hafta sonu ailece yapılabilecek aktiviteler / İstanbul’da Çocuklarla Hafta Sonu Gidilecek 40 Yer ve 2023 Giriş Ücretleri | Gezenti Anne

Hafta Sonu Ailece Yapılabilecek Aktiviteler

hafta sonu ailece yapılabilecek aktiviteler

Cumartesi yapılacak etkinlikler! Cumartesi günü nerelere gidilir?

Yoğun bir haftanın ardından, özgürce dinlenebileceğiniz hafta sonu nihayet geldi. Gelin, hafta sonu yapılabilecek etkinliklere ve 'iyi ki gitmişim' diyeceğiniz adreslere hep birlikte göz atalım.

CUMARTESİ YAPILACAK ETKİNLİKLER CUMARTESİ NERELERE GİDİLİR?

Balık tutmak

Özellikle İstanbul'da yaşayanlar için Galata, Paşabahçe gibi sahiller, balık tutmak için en keyifli yerlerin başını çekiyor.

Fotoğraf çekmek

Balat, Beyoğlu, Beykoz gibi ilçeler, fotoğraf turu düzenlemek isteyenler için müthiş rotalar!

Kitap okumak

Kitap okuyarak, sizi bunaltan düşüncelerden uzaklaşabilir, bambaşka hikayelere konuk olabilirsiniz...

Maça gitmek

Kafasını, adrenalin dolu bir hafta sonuyla boşaltabileceğine inananlar için maça gitmek harika bir fikir.

Mangal yapmak

Mangal yapmak, özellikle Türk halkının en sevdiği şeylerin başında yer alıyor. Sevdiğiniz insanlarla çıktığınız pikniğin tadı da, en az mangal kadar leziz!

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

İstanbul’da Yapılacak En Güzel Aktiviteler

Şehirde Ruhunuzu Besleyecek Hafta Sonu Etkinlikleri

Anasayfaya Dön

Şehirde zamanın su gibi akıp geçtiği hepimizce hissedilen bir gerçek. 17 milyon nüfuslu, dünyanın 20. en büyük metropoliteni İstanbul’da, şehrin hızına ayak uydurmak başlı başına bir odak konusu. Zamanını dolu dolu geçirmek isteyen şehirliler ise hafta sonları şehrin enerjisini hiç düşürmemek üzere İstanbul sokaklarındalar. Hem hafta içi rutinini kırmak hem de ruhunu beslemek isteyenler için İstanbul’da hafta sonu yapılacak etkinliklerini derledik.

Parklarda Vakit Geçirmek

Ev-ofis rotalarının dışına çıkıp, şehrin sakin ve dinlendiren atmosferine kısa yoldan karışmak için en kestirme yol, parklardan geçiyor.  Her yaştan kullanıcının bir arada çeşitli açık hava aktivitelerinde bulunduğu renkli ve rahatlatıcı bir günü, parklarda geçirmek kentlinin vazgeçilmezi denilebilir.

Arkadaşlarınızla, ailenizle, evcil hayvanınızla piknik örtülerinize yayılıp, müzik dinleyip, kitap okumak için hafta sonu şehirdeki parkları keşfe çıkın! Avrupa yakasında Maçka Parkı, Yıldız Parkı, Bebek Parkı, Emirgan Parkı; Anadolu yakasında Moda Parkı, Göztepe Parkı, Fenerbahçe Parkı keşifleriniz için deneyimlemesi keyifli başlangıç noktalarından.

Şehir Ormanlarını Keşfetmek

Toprakla ve yeşille yeterince haşır neşir olamamak, İstanbullu’nun başlıca şikayetlerinden.

East Anglia Üniversitesi’nin, 290 milyonu aşkın insanı kapsayan 140’tan fazla çalışmadan edinilen bulgularına göre, araştırma başyazarı Caoimhe Twohig-Bennett, “Doğada vakit geçirmek kesinlikle bize kendimizi daha sağlıklı hissettiriyor.” diyor ve ekliyor, “Aslına bakarsanız, bulduğumuz en ilginç şeylerden biri de, yeşil alanlarla olan temasın insanlarda stresin fizyolojik işareti olan kortizol seviyelerini ciddi anlamda düşürmesiydi.”

Ormanlarda ve yeşil alanlarda vakit geçirmenin stresi azalttığı ve kendimizi daha sağlıklı hissettirdiği, bilimsel bir gerçek, evet. Peki İstanbul’da doğayla baş başa kalabileceğimiz destinasyonlar neler?

Şehrin içinden çeperlerine doğru, hareket çapınız içerisinde birçok koru ve orman mevcut. Boğaz boyunca dizilmiş korular, ilk kaçış noktaları. Üsküdar-Beykoz aksında çıktığınız orman rotanıza Fethi Paşa Korusu, Cemile Sultan Korusu, Hıdiv Kasrı ile başlayabilir; yolculuğunuzu Anadolu Kavağı’nın bir sahil kasabasını andıran atmosferinde bir akşam yemeği ile noktalayabilirsiniz. Anadolu yakasında bir diğer rota da Polonezköy Tabiat Parkı’nda yapacağınız bir doğa yürüyüşü, ardından Cumhuriyet Köy’de yer alan Komşuköy bahçesinden mevsimlik sebze hasadı olabilir.

Avrupa yakasında ise Beşiktaş-Sarıyer aksında Yıldız Parkı, Emirgan Korusu, Hacıosman Korusu’nun aksının varış noktası, Belgrad Ormanı. Belgrad Ormanı’nda koşanlar, köpekleriyle yürüyenlerin yanı sıra ormanda sürüşe çıkan bisikletçilerle de karşılaşmak mümkün.

Günlük Aktivitelere ve Workshoplara Katılmak

Şehirde olmanın yorucu yanları elbette var, ancak günlük aktivitelerin ve workshopların çokluğu ve çeşitliliği de birçok İstanbullu için şehirde yaşama sebebi. Kendi başınıza, ailenizle ve arkadaşlarınızla yapabileceğiniz aktivitelerin skalası oldukça geniş, yemek, kültür-sanat, fotoğraf-video workshopları, doğa sporları, at binme bunlardan bazıları.

Mutfak Sanatları Akademisi’nin günlük ve saatlik workshopları, şehrin uzun soluklu ve popüler hafta sonu aktivitelerinden. Aynı konseptte Uluslararası Servis ve Lezzet Akademisi’nin de hafta sonu workshop programları zengin. Şehrin kuzeyindeki ormanlar ise, kentin karmaşasından uzaklaşmaya ihtiyaç duyduğunuzda, hafta sonlarınızı doğa sporları yaparak geçirmenize fırsat veriyor. Sarıyer, Şile, Beykoz ormanları, şehirlinin önemli hafta sonu aktivite noktalarından.  ATV arazi gezileri, dağcılık, günlük yürüyüşler, at binme gibi etkinlikler, şehrin kırsal noktalarını deneyimlemek için de ideal.

Şehir Hayatı İçin Permakültür

Permakültür, yani ‘kalıcı kültür’ kavramını ilk kullanan, 1911 yılında Franklin Hiram King oldu. King kitabında, geleneksel tarıma alternatif olarak permakültürü, endüstriyel ve tarımsal sistemler tarafından yaratılan toprak, hava ve su kirliliğine, doğal olarak yenilenemeyen kaynakları yok edici dinamikleri ortadan kaldırmak, olarak tanımlamıştı.

Bu kapsamda şehirde ihtiyaçlar doğrultusunda nasıl sürdürülebilir bir tarımsal üretim yapabileceğine dair, İstanbul Permakültür Kolektifi’nin evde bahçe yetiştiriciliği, turşu yapımı, ekşi maya üretimi ve ekmek yapımı gibi hafta sonu kursları mevcut. Şehirde yaşam tarzınızı iyileştirmek üzere sürdürülebilir değişiklikler için, İstanbul Permakültür Buluşmaları da ruhunuza iyi gelecek hafta sonu etkinliklerinden.

Konser Takibi

İstanbul’da müzik asla durmuyor. Hafta sonları, her yaştan, her türde müzik dinleyicisine hitap eden konserlerle dolu.

Operadan caza, klasikten elektroniğe, alternatif müziğe, müzikallere ve dahasına denk gelebileceğiniz, vakit geçirebileceğiniz mekanlar ve sahneler o kadar fazla ki. Hafta sonlarını hem müzik dinleyip hem sosyalleşmek isteyen İstanbullu’lar için Bomontiada popüler bir seçim. Etkinlik takvimi bolca yerli/yabancı müzikaller, konserlerle dolu Zorlu PSM de müziğin ara vermediği başka bir seçenek. Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi yaz konserleri, yıllardır İstanbullular için bir yaz akşamı klasiği. Yaz aylarında Maçka Küçükçiftlik Park’ın açık hava sahnesi de konserler ve günlük festivaller için yoğun bir buluşma noktası.

Sokak müzisyenleriyle ve canlı müzik yapılan mekanlarla dolu Beyoğlu ve Kadıköy sokaklarında bir yürüyüş bile, hafta sonu İstanbul’da yapılabilecek farklı bir etkinliğe dönüşebilir.

Müze / Sergi Gezileri

İstanbul gibi kültür sanat hayatı hareketli bir şehirde, hafta sonu yapılacak en keyifli şeylerden biri de müzeleri gezmek ve güncel sergileri deneyimlemek.  Özellikle Beyoğlu’nda güneşli bir günde, Karaköy’den Salt Galata ile, başlayan Pera’daki İstanbul Modern ve Pera Müzesi’yle devam eden ve İstiklal Caddesi’nde Arter, Salt Beyoğlu ve Akbank Sanat ile sonlandırabileceğiniz bir rotada, hafta sonu kültür yürüyüşünüzün tadını çıkarmak mümkün.

Bu rotada çocuklar için de, Akbank Sanat’taki çocuk kültür sanat atölyelerini ve İstanbul Modern’in ‘Ailece Sanat’ etkinliklerini takip edip programınıza eklemek, ailece geçirdiğiniz hafta sonlarına renk katacaktır.

Öte yandan Borusan Contempory’nin Rumelihisarı’ndaki Periliköşk’ü, Hasköy’deki Rahmi Koç Müzesi, Emirgan’daki Sakıp Sabancı Müzesi sanat severlerin İstanbul’da hafta sonu uğrak noktalarından.  

Tiyatroya Gitmek

200’den fazla özel ve devlet sahnesinin bulunduğu İstanbul için tiyatro geleneksel bir hafta sonu yapılacaklar listesinin demirbaşlarından. Şehirde sıkı tiyatro takipçisi bir kitleden de söz edilebilir. Öyle ki bazı oyunları görebilmek için haftalar öncesinden biletinizi almanız gerekiyor. İşin güzel tarafı, bu sahneler son birkaç yıldır Kadıköy ve Taksim’den şehrin her tarafına yayılmakta.

Kadıköy’de Moda Sahnesi, Duru Sahne, Craft, Entropi; Taksim’de Kumbaracı50, Tatavla Sahne, Kenter Tiyatrosu, Ses Tiyatrosu oyunları kapalı gişe oynayan özel tiyatrolardan bazıları. Kocamustafapaşa’daki Çevre Tiyatrosu ve Caddebostan Kültür Merkezi de yıllardır tiyatro izleyicisinin unutulmaz işler izlediği, eski tiyatrolardan. Son yıllarda Mall Of İstanbul, Akasya, Trumph gibi alışveriş merkezlerinde de, kültür sanat etkinlikleri kapsamında kurdukları sahnelerde tiyatro oyunları sergileniyor.

Devlet ve Şehir Tiyatroları ise her sezon yenilenen programları ve usta oyuncu seçkileriyle bir İstanbullu’nun kültür-sanat açlığını her daim giderebilecek nitelikte. Sahneler Beyoğlu’ndan Üsküdar’a, Küçükçekmece’den Kozyatağı’na, Kağıthane’den Gaziosmanpaşa’ya, şehrin her yerine dağılmış durumda. Klasikler, güncel oyunlar, çocuk oyunları ve müzikallerden oluşan ve her ay değişen programları epey zengin.

Hafta sonu yapılacak etkinlikler listenize eklemek isteyeceğiniz tiyatro alternatifleri çok fazla. Tek yapmanız gereken biletinizi alıp soluğu size en yakın tiyatroda almak!

Film Gösterimlerini Takip Etmek

Sinemaya gitmek hem soğuk kış günlerinde yapılabilecek konforlu bir aktivite hem sıcak yaz akşamları açık havada, tek başınıza ya da arkadaşlarınızla yapabileceğiniz kült bir şehir aktivitesi. Eskiden, vizyonda bugünkü kadar çeşit filmin olmadığı günlerde İstanbullular için şehri yaşamak, büyük oranda güncel sinema filmlerini izlemek ve konuşmaktan, festivalleri takip etmekten geçiyordu.

Şimdi ise İstanbul’da; 16 salonda haftalık olarak değişen yerli/yabancı bağımsız film seçkisiyle Başka Sinema, sinema severlerin sıkı takipçisi olduğu oluşumlardan. Yaz aylarında ise Bomontiada, Uniq İstanbul, Beykoz Kundura Fabrikası’nda yapılan açık hava sinemaları, şehirde sinema kültürüne nostaljik bir bakış getiriyor. Pera Müzesi, Salt Beyoğlu ve İstanbul Modern’de ise vizyon filmleri dışında belgesellerden ve az bilinen filmlerden oluşan ücretsiz gösterimler, hafta sonu etkinliklerinde yeni şeyler öğrenmeye istekli şehirliler için güzel bir alternatif.

Yoga

Şehir hayatının yoruculuğu ve kendine vakit ayıramamaktan muzdarip İstanbullu’ların yeni buluşma noktaları yoga stüdyoları! Stresle başa çıkmada, kendine odaklanmada, daha sağlıklı bir ruh ve bedene giden yolda yoga pratikleri, şehirlinin kendiyle bağlantısını güçlendirecek kaçış ritüelleri denilebilir.

Yin, Vinyasa, Hatha, Kundalini, Ashtanga gibi farklı pratiklerin öğretildiği ve uygulandığı yoga stüdyolarında, ihtiyacınıza yönelik bireysel ya da grup derslere katılabilirsiniz. Nefess Yoga, Cihangir Yoga, Yoga Academy, Yoga Şala İstanbul’un gözde yoga stüdyolarından. Yoga Şala’nın 6-12 yaş grubu için çocuk yogası uygulamaları, çocuklar için kişisel ve ruhsal gelişimi epey destekleyecek bir hafta sonu etkinliğine dönüşebilir. Nefes Yoga ise 2-4 yaş yoga oyun grupları ve hamile yogası ile hafta sonlarını hem sizin hem de çocuğunuz için daha keyifli bir hale getirecek.

Hafta sonu çocuk etkinlikleri


Baharın gelmesi ve sonrasında yazla kucaklaşması, her hafta sonunu daha bir neşeli kılar. Güneşin saçtığı mutluluk ışınlarıyla enerji dolar, kendimizi dışarı atar, evde kaldığımız zamanları da en iyi şekilde değerlendirmeyi daha çok isteriz. İşte böyle zamanlar için tüm ailece yapılabilecek hem neşeli hem ekonomik birkaç alternatif...

1. Uçurtma yapalım: Dünyanın en güzel şeylerinden biri rüzgarın gücünü ipinin ucunda hissedebileceğimiz rengarenk uçurtmalar uçurmaktır. Tabii bunun için önce bir uçurtmaya sahip olmamız lazım. Çeşitli hayvanların formunda rengarenk uçurtmaları kırtasiyelerden ve oyuncakçılardan alabiliriz elbette ama işin asıl keyfi, tüm ailenin katılımıyla uçurtma yapmaktan geçer. Çocukluğunuzdan bu yana uçurtma yapmaya alışıksanız sorun yok, ama değilseniz bir bilene sormalı veya internetten uçurtmanın nasıl yapılacağını öğrenmelisiniz. İşin en önemli yanı, uçurtmanın çatısını doğru çatmak. Yoksa ne kadar uğraşırsanız uğraşın uçurtma uçmaz ama hayalleriniz uçar! Kuyruğun uzunluğunu belirlemek de önemlidir. Bunlarla ilgili bilgiler tamamsa sıra uçurtmada kullanılacak kağıdın renklerini seçmeye, kuyruğun şeklinin nasıl farklılaştırılabileceğiyle ilgili kafa yormaya gelir. Biri çıtayı tutar, öbürü ipi dolarken ailenin diğer fertleri de kuyrukla ilgilenebilir. Her şey tamam olunca iyi rüzgâr alan bir tepeye doğru yola koyulmaktan başka yapacak iş kalmaz.

2. Pikniğe gidelim: Bahar aylarının tadı en iyi piknikte çıkar. Piknik sepetini hazırlamak ayrı keyiftir, mekanı seçmek ayrı. Pötikare örtülü, kocaman yastıklı, kuru köfteli, yaprak sarmalı, börekli bir piknik mi yoksa piknik masalarının olduğu, mangallı, etli-sucuklu, salatalı bir piknik mi? İlk seçenek kesinlikle daha ekonomiktir, ikincisi ise işin içine eti, sucuğu girdiği için biraz daha maliyetli. Bu karar verildi mi, mekan da ona göre seçilir. Tuzuyla, şekeriyle, çatalıyla, bardağıyla piknik sepeti eksiksiz doldurulur. Voleybol, istop oynamak için top, tüm kurtlarımızı dökmemiz için kalın atlama ipi de alındı mı "açık hava, bol gıda" piknik serüvenimiz başlayabilir.

3. Balkonda ılık havanın keyfini çıkaralım: Balkonlarımız tüm kış boyunca bakımsız kaldı şüphesiz. Oysa şimdi uzun kahvaltılar, akşam üstü çayları, hatta akşam yemekleri için bizi bekliyor. Ama büyük olasılıkla biraz tadilata ihtiyacı var. Bunun için öncelikle balkon masamızı ve sandalyelerimizi gözden geçirelim. Tamire ihtiyaçları varsa tamir edelim, cilasını, verniğini yenileyelim; hatta rengini bile değiştirebiliriz. Sandalye minderlerini farklı renklerde kumaşlarla kaplayabilir, çiçek saksılarımızın üzerine değişik motifler çizebilir, güneşlikleri elden geçirebiliriz. Birkaç yeni mum, fener ve sarkıt küçük lambalar da aldık mı tamamdır. Eğer balkonumuz yeterince genişse eski bir koltuğun üstüne işli simli bir örtü atıp kullanmadığımız bir cibinliği de balkona taşırsak çok farklı bir ambiyans da elde edebiliriz. Tüm bunları planlar ve hayata geçirirken tüm ailece iyi vakit geçirmemiz kaçınılmaz. Sadece bir cumartesi öğleden öncenizi bu işe ayırarak öğleden sonrayı ve pazar gününü keyif çatarak geçirebilirsiniz.

4. Aile albümleri oluşturalım: Eskiden çekilen ve tab ettirilen her fotoğraf, özenle albümlere yerleştirildi. Fotoğraf çekmek zahmetliydi, herkesin makinesi yoktu, makara filmleri almak da, sonrasında çekilen filmleri tab ettirmek de pahalıydı. Ama tüm bu zahmetler karşılıksız kalmaz, her kare aile albümünde yerini bulurdu. Şimdi neredeyse ailemizin her anının fotoğrafını çekiyoruz ama tüm bu kareler bilgisayarın bir köşesinde kalıyor. Bir hafta sonunuzu bu fotoğrafların en güzellerini seçmeye, bunları printer'dan çıkarmaya ve albümler oluşturmaya ayırmaya ne dersiniz? Umduğunuzun üzerinde bir keyif alacağınıza eminiz.

5. Yemek yarışması düzenleyelim: Evet, kesin olan bir şey var: mutfak mahvolacak. Olsun! O kadar eğlenceye böyle bir zahmet değecektir. Mutfak; kadın, erkek, çocuk için bir keyif ve terapi alanı. Birlikte yemek pişirmek kadar bir aileyi, eşleri, anne-çocuğu, baba-çocuğu birbirine yaklaştıran şey pek azdır. Yemek yarışması düzenleyerek hem özel bir yakınlığı paylaşır hem çok eğlenir hem de birbirinden lezzetli yemeklere kavuşursunuz. Mutfak bilgisine göre herkes bir yemek seçebilir, sonra da tadım saatinde herkes birbirinin yemeğini puanlayabilir. Çocuğunuza iltimas geçmeyi sakın unutmayın ama. Sonrasında nasıl dağıttıysanız yine hep beraber mutfağı toplayın.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır