Romatoloji bölümünün ilgilendiği hastalıklar şu şekilde sıralanabilir:
monash.pwidArtrit
monash.pwloartritler
-Ankilozanspondilit
-Psöriatik (sedef) artrit
-Enteropatikartrit (Crohn hastalığı ve ülseratif kolite bağlı eklem hastalığı)
-Reaktif artrit
monash.pw Hastalığı ve diğer kristal artritler
monash.pwğ dokusu hastalıkları
-Sistemik lupuseritematosus
-Sjögrensendromu
-Skleroderma
-İnflamatuarmyozitler
•Polimyozit
•Dermatomyozit
monash.pwçet hastalığı
monash.pwl Akdeniz ateşi (FMF)
monash.pwülitler
-Wegenergranülomatosis
-Churgh-Strauss Sendromu
-Mikroskobik polianjitis
-Henoch-ScönleinVaskülit
-Poliarteritisnodoza
-Takayasu arteriti
-Dev hücreli vaskülit
Bu hastalıklar haricinde, iltihaplı romatizmal hastalıklar grubunda olmayan, halk arasında eklem kireçlenmesi olarak bilinen Osteoartrit ve iltihaplı olmayan kas romatizması Fibromiyalji hastalarının tedavisi için de romatoloji bölümüne sıklıkla başvurulmaktadır. Bu hastalıklar fizik tedavi ve rehabilitasyon bölümü ile birlikte takip edilmektedir.
Romatolojik hastalıklarda sık görülen şikayetler şu şekilde sınıflanabilir:
monash.pwn iltihaplanması
monash.pwplı bel ağrısı
monash.pwğ dokusu hastalığı olan hastaların şikayetleri
monash.pwn İltihaplanması: Romatizmal hastalıkların etkilediği eklemlerde ağrı, şişlik ve bazen de kızarma olabilmektedir. Artrit olarak isimlendirilen bu tablo, doğru yöntemle ve zamanında tedavi edilmezse, eklem hareketlerinde kısıtlılıklara ve uzun dönemde sakatlıklara yol açabilmektedir. Artritten; el küçük eklemleri, el bileği, dirsek, omuz, ayak parmakları, ayak bileği, diz ve kalça eklemi etkilenebilmektedir. Tüm romatizmal hastalıklar eklemlerde iltihaplanmalara neden olabilmektedir. Ancak hastalığın türüne göre etkilediği eklemlerin yeri ve sayısı değişebilmektedir.
monash.pwplı bel ağrısı: Özellikle spondiloartrit grubu hastalıklarda iltihaplı karakterde bel ağrısı görülmektedir. Bu hastalıklar omurgayı etkilemektedir. Hastalar genelde 40 yaş altı gruptadır. Sinsi başlangıçlı bir bel-sırt ağrısıdır. Hastalar sabahları bel ağrısı ile uyanır ve gün içinde hareket etmekle birlikte ağrıda gerileme olur. Bazı hastalarda bir sağ, bir sol kalçada ortaya çıkan, değişen kalça ağrısı olabilmektedir. Bazı hastalar ise geceleri ağrı nedeniyle yataktan kalkıp hareket etme gereksinimi hissedebilmektedir. Ankilozan spondilit bu gruptaki en önemli hastalıktır. Uzun dönemde tedavi edilmezse, sırtta kamburluğa varan bir tablo ile karşı karşıya kalınabilir.
monash.pwğ dokusu hastalığı olan hastaların şikayetleri: Bağ dokusu hastalıkları, daha nadir görülen ancak kendine has şikayetleri olan bir hastalık grubudur. Ağız kuruluğu, göz kuruluğu, soğukta ellerde önce beyazlaşma sonra morarma (Raynoud fenomeni), belirgin saç dökülmesi, ağız içerisinde yara, yanak çevresinde belirgin olan döküntüler, ciltte kalınlaşma ve değişik şekillerde döküntülü yaralar, parotis bölgesinde kabakulak benzeri şişlik gibi şikayetlere sebep olabilmektedir.
ROMATOİD ARTRİT
Romatoloji bölümüne en sık romatoid artrit nedeniyle başvurulmaktadır. Kadınlarda daha sık görülen bu hastalık genellikle yaş aralığında başlasa da çocukluk çağı da dahil olmak üzere her yaşta ortaya çıkabilmektedir. El ve ayak küçük eklemleri, el bileği, ayak bileği, diz, dirsek ve omuz eklemlerinde ağrı ve şişliğe neden olmaktadır. Eklem şikayetleri genelde uzun süreli olmakta ve tedavi edilmezlerse eklemlerde kalıcı hasara ve sakatlanmalara yol açabilmektedir. Romatoid artrit eklemlerden başka akciğer, göz gibi eklem dışı yerleri de tutabilmektedir. Kanda sedimantasyon hızı ve CRP gibi iltihap düzeyleri yüksektir. Romatoid faktör ve anti-CCP antikorları pozitif olabilmektedir. Tanı konulması aşamasında direkt X-ray grafiler, eklem ultrasonografileri ve manyetik rezonans (MR) görüntüleme kullanılabilmektedir. Tedavisinde, hastalık düzenleyici ilaçlar tek başına ve/veya birlikte kullanılmaktadır. Steroid yani kortizon kullanılması şart olmasa da hastalığın başlangıç döneminde kısa süreli ve düşük dozda kullanılabilir. Bu tedavilerden olumlu sonuç alınamaması durumunda biyolojik ilaçlar denilen, ülkemizde hala 9 farklı ilaçtan oluşan tedavilere de başvurulabilmektedir. Tedaviye hasta ve doktorun ortak kararıyla birlikte başlanmaktadır. Tedavi sonrası şikayetler kontrol altına alındıysa, ayda bir doktor kontrolleri gerekmektedir. Bu kontrollerde hastalık aktivitesi, tedaviler, yan etkiler değerlendirilmekte ve kan sayımları yapılmaktadır.
SPONDİLOARTRİTLER
Spondiloartritler grubuna giren hastalıkların en bilinenleri; ankilozan spondilit, psöriatik artrit (sedef romatizması), enteropatik artrit (Crohn hastalığı ve ülseratif kolite bağlı artrit), reaktif artrit olarak sıralanabilir. Ankilozan spondilit hastalarında en sık ortaya çıkan yakınma, iltihaplı karakterde olan bel ağrısıdır. Genellikle yaş arasında başlayan bu ağrının şiddeti dönem dönem azalıp çoğalabilir ve aylar hatta yıllar boyunca devam edebilir. Hastaların geceleri bel-kalça, boyun-sırt ağrısı olabilir ve sabahları ağrılı ya da tutulmuş olarak uyanırlar. Bunun yanı sıra topuk ağrısı ve şişliği de görülebilmektedir. Bu hastaların küçük bir kısmında zaman içerisinde omurgada bir miktar kamburluk ortaya çıkabilmektedir.
Sedef hastalığı bir deri hastalığıdır. Her dört sedef hastasından birinde hayatlarının bir döneminde eklem ve omurga romatizması görülebilmektedir. Crohn hastalığı ve ülseratif kolit iltihaplı bağırsak hastalığıdır. Bu hastaların da yaklaşık %10’unda iltihaplı romatizma gelişebilmektedir. Reaktif artrit ise geçirilmiş bir enfeksiyondan bir hafta ya da bir ay sonra eklemlerde ağrı ve şişlik ile karakterize artrit görülmesidir. Spondiloartrit hastalarının ailelerinde de bu hastalıklardan bulunması olasılığı oldukça yüksektir. HLA-B27 gibi genetik testler hastalığın tanısının konulması sürecinde kullanılabilmektedir. Sakroiliak ve omurga eklemlerinin direkt X-ray grafileri ve ihtiyaç durumunda bu bölgelerin MR görüntülemeleri yapılmaktadır. Tedavide ağrı kesiciler, hastalık düzenleyici ilaçlar ve biyolojik tedaviler kullanılabilmektedir.
GUT VE DİĞER KRİSTAL ARTRİTLERİ
Gut ve kristal artritleri her yaşta görülebilmekle birlikte daha çok ileri yaşın hastalığıdır. Erkeklerde biraz daha sık görülmektedir. Gut hastalarındaki en belirgin şikayet ayak birinci parmağında; ağrı, şişlik ve kızarıklıktır. Hastalar bu yakınmayı “akrep sokmuş gibi bir ağrı” şeklinde tanımlamaktadır. Bu hastalığın özelliği eklem şikayetlerinin ataklar şeklinde ortaya çıkmasıdır. Ataklar arasında aylar hatta yıllar olabilir. Hastalık ilerlediğinde ayaklardaki eklem şişliklerine el eklemleri, dirsek, omuz gibi eklemler de eşlik edebilir. Hastalığın gelişmesinde en önemli etken beslenmedir. Kandaki ürik asit düzeyinin yüksekliği ile hastalık arasında doğrudan ilişki olmakla birlikte her gut hastasında ürik asit yüksek olmak zorunda değildir. Gut hastalığı kalp damar hastalıklarıyla da ilişkilidir. Hipertansiyon, şeker hastalığı, kolesterol bozuklukları, şişmanlık gibi durumlarda sıklıkla görülmektedir. Tedavisinde ürik asit düşürücü diyet mutlaka önerilmektedir. Atak sırasında kolşisin ve ağrı kesiciler, atakları önlemek için de ürik asit düşürücü ilaçlar verilmektedir.
BAĞ DOKUSU HASTALIKLARI
Tanı konulma süreci her zaman kolay olmayan ve çok geniş bir hastalık bütünün kapsamaktadır. Kadınlarda daha sık görülmektedir. Hastalarda eklem ağrısı, halsizlik-yorgunluk, ağız içerisinde yara, ağız kuruluğu, göz kuruluğu, soğukta ellerde renk değişikliği (raynoud fenomeni), güneş alerjisi, ciltte kalınlaşma ya da incelme, vücudun değişik yerlerinde döküntüler olabilmektedir. Bunların yanı sıra hastaların bir kısmında iç organlar da bu hastalıktan etkilenebilmektedir. Akciğer, kalp, böbrek, sinir sistemi, karaciğer, dalak, bağırsaklar gibi tüm iç organ sistemlerini etkileyebilmektedir. Bu bölgelerin tutulup tutulmadığı ciddi ve dikkatli romatolojik değerlendirmeyi gerektirmektedir. Bu hastalıklarda anti-nükleer antikor (ANA) testi başta olmak üzere birçok kan testi çalışılmalıdır. Tedavisi hastalığın tutulum şiddetine ve yerine göre oldukça değişkenlik göstermektedir.
BEHÇET HASTALIĞI VE AİLESEL AKDENİZ ATEŞİ
Behçet hastalığı, isminden de anlaşılacağı üzere bir Türk doktoru olan Hulusi Behçet’in yılında tanımladığı bir romatizmal hastalıktır. Daha çok gençleri etkilemektedir. Behçet hastalığında ağız içerisinde tekrar eden yaralar (aft), genital bölgede iz bırakan yaralar, eklem şişliği, diz altında daha fazla olan deriden kabarık kırmızı kızarık yaralar görülebilmektedir. Bunların yanı sıra; hem toplardamar, hem de atar damarda tıkanıklık, gözde kızarıklık, ağrı ve bulanık görme ile seyreden üveit olarak isimlendirilen tablo ve bazen de beyin sapında iltihaplanmaya neden olabilmektedir. Tedavi şekli tutulum yerine göre değişmektedir. Ciddi organ tutulumu varlığında bağışıklık sistemini düzenleyici-baskılayıcı ilaçlar kullanılabilmektedir.
Genetik bir hastalık olan “Ailesel Akdeniz Ateşi” ise çoğu hastada çocukluk çağında başlamaktadır. Ancak bazı hastalarda ilk bulgularını erişkin yaşta da verebilir. Tekrar eden karakterde şikayetler görülmektedir. Birkaç gün süren karın ağrısı, göğüste batmanın eşlik ettiği göğüs ağrısı, diz veya ayak bileğinde eklem şişliği ve ateş sıklıkla görülen bulgulardır. Aile bireylerinde de benzer hastalık bulunabilmektedir. MEFV testi adı verilen genetik bir testle hastalığın varlığına bakılabilmektedir. Tedavisinde kolşisin kullanılmaktadır. Dirençli olgularda biyolojik tedaviler kullanılmaktadır.
VASKÜLİTLER
Temel olarak damar çevresinin iltihaplanması anlamına gelen vaskülitler, yaklaşık 10 alt-gruptan oluşmaktadır. Hastalıklardan küçük, orta ve büyük çaplı damarlar etkilenebilmektedir. Damarda iltihaplanma olduğunda etkilenen organa kan akımı azalarak o bölgede şikayetlere neden olmaktadır. Küçük damar vaskülitlerinde kan tetkiklerinde ANCA testi pozitif olabilmektedir. Eklem ve cilt etkilenmesinin yanı sıra iç organlar da hastalıktan etkilenmektedir. Bazen ateş, kilo kaybı, halsizlik ve iştahsızlık da görülebilmektedir. Kulak, burun, boğaz, akciğer, böbrek, kalp, sinir sistemi de hastalıktan etkilenebilmektedir. Tedavi şekli etkilenen organa göre belirlenmektedir. Takayasu arteriti ve dev hücreli arterit olarak adlandırılan büyük damar vaskülitleri, aorta ve dallarında iltihaplanmaya neden olmaktadır. Genç yaşta nabız ve tansiyonun alınamaması, ileri yaşta ani başlayan baş ağrısı, çenede ağrıdan dolayı çiğneyememe, görme kaybı gibi şikayetler olabilmektedir. Bu hastalarda tanı konulma sürecinde tomografi veya MR ile anjiografik görüntüleme yapmak gerekebilmektedir. Bazen PET-BT ile değerlendirmek de faydalı olmaktadır. Tedavi şekli hastalığın ciddiyetine ve tutulum yerine göre değişmekle birlikte steroid yani kortizon ve bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar sıklıkla kullanılmaktadır.
KİŞİSEL VERİLERİN ELDE EDİLMESİ VE İŞLENMESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME FORMU
Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. (“Acıbadem”) ve Acıbadem’in hakim ve bağlı şirketleri (hepsi birlikte “Acıbadem Grubu” olarak anılacaktır.) tarafından, sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“Kanun”) ve ilgili mevzuat kapsamında Veri Sorumlusu sıfatıyla, kişisel verileriniz, aşağıda açıklanan çerçevede ve sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Sağlık Bakanlığı düzenlemeleri ve sair mevzuata uygun olarak işlenebilecektir.
1. Kişisel Verilerin elde Edilmesi, İşlenmesi ve İşleme Amaçları
Kişisel verileriniz Acıbadem Grubu tarafından sağlanmakta olan kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbî teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amaçlarıyla ve Acıbadem Grubu şirketlerinin faaliyet konularına uygun düşecek şekilde; sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, çağrı merkezi, internet sitesi, sözlü, yazılı ve benzeri kanallar aracılığıyla elde edilmektedir. Sağlık verileriniz başta olmak üzere özel nitelikli kişisel verileriniz ve genel nitelikli kişisel verileriniz, Grup tarafından aşağıda yer alanlar dâhil ve bunlarla sınırlı olmaksızın bu maddede belirtilen amaçlar ile bağlantılı, sınırlı ve ölçülü şekilde işlenebilmektedir:
Acıbadem Grubu tarafından elde edilen her türlü kişisel veriniz (Özel nitelikli kişisel veriler de dahil fakat bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) aşağıdaki amaçlar ile işlenebilecektir:
İlgili mevzuat uyarınca elde edilen ve işlenen Kişisel Verileriniz, Acıbadem veya Acıbadem Grubu’na ait fiziki arşivler ve/veya bilişim sistemlerine nakledilerek, hem dijital ortamda hem de fiziki ortamda muhafaza altında tutulabilecektir.
2. Kişisel Verilerin Aktarılması
Kişisel verileriniz, Kanun ve sair mevzuat kapsamında ve yukarıda yer verilen amaçlarla Acıbadem ve Acıbadem Grubu tarafından Acıbadem Grubu’na dahil olan şirketler ile, Özel sigorta şirketleri, Sağlık bakanlığı ve bağlı alt birimleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Emniyet Genel Müdürlüğü ve sair kolluk kuvvetleri, Nüfus Genel Müdürlüğü, Türkiye Eczacılar Birliği, Mahkemeler ve her türlü yargı makamı, merkezi ve sair üçüncü kişiler, yetki vermiş olduğunuz temsilcileriniz, avukatlar, vergi ve finans danışmanları ve denetçiler de dâhil olmak üzere danışmanlık aldığımız üçüncü kişiler, düzenleyici ve denetleyici kurumlar, resmi merciler dâhil sağlık hizmetlerini yukarıda belirtilen amaçlarla geliştirmek veya yürütmek üzere işbirliği yaptığımız iş ortaklarımız ve diğer üçüncü kişiler ile paylaşılabilecektir.
3. Kişisel Veri Elde Etmenin Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, her türlü sözlü, yazılı, görsel ya da elektronik ortamda, yukarıda yer verilen amaçlar ve Acıbadem’in faaliyet konusuna dahil her türlü işin yasal çerçevede yürütülebilmesi ve bu kapsamda Acıbadem’in akdi ve kanuni yükümlülüklerini tam ve gereği gibi ifa edebilmesi için toplanmakta ve işlenmektedir. İşbu kişiler verilerinizin toplanmasının hukuki sebebi;
Ayrıca, Kanun’un 6. maddesi 3. fıkrasında da belirtildiği üzere sağlık ve cinsel hayata ilişkin kişisel veriler ise ancak kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbı teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi, sağlık hizmetleri ile finansmanının planlanması ve yönetimi amacıyla, sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından ilgilinin açık rızası aranmaksızın işlenebilir.
4. Kişisel Verilerin Korunmasına Yönelik Haklarınız
Kanun ve ilgili mevzuatlar uyarınca;
Mezkûr haklarınızdan birini ya da birkaçını kullanmanız halinde ilgili bilgi tarafınıza, açık ve anlaşılabilir bir şekilde yazılı olarak ya da elektronik ortamda, tarafınızca sağlanan iletişim bilgileri yoluyla, bildirilir.
5. Veri Güvenliği
Acıbadem, kişisel verilerinizi bilgi güvenliği standartları ve prosedürleri gereğince alınması gereken tüm teknik ve idari güvenlik kontrollerine tam uygunlukla korumaktadır. Söz konusu güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak muhtemel riske uygun bir düzeyde sağlanmaktadır.
6. Şikayet ve İletişim
Kişisel verileriniz teknik ve idari imkânlar dâhilinde titizlikle korunmakta ve gerekli güvenlik tedbirleri, teknolojik imkânlar da göz önünde bulundurularak olası risklere uygun bir düzeyde sağlanmaktadır. Kanun kapsamındaki taleplerinizi, “monash.pw” web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak;
Kanun kapsamındaki taleplerinizi, monash.pw web adresindeki “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Uyarınca Başvuru Formu” nu doldurarak ve formda belirtilen usullerle tarafımıza iletmenizi rica ederiz.