halil ulutaş / İdari Personel - Ordu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi

Halil Ulutaş

halil ulutaş

Malatya’yı Teksas'a Çeviren Kafe Cinayeti Davası Başladı

Malatya’da 18 Haziran’da Akpınar Meydanı’nda bulunan bir kafede çıkan silahlı çatışmada 3 kişinin öldürülmesiyle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında 14'ü tutuklu, 2'si tutuksuz, 1'i firari 17 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü.

Emniyet ekipleri, duruşmanın görüleceği adliyenin çevresinde geniş güvenlik önlemi alırken, adliyenin olduğu alana girenler aramadan geçirildi.

Sanıklar, tutuklu bulundukları cezaevinden SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı.

Malatya 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, mahkeme heyeti sanıkların ifadelerini aldı.

“HALİL’E ATEŞ ETTİM”

Tutuklu sanık Mehmet T., kendini korumak için ateş ettiğini, dışarı çıktıktan sonra çatışmanın sürdüğünü ifade etti.

Tutuklu sanık Mücahit A. ise arkadaşlarıyla birlikte kafeye gittiğini belirterek, “Halil ile Selim boğuşuyordu. Halil ağabeyim İsmail Artuç’a ateş etti. Ağabeyimin vurulduğunu görünce kime ait olduğunu bilmediğim yerdeki silahı alıp, daha fazla kişiye zarar vermesin diye Halil’e ateş ettim” dedi.

“BANA ATEŞ EDEN REMZİ ERŞAHİN’DİR”

Tutuklu sanık Mehmet Aslan da beyanında, “Olay günü Selim Kırtekin ile Remzi Erşahin kira veya tapu hakkında konuştular. Remzi, “Büyüklerimi alıp geleceğim, oturup konuşacağız” dedi ve gitti. Ben kafede yemek servisi yapıyordum. Olayda ilk silahla yaralanan benim. Kimin kime ateş ettiğini, kimin kimi vurduğunu görmedim. Bana ateş eden Remzi Erşahin’dir” iddialarında bulundu.

“ÜZERİME ATEŞ EDİLDİ”

Tutuklu sanık Bayram İ., ise kafede bulunduğu esnafa boğuşma seslerinin geldiğini ifade ederek, “Uzun namlulu silahlı biri vardı, bize doğru ateş etmeye başladı. Yerde bir silah vardı elime aldım ama tutukluk yapınca geri bıraktım. Mehmet Tekin’in içeriye doğru ateş ettiğini gördüm. Üzerime ateş edildi. Kimin kimi vurduğunu görmedim” beyanında bulundu.

“OLAY OLMADAN YARIM SAAT ÖNCE KAFEDEN AYRILDIM”

Tutuklu sanık Cumali K. da Selim Kırtekin’den iş istemek amacıyla kafeye gittiğini, kendisine misafirinin olduğunu ve bir süre beklemesini söylediğini, sonrasında kendisine iş olmadığını söylediğini, kendisinin de bu duruma bozulduğunu ve olay olmadan yarım saat önce kafeden ayrıldığını söyledi.

“ÇATIŞMA ÇIKINCA SAKLANDIM”

Tutuklu sanık Çetin K. ise arkadaşı Halil K’nın kendisine yeni bir yer açıldığını ve kendisine göre iş olabileceğini söylediği için olayın olduğu kafeye gittiğini iddia ederek, “Aç olduğumu söyledim, kafede yemek yedik. O esnada çatışma sesleri geldi. Saklandım ve silah sesleri kesilene kadar saklandığım yerden çıkmadım” dedi.

“KAFEYE YAĞMALAMA İÇİN GİTMEDİM”

Tutuklu sanık Fatih S. de Selim Kırtekin’in kendisine bir yere ortak olduğunu ve yapacakları açılışa kendisini davet etmesi üzerine kafeye gittiğini ifade ederek, “Davet üzerine kafeye gittim. Remzi Erşahin oğlu ile birlikte geldi ve sözlü bir tartışma oldu” dedi.

Tutuklu sanık Halil K., olaydan bir gün önce Selim Kırtekin’i gördüğünü kendisini açılışını yapacağı kafeye davet ettiğini belirterek, “Çetin K. iş arıyordu. Ona “Gel açılışa gidelim hem yer içer hem de sana göre iş var mı diye sorarız” dedim. Sonrasında çocuğumu hastaneye götürmek için 15.30-16.00 sıralarında kafeden ayrıldım. Eşimi aradım, bana “Daha sonra götürürüz” dedi bende telefoncu bir akrabamın yanına gittim. Kafeye yağmalama için gitmedim. Kimseye zarar vermedim. Kim kimi vurdu görmedim” iddiasına bulundu.

Halil K., mahkeme başkanının ‘Kamera kayıtlarının açılarını değiştirdiğin iddiaları var’ demesi üzerine “Yapmadım” dedi.

“REMZİ ERŞAHİN İÇERİYE ATEŞ ETTİ”

Tutuklu sanık Seda B., Selim Kırtekin’in eski eşi olduğunu belirterek, şunları anlattı:

“Kiralık olan aracımı almak için beklerken, Selim yanımda bulunan İsra’yı aradı ve kafeye gelmesini söyledi. Birlikte kafeye gittik. Selim, elbisemin açık olmasından dolayı masadan kalkıp kasaya oturmamı söyledi. Kasada otururken Mehmet T., “Üzerimde kalmasın” diyerek kasaya silah bıraktı. Ben silaha hiç müdahale etmedim. Sonrasında yemek için ofise geçtik. Yemek yediğimiz esnada Remzi Erşahin içeriye ateş etti. Ateş ettiğini çok net hatırlıyorum. Bacağımdan yaralandım. Ambulans geldi ve beni hastaneye götürdü.”

“BİZE ATEŞ ETTİ”

Tutuklu sanık İsra Ebru K. ise beyanında, “Ağabeyim kasada durmam için beni çağırdı. Kasada durduğum esnada Mehmet T., silah bıraktı. Bende açıkta durmasın diye üzerini örtüp, çekmeceyi kapattım. Kasa bir süre durdum sonra garsonların servis yapmasına yardım ettim. Ağabeyim yemeğin hazır olduğunu söyledi ve ofise geçtik. Kapıda Remzi Erşahin’i gördüm. Elinde büyük bir silah vardı. Ağabeyim, “Bayanlar çıksın konuşalım” dedi ama Remzi Erşahin ateş etmeye başladı. Bize ateş etti” iddialarında bulundu.

MÜHÜRLÜ KAFEYE GİRMİŞ

Olayın yaşandığı kafeye mühürlü olmasına rağmen giren tutuklu sanık Şinasi A., araba anahtarı ve müşterilerine aile tasarımların bulunduğu flaş belleği almak için kafeye girdiğini, kasanın yanında bulunan gömleğini alarak kafeden çıktığını iddia etti.

“İÇERİYE YAĞMUR GİBİ KURŞUN YAĞIYORDU”

Tutuklu sanık Mehmet Akbulut ise Halil Ulutaş’ın köyden Malatya’ya gideceğini söylemesi üzerine birlikte merkeze gelmek için yola çıktıklarını beyan ederek, “Remzi Erşahin’in evinin önünde durduk. Ben arabada bekledim. Halil Ulutaş, Remzi Erşahin ile birlikte çıktılar. “Kafeye gidiyoruz” dediler. “Beni Pütürge garajına bırakın” dedim. Remzi Erşahin, “Kafeye uğrayalım bir şeyler yer içeriz” dedi.

“Tamam” dedim. Halil içeri girdi “Selim sen misin?” dedi, o da “Benim” dedi. Selim ayağa kalktı ve elini beline attı. O sırada bayanlar dışarı çıktı. Halil, Selim’e kafa attı ve silahlar patlamaya başladı. Çatışma bir dakika sürmedi. İçeriye yağmur gibi kurşun yağıyordu. Selim’in elinde silah vardı ve Halil ile boğuşurken silah ateş alıyordu. Ateş kesilince dışarıya çıktım” iddialarında bulundu.

“HEPSİNDE SİLAH VARDI, BANA DOĞRULTMUŞLARDI”

Tutuklu sanık Selim K., İnan Y. ile ortak olduklarını belirterek, şu beyanlarda bulundu:

“İnan ile olaydan 1-2 gün önce telefonla yaptığım görüşmede, işletmeye silah zoruyla çöktüklerini söyledi. Kafeye geldim, ofiste eşyalarımı bulamadım ve bir çalışana sordum, bilmediğini söyleyerek, “Burayı Remziler işletiyor” dedi. Remzi’yi çağırttım, oğluyla geldi. Konuştuk, kapıdan çıkarken “Büyüklerimi alıp geleyim, konuşalım” dedi. Bende “Tamam ben işletmedeyim” dedim. Daha sonra eski eşim, bir kadın arkadaşı ve kız kardeşim ofiste yemek yiyorduk. İçeriye Halil Ulutaş girdi, Mehmet Akbulut’ta yanındaydı, “Selim kim lan?” dedi. “Benim” dedim. Üzerime doğru geldi. O sırada Remzi Erşahin dışarıya ateş ederek dışarıdan içeriye döndü. Hepsinde silah vardı ve bana doğrultmuşlardı. Halil masanın etrafını dolandı ve yanıma geldi. Silahla kafama vurdu, elini tuttum, kafa attım. Ateş etmeye başladı. Kim nereye, nasıl ateş etti göremedim. Ateş altında olduğum için hem kendimi hem de içeridekileri korumak için mücadele ettim. Silah sesleri durdu, Halil üzerime yığıldı, bıraktım o da ben de düştüm. Kalktığımda odada eski eşim, İmran, kız kardeşim ve Mehmet Akbulut ile kapının dışında Mücahit vardı. Mehmet Akbulut’un elinde silah vardı. Çekmecede bulunan silahı kendisine doğrulttum ve “Burayı terk et” dedim. O da koşarak gitti. İsmail yerdeydi ve kardeşi başındaydı. Sonra ambulansı ve polisi aradım. Kimseye ateş etmedim.”

Selim K., mahkeme başkanının “Kafede açılış var deyip kimseyi davet ettin mi” sorusuna, “Ben açılış var diyerek kimseyi davet etmedim, yemeğe davet ettim” cevabını verdi.

Tutuklu sanık İnan Y. ise yerin kendisinin olduğunu ifade ederek, “Kendi tırnaklarımla orayı yaptım. Pandemiden dolayı sıkışmıştım, Selim’e ortaklığı ben teklif ettim. Olay günü evdeydim. Bunlardan korktuğum için Kayseri’ye gittim. Kayınpederim beni aradı ve polisin aradığını söyledi. Bende Kayseri Emniyet Müdürlüğüne gidip teslim oldum. Geleceğim bitti. Bütün hayatımla oynadılar” dedi.

“BAYAN BİR MÜŞTERİ ETRAFI GÖSTEREREK TELEFONLA KONUŞUYORDU”

Tutuksuz sanık Kenan O. ise arkadaşı Cumali K. ile saat 13.00’da Akpınar’da görüşmek için sözleştiklerini beyan ederek, “Cumali, kafenin birinci katından bana seslendi, kafeye çıktım. Orada tanıdığım İsmail, Mücahit vardı. Selim ağabeyi de tanırım. Bir süre oturduk. İsmail’in belinde tabanca olduğunu gördüm, bir sıkıntı olup olmadığını sordum, “yok” dedi. Bayan arkadaşım geldi oradan ayrıldık. Kafedeyken bir bayan müşterinin etrafı çekerek telefonla görüştüğünü gördüm. Bazı insanları gösterircesine bunu yapıyordu. Oradan ayrıldık. 2-3 saat sonra arkadaşım bana, “İsmail ve Fatih öldü” diye bana mesaj attı. Olay esnasında orada yoktum” ifadesinde bulundu.

Olayda babası öldürülen Emrecan E., babası ile Selim K’nın yanına gittiklerini, kafenin işletmesiyle ilgili konuştuklarını, Selim K’nın kendilerine “Biz oturduğumuz yerden kalkmayız” dediğini, babasının çıkarken “Müşteri var, akşam konuşuruz” dediğini anlattı.

Emrecan E., kafeden ayrıldıktan sonra Orduzu’ya gittiğini daha sonra Halil U. ve babasının eve geldiklerini sonrasında da kafeye gitmek üzere “Sen gelme” diyerek ayrıldıklarını, peşlerinden gittiğini, arabasını park ederken çatışma seslerini duyduğunu ifade etti.

Emrecan E., şikayetçi olduğunu ve davaya katılma talebinin olduğunu söyledi.

Olay

18 Haziran 2022 tarihinde, Yeni Hamam Mahallesi Akpınar Meydanı girişindeki binanın birinci katında saat 16.00 sıralarında çıkan silahlı kavga sırasında 53 yaşındaki Remzi Erşahin ile yeğeni 33 yaşındaki Halil Ulutaş öldürülmüş, İsmail Artuç ile Seda B., Mehmet A.(40), Mehmet T. (28) ve Mehmet A. (39) silahla yaralanmışlar, olayda yaralananlardan 31 yaşındaki İsmail Artuç kaldırıldığı hastanede 2 hafta sonra hayatını kaybetmişti. Olayın hemen ardından ve sonraki tarihlerde yapılan soruşturmaların ardından 14 kişi tutuklanmıştı.

İddianameden

Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 16 sanık hakkında, "Kasten öldürme", "Kasten öldürmeye teşebbüs", "Birden fazla kişi ile birlikte silahla yağma", "Kasten öldürmeye ve birden fazla kişi ile birlikte silahla yağmaya azmettirme" suçlarından müebbet ve 15 yıla kadar hapis cezaları talep ediliyor. Bir kişi hakkında ise "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Mehmet A. (39), Mehmet A. (40), Mehmet T. (28), Seda B. (34) Selim K. (39), Bayram İ. (30), Cumali K. (29), Fatih S. (41), Halil K. (33), İsra Ebru K. (24), İnan Y.(49), Şinasi A. (41), Mücahit A. (25) ve Çetin K. (45) tutuklu bulunurken, Mustafa K. (30) ve Kenan O. (29) ise tutuksuz olarak yargılanıyor.

Hakkında ‘kasten öldürmeye azmettirme’ ve ‘birden fazla kişi ile birlikte silahla yağmaya azmettirme’ suçlamaları bulunan kafenin eski sahiplerinden Hülya Y. ise (48) ise firari olarak aranıyor.

Haber sitemiz AA, ANKA ve İHA abonesidir. Sitemizde ajans belirtilerek yayımlanan haberlerin TELİFleri bu ajanslara aittir. Ajans dışında haber merkezimizin yaptığı haberler, görseller ve videoların TELİFleri MDÖ Bilişime ait olup izinsiz kullanım halinde hukuksal yaptırımlarla karşılaşabilirsiniz.
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
kitaptanı

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Kafedeki Kanlı Kavgada Ölü Sayısı 3'e Yükseldi

Malatya’da iki hafta önce bir kafede çıkan silahlı kavgada ölenlerin sayısı 3’e yükseldi.

Akpınar'da 18 Haziran Cumartesi günü saat 16.15 sularında bir kafede, işletme sahibi ile bir grup arasında alacak verecek meselesi yüzünden silahlı çatışma çıkmış, çatışmada Pütürgeli ve dayı- yeğen olan  Remzi Erşahin (53) ile Halil Ulutaş (33) olay yerinde hayatını kaybetmiş, 1’i ağır 6 kişi de yaralanmıştı.

Yaralılardan durumu ağır olan Doğanşehir- Sürgülü 31 yaşındaki İsmail Artuç tedavi gördüğü Turgut Özal Tıp Merkezi’nde hayatını kaybetti. 12 kişinin tutuklandığı olayda Artuç’un hayatını kaybetmesiyle birlikte ölenlerin sayısı 3’e çıktı.

Artuç'un cenazesinin, otopsi için Adli Tıp Kurumu Malatya Grup Başkanlığı morguna kaldırıldığı bildirildi.

İsmail Artuç'un cenazesi, otopsinin ardından, yakınları tarafından Pazartesi günü Doğanşehir ilçesi Sürgü Mezarlığı'nda toprağa verildi.

OLAY..
Olay, Malatya’da 18 Haziran Cumartesi günü saat 16.15 sıralarında Akpınar Kuyumcular Çarşısı girişindeki kafede meydana gelmiş ve  kafeyi işletenler ile sahipleri arasında işyerinin işletilmesi, alacak-verecek meselesi nedeniyle işyeri sahipleri ile işyerini işletenler arasında çıkan kavgada, silahlarla ateş açması sonucunda dayı- yeğen oldukları bildirilen 53 yaşındaki Remzi Erşahin  ve 33 yaşındaki Halil Ulutaş adlı şahıslar olay yerinde hayatını kaybetmiş, kalbi durmuş olarak Turgut Özal Tıp Merkezine  götürülen İsmail Artuç ise burada yapılan müdahaleyle hayata döndürülmüştü.

Olayda S.B. adlı kadın baldırından, M.T. diz kapağından, M.A. karın boşluğundan, M.A. sağ ayak kısmından silahla, S.K. adlı şahıs ise darp sonucu yaralanmıştı. Olayda 1'i Thomson marka makineli olmak üzere 5 tabanca, 1 pompalı tüfek ele geçirilmişti.

12 ŞÜPHELİ TUTUKLANMIŞTI..
Cinayetle ilgili olarak soruşturma sonucunda 27 Haziran Pazartesi gününe kadar Adliyeye sevk edilen şüpheli sayısı 17’e yükseldi, bunlardan 12'si tutuklanmıştı.

Asayiş Şubesi ekiplerince yürütülen soruşturma sonucunda olayla ilgili olarak aranan H.K. ve Ç.K. adlı şüpheliler yakalanmış ve Nöbetçi Malatya Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

Cinayetle ilgili soruşturma kapsamında daha önce Selim K., Cumali K., Mücahit A., Mehmet T., İsra E.K., İnan Y., Mehmet A., Şinasi A. , Seda B. ve Mehmet  A. tutuklanmışlardı.

Soruşturma kapsamında daha önce N.Ç. ve F.D. adlı şüpheliler savcılık ifadelerini ardından salıverilirken, şüpheliler E.E., E.E. ve M.E. ise sevk edildikleri Sulh Ceza Hakimliğince Adli Kontrol koşuluyla serbest bırakılmıştı. 

malatyahaber.com- iha

FOTO: Ölen İsmail Artuç.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır