halkla ilişkiler kampanyası nedir / Tüketimcilik ve Halkla İlişkiler (PR) Kampanyaları Bizi Derinden Etkiliyor! - Evrim Ağacı

Halkla Ilişkiler Kampanyası Nedir

halkla ilişkiler kampanyası nedir

Zaten Destekçiyim

Tüm yaşantımız aslında iki terim arasında gidip geliyor. İsteklerimiz ve ihtiyaçlarımız, doğumdan ölüme kadar geçen bu zorlu yolculuğumuzda sürekli tatmin edilmeyi bekleyen olgular olarak duruyor. Varoluşumuz bu iki kavram arasında yer alıyor. Temel olarak insani ihtiyaçlar dediğimiz beslenme, barınma, uyku, su gibi karşılanması gereken fizyolojik ihtiyaçlarımız var. Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi piramidinden de bildiğimiz gibi alt tabanda buna benzer ihtiyaçlarımız var. Bu noktada isteklerden değil, ihtiyaçlardan söz ediyoruz. Hatta piramidin sonraki basamağı olan bireysel yaşam güvenliğimiz, finansal güvenliğimiz, sağlık güvencemiz gibi ihtiyaçlar da alt basamağa benzer şekilde fiziksel olarak hayatta kalmamız için karşılanması gerekiyor. Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi'nin diğer basamakları ve daha ayrıntılı bilgiler için önceki yazımızı buradan inceleyebilirsiniz.

Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi doğrultusunda çoğu insanın hayatı boyunca bu basamaklarda ilerleyişi söz konusu diyebiliriz. Öte yandan, istekler dediğimizde genel çerçevede ihtiyaçlara göre daha belirsiz olgulardan söz etmiş oluruz. Fiziksel ihtiyaçlar, güvenlik ihtiyaçları, sosyal ihtiyaçlar veya saygınlık ihtiyacımız gibi ihtiyaçların etrafında gelişen istekler kümesi çok daha geniştir diyebiliriz. İnsanlar, mutluluk arayışında ve yaşam serüveninde, isteklerini de temel ihtiyaçları gibi karşılanması gereken zorunlu bir noktaya koymaktadır. Ancak ihtiyaçlar kümesi, istekler kümesinden uzaklaşıp uyumsuzlaşmaya başladıkça insani tatmin noktasında eksikler ya da tatminsizlikler gerçekleşmeye başlamaktadır. İhtiyaçlarımızdaki sınırlar aslında keskin olmasına rağmen, isteklerin uyumsuzluğu ve artışıyla ihtiyaçlardaki bu kesin çizgiler belirsizleşmeye başlıyor, hatta isteklerimiz ihtiyaçlarımız seviyesine ulaşıyor.

Tüketimcilik Nedir?

İşte ihtiyaçların isteklere karışması noktasında tüketimcilik (İng=Consumerism) davranışının etkisi altına giriyoruz ve ister istemez bu olguyu sorgulamaya başlıyoruz. Tüketimcilik tanımı itibarıyla, piyasada satın alınan mal ve hizmetlerin tüketiminin artırılmasının her zaman arzu edilen bir hedef olduğu ve bir kişinin refahının ve mutluluğunun temelde tüketim malları ve maddi mülk edinmeye bağlı olduğu fikridir.

Genel kullanımda, tüketimcilik, kapitalist bir ekonomide yaşayan insanların, refleksli, savurgan veya dikkat çekici aşırı tüketim etrafında dönen bir aşırı materyalist yaşam tarzına girme eğilimini ifade eder. Keynesyen makroekonomide (Kısaca Keynesyen ekonomi, 20. yüzyıl İngiliz ekonomist John Maynard Keynes'in görüşlerini temel alan piyasalar üzerinde özel sektörün ağırlıklı olmasına rağmen devlet ve kamu sektörünün de büyük role sahip olduğu bir karma ekonomidir) maliye ve para politikası yoluyla tüketici harcamalarını artırmak, ekonomi politikası yapıcılar için birincil hedeftir. Çünkü tüketim üretimin kaynağını oluşturur. Tüketici harcamaları ve toplam talep Gayrisafi Yurt içi Hasıla'nın (GSYH) aslan payını oluşturmaktadır ve bu nedenle tüketici harcamalarını artırmak, ekonomiyi büyümeye doğru yönlendirmenin en etkili yolu olarak görülmektedir.

Uzun yıllardır Keynesyen makroekonomik anlayışın dünya genelinde ekonomik büyüme ve GSYH artışı sağladığı kabul edilmesi gereken bir gerçektir (Dünya GSYH artış grafiği buradan incelenebilir). Ancak artık kapitalizmin, yarattığı bu ekonomik zenginlik veya refah artışını halkın tabanına yayma konusunda eksiklikleri oluşmaya başlamıştır. Bu yeni dönüşümde insan, ihtiyaçlarından ziyade istekleri kamçılanan ekonomiyi ayakta tutmak adına sadece tüketim yapması istenen birer olguya evrilmiştir. Kıyafet satın almak çok kolay elde ediliyorken sağlık, eğitim gibi esas alınması gereken hizmetlere ulaşım zorlaşmıştır. Sonuç olarak günümüzde kendimizi, insani duyguları minimum seviyede tutarak materyalist tüketimi iliklerimize kadar işlemiş halde buluyoruz.

Peki, diğer taraftan düşünürsek, bu tüketimcilik faaliyetlerine yani bu ekonomik modele nasıl teslim olduk? Aslında bu teslimiyetimizi tek bir kişi ya da etkiye bağlamak mantıksızdır. İlerleyen süreçte bu değişim ve dönüşüm adım adım gerçekleşmiştir. Ama aynı zamanda rastgele gelişen bir durum da olmadığı çok açıktır. Alt metninde büyük bir "halkla ilişkiler" (İng= Public Relations(PR)) kampanyasından söz edebiliriz. Bu noktada tanımlamak gerekirse halkla ilişkiler, bir kurumun ya da örgütün bağlantı oluşturduğu veya oluşturacağı potansiyel kimselerin anlayış ve desteğini elde etmek amacıyla yapılan örgütsel yönetim fonksiyonudur.

Edward Louis Bernays Kimdir? Tüketimcilik Alanında Ne Yapmıştır?

Sosyoloji ve psikolojide "halkla ilişkilerin babası" olarak anılan Yahudi kökenli Amerikalı modern propagandanın kurucusu Edward Louis Bernays yaşadığı dönemdeyaptıklarıyla, günümüz tüketimcilik davranışının oluşmasında en etkili isim diyebiliriz. Edward Louis Bernays'ın aynı zamanda ünlü psikoloji bilimci ve psikanalizin kurucusu Sigmund Freud'un yeğeni olduğunu da belirtelim. Amcası gibi Bernays, insanın irrasyonel arzuları tarafından kontrol edildiğine inanıyordu; ayrıca psikanalizin ilkelerini uygulayarak bu arzuların güç ve kâr için geniş bir ölçekte kontrol edilebileceğini ve manipüle edilebileceğini gördü. Bernays 1900'lü yılların başlarında, kitleleri etkilemek için amcasının bilinçsiz arzular üzerine yaptığı çalışmaları kitle psikolojisi üzerine düşünceleriyle birleştirdi. Temel fikri, insan davranışının mantıktan çok duygu tarafından yönlendirildiği ve bu duyguyu grup düzeyinde kullanarak insanların yapmalarını istediğiniz şeyi yapmalarını sağlayabileceğinizdi. Kendi yazdığı "Propaganda" adlı kitabında, aslında günümüz halkla ilişkiler kampanyaları için çok güzel özetleme yapmaktadır:

Neden Desteğe İhtiyacımız Var?

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor. Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak... Daha fazla göster

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Destek Ol

Kitlelerin düzenli alışkanlıklarının ve kanaatlerinin akıllı ve bilinçli yönlendirilmesi demokratik bir toplumda önemli bir unsurdur. Toplumun bu mekanizmasını kontrol edenler ülkeyi yönetme gücüne gerçekten sahip olan görünmez bir iktidar oluşturur. Adını hiç duymadığımız iktidarlar tarafından yönetiliyoruz. Zihinlerimizi kalıba sokuyorlar, beğenilerimizi şekillendiriyorlar ve fikirlerimizi oluşturuyorlar. Halkın zihnini kontrol eden ipler onların elindedir.
Edward Louis Bernays ve kitabı PropagandaAmazon

Edward Louis Bernays, yaklaşımını Birinci Dünya Savaşı sırasında Amerikan propaganda çabalarına yardım ederken geliştirdi. Barış zamanında, kitlesel ikna konusundaki bu uzmanlığını piyasalara dönüştürme fırsatını gördü. Kendi propaganda teknikleri yaklaşımını anlaşılır bir şekilde Halkla İlişkiler (PR) olarak yeniden adlandırdıktan sonra, ilk büyük kampanyalarından biri kadınların sigara içmesini sağlamak oldu. O zamanlar kadınların sigarayla görülmesi sosyal olarak kabul edilemezdi. Bu, The American Tobacco Company (Amerikan Tütün Şirketi) için potansiyel müşteri sayısının yarısı anlamına geliyordu. Bu yüzden Bernays, 1929 Paskalya Günü Geçit Töreni sırasında bir grup zengin aktörün aynı anda sigara içmesini sağladı. Mesajı halka ulaştıracak olanın reklam değil, haberler olduğunu gördü ve basına o gün "özgürlük meşalesini yakmak" için bir protesto olacağını söyledi. Manşetlere vuran bu cümleydi. Oysaki amaç sigarayı kadın bağımsızlığı ve özgürlüğü ile kare şeklinde konumlandırmaktı. O andan itibaren sigara, kadınlar için bir özgürlük işareti olarak görüldü ve bunun sonucunda kadınlar arasında sigara kullanımı arttı.

Sigara üreticisi şirketlerin 1920'li yıllarda kadınlarda sigara kullanımını arttırma amacıyla yaptığı reklamlarThe Society Pages

Bugün bir şeyleri satın alma konusunda şirketlerin sürekli ısrarlarıyla karşı karşıyayız. Sosyal medyada, televizyon dünyasında karşımızda devamlı dönen reklamlar var. Artık direkt reklam olarak adlandırdığımız içeriklerden daha fazla sayıda, Bernays'ın geçmişte kullandığı tekniklerle satın almayı teşvik ettirici basın bültenleri, ürün yerleştirmeli diziler, filmler ve bağlantıların bulunduğu içerikler var. Şunu rahatlıkla diyebiliriz ki Halkla İlişkilerin (PR) babası Edward Bernays, hala günümüz tüketim davranışına öncülük ediyor.

Sonuç

Tüketimciliğin işin özünde, şirketlerin aktif vatandaşların benliklerini kaybettirerek birer pasif tüketiciye dönüştürme (aynı zamanda bu süreçte kitleleri kontrol etme) amaçları doğrultusunda şekillendiğini belirtmek yanlış olmaz. Şirketler bu amaçlarla vatandaşlara ürün veya hizmet satarken, kendi varoluşları için ihtiyaçlarımızdaki sınırları kaldırıp isteklerimize dönüştürmenin peşinde koşuyor. Maalesef ekonomik döngümüz sürekli büyümeyi dolayısıyla arttırılması gereken tüketimi zorunlu tutuyor. Bu şekilde dizayn edilen bu ortam için tüketimcilik bir gerçek olarak tam karşımızda yer almaktadır.

