hamilelikte şeker düşüklüğü bebeğe zarar verirmi / Gebelik şekeri anne ve bebeği tehdit ediyor - Acıbadem Hayat

Hamilelikte Şeker Düşüklüğü Bebeğe Zarar Verirmi

hamilelikte şeker düşüklüğü bebeğe zarar verirmi

Gebelik şekeri bebek için de çok önemli

Gebelik ve şeker hastalığı, aynı dönemde görülmesi durumunda birbirini olumsuz yönde etkiliyor. Tüm dünyada artan diyabetik gebelik vakalarının anne ile birlikte bebeği de etkisi altına aldığına dikkat çeken uzmanlar; gebelik şekerinin; annede ani düşük, hipertansiyon, vb. problemlere yol açmasının yanı sıra, anne karnındaki bebekte de kalp, sinir sistemi, sindirim sistemi, idrar yolu gelişme problemleri gibi birçok soruna neden olduğunu belirtti.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Güzin Oğuz Yıldırım, gebelik şekeri hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Obezite artışı ile diyabetik gebelik de artıyor

Gebelik ve diyabet, bir kadında aynı anda birlikte bulunduğu zaman, birbirini olumsuz yönde etkileyen durumlardır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de diyabetik gebelik vakaları artmaktadır” diyen Uzm. Dr. Güzin Oğuz Yıldırım, bu artışın en önemli nedenlerini şöyle sıraladı:

1.”Tip 1 diyabetli kadınların yaşam beklentisi ve yaşam kalitesindeki artış,
2.Obezite nedeniyle tip 2 diyabet sıklığının artması ve giderek daha genç yaşlara inmiş olması,
3.Obezite artışı ile birlikte gebelik diyabeti sıklığının artmasıdır.”

Gebelik şekerinin belirtileri, normal diyabetten farklı

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Güzin Oğuz Yıldırım, “İlk kez gebelikte genellikle 2. veya 3. trimesterde (3’er aylık dönem) ortaya çıkan ve gebelik süresince devam eden kan şekeri yüksekliği, ’gebelik diyabeti’ veya ‘gestasyonel diabetes mellitus (GDM)’ olarak adlandırılırken; tip 1 veya tip 2 diyabetli bir kadında gebelik hali, ’gebelikte diyabet’, ’gebelikte aşikar diyabet’, ‘pregestasyonel diyabet’ veya ‘pregestasyonel diabetes mellitus (PGDM)’ olarak tanımlanır. Gebelik sırasında görülen diyabet vakalarının büyük çoğunluğunu GDM vakaları oluşturur” dedi.

“Gebelik şekerinde, diyabet hastalarında görülen çok su içme, sık idrara çıkma, ayaklarda uyuşmalar ve hızlı kilo kaybı gibi verebileceğimiz belirgin bir şikâyet tarif edemeyiz” diyen Yıldırım,

“Çünkü gebeliğin doğal sürecine bağlı olarak kadınlarda bu şikâyetler gelişebilmekte ve şeker hastalığı belirtisi mi yoksa gebelik şikâyetleri mi ayırt etmek mümkün olmayabilir. O nedenle gebeliğin anne ve bebek için oluşturduğu riskler, dünya gebelikte şeker sıklığı göz önüne alınarak gebeliğin 24-28. haftaları arasında tarama testleri uygulanmakta, ek risk faktörleri tespit edilen gebelerde ise daha erken kan şekeri takiplerine başlanabilmektedir” şeklinde konuştu.

Gebelik şekeri, ani düşüklere yol açıyor

Dahiliye Uzmanı Güzin Oğuz Yıldırım, gebelik şekerinin oluşturduğu riskleri şöyle ifade etti:

“Anne açısından riskler: Ani düşük, hipertansiyon, diyabete bağlı göz ve böbrekte gelişen hastalıklarda ilerleme, sık idrar yolu enfeksiyonları, ani kan şekeri düşüklükleri, ilerleyen yıllarda obezite ve şeker hastalığı gelişmesi.

Gebelikte ‘fetüs’ olarak adlandırılan bebek açısından riskler: Kalp, sinir sistemi, sindirim sistemi, idrar yolu gelişme problemleri, kromozomal gelişim hataları, anne karnında ölüm, yarık damak dudak vb.

Gebelikte beslenme düzeni, büyük önem taşıyor

“Gebelik süresince esas olan beslenme düzeninin sağlanmasıdır” diyen Yıldırım, Gebelik diyabeti olan kişilerin beslenmesi hakkında şu önerilerde bulundu:

“Gebe diyabetlinin günlük kalori ihtiyacı olması gereken ideal ağırlığa göre; obez diyabetlilerde 24 kkal/kg, obez olmayanlarda ilk 3 aylık dönemde (trimester) 30 kkal/kg ve ikinci 3 aylık dönemden itibaren 35 kkal/kg olacak şekilde hesaplanır. İkinci trimesterde 340 kkal/gün, emziklilikte 450 kkal/ gün ek enerji alımı önerilir.

Yeterli enerji alımı sağlanmalı

Gebelikte uygun ağırlık artışını sağlayacak yeterli enerji alımı sağlanmalıdır. Gebelerde zayıflama diyetleri önerilmez; ancak fazla kilolu veya obez gebelik şekeri olan kadınlar için hafif-ortaderecede enerji ve karbonhidrat kısıtlaması uygun olabilir. Günlük total kalorinin (enerjinin) besin bileşenleri hesaplanır. Total enerjinin %45-50’si karbonhidrattan (minimum 175 g/gün), -20’si proteinlerden (miktar: 1-1.5 g/kg/gün, minimum 71 g/gün), %30-35’i yağlardan (40-60 g/gün) sağlanmalı, ayrıca beslenme programında yeteri kadar posa (28 g/gün) yer almalıdır.

Öğün sayısı 3 ana, 4 ara öğün olarak planlanmalı

Öğün sayısı 3 ana, 4 ara öğün olmak üzere toplam 7 öğün olarak planlanmalı ve kahvaltıda günlük kalori ihtiyacının 3/18’i, öğle yemeğinde 4/18’i, akşam yemeğinde 4/18’i verilmelidir. Gün boyunca üç kez, her birinde günlük kalori ihtiyacının 2/18’i verilerek ve yatmadan önce de bir kez, günlük kalori ihtiyacının 2/18’ini kapsayan ara öğün yapılmalıdır. Gebelikte sabah glukoza tolerans azalmış olduğundan kahvaltıda karbonhidrat alımı <45 g olmalıdır.

Mikrobesin ögeleri: Diyabetli gebeye demir (18 mg/gün), folik asit (0.4-1 mg/gün), kalsiyum (1200 mg/gün), iyot 100-150 μg/gün ve 25OH-D vit (1000 U/gün) ile vitamin ve mineral desteği verilmelidir.

Ağırlık artışı: Gebelik süresinde kilo artış hızı ilk trimesterde 1-2 kg, 2. Trimesterden itibaren haftada 250-500 g olmalı ve toplam kilo artışı 10-12 kg’ı aşmamalıdır. Alternatif olarak gebelik boyunca alınacak kiloyu gebelik öncesindeki Beden Kitle İndeksi (BKİ) değerlerine göre belirleme eğilimi vardır. Gebelik öncesi BKİ: 18.6-24.9 kg/m2 ise gebelik boyunca 11.5-16 kg ağırlık artışı, BKİ: 25-29.9 kg/m2 ise 7-11.5 kg ağırlık artışı, BKİ: ≥30 kg/m2 ise 5.5-10 kg ağırlık artışı önerilmektedir.”

Kimler risk grubunda?

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Güzin Oğuz Yıldırım, gebelik şekeri için risk grubunda olanları şöyle sıraladı:

1.“Genetik ırksal yatkınlığı,
2.Ailede şeker hastalığı,
3.Kısa boylu,
4.Düşük doğum kilosu,
5.Çoklu gebeliği (ikiz,üçüz),
6.İdrardan şeker atan (glukozüri),
7.Daha önceden insülin direnci tespit edilen,
8.Psikiyatrik ilaç kullanan (antipsikotik ilaçlar), kortizol kullanan,
9.Obez,
10.Kırmızı işlenmiş et ağırlıklı beslenen,
11.Hareketsiz yaşamı olan,
12.Ani hızlı fazla kilo artışı olan,
13.PCOS (çoklu kistik yumurtalık sendromu) olan,
14.Hipertansif,
15.Geçmiş doğumlarında kilolu bebek doğumu (4.5 kg ve üzeri), ölü doğumu olan,
16.Geçmiş gebeliklerde gebelik şekeri teşhisi konulan kişiler, risk grubundadır.”

Doğum sonrası bebekler de etkileniyor

Uzm. Dr. Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: “Gebelik şekeri, anne ve anne karnındaki bebeği etkilediği gibi doğum sonrası bebekleri de şu şekilde etkilemektedir: Erken doğum ve buna bağlı gelişebilecek hastalık riskleri, sezeryan ve normal doğum esnasında gelişebilecek hasarlar, doğumsal anormal gelişim hastalıkları, kan şekeri düşüklüğü, sarılık, mineral bozuklukları, kalp hastalıkları, bebek ölümü, ilerleyen yıllarda obezite ve tip 2 diyabet hastalığı.”

Güncelleme Tarihi: 01 Şubat 2019

Yayınlama Tarihi: 02 Ocak 2013

Sayfa içeriğinde yer alan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. İlgili sayfada tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğeler yer almamaktadır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Düşük kan şekeri bebekte kalıcı hasar yaratabilir!

Annede görülen diyabetin bebekleri de etkilediğini belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Deniz Tamtekin “Diyabetli annenin bebeği de risk altındadır. Fakat diyabetli olmak anne olmaya engel değil. Diyabetli annelerin bebekleri genellikle iri doğuyor ve hipoglisemi daha sık görülüyor. Bu bebeklerin doğumdan hemen sonra, sık sık emzirilmesi gerekiyor. Çünkü bebekte hipoglisemi varlığı havaleye yol açabilir. Dolayısıyla gebelik dönemi boyunca yaşanabilecek sıkıntılara karşı önceden önlem alınması ve düzenli uzman kontrolü çok önemlidir. Aksi halde doğum sonrasında bebekte ciddi sorunlar görülebilir” dedi.

Dr. Tamtekin, şu bilgileri verdi: ‘Kronik hastalığı bulunan anne adayları için gebelik süreci daha yüksek riskler taşır. Hipertansiyon, astım, diyabet hastaları bu riskli gruba giriyor. Diyabet, gebelikte en sık karışılan sorunlardan biri. Gebelik diyabetigelişebileceği gibi gebelik öncesinde de diyabeti olan anne adaylarının da sayısı azımsanmayacak kadar çok. Tüm hamileliklerin % 0.2 – 3’ünde annede önceden şeker hastalığı mevcut. Anne adayının diyabetli olması sadece hamilelikte değil doğumdan sonraki dönemde çocuk açısından riskleri beraberinde getiriyor.

Gebelik diyabeti (gestasyonel) nedir? Belirtileri ve tedavisi

Diyabet hamileliğin erken döneminde vücudun glikoz kullanımı artarak kan şekerinin düşmesine neden olabiliyor ve insüline ihtiyacı artıyor. İnsülin ihtiyacının artması nedeniyle kan şekeriyükselir. Gebelikte oluşabilecek şeker hastalığı nedeniyle tüm hamilelerde 24-28 inci haftalarda oral glikoz tolerans testinin yapılması gereklidir.”

Diyabeti annelerin bebeklerinde makrozomi görülme oranı %25

Doğumda bebek ağırlığının 4 kg’ın üstünde olması durumunda makrozominin söz konusu olacağını dile getiren Dr. Tamtekin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bütün doğumlar içinde makrozomi görülme oranı % 2-8 civarındayken diyabetik anne bebeklerinde bu oran %26’lara kadar çıkabiliyor. Gebelik döneminde kan şekeri ne kadar yüksekse makrozomi görülme oranı o kadar yükselir. Özellikle 20-30 haftalar arasında kan şekerinin kontrol altında tutulması makrozomi riskini aşağı seviyelere indirir.

Hipoglisemi nedir? Neden olur? Belirtileri ve tedavisi

Makrozomide beyin ve böbrekler dışındaki tüm organlar büyüktür. Büyük bebeğin doğum esnasında birçok problemle karşılaşması doğaldır. En sık görülen problemler doğum travmalarıdır. Makrozomik olan bebekler genellikle 1 yaşın sonunda yaşıtlarıyla aynı kiloda olurlar, ancak bu bebeklerin 5- 8 yaştan sonra şişmanlık riski artar.”

Düşük kan şekeri bebekte kalıcı beyin hasarına neden olabilir

Kan şekeri düşük olan bebeklerin ellerinde titreme, huzursuzluk ve morarma gibi belirtiler görülebileceğini belirten Dr. Tamtekin, “Bu bebeklerde ayrıca vücut ısısının düşüklüğü, sık nefes alma, solunum durması, solunum güçlüğü gibi belirtiler de görülüyor. Doğumdan 30-60 dakika sonra, otuz dakika aralıklarla bakılan iki kan şekeri ölçümünün 40 mg/dl nin altında olması durumunda bebek hipoglisemik olarak değerlendirilir. Çok düşük kan şekeri ve bunun uzun sürmesi kalıcı beyin hasarına neden olabilen önemli bir olaydır. Bebek hipogiseminedeniyle havale geçirebileceği gibi hipogliseminin uzaması kalp kasını etkileyerek kalp yetmezliğine neden olabilir. Bu nedenle bebekte beslenmeye engel herhangi bir durum yoksa bebek hemen ağızdan beslenmelidir. Ağızdan beslenemeyecek durumda olan bebeklere derhal damar yolu açılarak gerekli tedavi yapılmalıdır” dedi.

Düşük kalsiyum seviyesi, Hipokalsemi ve Hipomagnezemi

Diyabetik annelerin bebeklerinin % 19-50’sinde düşük seviyede kalsiyum görülebildiğini dile getiren Dr. Tamtekin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sıklıkla kalsiyum düşüklüğü ile birlikte magnezyum düşüklüğü de görülen bu bebeklerde pek fazla belirti gözlenmemekle birlikte kalsiyum ve magnezyum düşüklüğü olan bebeklerde en sık görülen belirti tremor’dur.

Kan şekeri nedir? Nasıl ölçülür? Yüksekliği ve düşüklüğü neden olur?

Hipokalsemi ve hipomagnezemi sıklıkla 24- 36 saatte gelişiyor. Tedavide kalsiyum ve magnezyumuygulanıyor. Tedavi edilmeyen bebeklerde havale görülme riski yüksektir. Diyabetik annelerin bebeklerinde sağlıklı annelerin bebeklerine oranla bilirubin düzeyleri daha yüksek seyrediyor. Bu sebeple diyabetik anne bebeklerinin % 20-30’unda uzamış yenidoğan sarılığı görülüyor.”

RD Sendromu nedir?

Diyabetik anneden doğan bebeklerin Respiratuar Distres sendromuna karşı, normal bebeklere oranla 5 kat daha fazla risk taşıdıklarını söyleyen Dr. Tamtekin, “Akciğerlerin yeterince olgunlaşmaması nedeniyle gelişen Respiratuar Distres sendromunda akciğerler nefes alırken yeterince genişleyemez, nefes verirken de içindeki tüm havayı boşaltamaz. Tedavide mekanik ventilasyon cihazlarından faydalanılmaktadır. Diyabetik anne bebeklerinde % 50 oranında kalp büyüklüğü, % 5-17 oranında kalp yetmezliği ve % 40 oranında kalp ritm ve ileti bozuklukları saptanıyor” dedi.

Tiroid ilaçları anne tarafından güvenle kullanılabilir

Tiroid bezi az veya çok çalışan annelerin tiroid ilaçlarını emzirirken de kullanmaları gerektiğini belirten Dr. Tamtekin, “Tiroid ilaçları bebeklere zarar vermez. Bazı bebeklerin tiroid bezi doğumsal olarak az çalışır. Hipotiroidi denilen bu hastalıkta bebek kalın sesli, kuru ve seyrek saçlı, kabızlık sorunu olan ve büyük dilli olur. Dili adeta ağzına sığmaz. Tetkikleri yapılarak en kısa sürede tedaviye başlanması sonucunda, şikâyetleri düzelen bu bebekler, doktor kontrolünde ilaçlarını düzenli kullandıkları takdirde yaşlarına uygun gelişimlerini sürdürebiliyor” diye konuştu.

Hamilelik şekeri bebeğe zarar verir mi?

Bu benim ikinci gebeliğim. İlk seferinde kan şekerim yüksek olduğu için tedavi görmek zorunda kaldım. Doğumdan sonra düzelmeme rağmen daha sonraki gebeliklerimde de aynı şeyin olabileceğini söylediler. Böyle bir durum olursa bebeğime ne gibi zararı olur?

Doğum sırasında anne ile bebeği arasındaki kan geçişi kesilir. Buna karşın eğer annenin kan şekeri istenilen sınırların üzerinde seyretmişse, bebek doğumdan birkaç saat sonra da insülin hormonu üretmeye devam eder. Bilindiği gibi insülin, kan şekerini hücre içine sokarak kandaki seviyesini düşüren hormondur. Üretilen bu fazla insülin, bebek kan şekerinin güvenli sınırın altına düşmesine sebep olabilir. Anne sütünü hemen emen bebeklerde bu riskin ortadan kalktığı görülüyor. Emmeyenlerde ise ağızdan ya da damar yolu ile şeker verilmesi gerekebilir. Kan şekeri düşüklüğünün yanında bebeklerde aşağıdaki tedavi edilebilir problemler de ortaya çıkabilir;

* Düşük kalsiyum seviyesi kasların düzgün çalışmasına engel olabilir. Ancak bebek rahim dışındaki yaşama adapte oldukça bu durum düzelir.
* Doğum sonrası sarılık görülme riski artabilir.
* Kanda alyuvar sayısı çok olur; bu da sarılığı ağırlaştırır.
* Doğumdan sonra solunum zorluğu ortaya çıkabilir.

Gebelik şekeri olan annelerin bebeklerinin, çocukluklarında şişman olma ve ileri yaşlarda şeker hastalığı görülme riskleri de diğer anne bebeklerine göre anlamlı derecede yüksektir. Tedavideki temel uğraş; anne ve bebekte sorun çıkmadan kan şekerini kontrol altına almak olmalı. Çoğu kadın bu amacı önerilen dengeli beslenme kurallarına uyarak gerçekleştirebilir. Diyetle düzen altına alınamayan hastalarda hamilelik sırasında insülin iğneleri kullanmak gerekebilir.

Gebelikte şeker bebeğe zarar verir mi?

Gebelikte şeker hastalığı nedir?

Gebe kalmadan önce, ideal olarak tüm kadınların bir jinekolojik kontrolden geçmeleri ve şeker hastalığı açısından taranmaları gereklidir. Eğer gebe kalmadan önce bilinen şeker hastalığı mevcutsa, diyet, egzersiz ve ilaçlarla kan şekeri istenilen düzeye getirildikten sonra hastanın gebe kalmasına izin verilmelidir.

Eğer gebelik öncesi şeker hastalığı yoksa ve gebelikte ilk defa şeker hastalığı ortaya çıkarsa, bu duruma gebelik şekeri (gestasyonel diabet) adı verilir.

Gebelikte şeker hastalığının sebebi nedir?

Vücutta üretilen bir hormon olan insülin, kan şekerini normal düzeyde tutmaktan sorumludur. Gebelikte, gebelik hormonları insülin hormonuyla etkileşimde bulunur ve etkisini azaltır. Normalde, gebe kadınlarda vücut daha fazla insülin üreterek kan şekerini normal düzeyde tutabilir. Ancak bazı hastalarda, vücut yeteri kadar insülin üretemediği için, kan şekeri yükselir ve bu da gebelik şekerine yol açar.

Gebelik şekeri olan hastalarda sonradan şeker hastalığı kalıcı olur mu?

Gebelik şekeri, çoğu hastada doğumdan sonra düzelir. Ancak bu hastaların gelecekte şeker hastalığına yakalanma riski daha fazladır. Ayrıca bazı hastalar, bilmeden, gebelik öncesi hafif şeker hastalığından etkilenmiş olabilirler, bu hastalarda doğum sonrası şeker hastalığı düzelmez ve hayatı boyunca devam eder.

Gebelik şekeri bebeğe zarar verir mi?

Gebelik şekeri bulunan hastalarda, bebek de bu fazla kan şekeri düzeyinden etkilenir. Bebek beklenenden daha iri olabilir. Bu durum, zor vajinal doğum ve buna bağlı genital bölgede yaralanmalara yol açabilir. Doğum sonrası kanama riski bu tür hastalarda daha fazladır. Ayrıca bu tür iri bebekler için sezeryan riski daha fazladır.

Gebelik şekeri hastaları için yüksek tansiyon riski de daha fazladır. Bu durum da şekere ek olarak, böbrekler ve kalp üzerinde ekstra yük anlamına gelir. Ayrıca preeklampsi (gebelik hipertansiyonu) riski de daha fazladır, bu nedenle anne ve bebeği riske atmamak için, erken doğum olması gerekebilir.

Gebelik Şekeri Sonrası Doğan Bebekler

Gebelik şekeri sonrası doğan bebeklerde, doğum sonrası geçici solunum sıkıntısı ve sarılık riski daha fazladır. Bu tür bebeklerde doğum sonrası kan şekerinde düşme görülebilir. Ayrıca iri bebeklerde zor doğuma bağlı doğum travması, bebekte doğum sonrası yoğun bakımda kalma ihtiyacı daha fazladır.

İyi tedavi edilmemiş gebelik şekerine bağlı olarak ölü doğum yapma riski de artar. Yukarıda bahsedilen riskler, gebelik şekeri iyi tedavi ve takip edilirse azalmaktadır.

Gebelik şekeri sonrası doğan bebeklerin gelecekte sağlık riskleri var mıdır?

Obezite riski daha fazladır. Gelecekte, şeker hastalığı görülme riskini artırır. Bu nedenle çocukluk çağında belirli aralarla kan şekeri takibi gerekebilir.

Gebelikte şeker kaç olursa bebeği etkiler?

Diyet ve egzersiz sonrası tokluk kan şekerleri hedeflenen değerlerin altında tutulamayan ve uzun süreli bu şekilde seyreden hastalarda bebekte bazı komplikasyonların oluşması riski artar. Bu değerler birinci saat tokluk kan şekeri için 140,ikinci saat tokluk kan şekeri için 120 dir.

Gebelik şekeri bebeğin doğumunu etkiler mi?

Eğer kan şekeri istenen düzeyde tutulabiliyorsa, çoğu hasta gebeliği terme (40. haftaya) kadar tamamlayabilir. Ancak bebeğin ya da annenin sağlığını riske atacak durumlar saptanırsa, terme ulaşmadan doğum indüksiyonu yapmak gerekebilir. Yani doğumu ilaçlar ya da başka yöntemlerle başlatmak gerekebilir.

Çoğu hasta için normal vajinal doğum mümkün olmakla beraber, gebelik şekeri bulunan hastalarda sezeryan sıklığı diğer gebelere göre daha fazladır. Özellikle de bebeğin vajinal doğum için çok iri olduğu düşünülen durumlarda, doktorunuz planlı bir sezeryan önerebilir.

Bebeğin sağlığını takip etmek için testler gerekli midir?

Bebeğin anne karnında iyi olduğunu anlamanın en kolay yolu bebeğin hareketlerini annenin takip etmesidir. Özellikle son üç ay içerisinde, hareketleri normal olan bir bebeğin iyi olduğunu anlayabiliriz. Ayrıca NST adı verilen ve anne karnına bir kemer yardımıyla bağlanan bir monitör ile bebeğin kalp atımları kaydedilerek, bebeğin iyilik hali belirlenebilir.

Yine ultrasonografi ile belirli aralıklarla bebeğin içinde bulunduğu sıvı miktarı, solunum, hareket ve tonusu değerlendirilerek, biofizik profil denen bir skorlama sistemi ile de bebeğin iyilik hali değerlendirilebilir.

Gebelik şekeri olanlar normal doğum yapabilir mi?

Gebelikte şeker ve iri bebek arasında yakın ilişki bulunmaktadır. Özellikle kan şekeri yüksek seyreden gebelerde bu risk artmıştır.

Gebelik şekeri bebek kilosu üzerinde olumsuz etki gösterir. Ancak kan şekeri kontrol altında tutulabilirse bu risk azalır. Bu nedenle gebelik şekeri doğumu etkiler mi? sorulduğu zaman cevabı, gebelik şekeri ve sezeryan arasında yakın ilişki var şeklinde olmalıdır. Aynı zamanda annenin obez olması da sezeryan ihtimalini artıran bir faktördür.

Gebelik şekeri ve normal doğum mümkündür, ancak iri bebeklerde doğuma bağlı travma riski artar. Gebelikte şeker düşüklüğü de sık görülen nir bir durumdur. Özellikle ara öğün tüketilmediği takdirde kan şekeri düşebilir.

Gebelik şekeri için tarama yapılmalı mıdır?

Eğer hasta gebelik şekeri için yukarıda bahsedilen risk faktörlerini taşıyorsa, gebeliğin erken döneminde, risk faktörü yoksa 24-28 hafta arasında gebelik şekeri için tarama testi yapılmalıdır. 50 gram glukoz yükleme testi sonrası kan şekeri değeri yüksek bulunan hastalar için, aç karna 100 gram OGTT (şeker yükleme testi) yapılır. Sonuçlar gebelik şekeri ile uyumluysa, hasta daha yakın takibe alınır.

Gebelik şekeri tedavisi nasıl yapılmaktadır?

Çoğu hasta için yalnızca diyet (diyetisyen kontrolünde) ve egzersiz ( günlük yürüyüş, yüzme vb.) ile kan şekeri kontrol altında tutulabilmektedir. Bazı hastalarda, diyet ve egzersize rağmen kan şekeri istenen düzeyde tutulamayabilir. Bu durumda ilaçlar ya da insülin tedavisi gerekebilir. Kan şekeri gebelik boyunca istenen düzeyin altında tutulabilen hastalarda, anne ve bebek için riskler çok azalmaktadır.

Kan şekeri takipleri nasıl yapılmaktadır?

Kan şekeri takibi hastanın evde kullanabileceği küçük bir cihaz yardımıyla kendisi tarafından yapılabilmektedir. Bu cihaz parmak ucundan alınan küçük bir damla kan ile ölçüm yapabilir.Yapılan kan şekeri takiplerinin bir deftere not edilmesi ve her kontrolde doktorunuza gösterilmesi ile yakın takip sağlanır. Ayrıca akıllı telefonlardaki bazı uygulamalar da kan şekeri değerlerinin kaydı ve doktorunuza sonuçların iletilmesi için kullanılabilir.

Gebelik şekeri için nasıl bir diyet uygulanmalıdır?

Kilonuza uygun bir diyet, diyetisyen kontrolünde yapılmalıdır. Genellikle 3 ana ve 3 ara öğünden oluşan bu tür diyetlere iyi uyulduğu takdirde, kan şekerinizdeki hızlı düşme ve yükselmeler engellenmiş olur. Bu tür hastalar için kilo alımının kontrollü olması da önemlidir. Hızlı kilo alınması ya da aşırı kilo alınması durumunda, kan şekeri nin istenen düzeyde tutulması da daha zor olmaktadır.

Gebelik şekeri bulunan hastalar için egzersiz gerekli midir?

Düzenli yapılan egzersiz, kan şekerinin normal düzeyde tutulabilmesi için önemlidir.Genellikle haftada en az 5 gün yapılan, günlük yaklaşık 30 dakikalık aerobik egzersiz önerilmektedir. Tempolu yürüyüş bütün gebeler için mükemmel bir egzersizdir. Ayrıca yüzme de uygun olur. Bunlara ek olarak her öğün sonrası yapılacak 15 dakika süreli yürüyüş ile kan şekeri kontrolü daha iyi sağlanabilir.

Gebelik şekeri için ilaç tedavisi gerekli midir?

Kan şekeri istenen düzeyde tutulamayan hastalar için insülin tedavisi gereklidir.İnsulin plasentayı geçmediği için bebeği olumsuz etkilemez.Hastaya gerekli eğitim verildikten sonra bu tedaviyi (insülin iğnelerini) evde kendisi uygulayabilir. Bazı durumlarda insülin yerine, ağızdan verilen şeker ilaçları da kullanılabilmektedir. İnsulin tedavisi alan hastalarda, kan şekeri kontrolünün çok daha yakın yapılması gereklidir. Bu sonuçları değerlendiren doktorunuz, gerekirse kan şekerine göre insülin dozunda değişiklik yapabilir.

  • A
    AL***20.07.2022

    31 haftadan sonra şeker tanısı konuldu diyet listesi verildi kesinlikle yasak yada kesinlikle tuketmeli diye bize kesin bir bilgi verilmedi Öneriniz nedir

    OP. DR. BURCU KARAMÜRSEL

    Geçmiş olsun Diyetisyeninizin listesine uymalı ve düzenli egzersiz yapmalısınız.Örneğin yürüyüş, yüzme gibi.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır