Hamilelikte protein kaçağı gebelik zehirlenmesinin en önemli bulgularından birisidir. Gebelik zehirlenmesinin nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Uzmanlar, plasenta gelişimiyle ilgili bir sorun olduğu üzerinde durmaktadır. Hafif ve orta şiddette olmak üzere iki tip gebelik zehirlenmesi yaşanır. Hamilelik haftasına göre anne yakın takibe mi alınacak yoksa doğum mu yaptırılacak buna hekim karar verir. Süreç genellikle başladıktan sonra çok hızlı bir şekilde ilerler. Tüm organları ve bebeğin gelişimi olumsuz yönde etkileyebilen bu sorunun temel çözümü çoğu zaman doğum yaptırmaktan geçer. Peki, hamilelikte protein kaçağı belirtileri nelerdir? Sizler için hazırladığımız bu yazıda, gebelikte protein kaçağı ile ilgili tüm merak edilenleri derledik.
Hamilelik döneminde idrarda az miktarda protein kaçağı olabilir. Özellikle son haftalara gelindiğinde böbreklerdeki geçirgenlik özelliği arttığı için bu durum normal olarak kabul edilir. Ancak bazı durumlarda daha sık ve yüksek oranda görülen protein kaçağı preeklampsi belirtisi olarak değerlendirilebilir. Bu durum kan dolaşımına kan dolaşımı da bebekte beslenme bozukluklarına neden olur. Anne ve bebek sağlığı için son derece ciddi bir durum olan preeklampside erken doğum kararı alınması gerekebilir.
Gebelikte protein kaçağı sorununa eşlik eden yüksek tansiyon ciddi bir gebelik komplikasyonudur. Rahim yatağını kaplayan ince damarla aşırı şekilde daralır ve bu durumda plesanta bebeği besleyemez hal alır. Gebelik zehirlenmesi olarak anılan durumun aslında bir zehirlenme olayıyla ilişkisi yoktur. Tüm gebelikler içinde oranı çok yüksek olmamakla birlikte anne bebek ölümlerinde preeklampsi ikinci sıradadır.
Hipertansiyon tanımı; 140/90 mmHg’dan yüksek ve devam eden kan basıncı olarak yapılabilir.
Preeklampsi tanımı; sadece gebelik döneminde görülen idrarda protein kaçağı olarak kendini gösteren proteinüridir.
Gebelerin %5’inde kronik hipertansiyon görülebilir. Kronik hipertansiyonda bulgular gebelikten önce de vardır, doğumdan sonraki 3-6 ay boyunca da aynen devam eder. Kronik hipertansiyonun nedeni bulunamayabilir. Sebep her ne olursa olsun bu durumdan önce anne ve daha sonra da bebek etkilenir. Preeklampsiye ise sadece gebelikte rastlanır. Görülme sıklığı %7’yi geçmez. Birinci trimesterda hiçbir sorun görülmezken hamileliğin 20.haftasından sonra ani bir hipertansiyon ve buna eşlik eden idrarda protein kaçağı başlar. Sıkıntılara ödem eşlik eder. Hamilelikte protein kaçağı genç ve ilk çocuğunu bekleyen anne adaylarında görülür. 35 yaş üstü gebeliklerde bu sorun pik noktadadır.
Sebebi bilinmemekle birlikte bu sorunu yaşayan anne adaylarının damarlarının iç yüzeyinde bozulma olduğu tespit edilmiştir. Bu bozulma; karaciğer, beyin, kalp, akciğer, göz ve böbreklerde tahribata yol açabilmektedir. Hafif vakalarda süreç ayakta takip edilir.
Protein kaçağı tedavisi için uygulanan takip ve ilaçlar yeterli gelmiyorsa tercihan vajinal yoldan doğum tercih edilir.
Gebelikte yapılan düzenli kontrollere idrarda protein kaybı tetkikleri de eklenmelidir. Alınabilecek en basit tedbir, tuz tüketimini kontrol altına alarak tansiyonun yükselmemesini sağlamaktır. Düzenli beslenerek ve hareketli bir yaşamla hamileliğin fazla kilo almadan tamamlanması en önemli hedef olmalıdır. Gebelik boyunca protein kaçağı yaşanması halinde diğer beslenme tavsiyeleri şu şekilde listelenebilir.
Bir gebelik komplikasyonu olarak ortaya çıkan idrarda protein kaçağına neden olan aile öyküsü olabilir. Buna ek olarak; obezite, ilk gebelik, çoğul gebelikler, 40 yaş üstü hamilelik, iki gebelik arasında 2 yıldan az ve 10 yıldan fazla süre olması, yüksek tansiyon, kronik böbrek rahatsızlığı, diyabet, migren sayılabilir.
Kanda bulunan zararlı maddeleri böbrek filtreler. Ateş, hipertansiyon, diyabet veya böbreklerin iyi çalışmaması durumunda proteinler idrara kaçar. İdrarda 150 mg altında protein bulunabilir. 1 gramın üzerinde protein değeri ciddi kaçak olarak değerlendirilir. Hastaların yaptırdığı rutin tetkikler sonucu ortaya çıkan gebelikte protein kaçağı belirtileri;
Hastalığın türüne göre geçici ya da kalıcı olan protein kaçağı gebelikte görüldüğünde doğum sonrasında düzelecektir.
Protein kaçağı idrar tahlilinde ortaya çıkar. Normal ve tam zamanlı bir testte idrardaki protein miktarı da ölçülür. Negatif veya referans değerler arasında kalan protein kaçak olarak görülmez. Kronik böbrek yetersizliğine neden olan en önemli sorun idrarda protein kaçağıdır. Buna karşılık gebelikte görülen durumun doğum sonrasında ortadan kalkması beklenir. Gebelikte protein kaçağı yaşayanlar doğum sonrası kontrollerini ihmal etmemelidir.
Gebelik zehirlenmesinde tek tedavi yöntemi uygun zaman ve şartlar sağlandıktan sonra doğumun gerçekleşmesidir. Ağır geçmeyen zehirlenmelerdeyse 37.haftanın sonuna kadar anne gözetim altında tutulur. İlk önlem olarak yüksek tansiyonun kontrol altına alınması önerilir. Uygulanacak tüm tedbirlere gebeliği takip eden hekim karar vermelidir. Gebelik zehirlenmesi belirtileri şu şekilde sıralanabilir.
Doğru tanı için gebenin öyküsü çok iyi alınmalıdır. Ailesinde gebelik zehirlenme geçmişi olanlar risk altındadır. Düzenli olarak yapılan kan basıncı ölçümü erken teşhis için önemlidir. Hekimin gebelik zehirlenmesinden şüphelenmesi durumunda kan tetkiklerine ilave olarak karaciğer enzim testi, serum kreatinin ve ürk asit değerleri ve tam idrar testi ister.
Hamilelik sürecinde vücutta çok çeşitli fizyolojik değişimler yaşanır. Gebeliğin 20.haftasından sonra görülen tansiyon yüksekliğine idrarda protein kaçağı ilave olur. Yapılan çalışmalar her 15 gebelikten 1 tanesinde idrarda protein kaybı görüldüğünü ortaya koymuştur. Böbreklerden görülecek her türlü hasar, karaciğer enzimlerini yükseltirken damar zedelenmeleri de kaçınılmaz olur. Tablonun ilerlemesi halinde beyin kanaması dahil pek çok hayati sıkıntı yaşanabilir. İyi takip ve tedavi edilmesi gereken durum;
İdrarda protein kaçağı dolaşım sorunlarına neden olur. Bu da bebeğin aldığı gıdanın azalması demektir. Bu durumda düzenli ve besin değeri açısından zengin gıdalarla beslenmek son derece önemli hal alır. Gebelikte protein kaçağı bebeğe zarar verir mi sorusuna cevap ararken en doğru bilgilere gebeliği takip eden hekim tarafından ulaşacağınızı unutmayın!
Eklampsi Nedir, Bebeği Nasıl Etkiler?
Editörün Seçtikleri
Popüler Yazılar
Gebe Sözlüğü
Dr. Kağan Kocatepe'nin youtube kanalında hazırladığı video içeriğinin transkripsiyonu (video sayfanın en aşağılarında)
Gebelik zehirlenmesinin tanısını koyabilmek için olmazsa olmaz bir numaralı gereklilik tansiyonun yüksek olması.
140/90 ve/veya üzeri olması veya daha geniş bir tanımlama yapacak olursak, anne adayının alışkın olduğu tansiyon değerlerinin üzerine çıkması yani 140/90 diyoruz ama, 90'a 60 tansiyonla ayakta dolaşan bir anne adayında örneğin 130'a 80'de bir anlam kazanacaktır. Ama klasik tanım 140'a 90.
140'a 90 peki gebelik zehirlenmesinin tanısını koymaya yeterli mi? Hayır.
Onun ikinci ayağı olan idrarda protein kaçağı olması şart. Çünkü şunu biliyoruz ki özellikle ilk gebeliği olan anne adaylarında hamileliğin son haftalarında gestasyonel hipertansiyon adını verdiğimiz, tamamen masum seyreden, anne adayına ve bebeğe hiçbir etki yaratmayan idrarda protein kaçağı olmaksızın seyreden bir hipertansiyon türü var. Bu gelip geçici bir şey.
İşte gebelik zehirlenmesi diyebilmek için 2. önemli kriter de idrarda protein kaçağı olması.
İdrarda protein kaçağını saptamanın hızlı yolu idrarda protein bakmak. İdrarda protein 1 pozitif, 2 pozitif, 3 pozitif olabiliyor. Pozitiflik derecesine göre de tansiyonla bunu birlikte değerlendirdiğimiz zaman gebelik zehirlenmesi tanısı koyabiliyoruz. Ama genellikle gebelik zehirlenmesinde idrarda protein kaçağını saptamak için daha hassas bir yöntem olan 24 saatlik idrarda proteine bakıyoruz.
24 saatlik idrarda protein demek şu demek: 24 saat boyunca anne adayının çıkardığı idrarın içindeki miktar demek.
Anne adayına diyoruz ki, büyük bir kabın içinde, 5 litrelik bir su şişesi olabilir mesela, sabahleyin ilk idrarını attıktan sonra gün boyunca bütün idrarlarını, yaptığın idrarı o şişenin içinde biriktir ve ertesi gün de ilk idrarını da katarak, böylece 24 saat boyunca çıkarılmış, böbreklerin ürettiği idrar biriktirilmiş oluyor, onu laboratuara götür diyoruz. Laboratuar da ölçüyor ve bize sonucu veriyor.
Sonuç bir kere negatif çıkmaz hiçbir zaman. Çünkü belli bir miktarda protein mutlaka idrarda atılır. Bu hamile olmayan kişilerde de atılır hamile olanlarda da atılır.
Hamile olanlarda hamile olmayanlara göre normal değerler biraz daha fazladır: Mesela 150 miligram 24 saatte idrarda protein atılımı bir erişkin için, hamile olmayan bir erişkin için normal kabul edilirken bu, anne adaylarında 300 miligrama kadar normal kabul ediliyor ve 24 saatlik idrarda protein sonucu 300 miligramın ne kadar üzerinde ise gebelik zehirlenmesi düşünüyorsak eğer, çünkü tek başına 24 saatlik idrarda protein de yetmez, mutlaka tansiyon değerlerinin de yüksek seyrediyor olması lazım. Ne kadar yüksekse idrarda protein kaçağı, gebelik zehirlenmesinin de ağırlık derecesi ona göre daha fazla demektir.
Özetle söylemek gerekirse, gebelik zehirlenmesi, preeklampsi tanısı koymak için, çok ağır bir preeklampsi söz konusu değilse yani böyle, artık tansiyonlar 150'lerin üzerine çıkmış, 160'a 110'luk tansiyonlar var o zaman hemen basit idrar testiyle tanıyı koyabiliyoruz. Özellikle de miyadındaysa gebelik. O zaman çok fazla düşünmüyoruz acaba 24 saatlik idrarda protein ne kadar diye. Bariz bir şekilde o zaman bir gebelik zehirlenmesi zaten söz konusu.
Eğer özellikle gebelik ufak haftalarda ise ve gebelik zehirlenmesi düşünüyorsak, tansiyonları yüksekse, gebelik zehirlenmesinin derecesini anlamak için, hafif preeklampsi mi, ağır preeklampsi mi diye, 24 saatlik idrarda protein bakıyoruz.
Hafif preeklampside bekleme zamanımız olabilir çünkü gebeliğin ilerlemesi için bebeğin büyümesi için.
Ağır preeklampside ise çoğu zaman beklemiyoruz. Çünkü anne adayının bu sefer bazı tehlikelere maruz kalması söz konusu. Bebeğin de tehlikelere maruz kalması söz konusu.
Hafif preeklampsi-ağır preeklampsi tanısını koyup bekleyebilir miyiz, bekleyemez miyiz gebeliğin ilerlemesini diye karar verebilmek için 24 saat idrarda protein en sağlıklı sonucu bize veriyor.
İLGİLİ KONULAR: