hasta icin okunacak dua / Hasta olunca okunacak dua - atv - Dailymotion Video

Hasta Icin Okunacak Dua

hasta icin okunacak dua

Şifa Duası Nedir? Şifa Ayetleri Nelerdir? Hastalara Okunacak Şifayetleri Ve Duaları

Haberin Devamı

Başa gelen her bir sıkıntı için şifa duası okunabilmektedir. Bunun yanı sıra hastalıkların iyileşmesi için şifa duaları okunur. Kuran-ı Kerim’de şifa ayetleri de bulunurken son peygamber olan Hazreti Muhammed (s.a.v.)’in de kumuş olduğu şifa duaları bulunur. Şifa duası ile Allah’tan şifa istenir ve eğer Allah isterse hasta kişi şifa bulur.

Şifa Duası Nedir?

 Dua kelime anlamı olarak istemek demektir. İnsanlığa verilen her şey Allah tarafından verilmekte ve Allah tarafından alınmakta olduğu için bir hastalık, musibet ya da herhangi bir şey de istenilecekler Allah’tan istenir. Şifa duası da Allah’tan hastalıklara şifa olmasını istemektir. Allah’a dua ederek şifa beklemektir.

Şifa Ayetleri Nelerdir?

 Hazreti Muhammed (s.a.v.) Kurandaki Fatiha suresinin hayrının çok fazla olduğunu ve her derde şifa olduğu belirtmiştir. Bu neden ile herhangi bir hastalık durumunda ya da herhangi bir sıkıntıda okunması gereken surelerden biri Fatiha suresidir. Fatiha suresi şifa ayetleri içerir.

Haberin Devamı

 Yasin süreside şifa için okunan surelerden biridir. Yasin suresini hasta olan kişinin kendisi okuyabileceği gibi bir başkası da hastanın yanına gelerek Yasin suresini okuyabilir. Bunun dışında şifa olsun diye; Haşr suresinin son üç ayeti, Amenerrasulü ve Ayetel kürsi sureleri okunur.

 Kuran-ı Kerim’de şifa ayeti olarak 6 adet ayet bulunur. Bunlardan biri: …De ki: O, (Kur’ân) inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifâdır… Diğer ayet ise Şura suresinin 80. Ayeti olan “Hastalandığım zaman bana şifâ veren O’dur”. Şifa ayetlerinden bir diğeri ise İsra suresinin 82. Ayeti olan “ “Biz, Kur’ân’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, mü’minler için şifâ ve rahmettir…” ayetidir. Bir diğer şifa ayeti Nahl suresinin 69. Ayeti olan “…Onların (arıların) karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar ki, onda insanlar için şifâ vardır…” ayetidir. Kuran’da bulunan şifa ayetlerinden bir başkası ise Yunus suresinin 57. Ayeti olan “…Gönüllerdeki dertlere şifâdır...” ayetidir. Son olarak ise Tevbe suresinin 14. Ayeti olan “Allah, mümin bir topluluğun kalplerine şifa versin/gönüllerini ferahlatsın!” ayeti bir şifa ayetidir.

Haberin Devamı

 Hastalıklara şifa olması için bu ayetler hem hasta kişinin kendisi tarafından hem de hasta kişinin yakınları tarafından okunmalıdır. Allah her derde şifadır. Hazreti Muhammed (s.a.v.) Allah’ın şifasını vermediği bir hastalık yaratmadığını bildirmiştir. Hastalıklar da müminlerin günahlarına kefaret olacak olan musibetlerdir.

Hastalara Okunacak Şifa Ayetleri ve Duaları

 Hazreti Muhammed (s.a.v.)’in okuduğu şifa dualarını Müslümanların annesi olan Hazreti Aişe hangi duaların okunduğunu bildirmiştir. Bu dualardan biri anlamı; “Bu hastalığı gider ey insanların Rabbi! Şifâ ver, çünkü şifâ verici sensin. Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur. Öyle şifâ ver ki hiç bir hastalık bırakmasın” olan duadır. Bu şifa duası özellikle hasta olan kişi tarafından okunması gereken dualardan biridir. Hasta olan kişi namazlarının ardından ya da aklına geldiği her an bu duayı okumalıdır.

Haberin Devamı

 Dişi ağrıyan bir kişinin bir hadiste yer aldığına göre Hazreti Muhammed (s.a.v.) tarafından kişinin ağrıyan dişinin üstüne şehadet parmağını koyarak Yasin suresini sonuna kadar okuması ile İnşallah şifa bulacağını bildirmiştir.

 Bunlar dışında Hazreti Muhammed (s.a.v.)’in kişinin rahatsız olduğu vücut bölgesine sağ elini koyarak yedi kez bölgeyi mesh ederek “Hissettiğim bu hastalığın şerrinden Allah’ın izzetine ve kudretine sığınırım” duasını okunmasının gerektiğini bildirmiştir.

Şifa Duası Nedir & Hastalara Şifa Duası Nasıl Okunur?

Şifa Duası Nedir? Neden Okunur?

Şifa duası başınıza gelebilecek her türlü hastalık için okunabilmektedir. Fakat çoğu hastalık için okunabilecek dua farklıdır ama isimleri şifa duasıdır. Peygamber Efendimiz’in şifa isteyen hastalara ve ağrısı olanlara okuduğu dualar, Hazret-i Ayşe’nin hastalara ettiği duaları sizler için derledik. 


Hazret-İ Ayşe’den Şifa Duası

Hazret-İ Ayşe’den Şifa Duası

Türkçe Okunuşu: Ezhibil-be’se rabben’nasi eşfi ve enteş’şafi la şifae illa şifauke şifaen la yugadiru sekame

Anlamı: “Bu hastalığı gider ey insanların Rabbi! Şifâ ver, çünkü şifâ verici sensin. Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur. Öyle şifâ ver ki hiç bir hastalık bırakmasın.” (Buhârî, Merdâ, 20; Müslim, Selâm, 46; Ebû Dâvud, Tıbb, 18, 19)


Nebiyy-i Ekrem Efendimiz’in Şifa Duası

Nebiyy-i Ekrem Efendimiz’in Şifa Duası

Türkçe okunuşu: Bismillahi turbetu ardina ve rîkatu ba’dina yüşfe sakimuna bi-izni rabbina.

Anlamı: “Allah’ın adıyla duâya başlarım. Bizim yerimizin toprağı ve birimizin tükrüğü vesilesiyle Allah’ın izniyle hastamız şifâ bulur.” (Buhârî, Tıbb, 38; Müslim, Selâm, 54; Ebû Dâvud, Tıbb, 19)


Diş Ağrısı İçin Şifa Duası

Diş Ağrısı İçin Şifa Duası

Türkçe Okunuşu: Euzu bi izettillahi ve kudretihi min şerri ma ecidu.

Anlamı: “Sağ elini vücudunda rahatsız olduğun mahalle koyup yedi defa mesh eyle ve her meshte: Hissettiğim bu hastalığın şerrinden Allah’ın izzetine ve kudretine sığınırım! de. Biiznillahi Teâlâ şifâ bulursun.” (İbn Hanbel, IV, 217)


Peygamber Efendimiz Hasta Olduğunda Okunan Dua

Peygamber Efendimiz Hasta Olduğunda Okunan Dua

Türkçe Okunuşu: Bismillahi arkıyke min kulli şeyin yu’zike min şerri kulli nefsin ev aynin hasidin, Allahu yeşfike bismillahi arkıyke.

Anlamı: “Allah’ın ismiyle seni rahatsız eden her şeyden sana okurum. Her nefsin veya hasetçi her gözün şerrinden Allah sana şifâ versin. Allah’ın adıyla sana okurum.” derdi.(Müslim, Selâm 40)


Muavvizeteyn Şifa Suresi

Muavvizeteyn Şifa Suresi

Türkçe Okunuşu: Bismillahi Allahümme dâvini bi devaike veşfini bi şifaike ve ağnini bi fadlike ammen sivâk vahzer anni ezake.

Anlamı: “Allah’ın ismiyle. Ey Rabbim! Beni kendi devân ile tedavi et, bana kendi şifân ile şifâ ver ve beni kendi fazlınla Senden başkalarından müstağni kıl ve beni ezalardan uzak tut.” (Heysemî, X, 180)


Şifa Veren Dua

Şifa Veren Dua

Hasta yatağında henüz eceli gelmemiş bir hastayı ziyaret eden bir mü’minin yedi defa okumasının şifa vereceği dua;

Türkçe Okunuşu: Es-elullahil-azime rabbel arşil aziim en yeşfiyeke.

Anlamı: “Büyük Allah’tan, büyük Arş’ın Rabbi Allah’tan sana şifâ vermesini istiyorum!” derse muhakkak afiyet bulur. (Ebû Dâvud, Cenâiz, 8; Tirmizî, Tıbb, 32; İbn Hanbel, I, 239)


Şifalı Ayetler

Kur’ân-ı Kerim’de bulunan şifâ âyetleri; sağlık için duâ, şifâ için duâ, hasta duâsı, hastalara şifâ duâsı arayanlar için en etkili şifâ duâlarıdır.


Tevbe Sûresi, 14/15. Ayet

Tevbe Sûresi, 14/15. Ayet

Okunuşu: Kâtilûhum yuazzibhumullâhu bi eydîkum ve yuhzihim ve yansurkum aleyhim ve yeşfi sudûre kavmin mu’minîn. (mu’minîne) Ve yuzhib gayza kulûbihim, ve yetûbullâhu alâ men yeşâu, vallâhu alîmun hakîm. (hakîmun)

Manası: “Onlarla savaşın ki, Allah onlara sizin ellerinizle azap etsin, onları rezil etsin, onlara karşı size yardım etsin, mü’min topluluğun gönüllerini ferahlatsın ve onların kalplerindeki öfkeyi gidersin. Allah, dilediğinin tövbesini kabul eder. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.”


Yunus Sûresi, 57. Ayet

Yunus Sûresi, 57. Ayet

Okunuşu: Yâ eyyuhân nâsu kad câetkum mev’ızatun min rabbikum ve şifâun limâ fîs sudûri ve huden ve rahmetun lil mu’minîn. (mu’minîne)

Manası: “Ey insanlar! İşte size Rabbiniz’den bir öğüt, kalplere bir şifâ ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur’ân) geldi.”


Nahl Sûresi, 69. Ayet

Nahl Sûresi, 69. Ayet

Okunuşu: Summe kulî min kullis semerâti feslukî subule rabbiki zululen, yahrucu min butûnihâ şarâbun muhtelifun elvânuhu fîhi şifâun lin nâs(nâsi), inne fî zâlike le âyeten li kavmin yetefekkerûn. (yetefekkerûne)

Manası: “Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir.” Onların karınlarından çeşitli renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir (toplum) için bir ibret vardır.”


İsrâ Sûresi, 82. Ayet

İsrâ Sûresi, 82. Ayet

Okunuşu: Ve nunezzilu minel kur’âni mâ huve şifâun ve rahmetun lil mu’minîne ve lâ yezîduz zâlimîne illâ hasârâ. (hasâran)

Manası: “Biz Kur’an’dan, mü’minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur’an, ancak zararını artırır.” 


Fussilet Sûresi, 44. Ayet

Fussilet Sûresi, 44. Ayet

Okunuşu: Ve lev cealnâhu kur’ânen a’cemiyyen le kâlû lev lâ fussilet âyâtuhu, e a’cemiyyun ve arabîyyun, kul huve lillezîne âmenû huden ve şifâun, vellezîne lâ yu’minûne fî âzânihim vakrun ve huve aleyhim amâ(amen), ulâike yunâdevne min mekânin baîd. (baîdin)

Manası: “Eğer biz onu başka dilde bir Kur’an yapsaydık onlar mutlaka, “Onun âyetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve Arap bir peygamber öyle mi?” derlerdi. De ki: “O, inananlar için bir hidayet ve şifâdır. İnanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur’an onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir. (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor (da anlamıyorlar).”

NeOldu.com / Din

İslâm’ın, titizlikle korunmasını istediği beş esastan birisi de hayat ve sıhhattir.

Bu nedenle sağlığı korumak ve bunun için gerekli tedavi yollarına başvurmak dinî bir görevdir. Nitekim Peygamberimiz (sas) sahabeyi “Allah, hiçbir hastalık vermemiş ki onun şifasını da vermemiş olsun.” (Buhârî, Tıb, 1) buyurarak tedavi için teşvik etmiş, kendisi de günün imkânları içinde tedavi olmuştur. Peygamber Efendimiz (sas) bizlere şifayı Allah’ın vereceğini öğretmiştir. Zira Şâfî olan ve derdi de dermanını da yaratan O’dur. 

Maddî tedavi ile beraber manevî tedaviye de müracaat etmiş, bunun için dua ve âyetler okumuştur.

Hz. İbrâhim’in şu duası Allah’ın verdiği nimetlerin farkında olarak yaşamanın güzel bir örneğidir: “O, beni yaratan ve bana doğru yolu gösterendir. O, beni yediren ve içirendir. Hastalandığımda da bana şifayı O verir. O, benim canımı alacak ve sonra diriltecek olandır. O, hesap gününde, hatalarımı bağışlayacağını umduğumdur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni salihlerin arasına kat!” ( Şuarâ, 26/78-83)

Uzun yıllar hastalık çeken Eyyûb (as), hastalığının iyileşmesi ve sıkıntısının giderilmesi için Allah’a şöyle dua eder:

أَنّٖي مَسَّنِيَ الضُّرُّ وَأَنْتَ أَرْحَمُ الرَّاحِمٖينَ

Şüphesiz ki ben derde uğradım, sen merhametlilerin en merhametlisisin. (Enbiya, 21/83)

Allah Resülü (sas) Şifa İçin Tavsiyeleri

Bir ara Medine’ye doktor iki kardeş gelmişti. O sırada sahâbeden biri okla yaralanmıştı. Allah Resûlü (sas), yaralının yakınlarına, “Onu tedavi edecek birini bulun!” talimatını verdi. Bunun üzerine tabip iki kardeş getirildi. Hz. Peygamber, “Neşterle tedavi edin.” buyurdu. Tabipler, “Biz câhiliye döneminde bu tür tedavi yapardık; İslâm’da da aynı tedavi var mı?” diye merakla sordular. “Tedavi edin.” emrini verdi Hz. Peygamber (sav). Doktorlar hemen işe koyulup, okun battığı yeri yardılar. İlk müdahalenin ardından sağlığına kavuşuncaya kadar yaralı sahâbîyi tedaviye devam ettiler. (Heysemî, Mecmeu’z-zevâid, V, 168)

İslâm’ı tebliğ ederken, “kalplerin tabibi” olarak insanların ebedî mutlulukları için çırpınan Allah Resûlü, onların beden sağlıkları için de ciddi gayret sarf etmiştir. İnsanın bütün hayatî faaliyetlerini etkileyen sağlık kadar hastalık da hayatın bir gerçeğidir. Hz. Peygamber (sas), ashâbına sağlığın kıymetini bilmelerini, sağlıklarını korumalarını ve hastalandıkları zaman tedavi olmalarını tavsiye etmiştir. Söz gelimi ashâbdan Üsâme b. Şerîk bu uyarılardan birine nasıl şahit olduğunu şöyle anlatır: “Peygamber’in (sas) yanına varmıştım. Ashâbı onun yanında sanki başlarının üzerinde bir kuş varmış gibi (saygı içinde, sessiz ve hareketsiz) durmaktaydılar. Selâm verip oturdum. Bu arada çeşitli bölgelerden bedevîler geldi. "Ey Allah’ın Resûlü, tedavi olabilir miyiz?" diye sordular. Hz. Peygamber de, "Tedavi olun. Çünkü Yüce Allah, her hastalıkla birlikte şifasını da yaratmıştır. Ancak bir hastalık müstesna; o da ihtiyarlıktır." buyurdu.”

Hz. Aişe validemizin bildirdiğine göre Peygamberimiz (sas); aile fertlerinden biri hastalandığı zaman sağ eliyle hastayı sıvazlayıp;

أَذْهِبِ الْبَأسَ رَبَّ النَّاسِ، اشْفِهِ أَنْتَ الشَّافِي، لَا شِفَاءَ إِلَّا شِفَاؤُكَ، شِفَاءً لَا يُغَادِرُ سَقَمًا.

Ey insanların rabbi! Rahatsızlığı gider ve şifa ver. Şifayı veren ancak Sensin. Senin vereceğin şifadan başka şifa yoktur. Öyle şifa ver ki hiç hastalık izi kalmasın. (Müslim, Selâm, 47)

اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْعَافِيَةَ فِي الدُّنْيَا وَالآخِرَةِ

Allah’ım! Senden dünya ve ahirette afiyet (sağlık) istiyorum. (Ebû Dâvûd, Edeb, 110)

Hastalanan bir kimse, şifa vermesi için samimiyetle Allah’a yönelip dua etmeli, hastalığının tedavisi için tedavi yollarını aramalıdır. Kötü sözlerden sakınmalıdır.

Nitekim Resûlullah (sav) bir gün, Ümmü Sâib veya Ümmü Müseyyeb künyesiyle anılan kadını ziyaret etmişti. Ona, “Ümmü Sâib! Sana ne oldu da böyle titriyorsun?” demişti. Kadın, “Sıtmaya tutuldum, Allah onu bereketsiz kılsın!” deyince Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu: “Sıtmaya sövme. Zira o, körüğün (yaktığı ateşin), demirin cürufunu giderdiği gibi âdemoğlunun hatalarını giderir.”  Böylece Allah Resûlü, bir yandan hastayı teselli ederken, bir yandan da çözümün hastalığa lânet okumak olmadığını ifade etmiştir.

Hadis-i Şeriflerde Hasta Ziyaretinin Önemi

Hastalığında ziyaret edilmeyi müminin mümin üzerindeki haklarından biri olarak nitelendirenHz. Peygamber (sas), şiddetli veya hafif oluşuna bakmaksızın ashâbından hasta olanları ziyarete gitmiştir. Hatta rahatsızlığının uzun sürmesi durumunda onları tekrar tekrar ziyaret etmiştir. Meselâ ağır hasta olan Câbir b. Abdullah'ı evinde ziyarete gitmiş, kendinden geçmiş bir vaziyette bulduğu Câbir'i daha sonra Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer'le birlikte tekrar ziyaret etmiştir.

Hastalandığında bir mümini ziyaret ederek gönlünü almaya çalışmak dinimizde büyük değeri olan bir davranıştır. Peygamberimiz (sas) birçok hadisinde hasta ziyaretinin önemine işaret etmiş, hasta için dua edilmesini, ona moral verecek iyi dilek ve temennilerde bulunulmasını tavsiye etmiştir: “Bir hastanın yanına girince, sağlık ve uzun ömür temennisiyle onu rahatlatın. Zira böyle yapmak –ondan bir şeyi uzaklaştırmaz ama– onun gönlünü hoş eder.” (Tirmizî, Tıbb, 35).

لاَ بَأْسَ طَهُورٌ إِنْ شَاءَ اللّٰهُ

Bir şey yok, iyi olur inşallah. (Buhârî, Merdâ, 10, 14)

كَفَّارَةٌ وَطَهُورٌ

Günahlarına keffâret ve temizlik olsun. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 21/223, No: 13616)

أَسْأَلُ اللّٰهَ الْعَظٖيمَ رَبَّ الْعَرْشِ الْعَظٖيمِ أَنْ يَشْفِيَكَ

Arşın Rabbi olan yüce Allah’tan sana şifa vermesini istiyorum. (Ebû Dâvûd, Cenâiz, 12)

İbn Abbâs"tan nakledildiğine göre, Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur: “Her kim eceli gelmemiş olan bir hastayı ziyaret eder de onun yanında iken yedi defa, "Büyük arşın Rabbi Yüce Allah'tan sana şifa vermesini dilerim." diye dua ederse, Allah o hastaya afiyet ihsan eder.” (Ebû Dâvûd, Cenâiz, 8)

Enes b. Mâlik"in naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:

“Kim güzelce abdest alır ve sevabını Allah'tan umarak (hasta olan) Müslüman kardeşini ziyaret ederse, yürünerek yetmiş yılda kat edilecek bir mesafe kadar cehennemden uzaklaştırılır.” (Ebû Dâvûd, Cenâiz, 3)

Ömer b. Hattâb diyor ki, “Peygamber (sas) bana şöyle dedi: "Ziyaret için bir hastanın yanına girdiğinde ondan senin için dua etmesini iste. Zira onun duası, meleklerin duası gibidir." ” (İbn Mâce, Cenâiz, 1)

 Hz. Peygamber (sas) şöyle cevap vermiştir: “Evet. Başına bir sıkıntı gelen hiçbir Müslüman yoktur ki Allah (bu sıkıntı sebebiyle) ağacın yapraklarının dökülmesi gibi onun günahlarını dökmesin.”  (Buhârî, Merdâ, 2)

Resûlullah'ın sünnetine uygun bir yaklaşımla, hastalık nimete dönüştürülebilir. Hastaya verilecek moral, onun kendisini toparlayarak hastalığı yenmesini sağlayabilir. Dua edip iyileştiğinde yapabileceği hayırlı işleri ona hatırlatmak, sonraki hayatına yön verebilir. Ölümü temenni etmemesini tavsiye etmek suretiyle hastayı hayata tutunmaya özendirmek de çok önemlidir. Sahâbî Habbâb b. Eret, kendisini ziyarete gelen Hârise b. Mudarrib'e; “Hastalığım çok uzadı. Ben Resûlullah'ı (sas), "Ölümü istemeyin." derken duymasaydım, (kurtulmak için ölmeyi) isterdim.” demiştir.

Son Güncellenme:

Hastaların kısa sürede iyileşmesi için araştırılan şifa duası zaman zaman yoğun ilgilye karşılaşıyor. Hasta veya hasta yakınının büyük merakla araştırdığı şifa duası nedir? İşte Şifa duası Arapça - Türkçe okuma ve dinleme sayfası, Şifa duası sözleri...

Haberin Devamı


Öneri:
Ayetel Kürsi


En Etkili ve En Güçlü Şifa Duası Arapça Okunuşu

Bismillahi turbetu ardina ve rîkatu ba'dina yüşfe sakimuna bi-izni rabbina.

Şifa Duası Türkçe Anlamı

Allah’ın adıyla duâya başlarım. Bizim yerimizin toprağı ve birimizin tükürüğü vesilesiyle Allah’ın izniyle hastamız şifâ bulur.»” (Buhârî, Tıbb, 38; Müslim, Selâm, 54; Ebû Dâvud, Tıbb, 19)

Peygamber Efendimizin Hastalara Okuduğu Şifa Duası

Yine Hz. Aişe’den -radıyallahu anh- rivayete göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz kendisine bir hastanın şifâ bulması için duâ talebedildiği zaman:

Türkçe Okunuşu: Ezhibil-be'se rabben'nasi eşfi ve enteş'şafi la şifae illa şifauke şifaen la yugadiru sekame.

Anlamı: Bu hastalığı gider ey insanların Rabbi! Şifâ ver, çünkü şifâ verici sensin. Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur. Öyle şifâ ver ki hiç bir hastalık bırakmasın" (Buhârî, Merdâ, 20; Müslim, Selâm, 46; Ebû Dâvud, Tıbb, 18, 19)

Haberin Devamı

İbn Abbas’dan -radıyallahu anh- rivayete göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e bir hâtûn müracaat edip:

“– Ya Resûlallah, ben sar’a illetine duçar oluyorum. Hem de sar’a hâlinde açılıyorum. Allah Teâlâ’ya duâ ediniz ki, bu illeti benden izâle eylesin” dedi. Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz kadına hitaben:

“– Dilersen sabret, bu illet mukabilinde sana cennet verilsin. Dilersen sıhhat ve afiyetin için Allah Teâlâya duâ edeyim,” buyurdu.

Sonra o hâtûn:

“– Yâ Resûlallah, böylece sabrederim. Yalnız sar’a hâlinde açılmamam için Allah Teâlâ Hazretlerine duâ ediniz” dedi.

Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz de, o halinde açılmaması için duâ buyurdular. (Buhârî, Merdâ, 6; Müslim, Birr, 54)

Anlamı: Ağrıyan dişinin üzerine şehâdet parmağını koyup Yâsin-i şerîfin son tarafını nihayete kadar oku, biiznillah teâlâ şifâ bulur.” (Suyûtî, el-Câmi’us-Sağîr, no: 5218)

Türkçe Okunuşu: Euzu bi izettillahi ve kudretihi min şerri ma ecidu.

Anlamı: Sağ elini vücudunda rahatsız olduğun mahalle koyup yedi defa mesh eyle ve her meshte: «Hissettiğim bu hastalığın şerrinden Allah’ın izzetine ve kudretine sığınırım!» de. Biiznillahi Teâlâ şifâ bulursun.” (İbn Hanbel, IV, 217)

Haberin Devamı

Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz rahatsızlandıkları zaman onu Cibril -aleyhisselam- tedavi eder ve:

Türkçe Okunuşu: Bismillahi arkıyke min kulli şeyin yu'zike min şerri kulli nefsin ev aynin hasidin, Allahu yeşfike bismillahi arkıyke.

Anlamı: Allah’ın ismiyle seni rahatsız eden her şeyden sana okurum. Her nefsin veya hasetçi her gözün şerrinden Allah sana şifâ versin. Allah’ın adıyla sana okurum.»” derdi.(Müslim, Selâm 40)

Hz. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bir rahatsızlıkları olduğu zaman Muavvizeteyn sûrelerini okur, kendi üzerine üfler ve onu eliyle üzerinden silerdi. Ve şöyle buyururlardı:

Türkçe Okunuşu: Bismillahi Allahümme dâvini bi devaike veşfini bi şifaike ve ağnini bi fadlike ammen sivâk vahzer anni ezake.

Anlamı: Allah’ın ismiyle. Ey Rabbim! Beni kendi devân ile tedavi et, bana kendi şifân ile şifâ ver ve beni kendi fazlınla Senden başkalarından müstağni kıl ve beni ezalardan uzak tut.»” (Heysemî, X, 180)

Haberin Devamı

Henüz eceli gelmemiş bir hastayı ziyaret eden bir mü’min yedi defa:

Türkçe Okunuşu: Es-elullahil-azime rabbel arşil aziim en yeşfiyeke.

Anlamı: Büyük Allah’tan, büyük Arş’ın Rabbi Allah’tan sana şifâ vermesini istiyorum!»” derse muhakkak afiyet bulur. (Ebû Dâvud, Cenâiz, 8; Tirmizî, Tıbb, 32; İbn Hanbel, I, 239)

Kur'an'da Geçen Şifa Ayetleri

Tevbe Sûresi, 14. Ayet

Okunuşu: "...Ve yeşfi sudûra kavmin mu'minîn. (mu'minîne)."

Anlamı: “Allah, mümin bir topluluğun kalplerine şifa versin/gönüllerini ferahlatsın!” (et-Tevbe, 14)

Yunus Sûresi, 57. Ayet

Okunuşu: "...Ve şifâun limâ fîs sudûri. (sudûrin)"

Anlamı: “…Gönüllerdeki dertlere şifâdır...” (Yûnus, 57)

Nahl Sûresi, 69. Ayet

Okunuşu: "...Yahrucu min butûnihâ şarâbun muhtelifun elvânuhu fîhi şifâun lin nâs(nâsi), inne fî zâlike le âyeten li kavmin yetefekkerûn. (yetefekkerûne)..."

Anlamı: “…Onların (arıların) karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar ki, onda insanlar için şifâ vardır…” (en-Nahl, 69)

Haberin Devamı

İsrâ Sûresi, 82. Ayet

Okunuşu: "Ve nunezzilu minel kur’âni mâ huve şifâun ve rahmetun lil mu’minîne (mu’minîn)...."

Anlamı: “Biz, Kur’ân’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, mü’minler için şifâ ve rahmettir…” (el-İsrâ, 82)

Şuarâ Sûresi, 80. Ayet

Okunuşu: "Ve izâ maridtu fe huve yeşfîni."

Anlamı: “Hastalandığım zaman bana şifâ veren O’dur.” (eş-Şuarâ, 80)

Fussilet Sûresi, 44. Ayet

Okunuşu: "Kul huve lillezîne âmenû huden ve şifâun (şifâ')..."

Anlamı: “…De ki: O, (Kur’ân) inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifâdır…” (Fussılet, 44)

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır