hamilelik adet gecikmesi / İşte hamile olduğunuzu anlamanızı sağlayacak 12 erken belirti | Independent Türkçe

Hamilelik Adet Gecikmesi

hamilelik adet gecikmesi

Adet gecikmesi yaşadığınızda ilk aklınıza gelen hamilelik olabilir. Ancak adet gecikmesinin başka sebepleri de var.

Geçirdiğiniz bir hastalık, kullandığınız bir hap, aşırı stres, bazen uykusuzluk, bazen aşırı yorgunluk bunların hepsi adetinizi geciktirebilir. O nedenle 'ne eyvahhh yine mi hamileyim', 'yaaa yaşasın hamileyim' diye ne üzülün ne de erken sevinin.

Hamile kalmaya çalışmamanıza rağmen adetiniz gecikti. Hemen hamile miyim paniğine kapılmayın, hamile olmamanıza rağmen başka nedenlerle adetiniz gecikebilir. Kadınlarda adet gecikmesine yol açan ve en sık rastlanılan nedenler:

Hastalık: Geçirdiğiniz ani, kısa ya da uzun süreli bir hastalık, adetinizin gecikmesine neden olabilir. Hastalığınız iyileştikten sonra, adetleriniz eski düzenine girecektir.

Kullandığınız ilaçlar: Yeni ve farklı bir ilaç kullanmaya başlamanız, adetinizin gecikmesine ya da gelmemesine sebep olabilir. Kullandığınız ilaçların yan etkilerini doktorunuzla mutlaka konuşun.

Stres: Yaşadığınız stres de adet düzeninizi etkileyebilir. Bazen yaşadığımız aşırı gerginlik ve stres vücudumuzda GnRH adı verilen hormonun (cinsiyet hormonlarının salınmasını uyaran hormon) seviyesini azaltır. Bu hormonun azalması yumurtlamamaya ya da adet olamamaya yol açar. Eski düzeninize kavuşmak için rahatlayıp gevşemeniz gerekir.

Şişmanlık ya da zayıflık: Çok fazla kilonuzun olması, hormonsal olarak adet döngünüzü değiştirebilir ya da tamamen durmasına sebep olabilir. Birçok kadın biraz kilo verdiklerinde normal döngülerine ve doğurganlıklarına döner. Bunun dışında bazı hallerde zayıflık da adet gecikmelerine yol açabilir. Vücudunuzdaki yağ oranı yeterli düzeyde değilse adet düzensizliklerine ya da adetin durmasına yol açabilir. Tıpta bu duruma amenore denir. Kilo almak adet düzeninizin eskiye dönmesini sağlar. Aşırı derecede spor yapan ya da profesyonel sporcu kadınlarda bu durum sık görülür.

Günlük yaşamdaki değişiklikler: Uzun süreli çalışma, rutin ve düzenli programınızda değişiklik yapmak, biyolojik saatinizi etkileyebilir. Adetinizin gecikmesinin nedeni, çok uzun saatlerinizi işyerinde geçirerek uykusuz kalmanız olabilir.

Yanlış hesaplama: Adet döngüsü kadından kadına farklılık gösterebilir. Ortalama adet döngüsünün 28 gün olduğu söylense de bu her kadın için geçerli değildir. Bazen adetinizin geciktiğini sandığınız zamanlarda yalnızca yanlış hesap yaptığınızı fark edebilirsiniz. Adet döngünüz düzensizse ve ne zaman yumurtladığınızı biliyorsanız, yumurtladığınız günden iki hafta sonrasında adetinizin gelmesini beklemelisiniz. Bu şekilde adet döngünüzü daha kolay takip edebilirsiniz.

Menopoza geçiş dönemi: Perimenopoz, üreme döneminden, üretken olmadığınız döneme geçiş yaptığınız zamana verilen isimdir. Bu dönemde adetiniz daha az ya da daha çok gelebilir veya daha sık ya da daha seyrek adet olabilirsiniz. Eğer hamile kalmak istemiyorsanız, bir doğum kontrol yöntemi kullanmaya devam etmenizde fayda vardır.

Menopoz: Menopoz, artık yumurtlamayacağınız ve adet görmeyeceğiniz bir dönemdir. Menopoza doğal bir şekilde girebilirsiniz. Ancak menopoz rahmin alınması gibi cerrahi olarak ya da kemoterapi gibi kimyasal yollarla da olabilir.

Hamilelik: Nihayet! Evet, adetinizin gecikmesinin sebebi hamile kalmış olmanız olabilir. Basit bir gebelik testi adetinizin gecikmesinin nedeninin, hamilelik olup olmadığını anlamanıza yardımcı olacaktır. Gebeliğin öğrenilmesi için yapılan idrar ve kan testleri vücudunuzda hCG hormonu (gebelik hormonu) olup olmadığını kontrol eder. Eğer hamileyseniz, doktorunuzu arayarak doğum öncesi randevusu almalısınız. Gebelik testiniz negatif çıktıysa, birçok test bir hafta bekleyip yeniden gebelik testi yapmanızı tavsiye eder. İkinci test de negatifse ve neden adetinizin geciktiği hakkında bir fikriniz yoksa fiziksel muayene için hemen doktorunuzu arayın. Doktorunuz size birkaç kan testi yapabilir ya da gecikmiş adetin gelmesine yardımcı olan bir ilaç verebilir.

Kaynak: Petrol-İş Kadın Dergisi Ocak sayısından alınmıştır

#günün bilgisi #sağlık #hamilelik #regl dönemi

HAMİLELİK BELİRTİLERİ NELERDİR VE NE ZAMAN BAŞLAR?

Bebek sahibi olmak isteyen anne adaylarının en merak ettiği şeylerin başında hamilelik belirtileri geliyor. Erkek üreme hücresi sperm ile kadın üreme hücresi yumurtanın döllenmesi sonucunda oluşan hamilelik, kadınların vücudunda ve ruhsal durumunda çok fazla değişik yaşanmasına neden olur. Anne adaylarının merak ettiği hamilelik belirtilerini ve hamilelik belirtilerinin zaman içerisinde değişimine dair hastanemiz Kadın Hastalıkları ve Doğum Departmanı doktorumuz monash.pw Betül Atakan'dan bilgi aldık.

Yumurta ve spermin birleşmesiyle oluşan embriyonun rahme tutunması, yaklaşık olarak döllenmeden gün sonradır. Ve bu andan itibaren bazı erken gebelik belirtileri ortaya çıkabilir. Bu belirtilerin nedeni döllenmeden sonra, anne kanında beta hCG, östrojen ve progesteron hormonlarının artmaya başlamasıdır. Peki, bu erken gebelik belirtileri nelerdir?

HAMİLELİK GEBELİK BELİRTİLERİ NELERDİR?

Düzenli cinsel hayatı olan ve adeti geciken her kadın hamile olmaktan şüphe duyar ve vücudunu dinlemeye başlar.

Aslında hiçbir gebelik, hamilelik belirtisi hamileliği kesin olarak kanıtlamaz çünkü hamilelikten emin olmak için hamilelik testi yapılması gerekir.

Hamileliğin ilk haftalarından başlayarak son günlere kadar ortaya çıkan hamilelik belirtileri şu şekilde sıralanabilir:

Adet gecikmesi

Gebeliğin ilk belirtilerinden biri adet gecikmesidir. Ancak düzenli bir adet döngüsüne sahip değilseniz gebe olduğunuzdan şüphelenebileceğiniz başka belirtiler olabilir. Ayrıca her adet gecikmesi gebelik işareti olmayabilir. Stres, beslenme, iklim değişiklikleri gibi çevresel faktörler, ilaç kullanımı, kilo alımı ya da kilo kaybı gibi durumlar da bazen adet gecikmesine sebep olabilirler.

Mide bulantısı

Artan hcg (gebelik hormonu) ve östrojen hormon düzeyi, gebeliğin ilk zamanlarında özellikle sabah bulantılarına neden olabilir. Bazı gebelerde kusma bulantılara eşlik edebilir. Ancak bulantı başka durumlarda da ortaya çıkabilir. Mide-bağırsak hastalıkları, kabızlık, reflü, gastrit, stresvertigo gibi. Ayrıca artan östrojen hormon düzeyi gebelikte koku hassasiyetine neden olabilir. Özellikle yemek kokuları, parfüm ve sigara kokusu öğürme refleksine neden olup bulantıyı tetikleyebilir.

Yorgunluk, halsizlik ve uyku hali

Özellikle gebeliğin ilk 3 ayında artan progesteron hormonunun etkisiyle kendinizi yorgun hissedebilir, sürekli uyumak isteyebilirsiniz.

Kokulara karşı yoğun hassasiyet

Hormonların değişmesi yüzünden anne adayının yaşadığı değişikliklerden biri de kokulara karşı aşırı duyarlı hale gelmesidir. Bu dönemde anne adayı daha önce sevilen kokulardan tiksinebilir. Hiç hoşlanılmayan pek çok koku da sevilmeye başlanabilir.

Hafif kanama ve kas ağrısı

Hamileliğin ilk dönemlerinde zaman zaman hafif kanamalar, lekelenmeler ve kasık ağrıları görülmesi normaldir. Bu kanamalar adet kanaması gibi uzun soluklu kanamalar olmaz. Embriyonun anne adayının rahmine tutunmaya ve yerleşmeye çalışmasının neden olduğu bu kanamalar ve ağrılar da gebelik belirtileri arasında sayılır.

Kabızlık

Gebelik durumunda salgılanan progesteron hormonu sebebiyle sindirim sistemi problemleri yaşanabilir. Anne adayının sindirimi yavaşlar ve sindirim sistemindeki bu hormonsal değişim kabızlığa yol açar. Kabızlık durumunda anne adayının beslenme düzenine daha fazla dikkat etmesi gerekir.

Göğüslerde dolgunluk, hassasiyet

Erken gebelik belirtilerinden bir diğeri de göğüslerde oluşan değişikliklerdir. Artan hormonlar ve göğüslere gelen kan miktarının artışıyla birlikte göğüslerde büyüme ve büyümeye bağlı ağrı ve hassasiyet görülebilir. Ayrıca yine gebelikte artan bu hormonlar, meme başındaki renk değişimini sağlayan melanosit denilen hücreleri etkileyerek, meme başında koyulaşma ve areola dediğimiz meme başı bölgesinde genişleme yaparlar. Bu durumda yine erken gebelik belirtileri arasındadır.

Hafif kanama ve akıntı

Lekelenme şeklinde görülen vaginal kanama da gebeliğin erken belirtilerinden biri olabilir. Halk arasında 'üstüne görme' olarak bilinen bu durum, embriyonun rahime tutunmasından kaynaklanan implantasyon kanamasıdır. Adet kanamasından farkı miktarının az ve süresinin kısa olmasıdır ve bu kanama normal adet kanaması haline dönüşmez. Özellikle ağrı ile beraber olduğunda dış gebelik belirtisi de olabileceğinden, bu durumda kadın doğum muayenesi yapılması önemlidir.

Sık idrara çıkma

Döllenmeden sonraki ilk haftalarda artan hormon düzeylerinden dolayı sık idrar çıkma hissi olabilir. Gebeliğin ilerleyen dönmelerinde de bu şikayet sıkça görülür. Bunun nedeni büyüyen rahmin idrar torbasına yaptığı baskıdır. Ancak bazen idrar yollarındaki enfeksiyon durumlarından kaynaklanabilir. Özellikle yanma şikayetinin eşlik ettiği durumda mutlaka doktor kontrolü yapılmalıdır.

Vücut sıcaklığının artması

Gebelikte yine hormon düzeylerinin artmasına bağlı olarak vücut sıcaklığı yaklaşık 1 derece kadar yüksektir.

Kasık ağrısı

Yine gebeliğin erken dönemlerinde özellikle 4 ve 5. haftalarda embriyonun rahme yerleşmesine bağlı, şiddetli olmayan, genellikle batma tarzında hafif kasık ağrıları olabilir. Bu ağrılar çoğunlukla istirahatle geçer. Kanamanın eşlik ettiği şiddetli kasık ağrıları varsa mutlaka doktorunuza danışmalısınız.

Tüm bu erken gebelik belirtileri, gebeliğin ilk haftalarından itibaren başlayabilir ve çoğunlukla gebeliğin 5. ve 8. haftaları arasında görülür. Ancak bu belirtiler her gebede görülmeyebilir. Ayrıca her anne adayı bu durumları fark etmeyebilir. Bu belirtilerden bazıları tüm gebelik boyunca görülmeye devam edebilir. Bazıları ise gebelik dışı durumlarda görülebilir. Dolayısıyla bahsedilen erken gebelik belirtileri kişinin gebe olduğunu kesin olarak göstermez. Kesin gebelik tanısı idrarda veya kanda yapılan gebelik testleri ile öğrenilir.

Baş dönmesi ve ağrısı

Hormonların bir anda çoğalması, kan akışını etkilediği için tansiyon düşmesi ve tansiyon düşmesine bağlı baş dönmeleri, bayılmalar yaşanabilir.

Duygusal olarak hassaslaşma

Döllenme sonucunda yaşanan hormon artışı anne adayının sadece vücudunu etkileyen bir şey değildir. Hamilelik anne adayının ruhsal durumu üzerinde de ciddi etkiler bırakır. Hamile olan kadınlarda çok ani duygusal geçişler yaşanır. Mutlu ve keyifli görünen, kahkahalar atan bir anne adayı hiçbir sebep yokken bir anda öfkelenebilir, ağlayabilir, üzülebilir. Bu durumlarda anne adayının en büyük destekçisi baba adayı olmalıdır. Baba adayları, anne adayının bu değişimleri kasıtlı olarak yaşamadığını ve kontrol edemediğini unutmamalı, eşinin kötü hissettiği anlarda destekçisi olmalıdır.

Döllenmeden yaklaşık gün sonra kanda beta hCG dediğimiz gebelik hormonu yükselmeye başlar. Bu durumda kanda ya da idrarda bakılan gebelik testleriyle gebe olup olmadığınızı öğrenebilirsiniz. Bu hormon önce kanda sonra idrarda yükselmeye başladığından dolayı gebelik önce kanda sonra idrarda belli olur. Evde yapılan idrar testinde çift çizgi görülmesi testin pozitif olduğunu gösterir. Kanda yapılan gebelik testi için bir hastaneye gitmeniz gerekir. Hcg (gebelik hormonu) değerleriniz çok düşük bile olsa kan testinde tespit edilebilir. Ancak günümüzde düşük hCG değerlerini idrarda da tespit eden erken gebelik testleri mevcuttur.

HAMİLE OLDUĞUNU NASIL ANLARSIN?

Kadınların vücudunun ergenlik döneminde adet görmeye başlamasından itibaren bir çocuk doğurmaya hazır olduğunu biliyoruz. Kadın üreme organları her ay belli bir dönemde kendisini oluşabilecek bir gebeliğe karşı hazırlar. Eğer döllenme sağlanabilirse gebelik oluşur ancak sağlanamazsa kadın üreme organları tarafından üretilen yumurta hücresi parçalanarak adet kanaması olarak vücuttan atılır. Hamile olmayı isteyen kadınların "Hamile olduğumu nasıl anlarım" sorusuna verilen ilk yanıt genelde adet gecikmesi olur.

ADET GECİKMESİ HAMİLELİK BELİRTİSİ MİDİR?

Düzenli cinsel hayatı olan kadınlar için adetin gecikmesi hamilelik ihtimalini ortaya çıkarır. Elbette adetin gecikmesi hamileliğin kanıtı sayılamaz ancak bir belirti olarak kabul edilebilir. Hamileliğin çok fazla belirtisi olduğunu daha önce söylemiştik. Adetin gecikmesi, diğer belirtilerin yanında değerlendirilirse gebelik testi yapılması için bir sebep olarak görülebilir.

HAMİLELİĞİN İLK HAFTASINDA NELER OLUR?

Kadın üreme organlarının işleyişi dikkate alındığında son adet dönemi bittiği anda kadınların yumurtalıkları yumurtlama için hazırdır. Son adet döneminin ardından gelen günde yumurtlama gerçekleşir. Yumurtalıklarda oluşan en sağlıklı yumurta, fallop tüpleri aracılığıyla rahme gider. Kadın üreme organı yumurta rahimde korunmasız cinsel ilişki yaşanırsa birleşme saat canlı olarak durabilir.

Erkek üreme hücresi olan spermde bu süre gün olarak değişir. Yani kadının rahmine giren bir sperm rahimde gün canlı olarak durur. Yumurta henüz canlıyken yaşanan korunmasız bir cinsel ilişki sonucunda kadın rahmine giren sperm yumurtayı döller. Döllenen yumurta rahim astarına girer ve hamilelik oluşur.

İlişkiden 7 gün sonra hamilelik oluşur ancak belli olmaz. Ultrasonda da görülmez. Hamileliğin testlerde ve ultrasonda görünmesi için döllenmenin üzerinden 14 gün geçmesi gerekir. Ancak bu durum erken hamilelik belirtilerinin görülmesine engel olmaz. Hormonların hızla değişmesine yol açan döllenme sonucunda 7 günde hamilelik belirtileri görüldüğü söylenebilir.

EN ERKEN HAMİLELİK BELİRTİLERİ NE ZAMAN ORTAYA ÇIKAR?

Hamilelik şüphesi duyan kadınların gebelikle ilgili en çok merak ettiği konulardan biri de hamilelik belirtilerinin başlama zamanları ve döllenme sonrası vücutta yaşanan değişimlerdir.

Hamileliğin ilk haftasından itibaren hamilelik belirtileri görülmeye başlayabilir. Progestoron düzeyinde yaşanan artış, östrojen hormonunun çoğalması ve döllenen yumurtanın rahime etkisi anne adayının vücudunda ve duygu durumunda değişikliklerin yaşanmasına yol açabilir.

Gebelik takvimi çıkarırken gebelik sürecinin sağlıklı şekilde gözlemlenebilmesi için gebeliğin başlangıç günü olarak, hamile olan kişinin son âdet kanamasının ilk günü kabul edilir. Gebeliğin bir kan testinde görülebilmesi için çiftlerin cinsel birleşmesi üzerinden 14 gün geçmiş olması gerekir.

EN ERKEN HAMİLELİK BELİRTİSİ NEDİR?

Yumurtanın döllenmesinin ardından oluşan embriyo fallop tüpleriyle rahme taşınır. Anne adaylarının merak ettiği ilk hamilelik belirtileri de bu taşınmanın ardından başlar. Embriyonun rahme tutunmasının ardından ilk implantasyon kanaması yaşanır ve bu kanamayla birlikte implantasyon dönemi başlamış olur. İşte bu implantasyon kanaması ilk hamilelik belirtisi olarak gösterilebilir. Halk arasında lekelenme adıyla anılan bu kanamanın ardından gebelik oluşmuştur ve sırasıyla diğer belirtiler de görülmeye başlar.

Hamilelik sürecinde anne adayının vücudu adeta baştan ayağa değişen tepkiler verir. Hamilelik hafta kadar sürer ve neredeyse her hafta hamilelik belirtileri farklılık gösterir. Bazı belirtiler ve değişiklikler sadece erken dönemde görülürken bazı belirtiler sadece doğuma yakın görülür. Anne adayları kendi vücudunu dinleyerek erken hamilelik belirtilerini anlayabilir.

Erken hamilelik belirtileri genelde döllenmenin ve hormon artışının dışa vurumu olarak yaşanan fizyolojik değişimlerdir.

Hamilelik belirtilerinin hepsi her kadında aynı şiddette gözlemlenmeyebilir. Tüm bu belirtilerden bazıları fark edildiyse ve bir de adet gecikmesi varsa bir gebelik testi yapılmasının faydası olacaktır.

HAMİLELİK TESTİ NASIL YAPILIR?

Herhangi bir eczaneden alabileceğiniz gebelik testleriyle evinizde 2 dakika içinde hamile olup olmadığınızı dair bilgi edinebilirsiniz. Eczaneden aldığınız gebelik testine idrarınızı yapıp biraz beklemelisiniz. Gebeliğin oluşması durumunda salgılanan beta Hcg hormonu kanda ve idrarda kendisini gösterir. Gebelik testi üzerindeki göstergede çift çizgi çıkması durumunda hamile olduğunuzu, tek çizgi çıkması durumunda hamile olmadığınızı anlarsınız.

Evde yaptığınız gebelik testleri genel olarak doğru sonuç verse de bazen yanılabilir. Bu yüzden eğer ki evde yaptığınız gebelik testinde iki çizgi çıktıysa (ki bu pozitif demektir ve hamile olduğunuz anlamına gelir) bir de jinekolog muayenesine gitmekte fayda var.

Hekiminiz, yapacağı gebelik testlerinde Beta hcg değerlerini inceleyecektir. Kadınların hamile olup olmadığı Beta hcg hormonuna göre belli olur.

Evde yapılan gebelik testleri gebeliğin ilk haftasında sonuç vermeyebilir. Gebeliğin ilk hastasında ultrasonda da gebelik görülmez ancak hekiminiz yapacağı kan testlerinde Beta hcg hormonuna rastlanırsa gebelikten bahsetmek mümkün olur.


Kaynak : Makale monash.pw sitesinden alıntılanmıştır. Orjinal makaleyi okumak için lütfen tıklayınız

fazla oku

Genellikle "Hamile miyim?" gibi iki kelimelik bir soruyla başlayan macera, pek çok kişi için hayat boyu süren bir deneyime dönüşüyor. Peki hamilelik test haricinde nasıl anlaşılır?

Bilim haberleri sitesi Live Science, uzmanlara ve araştırmalara dayanarak hamile olduğunuzu anlamanızı sağlayacak 12 erken belirtiyi derledi:

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Adet gecikmesi

Hamilelikte ilk ipucu genellikle adet gecikmesi oluyor. Ancak bunun başka nedenleri de var. Örneğin bir kadının adet döngüsü düzensiz olabilir. ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri'ne göre aşırı egzersiz, çok fazla kilo almak veya vermek, stres, hastalık ve emzirme adet gecikmesine yol açabiliyor. Ancak emziren kişilerin de hamile kalabildiğini unutmayın.

Yorgunluk

Hamileliğin ilk üç ayında yorgunluk çok yaygın görülüyor. Chicago'daki Prentice Kadın Hastanesi'nde ebe olan Lia Moss, bunun sebebinin büyük ihtimalle hamileliğin erken dönemlerinde progesteron hormonunda yaşanan artış olduğunu belirtti.

Amerikan Hamilelik Derneği'ne göre, kadınlar gebe kaldıktan bir hafta sonra normalden daha halsiz ve uykulu hissedebiliyor.

Hamileliğin erken dönemlerinde vücudun daha yorgun hissetmesinin sebebi, kan hacminin gelişen plasentaya ve fetüse besin sağlamak için artması. Zira bu durum kadının kalbinin daha fazla çalışmasına sebebiyet veriyor.

Öte yandan 'de hakemli bilim dergisi BMC Pregnancy and Childbirth'de yayımlanan bir araştırma, yorgunluğa rağmen gebeliğin erken dönemlerinde uyku problemlerinin yaygın olduğunu ortaya koymuştu.

Şişkinlik

Moss, hamileliğin ilk haftalarında kadınların karın bölgesinin daha yumuşak ve şişkin olabileceğini söyledi. Bunun nedeninin muhtemelen yine progesteron hormonundaki artış olduğunu kaydetti.

Kanama

Ebe Moss, kadınların hamile kaldıktan iki hafta sonra az miktarda vajinal kanama veya lekelenme yaşayabileceğini söyledi. Kan renginin pembeyle kahverengi arasında olabileceğini belirten Moss, hafif krampların yaşanabileceği konusunda da uyardı. 

Öte yandan bazı kişiler bu yüzden adet olacağını düşünebiliyor. Ancak yerleşme kanaması diye bilinen bu durum, döllenmiş yumurtanın rahme tutunmasıyla meydana geliyor. Adet kanamasından daha kısa sürüyor ve çok daha hafif oluyor.

Memelerde hassasiyet

Hamile kaldıktan iki hafta sonra memeler, daha şişkin ve meme uçları daha hassas olabilir. Moss, buna progesteron ve östrojen hormonlarında meydana gelen yükselişin ve bu bölgeye kan akışının artmasının yol açtığını belirtti.

Fotoğraflarla dünyadan haberler

Hepsini göster 30

Hamile olduğunuzu anlamaya yarayacak erken bir ipucu da meme uçlarını çevreleyen bölgenin koyulaşıp büyümesi.

Sabah bulantısı

Moss, hamilelikte mide bulantısının sadece sabah değil günün herhangi bir saatinde yaşanabileceğine dikkat çekti. Hamileliğin 6. ve haftaları arasında mide bulantısı hissedilebileceğini, bazı kişilerin hafta itibarıyla rahatlamaya başlayabileceğini söyledi.

Ruh halinde değişiklikler

Hamileliğin ilk aylarında hormon seviyelerinde meydana gelen değişiklikler, vücudu ve zihni etkiliyor. Dolayısıyla hamileler duygusal gelgitler yaşayabiliyor. Moss bu konuda "Kadınların adet öncesi gerginlik sendromu gibi hissetmesi normal" dedi.

Tuvalet ihtiyacı

Kadınların ilk haftalardan itibaren hamilelik boyunca idrarını daha sık yapması gerekebiliyor. Çünkü böbrekler vücuttaki fazla sıvıyı filtrelemek için daha çok çalışıyor.

Progesteron hormonunun artması da kabızlığa yol açabiliyor. Zira böylece sindirim sistemi yavaşlatılarak fetüse daha fazla besin ulaştırılıyor. Akademik tıp merkezi Mayo Clinic'e göre egzersiz, çok sıvı tüketmek ve lif tüketimini artırmak kabızlığı hafifletebilir.

Baş ağrısı

Moss, baş ağrısının ilk üç aylık dönemde epey yaygın olduğunu söyledi. Bunun açlık veya susuzluğun bir belirtisi olabileceğini kaydetti.

Baş dönmesi

Bazı kadınlar hamileliğin ilk aylarında sersem gibi hissedebiliyor veya baş dönmesi yaşayabiliyor. Ebeye göre bu durum, kan şekerinin düşmesiyle veya susuz kalmayla ilişkili olabilir.

Gece terlemesi

Hamileliğin erken dönemlerindeki kişiler, sıcak basması veya gece terlemesinden mustarip olabiliyor. 'teki bir çalışma, kadınların üçte birinden fazlasının hamilelikte bunları yaşadığını ortaya koymuştu.

Ateş

Kaliforniya San Francisco Üniversitesi'nde akademisyen Kathy Lee, hamileliğin metabolizmayı hızlandırdığını ve bu durumun kadınların özellikle uyurken daha sıcak hissetmesine neden olabileceğini söyledi.

Bir araştırmada, hamile bir kişinin ateşinin ilk üç ayda 37,1 santigrat dereceye çıktığı ve doğumdan 12 hafta sonra 36,4 santigrat dereceye düştüğü görülmüştü.

Independent Türkçe, Live Science

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır