Heyet raporu, hastanelerde yer alan farklı bölüme gidilerek muayene olunmasının ardından alınan rapora denilmektedir. Bazı kişi ve kurumlar tarafından heyet raporu istenmektedir.
Heyet Raporu Nedir?
Heyet raporu tam teşekküllü sağlık raporu olarak bilinmektedir. Özellikle belli başlı durumlarda bazı kurum ile kuruluşlar özel olarak bu raporu isteyebilirler. Heyet raporunu alabilmek için bazı belgelere de ihtiyaç duyulmaktadır. Heyet raporu, hastanelerde pek çok farklı bölüme gidilerek muayene olunması sonucu alınabilir. Hastanelerdeki 6 ve ya 7 farklı bölümden alınan raporlar toparlanarak tek bir rapor haline getirilir.
Heyet Raporu Nerede ve Nasıl Alınır?
Heyet raporu genel olarak hastanelerden alınmaktadır. Özellikle birden çok bölüme gidilerek muayene olunur. Bu muayenenin ardından alınan raporlar tek bir rapor haline getirilir. Tam teşekküllü sağlık raporu olan heyet raporu çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından istenmektedir. Heyet raporu mutlaka tam teşekküllü bir hastaneden alınır. Hastanedeki 6 ve ya 7 farklı bölümden alınan raporlar bir bütün haline getirilir. Heyet raporu alacak olan kişi dahiliye, iç hastalıkları, genel cerrahi, kulak burun boğaz ve göz hastalıkları bölümünde muayene olurlar. Ayrıca göz hastalıkları, nöroloji, ruh ve sinir hastalıkları bölümlerinde muayene olunduktan sonra heyet raporu alınır.
Heyet Raporu Kaç Gün Olur ve Sorgulama İşlemi
Heyet raporu genel olarak ortalama 3 ve ya 4 gün içinde alınabilir. Özellikle tam teşekküllü sağlık raporu için 7 iş günü belirlenmiştir. Heyet raporunun çıkması 7 iş gününü bulur. Bunun yanı sıra heyet raporu 90 gün kadar geçerli olacaktır. Hastanın durumuna göre heyet raporunun geçerlilik süresi değişiklik gösterebilir. Bazı durumlarda heyet raporu geçici bir süreliğine de verilmiş olabilir. Heyet raporunun geçerlilik tarihi genel olarak raporun üzerinde yer almaktadır. Bunun yanı sıra heyet raporunun alınması için de belirlenen miktarda ücret ödenmesi gerekmektedir.
Heyet Raporu İle İlgili Bilinmesi Gerekenler
Heyet raporu, Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanan tam teşekküllü bir hastaneden randevu alınması gerekir. Randevu tarihine göre gidilen hastanede ilgili bölümlerde muayene olunur. Heyet raporu hem devlet hem de özel hastanelerden kolay bir şekilde alınabilir. Bunun yanı sıra hastaneye gidilmeden önce matbu dilekçe doldurulur. Doldurulan dilekçede kişinin adı, soyadı, iletişim bilgileri ile tüm detaylar ayrıntılı olarak yazılır. Dilekçede raporun işlenme sebebi de yer almaktadır. Heyet raporu alacak olan kişi çeşitli muayenelerden geçer. Tüm işlemler tamamlandıktan sonra ise heyet raporu kolay bir şekilde çıkar. Tüm işlemlerin ardından heyet raporu hastane kurulu tarafından onaylanır. Heyet raporu bu şekilde çıkar.
Bazı hastanelerdeki iş ve işlem sırası değişiklik gösterebilir. Ayrıca heyet raporu için belli bir miktar ücret de ödenir. Heyet raporu alacak olan kişi çeşitli muayeneden de geçer. Tüm işlemler tamamlandıktan sonra heyet raporu çıkacaktır. Hastane kurulu tarafından onaylanan heyet raporu neredeyse her kamu kurum ve kuruluşa iletilebilir. Heyet raporu ortalama 3 ve ya 4 gün içinde alınabilir. Bunun yanı sıra tam teşekküllü sağlık raporunun süresi 7 iş günü olarak belirlenir. Heyet raporunun geçerlilik süresi neredeyse 90 gün olarak belirlenmiştir. Heyet raporu almak için tüm şartların da sağlanması da gerekmektedir. Heyet raporu doğru şekilde kullanılmalı.
4857 sayılı İş Kanununa, geçtiğimiz yıllarda yeni doğum izinlerinin eklenmesi ile çalışırken çocuk sahibi olan ebeveynler çocuklarının bakımı ve yetiştirilmesine daha fazla zaman ayırabilmek için bu izinleri uzun zamandır kullanıyorlar. İzin seçeneklerinin fazla olmasının bir sonucu olarak doğum izinleri hangi sıra ile kullanılmalı sorusunun mevzuatta net bir cevabı olmadığından bu konu uygulamalarla netlik kazanmış oldu.
Doğum ile ilgili izinler gebelik döneminde başlar, ebeveynler çocuk ilköğretim çağına gelene kadar izin haklarından yararlanabilirler. Bu izinler 4857 sayılı İş Kanununun madde 74 ve madde 13 ile düzenlenmiş, ayrıca “Analık İzni veya Ücretsiz İzin Sonrası Yapılacak Kısmi Süreli Çalışmalar Hakkında Yönetmelik” ile de detayları belirlenmiştir.
Bu izinleri şu şekilde özetleyebiliriz:
Hamilelik süresince kadın işçiye periyodik doktor kontrolleri için izin verilir, bu izinler ücretinden kesilmez.
Gebe veya emziren çalışanlar günde 7,5 saatten fazla çalıştırılamaz, gebelik durumundan itibaren doğumdan 1 yıl sonrasına kadar gece çalışmaya zorlanamazlar. Bu süre iş yeri hekiminden alınan rapor ile 6 ay daha uzatılabilir.
Sağlık raporu ile gerekli görüldüğü takdirde ücretinde hiçbir azalma ve kesinti yapılmadan daha hafif işlerde çalıştırılır. İş yerinde uygun hafif işlerin olmaması durumunda, çalışanın talebi ile ücretsiz izinli sayılması sağlanır.
Gebe çalışanlar, doğumdan önce 8, doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta analık nedeniyle istirahatli sayılırlar. Bu sürelerin ücreti “analık iş göremezlik ödeneği” olarak SGK tarafından ödenir. Doktor raporu ile doğumdan önceki 3. haftaya kadar (37.hafta) çalışma sürdürülebilir. Bu durumda doğum öncesinden kalan süreler doğum sonrasına eklenir. Gebelik çoğulsa, istirahat süresi 2 hafta daha uzar.
Doğumdan sonra istirahat süresinin bitiminden itibaren 6 ay içinde çalışanın ücretsiz izin hakkı vardır. Bu izni kullanmadan en az 1 ay önce işverene yazılı bildirimde bulunmak gerekir. Çalışan doğum raporu bitiminden sonra tekrar çalışmaya başlayıp, henüz 6 ay geçmemişse ücretsiz iznini talep edebilir. Örneğin doğum raporundan sonra 4 ay çalışmış bir kişi, isterse sonraki 2 ay ücretsiz doğum iznini kullanabilir. Ücretsiz doğum izninin, analık istirahat raporu bitiminden itibaren 6 aya kadar, yani 6 ay içinde kullanılması gerekmektedir. Bu süre sonunda izin hakkı ortadan kalkar.
Yeni gelen izinlerden biri olan yarım çalışma, kadın işçinin doğum raporundan sonra çocuk sayısına göre 60/120/180 gün boyunca yarı zamanlı çalışmasına olanak sağlayan, işverenden yarım ücret alıp ücretin kalanının asgari ücret üzerinden İŞ-KUR tarafından “yarım çalışma ödeneği” olarak karşılandığı bir izindir. Çalışan haftanın yarısı çalışır kalan yarısı ücretsiz izinli sayılır. Bu izni ödenek alarak kullanabilmek için doğum raporu bitimi itibariyle 1 ay içinde İŞ-KUR’a müracaat edilmesi gerekir. Yarım çalışma ile ilgili detaylı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Kısmi çalışma, ebeveynlerin ikisinin de çalışıyor olması şartıyla birinin çocuk ilkokul çağına geldiği ayın sonuna kadar part-time çalışma hakkıdır. İşçi doğum izinlerinin bitiminden sonra dilediği zamanda kısmi çalışmaya geçebilir. Dilediği zaman da tam zamanlı çalışmaya dönebilir. İşçinin kısmi çalışma talebi nedeniyle iş akdinin feshedilmesi mümkün değildir. Her çocuk için bir kez bu haktan yararlanılabilir. Kısmi çalışma ile ilgili detaylı yazımızı incelebilirsiniz.
Doğum izinlerinin ardından çalışmaya başlayan kadın işçi, çocuğu 1 yaşına gelene kadar fiilen çalıştığı her gün için günde en az 1,5 saat süt izni kullanır. Bu süreleri işveren önceden bildirmek kaydıyla gün içinde istediği saatlerde kullanabilir, istediği şekilde bölebilir. Fakat işverenler tarafından izin verilse bile süt izinlerinin toplu kullanımı iznin verilme sebebine aykırılığı nedeniyle yasal kabul edilmiyor.
Çocuğu olan işçiye 5 gün izin verilir.
Çocuğunun en az %70 engelli ya da süreğen hastalığı olması durumunda, çocuğun tedavisi için ebeveynden sadece birinin kullanması şartıyla, ,işçiye 1 yıl içinde 10 güne kadar ücretli izin verilir. Bu izin ister 10 gün olarak toplu şekilde, istenirse yıl içinde bölümler halinde kullanılabilir.
Doğum izinlerinde ilk kullanılan doğum öncesi ve sonrasını kapsayan toplam 16 haftalık doğum raporudur. Sonrasında çalışanın tercihine göre ücretsiz izin, yarım çalışma, kısmi çalışma gibi izinler kullanılabilir. Bu izinlerin sırası ise pratik uygulamalarla kesinlik kazanmıştır.
16 hafta (çoğul gebelikte 18 hafta)
Doğum sonrası 6 aylık süre içinde, 6 ay bitene kadar maksimum 6 ay olarak kullanılır. Doğum raporu bitiminde hemen de başlanabilir, dilerse çalışmaya başladıktan sonra da bu izin kullanılabilir. Yarım çalışma yapıp ardından ücretsiz izin de kullanılabilir.
Yarım Çalışma: 1. çocukta 60 gün, 2. çocukta 120 gün, 3. çocukta 180 gün, çoğul gebeliklerde bu sürelere 30 gün eklenerek, engelli çocukta ise 360 gün süreli yarım çalışma yapılabilir. Yarım çalışmaya doğum raporu bitiminden sonra başlanabilir. Ücretsiz iznini kullanan bir işçi de doğum sonrası 60/120/180/+30/360 günlük süreleri geçirmediyse, ücretsiz iznin bitiminden itibaren kalan süre kadar yarım çalışma yapabilir. Örneğin, 2. çocuğu için 2 ay ücretsiz izin ardından yarım çalışma yapmak isteyen bir işçi düşünelim. Yarım çalışma için normalde 180 gün yarım çalışma süresi uygulanabilir. Fakat bu işçi 2 ay (120 gün) ücretsiz izin kullanımını sonrasında, kalan 1 ay/60 günlük süre için yarım çalışma yapabilir. Yarım çalışma süresince süt izni hakkı uygulanmayacaktır.
Yıllık İzin: İşçiler, varsa birikmiş yıllık izinleri, doğum izinleri sonrasında bu izinleri de kullanmak isteyebilirler. Yıllık izin tamamen işçinin talebi-işverenin onayı ile gerçekleşen bir izindir. Toplu yıllık izin kullanmak isteyen işçi, bu izni dilerse doğum raporu bitiminde, dilerse yarım çalışma sonrasında, dilerse de ücretsiz izninden sonra talep edebilir.
Ebeveynler kısmi çalışmaya geçiş süresini ve sonrasında tam zamanlı çalışmaya dönüş zamanını kendisi belirler. Bu doğum izinleri kullanıldıktan sonra kullanımı tercih edilen bir izindir.
Kullanımı her ne kadar yasal olmasa da, işverenler ve işçilerin anlaşarak uyguladığı bu iznin kullanımı sadece fiili çalışma süreleri için verilmelidir. Bu nedenle toplu olarak kullanılacaksa, işçinin tüm doğum izinleri bittikten sonra, çalışmaya başlayacağı süreden itibaren çocuğu 1 yaşına gelene kadar olan çalışma günleri üzerinden işçiye verilmelidir. En son kullanılacak izindir. Bu iznin işçiye günlük olarak verilmesi gerektiğini, toplu olarak kullanımının yasal olarak bir geçerliliği olmadığını da tekrar hatırlatmak isteriz.
Analık Hali Nedir?
4/a ve 4/b sigortalılık statüsüne tabi sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan eşinin, kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadının ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşinin gebeliğinin başladığı tarihten itibaren;
> doğumdan sonraki ilk sekiz haftalık,
> çoğul gebelik halinde ise ilk on haftalık
süreye kadar olan gebelik ve analık haliyle ilgili rahatsızlık ve engellilik halleri analık hali kabul edilir.
Analık Sigortasının Kapsamında Bulunanlar Kimlerdir?
> 4/a sigortalılık statüsüne tabi sigortalılar
> 4/b sigortalılık statüsüne tabi sigortalılar
> Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevlerinde çalışan hükümlü ve tutuklular
> Sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri
> Ev hizmetlerinde çalışanlardan ay içinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 gün ve daha fazla olanlar
analık sigortasının kapsamında bulunmaktadır.
Analık Sigortasından Sağlanan Haklar Nelerdir?
Analık sigortasından sigortalıya,
> Geçici iş göremezlik ödeneği
> Emzirme ödeneği
ödenir.
Analık Halinde Geçici İş Göremezlik Ödenekleri Nasıl Ödenmektedir?
Sağlık hizmet sunucularınca elektronik ortamda düzenlemekte olan doğum öncesi ve doğum sonrası analık raporları, yine elektronik ortamda Kurum veri tabanına ve işverenin “çalışılmadığına dair bildirim” ekranına düşmekte ve ödeme işlemleri, sigortalının işyerinin bağlı bulunduğu sosyal güvenlik il/merkez müdürlüklerince yapılmaktadır. Sigortalının erken ya da beklenenden geç doğum yapması halinde, doğum öncesi ve doğum sonrası geçici iş göremezlik ödeneği ödenecek olan süreler sistem tarafından hesaplanmakta ve tekil gebelikte 112 gün, çoğul gebelikte 126 gün olmak üzere, anlaşmalı bankaya sigortalının T.C kimlik numarasına tanımlanarak gönderilmektedir.
Ancak,
-Gebelik istirahatinin başladığına dair rapor almaksızın istirahate ayrılan sigortalıya doğumun gerçekleştiği tarihe kadar olan süreye ait,
-İstirahat raporu almasına rağmen hekimden çalışabileceğine dair rapor olmaksızın işyerinde çalışan sigortalıya çalıştığı süreye ait,
geçici iş göremezlik ödeneği ödenmeyecektir.
Geç doğum olması halinde ise geçen süre için sistem tarafından otomatik olarak “hastalık” raporu düzenlenmekte, bu süreye ait geçici iş göremezlik ödeneği sigortalıya ayrıca ödenmektedir.