hamile olmadığı halde memeden süt gelmesi / MEMEDEN SÜT GELMESİ VE PROLAKTİN | Prof. Dr. Metin ÖZATA

Hamile Olmadığı Halde Memeden Süt Gelmesi

hamile olmadığı halde memeden süt gelmesi

Hamilelik Dışı Dönemde Memeden Süt Gelmesi (Galaktore) Nedir, Neden Olur?


Hamilelik dışı dönemde memeden süt gelmesi, hipofizde anormalliğinden dolayı olabilir.

Hamilelik Dışı Dönemde Memeden Süt Gelmesi (Galaktore) Nedir? Neden Olur?

Kadınlar hamilelik dönemi ve çocuklara süt vermesi gereken dönemlerin dışında herhangi bir durumdan dolayı memeden süt geliyorsa bu duruma galaktore adı veriliyor. Hamilelik döneminde kadınlar için memeden süt gelmesi gayet normal bir durum olarak bilinir. Genç kızlarda memeden süt gelmesiyle birlikte adet görme konusunda sorun yaşanıyorsa önemli bir sağlık sorununu işaret ediyor olabilir. Kadınlarda hamilelik dönemlerinde kan içerisinde bulunan prolaktin ve oksitosin hormonları yükselir. Hamilelik dönemi dışında memeden süt gelmesinin belli başlı belirtileri bulunur. Bu belirtiler kadınlar tarafından takip edilerek, tekrarlanması durumunda mutlaka sağlık kuruluşlarına gidilmelidir.

Kadınlarda adet sorunu bulunuyorsa ve memeden süt geliyorsa belirti gösteren bir durumdur. Herhangi bir kadın memesinden hamilelik dönemi haricinde süt gelme durumu bulunuyorsa, hipofizde anormalliği düşünmelidir. Özellikle bu dönemde adet görememek de kadınlar için bir sorun teşkil ediyor. Normalde düşük olması gereken prolaktin hormonu bu aşamalarda yükselebiliyor ve adetin olmasını engelliyor. Bunu dışında sakinleştirici ilaç kullanılıyorsa bu durum memelerden süt gelmesine neden olabiliyor. Fakat bu durumlar yaşandığında adet görmeme gibi bir problem oluşmuyor. Hipofiz bezinden dolayı ortaya çıkan bir tümoral oluşuma bağlıdır. Bu bezin çok fazla büyümesi durumunda sinirlere baskı uygulanır.

Öncelikle yapılacak olan muayene işlemleriyle ve çekilen beyin mr görüntülemesinde hipofiz incelenir. Bu kontrollerle oluşumun tespiti yapılır ve kesin tanı koyulur. Memelerden süt gelmesi ve adet görülmeme durumu kitlenin daha fazla büyümeden anlaşılması sağlanır. Tedavi için, genellikle mikro cerrahi kullanılarak hipofiz bezine ulaşılıyor ve tümöral bölüm çıkarılıyor. Bunun yanında birçok ilaç tedavisi uygulanarak bu sağlık sorunu ortadan kaldırılıyor.

Vücuttaki temel görevi, kadınlarda doğumdan sonra süt üretimini sağlamak olan prolaktin, adet kanamalarını düzenlemede ve üreme fonksiyonlarını artırmada etkili rol oynuyor. Erkeklerde de görülen prolaktin hormonu yüksekliği kadınlarda; adet düzensizliği, gebelik ya da doğum olmadığı halde memeden süt gelmesi ve gebe kalamama gibi sorunlara neden olabiliyor. Medstar Antalya Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Uğur Alp Göksu, prolaktin yüksekliği hakkında bilgi verdi. 

Hormon bozukluğu belirti vermeyebilir

Prolaktin, beynin altında bulunan ve bezelye büyüklüğünde olan hipofiz bezinden salgılanan bir hormondur. Prolaktin hormonu halk arasında “süt hormonu” olarak da bilinir. İşlevi, meme dokusunun gelişimine katkıda bulunmak ve doğum sonrası süt üretimini teşvik etmektir. Kanda normalden daha yüksek miktarda saptanması hiperprolaktinemi olarak adlandırılır. Prolaktin yüksekliği; herhangi bir hastalık olmadan da gelişebilir. Hiperprolaktinemi, hipofiz bezinden kaynaklanan, prolaktinoma adı verilen ve prolaktin salgılayan iyi huylu tümörlere bağlı olarak da gelişebilir. Genellikle erkek hastalar şikayetleri önemsemez ve bundan dolayı tanı, tümörün çapı büyüdükten sonra konulabilir. 

Prolaktin yüksekliği;

  • Hipofiz bezinde prolaktinin aşırı salınımına neden olan tümörler,
  • Ön beyin bölgesinden kaynaklı tümör veya bu bölgeyi etkileyen sistemik hastalıklar,
  • Bazen prolaktinoma olmadan, başka hormon üretimine neden olan hipofiz tümörleri,
  • Hipofiz bölgesine radyasyon uygulanması ve travma,
  • Hipotiroid, kronik böbrek yetmezliği ve siroz hastalığı,
  • Polikistik over sendromu gibi sorunlara bağlı olarak da gelişebilir.

Doğum kontrol ilaçları risk oluşturur

Hastalıklar dışında gebelik, stres, meme başının uyarılması, cinsel ilişki, egzersiz ve bazı bitkisel ürünlerin tüketilmesi prolaktini yükseltebilir. Ayrıca psikiyatri bölümünde kullanılan bazı antidepresan, antipsikotik ve trankilizan ilaçlar prolaktin yüksekliğine sebep olmaktadır. Östrojen içeren ilaçlar, doğum kontrol hapları, bazı tansiyon ilaçları ile metoklopramid ve domperidon içeren gastrointestinal ilaçlar da yine hormonun yükselmesinde etkili olabilmektedir.  

Ploraktin yüksekliğinde kadınlarda aşağıdaki şikayetler görülebilir;

  • Adet düzensizliği veya olmaması
  • Memeden süt gelmesi
  • Tüylenme
  • Cinsel istekte azalma
  • Kilo artışı
  • İnfertilite

Erkeklerde de görülebiliyor

Erkeklerdeki prolaktin yüksekliğinde; cinsel istekte azalma, sertleşme sorunu, zamanla vücut kıllarında azalma, memelerde büyüme ve sperm sayısında azalma görülebilir. Uzun süre tedavi edilmediği takdirde kemik erimesine neden olabilir. Prolaktinoma nedeniyle hastaların bir kısmında baş ağrısı, eğer kitle büyükse ve görme sinirlerine baskı yapıyorsa çift görme gibi görme bozukluklara yol açabilmektedir.

Tedavide cerrahi gerekebilir

Prolaktin yüksekliğinde ilaç tedavisi dışında hastanın özelliklerine göre nadiren özel durumlarda cerrahi veya radyoterapi gerekebilir. İlaç tedavisinde amaç prolaktin hormon yüksekliğini kabul edilebilir seviyeye indirmektir. Ayrıca hipofizdeki kitlenin de zamanla küçülmesi veya tamamen kaybolması hedeflenir. Hekimin belirleyeceği aralıklarla kanda prolaktin düzeyi ve hipofiz MR ile ön beyinde bulunan kitledeki çap değişikliği kontrol edilir. Bu bilgilere göre tedavi planlanır.

Bir kadın hamile kaldığında süt hormonları salgılanmaya başlar ve doğum zamanına kadar süt üretimi olur ki, doğum olur olmaz bebeğini emzirebilsin. Gebeliklerde doğal süreç bu şekilde işler ve doğumdan sonra da bebeğin düzenli emzirilmesi, annenin beslenmesi, psikolojik durumu ve daha pek çok farklı faktöre göre de sütün üretimi 1, hatta 2 yıl da devam edebilir. Anne sütü, bir bebeğin beslenebilmesi için en değerli besin maddesi olduğu için süt hormonlarının salgılanması çok önemlidir. Ancak gebelik süreci ve doğum dışında herhangi bir şekilde memelerden süt gelmesi normal değildir ve kesinlikle araştırılması gereken bir husustur. “Galaktore” adı verilen bu durum tıbbi bir sorundur ve tedavisi de mümkündür.

Galaktore nedir?

Emzirme döneminde memelerden süt gelmesi normalken emzirme dönemi dışında her iki göğüsten süt içeren akıntı gelmesi normal değildir ve bu sorun “galaktore” olarak adlandırılır. Hamilelik ve emzirme dönemleri dışında memeden süt gelmesi sorunu; fizyolojik, farmakolojik nedenlerden ya da hipofiz adenomlarından kaynaklanmaktadır. Galaktore çoğunlukla kadınlarda görülmekle birlikte, nadiren erkeklerin de memelerinden süt gelebiliyor. İster erkeklerde, isterse kadınlarda görülsün galaktore çok ciddiye alınması, sağlık kurumuna başvurularak tedavi edilmesi gereken bir sorundur.

Galaktore neden olur?

Galaktorenin oluşumunda genellikle bir hastalığın tedavisi için kullanılan ilaçların etkisi olduğu, bunun bir yan etki olarak ortaya çıktığı bilinmektedir. Bununla birlikte vücudumuzdaki her bir etkinin ve tepkinin hormonsal dayanağı olduğundan galaktorenin de hormonsal düzensizlikle bağlantılı olabileceği düşünülmektedir. Aynı zamanda olumsuz psikolojik etkenler, fizyolojik sorunlar ya da beyindeki hipofiz bezinden kaynaklanan problemler dolayısıyla da galaktore oluşabiliyor.

Galaktorenin en sık görülen nedenleri

 

Beyinde oluşan tümörleri, bazı durumlarda vücuttaki salgıların bozulmasına neden oluyor ve bu tür bir durumda da memeden süt gelmesi gibi bir sonuç ortaya çıkabiliyor. Bunun tam olarak neden- sonuç ilişkisi açıklanamamakla birlikte uzmanlar beyin tümörlerinin galaktoreye sebep olabileceğini belirtmekteler.

Tiroid hormonunun salgılanma miktarı, düzeni ve düzensizliği tüm vücut sistemleri üzerinde etki göstermektedir. Tiroid bozukluğu olan kişilerde bir tür yan etki ya da vücudun tepkisi olarak galaktore olabiliyor. Aslında galaktore vücutta tiroid hormonunun dengesiz salgılanmasından öte, genellikle tiroid hastalarının kullandığı hormon ilaçlarına bağlı olarak ortaya çıktığı bilinmektedir.

Böbreklerin sağlıklı çalışmaması, vücutta diğer sistemlerin de sağlığının bozulmasına yol açabilmektedir. Bu bağlamda özellikle de bazı böbrek hastalıkları, böbreküstü bezlerinin çalışmasını engeller ya da aşırı çalışmasına neden olur. Bu şekilde de vücutta galaktore gelişebilir.

  • Hipofiz bezinde sarkoidoz

Hipofiz bezinde var olan bozukluklar vücutta galaktore olmasının en sık görülen nedenleri arasındadır. Vücuttaki salgıları kontrol eden hipofiz bezi tümör ya da ilaç etkileşimlerine bağlı olarak süt bezlerini uyarır ve bu şekilde süt bezlerinin gereğinden fazla çalışmasına neden olabilir.

Polikistik over sendromu, hormonsal bozukluklardan dolayı kadınların yumurtalıklarında çok sayıda kist oluşması sorunudur. Bu rahatsızlık kısırlıktan aşırı kilo alımına kadar kadınların sağlığını pek çok açıdan olumsuz etkilemektedir. Aynı zamanda vücutta hormonal düzensizlik oluşturarak aşırı östrojen ve prolaktin salgılanmasına yol açtığı için hamilelik ya da emzirme dönemi dışında da memelerden süt gelmesine sebep olabiliyor.

  • Bazı ilaçların yan etkisi

Hormon içerikli ilaçlar, vücutta hormonların doğal salgılanma dengesinde değişikliklere sebep olmaktadır. Bu bağlamda depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar, doğum kontrol hapları ya da bazı tansiyon ilaçları vücutta prolaktin seviyesini yükselterek galaktoreye yol açabiliyor.

Galaktore çok yönlü birkaç faktörden kaynaklı olarak ortaya çıkmış olabilir. Fizyolojik ve patalojik etkilerin yanında, olumsuz çevresel faktörler nedeniyle de galaktore ortaya çıkabiliyor. Örneğin; stres, yoğun protein odaklı beslenme, meme başının çok sık uyarılması gibi durumlarda kısa süreli ya da uzun süreli hormonsal değişiklikler oluşabilir ve vücutta galaktore gelişebilir.

Galaktore belirtileri nelerdir?

Galaktore vücutta pek çok belirti ile kendini gösterirken, belirtiler kadınlarda ve erkeklerde farklı şekillerde ortaya çıkabiliyor. Galaktorenin erken dönemde teşhis edilerek bir an önce tedaviye başlanabilmesi için kadın, erkek herkesin vücudundaki işaretlere dikkat etmesi gerekir. Bu bağlamda galaktore belirtileri;

  • Adet düzensizlikleri,
  • Göğüslerde normal dışı hassasiyet,
  • Göğüslerin şişkinlik, dolgunluk,
  • Cinsel işlev bozukluğu, cinsel isteksizlik,
  • Hipofiz bezindeki işlev sorunlarından ortaya çıkan galaktore sorununda görme bozuklukları olarak sıralanabilir.

Yukarıda sıralanan belirtilerden birkaçının bir arada görülmesi ve memelerden süt gelmesi durumu kesinlikle ciddiye alınması gereken bir husustur. Özellikle de bu sorunların bir haftadan uzun sürmesi durumunda vakit kaybetmeden doktora başvurmak ve gerekli tetkikleri yaptırmak çok önemlidir.

Galaktore tanısı nasıl konur?

Hastanın şikayetleri dolayısıyla galaktoreden şüphe edildiğinde mümkün olan en kısa sürede tanı konmalıdır. Galaktorenin tedavisinden önce tanı aşamasında gerekli tetkiklerin doğru yapılması çok önemlidir. Galaktore tanısı için prolaktin seviyesinin ölçülmesi, hastanın kullandığı ilaçların kontrol edilmesi ve süt bezlerinin fonksiyonlarının kontrol edilmesi gerekir. Bunların yanında bilgisayarlı tomografi ve MR filmi de galaktore tanısı için sıklıkla kullanılan laboratuvar tetkikleridir. Hastanın tüm belirtileri değerlendirildikten sonra; tümör araştırması, hipofiz ve böbreküstü bezleri ile birlikte kadınlarda gebelik olup olmadığının da kontrol edilmesi önemlidir. Yapılan tüm bu testlerin ardından kesin olarak galaktore tanısı konan hastalarda tedavi aşamasına geçilir.

Galaktore nasıl tedavi edilir?

Galaktore genellikle vücutta meydana gelen hormonsal değişiklikler nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Bundan dolayı da öncelikle hastanın hormon salınımının olması gereken dengeye çekilmesi gerekir. Bu amaçla uygulanacak ilaç tedavisi ile prolaktin seviyesinin normal değerlerine getirilmesi sağlanır. Eğer hasta hormonal tedaviye cevap vermezse, sorunun psikolojik problemlerden kaynaklanıyor olabileceği şüphesi ile hastaya psikolojik tedavi seçeneklerinin uygulanması yoluna gidilebilir. Başka bir açıdan bakıldığında eğer galaktore, vücuttaki bir tümörden kaynaklanıyorsa bu tümörün yok edilmesi için tedavi uygulanması gerekir. Bu bağlamda hastaya ilaç tedavisi, ışın tedavisi ya da cerrahi işlem uygulanarak tümör yok edilir. Tüm bu işlemlerin ardından hastada galaktorenin devam edip etmediği kontrol edilir. Galaktorenin devam etmesi durumunda daha ileri düzey tetkikler ve tedavi yolları denenmelidir. Çünkü galaktore ihmal edilebilecek, tolere edilebilecek bir sorun değil, çok ciddi bir sağlık sorunudur.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır