Hangi Ürün Hangi Ülkenin

Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 1996 yılından beri var olan Türkiye – AB Gümrük Birliği kapsamına giren bir malı Avrupa Birliği üyesi ülkelerden birine ihraç ettiğinizde, ithalatçı ülkede hiç gümrük vergisi alınmaması veya vergi indiriminden yararlanılması mümkündür. Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki Gümrük Birliği hakkında daha fazla bilgi almak için tıklayınız.
Uluslararası ticarette iki ülke arasında ticarete konu edilen bir malın hangi ülke menşeli olduğuna göre değişen gümrük kuralları belirleyen tercihli ticaret anlaşmaları ve bu anlaşmalar uyarınca yürütülen tercihli ticaret uygulamaları vardır. Tercihli ticaret anlaşmaları kapsamındaki ihracatlarınızda, ithalatçı ülkedeki alıcının tercihli ticaret anlaşması ile sağlanan vergi muafiyeti ve indirimlerinden yararlanması mümkündür. Türkiye’nin tercihli ticaret anlaşmaları hakkında daha fazla bilgi almak için tıklayınız.
Tercihli ticaret anlaşmalarının temel ilkeleri, eşyanın menşeine dayanmaktadır. Eşyanın menşei ve menşe kuralları hakkında daha fazla bilgi almak için tıklayınız.
İhracatınızın Gümrük Birliği veya tercihli ticaret anlaşmaları kapsamına girip girmediği konusunda Ticaret Bakanlığı’ndan, ihracatçı birliklerinden ve gümrük müşavirlerinden detaylı bilgi almanız mümkündür. İhracatınızın Gümrük Birliği veya tercihli ticaret anlaşmaları kapsamına girdiği hallerde, bu ticari işbirliğinin sağladığı imkanlardan faydalanması için belirli koşulların yerine getirilmesi gerekir. Bu koşulların sağlanması halinde ithalatçı ülkenin gümrük idaresine sunulmak üzere ihracatçı ülkede düzenlenen belgeleri “menşe ve dolaşım belgeleri” olarak ifade etmek mümkündür. Bu belgeler hakkında bilgi vermeden önce, önemli bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyoruz:
Menşe ve dolaşım belgeleri, malın Türkiye’den ihracatı sırasında size bir avantaj sağlamazlar. Bu belgeler, esas olarak, malın gönderildiği ülkeye ithalatı sırasında müşterinize bir vergi muafiyeti veya vergi indirimi yapılmasını sağlarlar. Müşteriniz, yapacağı ithalat sırasında ülkesinin Türkiye ile imzaladığı anlaşma nedeniyle kendisine sağlanan vergi muafiyeti veya indiriminden yararlanmayı tercih ederse, mala ait menşe veya dolaşım belgesinin düzenlenip kendisine iletilmesini sizden talep edecektir.
Müşteriniz sizinle anlaşma yaparken menşe veya dolaşım belgesini ihraç ettiğiniz ürün ile birlikte göndermenizi isteyebilir. Malınızın Türkiye’den çıkışı sırasında yapılan gümrük işlemlerinde menşe veya dolaşım belgesini gümrüğe vermeniz zorunlu değildir. Ancak, malın gönderildiği ülkeye ithalatı sırasında yapılan gümrük işlemlerinde, menşe veya dolaşım belgesi verilemediği zaman, ithalatçı firma daha yüksek oranda ithalat vergisi ödemek zorunda kalacaktır. Bu durum nedeniyle müşterinizle aranızdaki ticari ilişkinin zarar görmemesi ve iki ülke arasındaki ticarette geçerli olan vergi avantajlarından azami ölçüde yararlanılması için, bağlı olduğunuz Ticaret Odası tarafından usulüne uygun olarak düzenlenmiş, ıslak imzalı ve mühürlü menşe veya dolaşım belgesini temin etmeniz ve gerektiği hallerde, bu belgeyi ihracat sırasında gümrük idaresine vermeniz ve vize ettirmeniz sizin için faydalı olacaktır.
İhracatçılarımız için önem arz eden menşe ve dolaşım belgelerini iki grupta toplamak mümkündür:
​​​​​​1. Gümrük Birliği kapsamında AB üyesi bir ülkeye ihracat yapmak istediğinizde eşyanız için düzenlemeniz ve gümrüğe vermeniz gereken belge “A.TR Dolaşım Belgesi” olarak adlandırılır. A.TR Dolaşım Belgesi ile ilgili ayrıntılı bilgi için tıklayınız.
2. Ülkemiz ile bir tercihli ticaret anlaşması imzalamış olan bir ülkeye, malın menşeine bakılarak belirlenen tercihli ticaret uygulamaları kapsamında bir ihracat yapmak istediğinizde aşağıda belirtilen belgeden birisi düzenlenir:
• EUR.1 / EUR.MED Dolaşım Belgesi
• Fatura Beyanı / EUR.MED Fatura Beyanı
• Form A Menşe Belgesi
• D-8 Menşe İspat Belgesi
• Menşe İspat Belgesi (İran)
• Menşe Belgesi (Malezya)
• Menşe Beyanı
Menşe belgeleri ile ilgili ayrıntılı bilgi almak için tıklayınız.
İhracatçılarımızın bu belgeleri bağlı oldukları Ticaret ve/veya Sanayi Odalarından, TESK’e ve TİM’e bağlı birliklerden boş olarak temin etmeleri, doldurmaları ve aldıkları kuruluşlara usulüne uygun şekilde vize ettirmeleri gereklidir.

Teşviklerden haberdar değilseniz vergi teşvikleriyle ilgili yazıyı okumak için buraya tıklayın.

Bir KOBİ olarak, e-ticaret yapıyorsanız teşvikleri okuduğunuzda yurt dışına açılmak konusunda hevesleniyor olabilirsiniz. İnternet, milyonlarca müşteriye neredeyse sıfır masrafla bile ulaşılabilen bir mecra ve internetten ürün satmanın, yani e-ticaretin tadını bir kez alan KOBİ’lerin, yurt dışına da açılmak istemesi oldukça normal.

Fakat, kolay değil, yurt dışına açılmaktan bahsediyoruz. Aklınızda neyi nasıl yapacağınıza, nereden başlayacağınıza dair milyonlarca soru var. Prosedürler, mevzuatlar, vergiler, fatura ve kargolama süreçleri yurt dışına ürün gönderirken nasıl olacak? Yurt dışına açılmak için nasıl bir yol izleyeceksiniz? Tüm bu karmaşık görünen sorulara Propars.net ailesi olarak basit cevaplar vermek için elimizden geleni yapıyoruz.

Bu yazıda, daha her şeyin başındayken konuşulması gereken en basit sorulardan birine yanıt vereceğiz.

“Hangi ülkeye ne satmalı?”

Bunun için, Eshopworld’ün resmi araştırma ve istatistiklerini inceleyip her ülkenin e-ticaret istatistiklerini sizin için ayrı başlıklar halinde hazırladık.

Fakat bundan önce, yurt dışına nereden ve nasıl ürün satabileceğinizden kısaca bahsetmekte fayda var.

Yurt dışına internetten ürün satmanın, tıpkı Türkiye’de internetten ürün satarken olduğu gibi iki temel yolu mevcut:

• Kendi internet siteniz üzerinden ürün satmak
• Sizin gibi birçok satıcının satış yaptığı e-ticaret siteleri üzerinden satış yapmak

Bu iki yolu da eğer e-ticaret yapıyorsanız çok iyi bilirsiniz.

Kendi e-ticaret sitenizin olması, yani kendi siteniz üzerinden satış yapmak oldukça güzel bir hayaldir. Fakat internette trilyonlarca web sitesi var ve günümüzde artık neredeyse her KOBİ’nin iyi kötü bir internet sitesi var. Yani, trilyonlarca rakibiniz var. Kendi siteniz üstünden satış yapmak istediğinizde, Google’da üst sıralarda çıkmak, bunu başarmak için reklama para harcamak, dijital pazarlama adı verilen bu işler için bir uzman işe almak veya dijital ajanslara para ödemek, başarılı ve kullanıcı dostu bir e-ticaret sitesi tasarlatmak, yapılan bütün çalışmaların oturmasını beklemek gibi çok zorlu ve masraflı bir süreç sizi bekler.

Bütün bunları ısrarla başarıp müşterileri internet sitenize çektiğinizde ise, müşterilerin bir kısmı belki sitenizin tasarımı çok başarılı olmadığından, içerikleriniz yetersiz olduğundan; belki siteniz mobil uyumlu olmadığından veya belki de sırf sizi televizyon reklamlarında görmediklerinden “Neredeyim ben?” hissine kapılıp sitenizi terk ederler. Kendi e-ticaret sitenizi yüzlerce müşteriyi çekecek ve alışverişe ikna edecek güzel bir internet mekanı haline getirmek, nereden baksanız çetrefilli bir uzun dönem yatırımdır.

Öte yandan, televizyonda bolca reklamı görünen, müşterilerin güvendiği ve her gün binlerce müşterinin ziyaret ettiği e-tcaret sitelerinde satış yapmak, kısa dönemli kazanç için çok daha avantajlı, kolay ve masrafsızdır. Türkiye’de girip kendinize bir sanal dükkan açarak satış yapabileceğiniz bu e-ticaret sitelerinin başında N11, Gittigidiyor ve Hepsiburada gelir. Bu sitelerde nasıl mağaza açılacağını merak ediyorsanız Propars Blog’u ziyaret edin.

Sizin gibi birçok satıcının satış yaptığı bu sitelerde rekabet en azından trilyonlarla değil, binlerle ölçülüyor. Hele ki aynı sektörden rakiplerinizi saymak isterseniz sayıları daha da az olacaktır. Bu siteler hali hazırda reklamlara oldukça para harcamaktadır ve her biri oldukça köklü siteler olduklarından insanlar tarafından genelde sevilir ve tanırırlar. Her gün binlerce müşteri tarafından ziyaret edilirler ve müşteriler bu sitelere sıradan bir internet sitesine kıyasla daha çok güvenir. Sizden aylık mağaza ücreti ve satış başına komisyon alsalar da, kendi internet sitenizi kurup tanıtmak ve büyütmekten daha ucuza gelirler.

Dolayısıyla, prestij için bir kenarda kendi internet sitenizi yavaşça inşa ediyor ve geliştiriyor olsanız da, daha kolay ve kısa yoldan kazanç için e-ticarette mutlaka N11, Gittigidiyor ve muadili sitelerde var olmalısınız.

Aynı kural ve koşulların tamamı, misliyle yurt dışına e-ticaret yapacaklar için de geçerli.

Gittigidiyor, Hepsiburada, N11 gibi sitelerin çok daha büyük ve global versiyonları yurt dışında mevcut ve siz e-ihracatçıları bekliyor.
Bunların en büyükleri kuşkusuz Amazon, Ebay ve Etsy. Tüm dünyadan yüz binlerce satıcıya ev sahipliği yapan bu sitelerde rekabet daha fazla, evet; ama müşteri sayıları ve döviz bazlı kazanç potansiyeli de bir o kadar nefis. Bu sitelerin satış istatistiklerini okuyan hiçbir KOBİ’nin kalbinin heyecanla çarpmaması mümkün değil.

Basit olarak baktığımızda, e-ticarette daha kolay ve masrafsız yoldan giderek bu sitelerde sanal dükkan açıp ürünlerinizi dünyanın her yerinden müşterilere sergilemeye hemen birkaç saat içinde başlamanız mümkün. Ancak, hangi ülkelerde ürün sergileyeceğinize karar vermek, başlangıçta daha garanti ve kârlı yoldan ilerlemek için oldukça önemli.

Gelelim asıl noktaya.

Hangi ülkeye ne satmalı, ülkelerin e-ticaret alışkanlıkları ve istatistikleri neler?

İşte her ülke için ayrı başlık altında işinize yarayacak araştırma sonuçları!

Birleşik Krallık

United Kingdom, yani Birleşik Krallık, e-ticaretle zamanında ilk tanışan ülkelerden biri ve e-ticarette olgunlaştığı söylenebilir. Dünyanın her yerinden uzmanlara göre, Birleşik Krallık’ın e-ticaret yapacakları bekleyen harika ve elverişli bir altyapısı mevcut. Hem online hem de offline altyapıdan bahsediyoruz. Ülke içindeki kargo ve posta teşkilatları hemen hemen her müşteriyi memnun edecek standartlara sahip, paketler kısa zamanda zarar görmeden alıcısına ulaşıyor.

Birleşik Krallık Batı Avrupa’da en çok e-ticaret yapan KOBİ sayısına sahip ülke ve yurt dışına yaptığı satış hacmi bakımından Avrupa’da birinci sırada.

Birleşik Krallık’ta nüfusun çok büyük bir kısmı akıllı telefon ve tablet kullanıyor; bu yüzden ülke mobil ticaret yapmak için oldukça müsait.

Mobil cihazlarından alışveriş yapan nüfus ise en çok kozmetik ve kıyafet alışverişi yapıyor. Bu kitle aynı zamanda sosyal medyayı oldukça aktif kullanıyor.

Birleşik Krallık nüfusu yurt dışından yaptıkları alışverişlerde ise en çok elektronik, kozmetik, kıyafet ve aksesuar satın alıyor.

Birleşik Krallık’taki online tüketiciler en çok Amerika ve Çin’den alışveriş yapıyor; ancak Fransız, Alman ve İrlandalı internet sitelerini de sıkça ziyaret ediyorlar.

Ödeme yöntemi olarak en çok kredi ve banka kartı kullanmayı tercih ediyorlar.

Bu bilgiler ışığında, elektronik, kozmetik, kıyafet ve aksesuar kategorilerinde ürünler satan bir KOBİ iseniz, Birleşik Krallık sizin için oldukça uygun bir pazar gibi görünüyor. Elbette mobil cihazlarda çalışan bir siteden satış yapıyor olmalısınız. Ayrıca dükkanınızı sosyal medya kullanarak daha iyi tanıtma yoluna gidebilirsiniz.

Almanya

Almanya da e-ticaretle erkenden tanışmış, dolayısıyla e-ticarette olgunlaşmış ülkelerden biri. Almanya, e-ticaret yapan KOBİ sayısı bakımından Orta Avrupa’da birinci sırada. Sizi Almanya ile ilgili en çok ilgilendiren istatistik ise, ülkede yurt dışından alışveriş yapma kültürünün çok gelişmiş olması. Ülke nüfusunun tam %25’i Kuzey Amerika’dan, %23’ü ise diğer Avrupa ülkelerinden online alışveriş yapıyor.

Almanya’da 30-49 yaş grubundaki insanların tam %91’i internetten alışveriş yapıyor. Ülkede akıllı telefon ve tablet kullanımı da oldukça yaygın.

Alman tüketiciler en çok kitap ve moda başlıklarından online alışveriş yapıyorlar. Amazon, ülkede en çok tercih edilen e-ticaret sitesi.

Almanya’nın kargo ve posta şirketleri oldukça köklü ve kaliteli bir altyapıya sahip. Ayrıca Almanya, Avrupa’nın en büyük ikinci online pazarı.

Alman nüfusunun neredeyse yarısı moda kategorisinde online alışveriş yaptığından, kıyafet, aksesuar, ayakkabı ve çanta gibi modayla alakalı ürünler satan bir KOBİ iseniz Almanya size oldukça uygun bir pazar.

Fransa

Fransa, e-ticaretle uğraşanlar için alternatif pazarlar arasında. Fakat e-ihracatçılar olarak bilmelisiniz ki, Fransız müşterilerin oldukça az kısmı yurt dışından alışveriş yapmayı tercih ediyor. Bu da e-ihracatçılar için kötü bir haber, yani diğer ülkelere göre potansiyel burada biraz daha düşük. Çünkü toplam Fransız nüfusunun %76 gibi yüksek bir bölümünün internetten alışveriş yapıyor olmasına karşın, yurt dışından alışveriş yapanların oranı %15.

E-ticaretin her yıl göreceli olarak yaygınlaşmakta olduğu Fransa’da, Fransız müşteriler ödeme yöntemi olarak PayPal ve banka kartı kullanmayı en çok tercih ediyorlar.

Amazon ülkede en çok tercih edilen e-ticaret sitesi, onu Cdiscount.com izliyor. Fransız müşterilerin, siparişin yanında gelen küçük kitapçıkları ve müşteri sadakat kartlarını sevdikleri biliniyor.

Fransızlar en çok moda ve teknoloji kategorilerinde alışveriş yapıyorlar.

Akıllı telefon kullanımı ülkede gittikçe artıyor, fakat tablet ve telefon üzerinden online alışveriş yapma oranları sadece %5.

Sosyal medya Fransız pazarında büyük önem taşıyor, bu nedenle Fransız apzarına girmeyi düşünürseniz maüazanızın veya işletmenizin sosyal medyada var olması sizin için çok önemli.

İtalya

İtalya şu an e-ticaret alanında kendini geliştiren ülkelerden biri denebilir. 2012’den bu yana e-ticarete katılan İtalyan KOBİ sayısında %50 artış oldu ve internetten alışveriş yapan İtalyan müşterilerin sayısı oldukça arttı. Yaklaşık %15’lik e-ticaret katılım oranıyla el değmemiş bir orman gibi görünen İtalya, meydanı boş bulup alabildiğince koşacak cesur ihracatçılar için uygun.

Online alışveriş yapan İtalyan müşterilerin yarısından fazlası sosyal medyada aktif; bu nedenle sosyal medyada var olmanız ve iletişim için bu mecraları kullanmanız İtalyan müşterilerin hoşuna gidecektir.

Ancak İtalya pazarına girmeden önce biraz İtalyanca öğrenmeniz gerekebilir; çünkü İtalyanların kendi dillerini konuşan satıcıları daha yakın gördükleri biliniyor.

İtalyan müşteriler en çok moda ve kişisel elektronik eşya kategorilerinden alışveriş yapıyorlar.

İtalya’da en çok Ebay ve Amazon e-ticaret sitesi olarak popüler. İtalyanların çok azı Paypal kullanıyor, bu nedenle çoğunluk ödemeyi banka kartıyla yapmayı tercih ediyor.

Diğer ülkelere kıyasla İtalya daha az sayıda online alışveriş yapan müşteriye sahip olsa da, İtalya’daki online alışveriş yapan kitle altı ay içinde ortalama en az dört alışveriş yaptıklarından farkı neredeyse kapatıyorlar denebilir.

Online alışveriş yapan İtalyanların %60’ı ürün yorumlarına çok önem vermekle tanınıyor. İyi ürün yorumları ve yüksek satıcı puanı İtalyanlar için önemli. İtalya pazarına girmeyi düşünürseniz güven arayışında olan İtalyanlar için kargo takip süreçlerini takip etmelerine yardımcı olmak veya her ufak değişiklikte e-posta göndererek haberdar etmek gibi güven aşılayıcı bir şeyler yapmanız gerekebilir.

Amerika Birleşik Devletleri

Tüm dünyada kullanılan dili, ekonomisi ve elverişli altyapısı ile en çok tercih edilen pazar Amerika olsa gerek.

Amerika nüfusunun %80’i aktif internet kullanıcısı, ki bu oldukça yüksek bir oran. Bu nedenle e-ticarete katılım oranları da oldukça yüksek Amerika’da.

Amerikalı müşteriler online alışverişlerde en çok kredi ve banka kartı kullanmayı seviyor. Ayrıca en çok Amazon, Apple ve Wallmart üzerinden online alışveriş yapıyorlar.

Akıllı telefon ve tablet kullanımının oldukça yüksek olduğu Amerika pazarına girecekseniz birden fazla kanaldan satış yapmak mantıklı kabul edilmektedir. Ülkedeki lojistik altyapısı da oldukça köklü ve kaliteli olduğundan bu da Amerika pazarı için bir avantaj olarak görülmekte.

Amerika, uzun zamandır binlerce e-ticaret yapan satıcıya ev sahipliği yaptığından Amerikalı müşteriler oldukça olgun tüketiciler. Sadece kalite ve fiyat dışında artık zamanla farklı kriterlere de çok dikkat ediyorlar; çünkü ellerindeki alternatifleri fazla. Bu pazara girmeyi düşünürseniz olgun müşterileri tatmin edecek standartlarda hızlı teslimatlar, güven verici müşteri ilişkileri vb. yürütebileceğinizden, kısacası ürün kalitesi ve fiyatı bakımından değil, ama, rekabete ve yüksek beklentilere ayak uydurabileceğinizden emin olun.

Eğer e-ticaret yapıyorsanız veya yapmaya niyetliyseniz Propars’ı ziyaret etmeyi unutmayın. İnternette ürün satmayı kolaylaştıran e-ticaret entegrasyonları ve daha fazlasını tek çatı altında sunan Propars ile KOBİ’ler tüm ihtiyaçlarını tek programla karşılayabilirler.