip Oldum Bebeğimi Nasıl Koruyabilirim

grip oldum bebeğimi nasıl koruyabilirim

Kış aylarının gelmesiyle beraber hastalıklar ve enfeksiyonlar da kapımıza dayanıyor. Aslında yaz kış fark etmeksizin soğuk algınlığı ve grip, bağışıklığımız için tehdit oluşturmaktadır.

Ancak kış mevsiminde havaların soğumasıyla birlikte kapalı alanlarda daha sık bulunduğumuzdan bu hastalıklar hızlı yayılmakta ve çabuk bulaşmaktadır. Özellikle bebekler ve küçük çocuklar, bu aylarda risk grubunun en üst sırasında yer alırlar.

Savunma mekanizmalarının yetişkinlere kıyasla çok daha zayıf olmasından ve de kendilerini iyi koruyamamalarından dolayı çok çabuk hastalanırlar.

Grip, belirtileri ağır seyredebilen ve yetişkin bir bireyi dahi yatağa düşürebilecek kuvvete sahip bir hastalık olarak küçük bünyeler üzerinde çok daha fazla etki gösterir.

Bu nedenle, bebeklerde grip yaşanmaması amacıyla bazı önlemler alınmalıdır.

Peki bebekleri soğuk algınlığından korumak için neler yapılabilir ve hastalığa yakalanan minikler nasıl tedavi edilebilir?

Bebeklerde Bağışıklık Sisteminin Gribal Hastalıklardaki Önemi

Bağışıklık sistemi, anne karnında gelişmeye başlayan ve doğumdan sonra anne sütü yardımıyla gelişmeye devam eden bir savunma mekanizmasıdır.

Vücuda giren veya girmeye çalışan yabancı mikroorganizmalara karşı savaşarak vücudu korumakla görevli olan bu sistem, gribal hastalıklara karşı mücadelede önemli rol oynamaktadır.

Bu sebeple, genç veya yaşlı herkesin bağışıklık sistemini kuvvetlendirmesi gerekir. Ancak minik yavrunuz dünyaya savunma sistemi tam olarak gelişmeden gelir ve bu yüzden çevresel faktörlerden çok daha hızlı etkilenir.

Bebeklerin bağışıklık sistemini güçlendiren 5 besin! Bebeğinizin savunma mekanizmasını güçlü tutmak,bağışıklık sistemini güçlendirmek için bazı besinlerden destek alabilirsiniz. Bu besinleri öğrenmek için aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

https://www.bebek.com/bebeklerin-bagisiklik-sistemini-guclendiren-5-besin/

Bebeklerde burun akıntısı ve nefes almada güçlük gibi gribal belirtiler, bu nedenle daha sık yaşanır. Zaman geçtikçe miniğinizin sağlıklı beslenmesi, anne sütünden yeteri kadar faydalanması ve bünyesinin zamanla yabancı maddeleri tanıyarak kendini geliştirmesi sonucunda, immün sistemleri de görevini yerine getirmeye başlar.

Bu süre zarfında çocukları mümkün oldukça dış etkenlerden korumak ve bu gelişimi hızlandırmak için bağışıklıklarını kuvvetlendirmeye çalışmak gerekir.

Grip (Soğuk Algınlığı) Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Çocukları grip ve soğuk algınlığından koruma yollarını öğrenmeden önce, grip nedir ve belirtileri nelerdir konusuna değinmek gerekir.

Grip, bir çeşit RNA virüsünün sebep olduğu bir hastalıktır. Influenza A adıyla bilinen çeşidi, en sık karşılaşılan ve en ağır etkilere neden olan türüdür.

Belirtileri;

  • Burun akıntısı
  • Yüksek ateş
  • İshal
  • Kusma
  • Kas ve eklemlerde ağrı
  • Yorgunluk, halsizlik
  • İştahsızlıktır.

Bebeklerde iştahsızlık belirtisi,emmeme veya emmeyi reddetme şeklinde kendini gösterirken, gözlerde sulanma ve yaşarma da çok sık karşılaşılan belirtiler arasında yer almaktadır.

Bu durumun geçici olduğu unutulmamalıdır. Bebeğinizin iştahını artıracak 5 öneri makalemiz size bu zorlu dönemde yardımcı olabilir. Aşağıdaki bağlantıya tıklayın.

https://www.bebek.com/bebeginizin-istahini-artiracak-5-oneri/

Bebeğimi Gripten (Soğuk Algınlığından) Nasıl Korurum?

Bebeğinizi Soğuk Algınlığından ve Gripten Korumanın Yolları Nelerdir?

Küçük çocukların soğuk algınlığına yakalanması, beslenme ve uyku düzenlerini ciddi anlamda olumsuz etkilemektedir.

İştahsız ve uykusunu alamamış bir miniğin sağlıklı bir gelişim gösterebilmesi de mümkün olmayacaktır. Hatta hastalık döneminde çocuğunuzun kilo verdiğini bile fark edebilirsiniz.

Peki, bebeklerde soğuk algınlığına ne iyi gelir ve yavrunuzu gribal hastalıklardan nasıl koruyabilirsiniz?

  • Yavrunuz 6 aydan büyükse, grip aşısı yaptırarak onu viral enfeksiyonlardan koruyabilirsiniz.
  • Aile bireyleri arasında hasta kişiler varsa, bu süre boyunca bebeğinize çok yaklaşmamalarını sağlamalı ve onları uyarmalısınız.
  • Yavrunuzu beslerken, ona dokunurken ve onunla oynarken ellerinizin temiz olduğundan emin olmalısınız.
  • Ufaklıklar ellerini sık sık ağızlarına, yüzlerine ve gözlerine sürerler. Böylece mikroplar hızla vücutlarına nüfuz eder. Miniğinizin ellerini gün içerisinde sık sık yıkamalısınız.
  • Yavrunuzun kalabalık ve kapalı ortamlarda uzun süre kalmasını önlemeye çalışabilirsiniz.
  • Çocuğunuzun odasını sık havalandırarak temiz havanın artmasını sağlayabilirsiniz. Aynı zamanda odasına içi su dolu bir kap bırakarak kuru havanın nem dengesini sağlamanız, mikropların üremesini ve hava yoluyla yavrunuza geçmesini engelleyecektir.
  • Bağışıklık kuvvetlendirici besinlerle vücut direncini arttırabilirsiniz.

Özellikle demir, selenyum ve çinkomineralleri ile C, A ve D vitaminince zengin besinler bağışıklık kuvvetlendirir.

Bebeğiniz henüz ek gıdaya başlamadıysa ve vücudunda bu değerler düşükse, doktoruna danışarak yardım almalısınız.

  • Minik yavrunuzun vücut direncini arttırmak için omega 3 ve omega 6 esansiyel yağ asitlerini almasını sağlamalısınız. Bu yağ asitleri aynı zamanda bebeğinizin beyin ve göz sağlığı için de çok önemlidir.
  • Çocukların 2 yaşına kadar anne sütü ile beslenmesine dikkat etmek çok önemlidir. Anne sütündeki kolostrum, immün sistemi kuvvetlendirerek yavrunuzu hastalıklardan koruyacaktır.
  • Küçüğünüzün uyku düzenine dikkat etmelisiniz. Yeterli uykuyu almadığı takdirde direnci düşecek ve hastalıklara yakalanma olasılığı artacaktır.

Bebeklerde Grip Nasıl Tedavi Edilir?

Ebeveyn olarak üzerine titrediğiniz minik yavrunuz için merak ettiğiniz konulardan biri, ‘Bebeklerde grip nasıl geçer?’ sorusudur.

Gribin iyileşme süresi, yaklaşık bir haftadır. Bilinenin aksine herhangi bir tedavisi bulunmamaktadır. Ancak iyileşme süreci içerisinde dinlenmek en önemli noktayı oluşturur.

Gripte antibiyotik tedavisi uygulanmaz.

Onun yerine virüslerin tedavisinde tercih edilen antiviral tedaviler uygulanmaktadır. Antiviral tedavi ise herkese uygulanmaz.

Hastalık, hafif veya orta şiddetli seyrediyor ve herhangi bir komplikasyon oluşma riski bulunmuyorsa, antiviral ilaç kullanımına gerek yoktur. Fakat bebeklerde grip tedavisi için virüslerle savaşabilecek antiviral ilaçlara ihtiyaç vardır.

Çünkü, 2 yaşından küçük bebeklerin komplikasyon geçirme riski olabilir ve bağışıklıklarının zayıf olması sebebiyle iyileşme süresi de normalden daha uzun sürebilmektedir.

Antiviral yöntemler ile bebeklerin tedavisi çok daha hızlı gerçekleşir.

bebek-grip

Bebeklerde Burun Akıntısı ve Nezle Nasıl Geçer?

Burun akıntısı, gribin en belirgin özelliklerinden biridir. Virüsler, burun içi salgının artmasına yol açarak burun kanallarını doldurur.

Bu da bebekte nefes alışverişini zorlaştırır ve akıntıya neden olur. Griple birlikte kendini gösteren bebeklerde nezle ve akıntı, sadece grip kaynaklı olmayabilir.

Mevsimsel ve alerjik durumlar da söz konusu olabilir. Bu sebeple, ‘Bebeklerde burun akıntısı nasıl geçer?’ sorusunun cevabı için, bu duruma neyin sebep olduğunu teşhis etmek gerekmektedir.

  • Burun akıntısının nedeninin öğrenilmesiyle birlikte, bebeklerde burun açıcı özellikte uygun ilaçlar kullanılabilir.
  • Tıkanıklığı açmak amacıyla çocuklar için uygun burun damlaları ve spreyleri kullanılabilir. Kullanım süresinin gereğinden fazla uzamamasına dikkat edilmelidir.
  • Geceleri rahat uyuyabilmelerini sağlamak için sıcağa yakın bir banyo yaptırılabilir veya ılık su buharı tutulabilir. Bu amaçla kullanmak üzere buhar makineleri de tercih edilebilir. Bu, bebeğin burun kanalını yumuşatacak ve kanalları açarak nefes almasını kolaylaştıracaktır.
  • Yavrunuzun burnu sık sık temizlenerek viral enfeksiyonun neden olduğu akıntı burundan uzaklaştırılabilir. Özellikle küçük bebekler için burun temizliği, oldukça faydalı bir yöntemdir. Bu amaçla kullanılan burun aspiratörleri ve vakum sağlayan enjektörlerden faydalanılabilir.

Burun aspiratörüne mi ihtiyacınız var? Aşağıdaki bağlantıyı tıklayarak tüm burun aspiratörlerini inceleyebilirsiniz.

https://www.e-bebek.com/bebek-burun-aspiratoru-c4432/

  • Çocuğunuzun odasını sık sık havalandırmak ve odanın nem oranını dengede tutmak burun içi kanalların kurumasını önleyecektir.
  • Miniklerin nezle olduğu dönem içerisinde, 6 aydan küçük bebeklerin anne sütü almasına, 6 aydan büyük bebeklerin ise su ve meyve suları ile bol sıvı tüketmesine dikkat edilmelidir.
  • Yavrunuzun bol bol dinlenmesine özen göstermeniz, iyileşmesini hızlandıracaktır.

Uygulanacak bu adımlar sayesinde yavrunuzun burun akıntısının daha hızlı iyileşme gösterdiğini fark edebilirsiniz. Ancak;

Dikkat! Özellikle 6 aydan daha küçük bir bebek nezle olmuşsa, mutlaka bir doktora danışılmalı ve onay alınmadan hiçbir sprey, damla vb. ilaç kullanılmamalıdır.

Kış aylarında bebeklerde grip sıklıkla görülebilir. Endişe etmemeli ve yavrunuzun bu dönemi en hızlı şekilde atlatabilmesi için vücut direncini arttırmanın yollarını denemelisiniz.

Siz ve diğer aile bireylerinizin hijyen kurallarına uyması sayesinde miniğinizi mikroplardan uzak tutmayı başararak onu koruyabilirsiniz.

Bebeğinizde soğuk algınlığı ile birlikte kuru öksürükte varsa aşağıdaki makalemizi okumanızı tavsiye ederiz. Bağlantıya tıklayın.

https://www.bebek.com/bebeklerde-kuru-oksuruk-nasil-gecer/

Aklınıza takılan soruları yorum olarak bırakmayı ihmal etmeyin.

Sevgiler.

COVID-19: Sık sorulan sorular

COVID-19 küresel salgını, dünya genelinde çocuklar ve ailelerinin yaşamını altüst etti ve etmeyi sürdürüyor. UNICEF, tıp uzmanlarıyla birlikte çalışarak, salgına karşı duyulan korkuyu gidermek için gerçekleri açıklayan güvenilir kılavuzlar hazırlıyor ve ailelerin zihnini meşgul eden bazı sorulara yanıtlar getiriyor.

COVID-19 nedir?

Bulaşıcı bir solunum yolu hastalığı olan COVID-19, yeni keşfedilmiş ve SARS-CoV-2 adı verilmiş bir koronavirüsten kaynaklanmaktadır. Bu isimlendirmede “CO” ifadesi koronaya, “VI” ifadesi virüse, “D” ifadesi ise hastalığa karşılık gelmektedir.

COVID-19’un belirtileri nelerdir?

COVID-19’un pek çok belirtisi grip, nezle ve diğer bazı hastalıklarla benzer olduğu için, bir kişide COVID-19 bulunup bulunmadığını belirlemek üzere özel bir laboratuvar testine ihtiyaç duyulmaktadır. Belirtiler, virüse maruz kalındıktan sonra 2 ila 14 gün içinde kendini gösterebilmekte ve hastalık çok hafif geçebildiği gibi ağır bir tabloya da yol açabilmektedir. Hastalığın bulaştığı bazı kişilerde hiçbir belirtinin ortay çıkmaması da olasıdır.

En sık ortaya çıkan belirtiler ateş, öksürük ve yorgunluk olmakla birlikte, nefes darlığı, göğüste ağrı ve basınç hissi, kas veya beden ağrıları, baş ağrısı, koku veya tat kaybı, sersemlik, boğaz ağrısı, burun tıkanıklığı veya akıntısı, ishal, baş dönmesi ve kusma, karın ağrısı ve cilt döküntüleriyle de karşılaşılabilmektedir. Bu belirtilere ek olarak, çocuklarda beslenme güçlüğü de baş gösterebilmektedir.

Her yaştaki çocuklar da COVID-19’a yakalanabilmektedir. Belirtiler, çocuklar ve yetişkinlerde benzer olmakla birlikte, çocuklar genellikle hastalığı daha hafif geçirmektedir.

Acil tıbbi müdahale gerektiren belirtiler ise nefes darlığı, hızlı veya sığ nefes alma (aynı zamanda hırıltı ve bebeklerde anne sütü emememe), dudaklarda ve yüzde mavilik, göğüste ağrı ve basınç hissi, sersemlik, bilinç bulanıklığı/etkileşim kuramama, sıvı tüketememe, alınan sıvıları kusma ve şiddetli karın ağrısı şeklinde sıralanmaktadır.

COVID-19 virüsü nasıl bulaşır?

Virüs, hastalığı taşıyan bir kişinin ağzı veya burnundan, öksürme, hapşırma, konuşma, şarkı söyleme veya nefes alma sonucunda damlacıklar şeklinde etrafa yayılabilmektedir. Bu parçacıkların büyüklüğü, büyük solunum damlacıklarından, havada asılı kalan daha küçük damlacıklara (aeresol) kadar değişebilmekte, virüsü taşıyanlar, belirti göstermelerinden bağımsız olarak hastalığı bulaştırabilmektedirler. 

Bugüne dek elde edilmiş kanıtlar, virüsün büyük oranda 1 metrelik alan içinde yakın temas kuran insanlar arasında yayıldığını göstermektedir. Virüsü taşıyan damlacıklar veya aeresoller solunduğunda ya da göze, buruna veya ağıza doğrudan temas ettiğinde bulaşma gerçekleşebilmektedir.

Virüs, aynı zamanda insanların uzun zaman geçirme eğiliminde olduğu, iyi havalandırılmayan ve/veya kalabalık kapalı alanlarda da yayılabilmektedir. İyi havalandırılmayan yerler başta olmak  üzere, kapalı alanlar, açık alanlara göre daha fazla risk oluşturmaktadır.

İnsanlar, virüs bulunan yüzeylere temas ettikten sona ağızları, burunları veya gözlerine dokunmaları halinde de virüsü kapabilmektedir. Uzmanlar, yeni COVID-19 varyantlarının  nasıl yayıldığına ve hangi durumların daha riskli olduğuna ilişkin araştırmalarını devam ettirmektedir. 

COVID-19 aşıları güvenli ve etkililer mi?

Evet güvenlidir ve etkilidirler. COVID-19 aşıları mümkün olduğunca hızlı bir biçimde geliştirilmiş olsa da, klinik denemelerde bir çok testten geçmeleri, uluslararası kabul gören güvenlik ve etkililik kıstaslarını karşılamaları gerekmektedir. Sadece bu standartları karşılayan aşılar DSÖ ve ulusal düzenleyici kurumlardan onay alabilmektedir.

Çocuğuma da COVID-19 aşısı yapılacak mı? 

Bağışıklık sistemleri yetişkinlerden farklı olduğu ve yaşa göre önemli ölçüde değişkenlik gösterebildiği için, çocuklar, COVID-19 aşılarının başlangıç denemelerine dahil edilmemiştir. COVID-19 aşılarının çocuklar için güvenli ve etkili olup olmadığını anlamaya dönük klinik denemeler devam etmektedir. Hangi yaş gruplarının aşılama programı kapsamına alındığında dahil olmak üzere, COVID-19 yayılımının önlenmesine dönük ulusal ve yerel kılavuzların uygulanmasına devam edilmelidir.

Virüsün COVID-19’a yol açan farklı varyantları olduğu belirtiliyor. Bunun anlamı nedir?

Virüslerin zaman içinde mutasyon geçirmesi doğaldır. Uzmanlar, COVID-19’a yol açan yeni koronavirüs varyantlarını sürekli olarak takip etmekte, daha kolay yayılma, hastalığın daha ağır geçmesine sebep olma veya aşıların etkililiği üzerinde fark yaratma açısından değişikliğe yol açıp açmadıklarını anlamaya çalışmaktadır. Delta ve Omicron varyantı da dahil olmak üzere, virüsün bazı yeni türlerinin daha bulaşıcı olduğu anlaşılmaktadır.

COVID-19 bulaşını sınırlandırmanın en geçerli yolu, insanların ilk fırsatta aşılanması ve sosyal mesafeyi koruma(en az 1 metre), maske kullanımı, düzenli el yıkama, kapalı alanları iyi havalandırma gibi virüsün yayılımını önlemeye yönelik mevcut tavsiyelere uymayı sürdürmesidir.

Çocuklar için daha tehlikeli olan yeni bir COVID-19 varyantı var mı?

Uzmanlar, çocuklar üzerindeki etkiler de dahil olmak üzere, sonuçları daha iyi anlamak için dünya genelinde bu varyantları izlemeyi sürdürmektedir.

Anne-babalar, COVID-19 yayılımının engellenmesine yardımcı olmak üzere, daha önce olduğu gibi önlemleri uygulama konusunda çocuklarını teşvik etmeyi sürdürmelidir.

COVID-19 aşıları yeni varyantlara karşı da etkili mi?

DSÖ’ye göre, bugüne dek onay alan aşıların, yeni varyantlar karşısında da  koruma sağlaması beklenmektedir.

Dünya genelinde uzmanlar, yeni varyantların gerek virüs davranışı, gerekse COVID-19 aşılarının etkililiği üzerindeki sonuçlarını incelemeye aralıksız devam etmektedir.

Gelecekte, yeni varyantlara karşı koruma sağlamak üzere, ek doz aşı uygulamaları gibi değişikliklere ve başka güncellemelere ihtiyaç duyulması olasıdır.

Ancak, bugün için önemli olan aşılanmak ve sosyal mesafe, maske kullanımı, kapalı alanları iyi havalandırma, düzenli el yıkama, belirti halinde gecikmeden sağlık hizmetlerine başvurma gibi virüsün yayılımını yavaşlatacak önlemleri sürdürmektir. Böylece virüsün mutasyona uğrama olasılığı da düşecektir.  

Aşı olduğum halde COVID-19 testi yaptırmak gerekir mi?

Aşılarınız tamamlanmış olduğu halde COVID-19 belirtileri gösteriyorsanız, test yaptırmanıza ihtiyaç olup olmadığını öğrenmek için doktorunuzla görüşmeniz gerekmektedir.

“Uzun süreli COVID” nedir? Çocukları etkiler mi? 

Kimi zaman “uzun süreli COVID” olarak da adlandırılan COVID-19 sonrası devam eden belirtiler, bazı kişilerde COVID-19 atlatıldıktan sonra haftalar ve hatta aylar boyunca varlığını sürdürebilen belirtileri ifade etmektedir. 

COVID-19’un uzun vadedeki etkilerini daha iyi anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Ancak, başka bir sağlık sorunu bulunmayan genç yetişkinler ve çocuklar, ayrıca akut COVID-19 enfeksiyonu sırasında hafif belirtiler göstermiş kişiler de bu durumdan etkilenebilmektedir. Uzun süreli COVID geçiren çocukların sayısı açıkça bilinmemekle birlikte, araştırma sonuçları, çocuklarda yorgunluk, sindirim sistemi sorunları, boğaz ağrısı, baş ağrısı, kas ağrısı ve halsizlik gibi belirtilerin görülebildiği yönündedir.

COVID-19 ile bağlantısı olduğu anlaşılan, nadir rastlanan, ancak ağır geçebilen “çocuklarda multisistem inflamatuvar sendrom”dan (MIS-C) çocuklar ve ergenler de etkilenebilmektedir. Çocuğunuzda veya başka bir aile üyenizde, akut COVID-19 enfeksiyonu sonrasında yeni veya inatçı belirtiler görülüyorsa, sağlık uzmanlarına başvurmanız gerekmektedir.

Kendimi ve başkalarını COVID-19’dan nasıl koruyabilirim?

Bazı ülkeler son dönemde gözlenen COVID-19 vaka artışları, önlem almayı sürdürmenin önemini bizlere hatırlatmaktadır. Bulaştan kaçınmak üzere kendiniz ve aileniz için alabileceğiniz bazı önlemler aşağıdaki gibidir:

  • İyi havalandırılmayan, kalabalık, sıkışık ve kapalı alanlardan kaçınınız. Halka açık alanlarda, en az 1 metre ile sosyal mesafeye uymaya çalışınız.
  • Sosyal mesafeye uymanın mümkün olmadığı alanlarda maske kullanınız.
  • Ellerinizi su ve sabunlar ya da alkol esaslı el dezenfektanlarıyla sık sık temizleyiniz. (Bkz. COVID-19’dan korunmak için el yıkama hakkında bilmeniz gereken her şey)
  • Tüm kapalı alanların iyi havalandırılmasını sağlayınız.
  • Öksürür veya hapşırırken, ağzınızı ve burnunuzu dirseğinizin içiveya kağıt mendil ile  kapatınız. Bir kez kullanılan kağıt mendili uygun şekilde  derhal kapaklı bir çöp kutusuna atınız.
  • Telefon, kapı kolu, lamba düğmeleri, merdiven tutacakları ve tezgâh gibi sık dokunulan yerleri düzenli olarak temizleyip dezenfekte ediniz.
  • Sizde veya çocuğunuzda ateş, öksürük, solunum güçlüğü ya da başka bir COVID-19 belirtisi baş gösterirse sağlık kuruluşuna  başvurunuz.

COVID-19’dan korunmak için tıbbi maske kullanmalı mıyım?

Solunum yoluna ilişkin belirtilere (öksürme veya hapşırma) sahipseniz diğer insanları korumak veya COVID-19 taşıyıcısı olabilecek birisiyle ilgilenmeniz gerekiyorsa kendinizi korumak için tıbbi maske kullanmanız önerilmektedir. Ayrıca kişiler arası güvenli sosyal mesafeyi sağlayamayacağınız alanlarda maske kullanınız.   

Kullanılan maskeler, etkili olabilmesi ve virüsü yayma riskini daha da arttırmaması için uygun şekilde atılmalıdır. Tek kullanımlık maskeler yalnız bir kez kullanılmalıdır.

Maske kullanımı, bulaşı engellemeye tek başına yetmeyecektir. Beraberinde eller sık sık yıkanmalı, öksürme ve hapşırma sırasında ağız ve burun kapatılmalı, nezle veya grip benzeri belirtileri (öksürük, hapşırık, ateş) bulunan kişilerle yakın temastan kaçınılmalıdır.

COVID-19 çocukları etkiler mi?

Çocuklar üzerindeki etkileri halen incelenmektedir. Her yaştan insanın hastalığı yakalanıp virüsü  yayabildiği bilinmekle birlikte, yaşlılar ve/veya eşlik eden başka sağlık sorunları bulunan kişilerde hastalığın daha ağır seyrettiği anlaşılmaktadır.

Çocuklar ve ergenlerde de COVID-19 ile bağlantısı olabilecek, nadir rastlanan, ancak ağır geçebilen multisistem inflamatuvar sendrom(MIS-C) bildirilmiş durumdadır. Bu durumun klinik özellikleri arasında inatçı ateş, cilt döküntüleri, göz kızarıklığı, dudaklar, dil, eller ve ayaklarda şişme ve/veya kızarma, sindirim sistemi sorunları, düşük tansiyon, dolaşım bozukluğu ve diğer enfeksiyon  belirtileri de yer almaktadır.

Belirtileri bulunan çocuklar, sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Erken tanı ve tedavi kritik önem taşımaktadır.

Çocuğumda COVID-19 belirtileri baş gösterdiğinde ne yapmalıyım?

Çocuğunuzda belirtiler mevcutsa gecikmeden sağlık kuruluşuna ve hastalığı başkalarına da yaymamak için halka açık alanlara (işyeri, okul, toplu taşıma) gitmekten kaçınmalısınız.

Seyahat durumunda ailem için ne gibi önlemler almalıyım?

Seyahat planlayan herkes, ilgili yere seyahatin önerilip önerilmediği konusunda yerel ve ulusal kılavuzları takip etmelidir. Seyahat edenler, gidecekleri yerde herhangi bir giriş kısıtlamasının, karantina uygulamasının veya başka bir seyahat tavsiyesinin bulunup bulunmadığını önceden kontrol etmelidir. Uçakla seyahat edilecekse, aynı zamanda ilgili havayolunun kılavuzlarının incelenmesi de önerilir. Seyahat sırasında da evdeki gibi kişisel korunma önlemlerinin uygulanmasına devam edilmelidir.

Standart seyahat önlemlerine ek olarak, ülkenize geri döndüğünüze karantinaya alınmamak veya giriş engeliyle karşılaşmamak için, ülkeler ve kısıtlamalar hakkında bilgi temin eden Uluslararası Hava Taşımacılığı Derneği internet sitesindeki en güncel COVID-19 bilgilerini gözden geçirmeniz de tavsiye edilir.

Hamile kadınlar, bebeklerine COVID-19 bulaştırabilirler mi? 

Şu an için, virüsün anne karnındaki bebeğe bulaşıp bulaşmadığına dair bilgimiz bulunmamaktadır. Bugüne kadar anne sütü yoluyla bebeğe bulaşma tespit edilmemiştir. Hamile kadınlar, virüse maruz kalmamak için uygun önlemleri almayı sürdürmeli ve ateş, öksürük ya da solunum güçlüğü gibi bir belirti göstermeleri halinde gecikmeden sağlık hizmetlerine başvurmalıdır. Anneki koruyucu antikorların bebeğe geçtiği ve yenidoğan bebeği hastalığa karşı koruduğu gösterilmiştir.

COVID-19 geçirmekte olan annelerin bebeklerini emzirmeye devam etmesi güvenli midir?

Evet, uygun önlemler alınarak emzirmeye devam edilmelidir. Bugüne dek, COVID-19 virüsünün emzirme yoluyla bulaştığını gösteren herhangi bir kanıta rastlanmamıştır. Anne sütü, bebekleri pek çok enfeksiyondan koruyan antikorlar içermekte, yeni doğanlar ile küçük bebeklerde ölüm riskini azaltmakta, çocukların sağlığı için yaşam boyu sürecek faydalar sağlamakta, ayrıca anne sağlığını da olumlu etkilemektedir.

Alınacak önlemler, mümkünse tıbbi maske kullanımı, bebeğe dokunmadan önce ve sonra ellerin su ve sabun ya da alkol esaslı el dezenfektanı ile temizlenmesi, dokunduğunuz yüzeylerin düzenli olarak temizlenip dezenfekte edilmesidir.

Zorbalık, ayrımcılık ve damgalanmadan endişe duyuyorum. Olanlar hakkında konuşmanın en iyi yolu nedir?

Koronavirüs hakkında endişeli olmanız anlaşılabilir bir durumdur. Ancak korku ve damgalama, kötü bir durumu daha da kötü hale getirir.

Halk sağlığına ilişkin olağanüstü durumlar, etkilenen herkesi strese maruz bırakır. Bilgi edinmek, insanlara karşı nazik ve destekleyici olmak önemlidir. Sözcükler önemlidir ve mevcut kalıp yargıları sürdüren bir dil, insanları hastalık tanısı için test olmaktan, kendilerini ve toplumu korumak için atmaları gereken adımlardan uzaklaştırabilir.

İnternette COVID-19 hakkında pek çok yanlış bilgi var. Ne yapmalıyım?

İnternette, COVID-19 hakkında pek çok mit ve yanlış bilgi paylaşılmaktadır. Doğrulanmış olgular ve güvenilir öneriler için ülkenizdeki sağlık idaresine, ayrıca BM, UNICEF, DSÖ gibi kaynaklara başvurunuz.

Yanlış veya yanıltıcı olduğunu düşündüğünüz bir içerikle karşılaşmanız halinde, ilgili sosyal medya platformuna bildirerek bu yanlış bilginin yayılmasının önlenmesine yardımcı olabilirsiniz.

COVID-19, bir “pandemi” şeklinde tanımlanıyor.  Bunun anlamı nedir?

“Pandemi” sözcüğü, COVID-19’un coğrafi yaygınlığını, kıtalar arası büyük ölçekli salgınları ifade etmektedir ve virüsten etkilenen insanların sayısıyla ilgili değildir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır