hamilelikte yüz maskesi / Hamileler İçin Doğal Yüz Maskesi Tarifleri

Hamilelikte Yüz Maskesi

hamilelikte yüz maskesi

Hamileler İçin Doğal Yüz Maskesi Tarifleri

E-BÜLTEN - KİŞİSEL VERİLERİN İŞLENMESİNE İLİŞKİN AYDINLATMA METNİ

Kişisel verilerinizin işlenmesine ilişkin olarak, kendisine ait ControlZ Digital şirketini kapsamak üzere Veri Sorumlusu sıfatına sahip olup; kişisel verileriniz Anne ve Adayı tarafından aşağıda açıklanan çerçevede ve her zaman sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“ sayılı Kanun”) ile uyumlu olarak işlenir. Kişisel verilerinizin tarafımızca işlenme amaçları konusunda detaylı bilgilere; burada kamuoyu ile paylaşılmış olan Anne ve Adayı Kişisel Verilerin Korunması Politikası’ndan ulaşabilirsiniz.

1. Kişisel Verilerinizin İşlenme Amaçları:

Anne ve Adayı olarak, tarafınıza ait ad, soyad, iletişim bilgileri, sosyal medya hesapları üzerinden elde edilen bilgiler, katıldığınız etkinlikler, ilgi alanlarınız, e-bülten okuma alışkanlıklarınız, eğilimleriniz vb.

2. Kişisel Verilerinizin Toplanma Yöntemi ve Hukuki Sebebi

Kişisel verileriniz, md.5/1 uyarınca açık rızanız alınarak işlenmektedir. Ek olarak şartların oluşması halinde md.5/2/c uyarınca varsa tarafınızla akdedilecek satış, destek sözleşmenin kurulması, ifası ve sona erdirilmesi için, md.5/2/ç uyarınca ticari elektronik iletilere ilişkin saklama yükümlülüğü vb. Anne ve Adayı'nın hukuki yükümlülüklerini yerine getirmesi için ve md.5/2/e uyarınca bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için ve md.5/2/f uyarınca ilgili kişilerin temel hak ve özgürlüklerine zarar vermemek kaydıyla, kurumun tanıtımı gibi veri sorumlusunun meşru menfaatleri için zorunlu olması halinde işlenebilecektir.

3. Kişisel Verilerinizin Aktarılabileceği Taraflar ve Aktarım Amaçları

Kişisel verileriniz; yukarıda belirtilen Amaçlar doğrultusunda ve sayılı Kanun’un 8. ve 9. maddelerine uygun olarak; yukarıda açıklanan işleme Amaçlarının yerine getirilebilmesini sağlamak, ticari elektronik ileti iletebilmek, verileri işlemek, saklamak, korumak gibi amaçlarla çalışılan iş ortakları, aracı hizmet sağlayıcılar, hizmet alınan gerçek veya tüzel kişiler, tedarikçiler ve danışmanlar ile gizlilik sözleşmeleri ile güvenliği sağlanmak kaydı ile yasal sınırlara uygun olarak ve ilgili işlemin gereği ve amacı ölçüsünde paylaşabilmekte, aktarabilmektedir.

Kişisel veriler, Türkiye’de yerleşik gerçek veya tüzel kişilere aktarılabileceği gibi, Türkiye’de işlenerek veya Türkiye dışında işlenip muhafaza edilmek üzere (kişisel verilerin korunması hususunda yeterli koruma bulunan ülkelere ve/veya yeterli koruma bulunmayan ülkeler için KVKK’da belirtilen şartlara uyulmak sureti ile) yurt dışına da aktarabilecektir.

Ayrıca kişisel veriler, yasal bir gereklilik gereği bu verileri talep etmeye ve almaya yetkili olan kamu kurum veya kuruluşları ile de paylaşılabilecektir.

4. Kişisel Veri Sahibinin sayılı Kanun’un maddesinde Sayılan Hakları

Kişisel veri sahipleri olarak;

  • Kişisel verilerinizin işlenip işlenmediğini öğrenme,
  • Kişisel verileriniz işlenmişse buna ilişkin bilgi talep etme,
  • Kişisel verilerinizin işlenme amacını ve bunların amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını öğrenme,
  • Yurt içinde veya yurt dışında kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişileri bilme,
  • Kişisel verilerinizin eksik veya yanlış işlenmiş olması hâlinde bunların düzeltilmesini isteme ve bu kapsamda yapılan işlemin kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,
  • sayılı Kanun ve sair mevzuat hükümlerine uygun olarak işlenmiş olmasına rağmen, işlenmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkması hâlinde kişisel verilerinizin silinmesini veya yok edilmesini isteme ve bu kapsamda yapılan işlemin kişisel verilerinizin aktarıldığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme,
  • İşlenen verilerinizin münhasıran otomatik sistemler vasıtasıyla analiz edilmesi suretiyle aleyhinize olan bir sonucun ortaya çıkmasına itiraz etme,
  • Kişisel verilerinizin kanuna aykırı olarak işlenmesi sebebiyle zarara uğramanız hâlinde zararın giderilmesini talep etme

haklarınız bulunmaktadır. Kişisel veri sahipleri olarak, haklarınıza ilişkin taleplerinizi ıslak imzalı başvuru formunu doldurarak Anne ve Adayı'na daha önce bildirilen ve sistemde kayıtlı bulunan elektronik posta adresinizi kullanmak suretiyle [email&#;protected] adresine iletmeniz durumunda, talebin niteliğine göre talebiniz en kısa sürede ve en geç 30 (otuz) gün içinde sonuçlandıracaktır.

İşlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre tarafınızdan ücret talep edilebilecektir.

Hamilelik Boyunca Cildinize Çok İyi Bakacak 10 Yüz Maskesi

Cilt bakımı, birçoğumuzun her gün aksatmadan uyguladığı önemli bir işlem. Birçok insan yorgun bir günün ardından eve geldiğinde cilt bakımını uygulamadan yatağa gitmemeye özen gösteriyor. Özellikle hayatımızın bazı dönemlerinde, cilt bakımına üstün önem göstermek daha da önem kazanıyor, çünkü cildimiz her an aynı şartlara maruz kalmıyor. Hamilelik de cilt bakımının önem kazandığı dönemlerden bir tanesi, belki de en önemlisi. Bu yüzden, hamilelikte cilt bakımı yapmak oldukça önemli ve dikkat edilmesi gereken bir iş. Ancak bu dönem, kafa karıştırıcı olabilir.

  • Limon ve patates suyu maskesi

C vitamini yönünden zengin olan bu maskenin kullanımı hamileler için tamamen güvenlidir. Limon ve patates suyunun karışımı hamilelik boyunca cildinizde oluşan çatlaklara iyi gelecek. Maskeyi hazırlamak için, yarım patatesin suyunu katı meyve sıkacağında çıkartıp derin bir kasede yarım çay kaşığı limon suyuyla karıştırın. Karışımı yüzünüzü yıkadıktan sonra uygulayıp 15 dakika bekleyin. Ardından yüzünüzü durulayabilirsiniz.

  • Badem yağı ve muz maskesi

En ucuz ve hazırlaması en kolay maskelerden birisi de badem yağı ve muzla yapılan bu efsanevi karışımdır. B12 ve C vitaminini  bol miktarda barındıran maske cildinizin kolajen üretimini arttırarak esneklik kazandırır ve daha genç görünmenizi sağlar. 1 adet dilimlenmiş muzu alın ve macun kıvamına gelene kadar kasenin içinde ezin. Daha sonra ezdiğiniz muzun üstüne 3 damla badem yağı ekleyin. Püreyi ve badem yağını iyice karıştırdıktan sonra temiz cildinize uygulayın. Maskenin cildinizde 15 dakika kalmasına izin verin. 15 dakika sonunda cildinizi temiz suyla yıkayarak durulayın.

Adeta bir krem kıvamındaki bu maske hamilelik sırasında cildinizde beliren siyah noktalardan kurtulmanızı sağlayacak. Cildiniz bu maske sayesinde hem kirlilikten, hem de ölü hücrelerden arınacak. Yoğurt ve yulaf maskesiyle hamile kadınlarda sıkça görülen akne ve sivilce sorunlarıyla karşılaşma ihtimalinizi en aza indirebilirsiniz. 1 çorba kaşığı yoğurdu ve yulafı kasenin içine alıp iyice karıştırın. İsteğe göre, oda sıcaklığında saklanmış birkaç damla bal da ekleyebilirsiniz. Maskeyi temiz yüzünüze uygulayıp 10 dakika boyunca kurumasını bekleyin ve daha sonra ılık suyla yüzünüzü temizleyin.

Balın ve sütün karışımı cilt için en harika maskelerden birisini oluşturur. Kuru bir cildiniz varsa, bu maske sayesinde cildiniz hem nemlenecek, hem de parlaklık kazanacak. Bu maskeyi düzenli uygulayarak yüzünüzdeki kirden de kurtulmanız mümkün. 1 çay kaşığı balı, 1 çay kaşığı sütle birlikte iyice karıştırıp cildinize uygulayın ve 30 dakika cildinizde bekletin. 30 dakika sonra yüzünüzü ılık suyla yıkayın.

  • Tam buğday unu ve zerdeçal

Zerdeçal koyulaşan cildin rengini açmak için sık sık kullanılır. Bu mucizevi baharattan hamileliğiniz boyunca da yararlanabilirsiniz. 2 yemek kaşığı tam buğday ununa bir tutam zerdeçal ekleyin ve krem kıvamına gelene kadar gül suyuyla karıştırın. Maskeyi cildinize ve boynunuza uygulayıp 15 dakika kurumasını bekleyin, ardından ılık suyla cildinizden çıkarın.

  • Salatalık ve domates maskesi

Her evde bulunabilen bu maskelerle hamilelik stresi yüzünden cildinizde meydana gelen olumsuzluklarla mücadele edebilirsiniz. Salatalık ve domatesle yapılan bu pratik maske cilt renginizin düzelmesine yardımcı olacak. 1 adet domatesin ve yarım adet salatalığın suyunu çıkartıp bir kasede iyice karıştırın. Elde ettiğiniz karışımı temiz cildinize uygulayıp 15 dakika bekleyin. Daha sonra, cildinizi ılık suyla yıkayarak temizleyin.

  • Süt kreması ve ceviz maskesi

Hamileliğin stresi yüzünden cildinizde oluşan olumsuzluklardan ve ölü hücrelerden kurtulmak için muhteşem bir maske. 5 bütün cevizi maskeyi hazırlamadan 1 saat önce suyun içinde bekletin. Ardından cevizleri ezip 1 yemek kaşığı süt kreması ekleyin. İyice karıştırdığınız karışımı 5 dakika boyunca masaj yaparak cildinize uygulayın ve ardından 10 dakika bekleyip kurumasına müsaade edin. 10 dakika sonra cildiniz durulayabilirsiniz.

A ve C vitamini yönünden zengin olan bu maske aynı zamanda yüksek miktarda antioksidan içerir ve cildinizin kolayca yenilenmesine yardımcı olur. Hamilelik boyunca oluşan siyah noktalardan kurtulmak için de oldukça idealdir. Yarım bardak ezilmiş papayayı 2 yemek kaşığı balla karıştırın. Maskeyi yüzünüze uygulayıp 30 dakika boyunca kurumaya bırakın. Daha sonra, cildiniz ılık suyla durulayarak maskeyi çıkartın.

Yememek için kendinizi zor tutacağınız bir maske olduğunun farkındayız. Tadı ne kadar güzel olursa olsun, kendinizi hakim olun çünkü cildinizin bu maskeye ihtiyacı var. Folik asit ve C vitamini bakımından zengin bu maske sayesinde cildiniz hızla yenilenecek ve sağlıklı bir ışıltıya kavuşacak. adet çileği ezdikten sonra 2 yemek kaşığı sütle karıştırın. Karışıma koyulaşması ve kıvam alması için biraz krema ekledikten sonra tekrar karıştırın. Süt, çilek ve kremayla hazırladığınız karışımı boynunuza ve yüzünüze uygulayın. 10 dakika kuruması için bekledikten sonra maskeyi ılık suyla durulayın.

  • Sandalağaçlı ve portakal kabuklu maske

Bu maskeyi düzenli olarak kullanarak hamilelik sürecinde cildinizde meydana gelen sivilce, akne ve çatlama gibi bütün olumsuzluklarla baş edebilirsiniz. 2 yemek kaşığı portakal kabuğunu toz haline getirip 1 çay kaşığı sandalağaçı tozu ile karıştırın. Krem kıvamına gelene kadar gül suyu ekleyerek karıştırmaya devam edin. Maskeyi yüzünüze masaj yaparak uygulayın ve 1,5 saat kadar bekleyin. Daha sonra yüzünüzü yıkayarak maskeyi çıkartabilirsiniz.

 

Melazma derinin pigmentasyon-renk düzensizliklerinden olan hiperpigmentasyon ile seyreden sık görülen deri problemlerinden birisidir.

Yüzde; simetrik veya düzensiz anatomik yerleşim gösteren, kahverenginin değişik tonlarında lekeler şeklinde kendini gösteren bir cilt problemidir. Yanaklarda ve özellikle elmacık kemikleri üzerinde görülmekle birlikte alın ve çenede de görülebilmektedir.

Güneş ve yapay ışık kaynaklı ultraviyole-UV, genetik yatkınlık ve hormonsal değişimler başlıca nedenler arasındadır. Sıklıkla kadınlarda ve koyu tenlilerde görülmektedir.

Melazma hastalar için ciddi bir estetik ve psikolojik problem olabilmektedir.

Günümüzde tedavi seçenekleri topikal ilaçlardan lazer uygulamlarına kadar oldukça farklıklar göstermekle birlikte zor ve uzun tedaviler gerektirmektedir. 

İnsan derisinde deri rengini melanositler tarafından yapılan melanin, yüzeysel kan damarlarındaki hemoglobin, kollajen, bilirubin ile karoten gibi kromofor maddeleri belirlemektedir. Hiperpigmentasyon deride bunlardan birisinin artışı ile ortaya çıkan renk koyulaşmasını tanımlanmaktadır. Sarılıkta bilirubinin deride neden olduğu sarı renk, A vitamini ve karotenlerin fazla alınmasından kaynaklanan el ve yakalardaki turuncu rengin ortaya çıkması gibi 

Hiperpigmentasyon nedenleri içerisinde en fazla görüleni melanin artışıdır.

Melanin melanositler tarafından yapılmakta ve melanozom denilen paketler halinde melanositlerin dendrit denilen uzun kolsu yapıları ile deride keratinositlere iletilmektedir. Melanosomlar keratinositler tarafından emilmekte. Melanin keratinositlerin hücre içerisinde nükleus üzerine yerleşerek nükleusu yani DNA yı UV den korumaktadır.

İnsan derisinde 2 türlü melanin yapılmaktadır. Eumelanin tirozinden yapılmakta ve kahverengi-siyah renktedir. Feomelanin tirozin ve sisteinden yapılmakta turuncu renktedir. Bunların miktar ve birbiri arasındaki oranı deri rengini belirlemektedir.

Melazma yerine; Kloasma, Melasma ve Gebelik maskesi tanımları da kullanılmaktadır. Melasma Yunanca “mela”s kelimesinden gelmekte ve siyah anlamındadır. “Chloasma” yeşil anlamına gelen chloazein kelimesinden gelmektedir.
Güneş gören ve kemiksi çıkıntılar üzerindeki bölgelerde aniden ortaya çıkan, kliniği yavaş ilerleyen lokalize hiperpigmentasyon hastalığıdır. Çoğunlukla yüzü(yüzde en sık karşılaşılan hiperpigmentasyon nedenidir) nadiren de boyun ve ön kolları etkilemektedir.

Sıklıkla ergenlik dönemi sonrası başlamaktadır. yaş döneminde daha sık gözlenmektedir. menopoz döneminde melazmalı kadınlarda hiperpigmentasyonun azaldığı gözlenmektedir.

Melazmada hiperpigmentasyon kahverenginden mora kadar değişebilmektedir. Bu deride melanin miktarına ve hiperpigmentasyonun derideki derinliğine bağlıdır.

Melazma gebe kadınların %70’inden fazlasında; doğum kontrol hapı kullanan gebe olmayan kadılarda ise % oranlarında gözlendiği bildirilmektedir. Gebeliklerde genellikle ikinci 3 ayda itibaren görülmeye başlar. Ergenlik öncesi oldukça nadir olup, genellikle doğurganlık çağındaki, koyu deri tipine sahip ( deri tipi IV, V, VI) kadınlar etkilenmektedir. Tüm ırklarda ve etnik gruplarda görülmekle birlikte İspanyollar ve Asyalılarda biraz daha sıktır. %10 oranında erkeklerde de bildirilmiştir.

Hiperpigmentasyonun nedeni tam bilinmemektedir. İçsel ve çevresel faktörlerle birlikte derideki melanositlerin fonksiyonlarında artış ile birlikte melanin yani pigment yapımında artış söz konusudur. Çok faktörlü bir hiperpigmentasyondur.

UV deride serbest oksijen radikalleri üzerinden melanin yapımını arttırmaktadır. Son yıllarda UV dışında görünür ışığında hiperpigmentasyona neden olduğu gösterilmiştir. 

Östrojen ve progestron melanositler üzerindeki muhtemel reseptörler ile pigmentasyon artışından sorumludur. Kadınlarda ve gebelikte olumasından bu reseptörler sorumludur.   Halk arasında gebelik maskesi olarak tanımlanmaktadır. Östrjen kullanan prostat kanseri erkeklerdede ortaya çıkmaktadır.

  • Tiroid hastalıklarında tiroid hormone pigmentasyon artışı yapmaktadır.
  • Stres arttıran faktörler arasındadır.
  • % 30 oranında ailesel yatkınlık olması genetik olduğunu desteklemektedir. Açık tenlilerde ailesel yatkılık % 50 oranlarına çıkmaktadır.
  • Kozmetikler ve içeriklerindeki fotoduyarlandırıcılar
  • Ilaçlar ( fenitoin, griseofulvin, ve NSAI ağrı esiciler)
  • Paraziter bağırsak hastalıkları

Yüz dışında melazma daha çok menopoz döneminde görülmektedir. 

UV yani güneşin yoğun olduğu yaz dönemlerinde artmakta kışın hafiflemektedir.

Melazmada hastalıklı deride melanositlerin sayısı normal ancak melanogenezis yani melanin yapımını artmıştır. Aynı alanlarda melanositlerde dendiritlerinde uzama gözlenmektedir. Melazmada dermiste ise melanofajların sayısı artmıştır.

Sıklıkla yüzde simetrik pigmentasyon artışı yapmaktadır. Bu pigmentasyon düzensiz yada geometrk şekilli keskin kenarlı leke plakları yapmaktadır. Ayrıca çizgi tarzında yada yıldız şeklinde lekeler olabilmektedir. Alın, yanaklar, çene ve dudak üst kısmında, simetrik, düzensiz ama keskin sınırlı, açık ya da koyu kahverengi deriden kabarık olmayan lekeler ile karekterizedir.

Melazma klinik olarak en sık yüz sonra boyun ve dekolte bölgesine yerleşmektedir.


Yüzde yerleşim yerlerine göre sınıflaması;

  • Centrofacial: klinik olarak en sık gözlenen formudur (63%) ve pigmentasyon artışı yanak, alın, üst dudak, burun ve çenededir.

  • Malar: klinik olarak 21% sıklıkta görülmektedir. Sadece yanak ve burunda gözlenmektedir.

  • Mandibular: hiperpigmentasyon alt çene bölgesinin derisini etkiler. Melazma hastalarının % 16 sını oluşturmaktadır.


Melasmada dermatoskopi tanıda kullanılmakta.

Melasma klinik seyrine görede sınıflandırılmaktadır;

  • Geçici tip; hormonsal nedenler ortadan kaldırıldığında 1 yıl içerisinde kendiliğinden geçen klinik tipdir.
  • Kalıcı tip; tüm nedenler kesilmesine karşın 1 yıldan fazla süren klinik tipidir.


Melazmada hiperpigmentasyonun deride dağılım derinliğine göre de 4 farklı klnik tipti tanımlanmıştır. Bu derinlik klinik muayene ve Wood ışığı yada özel UV filtreleme sistemleri ile anlaşılabilmektedir.

  1. Epidermal tip; hiperpigmentasyonun derinin en üst kısmını epidermisi etkilediği tip: %72 oranı ile en sık rastlanan tiptir. Melanin artışı epidermistedir. Hiperpigmentasyon genelde keskin kenarlı ve coğrafik şekiller çizen kahverengi pigmentasyon artış alanları olarak saptanmaktadır. Wood ısığı ile incelemede lekenin renginde daha fazla belirginleşme saptanır.

  2. Dermal tip: hiperpigmentasyonun derinin dermisini etkilediği tip; %13 oranında gözlenir. Pigment artışı dermiste melenofajlar içerisindedir. Lekeler klinik olarak kül grisi olarak görülür. Siyah ırkta daha sıktır. Wood ışığı ile renginde belirginleşme olmaz ve sınırları belirsizdir.

  3. Mix yada epidermo-dermal tip: hiperpigmentasyonun epidermis ve dermiste olduğu karışık form; %5 oranında gözlenir. Epidermis ve dermiste pigmentasyon var. Lezyonlar klinik olarak açık kahverengidir. Wood ışığı ile bazı bölgelerde belirginleşme saptanır.

  4. Karasız yada ara klinik tip; %9 oranında gözlenir. Cilt tipi 4 ve üzeri olanlarda yani koyu tenlilerde görülen formudur. Bu tip melazma klinik olarak ve Wood ısığı ile incelemede sınıflandırılamaz.


Melazma Tedavisinde Genel Yaklaşım

  1. Hastalıklı alanda pigmentasyon güneş ve yapay ışık kaynaklarındaki UV ile kolayca artabileceği için hastaların bunlardan kaçınması ve yüksek koruma faktörlü güneşten koruyucu kremler kullanılması gerekir. Güneş koruyucular UVA ve UVB için tam koruma içermelidir. Güneşten koruyucu SPF değeri 30 ve üzeri olmalıdır. Daha önceki gebeliklerinde melazma gelişen kadınların gün boyu güneşten korunması gerekir.

  2. Melazma gelişiminde hormonların rolü nedeni ile doğum kontrol hapları gibi tüm hormonal ilaçların kullanımının kısıtlanması. Gebelikle ortaya çıkan ve artan melazmada kadınların gebelik sonrasında da doğum kontrol ilaçları, östrojen-progesteron içeren ilaçlar kullanmaması gerekmektedir.

  3. Melazmayı olumsuz etkileyebilecek cildin duyarlanmasını artıracak kozmetik ürünler ve fototoksik ilaçların kullanımının yasaklanması


Melazmada Kullanılan Tedavi Yöntemleri

Bunlar tek başına yada kombine kullanılabilmektedir.

  1. Topikal ilaçların kullanımı; fenolik bileşikler (hidrokinon, monobenzen, izopropil katekol vb) ile tretinoin, niasinamid, azelaik asit, tazaroten, adapalen, topikal izotretinoin, kojik asit, vitamin C ve E kullanılabilir.
  2. Sistemik ilaçların kullanımı;Tranexamik asit ve Polypodium leucotomos, Glutathione gibi
  3. İL yani melazma içerisine ilaç injeksiyonu;
  4. Kimyasal Peelingler
  5. Mikro iğne uygulamaları
  6. Q swiched lazer uygulamaları
  7. Non ablatif Fraksiyonel CO2 lazer
  8. Kozmetik kamuflaj

0

Hamilelik anne adaylarının en keyifli dönemlerinden biri&#; Tatlı bebeğinizi kucağınıza almadan önce geçirdiğiniz hamilelik süresince vücudunuzda bazı değişiklikler meydana gelir. Hamilelik esnasında cilt daha hassaslaşır ve hormonların değişmesi ile saçlarda ve deride bazı değişikliklere rastlanır. Hamilelik dönemi boyunca anne adaylarının cevabını en çok merak ettiği sorulardan biri hamilelikte cilt bakımı yapılır mı sorusudur. 

Siz de bu sorunun cevabını merak ediyorsanız gelin yanıtını birlikte inceleyelim&#;

Hamilelikte Cilt Bakımı Yapılır mı?

Hamilelik dönemi boyunca sağlıklı beslenme ve hamileliğe uygun düzenli egzersizler yaparak hamileliğin zorluklarını engelleyebilirsiniz. Anne adayları bu dönemde kozmetik ürünler kullanma konusunda şüpheli davranabilir. İşte hamilelikte cilt bakımı yapılır mı sorusuna karşı şüpheyle yaklaşan anne adaylarının içini rahatlatacak bazı bakım önerileri&#;

Dikkat etmeniz gereken en önemli nokta: Kullanacağınız ürünlerin kimyasal içermemesi, doğal olması ve hamilelerin kullanımına uygun olmasıdır. Ayrıca kullanacağınız ürünleri doktorunuza danışarak kullanmanız da tavsiye edilir.

Çatlaklar için Kullanabileceğiniz Ürünler

Hamilelik dönemi boyunca cildinizin hassaslaşması ve bebeğinizin büyümesiyle birlikte vücudunuzun bazı bölgelerinde çatlaklar oluşabilir. En çok korkulan cilt problemlerinden olan çatlakları, hamilelik boyunca uygulayacağınız cilt bakımı rutinleri ile engelleyebilirsiniz. Bebeğinizin büyümesi ile birlikte karın bölgenizin derisi gerilir ve ciltte oluşan gerginlikten kaynaklı dikey çatlaklar oluşabilir. Hamileliğin ilk haftalarından itibaren kullanacağınız nemlendirici ve doğal yağlar ile cildinizi sürekli nemli tutarak çatlak oluşumunu engelleyebilirsiniz. 

Günde iki defa çatlak önleyici kremler, badem yağı, hindistan cevizi yağı ve kakao yağı gibi yağlar ile çatlak oluşma ihtimali bulunan bölgelerinize masaj yapabilirsiniz.

Cildinizi Güneşin Zararlı Etkilerine Karşı Koruyun

Hamilelik boyunca cildiniz hassaslaştığı için cilt lekeleri oluşabilir. Özellikle güneşte geçirilen vakitlerde, cilt lekelerini önlemek için güneşin zararlı ışınları ve ultraviyole ışınlarından koruyucu güneş koruyucular kullanabilirsiniz. 

Güneş koruyucu kremler, cilt bariyerini koruyarak cildinizde hamilelik kaynaklı güneş lekelerinin oluşmasını engeller. Kullanacağınız güneş koruyucuların yüksek faktörlü olmasına, kimyasal maddeler içermesine ve hipoalerjenik olmasına dikkat etmelisiniz. Hamileliğiniz esnasında 30 faktör ve üzeri, hipoalerjenik, UVA ve UVB ışınlarından koruyucu güneş kremleri ile cildinizi koruyabilir, güneşin zararlı etkilerinden kaçınabilirsiniz. Güneş koruyucu ürünler kullansanız da hamileyken çok fazla güneşte kalmak önerilmez. Hamileliğiniz yaz aylarına denk geldiyse ve tatil yapacaksanız, deniz kenarında geçireceğiniz vakitte gölgede kalmalı, denize girip çıktıktan sonra güneş kreminizi yenilemelisiniz.

Hamilelik Esnasında Oluşacak Saç Dökülmelerinin Önüne Geçmek için Kullanacağınız Yöntemler

Hamilelik esnasında yaşanan en yaygın problemlerden biri de saçların dökülmesidir. Saç dökülmesini önlemek ve dökülen saçların yerine yenilerinin çıkmasını sağlamak için doğal yağlardan faydalanabilirsiniz. Badem yağı, argan yağı, zeytinyağı, hindistan cevizi yağı gibi yağlar ile hazırlayacağınız karışımları saçlarınıza ve saç köklerinize uygulayarak dökülmeleri önleyebilir, saç köklerinizi güçlendirebilirsiniz. 

Duş almadan önce uygulayacağınız bu kürler ile saçlarınıza parlaklık ve canlılık da katarsınız. Ayrıca kullandığınız şampuan ve saç bakım kremlerini de dökülme karşıtı setlerden tercih ederek hamilelik kaynaklı saç dökülmelerini en aza indirebilirsiniz. Bu setleri tercih ederken kimyasal içermemesine ve doğal içerikli olmasına dikkat etmelisiniz. Hamilelerin kullanımına uygun olan bu setlere Watsons aracılığı ile ulaşabilir, ürün içeriklerini inceleyerek kullanımınıza uygun ürünleri satın alabilirsiniz. 

Watsons; doğal içeriğe sahip, hamilelerin kullanabileceği kimyasal madde içermeyen kozmetik ürünler ve vücut yağları ile geniş bir ürün yelpazesine sahiptir. Watsons&#;tan satın alacağınız ürünlerin içeriklerini detaylı bir şekilde inceleyerek güvenle kullanabilir, hayatınızın en keyifli dönemlerinden biri olan hamileliğiniz boyunca cilt ve saç bakımınızı aksatmadan devam ettirebilirsiniz.

 

(Visited times, 3 visits today)

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır