Bitkisel çaylar her zamankinden daha fazla günlük hayatımıza girmiş durumdadır.
Eskiden sadece aktarlardan alınabilen ve genellikle zahmetli işlemler sonrası hazırlanabilen bitkisel çaylar artık market raflarında poşetlerde kolay kullanıma hazır bir şekilde bizleri bekliyor.
Bitki çayı dendiğinde aklımıza bunların aşırı kullanımında ciddi sorunlara yol açabileceği hiç gelmiyor, zira bitkileri her zaman ilaçlardan daha masum görüyoruz.
Belli başlı bazı bitkisel çayların içinde bulunan etken maddeler özellikle çocuklarda ve hamile kadınlarda sorunlara neden olabilir. Eczaneden alınan ilaçların içerdikleri etken maddelerin her biri ve miktarları net olarak bilindiği halde bitkisel çaylar birden fazla etken madde içerebildiğinden etken madde miktarının net olarak bilinmesi imkansızdır.
Hamilelik döneminde kadınların çoğu zencefil, ıhlamur, papatya, rezene, kuşburnu, normal çay, yeşil çay ve meyve çaylarını bulantı gidermek için (zencefil), sıvı ihtiyaçlarını gidermek için, sakinleştirici özelliklerinden faydalanmak için (rezene) veya lohusalık döneminde süt yapımını artırmak için (papatya, rezene, ısırgan otu çayları) kullanmaktadırlar. Bu sayılanlarda günlük miktar iki fincanı aşmadığı sürece sorun yoktur.
Halbuki ismi masum gözüken ve bize aşina olan çeşitli bitki çayları, örneğin adaçayı, sinameki, fesleğen, keten tohumu, ahududu çayı gibi çaylar sıkça tüketildiğinde düşük yapma riskini, gebelikte kanama riskini ve rahim kasılmalarını artırarak erken doğum yapma riskini artırabilmektedir.
Ahududu çayının doğum kasılmalarını başlatıcı etkisi yüzyıllardan beri bilinmekte ve ebeler tarafından bu çay gecikmiş doğumları başlatmak için kullanılmaya devam etmektedir.
Bunlar yanında üçüncü bir grup bitki çayı ise artık hemen her markette rastlayabileceğimiz isimlerini az duyduğumuz veya hiç duymadıklarımız: Fesleğen, Biberiye, Lavanta, yaban mersini, sarı kanturon, melisa yaprağı, kediotu, oğul otu, aloe vera, karahindiba bunlara örnek verilebilir. Bu sayılan bitki çaylarının ortak özelliği gebelik döneminde kullanıldıklarında erken doğum, gebelikte kanama ve düşük riskini artırma olasılıklarının bulunması ve bu nedenle kesinlikle kullanılmaması gerektiğidir.
Bazı bitkilerin aşırı kullanımda anomalili doğuma yol açtıklarına dair bazı bulgular bile mevcuttur.
Özet olarak hamilelik döneminde bitkisel çaylara masum gözüyle bakmak yerine günümüzde kullanılan ilaçların kökeninde bitkiler olduğu gerçeği göz önünde bulundurulmalı ve bitkisel çayları kullanmadan önce mutlaka doktora danışılmalıdır.
Bitkiler her zaman masum değildir.”Bitkisel tedavi ilaç tedavisinden iyidir” düşüncesiyle aktarlardan içeriği ve ne işe yaradığı bilinmeyen bitkilerin alınması ve kullanılması ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bitkisel tedavi ancak bu konuda özel eğitim almış bir doktor tarafından yürütülebilir.
* Hamilelik döneminde en iyi tüketilecek sıvılar içme suyu, taze meyve suları ve süttür. Bunun yanında sıcak içecek olarak yine süt, sıcak çikolata, salep gibi içecekler tercih edilmelidir. Kolalı içecekler, çay, yeşil çay ve kahve, kafein içerikleri nedeniyle günlük kullanımı maksimum iki birim (fincan veya bardak) ile sınırlanmalıdır.
* Son zamanlarda sıklıkla reklamları yapılan enerji içeceklerinin içerdiği katkı maddeleri hamilelikte şeker metabolizmasını bozabileceğinden bu içeceklerden kesinlikle kaçınılmalıdır.
* Alkol nörotoksik bir madde olarak gelişmekte olan bebeğin beyin hücrelerinin gelişimini engelleyen bir maddedir ve hamilelikte kesinlikle uzak durulmalıdır. Aşırı alkol tüketen toplumlarda çocuklardaki zeka geriliğinin en önemli nedeni anne adayının alkol kullanımıdır.
* Diyet içecek ve gıdaların içeriğinde ve suni tatlandırıcılarda bulunan aspartam her ne kadar bebeğe zararlı bir madde olarak görülmese de (gebelikte ilaç kategorisi B, yani kullanımı uygun) tatlandırıcı olarak diğer maddeleri içeren diyet ürünlerden ve mümkünse tüm diyet ürünlerinden tümüyle uzak durulmalıdır.
* Light süt ise yalnızca yağı azaltılmış bir ürün olduğundan kalsiyum kaynağı olarak gebelikte güvenle kullanılabilir.
* Probiyotik bakteri içeren ürünler (probiyotik yoğurtlar), iyi huylu bakterilerin etkisiyle sindirimin kolaylaşmasını sağlar ve kabızlığı önlerler ve hamilelik döneminde de rahatlıkla kullanılabilirler.
* Kefir, eski bir ürün olsa dahi tıp literatürüne yeni girmeye başlamış bir içecektir. Masum bir içecek olduğu düşünülmekle beraber, hamilelik döneminde kullanımı konusunda henüz yapılmış kontrollü çalışmalar bulunmamaktadır.
Jinekolog Dr. Kağan Kocatepe
HAMİLELİKTE İDEAL KİLO HESAPLAMA
Sağlığınızı veya bebeğinizi fark edebileceğinizden daha fazla gıda etkileyebilir. Bebeğiniz için en iyisini istersiniz. Ancak hamilelik sırasında kaçınılması gereken yiyecekleri biliyor musunuz ?
Deniz ürünleri harika bir protein kaynağı olabilir ve birçok balıktaki omega-3 yağ asitleri bebeğinizin beyin ve göz gelişimini teşvik edebilir. Bununla birlikte, bazı balıklar ve kabuklu deniz hayvanları potansiyel olarak tehlikeli seviyelerde cıva içerir. Çok fazla cıva bebeğinizin gelişen sinir sistemine zarar verebilir.
Balık büyüdükçe ve yaşlandıkça civa içerme olasılığı daha fazladır. Hamilelik sırasında, aşağıdakileri gıdalar tüketilmemelidir.
Peki güvenli olan ne? Bazı deniz ürünleri az miktarda cıva içerir. Bunlar:
Su ürünlerinde zararlı bakteri veya virüsleri önlemek için:
Hamilelik sırasında, bakteriyel gıda zehirlenmesi riski artar. Tepkiniz diğer insanlardan daha şiddetli olabilir. Nadiren, gıda zehirlenmesi bebeği de etkiler.
Gıda kaynaklı hastalıkları önlemek için:
Yağsız süt, mozzarella peyniri ve süzme peynir gibi birçok az yağlı süt ürünleri diyetinizin sağlıklı bir parçası olabilir. Ancak pastörize edilmemiş süt içeren herhangi bir şey hayır. Bu ürünler gıda kaynaklı hastalıklara yol açabilir.
Pastörize olduğu veya pastörize sütle yapıldığı açıkça belirtilmedikçe, beyaz peynir gibi yumuşak peynirlerden kaçının. Ayrıca, pastörize edilmemiş meyve suyu içmekten kaçının.
Zararlı bakterileri ortadan kaldırmak için tüm çiğ meyve ve sebzeleri iyice yıkayın. Hastalığa neden olan bakteriler de içerebilen yonca, yonca, turp ve maş fasulyesi dahil her türlü çiğ filizlerden kaçının. Lahanayı iyice pişirdiğinizden emin olun.
Kafein plasentayı geçebilse de, bebeğiniz üzerindeki etkiler net değildir. Güvende olmak için doktorunuz, diyetinizdeki kafein miktarını hamilelik sırasında günde miligramdan (mg) daha azla sınırlandırmanızı önerebilir.
Belirli bitkilerin gelişmekte olan bebekler üzerindeki etkileri hakkında çok az veri vardır. Sonuç olarak, doktorunuz uygun olduğunu söylemedikçe bitkisel çay içmekten kaçının - hatta hamilelik için hamile kadınlara pazarlanan bitkisel çay türlerini bile içmeyin.
Hamilelik sırasında hiçbir alkol seviyesinin güvenli olduğu kanıtlanmamıştır. En güvenli bahis, alkolden tamamen kaçınmaktır.
Riskleri düşünün. Hamilelik sırasında alkol almak, düşük ve ölü doğum riskinin artmasına neden olur. Alkol içmek ayrıca yüz deformitelerine ve zihinsel engelliliğe neden olabilecek fetal alkol sendromuna da neden olabilir.
E-BÜLTEN - KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİNE İLİŞKİN AYDINLATMA METNİ
Kişisel verilerinizin işlenmesine ilişkin olarak, kendisine ait ControlZ Digital şirketini kapsamak üzere Veri Sorumlusu sıfatına sahip olup; kişisel verileriniz Anne ve Adayı tarafından aşağıda açıklanan çerçevede ve her zaman sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“ sayılı Kanun”) ile uyumlu olarak işlenir. Kişisel verilerinizin tarafımızca işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere; burada kamuoyu ile paylaşılmış olan Anne ve Adayı Kişisel Verilerin Korunması Politikası’ndan ulaşabilirsiniz.
1. Kişisel Verilerinizin İşlenme Amaçları:
Anne ve Adayı olarak, tarafınıza ait ad, soyad, iletişim bilgileri, sosyal medya hesapları üzerinden elde edilen bilgiler, katıldığınız etkinlikler, ilgi alanlarınız, e-bülten okuma alışkanlıklarınız, eğilimleriniz vb.
2. Kişisel Verilerinizin Toplanma Yöntemi ve Hukuki Sebebi
Kişisel verileriniz, md.5/1 uyarınca açık rızanız alınarak işlenmektedir. Ek olarak şartların oluşması halinde md.5/2/c uyarınca varsa tarafınızla akdedilecek satış, destek sözleşmenin kurulması, ifası ve sona erdirilmesi için, md.5/2/ç uyarınca ticari elektronik iletilere ilişkin saklama yükümlülüğü vb. Anne ve Adayı'nın hukuki yükümlülüklerini yerine getirmesi için ve md.5/2/e uyarınca bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için ve md.5/2/f uyarınca ilgili kişilerin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla, kurumun tanıtımı gibi veri sorumlusunun meşru menfaatleri için zorunlu olması halinde işlenebilecektir.
3. Kişisel Verilerinizin Aktarılabileceği Taraflar ve Aktarım Amaçları
Kişisel verileriniz; yukarıda belirtilen Amaçlar doğrultusunda ve sayılı Kanun’un 8. ve 9. maddelerine uygun olarak; yukarıda açıklanan işleme Amaçlarının yerine getirilebilmesini sağlamak, ticari elektronik ileti iletebilmek, verileri işlemek, saklamak, korumak gibi amaçlarla çalışılan iş ortakları, aracı hizmet sağlayıcılar, hizmet alınan gerçek veya tüzel kişiler, tedarikçiler ve danışmanlar ile gizlilik sözleşmeleri ile güvenliği sağlanmak kaydı ile yasal sınırlara uygun olarak ve ilgili işlemin gereği ve amacı ölçüsünde paylaşabilmekte, aktarabilmektedir.
Kişisel veriler, Türkiye’de yerleşik gerçek veya tüzel kişilere aktarılabileceği gibi, Türkiye’de işlenerek veya Türkiye dışında işlenip muhafaza edilmek üzere (kişisel verilerin korunması hususunda yeterli koruma bulunan ülkelere ve/veya yeterli koruma bulunmayan ülkeler için KVKK’da belirtilen şartlara uyulmak sureti ile) yurt dışına da aktarabilecektir.
Ayrıca kişisel veriler, yasal bir gereklilik gereği bu verileri talep etmeye ve almaya yetkili olan kamu kurum veya kuruluşları ile de paylaşılabilecektir.
4. Kişisel Veri Sahibinin sayılı Kanun’un maddesinde Sayılan Hakları
Kişisel veri sahipleri olarak;
haklarınız bulunmaktadır. Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi ıslak imzalı başvuru formunu doldurarak Anne ve Adayı'na daha önce bildirilen ve sistemde kayıtlı bulunan elektronik posta adresinizi kullanmak suretiyle [emailprotected] adresine iletmeniz durumunda, talebin niteliğine göre talebiniz en kısa sürede ve en geç 30 (otuz) gün içinde sonuçlandıracaktır.
İşlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre tarafınızdan ücret talep edilebilecektir.