Aşağıdaki yazı bir dergi için Dr. Kağan Kocatepe tarafından hazırlanmıştır.
Böyle birşey yoktur. Aksine önceden sağlıklı bir cinsel yaşamı olan kadınlar gebelik döneminde cinselliklerini aynen yaşamaya devam edebilirler. Hatta genital organlara giden kan akımının gebelikte artması çoğu kadının orgazmı bu dönemde daha da güçlü yaşamasını sağlayabilir.
Kadın orgazmı karmaşık bir olgudur ve orgazm olmak için kadının ruhsal dünyasının sağlıklı olması, kaygı ve endişeden uzak olması çok önemlidir. Doktorundan bebeğinin sağlıklı olduğu bilgisini alan kadın çoğu durumda mutludur ve bu durum cinsel yaşamına olumlu olarak yansır. Yine eşinden gebelik döneminde pozitif enerji alan kadın gebelik döneminde cinselliğini eşiyle birlikte yaşamaya devam edebilir.
Her kadının uyarılmasının en kolay olduğu pozisyon farklıdır. Çoğu kadın erkeğin üstte olduğu pozisyonda veya kendisinin üstte olduğu pozisyonda daha kolay uyarılır. Gebelikte büyüyen rahim bazı pozisyonların uygulanmasını zor ve hatta sakıncalı hale getirebilir. Bebeğin (yani rahimin) hiçbir şekilde baskıya uğramayacağı ve kadının en iyi uyarılabildiği pozisyonu çiftler beraberce keşfedebilirler.
Normal bir cinsel ilişki esnasında ve özellikle orgazm oluştuğunda rahimde kısa süreli kasılmalar meydana gelir. Bu kasılmalar gebe olmayan ya da gebeliğin ilk aylarında olan kadın tarafından genellikle hissedilmezler. Ancak rahimin büyümesiyle özellikle ikinci trimesterden (ikinci üç aylık dönemden) itibaren bu kasılmalar anne adayı tarafından belirgin bir şekilde hissedilir. Bu rahim kasılmaları esnasında bebeğin hareketleri geçici olarak azalır. Normal seyreden bir gebelikte bu kasılmaların bebeğe herhangi bir zararı sözkonusu değildir. Kasılmalar bittikten kısa bir süre sonra genellikle bebek hareketleri artmış bir şekilde yeniden başlar. Bu konuda tecrübesi ya da bilgisi olmayan anne adayında kasılmalar ve bebek hareketlerinin azalması endişe kaynağı olabilir.
Kadınların cinsel yaşamları onların ruh dünaysıyla yakından ilgilidir. Genel olarak söylemek gerekirse özellikle ilk trimesterde kadının gebeliğe adaptasyon sürecinde cinsellik dürtüsü yani libido azalır, ancak gebeliğe adaptasyon gerçekleştiğinde bazen artmış olarak geri döner. Libido artışını bir yandan kadının gebeliğe bakış açısının olumlu olmasının onda yarattığı olumlu ruhsal değişikliklere, öte yandan genital bölgedeki kanlanmanın artmasıyla açıklayabiliriz.
Kadın orgazmı çoğu kadında klitorisin uyarılmasıyla gerçekleşir. Gerçekten de gebelik başlar başlamaz genital bölgedeki tüm organlarda ve böylece klitoriste kanlanma oldukça artar. Cinsel eylemin başlamasıyla genital bölgenin kayganlaşmasını sağlayan Bartholin bezi ve diğer salgı bezleri de bu kanlanma artışının etkisiyle daha iyi çalışırlar. Bu da cinselliğin iyi yaşanmasına çok önemli katkılarda bulunur.
Bu konuyla ilgili yapılmış çok az çalışma olmsıyla birlikte sonuç oldukça mantıklı. Yine yukarıda anlatacaklarımıza dönecek olursak kadın genital sisteminde cinselliğe etki eden faktörlerin (klitorise giden kanın artması, salgı bezlerinin daha iyi çalışması gibi) olumlu yönde gelişmesi hiç orgazm yaşamamış bir kadının bile orgazm yaşamasını sağlayabilir. Burada hemen belirtilmesi gereken noktalardan biri erkeğin tutumunun kadın cinselliğine ve orgazmına katkısı. Erkeğin orgazm olması bazen saniyelerde bile gerçekleşebilirken kadının uyarılması ve orgazm olması bazen çok uzun sürebilir. Çoğu erkeğin bu süreyi beklemekte isteksiz olması kadının genel olarak orgazm yaşayamamasının bir nedeni. Gebelikte bu olumlu etkenler kadının orgazm olma süresini de kısalttıklarından kadının daha kolay orgazm olmasına katkıda bulunabilir.
Orgazm rahimde kısa süreli kasılmalara neden olabilmektedir. Miyadına ulaşmamış bir rahimde bu kasılmaların doğum sancısına ulaşma olasılığı düşük. Öte yandan erkek orgazmıyla birlikte vajinaya boşalan meninin içinde bulunan prostaglandin adlı maddeler rahimğzının olgunlaşmasına ve kasılmalara duyarlı hale gelmesine neden olabilmektedir. Bu iki faktör miyadına gelmiş bir gebelikte beraberce etki ederek zaten yakında başlayacak olan doğumu tetikleyebilir ve çoğu durumda da öyle olmaktadır. Bizim cinsel yaşamı bazı durumlarda kısıtlamamızın nedeni işte bu. Çoğul gebelik taşıyan, erken doğum riski yüksek olan, kanaması olan, suyu gelmiş olan anne adaylarında bu iki mekanizma (kadın orgazmının rahimde kasılma yaratması ve erkek orgazmıyla birlikte meniden vajinaya geçen prostaglandin maddeleri) doğum eyleminin başlamasına neden olabilmektedir.
Kadınların cinsel yaşamı oldukça karmaşıktır. Anne adaylarının bir kısmı gebelik döneminde kendilerinde ortaya çıkan değişiklikleri (kilo alma, çatlaklar, şişlikler) onların güzelliklerine vurulmuş bir darbe olarak kabul etmektedirler. Eşlerinin tutumu da bu yanlış inancı güçlendirebilmektedir. Öncelikle kabul edilmesi gereken doğum sonrası herşeyin değişeceğidir. Anne olmak gibi muazzam bir ödülün bir bedeli vardır. Bu bedel anne adayının uygun kilo alması, çatlak önleme stratejilerini uygulaması gibiönlemlerle azaltılabilir, ancak bazı kalıcı değişiklikler mutlaka olacaktır. Eşlerin olumlu tutumu anne adayının bu dönemi mutlu geçirmesine önemli katkılarda bulunacaktır.
İLGİLİ KONULAR:
Gebelikte Cinsel İlişki anne ve baba adayları için son derece çekindikleri ve tereddüt ettikleri bir konudur. Özellikle hamilelik sürecinde; ilk aylarda bebeğe zarar verme düşüncesi ya da gebeliğin ilerleyen evrelerinde anne adayının karnının büyümesi cinsel hayatın düşünülmesine yol açmaktadır.
Gebelik sürecinde cinsel istek artışı gözlenmektedir. Ancak bu duruma rağmen cinsel ilişki esnasında rahim ağzının açılması, erken doğumun başlayacağı, erkek cinsel organının bebeğe zarar verileceği düşünülerek cinsel ilişkiden kaçınılmaktadır. Bu nedenle gebelik süreci içerisinde cinsel ilişkiye girilmeli mi yoksa girilmemeli mi konusunun çok tartışılan bir konu olduğunu söyleyebiliriz. Ancak belirtmek gerekir ki; anne adayının ve hamileliğin normal seyrettiği süre boyunca istenilen sıklıkta cinsel ilişkiye girmekte herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.
Normal ve sağlıklı bir hamilelik geçiren anne adaylarının gebeliğin son gününe kadar cinsel ilişkiye girmesinde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Bu süreç içerisinde anne ve baba adayının yaşamış olduğu birleşme bebeğe zarar vermemektedir. Amniyotik kese yani bebeğin içinde bulunduğu amnion sıvı ile dolu kese ve rahmin güçlü kasları bebeği bu ilişki esnasında korumaktadır. Ayrıca rahim girişinde bulunan mukus tabakası aracılığı ile vücut enfeksiyonlara karşı büyük bir bariyer oluşturmaktadır. Böylece cinsel ilişki esnasında oluşabilecek enfeksiyon riskleri de ortadan kalkmaktadır.
Pek çok anne ve baba adayının gebelik süreci içerisinde penisin bebeğe temas etmesinden korkmaktadır. Erkeğin cinsel organının yani penisin bebeğe temas etmediğini söyleyebiliriz. Bu nedenle çiftlerin cinsel birleşmeden çekinmemeleri gerekmektedir. Orgazm esnasında bir takım rahim kasılmaları oluşabilmektedir. Bu kasılmalar tamamen orgazma bağlı kasılmalar olup, geçici ve zararsızdır.
Gebelikte Cinsel İlişki özellikle ilk aylarda düşük tehlikesi nedeni ile ertelenmektedir. Ancak bilinmelidir ki gebeliğin erken dönemlerinde gerçekleşen düşüklerin büyük bir çoğunluğu gebelik ile ilgili problemlere ya da kromozom anomalilerine bağlı olarak gerçekleşmektedir. Bu nedenle erken dönemlerde ve özellikle ilk aylarda gerçekleşen düşük tablolarının nedeni cinsel birleşme demek mümkün değildir.
Gebelik süreci içerisinde cinsel ilişki pozisyonları anne adaylarının rahat olduğu pozisyonlara göre belirlenmektedir. Yani gebelikte anne adayının rahat olduğu pek çok pozisyona izin verilmektedir. Bu nedenle cinsel birleşme esnasında özellikle son aylarda anne adaylarının kendileri için en iyi ve rahat pozisyonu bulmaları gerekmektedir.
Gebelik sürecinde anne ve baba adaylarının pozisyonlarını belirlerken hamilelik durumunu, seyrini ve gidişatını dikkate almaları önemlidir. Özellikle bu konuda hamilelik sürecini düzenli bir şekilde takip eden hekimin vermiş olduğu öneriler doğrultusunda pozisyonların denenmesi ve anne adayının en rahat ettiği pozisyonun seçilmesine özen gösterilmelidir. Çünkü cinsel ilişki pozisyonunda en önemli nokta anne adayının durumu ve hassasiyetidir.
Gebelik sürecinde cinsel ilişki ve cinsel ilişki pozisyonları oldukça tartışılan bir konudur. Ancak tüm bunların dışında dikkat edilmesi gereken daha önemli detaylar bulunmaktadır. Özellikle bazı özel durumlarda gebelik sürecinde ilişkiye girilmesinden kaçınılması gerekmektedir. Bu durumlar hekim tarafından anne ve baba adaylarına iletilmektedir. Bu özel durumlar;
Yukarıda ifade edilen tüm bu durumlar Gebelikte Cinsel İlişki açısından dikkat edilmesi gereken önemli konulardır. Bu gibi durumlarda hekim tarafından cinsel ilişki yasağı getirilmektedir. Bu nedenle hekim tarafından yasaklanması halinde hamileliğin tehlikeye atılmaması için ilişkiye girilmemesi gerekmektedir.
Tüm bunların yanı sıra anne ve baba adaylarının normal cinsel hayatları esnasında dikkat etmesi gereken noktalar bulunmaktadır. Özellikle cinsel ilişki sonrasında kanama görülmesi halinde bu durumun hekime iletilmesi ve bir hekime başvurulması gerekmektedir. Gebelik sürecinde yasaklar haricinde cinsel ilişki sayısında herhangi bir kısıtlama bulunmamaktadır. Ancak yine de anne ve baba adaylarının fazla aşırıya kaçmamaları önerilmektedir. Özellikle birleşme esnasında karın ve rahmin fazla zorlanmamasına dikkat edilmelidir.
Gebelikte cinsel birleşme esnasında kimyasal kayganlaştırıcıların kesinlikle kullanılmaması gerekir. Ayrıca meme uçlarının fazla uyarılmasına bağlı olarak oksitosin hormonu salgılanmaktadır. Bu hormon erken doğumun başlamasına yol açabilmektedir. Bu nedenle meme uçlarındaki hassasiyete dikkat edilmelidir.
Sperm içerisindeki prostaglandin adındaki bir madde rahim ağzının uyarılmasına yol açmaktadır. Böylece bu uyarılma sonrasında rahim kasılmaları görülmektedir. Bu nedenle birleşme sonrasında spermin vajina içerisine akmasına engel olunmalıdır. Böylece rahim kasılmalarının önüne geçilebilir. Bu yöntem için geri çekilme metodu ya da prezervatif kullanılması önerilmektedir. Ancak prezervatif kullanımı esnasında özellikle aşırı esanslı olmamasına ve kimyasal maddeler içermemesine dikkat edilmelidir. Gebelik sürecinde tercih edilecek prezervatiflerin basit ve normal olanları tercih edilmelidir.
Anne olmayı planlıyorsanız ya da henüz doğum yaptıysanız, bu dönemdeki cinsellik hakkında birçok yazı bulabilirsiniz. Ama annelik ve cinsellik genellikle kültürel ve sosyal eğilimler nedeniyle pek bağdaştırılmadığından bu konu üzerinde fazla konuşulmaz. Oysa cinsellik yaşamın her döneminde olduğu gibi gebelikte de göz ardı edilmemesi gereken doğal bir olaydır.
Bu konuda farklı görüşler vardır. Bazı hekimler gebeliğin son ayında ilişkiyi yasaklarken hakim olan genel görüş gebelik sorunsuz geçtiği sürece her dönemde ilişkiye girilebileceğidir.
Normal bir gebeliğin her döneminde ilişkiye girilebilir, cinsel birleşme ve orgasm olmanın da bebeğe bir zararı yoktur. Normal bir gebelik dediğimizde; düşük, erken doğum , kanama gibi komplikasyon ve risklerin az olduğu gebeliği anlıyoruz.
Tabii ki bazı durumlarda cinsel birleşmenin yasaklanması gerekebilir;
o Erken doğum ya da düşük tehtidi veya erken doğum ya da düşük öyküsü
o Açıklanamayan vaginal kanama
o Membran rüptürü, su gelmesi
o Servikal Yetmezlik ( Rahim ağzı yetmezliği)
o Plasentanın kısmen ya da tamamen rahim ağzını kapattığı durumlar ( Plasenta previa)
Doktorunuz böyle bir durum olduğunda cinsel birleşmeden kaçınmanızı isteyebilir.
Cinsellik normal desek de cinsel istekte dalgalanmalar görülebilir; istekte azalma ya da artma olabilir. Gebenin vücudunda oluşan değişiklikler, kendini, çekici bulmama ya da eşi tarafından beğenilmeme kaygıları; hormonal değişikliklere bağlı ortaya çıkan duygusal değişiklikler isteği azaltabilir.
Gebede özellikle ilk 3 ayda görülen bulantı, yorgunluk, uykuya eğilim, göğüs hassasiyeti gibi durumların yanısıra ilerleyen dönemde de bel ve karın çevresindeki genişleme, bel ağrısı, kilo alımı da cinsel istek ve hazzı etkileyebilir. Gerek anne gerekse baba adayı için cinsellikle ilgili en önemli çekince bebeğe zarar verme kaygısı ve annelik rolü ile cinselliği bağdaştıramama düşüncesidir. Bu düşünce ve kaygı iki taraf için de azımsanamayacak ölçüde önem taşır. Erkeğin de daha önce cinsel partneri olan eşinin artık bir anne adayı olması fikrine alışması zaman alabilir.
Gebeliğin ilerleyen döneminde, yaklaşık 4. aydan sonra, büyüyen rahimin ana toplardamara basısı nedeniyle sırtüstü yatmak uygun olmayacaktır, baş dönmesi, tansiyon düşmesi , fenalık hissi görülebilir. Bu nedenle bu aydan itibaren ilişki sırasında pozisyon değişikliği gerekebilir.
Oral sexin herhangi zararı yoktur ancak anal sex enfeksiyon riski ve hamilelikte ortaya çıkabilen hemoroidler nedeniyle önerilmez.
Vaginal kuruluk, yanma gibi şikayetlerin varlığında su bazlı kayganlaştırıcı jeller rahatlıkla kullanılabilir.
İlişki sırasında herhangi bir ağrı hisssetmeniz normal değildir. Orgazm sırasında rahimde kasılma olur ancak bunlar ağrılı değildir. Eğer düzenli kasılma ve ağrınız ya da kanamanız olursa mutlaka doktorunuzla görüşmeniz gerekecektir.
Gebeliğin son döneminde , özellikle son haftalardaki cinsel ilişkinin, menideki prostaglandinler etkisi ile doğum kasılmalarını başlatıcı etkisi olduğu ileri sürülse de, bu durum kesin olarak kanıtlanmamıştır.
Unutmayın; Cinsel ilişki sadece birleşmeden ibaret değildir. Güzel bir dokunuş, öpücük, güzel bir söz de sizi etkileyebilir.
Cinsel isteğinizde azalma olduğunda bunu açıklıkla partnerinizle paylaşmalı eendişelerinizi dile getirmelisiniz. İlişkinizi cinsel birleşme olmadan da yürütebilir ve birlikte, sevdiğiniz aktiviteleri yaparak anne- baba olmanın heyecanını yaşayabilirsiniz.
Bu dönemde partnerinizin de cinsel isteğinde artma ya da azalma olabilir. Bazı erkekler hamilelik döneminde kendilerini eşlerine daha yakın hisseder ve vücudundaki değişikliklerle onu daha çekici bulabilirken bazıları da anne- baba olma kavramı baskısı ve anne ya da bebeğe zarar verme endişesiyle cinsellikten uzaklaşabilirler. Partneriniz sizi artık cinsel eş olarak değil de bir anne olarak algılıyor olabilir. En doğru yaklaşım bu konuyu karşılıklı olarak konuşup çözümlemektir.
Tıbbi olarak kısıtlanmış olması ya da cinsel isteksizliğiniz nedeniyle ilişkiden uzak duruyor olsanız da eşinizin de ihtiyaçları olduğunu umutmamalı ve ona zaman ayırmalısınız. İlgi ve sevginizi birçok şekilde ifade edebilirsiniz. Böyle durumlarde bebeğinizin varoluşuna sebep olan aşkınızı ve sevginizi hatırlayın. Birlikte geçirdiğiniz her anın tadını çıkarın. Uzun romantik yürüyüşler, mum ışığı ve sıcacık bir kucaklama size birbirinize ne kadar iyi geldiğinizi hatırlatacaktır..