güneydoğu anadolu bölgesi el sanatları nelerdir / Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaygın olan el sanatları nelerdir?

Güneydoğu Anadolu Bölgesi El Sanatları Nelerdir

güneydoğu anadolu bölgesi el sanatları nelerdir

Mustafa Yılmaz

Dönem: 22Yasama Yılı: 4

 

TBMM(S. Sayısı: 1006)

 

Kütahya Milletvekili Hasan Fehmi Kinay ve 39 Milletvekilinin Geleneksel Türk El Sanatları Üretici ve Sanatkârlarının Sorunlarının Araştırılarak, El Sanatlarının Geliştirilmesi, Korunması ve Gelecek Kuşaklara Aktarılması İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla, Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci Maddeleri Uyarınca Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergesi ve (10/128) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu Raporu

 

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

GelenekselTürk El Sanatlarının geliştirilmesi, korunması, gelecek kuşaklara aktarılması ve bu sanat dallarında çalışarak geçimini temin eden üreticilerin içinde bulunduğu sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi; sanatkârların içinde bulundukları sıkıntıların ortadan kaldırılması için uygulanabilecek politikaların tespit edilmesi amacıyla Anayasanın 98 ve içtüzüğün 104 üncü maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.

 

 

 

25.9.2003

 

Hasan Fehmi Kinay

Bülent Arınç

Sadık Yakut

 

Kütahya

Manisa

Kayseri

 

Salih Kapusuz

Eyüp Fatsa

Sabri Varan

 

Ankara

Ordu

Gümüşhane

 

Yekta Haydaroğlu

Alim Tunç

Cavit Torun

 

Van

Uşak

Diyarbakır

 

Atilla Koç

Polat Türkmen

Zeyid Aslan

 

Aydın

Zonguldak

Tokat

 

Mehmet Sait Armağan

Sedat Pekel

Ali İbiş

 

Isparta

Balıkesir

İstanbul

 

Hasan Angı

Mücahit Daloğlu

Sedat Kızılcıklı

 

Konya

Erzurum

Bursa

 

Ömer Abuşoğlu

Alaattin Büyükkaya

Talip Kaban

 

Gaziantep

İstanbul

Erzincan

 

Mehmet Faruk Bayrak

Adem Tatlı

N. Gaye Erbatur

 

Şanlıurfa

Giresun

Adana

 

Fehmi Öztunç

Orhan Yıldız

Hüseyin Tanrıverdi

 

Hakkâri

Artvin

Manisa

 

Atilla Başoğlu

Muharrem İnce

 

Adana

Gaziantep

Yalova

 

Enver Yılmaz

Abdullah Çalışkan

Mustafa Nuri Akbulut

 

Ordu

Adana

Erzurum

 

Fahri Keskin

Hacı Turan

Ufuk Özkan

 

Eskişehir

Kırşehir

Manisa

 

Gülseren Topuz

Sadullah Ergin

Hasan Ören

 

İstanbul

Hatay

Manisa

 

 

Şemsettin Murat

 

 

 

Elazığ

 

 

GEREKÇE

Milletimizin yüzyıllardır eşsiz sevgi ve sabır duygularıyla kuşattığı, yetenekleriyle abideleştirdiği ve günümüze taşıdığı kültürel kimlik miraslarımızdan Türk el sanatları, insanlığın kültür mirasına ilham kaynağı olagelmiştir.

Ancak geçmişten günümüze yaşayan el sanatlarımız günümüzde kaybolmaya yüz tutmuştur. Bunun pek çok nedeni olmakla birlikte en önemli nedeni bu el sanatı ürünlerini üreten ustaların yok olması, onların çalışmalarını devam ettirecek yeni ustaların yetiştirilememesidir.

Her biri el emeği göz nuru bu ürünlerin üretim aşamaları oldukça zahmetlidir. Ayrıca günümüzde bu ürünlerin üretim malzemelerinin (hammadde) tedarik edilmesinde de sıkıntı çekilmektedir. Malzemelerin pahalı olması, üretim aşamasının uzun zaman ve emek gerektirmesi, üretilen ürünün de pahalı olmasına neden olmaktadır. Bu da satışları olumsuz etkilemekte ve elde edilen gelirleri azaltmaktadır.

Üretilen ürünlerin günlük hayatta yeterli kullanım alanı bulamadığı, ürün tasarımı konusunda gerekli destek sağlanamadığı için el sanatları üretimi giderek azalmakta, üreticileri ise geçim sıkıntısına düşmektedir.

El sanatları ürünlerinin üretimlerinin arttırılması ve üretilen ürünlere piyasa bulunarak satışların attırılmasının sağlanması için yeni yapılacak tasarımlara devlet desteği sağlanması elzem olmaktadır. Ayrıca bu sanatları icra eden insanların yetiştirilmesine özel önem verilmesi, usta-çırak ilişkisine dayalı eğitim yöntemini destekleyecek, sanatkârları ve sanatkâr adaylarını motive edecek eğitim ve teşvik politikalarının uygulanması gerekli görülmektedir.

 

 

 

Geleneksel Türk El Sanatları Üretici ve Sanatkârlarının Sorunlarının

Araştırılarak, El Sanatlarının Geliştirilmesi, Korunması ve Gelecek

Kuşaklara Aktarılması İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi

Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu (10/128)

 

Esas No.: A.01.1.GEÇ.10/128-1046.10.2005

Karar No.: 1

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

“Geleneksel Türk El Sanatları üretici ve sanatkârlarının sorunlarının araştırılarak, el sanatlarının geliştirilmesi, korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi” amacı ile Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri gereğince bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmuştur.

9.3.2005 tarihinde göreve başlayan (10/128) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonunun, yaptığı çalışma sonucunda düzenlediği rapor, ekleri ile birlikte ilişikte sunulmuştur.

Gereğini arz ederim.

Saygılarımla.

Recep Özel

Isparta

Komisyon Başkanı

 

 

 

EK: 1 Rapor

 

 

GELENEKSEL TÜRK EL SANATLARI ÜRETİCİ VE SANATKÂRLARININ SORUNLARININ ARAŞTIRILARAK, EL SANATLARININ GELİŞTİRİLMESİ, KORUNMASI VE GELECEK KUŞAKLARA AKTARILMASI İÇİN ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA KURULAN (10/128) ESAS NUMARALI MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU RAPORU

 


İÇİNDEKİLER

Sayfa No.

1. Giriş. . . . . . . . . . . .15

2. El Sanatının Adlandırılması, Tanımı ve Sınıflandırılması18

2.1.El Sanatının Tanımları18

2.2El Sanatının Sınıflandırmaları20

3.Türkiye Cumhuriyeti Dönemi Öncesi El Sanatlarının Uygulama Alanları ile

Esnaf ve Sanatkârlarına Toplu Bir Bakış23

4.El Sanatlarının Günümüzdeki Durumu25

5.Komisyonlarda Yapılan Sunum Özetleri, Sorunlar ve Çözümleri27

5.1Komisyonlarda Yapılan Sunum Özetleri27

5.1.1.Sümer Halı Yönetim Kurulu Başkanı Genel Müdür: Fahrettin Kayıpmaz27

5.1.2. Millî Eğitim Bakanlığı Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü:

Şehnaz Çivici29

5.1.3. Ankara Kız Teknik Öğretim Olgunlaşma Enstitüsü: Emine Kıraç30

5.1.4. Geleneksel Türk El Sanatları Vakfı: Doğan Yılmazkaya30

5.1.5. Millî Prodüktivite Merkezi: Mustafa Kemal Akgül31

5.1.6. Gazi Üniversitesi Meslekî Eğitim Fakültesi El Sanatları Bölümü Öğretim

Üyesi: Yrd. Doç. Dr. Cavidan Başar Ergenekon36

5.1.7.Gazi Üniversitesi Meslekî Eğitim Fakültesi Dekanı: Prof. Dr. Eyüp Bedir37

5.1.8. Kültür ve Turizm Bakanlığı: Araştırma v e Eğitim Genel Müdürlüğü Halk

Kültürünü Araştırma Dairesi: Mücella Kahveci39

5.1.9. Gazi Üniversitesi Halk Bilimi Bölüm Başkanı: Prof. Dr. Öcal Oğuz42

5.1.10. KOSGEB Başkan Yardımcısı: Bayram Mecit43

5.1.10.1. KOSGEB Girişimciliği Geliştirme Merkezi Uzmanı:

Serpil Sultan Yücesoy44

5.1.11. Türk Patent Enstitüsü Markalar Dairesi Başkanı: Kutay Kumbasar44

5.1.12. Gazi Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi:

Prof. Dr. H. Örcün Barışta45

5.1.13.Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Küçük Sanatlar ve Sanayi Bölgeleri ve Siteleri

Genel Müdür Yardımcısı: Hayrettin Altun50

5.1.14.Tarım ve Köy işleri Bakanlığı Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğü

El Sanatları Dairesi Başkanı Vekili: Yusuf Erdoğdu52

5.1.15.Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu Genel Sekreteri: Naci Sulkalar ve

Eğitim ve Planlama Müdürü: Nuran Soner54

5.1.16.Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi - Prof. Dr. Aydın Uğurlu55

5.1.17.Halk Bankası Girişimci Pazarlama Daire Başkanı: Osman Arslan56

5.1.18.Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü

Özel Müzeler Şube Müdürü: A. Naci Toy58

5.1.19.Adalet Bakanlığı iş Yurtları Daire Başkanı: Mustafa Doğru58

5.1.20. Ayasofya Müzesi Müdür Yardımcısı: Halil Arça59

5.1.21. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracat Genel Müdür Yrd:

İbrahim Şenel60

5.1.22. Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikası İşletme Müdürü:

Ali İhsan Toraman62

5.1.23. Millî Eğitim Bakanlığı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü Kurslar

Şube Müdürü: Muhittin Yıldırım64

5.1.24.Ankara Büyükşehir Belediyesi Hizmetiçi Eğitim Şube Müdürü:

İlker Turhan65

5.2. Komisyonda Yapılan Sunum Özetlerinde Belirlenen Sorunları ve Çözüm Önerileri66

5.2.1.Geleneksel Türk El Sanatlarının Kültür, Sanat Boyutu

(El Sanatlarının Kimliği)66

5.2.1.1. Adlandırma Tanıtım Sınıflama66

Temel Sorunlar66

Çözüm Önerileri66

5.2.1.2. Belgeleme66

Temel Sorunlar 66

Çözüm Önerileri66

5.2.2.Geleneksel Türk El Sanatlarının Eğitim Boyutu67

Temel Sorunlar 67

Çözüm Önerileri67

5.2.3.Geleneksel Türk El Sanatlarının Koruma, Tanıtım ve Sergileme Boyutu68

5.2.4.Geleneksel Türk El Sanatlarını Yaşatma ve Bunlardan Yararlanma Boyutu68

Temel Sorunlar 68

Çözüm Önerileri68

5.2.5.Kurumsal Organizasyon ve Koordinasyon Boyutu69

Temel Sorunlar 69

Çözüm Önerileri69

5.2.6. Geleneksel Türk El Sanatlarının Ekonomi Boyutu71

5.2.6.1. İstihdam71

Temel Sorunlar 71

Çözüm Önerileri71

5.2.6.2. Pazarlama71

Temel Sorunlar71

Çözüm Önerileri71

6. Komisyon Tarafından İllerden İstenmiş Olan Geleneksel Türk El Sanatlarına İlişkin

Raporların Özetleri ve Bu Raporlarda Yer Alan Sorunlar ve Çözüm Önerileri71

6.1.Komisyon Tarafından İllerden İstenmiş Olan Geleneksel Türk El Sanatlarına İlişkin

Raporların Özetleri71

6.2.Komisyon Tarafından İllerden İstenmiş Olan Geleneksel Türk El Sanatlarına İlişkin

Raporlarda Yer Alan Sorun ve Öneriler85

6.2.1.GelenekselTürk El Sanatlarının Eğitim Boyutu85

Temel Sorunlar85

Çözüm Önerileri85

6.2.2.Geleneksel Türk El Sanatlarının Koruma, Tanıtım ve Sergileme Boyutu 85

Temel Sorunlar85

Çözüm Önerileri85

6.2.3.Geleneksel Türk El Sanatlarını Yaşatma ve Bunlardan Yararlanma Boyutu85

Temel Sorunlar85

Çözüm Önerileri86

6.2.4.Kurumsal Organizasyon ve Koordinasyon Boyutu86

Temel Sorunlar86

Çözüm Önerileri86

6.2.5.Geleneksel Türk El Sanatlarının Ekonomi Boyutu86

Temel Sorunlar86

Çözüm Önerileri86

7. Komisyon Tarafından Üniversitelerden İstenmiş Olan Geleneksel Türk El Sanatları

Bölümlerine İlişkin Raporların Özetleri ve Bu Raporlarda Yer Alan Bilgi, Sorun ve

Öneriler. . . . . . . . .87

7.1. Komisyon Tarafından Üniversitelerden İstenmiş Olan Geleneksel Türk El Sanatları

Bölümlerine İlişkin Raporların Özetleri87

7.2. Komisyon Tarafından Üniversitelerden İstenmiş Olan Geleneksel Türk El Sanatları

Bölümlerine İlişkin Raporlarda Yer Alan Sorun ve Öneriler89

7.2.1.Geleneksel Türk El Sanatlarının Kültür, Sanat Boyutu

(El Sanatlarının Kimliği)89

7.2.1.1.Adlandırma Tanım Sınıflama89

Temel Sorunlar89

7.2.2.Geleneksel Türk el Sanatlarının Eğitim Boyutu90

Temel Sorunlar90

Çözüm Önerileri90

7.2.3.Geleneksel Türk El Sanatlarının Koruma, Tanıtımve Sergileme Boyutu90

Çözüm Önerileri90

7.2.4.Geleneksel Türk El Sanatlarını Yaşatma ve Bunlardan Yararlanma Boyutu90

Çözüm Önerileri90

7.2.5.Kurumsal Organizasyon ve Koordinasyon Boyutu91

Çözüm Önerileri91

7.2.6.Geleneksel Türk El Sanatlarının Ekonomi Boyutu91

Çözüm Önerileri91

8.Komisyonca Yerinde Yapılan İncelemeler ve Elde Edilen Bilgilerle Belirlenen

Sorunlar ve Çözüm Önerileri91

8.1. Komisyonca Yerinde Yapılan İncelemeler ve Elde Edilen Bilgiler92

8.1.1.05/05/2005 Tarihinde Ankara İlinde (Olgunlaşma Enstitüsünde) Yapılan

Komisyon İnceleme Çalışmaları92

8.1.2.06/05/2005 Tarihinde Ankara İlinde (Beypazarı İlçesinde) Yapılan Komisyon

İnceleme Çalışmaları92

8.1.3.31/05/2005 Tarihinde Denizli İlinde Yapılan Komisyon İnceleme

Çalışmaları93

8.1.4.01/06/2005 Tarihinde Kütahya İlinde Yapılan Komisyon İnceleme

Çalışmaları93

8.1.5.02-03/06/2005 Tarihinde Isparta İlinde Yapılan Komisyon İnceleme

Çalışmaları94

8.1.6.13/06/2005 Tarihinde Eskişehir İlinde Yapılan Komisyon İnceleme

Çalışmaları94

8.1.7.17-18/06/2005 Tarihinde Konya İlinde Yapılan Komisyon İnceleme

Çalışmaları94

8.1.8.22-23/06/2005 Tarihinde İstanbul İlinde Yapılan Komisyon İnceleme

Çalışmaları95

8.2.Komisyonca Yerinde Yapılan İncelemelerde Belirlenen Temel Sorunlar ve Çözüm

Önerileri. . . . . .95

8.2.1.Geleneksel Türk El Sanatlarının Kültür, SanatBoyutu

(El Sanatlarının Kimliği)95

Temel Sorunlar95

Çözüm Önerileri95

8.2.2.Geleneksel Türk El Sanatlarının Eğitim Boyutu95

Temel Sorun95

Çözüm Önerisi96

8.2.3.Geleneksel Türk El Sanatlarının Koruma, Tanıtma ve Sergileme Boyutu 96

Temel Sorun96

Çözüm Önerisi96

8.2.4.Geleneksel Türk El Sanatlarının Yaşatma ve Bunlardan Yararlanma Boyutu96

Temel Sorunlar96

Çözüm Önerileri96

8.2.5. Geleneksel Türk El Sanatlarının Kurumsal Organizasyon ve Koordinasyon

Boyutu96

Temel Sorunlar96

Çözüm Önerileri96

8.2.6. Geleneksel Türk El Sanatlarının Ekonomi Boyutu96

Temel Sorunlar96

Çözüm Önerileri96

9.Değerlendirme ve Sonuç96

9.1.Komisyon Tarafından Belirlenen Temel Sorunlar ve Çözüm Önerileri98

9.1.1.Geleneksel Türk El Sanatlarının Kültür, SanatBoyutu

(El Sanatlarının Kimliği)99

9.1.1.1. Adlandırma,Tanım, Sınıflama99

Temel Sorunlar99

Çözüm Önerileri100

9.1.1.2.Belgeleme101

Temel Sorunlar101

Çözüm Önerileri101

9.1.2.Geleneksel Türk El Sanatlarının Eğitim Boyutu102

Temel Sorunlar102

Çözüm Önerileri103

9.1.3.Geleneksel Türk El Sanatlarının Koruma, Tanıtma ve Sergileme Boyutu104

Temel Sorunlar104

Çözüm Önerileri105

9.1.4.Geleneksel Türk El Sanatlarının Yaşatma ve Bunlardan Yararlanma Boyutu 106

Temel Sorunlar106

Çözüm Önerileri106

9.1.5.Geleneksel Türk El Sanatlarının Kurumsal Organizasyon ve Koordinasyon

Boyutu107

Temel Sorunlar107

Çözüm Önerileri108

9.1.6.Geleneksel Türk El Sanatlarının Ekonomi Boyutu109

9.1.6.1 İstihdam109

Temel Sorunlar 109

Çözüm Önerileri109

9.1.6.2.Finansman110

Temel Sorunlar 110

Çözüm Önerileri111

9.1.6.3.Pazarlama 111

Temel Sorunlar111

Çözüm Önerileri111

9.2.Komisyon Tarafından Önerilen Yasal ve İdari Düzenlemeler 112

10.Kaynakça117

EKLER119

 

 

 

 

EKLER

 

EK-1UNESCO'nun "CULTURE" adlı web portalı'nda yer alan "Cultural Heritage"

başlıklı makalenin Türkçe Tercümesi "Kültürel Miras"121

EK-2UNESCO'nun 1989 tarihli genel konferansının 25. Oturumunda görüşülen

1990-1991 yılı bütçe ve program teklifinde yer alan "Fiziki ve Kültürel Miras"

başlıklı bölüm126

EK-3Yemenici Mehmet Özuslu'ya ait sanatkar kimlik belgesi131

EK-4TBMM'nin sanatkarlara verdiği teşekkür belgesi133

EK-5Geleneksel el sanatları Türkiye profili ön araştırma raporundan bir kesit

(Millî Eğitim Bakanlığı Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü yayını)135

EK-6Geleneksel el sanatları haritası (Kültür ve Turizm Bakanlığı yayını)153

EK-7 Yüksek Öğretim Kurulu'nun yayımladığı "Güzel Sanatlar Temel Alanı"

başlıklı tablo155

EK-813-15 kasım 2002 tarihleri arasında düzenlenen 8. el sanatları sempozyumu157

EK-9Resmî Gazetenin 21 Temmuz 2004 tarih ve 25529 sayılı nüshası175

EK-10Gözlem Fişi Örneği179

EK-11El Sanatları Yüksek Kurulu ve bu kurul'a bağlı Türk el sanatları merkezleri185

EK-12Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları

Bölümü'nce gönderilen 11.04.2005 tarih ve 81 sayılı yazı189

EK-13El sanatları ve geleneksel el sanatları kurslarının 1992-1993 yılları arasındaki

dağılımı . . . . .191

EK-145225 sayılı Kültür Yatırımları ve Girişimlerini Teşvik Kanunu196

EK-155846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu205

EK-162863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu207

EK-17193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nundeğişik 18 inci maddesi214

EK-18Yerinde İnceleme Yapılan İller216

EK-19Şükran Belgesi218

EK-20İllerden gelen bilgilerde yer alan sanatkârlar, illerde yerinde görüşme yapılan

sanatkârlar, İstanbul,I. El Sanatları Festivaline katılan sanâtkarlar220

EK-21Geleneksel El Sanatları Tablosu232

EK-22Halk Plastik Sanatları Tablosu234

EK-23Başbakanlığın Dokuzuncu Kalkınma Planına İlişkin 2005 Tarih ve 18 Sayılı

Genelgesi Resmî Gazete Tarih/No: 05.07.2005/25866239

EK-245366 Sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel TaşınmazVarlıkların Yenilenerek Korunması ve

Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun244

 

 

 

 

1. GİRİŞ

Anadolu ve çevresinde gelişen Türk plastik sanatları; resim, heykel, mimarinin yanı sıra el sanatı başlığı altında kümelenen artistik el sanatı, endüstriyel sanatlar, geleneksel Türk sanatı, Türk halk plastik sanatlarıgibi adlandırılan dallarıyla geniş bir yelpazeye yayılmaktadır. Bir grubu taşınmaz kültür varlığı, bir grubu taşınır kültür varlığı niteliğindeki bu örneklerin çeşitlemeleriyle Türk ve dünya sanatında kendine özgü bir yeri vardır. Yerli ve yabancı müzelere dağılmış çok sayıda taşınır kültür varlıkları bu durumu kanıtlamaktadır. Bu bağlamda pek çok müzede sergilenen farklı dönemlere tarihlenen hat, tezhip, minyatür, cilt vb. kitap sanatları; seramik, çini, çömlek vb. toprak işleri; rahle, kapı kanadı, pencere kapağı vb. ağaç işleri; giysi parçaları, karagöz takımları, sanduka kılıfları, cami kapısı perdeleri vb.deri işleri; halı, kilim, işleme, kumaş, oya, tentene vb. iplik (tekstil) işleri; lamba, kandil, çeşmi bülbül, lâledan vb. cam işleri göz kamaştırmaktadır. Türk kültürünün engin geçmişinin ürünleri olan hem insanoğluna hem mimariye hem çevresindeki mimari dokuya güzellik kazandıran, aynı zamanda yarar sağlayan, giyim kuşam ve mimari donanım çevresinde kümelenen bu örnekler, döneminin yaşam biçimini yansıtan özellikleriyle kültürel belgeler olarak önem arz etmektedir. Estetik niteliklerinin yanında köklü bir geçmişingörsel belgeleri olma niteliğini de taşıyan bu örnekler, teknoloji ve ekonomi açısından kültürün ulaştığı düzeyin göstergesidir.

Anadolu ve çevresinde, gelişen tarihi akış şeridi içinde 11. yüzyıldan 21. yüzyıla değin geçen on yüzyıllık bir zaman dilimi içinde, hiç kopmadan akıp gelen bir çığ gibi büyüyen ürün ve eserlerden oluşan Türk el sanatları dünya sanatının kayda değer bir parçasını oluşturmaktadır. Gösterdiği süreklilikle dünya sanatında belli bir konumu olan Türk el sanatları Selçuklu Dönemi, Beylikler Dönemi, Osmanlı İmparatorluğu Dönemi ve Türkiye Cumhuriyeti Dönemi olmak üzere dört dönemde incelenir. 1071’de Alpaslan’ın Malazgirt Zaferinden sonra Anadolu’da yeni bir tarihi sayfa açılmıştır. Kılıç Arslan tarafından 1092’de kurulan ve 1308’de Hulagu tarafından yıkılan Selçuklu Devleti ile açılan bu sayfa, 1307’de Keykubat’ın ölümü ile başlayan ve Fatih Sultan Mehmed’in 1453 yılında İstanbul’u almasıyla son bulan Beylikler Dönemi ile devam etmiş, 1453-1920 yılları arasında yaşanan Osmanlı İmparatorluğu Döneminden sonra 1923 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti Dönemi ile günümüze ulaşmıştır.

Bilindiği gibi 10. yüzyılda Hazar Denizi’nin doğusundan Siriderya’ya kadar uzanan topraklar üzerinde yaşayan Selçuklular; Iran ve Irak üzerinden geçerek uzun bir yolculuktan sonra 11.yüzyılda Anadolu’ya ulaşmışlardır. Selçuklular ve onları izleyen Türk boyları Anadolu’ya gelirken Asya’dan kendilerine özgü kültürel miraslarını da beraberlerinde getirmiş ve geldikleribu yeni çevrede karşılaştıkları güçlü kültürel ortamdan yararlanmışlar. İslam düşüncesinin sistematiği ile beslenenkatkılarla Anadolu el sanatlarına yeni boyutlar kazandırmışlar ve Orta Çağın karanlığını dağıtan örneklere damgalarını vurmuşlardır. Selçuklular Dönemine tarihlenen el yazmaları, halı, seramik, çininin yanı sıra çeşitli türlerde ağaç ve metal işleriyle dünya sanatı ve müzelerine değerli armağanlar sunmuşlardır.Türk halı,çini ve seramiğin güncel terimle “marka” olmasını sağlamışlardır.

Orta Asya, İslâm veAnadolu uygarlıklarıgibi güçlü kaynaklardan beslenen, Doğu ve Batı kültürleri ile ilişkilerle serpilen bir anlayışın ve yeni arayışların göstergesi olan bu damgayı taşıyarak günümüze ulaşan Anadolu ve çevresi Türk el sanatları güçlü bir geçmişin izlerini taşımaktadır. Bu bağlamda erken tarihli örnekleri günümüze ulaşan halı, keçe, metal plaka, kap vb. parçalarla Asya’da M.Ö.1. yüzyıla kadar indirebileceğimiz ve Hun, Göktürk, Uygurlara ait kumaş parçaları, el yazmaları vb. buluntuların yanı sıra İran ve Irak’ta yapılan kazılarda gün ışığına çıkarılan Büyük Selçuklulara ait seramik parçaları vb.örneklerle 11. yüzyıla kadar izleyebileceğimiz buluntular Anadolu öncesi Türk sanatının görsel kaynakları olarak köklü bir geçmişi gözler önüne sermektedir. 1072 yılında yayımlanan Kaşgarlı’nın Divan-ı Lügat’it Türk isimli kitabı ise buluntularla elde edilen bilgileri tamamlamakta ve el sanatlarının varlığını belgeleyen yazılı bir kaynak olarak önem arz etmektedir. Örnekler çoğaltılabilir; benzer bir durum Anadolu uygarlıkları de için söz konusudur. Anadolu çevresinde yapılan arkeolojik kazılar bu bölge el sanatlarını Asur kolonileri Dönemi’nden (M.Ö.1800-1700) başka deyişle yazı, ile başlatılan Tarih Öncesi Dönemleri ve Tarih Dönemi’nden Anadolu’ya Türklerin gelişine kadar izlememize olanak vermektedir. Pliny, Homeros, Herodot, Efesli Democritus gibi yazarların verdiği bilgiler; Yunan, Hitit, Frig, Urartu, Roma ve Bizansdönemlerine tarihlenen metal ve toprak kaplar, heykeller, tunç levha parçaları, metal plakalar, takılar ve kumaş parçaları büyük bir zenginliği gözler önüne sermektedir.

Konya ve çevresinde yaşanan Selçuklular Dönemini izleyen Beylikler Dönemi’nde Anadolu’ya Türk boylarının göçleriyle daha geniş alana başka deyişle Anadolu çevresine de yayılan ve Rumeli’den Avrupa’ya kadar ulaşan Türk el sanatları Orta Çağda yerini korumuştur. Bu dönemde Selçuklu geleneğini sürdüren Post-Selçuk olarak nitelendirilen bir grubun yanında yenilikler sergileyen örnekler de bulunmaktadır. Aralarında Osmanlı Beyliği de bulunan on dört beyliğin çekişmeleri, Haçlı Seferleri ve Moğol İstilası gibi olaylarla geçen bu dönemde el yazması, halı, çini, metal ve taş işçiliği vb. sanat dallarında güzel eserler veren ustalar vardır. Bunlar bir açıdan Asyalı Türk özelliklerinin Anadolu, Hristiyan ve İslam kültürlerinin etkisiyle değişmeye başladığına diğer açıdan ise Timur aracılığıyla Asyalı akrabalarından aldığı yeni aşıyla unutulmaya yüz tutmuş olan bazı kültürel özelliklerin tazelendiğine işaret etmektedir.

Türk el sanatlarını Yeni Çağa taşıyan onu Rönesans’a ulaştıran Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’nde, başka deyişle beş yüzyılı aşan bu zaman diliminde bu sanatların örnekleri Asya, Avrupa ve Afrika kıtaları üzerindeki geniş topraklara ulaşmıştır. Klasik Dönem ve Batılılaşma Dönemi olarak iki ana başlık altında ele alınan bu dönemin başlangıcı olan ve Beylikler Dönemi ile Osmanlı İmparatorluğu Dönemi arasında geçişi sağlayan 15. yüzyıl ustalarının bir yandan yeni arayışlar içine girdiği, bir yandan da özgün biçimler sunduğu bir dönemdir. Klasik Dönem el sanatlarının bütün dallarında zirveye ulaştığı Batılılaşma Dönemi ise Batı sanatının etkisiyle ve Avrupa’daki topraklarda yaşayan insanların çevreye sağladıkları uyumla bütünleşen yeni bir estetik anlayışın ifadesinin çeşitlemelerini içermektedir. Her iki dönemde de Türk ve dünya sanatına olağanüstü bir el sanatları hazinesi armağan eden usta ve sanatkarlar bulunmaktadır. Yüzyılların süzgecinden geçmiş, her dönem birinin üstüne bir diğeri eklenerek gelişmiş, serpilmiş ve özgün biçimleriyle Türk damgasını 20. yüzyıla kadar ulaştırmış bu parçalar bir uygarlığın görsel uzantıları olma özelliği ile ayırt edilmektedir. Öte yandan el işinden endüstriyel sanatlara doğru bir grafik çizen bu parçaların çeşitli estetik kategorilerde çeşitli gereç ve teknikler kullanılarak çeşitli biçimlerde yapılmış, çeşitli tekniklerle bezenmiş türleri bulunmaktadır. “El sanatları” adı altında toplanan hem güzel hem de yararlı olan bu parçalar kültürel kimlik nitelikleri yanı sıra ekonomik değer de taşımakta olup bu bağlamda Türk ve dünya kültüründe geriye dönük aynı şartlar yaşanamayacağına göre erişilemez bir kültür mirası ve terekesinde barındırdığı her dalın ayrı markasıyla önem arz etmektedir.

16-19.yüzyıllar arasında kıtalar arasında önemli bir transit yolu olan Anadolu’nun eski değerini yitirmesi, Süveyş Kanalının açılması, deniz ulaşımında buharlı makinelerin kullanılması, Hicaz Tren Yolu ile belli bir süre, belli bir güzergahta trenin de devreye girmesi ile bazı önlemlerin alınmasına rağmen 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu uluslararası ticaret merkezi olma niteliğini yitirmeye başlamıştır.El sanatı merkezlerinin önceki transit yolu dışında kalması, piyasadan uzaklaşma bazı problemler yaratmış, 20. yüzyılda hava yolu ulaşımı, deniz yollarında devreye giren yeni ulaşım araçları bu problemin boyutlarını genişletmiştir. Bu arada yerel düzeyden ulusal, ulusal düzeyden uluslararası platforma taşınan el sanatları farklı beğeniler doğrultusunda ödün vermeye başlamış, çağdaş yaşama biçimi, teknolojinin gelişmesi, hızlı iletişim araçları, geleneksel el sanatlarının yerel kişilik niteliklerinin kaybolmasına neden olmuş, yeni makineler, el sanatı dallarının bir grubunda gerilemeye yol açmış ve 20. yüzyılda insan gücü yerine elektrikle hız kazanan seri üretimin ön plana çıktığı endüstriyel sanatlara doğru bir kayış güçlenmiş,bu bağlamda iş ürünü, uğraş ürünü, kültür varlığı, eser vb. gibi terimler çevresinde kümelenen örneklerle el işi ve el sanatından, artistik el sanatlarına ve güzel sanatlara doğru bir akış gerçekleşmiştir.

İçinde bulunduğumuz Türkiye Cumhuriyeti Dönemi’nde bir yandan çağdaş sanatkar, sanatçı, usta ve endüstriyel sanatlar yapımcılarıyla çeşitli estetik kategorilerdeki el sanatları sürdürülmeye çaba harcanmış,bir yandan günümüze ulaşan bu zengin kültür mirası korunmaya, belgelenmeye, kaydedilmeye, bir yandan tanınmaya ve tanıtılmaya, bir yandan da çeşitli yollarla ondan yararlanarak yaşatılmaya çaba harcanmıştır. Farklı disiplinlerin farklı bakış açılarıyla konuya değinilmiş, geçen 85 yılda çok yol alınmıştır. Bu zaman diliminde Sedat Veyis Örnek’in “Türk Halkbilimi”1 isimli kitabında konu başlıkları sıralanırken el sanatı yerine halk sanatları ve zenaatları kapsamına alınan halk plastik sanatları uygulamalı öğrenim ve eğitim kurumlarınınkapsamı dışında bırakılarak bir taraftan genel bir bakış açısı ile yerli yabancı el sanatlarından derlenen program paketleriyle “el sanatçısı”, “el sanatı öğretmeni”, “el sanatı öğretim üyesi”; bir taraftan da Türk sanatının bazı Cumhuriyet Dönemi öncesi dallarından oluşan programlarla “geleneksel Türk el sanatları” alanında lisans mezunu vererek, öğretim üyesi yetiştirerek kültür mirasının bir parçasından yararlanma yolları aranmıştır.Ancak bu denli zengin bir varlık gösteren ve estetik bir yargıya dayanarak el sanatları olarak adlandırılmış plastik sanat ürünlerinin adlandırması, tanımı ve sınıflandırmasındaki sıkıntı aşılamamıştır. Sanatkar, sanatçı, usta, endüstriyel sanat yapımcısı, iş, ürün, el işi, kolektif iş ürünü, endüstriyel sanat ürünü, artistik el sanatları, geleneksel el sanatları vb terimler aracılığıyla belgelenmeye çalışılanel sanatı ürünlerinin yapım öncesi, yapım anı ve yapım sonrası aşamalarında beliren problemlerinin çözümüne henüz ulaşılamamıştır.

İnsanoğlunun doğaya eklediği ürün olan kültürün bir parçasını oluşturan güzellik kavramı gibi kişiden kişiye değişerek (subjektif) farklı farklı adlandırılan parçalardan oluşan, bu paha biçilmez hazine, disiplinler arası bir yaklaşımla ele alınarak masaya yatırılmalı, bilimsel kriterlerle ve objektifbir bakış açısıyla yeniden gözden geçirilmeli, adlandırılmalı, sınıflandırılmalı ve temel ilkelerde birliğe varılmalı, kavramlarda düşülen kargaşaya son verilmeli, önce ortak bir terminoloji ve yöntem kullanılarakçözüm yolları aranmaya başlanmalı, bu ve bunun gibi çeşitli alanlarda uğraş veren sanatkar, usta, uzman yanı sıra bakanlık veüniversitelerde çalışan bilim adamı ve sanatçıların görüşlerine başvurularak bir veri tabanı oluşturulmalı, bu verilerden hareketle elde edilen bulgulara dayanarak bir değerlendirme yapılmalı ve bir sonuca ulaşılmalıdır.

Bu sonuç doğrultusunda Unesco’nun giderek değişen kültür mirası kavramı kapsamı çerçevesindekorunmaya alınmasını ön gördüğüsomut olmayan kültür mirası, endüstriyel miras, etnografik miras kategorilerinde (Ek-1) sürdürülen çalışmalardasomut olmayan kültür mirasında yer verilen insanoğlunun dramatik sanatları gibi halk plastik sanatlarının da doğru adlandırma ve sınıflama ile gereken yeri alması sağlanmalıdır.Bu yolla globalleşme süreci güçlenen çağımızda Türkiye Cumhuriyeti Dönemi halk plastik sanatlarının gereği gibi belgelenmeden, ondan yararlanmadan kaybolması önlenmelidir. Benzer bir durumUnesco’nun daha önce taşınır kültür mirasıkategorisinde korumayı ön gördüğü (Ek-2) çeşitli estetik düzeydeki Selçuklu Dönemi, Beylikler Dönemi ve Osmanlı İmparatorluğu Dönemi Türk plastik sanatlarının örnekleri için söz konusudur.

Bu bağlamda Kütahya Milletvekili Hasan Fehmi Kinay’ın önergesi doğrultusunda Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir araştırma komisyonu oluşturulmuştur. Geleneksel Türk El Sanatları Üretici ve Sanatkarlarının Sorunlarının Araştırılarak, El Sanatlarının Geliştirilmesi, Korunması ve Gelecek Kuşaklara Aktarılması İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu (10/128)araştırma önergesinde belirtilen konulara ilişkin kamu ve özel kuruluşların verdiği bilgiler; Komisyonu bilgilendirme toplantılarında bilgilerine başvurulan kamu ve özel kuruluştemsilcileri ve konu ile ilgili üniversitelerden çağırılan uzmanların sözlü ifadelerinin tutanakları ve yazılı sunuları ile eklerine ilişkin tutanak özetleri, valiliklerden istenilen bilgiler, Komisyonun yerinde yaptığı incelemelerdeki gözlemleri ve bu alanda çalışanlarla yaptığı toplantılarda komisyona verilen brifinglerdeki bilgiler, dağıtılan tanıtım belgeleriyle(Ek-3) sanatçı kimlikleri konusunda bilgi alınan sanatkarlara teşekkür belgesi vermiş (Ek-4) ve sanatkarlarca dile getirilen temel sorun ve çözüm önerilerinden hareketle temel sorunları belirleyerek çeşitli çözüm önerileri sunmuştur.

2. EL SANATLARININ ADLANDIRILMASI, TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI

Klasik estetik kurallarına göre resim, heykel ve mimari gibi güzel sanatlar dışında kalan hem güzel hem yararlı olma niteliğini taşıyan, bir ya da birden fazla kişinin oluşturduğu, yinelenebilen, farklı estetik kategoriler düzeyinde ürünleri kapsayan bu sanat dalı çok geniş bir yelpazeye yayılmaktadır. Bu alanın altında kümelenen ana dallar, dalların boyutları çağdaş estetik kuramları ve aşağıda sunulan farklı disiplinlerce yapılan farklı el sanatları tanımlarının getirdiği bakış açılarıyla daha da büyümekte ve estetik bir değer yargısı olan güzellik kavramına bağlı olarak kişiden kişiye değişmekte, gelişen teknoloji doğrultusunda yeni nitelikler arz etmektedir. Bu durum el sanatları kavramı çevresinde bazı problemlere neden olmaktadır. Problemin boyutları, üretilen örneklerin dağılımı ve bunların geçen zaman içindeki akışı başka deyişle tarih boyutu da bunlara eklenince alan çok fazla genişlemektedir.

El sanatlarının farklı disiplinlerce yapılmış farklı tanımları vardır.

2.1. El Sanatının Tanımları

Encyclopedia Britanica’da el sanatları; “el becerisi, elle yapılan becerili iş, genellikle elle uygulanan ev dekorasyonu ya da giyim donatımı ile ilişkili görsel sanatlar için seçilmiş bir tamlama” olarak tanımlanmaktadır. Bu tamlama bir görüşle el sanatları, sanat ve zanaatın eş anlamlısı olarak ele alınabilir. Ancak daha serbest görüşlüdür.2 şeklinde açıklanmaktadır.

Encyclopedia Of World Art’da ise el sanatları, “Bir işçinin işlem süresince elleriyle ya da araç kullanarak kontrolü altında oluşturduğu yararlı ve süsleyici özellikte ürünler” olarak tanımlanmaktadır. Bu adlandırma aynı zamanda üretim metoduna da işaret etmektedir. Anlamı küçük sanatlar (minor arts) kelimesine yakındır. Çünkü el sanatları tarihinde prototip ve modellerin taklidi ile yinelenmesi eğilimi göze çarpar. Modern tipik terminoloji ise el sanatlarını aynı zamanda resim, heykel ve mimarinin belli bazı örneklerini nitelik (kalite) gelişiminde kullanmıştır. Bu biçimde kullanıldığında bu ürünler sanatın en üst düzeyine kronolojik bir düzenle ulaşmadığından ait olduğu zamana özgü, orta düzeyde bir randıman olarak belirtilmektedir. Çeşitli uygarlıkların el sanatları dünyasında kullandıkları teknik ve malzemelerle pazarlama biçimlerideğişik özellikler gösterdiğinden bir genelleme yapmak zordur. Bu görüş açısından belli başlı el sanatları; seramik, para, madalyalar, mine işi,tüy işi, mobilya, cam, altın ve gümüş işçiliği, oymacılık,bebek, kukla, stuko, dokuma, nakış ve dantel başlıkları altında ele alınabilir3.

Iç anadolu bölgesinde yapılan el sanatları nelerdir?

36.

Selçuk izmire ne zaman bağlandı?

Selçuk Belediyesi 15 Mayıs 2008 tarihinden itibaren İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı ilk kademe belediyesi olmuştur. 2007 sayımına göre bağlı 7 köyü ile birlikte nüfusu 33.

Efes Selçuk hangi ile bağlı?

Efes Antik Kenti ve Gezilecek Yerler – Selçuk / İzmir. Efes Antik Kenti, İzmir ilinin Selçuk ilçesine bağlı bir antik kenttir.

Selçuk Kalesi kim tarafından yapılmıştır?

Lidya kralı Kroisos'un kenti almasıyla Artemis Tapınağı çevresinde düzlük bir alana taşınmış kent. Selçuk kentinin tacı olarak anılan Selçuk Kalesi, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait bir kale. Moloz taş, devşirme malzeme ve tuğla kullanılarak inşa edilen yapı, 17 kuleyle güçlendirilmiş.

Ayasuluk Kalesi ne amaçla yapılmıştır?

Zaman içerisinde yer değiştiren Efes Kenti Bizans döneminde yeniden ilk yerleşim yerine dönmüştür. Ayasuluk Kalesi M.S. 7 ve 8. yüzyıllarda Arap saldırılarından korunmak amacı Bizanslılar tarafından yapılmıştır.St. Jean kilisesininde içinde bulunduğu alan 20 kule ve kuleleri birbirine bağlayan surlar ile çevrilmiştir.

Efes antik kentini hangi uygarlık yapmıştır?

Efes'teki Artemis Tapınağı dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilir. Efes Anadolu'nun batı kıyısında, bugünkü Selçuk ilçesinin 3 km uzağında bulunan, daha sonra önemli bir Roma kenti olan antik bir Yunan kentiydi. Klasik Yunan döneminde İyonya'nın oniki şehrinden biriydi.

Efes Antik kendi Nerede?

Efes antik kenti hakkında bilgiler ve Efes antik kenti giriş ücreti... Efes, Anadolu'nun batı kıyısında, İzmir'in Selçuk ilçesinde bulunmaktadır. Antik Dünyanın en önemli kültür, bilim ve sanat merkezi olan Efes Antik Kent Selçuk ilçesinde yer almaktadır.

Efes giriş ücreti ne kadar?

Efes Antik Kenti için güncel giriş ücreti 100 TL 'dir. Ancak bu fiyat Antik kent içerisinde yer alan Yamaç Evleri için geçerli değildir. Eğer Yamaç evlerini de görmek isterseniz ekstra 45 TL daha ödemeniz gerekiyor. Bir yıl boyunca Müzekart+ ile ise sınırsız ziyaret edebilirsiniz. (yamaç evleri için geçerli değildir.)

Efes Antik Tiyatrosu hangi uygarlığa aittir?

Efes Antik Kent çoookça eskilere dayanan İyonlulara aittir. Onların kenti diyebiliriz. Başarılar!

Efes ne amaçla yapılmıştır?

Efes Antik Kenti bu ticaret yolunu kontrol etmek gibi bir amaçla yapılmıştır. Roma İmparatorluğu döneminde (M.S. 1. ve 2. yüzyıllar) kent refah sahibi bir kentti ve 200.

Efes hangi tapınağa ev sahipliği yapar?

Küçük Menderes'in bilinmeyen bir kıvrımında beş bin yıl önce Artemis Ephesia'nın koruması altında kurulmuş bir liman kenti ayrıca Dünyanın Yedi Harikasından birisi olan Artemis Ephesia tapınağına ev sahipliği yapıyor.

×

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

WEB SİTESİ GİZLİLİK VE ÇEREZ POLİTİKASI

T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından işletilen www.icisleri.gov.tr web sitesini ziyaret edenlerin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.

Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde, çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.

Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.

1.Kişisel Verilerin İşlenme Amacı

Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:

  • T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen ticari faaliyetlerin yürütülmesi için gerekli çalışmaların yapılması ve buna bağlı iş süreçlerinin gerçekleştirilmesi,
  • T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan ürün ve hizmetlerden ilgili kişileri faydalandırmak için gerekli çalışmaların yapılması ve ilgili iş süreçlerinin gerçekleştirilmesi,
  • T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan ürün ve hizmetlerin ilgili kişilerin beğeni, kullanım alışkanlıkları ve ihtiyaçlarına göre özelleştirilerek ilgili kişilere önerilmesi ve tanıtılması.

 

2.Kişisel Verilerin Aktarıldığı Taraflar ve Aktarım Amacı

Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.

3.Kişisel Verilerin Toplanma Yöntemi

Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.

4.Çerezleri Kullanım Amacı

Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;

İşlevsel:Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.

Teknik olarak web sitemizde kullanılan çerez türleri aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.

Oturum Çerezleri

(Session Cookies)

Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır. (ASP.NET_SessionId)

 

Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:

  • • İnternet sitesinin işlevselliğini ve performansını arttırmak yoluyla sizlere sunulan hizmetleri geliştirmek,

5.Çerez Tercihlerini Kontrol Etme

Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için www.allaboutcookies.org adresini ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.  

6.Veri Sahiplerinin Hakları

Kanunun “ilgili kişinin haklarını düzenleyen” 11. maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Başvuru Formunu’nu Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.

 

Kültür Cenneti


Doğu Anadolu bölgesi kavimlere eski medeniyetler ev sahipliği yapmıştır. Hititlilere ve Urartulara kadar uzanan geçmişi bulunmaktadır. Van değince aklımıza bir gözü mavi bir gözü yeşil ve tüyleri beyaz olan Van kedisi gelir. Doğu Anadolu Bölgesinde Kürtçe ,Zazaca gibi birçok lehçe ve şive bulunmaktadır

Doğu Anadolu bölgesi müzik aletleri, bağlama, kaval, def, tulum, mey, klarnet ve akordeon sazlardır.
Doğu Anadolu bölgesi halk oyunları, Halay şeklindeki oyunlar ve bar oyunu oynanır.

Doğu Anadolu bölgesi doğal güzellikleri,Palandöken dağı, Golan kaplıcaları, Buzluk mağarası, Van gölü, Kurbanağa mağarası, Günpınar şelalesi, Levent vadisi, Krater göller ve Nemrut Dağı

Doğu Anadolu bölgesi tarihi güzellikleri, İshak paşa sarayı, Ahlat mezarlığı, mama hatun külliyesi,Ani harebeleri, Malabadi köprüsü Van kalesi, Hasankeyf Kalesi ve Veysel Karani Türbesi

Doğu Anadolu Bölgesine Özgü Lezzetler

Türkiye’nin diğer 6 coğrafi bölgesinde olduğu gibi Doğu Anadolu Bölgesinin de kendine has yöresel lezzetleri bulunmaktadır. Sebze yemeğinden et yemeğine, salata çeşitlerinden tatlılarına kadar Doğu Anadolu Bölgesi, kendini diğer bölgelerden ayırmaktadır. Genel olmanın dışında birde Doğu Anadolu Bölgesinin her bir şehrinin de kendine özgü yöresel yemekleri bulunmaktadır.

· Cağ Kebabı (Erzurum)
· Murtağa (Van)
· Karışık Kuru Dolması (Malatya)
· Kapama (Elazığ)
· Piti (Kars)
· Ekşili Malhuta Çorbası (Tunceli)
· Fasulye Yaprağı Köftesi (Malatya)
· Erzincan Lokumu
· Şalgam Dolması (Erzurum)
· Ekşili Kabak Dolması (Malatya)
· Ekşili Dolma (Erzurum)
· Erzincan Çorbası
· Malatya Pilavı
· Kiraz Yaprağı Köftesi (Malatya)
· Malatya Etli Tavası
· Van Pastası (Van)
· Erzurum Ketesi
· Çiriş Pilavı (Van)
· Şirince Tatlısı (Kars)
· Gebel Aşı Çorbası
· Kelecoş (Van)
· Kuzu Etli Pilav (Kars)
· Erişte Aşı (Kars)
· Katmer (Kars)
· Tandırda Kaz Çekmesi (Kars)
· Yapraklı Mantı (Kars)
· Ekşili Et (Kars)


Doğu Anadolunun Kıyafetleri

Doğu Anadolu Bölgesinin konumunun getirdiği etkilerden dolayı müzik ve oyunlarında görülen farklılıklar kıyafetlerinde de peştamalinden, çabulasından, Trabzon lastiğine kadar Torul ve Kürtün İlçelerinde Karadeniz etkisi görülürken Kelkit ve Şiran yöresinde ihram, tepelik gibi öğelerle Doğu Anadolu etkisi ağırlık kazanmaktadır.


Erkek Kıyafetleri

Gömlek
İç don
Zıpka-Zıvga-Zıfka
Cepken-Kapalı yelek- Yelek-Cepken
Kışın aba-Ceket
Çarık-Yemeni veya kabaralı kundura
Fes veya kukulat
Kemer-silahlık veya kuşak
Yün çorap

· Aksesuarlar
gümüş hamaylı
pazvat
muska (gümüş kap içinde)
gümüş köstek


· Kadın Kıyafetleri
İç gömlek
İçlik entari (Mintan)
Üç etek
Göğüslük
Yelek
Sarka
Don (Tuman)
Tepelik veya fes
Şal kuşak
Yaşmak-Çember
Yün çorap
Çarık veya kabaralı kundura

· Aksesuarlar
gerdanlık,gümüş
Hamaylı
Şal peştamal


Doğu Anadolunun gelenek görenek ve adetleri

Doğum:
Doğumdan sonra, özellikle erkek çocuk haberi verene, babası bahşiş verir. Yeni doğan
çocuğa akraba ve komşular hediye qötürür. Kırkı çıkmayan çocuk gelene- gidene fazla gösterilmez. Yeni doğan çocuk kırk gün boyunca yalnız bırakılmaz. Çocuk yalnız kalırsa,, çimdirilirken başına kırk kaşık su dökülerek çıkarılır. Nazar değmemesi için dualar okunur, altında üzerlik yakılır, üzerine muska, kurşun, mavi boncuk vs. dikilir. Çocuğun dişi çıkınca hedik pişirilir; komşu ve akrabalara dağıtılır.

Sünnet: Erkek çocukların oyun çağında kendini bilmeden sünnet ettirilmesi görüşü yaygındır. Aile,
kirve tutacağı kişinin sayılı ve varlıklı birisi olmasını ister. İlde kirvelik önemlidir ve akraba sınıfına girer. Çünkü kirve kirvenin dostudur, birbirinin hayrına şerrine koşarlar. Sünnetten bir hafta önce kirve tutulan kişiye koç, teke, tosun gibi hayvan veya bunlara eşdeğer hediye gönderilir. Kirve de çocuğa/ çocuklara hediye alır, masrafların bir kısmını karşılar.
Sünnet davul çaldırılarak yapıldığı gibi, mevlit okutturularak da yapılır. Sünnetten hemen sonra yemek yenir ve davetlilerin getirdikleri hediyeler, ad söylenerek orta yerde tepsi içerisinde toplanır. Hediye yerine para da atılır. Tören sona ereceği sırada çocuk babası ortaya çıkarak bütün malını, servetini Kirve ye hediye ettiğini söyler. Kirve de basit bir hediye alarak ötekini kirveme bağışlıyorum der. Artık bunlar birbirlerine kirve diye hitap ederler ve birbirlerinin eteklerine kan döktükleri için kız almamaya çalışırlar.

Cenaze: Ölüm haberi, Anadolu nun her yerinde
olduğu gibi, İlde de üzücü olur ve çabuk yayılır. Konu komşu, akraba ve yakınlar hemen yardıma koşarlar. Herkes durumuna ve yapabileceği işe göre ölü evine yahut ölü sahibine yardımcı olmaya çalışır. Erkekler odada, kadınlar varsa başka bir odada, oda yoksa aşhane gibi yerde toplanır.

Evlilik: Gençler erken yaşlarda evlendirilir. 13-14 yaşlarında evlenen kızlara çok rastlanır. Delikanlıların evlenme isteklerini ana ve babalarına açık açık
duyurmaları ayıp sayıldığından , bu isteklerini huzursuz davranışlarıyla ortaya koyarlar. Kızların bu şansı yoktur. Onlar evlenmeye eğilimli olduklarını ancak giyimlerine özen göstererek yada süslenerek sezdirirler.

Nişandan bir süre sonra damadın yakınlarından bir grup erkek, kızın babasına başlık parasını verir ve ondan düğün için izin isterler. Ev ev dolaşılarak, yakınlara, tanıdıklara düğün günü ilan edilir ve herkes düğüne davet edilir. Daveti yapan kişilere “okuyucu” denir. Düğüne okunanlar(çağrılanlar), çarşamba günü çeyiz bakmaya , cuma günü kına gecesine , cumartesi günüde düğüne giderler. Gelinin çeyizi evinde bir odaya serilerek davetlilere gösterilir. Buna “Çeyiz açma” denir. Kına gecesine yalnız kadınlar katılır. Gelin, annesinden başlayarak büyüklerin ellerini öper, daha sonra kadınlar türkü söyleyerek gelini oyuna kaldırırlar.

Doğu Anadolunun Halk oyunları

Erzurum: Bar ve dadaş oyunları oynanır. Çalgılar
davul-zurna kadın oyunları türkülü oynanır. Sekme hoplama sıçrama belli figürlerdir.
Erzincan: Etrafı dağlık ovası baglıkır oyunlar Egin bölgesinde toplanmıştır. Eglence gecelerine herfene denir. Oyunlar genellikle türkülüdür. Divangarip hoyratkerem yaygındır. Halay türü oyunlar oynanır ve davul zurna klarnet vs. eşlik eder.

Elazığ: Çayda çıra ile meşhurdur. Halay üçayak
tanzara zeybek oynanmaktadır. Çalgıları davul zurna çıgırtma bağlama klarnet def vs. dir. Ağır havalar yüksek havalar şıkıdımlar halk müsikisidir. Harput ağzı Harput mayası Harput hoyratı meşhurdur.

Bitlis Van Bingöl: Halay türü oyunları. Hakkari halay türü oyun. Özelliği sola doğru halay yürüyüşü.

Doğu Anadolu Bölgesi El sanatları

Halı
Kilim

Heybe
Keçe
Çorap ve Eldiven
Çömlekçilik
Bakırcılık

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır