Kasık bölgesi hamileliğin hemen her döneminde ağrı hissedilebilen bir bölgedir. Hamileliğin ilk haftalarında rahmin büyümeye başlaması ve kanlanma artışına bağlı olarak oluşabilen kasık ağrıları, ilerleyen haftalarda ağırlığın artışı ve rahmi asan bağların gerilmesine bağlı ortaya çıkabilmektedir. Çoğunlukla bu gibi fiziksel nedenlerden ortaya çıksa da düşük tehdidi, idrar yolu enfeksiyonu gibi ciddi durumlarda da kasık ağrısı görülebilmektedir. Bu nedenle ısrar eden ağrıların varlığında hekime başvurulmasında yarar vardır.
Hamileliğin ’nci aylarından kasık bölgelerinde bıçak saplanır gibi keskin ve ani başlayan, hareket etmekle, aniden ayağa kalkmakla şiddetlenen ağrılar, rahmin asılı durmasını sağlayan Roundligament’lerin gerilmesine bağlıdır. Tipik olarak bu ağrılar aniden ayağa kalkarken, yatakta sağa-sola dönerken, ani hareketler yaparken, öksürme-hapşırma sırasında şiddetlenmektedir. Bu hareketler rahimin etrafındaki bağların hareket etmesine ve gerilmesine yol açtıkları için ağrıya neden olurlar. Fakat bağların gerilmesine bağlı ağrılar kısa sürelidir, aniden gelir ve geçer. Roundligament ağrısı genellikle sağ kasıkta görülmekle beraber her iki tarafta birden de görülebilir. Ağrının hissedildiği tarafın tersi tarafa doğru yatılması rahatlama sağlayabilir.
Düşük tehlikesi olabilir
Düşük nedeniyle oluşan kasık ağrısına vajinal kanama eşlik etmektedir. Bu iki belirti birlikte olduğunda zaman kaybetmeden bir hekime başvurmak yerinde olacaktır. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki vajinal kanaması olan anne adaylarının birçoğunda hala bebeğin kalp atımları devam etmektedir. Bu nedenle vajinal kanama varlığında soğukkanlılığı korunmak, boşu boşuna moralleri bozmamak gerekir.
Erken doğum nedeniyle oluşan kasık ağrısı ritmik karakterlidir, ağrılar belli aralıklarla tekrarlar. Bazen kasık ağrısı çok yoğun olmasa bile, karının sertleşmesi de erken doğum açısından uyarıcı olmalıdır.
Hekim Önerisi: Hangi haftada olursa olsun kasık ağrınız olduğunda bol sıvı almalısınız ve yatak istirahatine başlamalısınız. Eğer ağrınıza zamanla vajinal kanama, idrarda yanma, vajinal akıntı, ateş gibi belirtiler de eklenmesi durumunda ya da ağrılarınız giderek artış göstermesi halinde hekiminizi haberdar etmelisiniz. Unutmamak gerekir ki hamile olmanız, apandisit gibi diğer sistemlerden kaynaklanan hastalıkları yaşamayacağınızı göstermez.
Bonus: Hassas ciltler için bakım önerileri
Hamilelikte Sağlık
Haber Giriş: -
Dr. Kağan Kocatepe'nin youtube kanalında hazırladığı video içeriğinin transkripsiyonu (video sayfanın en aşağılarında):
Çok merak edilen konulardan bir tanesi de şu; aslında en çok dolaşan hurafelerden bir tanesi diyelim, o yüzden de en çok merak edilen konulardan bir tanesi olmaya başladı:
Hamilelikte bacak bacak üstüne atılır mı?
Yani rafa uzanma, yere eğilme, sol yanına mecburen yat falan filan bitti, bir de bacak bacak üstüne atma diye uyarılar gelmeye başladı.
Bunun temelinde yatan şey nedir?
Bacak bacak üstüne atılırsa anne adayları veya etrafındakiler öyle zannediyor, işte "bebeği sıkıştırır, bebeğin plasentasının ayrılmasına neden olur" falan filan.
Ama bir kısmı daha bilimsel ve daha mantıklı düşünenler ise şöyle diyor; işte "bacak bacak üstüne atıldığı zaman venöz dolaşım aksar. Özellikle baldırlardan yukarıya doğru olan venöz dolaşım aksar. Buna bağlı olarak varisler artabilir" veya işte "genel olarak dolaşım aksadığı için damar tıkanlıklığı olabilir.
Tabii bu bir fantazi sadece, bacak bacak üstüne atmakla damar tıkanıklığı olamaz.
Ama böyle olabileceğini düşünenler bile duyuyoruz.
Bunlardan en mantıklı açıklama tabii ki bebeğin plasentasının ayrılması veya bebeğin içeride sıkışması falan filan değil. En mantıklı, en makul olanı damarların dolaşımının geçici olarak işte bacak bacak üstüne atma ile birlikte bloke olması.
Ama bu bir anlam ifade eder mi? Yani, günde 24 saat bacak bacak üstüne atılabilir mi? Atılamaz. Geçici süreler.
İnsan sürekli olarak pozisyon değiştirmek ister. Otururken de sol yanına döner, sağ yanına döner, bacak bacak üstüne atar.
Hatta genel olarak insanların tercih ettiği bir bacak bacak üstüne atma vardır. Mesela deneyin şimdi. Alışkın olduğunuz bacak bacak üstüne atmayı, diğer bacakla yapmaya çalışın çok zor yaparsınız.
Alışkın olduğunuz bacak bacak üstüne atma hamilelikte zaten kaç dakika şey yapacaksınız ki?
Bir süre sonra sıkılacaksınız, değiştireceksiniz.
Hiç bir şekilde damar dolaşımının yavaşlamasına ve variköz venlerin oluşumuna, hiç bir şekilde katkıda bulunmaz.
O yüzden bacak bacak üstüne atmak, hamilelikte hamileliğin hiçbir döneminde eğer rahatlıkla yapabiliyorsanız, tabii ki karnınız böyle burnunuza gelmişse bacak bacak üstüne atmakta zorlanabilirsiniz, ondan bahsetmiyorum. Kendinizi bu konuda serbest hissedebilirsiniz.
İLGİLİ KONULAR:
Gebelik Döneminde Yaşadığınız Bel Ağrısının Nedenlerinden Biri Kemik Erimesi Olabilir!
Gebelikte en sık görülen rahatsızlıklardan biri de bel ağrıları. Özellikle hamileliğin son aylarında görülen bu ağrılar zaten zorlu bir süreç olan hamileliği daha da zorlaştırabiliyor
Hamilelikte görülen bel ağrılarını, nedenlerini ve nasıl daha kolay atlatılabileceğini Hisar Intercontinental Hospital Fizik Tedavi ve RehabilitasyonUzmanlarına sorduk…
Gebeliğin genellikle aylarında gebelerin büyük çoğunluğunda görülen bel ağrıları, doğum sonrası büyük oranda geçtiği için; kadın doğum uzmanları tarafından gebeliğin kaçınılmaz bir şikayeti olarak görülür. Bu bel ağrıları genellikle doğumdan ay sonra kaybolur. Ancak bazı özellikler gebelikteki bel ağrısını önemli kılar. Bel ağrılı vakaların üçte birinde, ağrı yaşam kalitesini etkiler, daha sonraki gebeliklerde ağrıya yatkınlığını artırabilir ve % vakada kronik hale gelebilir.
Gebelikte en sık karşılaşılan leğen kemiği çevresinde veya bel bölgesinde olan kas ve eklemlerin gerilimi veya gevşemesine bağlı ağrılardır. Bunların ikisi bir arada da olabilir. Bu dönemde görülen bel ağrıları biyomekanik, hormonal, damarsal veya diğer nedenlerle oluşan ağrılardır.
Yapılan araştırmalar gebelikte görülen bel ağrısının kilo alımı ve göbeğin büyümesinin sonucu oluşan vücut duruş şekli değişikliğine bağlı olmadığını; gebelik öncesinde bel çukuru fazla olanların gebelikte bel ağrısına yatkın olduğunu göstermektedir. Kısa zamanda fazla kilo artışı bel ağrısı oluşumuna neden olabilir. Gebelikte rahimdeki büyüme karın ve sırt kasları arasında kuvvet yönünden dengesizliğe veya büyümüş rahmin ağırlığı direkt olarak basıya sebep olarak ağrı yapabilir.
Gebelikte relaksin, östrojen ve progesteron serum düzeylerinde artış gözlenir. Yüksek relaksin seviyesi eklem gevşemesine, östrojen de relaksinin etkisinin artmasına neden olarak bel ağrısının gelişmesine katkıda bulunabilir.
Büyüyen rahim, aort gibi büyük damarlarda basıya neden olup, iskemi ve metabolik bozukluk bel ağrısı yaratabilir.
Bunların yanı sıra iş ve psikolojik faktörler de belde ağrıya neden olabilir.
Kalça veya çevre kemiklerde geçici osteoporoz (özelikle D vitamini eksikliği olan gebelerde eksikliğin artmasına bağlı olarak kemiklerde yumuşama ve kırılmalar), kas zorlanmaları da ağrı nedeni olabilir.
Gebelik öncesi fit durumda olmak, karın ve sırt kaslarının kuvvetli olması bel ağrısı olasılığını azaltsa da; kalça ve pelvis çevresindeki ağrıyı azaltmaz. Relaksin hormon salgılanması bazı kişilerde daha fazladır. Bu hormon bu bölgelerdeki ağrıyı artırır.