CHP EskiÅehir Milletvekili Utku Çakırözer’in TBMM gündemine taÅıdıÄı “yat sipariÅi” sorularına 9 ay sonra yanıt geldi. Konuyu 2020 bütçe görüÅmelerinde yeniden gündeme getiren Çakırözer, sorularını bir kez daha CumhurbaÅkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a iletti. CumhurbaÅkanlıÄı’nın daha önce protokol gemisi olarak inÅa edilen ve Deniz Kuvvetleri KomutanlıÄı envanterinde bulunan “Yakamoz Yatı”nı restore ettirerek, kendi himayesine aldıÄı ortaya çıktı.
Ekonomik krizin derinleÅtiÄi; geniÅ toplumsal kesimlerin asgari ücretle geçinmeye çalıÅtıÄı; yoksulluÄun arttıÄı koÅullarda CumhurbaÅkanlıÄı için bir yata gerçekten ihtiyaç var mıydı?
Bu yat hangi amaçla, hangi hizmetler için kullanılacak?
Halkın vergilerinden ayrılan ödeneklerin bu tip lüks yaÅam koÅulları için kullanılması, Åatafat eleÅtirilerinden hiç ders alınmadıÄını gösteriyor”
Tevfik Fikret'in 1912 yılının Haziran ayında yazdıÄı bu Åiir, Orhan Karaveli tarafından Åair ustalıÄı ile günümüz diline dönüÅtürüldü.
Zaman akıp gidiyor, asırlar deÄiÅiyor ama ( yaÄma Sofrası) bu gün aynen devam ediyor diyor Rahmi Turan.
HAN-I YAÄMA
Bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır
Huzurunuzda titriyor - bu milletin hayatıdır;
Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır!
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iÅtiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iÅtiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say
Haseb, neseb, Åeref, oyun, düÄün, konak, saray,
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iÅtiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
BüyüklüÄün biraz aÄır da olsa hazmı yok zarar
Gurur-ı ihtiÅamı var, sürur-ı intikaamı var.
Bu sofra iltifatınızdan iÅte ab u tab umar.
Sizin bu baÅ, beyin, ciÄer, bütün Åu kanlı lokmalar...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iÅtiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını
Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini
Bütün feraÄ-ı halini, olanca Åevk-i balini.
Hemen yutun düÅünmeyin haramını, helalini...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iÅtiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Bu harmanın gelir sonu, kapıÅtırın giderayak!
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
AtıÅtırın, tıkıÅtırın, kapıŠkapıÅ, çanak çanak...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iÅtiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Tevfik Fikret'in “Han-ı YaÄma” (YaÄma Sofrası) baÅlıklı Åiirini Necati Dogru sözcü gazetesinde Åu ifadeleri kullanıyor. Türkçesine Åair dostum Refik DurbaÅ aktardı. Genç okurlarım; ölümsüz Åairimizin bu Åirini anlayabilsin, ezberlesin, akıllarından hiç çıkarmasın, Åiir nasıl yazılır öÄrensinler isterim. Yazar Hıfzı Topuz da Tevfik Fikret'in hayatını “Elbet Sabah Olacaktır” adıyla kitaplaÅtırdı ve Mustafa Kemal Atatürk'ün; “Bütün eserlerini okudum. Bir çoÄu ezberimdedir” dediÄi ve Tevfik Fikret'ten ıÅık alarak vatanın kurtuluÅunu baÅlattıÄı notunu düÅtü.
Yazar Serol Teber, Tevfik Fikret'in duygu dünyasını “AÅiyan'daki Kahin” baÅlıÄıyla kitaplaÅtırdı ve gazeteci Orhan Karaveli de “Tevfik Fikret ve Haluk GerçeÄi” adlı kitabının 277 sayfasına Åu notu yazdı: Devrin dürüstlüÄüyle tanınan sadrazamı Talat PaÅa(1874-1921) Fikret'e bir dostuyla haber gönderip, “yaÄma sofrasına kurulanlar içinde ben de var mıyım” diye sordurdu. Tevfik Fikret bu soruya bir tebessümle cevap verdi.
Bunları Åunun için yazıyorum.
Bugün ülkemizde “YaÄma Sofraları” 100 yıl öncesinden daha çatlayınca iÅtahla kuruldu ve Tevfik Fikret'i “unutturulan adam” yaptılar. O kadar Åiir okuyorlar, Tevfik Fikret'ten tek bir satır söylemeye yürekleri yetmiyor.
Hikmet Metin Çavdar
Yorumlar0
Bu habere ilk yorumu siz yapın
"Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı iştiha sizin" dizeleriyle akıllara kazınan Han-ı Yağma şiiri araştırılıyor. Türk Edebiyatı'nda İttihat ve Terakki dönemi eleştirileri şiirleri içinde en çok bilinen şiir olan Yiyin efendiler yiyin şiiri kimin? İşte Han-ı Yağma şiiri
YİYİN EFENDİLER YİYİN ŞİİRİ KİMİN?
Han-ı İştiha şiiri Servet-i Fünûn topluluğunun lideri olan Tevfik Fikret'in şiiridir. İttihat ve Terakki'nin kötü yönetimini, yolsuzluklarını eleştiren Han-ı Yağma şiiri, şairin en ünlü şiirlerinden biridir.
HAN-I YAĞMA ŞİİRİ (ORİJİNAL OSMANLICA TÜRKÇESİ)
Bu sofracık, efendiler, ki -iltikama muntazır
Huzurunuzda titriyor- şu milletin hayatıdır;
Şu milletin ki muztarib, şu milletin ki muhtazır,
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun, hapır hapır.
Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı iştiha sizin;
Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin!
Efendiler!Pek açsınız, bu çehrenizde bellidir;
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı, kim bilir?
Şu nadi-i niam, bakın, kudumunuzla müftahir,
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hakk da elde bir!
Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı zi-safa sizin;
Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin!
Bütün bu nazlı beylerin, ne varsa ortalıkta say:
Haseb, neseb, şeref, şataf, oyun, düğün, konak, saray
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay
Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı iştiha sizin;
Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin!
Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı, yok zarar,
Gurur-ı ihtişamı var, sürür-ı intikamı var.
Bu sofra iltifatınızdan işte ab u tab umar;
Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar.
Yiyin efendiler, yiyin, bu han-ı can-feza sizin;
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Verir zavallı memleket, verir ne varsa; malını
Vücüdunu, hayatını, ümidini, hayalini;
Bütün ferag-ı halini, olanca şevk-ı balini
Hemen yutun, düşünmeyin haramını, helalini.
Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı iştiha sizin;
Doyunca, tıksırınca, patlayıncaya kadar yiyin!
Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak:
Yarın bakarsınız söner, bugün çıtırdayan ocak;
Bugünkü miğdeler kavi bugünkü çorbalar sıcak,
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…
Yiyin efendiler, yiyin; bu han-ı pür-neva sizin;
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
HAN-I YAĞMA ŞİİRİ (SADELEŞTİRİLMİŞ GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİ İLE)
Bu sofracık, efendiler –ki bekler yutulmayı
Huzurunuzda titriyor –şu ulusun hayatıdır
Ulusun ki acılı, ulusun ki eşiğinde ölümün!
Ama sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır…
Yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin,
Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
Efendiler pek açsınız besbelli yüzünüzden;
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
Şu doyumcu sofra, bakın gelişinizle övünçlü!
Hakkıdır kutsal savaşınızın, evet, o hak da elde bir…
Yiyin, efendiler yiyin; bu iç şenliği sofra sizin,
Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say:
Soy sop, şeref, gösteriş, oyun, düğün, konak, saray,
Tüm sizindir efendiler, konak, saray, gelin, alay;
Tüm sizindir, tüm sizindir, hazır hazır, kolay kolay…
Yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin,
Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
Büyüklüğün sindirimi biraz ağır olsa da yok zarar,
Görkemli yüceliği, öç alıcı sevinci var,
Bu sofra gönül almanızdan böyle ısınır ve ışıldar.
Sizin şu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar…
Yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin,
Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
Verir zavallı memleket, verir ne varsa; malını,
Varlığını, hayatını, umudunu, hayalini,
Tüm olanca rahatını, olanca gönül balını,
Hemen yutun, düşünmeyin haramını, helalini…
Yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin,
Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
Yarın bakarsınız söner bugün çatırdayan ocak!
Bugün ki mideler sağlam, bugün ki çorbalar sıcak;
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…
Yiyin, efendiler yiyin; bu cümbüşlü sofra sizin;
Doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
(Günümüz Türkçesiyle söyleyen: Ceyhun Atuf Kansu)