Yazının başında değinildiği gibi yaşamımız, ihtiyaçlar ve istekler arasında var olmaya çalışmakla geçiyor. Sadece mutluluğu peşinde koşan insanların oluşturduğu haz toplumunda, karşılanması gereken isteklerimiz bitmek bilmiyor. Hepimiz birer mutluluk makinelerine dönüşüyoruz. Tüketim toplumundaki insanlar muhtemelen daha çok eğlenirler, kesinlikle daha çok şeye sahip olurlar ve bunları rahatlatıcı, zevkli bulurlar ve bunda yanlış bir şey olduğunu kim söyleyebilir? Ama belki de bir fikir tarafından tuzağa düşürüldük ve bu hayatımızın her köşesine girdi.

Alıntı Yap

Okundu Olarak İşaretle

Paylaş

Sonra Oku

Notlarım

Yazdır / PDF Olarak Kaydet

Bize Ulaş

Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git

Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?

Kaynaklar ve İleri Okuma

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 18/06/2023 16:27:34 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9415

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Kategoriler ve Etiketler

Tümünü Göster

Aklımdan Geçen

Komünite Seç

Aklımdan Geçen

Fark Ettim ki...

Bugün Öğrendim ki...

İşe Yarar İpucu

Bilim Haberleri

Hikaye Fikri

Video Konu Önerisi

Kafana takılan neler var?

Daha Fazla İçerik Göster

Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katmak için hemen buraya tıklayın.

Popüler Yazılar

EA Akademi

Evrim Ağacı Akademi (ya da kısaca EA Akademi), 2010 yılından beri ürettiğimiz makalelerden oluşan ve kendi kendinizi bilimin çeşitli dallarında eğitebileceğiniz bir çevirim içi eğitim girişimi! Evrim Ağacı Akademi'yi buraya tıklayarak görebilirsiniz. Daha fazla bilgi için buraya tıklayın.

Etkinlik & İlan

Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.

Podcast

Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.

Alıntı Yap

Evrim Ağacı Formatı

APA7

MLA9

Chicago

E. R. Ulman, et al. Tüketimcilik ve Halkla İlişkiler (PR) Kampanyaları Bizi Derinden Etkiliyor!. (6 Ekim 2020). Alındığı Tarih: 18 Haziran 2023. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/9415

Ulman, E. R., Özdil, A. Ş. (2020, October 06). Tüketimcilik ve Halkla İlişkiler (PR) Kampanyaları Bizi Derinden Etkiliyor!. Evrim Ağacı. Retrieved June 18, 2023. from https://evrimagaci.org/s/9415

E. R. Ulman, et al. “Tüketimcilik ve Halkla İlişkiler (PR) Kampanyaları Bizi Derinden Etkiliyor!.” Edited by Ayşegül Şenyiğit Özdil. Evrim Ağacı, 06 Oct. 2020, https://evrimagaci.org/s/9415.

Ulman, Erkan Remzi. Özdil, Ayşegül Şenyiğit. “Tüketimcilik ve Halkla İlişkiler (PR) Kampanyaları Bizi Derinden Etkiliyor!.” Edited by Ayşegül Şenyiğit Özdil. Evrim Ağacı, October 06, 2020. https://evrimagaci.org/s/9415.

Bilim, hep birlikteyken güzel. 2023'te Evrim Ağacı'na destek olun!

Bu yıl sayfamızda gezdiniz.

2010 yılından beri Türkiye'de bilim iletişimini geliştirmek adına durmaksızın ter döküyoruz ve sizin gibi bilimseverlerin destekleri sayesinde Türkiye'nin en çok ziyaret edilen, en güvenilir, en büyük bilim arşivini yaratmaya devam ediyoruz. Sitemizde reklamlar görüyor olsanız da bunların bize getirisi önemsenmeyecek kadar az. Bizi ayakta tutan, Türkiye'deki bilimseverlerin gönüllü destekleri. Eğer 2023 yılında da Türkiye'de bilimi yeşertme çabalarımıza katkı sağlamak isterseniz, maddi destekçilerimiz arasına katılabilirsiniz. Hatta bu sayede sitemizi ve mobil uygulamamızı tamamen reklamsız bir şekilde kullanmanız mümkün olacak. Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz arasına şimdi katılın.

Evrim Ağacı Logo

Kreosus (₺)YoutubePatreonDiğer Yöntemler

Geri Bildirim Gönder

Halkla ilişkiler kampanyası denilince karşımıza klasik olarak 4 süreç çıkıyor. Bunlar; araştırma, planlama, uygulama ve değerlendirmedir. Bu adımları takip ettiğimiz zaman karşımıza 6 basamaklı bir süreç çıkar. Bu süreç; geçici sorun saptama, hedef saptama, strateji, taktik, uygulama ve kontrol ’dür. Tüm bu süreçler içerisinde hem kuruluş içindeki, hem kuruluş dışındaki etkenlerin kuruluşu, faaliyet alanlarını ve doğal olarak da halkla ilişkiler çalışmalarının şekillenmesini etkilemektedir.

İnsanlar halkla ilişkiler kampanyasının sadece uygulama tarafını görür. Aslında o kampanyanın altında sadece bizim gördüğümüz birçok strateji, taktik, araştırma, çalışma ve emek vardır. Hatta bu kampanyaların uygulama kısmını Titanik’teki gibi buz dağının görünen bir kısmı olarak adlandırabiliriz. Görünmeyen kısmının ne kadar büyük olduğunu bilmeyen yoktur değil mi?

http://anatolianpr.com/wp-content/uploads/2019/01/Halkla-%C4%B0li%C5%9Fkiler-Kampanyas%C4%B1-Nas%C4%B1l-Yap%C4%B1l%C4%B1r.png

Asıl sorumuza gelelim halkla ilişkiler kampanyası nasıl yapılır? Üstte de belirttiğimiz gibi 4 aşamayı doğru bir şekilde tamamlarsak başarılı bir kampanyaya ulaşmış oluruz.

ARAŞTIRMA

Araştırma, “problemlere güvenilir çözümler aramak amacıyla, planlı ve sistematik olarak verilerin toplanması, çözümlenmesi(analizi), yorumlanarak değerlendirilmesi ve rapor edilmesi sürecidir.” Halkla ilişkilerde araştırma, bir kurum ya da kuruluş hakkında hedef kitlenin ne düşündüğünü ortaya koymak var olan tutumu bu doğrultuda yeniden düzenlemek için yapılan bir etkinliktir. Kurumun yaptığı çalışmanın etkili olabilmesi için hedef kitleyi iyi tanıması hedef kitleden de önce kendi hedef ve stratejisini iyi bilmesi gerekir.

Halkla ilişkiler kampanyaları yapılmadan önce en doğru şekilde hedef kitlenin belirlenmesi önemlidir. Çünkü Hedef kitlenin saptanması bize ne yapacağımızı gösterecek, bizi yönlendirecek ve başarıya götürecek ilk koşuldur. Hedef kitleyi belirlemezsek kime hitap edeceğimizi, hangi mecraları kullanacağımızı ve ne ileteceğimizi bilemeyiz. Yani kampanya amacına ulaşamamış, harcadığımız emek ve bütçe boşuna gitmiş olur maddi olarakta zarara uğramış oluruz.

PLANLAMA

Planlama planı ortaya çıkarmak için sarf edilen gayretleri ifade eder ve planlamayı bir süreç olarak görebiliriz. Planlamayı geleceğe yönelik olarak yapılacak işleri, izlenecek yolları ve davranışları önceden belirleme süreci olarak tanımlayabiliriz. Temel amaç hedeflerimize ulaşmak için izlenecek yolu belirlemektir. Planlama yapılırken araştırma kısmında elde ettiğimiz güvenilir bilgi kaynaklarından yararlanılarak uygun zamanda kullanılmalıdır.  Yani araştırma aşamasının titiz ve dikkatli yapılması planlamayı da etkilemektir.

Planlama oluştururken göz önünde bulundurmamız gereken bazı etkenler vardır. Durum değerlendirmesi yapılmalı, amaçları tanımlamalıyız, yaratıcı uygulama belirlenmeli,  hedef kitle belirlenmeli, hedef kitleye uygun medya planlaması yapılmalı ve son olarak bütün bunlar için bir bütçe oluşturulmalı ve yapılan çalışmalar değerlendirmeye alınmalıdır.

Hedef kitlenin doğru tanımlanması kampanya için oldukça önemlidir. Çünkü yaptığımız çalışma için iletişim araçlarını ve mecraları doğru seçemeyiz. Kampanya hedef kitleye ve hedefe ulaşamaz başarısız olur.

Planlamadan aşamasını etkili bir biçimde bitirdikten sonra uygulama aşamasına geçebiliriz.

UYGULAMA

Kampanya sürecince belirlediğimiz hedefleri ve planları gerçekleştireceğimiz kısımdır. Daha önceden planladığımız her şeyi yeri ve zamanında uygulamaya koyarız. Planlama aşamasının dışına çıkmadan belirlenen faaliyetler uygulanmalıdır.

 Kampanyanın yeterli olup olmadığını ve bizi neyin beklediğini görmek için çalışmamızı uygulamadan önce focus grup üzerinde test edebiliriz.  Focus yaparsak farklı hedef kitlelerin tepkilerini gözleyebiliriz. Bu sayede mesajlar yayılmadan önce bir yanlış anlaşılma varsa önceden tespit edilmesi kurum açısından önemlidir. Uygulama sırasında meydana gelebilecek sorunlar karşısında halkla ilişkiler uzmanlarının sorunların üstesinden gelmeye özen göstermesi gerekir.

Kampanyamızı uyguladıktan sonra nasıl bir etki yapmışız kontrol etmemiz lazım yani bu da bizi son aşama olan değerlendirmeye yönlendirir.

DEĞERLENDİRME

Kampanya bittikten sonra yapacağımız aşamadır. Bu aşamada yapılan uygulamanın başarısı ve etkisi değerlendirilir. Değerlendirme sonucunda çıkan sapmalar, sorunlar ve hataları not etmeliyiz. Bu da bir sonraki kampanya için o konularda daha dikkatli olmamızı ve daha başarılı bir kampanya ortaya çıkarmamıza yardımcı olur. Hedef kitleye yönelik değerlendirmelerde bu süreçte gerçekleştirilir. Bu süreçte “hedef kitle mesajı doğru algıladı mı?” gibi sorulara cevap aramamız lazım bunun içinde feedback önemlidir.   Feedback çeşitli yollarla (anket, focus grup, yüzyüze görüşme…) yapılabilir. Feedback sayesinde de hedef kitle üzerinde nasıl bir etki bıraktığımızı ölçmemiz sağlanır. Başka bir kampanya için bu verileri de dikkate alabiliriz.

Halkla İlişkiler kampanyası özetle; kampanya başlamadan önce yapılacak ilk iş gereken bilgilerin toplanmasıdır. Çeşitli yollarla toplanan bilgilerin incelenmesi bize hedef kitlenin özelliklerini öğrenme sonucu verir. Bundan sonra eldeki bilgilere göre planlama yapılarak hangi kitlelere hangi haberleşme araçları ile hangi mesajların ne kadar sürede ve ne zaman ulaştırılacağına karar verilir. Bu arada hazırlanan mesajlar focus grup aracılığıyla test edilerek sonuçlara göre gerekirse düzeltmeler yapılabilir. Gerekli ön çalışmalardan sonra planın uygulamasına geçilir, kampanya süresi sona erince uygulama sonuçları elden geçirilerek değerlendirilir. Değerlendirme sonuçları bundan sonraki 
çalışmalar için gerekli verileri oluşturur.

Bunu beğen:

BeğenYükleniyor...

İlgili

saitzden tarafından yayımlandı

Güzellikler için... Tüm gönderileri saitzden ile görüntüle

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır