haçova savaşı nedenleri ve sonuçları / Aşçıların kepçeleriyle seyrini değiştirdiği savaş: Haçova Meydan Savaşı - Mynet trend

Haçova Savaşı Nedenleri Ve Sonuçları

haçova savaşı nedenleri ve sonuçları

İslam ve İhsan

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır.Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.

kaynağı değiştir]

Alman Kralının kardeşi Arşidük III. Maximilian'in komuta ettiği Avusturya ordusu Eğri Kalesi'ni geri almak ve Osmanlı Ordusunu vurmak üzere harekete geçti. Bu ordunun sayıca zayıf olduğunu düşünen Sadrazam Damat İbrahim Paşa 22 Ekim'de Avusturya ordusuna en yakın durumda bulunan Cafer Paşa'ya taarruz emri verdi. askere sahip Rumeli Beylerbeyi Veli Paşa'nın emre uymamasıyla elindeki askerle rakip ordunun üzerine yürüyen Cafer Paşa büyük kayıplara uğradı ve muharebe meydanından çekildi.

Muharebe[değiştir

Haçova Meydan Muharebesi

Osmanlı-Avusturya sınırında Kanunî Sultan Süleyman döneminde sağlanan barış ortamı yılında bazı sınır anlaşmazlıkları ve Avusturya’nın ödemesi gereken vergiyi ödememesinden dolayı bozuldu. Osmanlı-Avusturya arasında uzun yıllar devam etmiş olan savaşlar yılında yeniden başladı.

’te vefat eden Sultan 3. Murad’ın yerine oğlu3. Mehmed tahta geçmişti. Yeni padişah tahta geçişinin üzerinden çok zaman geçmeden büyük bir yenilgi haberiyle sarsıldı. 70 bin kişilik büyük kuvvetten oluşan Avusturya ordusu, Mehmed Paşa komutasındaki Estergon Kalesi’ni ele geçirmişti. Vezirleri Padişah’a dedesi Kanuni Sultan Süleyman gibi sefere çıkması gerektiğini telkin ediyorlardı. Devrin en önemli âlimlerinden ve aynı zamanda Sultanın da hocası olan Hoca Sâadeddîn Efendi’nin de teşvikiyle Padişah, ordunun başında sefere çıkmaya karar verdi ve 25 Haziran ’da kapıkulu askerleriyle İstanbul’dan hareket etti.

Osmanlı Ordusunun Haçova’ya İntikali

Tam 30 yıl aradan sonra (Kanunî Sultan Süleyman’ın vefatından sonra) bir padişahın ordusunun başında sefere çıkması askerler arasında mutluluğa sebep olmuştu. Seferin istikameti Avusturyalıların en önemli kalelerinden olan Eğri Kalesi olarak kararlaştırıldı. Eğri Kalesi Osmanlı ordusuna 20 gün dayanabildi. Fethedilen kalenin muhafazasını Anadolu beylerbeyi Lala Mehmed Paşa’ya bırakan Sultan, ordusu ile Haçova’ya ulaştı.

Osmanlı ordusu Haçova’ya geldiğinde burada Avusturya İmparatorunun kardeşi Arşidük Maksimilyan kuvvetleriyle karşılaştı. Arşidük’ün kumandası altında Alman ve Macarların yanında İspanyol, Leh, Çek, Slovak, İtalyan, Hollanda ve Belçika gibi Avrupa’nın diğer milletlerinden de askerlerin bulunduğu toplam mevcudu kişiye ulaşan büyük bir haçlı ordusu vardı. Buna karşılık Osmanlı ordusunun mevcudu ise askerden oluşuyordu.

Hoca Sâadeddîn Efendi’nin Katkısı

Savaşın ilk anlarında düşman ordusunun şiddetli hücumu karşısında Osmanlı ordusu tutunamadı. Düşman askerleri komuta çadırlarının olduğu yere kadar girip hazine sandıklarını yağmalamaya başladı. Hatta Sultanın çadırına dahi düşman askerleri girdi. Geri çekilmeyi düşünen padişahı bu fikrinden Hoca Sâadeddîn Efendi vazgeçirdi. Çadırda bulunan Sultanın hizmetkârlarının başlattığı direnişe, umudunu daha önce kaybetmiş olan Osmanlı askerleri de katılınca, düşman ordusu geri çekilmeye başladı. Bu geri çekilme düşman ordusunun tamamına sirayet edince Osmanlı ordusunun umumi hücumu başladı. Düşman tam bir bozgun hâlinde kaçarken askeri kılıçtan geçirildi.

Hoca Sâadeddîn Efendi’nin üstün gayretleri neticesinde kazanılan bu meydan savaşından sonra Eğri, Kanije ve Estergon kaleleri alınmış, taraflar barış imzalayarak savaşlara son vermişlerdir. Sultan 3. Mehmed Han bu seferin sonunda “Eğri Fatihi” unvanını almıştır.

Zaferin Sonuçları

Bu zaferle Osmanlı ordusunun yeryüzünün en güçlü kara ordusu olduğu ve diğer krallıkların ittifak etmeleri durumunda dahi bu orduya karşı galip gelemeyeceği bütün dünyaya ilân olunmuş, bu orduya karşı gelmenin bedelinin ne derece ağır olduğu da ispat edilmiştir.

Zafer neticesinde Avusturya ve müttefiklerinin plânları suya düşmüş ve geleceğe yönelik ümitleri sarsılmıştır. Buna mukabil, Avrupa’nın muhtelif devletlerinin sınırları içerisinde yaşayan Türkler ümitlenmiş, ciddi şekilde kuvvet kazanmışlardır. Zaferin duyulmasının ardından, Mekke Şerîfinden Mısır Vâlisine kadar birçok önemli yetkili bağlılıklarını tazelemiş, Fas kralından Venedik yetkililerine varıncaya kadar çevre yönetimler Osmanlı’yı takdir etmişlerdir.

Etiketler: Haçova Muharebesi

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır