Köklü kültürümüz farklı halk oyunlarına ev sahipliği yapmaktadır. Doğu Anadolu bölgesi halk oyunları da bu açıdan zengin seçeneklere sahiptir.
Hem düğünlerde hem de farklı etkinliklerde yörenize ait halk oyunlarını sergilemek istiyorsanız, Doğu Anadolu bölgesi halk oyunları hakkında sunduğumuz bilgilere göz atmayı unutmayın.
Doğu Anadolu söz konusu olunca akla ilk gelen bar oyunları oluyor. Özellikle Erzurum ile özdeşleşen bu oyun davul ve zurna eşliğinde farklı ritm ve figürlerle oynanır. Bu oyunu icra ederken en az 5 oyuncu bir araya gelir ve gittikçe hızlanan tempoda ve çevik hareketler ile oynanır. Oyuncular başlangıçta el ele tutuşsa da hızlandıkça birbirlerinin omuzlarından tutarlar.
Dünyada mumlu dans olarak bilinen çayda çıra, Elazığ ili ile özdeşleşmiştir. düğün gibi törenlerde sadece kadınlar tarafından oynanan bu oyun, Doğu Anadolu bölgesi halk oyunları için sergileneceği zaman kadın-erkek karışık bir şekilde oynanır. Kendine has müziği ve manileri olan bu oyuna başlarken genelde şu mani okunur:
"Yansın şamdanlarda mum, olsun ergenler sıra.
İnsin davula tokmak, başlasın Çayda Çıra."
Maninin ardından oyuncular çember oluşturarak oyuna başlar ve kızlar çemberin ortasında yer alan alanda çömelir ve her erkek eşinin etrafında bir tur döner. Ardından tüm oyuncular düz olacak şekilde sıralanır ve ileri 8 adım atılarak şamdanlar yere bırakılır. Daha sonra oyuna has türkü söylenir ve şamdanlar alınarak alan terk edilir.
Yukarıda bahsedilen oyunların yanı sıra Erzincan ve çevresinde "herfene" adı verilen eğlence gecelerinde başka oyunlar da oynanır. Türkülerin eşlik ettiği bu oyunlara örnek olarak divan, hoyrat ve garip de verilebilir. Ayrıca davul, zurna ve klarnetin eşlik ettiği halaylar da bu yörede yaygındır.
Erzurum, bar oyunu ile meşhur olsa da kerem, maya, hoyrat gibi havalara ait oyunlar da oynanır. Bu oyunlara davul ve zurna eşlik eder.
Çayda çırası ile meşhur olan Elazığ'da halay, üçayak, tanzara gibi oyunlar da oynanır. Bu oyunlar için kullanılacak müzik için davul, zurna, bağlama, def gibi enstrümanlar kullanılır.
Muş, ağır oynanan oyunları ile ünlüdür. Hatta oyun oynayan kişinin başına bir tas su konsa dökülmez bile diyerek bu oyunların ne kadar ağır oynandığı vurgulanır. Koçeri, Silvani, Aşırma, Lemo gibi oyunlar Muş'ta sıklıkla oynanır.
Aşağıda Güneydoğu Anadolu Bölgesi halk oyunları nelerdir kısaca olarak ele alacağız.
Ülkemizde yedi farklı coğrafik bölge bulunmaktadır. Bu bölgeler coğrafik özelliklere göre farklılık gösterdiği gibi sosyal ve kültürel olarak da farklılık göstermektedir. Her bölgenin kendine has gelenek ve görenekleri , örf ve adetleri bulunmaktadır. Bu da günlük hayata doğrudan yansımıştır. Halk oyunları bakımından da genelde bütün bölgeler arasında farklılıklar vardır.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi halk oyunları şu şekildedir:
*Halay: El ele tutuşarak ay da kol kola girilerek oynan bir oyundur.
*Direk: Halay şeklinde oynan bir başka oyundur.
*Üç ayak: Topluca oynanan oyunlardan biridir.
*Lorke: Hızlı ve çabuk ayak ve kol hareketleri ile oynanan halk oyunlarından biridir.
Ülkemizin dört bir yanında geçmişten süzülerek gelmiş binlerce çeşit halk oyunu oynanır. Kadın erkek, tek tek, karşılıklı ya da omuz omuza… İsimleri, müzikleri, kıyafetleri ile hepsi kendi içinde yöreye ait bir hikâye barındırır. Tekrarlanan figürlerde kimi doğa olaylarını, kimi savaşta göğüs göğüse çarpışmayı, kimi sevdayı ya da ayrılığı, kimi de tarla sürmeyi, ekmek yapmayı, yün eğirmeyi anlatır. Kimi diz, topuk ya da el vurarak oynanır, kimi dönerek, çökerek ya da kol kola girerek… Birbirinden farklı bu oyunlar sadece tempomuzu yükseltmekle kalmaz, aramızda tarifsiz bir duygusal birliktelik de sağlar. Biz de sizleri doğudan batıya, kuzeyden güneye listelediğimiz 7 bölgemizin 7 halk oyunu ile birlikte ritim tutmaya davet ediyoruz.
Kişilerin karşılıklı durarak oynadıkları “karşılama” Marmara Bölgesinde özellikle Trakya’da oynanır ve çoğu içinde 9/8’lik ritim barındırır. Grup olarak oynanacak ise kız ve erkek çiftler karşılıklı olarak iki sıra oluşturur fakat birbirlerine tutunmazlar. Ellerde mendil tutulduğu da olur ve davul, zurna, klarnet eşliğinde sekerek karşılamaların en güzeli yapılır.
Ülkemizin pek çok yerinde oynanan halayın Doğu Anadolu bölgemizde onlarca türü bulunur. Halayda esas olan yan yana dizilmek, kol kola girmek, omuz omuza vermektir. Davul zurnanın yüreklendiren sesine halay başı narası ve zılgıtlar eşlik eder.
Özellikle Doğu Karadeniz’de horon tepen uşakların hızlı ve sert hareketlerinin ilham kaynağı Karadeniz’in hırçın dalgalarıdır. Horon, oynandığı yörenin doğasını yansıtır. Büyük bir disiplin içinde el ele tutuşarak oynanan oyunun temposuna ayak uydurmak her baba yiğidin harcı olmasa da izleyen herkesin nabzı mutlaka kemençenin yayıyla birlikte hızlanır.
Batı Anadolu’nun seyrine doyum olmayan oyunudur zeybek… Tek tek oynandığı gibi daire şeklini alarak toplu olarak da oynanır ve ağır, kaşıklı, kırık, kıvrak gibi türleri vardır. Hepimizin aşina olduğu türünde ise efe kollarını bir kartal gibi iki yana açar ve arada eğilip dizini yere dokundurur. Aslında efe o an dosta düşmana karşı yiğitliği ve cesareti sahnelemektedir.
“Silifke’nin yoğurdu, ah seni kimler doğurdu? Seni doğuran ana, bal ilen mi yoğurdu?” dizelerini okuduğumuz anda kaşıkların sesi kulağımızda belirir. Ülkemizin pek çok yerinde ama özellikle İç Anadolu’da oynanan halk oyununda müziğe tahta kaşıklar eşlik eder.
İnsanın hayvanları taklit etmek suretiyle ürettiği halk oyunlarından biri olan “teke zortlatması” Batı Akdeniz’de oynanır. Karakeçinin erkeği olan tekenin korkuyla arkasına bakması, sıçraması, birden hareketlenmesi, kaçması bu halk oyunu içindeki figürleri doğurmuştur. Sipsi, üç telli cura, kaval ve kabak kemane eşliğinde oynanan oyunu, sadece kadınlar veya erkekler ya da kadın erkek birlikte oynayabilir.
Güneydoğu Anadolu’da Barak Türkmenlerinin yaşadığı bölgede doğan halk oyunlarıdır ve her biri içinde duygusal metinler barındırır. Örneğin “Hasan Dağı” bir ağır hava halk oyunudur. Davul zurna çalmaya başladığında önce başlar öne eğik bir süre hareketsiz beklenir. Sonra halay başı iki elinde birer mendille hareketlenir ve oyuna başlar. Sonra ikinci oyuncu, sonra üçüncü, dördüncü ve diğer oyuncular peş peşe harekete geçer. Bu oyunda kervan misali tek tek halaya kalkarak canlandırılan bir göç trenidir aslında…
14,309 okunma