Ali Efe "Abi harbiden sıçtık. Bildiğin fuhuş yuvası çıktı."
Ali Efe'nin söylediği şeyle Mirza ve Mert aynı anda adama dönüp "Fuhuş mu?" diye bağırdı.
"Masal beni gebertecek!"
"Sedef beni lime lime doğrayıp, puzzle yapmazsa ben adam değilim. Bittik ya!"
Mert neredeyse titreyecekti. "Abi Mira ağzıma edecek. Yemin ediyorum edecek. Ben daha yeni evliyim ya. Daha balayına gitmedim. Bir fuhuştan yargılanmadığımız kalmıştı zaten."
Karakola gittiklerinde nezarethaneye atılmışlardı.
"Abi bari babamızı arasınlar. Kızların haberi olmadan atlatalım şu akşamı."
"Kesinlikle." Dedi Mirza yüzünü sıvazlarken. "Bir bu eksikti."
İstedikleri gibi de oldu. Dursun bey ve şirketin avukatı gelmişti. Suçsuz oldukları ve odalarında kadın bulunmadığı için çıkmışlardı.
Eve geldiklerinde herkes onları bekliyordu.
Dursun bey Mirza'ya baktı. "Telefon gelince telaşlandık tabi. Ama sebebini bilmiyorlar." Deyip, omzuna vurdu.
Mirza minnetle adama baktı. Zehra koşup, adama sarıldı. "Mirza ne olmuş böyle!"
"Bomba!" dedi Mert birden. Herkesten bir korku nidası yükseldi.
"Ne bombası?" dedi Mira gözlerini açarak.
"Hamama bomba yerleştirmişler. Neler çektik bir bilseniz. Oradan çıkana kadar ter döktük."
"Hi, sevgilim benim. Bir tanem." Deyip, sarıldı Mira adama. Ali Efe ve diğerleri ise şaşkın şaşkın adama baktı. Mirza dudaklarını oynatıp "Pes!" dedi şaşkın bir şekilde. Biraz oturduktan sonra kalkıp, evlerine gitmeye karar verdiler.
"Millet yarın akşam bize yemeğe gelsenize. Masal ile Sedef'i de getirin. Uzun zamandır oturmuyoruz hep birlikte."
"Tamam bana uyar" dedi Kerem.
"Bana da." Diye araya girdi Kerim. Saati de konuşup, ayrıldılar.
***
Bir sonraki akşam Zehra harika bir masa hazırlamıştı. Bu özelliğini kesinlikle annesinden almıştı. Masaya bakıp "Her şey hazır." Dedi ve fırındaki yemeğe bakmaya gitti.
O sırada kapı çaldı ve Mirza gidip kapıyı açtı. Hepsi bir arada gelmişlerdi. İçeri girdiler.
"Ooo yine nefis kokular geliyor." Dedi Mira.
"Valla siz davet ediyorsunuz da azıcık karnımız doyuyor. Benim sosyetenin yemek bildiği yok." Diye fısıldadı Ali Efe.
Burcu öfkeyle adama döndü. "Duyuyorum seni Ali Efe. Beğenmiyorsan evlenmeseydin."
"Bilmiyordum ki, aceleye geldi. Bir ortalık karıştı, bir şeyler oldu; bi baktım evliyim."
Herkes kahkaha atarken, Burcu adama yaklaştı.
"Akşam ben sana o aceleyi, o karışıklığı göstereceğim Ali Efe." Sesi fısıltıdan da kısıktı.
Ali Efe ağzına fermuar çekti.
Hep birlikte masaya oturdular.
"Mira siz ne zaman balayına gideceksiniz?" diye sordu Zehra.
"1 ay sonra." Dedi homurdanarak. Sert bakışları ise Mert'in üstündeydi.
"Yani ne var Temmuz yerine yanlışlıkla Ağustos'u işaretlememişsem."
"Ee değiştiremediniz mi?" diye sordu Ali Efe.
"Süit odalarda yer bulamadık. Gideceğimiz otelin de özelliği denizin içindeki bungalov süitler. O yüzden mecbur bekliyoruz." Diye sinirle yanıtladı Mira.
Arkadan Mert Ali'nin sesini duydular.
"Aa babammm!" dedi televizyonu göstererek.
"Baban mı?" Burcu ayağa kalktı o tarafa gitti. Ali Efe ise Mirza'ya bakıp "Sıçtık!" diye dudağını oynattı.
"ALİ EFE!" diye bağırdı. Masal mutfaktan taşıdığı kaseyi yere düşürdü. "Bu mu lan bomba dediğiniz?" diye gürledi.
"Harbi bombalarmış yalnız!" diye sertçe söylendi Mira.
"Bi dinleyin ama önce rica ediyorum!" dedi Kerim dudakları titrerken.
"Sizi gebertirim!" diye tısladı Sedef.
"Lütfen herkes kendi sevgilisini gebertsin!"
"Ama bir dinleyin!" dedi Mirza.
"Sana inanamıyorum Mirza! Nasıl yaparsın böyle bir şeyi? Neyine yetmedim ha!"
"Keseleri eksik kalmış. Baksana!" diye homurdandı Mira.
"Yok ben onu da yaptım." Diye gürledi Burcu.
En sonunda Kerem ortaya bağırdı. "Ya bi susun!" herkes ona bakınca konuşmaya başladı. "Bizim gittiğimiz hamamın içi oda odaydı ve bir takım yaşlı azgınlar birkaç Rus kız atmışlar kendi odalarına. Başka bir odadaki adamlar da gürültüden rahatsız olup, şikayet etmişler. Arada biz de kaynadık. Ama suçsuzluğumuz kanıtlanınca serbest kaldık."
"Serbest kaldınız öyle mi?"
"Evet Zehracım." Diye masumca söylendi Mirza.
"Nasıl saldılar sizi bir göstersenize." Durdu bir an. "Ya da durun biz sizi bir salalım da bakalım." Kızlar kalkıp, erkekleri tuttular. "Hadi hadi yürüyün."
"Nereye ya?" diye bağırdı Mirza.
"Kapı dışına!" resmen gürlemişti.
Erkekleri kapının önüne attıklarında ellerini silkelediler.
"Hamamınızı sikeyim Mert!" diye bağırdı Mirza.
???
