Gülben Mini
modifier le code]
- Biz Ayrılamayız (1988)
- Deniz Yıldızı (1988)
- Av (1989)
- Hanımın Çiftliği (1990)
- Kanun Savaşçıları (1991)
- Yolpalas Cinayeti (1991)
- İşgal Altında (1992)
- İki Kız Kardeş (1994-1995)
- Fırat (1994)
- Marziye (1998-2000)
- Dadı (2000-2002)
- Hürrem Sultan (2002-2003)
- Gönül (2006)
- Gülben Ergen ile Sürpriz (2008)
Liens externes[modifier Gülben Ergen’le mini WhatsApp röportajı
Haberin DevamıArdından şu haber çıkmıştı:
“Bir ucuzluk marketinin reklam yüzü olmuş, meğer minibüse binmesi o yüzdenmiş.”
İçimden dedim ki, gerçekten böyle bir strateji varsa çok fena çok!
Konuyu muhatabına sormak üzere WhatsApp’tan mesaj attım Gülben Ergen’e ve oradan yazıştık/konuştuk.
Eskiden telefon açılır, o telefona da kayıt cihazı bağlanırdı.
Gördüğünüz gibi o şekil görüş almalar çoktan tarihe karıştı.
Şimdi buyrun Gülben Ergen’le mini WhatsApp röportajına/muhabbetine...
(NOT: Cümle sonlarındaki emojileri de hayal edin artık)
![Gülben Ergen’le mini WhatsApp röportajı]()
![]()
İÇİMDEN GELDİ BİNİVERDİM!
BEN: Gülben selam. Bugün bir haber çıkmış, “Neden minibüse bindiği anlaşıldı, çünkü ucuzluk marketinin yüzü oldu” diye. Gerçekten bu yüzden mi bindin minibüse?
GÜLBEN: Ne alakası var Allah aşkına? Çok sık ve senelerdir zaten metroya biniyorum. Öğrenciliğimde yıllarca evden okula minibüsle gittim. O gün ise sahil yolunda yürüyüşümü bitirdim. İçimden geldi minibüse biniverdim. Harikaydı. Market anlaşması ne alaka?
BEN: Kendini sade vatandaş olarak göstermeye çalışıyor yorumları var...
GÜLBEN: Her şeyi bir şeye bağlamak zorunda olmaları ne kabus! Sade vatandaşım zaten. Göstermeye çalışmama gerek yok ki. Sahnedeyken, çekimdeyken işimin gerekliliğini yapıyorum. Onun haricinde sade bir
hayatım var.
BEN: Tabii ki,
o ayrı...
GÜLBEN: Havaalanındayız...
BEN: Aa iyi yolculuklar...
GÜLBEN: Taksi plakaları gibi şehri efsanesi bu haberler...
BEN: Evet, o da yılların efsanesi...
MİNİBÜS PLAKALARI VARMIŞ!
GÜLBEN (ses kaydı gönderiyor): Onur, şu an burada çok kalabalığız. “Demek ki Gülben Ergen’in taksi plakaları değil meğer minibüs plakaları varmış” diyor herkes. Hoop habere gel!
BEN: Hahaha! Yanıtını yazıyorum yarına.
GÜLBEN: Kalbini de koy yazarken. Ayıp ediyorlar.
BEN: Aa hep koyuyorum.
GÜLBEN: Hadi be!
BEN: Hahahahaha!
HİÇBİR ŞEY BEĞENMEZSİN
GÜLBEN: Ne şarkı ne klip, bir şeyi beğenmezsin. İlla bir şey bulursun, sivilce gibi.
BEN: İçimden ne geçiyorsa adaletli bir şekilde yazmaya çalışıyorum (basın açıklaması gibi oldu).
GÜLBEN: İyiymiş seninle whatsapp!
BEN: Aa tabii, Onur’la hayat da güzel! Yolu açık olsun şarkının, iyi şarkı yolunu bulur.
GÜLBEN: Amiiiinnn, sağ olasınnnn...
Haberin DevamıSosyal hayatta kıl olduğum iki şey
Haberin DevamıİKİ KİŞİ KONUŞURKEN pat diye araya girip tanıdığı kişiye arka arkaya bir şeyler anlatmaya başlayan, o sırada tanımadığı öteki kişiyi tamamen görmezden gelip ona bir “Merhaba” bile demeyen sosyalleşiciler...
RESTORAN YEMEK YERKEN etrafında masalar olduğunu unutup evdeymiş gibi yüksek sesli muhabbete girişen, “Ben buradayım” dercesine yeri göğü inleten kahkahalar atan patavatsızlar...
Gülben Ergen’le mini WhatsApp röportajı
Ardından şu haber çıkmıştı:
“Bir ucuzluk marketinin reklam yüzü olmuş, meğer minibüse binmesi o yüzdenmiş.”
İçimden dedim ki, gerçekten böyle bir strateji varsa çok fena çok!
Konuyu muhatabına sormak üzere WhatsApp’tan mesaj attım Gülben Ergen’e ve oradan yazıştık/konuştuk.
Eskiden telefon açılır, o telefona da kayıt cihazı bağlanırdı.
Gördüğünüz gibi o şekil görüş almalar çoktan tarihe karıştı.
Şimdi buyrun Gülben Ergen’le mini WhatsApp röportajına/muhabbetine...
(NOT: Cümle sonlarındaki emojileri de hayal edin artık)
İÇİMDEN GELDİ BİNİVERDİM!
BEN: Gülben selam. Bugün bir haber çıkmış, “Neden minibüse bindiği anlaşıldı, çünkü ucuzluk marketinin yüzü oldu” diye. Gerçekten bu yüzden mi bindin minibüse?
GÜLBEN: Ne alakası var Allah aşkına? Çok sık ve senelerdir zaten metroya biniyorum. Öğrenciliğimde yıllarca evden okula minibüsle gittim. O gün ise sahil yolunda yürüyüşümü bitirdim. İçimden geldi minibüse biniverdim. Harikaydı. Market anlaşması ne alaka?
BEN: Kendini sade vatandaş olarak göstermeye çalışıyor yorumları var...
GÜLBEN: Her şeyi bir şeye bağlamak zorunda olmaları ne kabus! Sade vatandaşım zaten. Göstermeye çalışmama gerek yok ki. Sahnedeyken, çekimdeyken işimin gerekliliğini yapıyorum. Onun haricinde sade bir
hayatım var.
BEN: Tabii ki,
o ayrı...
GÜLBEN: Havaalanındayız...
BEN: Aa iyi yolculuklar...
GÜLBEN: Taksi plakaları gibi şehri efsanesi bu haberler...
BEN: Evet, o da yılların efsanesi...
MİNİBÜS PLAKALARI VARMIŞ!
GÜLBEN (ses kaydı gönderiyor): Onur, şu an burada çok kalabalığız. “Demek ki Gülben Ergen’in taksi plakaları değil meğer minibüs plakaları varmış” diyor herkes. Hoop habere gel!
BEN: Hahaha! Yanıtını yazıyorum yarına.
GÜLBEN: Kalbini de koy yazarken. Ayıp ediyorlar.
BEN: Aa hep koyuyorum.
GÜLBEN: Hadi be!
BEN: Hahahahaha!
HİÇBİR ŞEY BEĞENMEZSİN
GÜLBEN: Ne şarkı ne klip, bir şeyi beğenmezsin. İlla bir şey bulursun, sivilce gibi.
BEN: İçimden ne geçiyorsa adaletli bir şekilde yazmaya çalışıyorum (basın açıklaması gibi oldu).
GÜLBEN: İyiymiş seninle whatsapp!
BEN: Aa tabii, Onur’la hayat da güzel! Yolu açık olsun şarkının, iyi şarkı yolunu bulur.
GÜLBEN: Amiiiinnn, sağ olasınnnn...
Sosyal hayatta kıl olduğum iki şey
İKİ KİŞİ KONUŞURKEN pat diye araya girip tanıdığı kişiye arka arkaya bir şeyler anlatmaya başlayan, o sırada tanımadığı öteki kişiyi tamamen görmezden gelip ona bir “Merhaba” bile demeyen sosyalleşiciler...
RESTORAN YEMEK YERKEN etrafında masalar olduğunu unutup evdeymiş gibi yüksek sesli muhabbete girişen, “Ben buradayım” dercesine yeri göğü inleten kahkahalar atan patavatsızlar...
#Yazar#Kelebek#Onur Baştürk
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
