havuli / Doğu monash.pw’de Fatma ’Fatuli’dir - Son Dakika Flaş Haberler

Havuli

havuli

Erdoğan&#;ın soy kütüğünden ilginç isimler

Hürriyet yazar&#; Emin Çöla&#;an, önceki gün, Ba&#;bakan Recep Tayyip Erdo&#;an’&#;n nüfus kay&#;tlar&#;nda Havuli, Farfuli ve Fatuli gibi isimlere rastland&#;&#;&#;n&#; yazd&#;. Çöla&#;an’&#;n verdi&#;i bilgiye göre, ’Ahmet ve Yunus Erdo&#;an’&#;n ana ad&#; Havuli. Fatuli Erdo&#;an’&#;n ana ad&#; Farfuli, Vesile Erdo&#;an’&#;n ana ad&#; Fatuli’liydi.

Çöla&#;an daha sonra, "Bizim akl&#;m&#;za insanlar&#;n soyunu sopunu ara&#;t&#;rmak, oralardan sonuç ç&#;karmak, bunlar&#; siyasal amaçla kullanmak asla gelmez" diyordu. Bu kelimelerin hangi dilden gelmi&#; olabilece&#;ini bölgeyi yak&#;ndan tan&#;yan insanlara sorduk. Rize do&#;umlu gazeteci Ömer Lütfi Mete, Do&#;u Karadeniz’de Fatma’ya Fatuli, Havva’ya Havuli denildi&#;ini belirterek, "-li eki Gürcüce’den geçmi&#; olabilir. Zaten biliyorsunuz, Türkçe ve Gürcüce’nin kar&#;&#;&#;m&#;ndan, araya Ermenice kelimelerin de girmesiyle ortaya ç&#;kan dile bölgede Lazca ismi verilir" dedi.

Do&#;u Karadeniz’de Lazca türküler derleyen ve Türkçe’yi sonradan ö&#;renen Rize-Pazar do&#;umlu müzisyen Birol Topalo&#;lu da, Ömer Lütfi Mete’nin dediklerini do&#;ruluyor. Topalo&#;lu da, bölgede, özellikle kad&#;n isimlerine bu tür eklerin tak&#;ld&#;&#;&#;n&#;, zamanla hece dü&#;mesiyle Havuli, Fatuli, Farfuli &#;ekline dönü&#;tü&#;ünü söylüyor. Ermenice ve Rumca’da ise böyle kelimeler bulunmuyor.

Google News

Hem aradığınız haberlere hızlıca ulaşabilmek hem de monash.pw'a destek olmak için Google News'te monash.pw'a abone olun.

Haber3'e Google News'te abone olun

Abone Ol

İşte Ahmet Kaptan&#x;ın bilinmeyen hikayesi

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün, babası Ahmet Erdoğan adına yapılan “Uluslararası Kaptan Ahmet Erdoğan Eğitim Kompleksi” açılış törenine katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, okula rahmetli babası Kaptan Ahmet Erdoğan'ın adını vererek vefa gösterildiği için şükranlarını sundu. Rize'de doğan ve 17 yaşında İstanbul'a gelen babasının emekli olana kadar o günkü ismiyle Şirket-i Hayriye'de çalışarak kaptanlık seviyesine yükseldiğini kaydeden Erdoğan, “Kaptan Ahmet Erdoğan, babacığım, şu an burada olup isminin böyle bir okula verildiğini görseydi inanın bana gözlerinden sevincini okur, hatta gözyaşlarının yanaklarından sakallarına doğru süzüldüğünü hep birlikte görürdük. Kaptan Ahmet Erdoğan'ın 85 yıllık ömrünü emeği, onuru, inancı, ailesi için çalışarak aynı zamanda dimdik yaşayarak geçirmiş olması benim en büyük şeref belgemdir” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, babası Ahmet Erdoğan adına yapılan okulu açmasının ardından baba Ahmet Erdoğan’ın hayatı merak konusu oldu.

Gazeteci-Yazar Soner Yalçın, “Kayıp Sicil” adlı kitabında, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın babası Ahmet Erdoğan’ı anlatmıştı.

SONER YALÇIN YAZMIŞTI

İşte Soner Yalçın, “Kayıp Sicil” kitabından ilgili bölüm:

“Ahmet Erdoğan biyografisine bakalım. Çünkü Erdoğanlarda bir sır var. Ahmet Erdoğan’ın ne zaman doğduğu net olarak bilinmiyor. Mezar taşında ‘ yazıyor. ‘’ TC kimlik no bilgilerine göre:

Baba adı: Teyüp.

Ana adı: Fatuli.

Doğum:

Ölüm tarihi ise, 8 Aralık idi.

‘Molla Yunus’ torunu Ahmet Erdoğan’ı kocası savaştan dönmeyen Havuli ile evlendirdi. Havuli, Ahmet Erdoğan’dan 12 yaş büyüktü. Sabit’ten olma Gülin’den doğma Havuli hakkında pek bilgi yok. ‘Havuli’ adının aslında ‘Havva’ olduğu söylendi; iddiaya göre Lazlar ismi böyle telaffuz ediyordu. Tamamen uydurma bir gerekçe; hiç ayrıntıya girmeyeyim. Erdoğan’ın nüfus kütüğünde isimleri geçen Havuli, Fatuli, Farfuli diye isimler Lazcada yok. Ahmet-Havuli Erdoğan çiftinin iki oğulları oldu:

– Mehmet (d. , ö. )

– Hasan (d. , ö. )

Havuli’nin ilk evliliğinden kaç çocuğu vardı? Ahmet Erdoğan, bir süre sonra taşı toprağı altın olan İstanbul’un yolunu tuttu. Eşini ve çocuklarını götürmedi

Tarih: 25 Kasım Şapka Kanunu kabul edildi. Türkiye’de bu kanuna karşı isyanın çıktığı yerlerden biri de Başbakan Erdoğan’ın ailesinin yaşadığı Rize/Potamya (Güneysu) idi. Potamya Ulu Cami imamı Hafız Şaban Hoca’nın liderlik yaptığı ayaklanmaya Muhtar Yakup da katıldı. Şeriatın korunması için Rize’yi basmayı, hapishaneyi boşaltmayı, hükümet konağını ele geçirmeyi hedeflediler. Ve önce Potamya’daki Jandarma Karakolu’nu bastılar. Karakol komutanı onbaşıyı asmak istediler. Onbaşı ‘Ben de sizdenim’ deyince canını kurtardı. Bu arada halkı tahrik etmek için Peçeli Mehmet, ‘Ey ahali, Ankara ihtilal içindedir. Mustafa Kemal üç yerinden yaralandı. İsmet Paşa ortadan kaldırıldı. Dindar paşalarımız hükümeti ellerinden aldılar. Şeriat kurtarılıyor. Korkulacak bir şey kalmamıştır’ diye halka konuşma yaptı. Halk galeyana geldi ve ‘Şapka giymeyeceğiz, askere de gitmeyeceğiz’ diye bağırmaya başladı. Ayaklanmanın asıl meselesi bir yıl önce 17 Eylül ’te Rize’ye gelen Mustafa Kemal’in tüm ricalara rağmen medreselerin bir daha açılmayacağını söylemesi ve din hocalarının işsiz kalmasına sebep olan icraatıydı. Üstelik askerlikten de muaf olmayacaklardı. Sıradan vatandaş olmayı kabul edememişlerdi. Rize Valisi Hurşit Bey Potamya’da olanları Ankara’ya bildirdi. Sonuçta isyan bastırıldı. kişi tutuklandı. İstiklal Mahkemesi önüne çıkarıldı. Mahkeme Başkanı Afyon Milletvekili Ali Çetinkaya, mahkeme üyeleri, Gaziantep Milletvekili Kılıç Ali, Aydın Milletvekili Reşit Galip ve Rize Milletvekili Ali Zırh idi. Karar verildi: Sekiz kişi idama, 14 kişi 15 yıla, 22 kişi 10 yıla, 19 kişi 5 yıla mahkûm edildi. 80 kişi beraat etti. Potamya’dan Tarakçı Sabit, Peçeli Mehmet, Peçeli Arslan, Peçeli Yakup, Kolivalı Kadir, Kolivalı Şaban, Külünk Hasan ve Kanbur Mahmut isimli kişiler idam edildi. Rize’deki Şapka İsyanı’yla ilgili İstiklal Mahkemesi kararı ve bu kişinin adı TBMM arşivinde var. Ve bu arada İsyandan sonra birçok aile çocuklarını ‘beladan’ uzaklaştırmak için İstanbul’a gönderdi. Başbakan Erdoğan’ın babası Ahmet Erdoğan da bu nedenle mi İstanbul’a zorunlu göç etmişti? Başbakan Erdoğan her fırsatta İstiklal Mahkemeleri’ne sitem ediyor, Kel Ali’- den, Kılıç Ali’den, ‘Üç Aliler Divanı’ndan öfkeyle bahsediyor. Bunun sebebi Potamya (Güneysu)’daki şapka ayaklanması mı?

Göç gerekçesi yoksulluk olduğu söylenen Ahmet Erdoğan’ın İstanbul günlerine bakalım ‘Reis Kaptan’ın (Ahmet Erdoğan), İstanbul’daki hatıraları hareketli ve renkli. Gençlik yıllarını İstanbul’un çılgın bölgelerinde, Pera’larda geçirdi. Beyoğlu’nu, Tophane’nin her tarafını karış karış öğrendi. Gece âleminin merkezinde denizciliğin verdiği duygusallıkla yaşadı.’ (s) Bu satırları, Bir Liderin Doğuşu kitabından aldım. Kitabın yazarları Hüseyin Besli ve Ömer Özbay. Her ikisi de Başbakan Erdoğan’a çok yakın isimler. Biliyoruz ki, ilgili kitap Erdoğan tarafından yazdırıldı. İtibariyle alıntı yaptığım satırları ifade eden Erdoğan’dı! Babasının ‘çapkın’ olduğunun altını çiziyordu. Ve Sebebi bugüne kadar açığa çıkmadı; büyük bir sır olarak saklandı. ‘Çapkın’ Ahmet Erdoğan, iki çocuğunun annesi Havuli’den ayrıldı. Dikkat ediniz boşanmadı, ayrıldı. Aynı yıl Tarih: 6 Mayıs Ahmet Erdoğan Beyoğlu’nda terzilik yapan; Mehmet’ten olma Havva’dan doğma 29 yaşındaki Tenzile Mutlu (d. ö. ) ile yaşamaya başladı. Ahmet-Tenzile Erdoğan, imam nikâhlıydı. Ahmet Erdoğan ile Tenzile’nin resmi nikâhı yoktu; bu nedenle resmi kayıtlara göre ilişkileri evlilik dışıydı. Erkeğin çokeşliliği ve tek taraflı boşanmasına ilişkin düzenlemelerin kaldırılması; kadınlara boşanma hakkı, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf hakkı tanıyan Türk Medeni Kanunu, 17 Şubat ’da kabul edildi. Bu sebeple Ahmet Erdoğan’ın eşi Havuli, Dumankaya köyünde ’de vefat edince ikinci eşi Tenzile ile resmi nikâh kıydı. Yıllar sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda Erdoğan ne diyecekti: ‘Sadece imamlar resmi nikâh kıysın!’ (9 Mayıs , Milliyet)

Rize tarihiyle ilgili yapılan çalışmalarda, bölgede Osmanlı döneminde çokeşliliğin az olduğu belirtiliyor. Dr. Pehlevan’ın çalışmasına göre, Rize’nin yüzde ’i tekeşliydi. İkinci eşe sahip olanların oranıysa yüzde idi. Ahmet Erdoğan ikinci evliliği neden yaptı? İstanbul’da yalnız kalmamak için mi? Ya da bir başka nedeni mi var?

Tarih: 26 Şubat Recep Tayyip de doğdu! Ahmet Erdoğan’ın dini nikâhla yaptığı ikinci evliliğinin tarihini tekrar anımsatayım: 6 Mayıs Evlilik ile Recep Tayyip’in doğumu arasında, 9 ay 20 gün süre var. Nasıl denk getirmişler! Tabii Recep Tayyip’in nüfus cüzdanındaki kayıt doğruysa! Recep Tayyip’e ‘Recep’ ayında doğduğu için bu ismin verildiği söylendi. yılının Recep ayı, Diyanet İşleri Başkanlığı’na göre 6 Mart’ta başlıyor. Er- doğan ise, 26 Şubat doğumlu! Yani Recep ayında doğmamış! Ahmet Erdoğan oğlunu nüfusa 8 Aralık ’te kaydettirdi: Recep Tayyip Erdoğan Rize İli Güneysu (Potamya) İlçesi Dumankaya Köyü (Pilihoz)

Ahmet Erdoğan İstanbul’da kendine yeni hayat kurdu. ‘Reis Kaptan’ deniyordu Kasımpaşa Kulaksız’da oturduğu ev; Kaptanoğlu Sokak’taydı. İddiaya göre bu nedenle ‘Kaptan’ deniyordu! İddia biraz zorlama gibi. Bilinir ki, Rize bölgesinde ‘Ağa’, ‘Hoca’, ‘Reis’ gibi saygınlık unvanları bölgenin ileri gelen kişileri için kullanılıyor. Ahmet Erdoğan bu tür bir ‘saygınlık imajı’ sonucu mu bu unvanı kullandı?

‘(Erdoğan’ın) Babası Hasköy ile Fener arasında sandalcılık yapan ve geçimini bu şekilde sağlayan biriydi. Tayyip’in babası Ahmet’in ideali Sütlüce ile Eyüp arasında yolcu taşımaktı. Zira o hat yolcu bakımından en verimli hatlardandı. Ahmet Efendi’nin ya da nam-ı diğer Reis Kaptan’ın sandalı dört yolcu alabiliyordu. Ahmet, yolcuları taşımak için akşama kadar kürek çekiyordu.’ (Ergün Poyraz, Takunyalı Führer, s. 55) Ailenin resmi açıklamasına göreyse denizcilik işletmelerinde kıyı kaptanlığıyla uğraşıyordu!

Ahmet Erdoğan, ’te çıkarılan soyadı kanunuyla ‘Erdoğan’ soyadını aldı. Köyde bulunan akrabaları da aynı soyadını aldığına göre, demek ki birlikte karar verildi. Ahmet Erdoğan’ın Tenzile’den Recep Tayyip’ten başka Mustafa (d. ) ve Vesile (d. ) adında iki çocuğu oldu. Ahmet Erdoğan’ın –hay maşallah– ilk çocuğu Mehmet Erdoğan ile son çocuğu Vesile arasındaki yaş farkı 40’tı! Kızı doğduğunda Ahmet Erdoğan, 62 yaşındaydı. Tenzile Erdoğan ise 44 yaşında!”

monash.pw

Türkçe - Yunanca çeviri (v yeni)

Türkçe dilinden Yunanca diline (google translate aracılığıyla) hızlı cümle ya da kelime çeviri yapmanıza yardımcı olan bir sözlük sistemidir. Dünya dilleri arasında yapılacak olan cümle ve kelime çevirilerinizi kolaylaştırır. ÇevirSözlümonash.pw Dünya'da en yaygın olarak kullanılan bir çok dili içinde barındırmaktadır. Bu diller arasında herhangi bir ücret ödemeden ve sınırlama olmaksızın istediğiniz cümle ya da kelime çevirilerinizi hızlı bir şekilde yapmanız mümkündür.

Kullanım ve Gizlilik

monash.pw aracılığıyla yapılan tüm çeviri verileri toplanmaktadır. Toplanan veriler herkese açık, anonim olarak paylaşılır. Dolayısıyla Çevir Sözlük kullanarak yapacağınız çevirilerde kişisel bilgi ve verilerinizin yer almaması gerektiğini hatırlatırız.

monash.pw kullanıcılarının çevirilerinden oluşturulan içerikte argo, küfür vb. uygun olmayan öğeler bulunabilir. Oluşturulan çeviriler her yaş ve kesimden insanlar için uygun olamayabileceğinden dolayı, rahatsızlık duyulan hallerde siteminizin kullanılmamasını öneriyoruz. Kullanıcılarımızın çevirilerle eklediği içeriklerde telif hakkı ya da kişiliğe hakaret vb. öğeler bulunuyorsa site yönetimiyle iletişime geçilmesi halinde gerekli düzenlemeler yapılacaktır.

İçindekiler

η

avtion, ayven, begencen, biybi, danaburun, entaksei, fedon, gıydıvangıydıvan, h, hamotofleu, karabucuklu, karabusuklu, karapucu, katagrafi, katkιmaddeleri, provoli, selan, şambali, tsahpin, zimiskan, þe

Sitenize ya da blogunuza Türkçe Yunanca çeviri ekleyin:
l

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

Recep Tayyip Erdoğan

İlk gençlik yıllarında sosyal hayat ve siyasetle iç içe bir yaşam sürdüren Erdoğan, acaba o zamanlar, bir gün REİS diye anılacağını, böyle sevileceğini hayal edebiliyor muydu?

İnsan ne çok hayal kurup vazgeçiyor. İşte vazgeçmeden, bir şeye tutkuya bağlanmak böyle bir şeydi. Sonunda hep gülüş, hep başarı getiriyordu. Bir gün koskoca bir ülkenin sorumluluğunu almak, koskoca bir tarihin yükünü sırtlanmak büyük, çok büyük bir hayaldi elbet. Gençliğinde durup birine anlatmaya kalksan insanların sana gülmeden edemeyeceği kadar büyük.

Demek ki bazen sessiz hayaller kurmak gerekiyordu. İşte bu biyografi, Erdoğan’ın çocukluktan bu yana kaybettiklerinin; ama en çok kazandıklarının ve elbette kazandırdıklarının hikayesiydi. Çünkü O, sessiz hayaller kurup, sağlam adımlar atmayı bilmişti…

Bugün 26 Şubat! Erdoğan'ın doğum günü. Cumhurbaşkanımız 65 yaşında. Kutlu olsun!

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

Çocukluğu

Recep Tayyip, 26 Şubat ’te İstanbul’un Beyoğlu ilçesi Kasımpaşa semtinde Tenzile Hanım ve Ahmet Bey’in oğlu olarak dünyaya geldiğinde, ailesi ona “Recep Tayyip Erdoğan” adını verdi. Recep adını doğduğu gün Hicrî takvime göre Recep ayına denk geldiğinden, Tayyip’i ise, dedesinin adı olduğundan tercih etmişlerdi.

Babası Ahmet Bey, “Bakatalı Tayyip” olarak anılan Tayyip Efendi’nin oğluydu.

Tenzile Hanım, Ahmet Bey’in ikinci evliliğiydi. İlk evliliğini Güneysu’dayken Havuli Hanım ile yapmıştı. Bu evlilikten Mehmet ve Hasan adını verdikleri iki çocukları olmuştu. Ahmet Bey İstanbul’da Şirket-i Hayriye’ye kıyı kaptanı olarak girdi. Hanuli Hanım ile evlilikleri sona ermişti. Burada Tenzile Hanım ile tanıştılar. Ve Ahmet Bey 2. evliliğini Tenzile Hanım ile yaptı. Bu evlilikten Recep Tayyip, Mustafa ve Vesile dünyaya geldi.

Recep Tayyip, sakin ve yeri gelip yokluğu hissettiği bir çocukluk geçirdi. “Reis Kaptan” lakabıyla anılan babası Ahmet Bey’in çocukluğundan gençliğinde karakteri üzerindeki etkisi yadsınamazdı. En çok tatil günlerinde babasının kendisini motorla, Galata ve Tophane’de gezdirdiği zamanları seviyordu. Babasını en iyi bu gezilerde gözlemliyor, sert mizacının altındaki sevilesi adamı fark ediyordu.

Çok asabiydi gerçekten Ahmet Bey. Ve tabii bu asabiyetinin yanında çok da disiplinliydi. İşte Recep Tayyip'i babasına benzeten de bu yanıydı. Özünde asabi yanından korksa da, bu korku o tatlı baba korkularındandı.

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

Yamalı ayakkabılarla okul yolu

Recep Tayyip, okul hayatına Kasımpaşa’da başladı. Piyale Paşa İlköğretim Okulu’na kaydolmuştu. Okul evlerine yakın değildi. Annesi, onları her gün okula götüremiyordu. Yaz kış demeden, yarım saatlik yolu yamalı ayakkabılarla gidip geliyorlardı.

Durumları pek iyi değildi işte. Her çocuk karınca kararınca bir işin ucundan tutup eve para getirmeye bakardı. Recep Tayyip de annesinin içini suyla doldurduğu bakraçlara buz koyar, mahallelerindeki futbol sahasında soğuk su ve simit satardı. Yatılı okul zamanları geldiğinde de, babasından aldığı harçlıklar kitap masrafına yetmediğinde kartpostal satacaktı… Yazları ise, Rize’ye giderler; çay ve fındık toplarlardı.

Küçük şeylerle mutlu olmayı öğrenmiş koca yürekli çocuklardı onlar. Sokakta oyun oynayacak, kendi oyunlarını kuracak kadar da şanslılardı. İlkokulda teneffüs saatini iple çekerler, kağıtları buruştura buruştura bir araya getirip top yaparlardı. E haliyle birkaç oyundan sonra güzelim ayakkabılar delik deşik, yamaya gönderilir; okul yolunda yamalı ayaklarla bir kısır döngü başlardı.

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

Hayatının dönüm noktası

Recep Tayyip, 5. Sınıfta hayatının dönüm noktasını yaşadı. O gün, İmam Hatip, onların da hayatına girdi. Okul müdürü, “namaz” konusunu işliyordu. Derste “Kim namaz kılacak?” diye sorduğunda Recep Tayyip parmağını kaldırdı. İhsan Hoca, öğrencisinin namazını izledi. Çok geçmeden babası Reis Bey’i okula davet etti. Ona: “Biz Tayyip’i İmam Hatip okuluna gönderelim” diye fikrini bir çırpıda belirtiverdi. Recep’in kaderi işte o gün değişti belki de. Babası, biraz duraksadı ve “Nasıl takdir ederseniz” dedi. Recep, Piyale Paşa İlkokulu’ndan ’te mezun oldu.

Bu nasıl düşündüğüne, nereden baktığına göre değişen bir kader noktasıydı. Çünkü Recep Tayyip, o dönemde imam hatip mezunu olmanın, ülke içinde üniversite kapılarının kapalı olduğu anlamına geldiğini bilmiyordu henüz. Yatılı okuduğu Fatih’teki İstanbul İmam Hatip Lisesi’nden ’te mezun oldu. Kendi deyimiyle bir mücadelenin içinde olduğu zamanlardı. Üniversite konusunda yaşadığı kısıtlamalar sebebiyle liseyi bitirmek için dışarıdan bitirme sınavlarına girdi ve fark olarak gösterilen dersleri verdi. Mücadeleden sağ çıkıp geleceğe yüzünü dönebildi ve Ekim ’te Eyüp Lisesi’nden mezun olup ikinci bir lise diploması aldı. Aynı yıl İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ne bağlı Aksaray İktisadi ve Ticari Yüksekokulu’na girdi.

döneminde Akademi bünyesindeki yüksekokullar İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Ticari Bilimler Fakültesi adı altında birleştirildi. Recep Tayyip de, Şubat ’de mezun oldu. Kurum Temmuz ’de kurulan Marmara Üniversitesi’ne bağlandı. Diplomasında adı geçen kurum ise, Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi oldu.

Yıllar sonra dönüp bu günlere baktığındaysa en çok sosyal birisi oluşunu takdir edecek ve “İyi ki yapmışım” diyecekti. Çocukluğundan beridir asla asosyal biri  olmamıştı. Siyaseti takip etmeye erkenden başlamıştı. Özellikle ortaöğretim boyunca yaşadığı süreç, geleceğini şekillendiren ilk zamanlardı; en değerli safir taşlarından örülmüş zamanlar…

Öyle ki yıllar sonra bir röportajı sırasında şunu diyecekti: “O dönemler olmamış olsaydı, bunlar olmazdı. O sosyal yaşam beni daha sonra siyasete taşıdı. Siyasette de ondan sonrası devam etti".

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

Futbol merakı

Arkadaşları arasında en çok o severdi top oynamayı. Teneffüs arasında yapılacak 10 dakikalık maçın lezzetini dahi tam tadabilmek için o kağıttan topları kendisi yapardı çocukken; topa ilk ayak vuran o olurdu…

Kağıt topların peşinden koşarken, bayramlarda seyranlarda biriktirdiği harçlıklardan bir top almanın sevincinde, mahallede top koşturdu. Sonra mahalle takımı derken, ilk transferini amatör kümede yaşadı. Bu transferin ücreti liraydı. Recep Tayyip, bir yandan seviniyor, belki bir yandan da futbol sahasında ne kadar su, simit satsa bu parayı kazanırdı, onu hesap etmeye çalışıyordu.

Onun futboldan asıl kazancı para değildi aslında. Terimlerin anlamını zamanla kavrayacak olsa da, kolektif düşünmeyi ve dayanışmayı öğrenmişti. Üstelik sözlük anlamlarının karşılığı olması yanında, bunu gerçekten hissederek öğrenmişti.

Temmuz ’te İETT’de geçici işçi statüsüyle işe başladığında da kurumun futbol takımında top koşturmaya devam etti. 18 Haziran ’de görevinden istifa etti. Buradan sonra bir süre de amatör takımlardan biri olan Kasımpaşa Erokspor’da oynadı.

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

(Solda Emine Erdoğan, sağda Tenzile Erdoğan ve kucağında da ilk oğul Ahmet Burak - Asker ziyareti sırasında)

Siyasi kariyerine başlarken

Recep Tayyip, siyasi kariyerine oldukça erken başlamıştı. İlk adımı lise yıllarında “Milli Türk Talebe Birliği”ne girerek attı. ’te, üniversitedeyken daha resmi bir adım daha attı ve Milli Selamet Partisi’nin Gençlik Kolu Başkanlığı’na; ’da ise, İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanlığı’na seçildi. Bu görevi, MSP, 12 Eylül Darbesi sonrasında kapatılana kadar devam etti.

’de askerlik görevi için siyasete ara verdi. Acemi birliğinde geçen 4 aylık süreçte Tuzla Yedek Subay Piyade Okulu’ndaydı. Usta birliği döneminde ise, İstanbul Kağıthane’deki 3. Kolordu 6. Piyade Tümeni Piyade Alayı Karagâh Servis Bölüğü’nde kantinlerin idaresinden sorumluydu. Bu görev sırasında su, simit sattığı zamanlar ne sıklıkla düşüyordu acaba hatırına…

Siyaset, damarlarında akan kandan farksızdı artık, kendini oraya ait hissediyordu. Askerliği biter bitmez kaldığı yerden devam etti; daha da ilerleyecekti. Dönüşü 19 Haziran ’te kurulan Refah Partisi’ne katılarak yaptı. ’te de Beyoğlu İlçe Başkanı oldu. ’te düzenlenen kongrede, “Merkez Karar ve Yürütme Kurulu Üyesi” seçildi ve aynı yıl partinin İstanbul İl Başkanlığı’na getirildi.

20 Ekim ’de yapılan genel seçimlerde Refah Partisi, Milliyetçi Çalışma Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi ile ittifak yaptı. Erdoğan da, Refah Partisi’nin İstanbul 6. Bölge 1. sıradan adayı olarak seçimlere katıldı. Refah, İstanbul’dan yüzde 16,73 oy aldı.

Erdoğan, Dönem Milletvekili olarak TBMM’ye girmişti. İlk kez gerçekleşen bir uygulama vardı. Seçmenler, parti milletvekillerini sıralamaya bakmadan tercih edebiliyordu. Bu tercihli oy sisteminde seçmenler, tercihini ikinci sıradaki aday Mustafa Baş’tan yana kullandı. Erdoğan için sandıktan çıkan oy 9 binken, Baş için 13 bindi. Sonuçlar açıklandıktan birkaç gün sonra da Erdoğan’ın milletvekilliği Mustafa Baş’a geçti.

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

Erdoğan evlendi

Erdoğan, 4 Temmuz ’te bir konferans verdi. Emine Gülbaran ile de işte bu konferans sırasında tanıştı. Bu adam, bir gün ülkede Başkan olacaktı. Emine Hanım, o gün ileride Türkiye’nin “First Lady”si olacağından habersiz, Erdoğan’ın ışığına kapıldı.

Karşılıklı yansıyan bu ışık, onlara bir evlilik ve 4 evlat getirdi. Kızlarına Esra ve Sümeyye; oğullarına ise, Ahmet Burak ve Necmeddin Bilal adlarını verdiler.

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

Erdoğan tutuklandı

Erdoğan, 28 Aralık ’da yapılan Milletvekili ara seçimlerinde Refah Partisi İstanbul adayı olarak gösterildi; ancak seçilemedi. 26 Mart ’da ise, Beyoğlu Belediye Başkanı adayıydı. Yüzde 22,83 oranında oy alsa da yeterli olmadı. Sosyal Demokrat Halkçı Parti adayı Hüseyin Aslan’ın oy oranı, yüzde 29,29’du.

Erdoğan, sonuç birleştirme tutanaklarında usulsüzlük olduğu gerekçesiyle sonuçlara itiraz etti. Ancak İlçe Seçim Kurulu Başkanı 2. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Nazmi Özcan da kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle Erdoğan’ı mahkemeye verdi; 18 aydan 2 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacaktı.

Dava, Beyoğlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü; ama Erdoğan duruşmaya katılmadı. Hal böyle olunca mahkeme, hakkında gıyabi tutuklama kararı verdi. Erdoğan, bir ay sonra 27 Nisan günü tutuklandı. Bir hafta Bayrampaşa Cezaevi’nde kaldıktan sonra kefaletle serbest kaldı.

Mahkeme ise, kendisine hakime hakaret suçundan 6 ay hapis ve 20 bin lira para cezası vermişti. Ancak TCK’nin Maddesi uyarınca hapis cezası tecil edildi ve  para cezasına çevrildi.

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Erdoğan

Refah Partisi, 27 Mart yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için Recep Tayyip Erdoğan, Ali Coşkun, Temel Karamollaoğlu, Veysel Eroğlu ve Nevzat Yalçıntaş için kamuoyu araştırması yaptırıyordu.

15 Ocak ’te partinin başkanı Necmettin Erbakan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday ismin Erdoğan olacağını açıkladı. Seçim sonuçları Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı olduğunu gösteriyordu.

Erdoğan, Başkanlık döneminde, 4 milyar dolarlık bir yatırıma imza attı; trafik ve ulaşım sorununa karşı 50’den fazla köprü ve çevre yolu inşa edildi.

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

Erdoğan’ın hapse girme süreci

Tarih 6 Aralık ’yi gösteriyordu. Erdoğan, Siirt’te düzenlenen bir açık hava toplantısında yaptığı konuşma sırasında Ziya Gökalp’in, ’de, Balkan Savaşı’ndaki Türk askerleri için yazdığı “Asker Duası” şiirinden bir dörtlük okudu. Bu dörtlük şöyleydi;

“Minareler süngü, kubbeler miğfer

Camiler kışlamız, müminler asker

Bu ilahi ordu dinimi bekler

Allah-u Ekber, Allah-u Ekber”.

Erdoğan, okuduğu bu dörtlüğün, bu haliyle Ziya Gökalp’e ait olduğunu dile getirmiş ve şu açıklamada bulunmuştu: “Konuşmamın bütünü incelendiğinde milli birlik ve beraberlik mesajı verildiği görülür”.

Erdoğan’ın konuşmasıyla ilgili bir inceleme başlatıldı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, Erdoğan’ın yaptığı konuşmanın görüntülerini inceledi. Görüşlerini, Refah Partisi’nin kapatılması istemiyle açılan davanın görüşüldüğü Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na iletti.

Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı, Erdoğan hakkında yürütülen “Türk Ceza Kanunu’nun /2 maddesi uyarınca “Halkı din ve ırk farkı gözeterek, kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek” suçlamasıyla hazırladığı iddianameyi, 12 Şubat ’de tamamladı.

Erdoğan, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmaya 31 Mart’ta başlandı. Dava 21 Nisan’da, Erdoğan’ın hakkında iddia edilen suçu işlediği yönünde sonuçlandı. Erdoğan, 1 yıl hapis ve bin TL ağır para cezasına çarptırıldı. Ancak duruşmadaki hali göz önünde bulundurularak cezası 10 ay hapis ve bin lira  para cezasına çevrildi.

Erdoğan, 3 Haziran’da açıklanan gerekçeli karara göre, “Siirt’te yaptığı konuşma, dindar ve dindar olmayan kesimler arasındaki gerginliği canlı tutmaya çalışıyordu”. Erdoğan, “Bunları inanç birliği maksadıyla söyledim; benim referansım İslam’dır” açıklaması yapsa da, inandırıcı bulunmadı. Kararda yer alan “cezanın ertelenmesine yer olmadığı” ibaresine karşı olarak oy çokluğu için Yargıtay’a başvurma hakkını kullandı. Mahkemenin verdiği kararı, 23 Eylül’de, Yargıtay 8. Ceza Dairesi, bire karşı dört oyla onaylandı. Bu kararın ardından Erdoğan’a siyasi yasak getirildi; artık bir partiyle veya bağımsız olarak seçimlere katılamayacaktı. O döneme ait Hürriyet Gazetesinin attığı şu manşet Türk medya tarihinin akıllara kazınan ifadelerinden biri olacaktı:
"Tayyip'e şok ceza - Muhtar bile olamaz".

muhtar bile olamaz manşeti hürriyet

Ceza infaz yasası gereği hapis cezası 4 ay 10 güne indirildi. Çeşitli ertelemelerden geçen cezanın ardından, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini bıraktı. 26 Mart ’da cezasını çekmek üzere Kırklareli, Pınarhisar’daki Pınarhisar Cezaevi’ne girdi. 24 Temmuz ’da ise, tahliye edildi.

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

Yasaklı döneminde Erdoğan

Anayasa Mahkemesi’nin, Fazilet Partisi’nin daimi olarak kapatmasının üzerinden çok zaman geçmemişti ki, bağımsız kalan milletvekilleri, yeni parti kurma çalışmalarını başlattı. Kendilerini “gelenekçiler” ve “yenilikçiler” olarak adlandırdıkları iki koldan yürüttüler bu süreci.

“Milli Görüşçü” olarak adlandırılan taraf, 20 Temmuz ’de, Recai Kutan’ın başkanlığında Saadet Partisi’ni; “değişimci” taraf ise, 14 Ağustos ’de, Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Adalet ve Kalkınma Partisi’ni kurdu. Erdoğan, aynı zamanda partinin genel başkanlığına da seçildi.

“Biz milli görüş gömleğini çıkardık” demişti Erdoğan ve kullanılan bu ibare, muhafazakarların büyük tepkisini çekmişti. Bir yandan da sistemli bir çalışma içindeydiler. Yakında seçim vardı ve hazırlıklıydılar. 3 Kasım ’de düzenlenen seçimlerde Ak Parti yüzde 34,29 oy oranı ile birinci parti oldu.

Parti bu başarıları gösterirken, Erdoğan, siyasi bakımdan yasaklı olduğundan seçimlere katılamadı; milletvekili olamamıştı. Hükümet, Abdullah Gül başkanlığında kuruldu.

Erdoğan, damarlarında akan kanda dahi siyasetin varlığını hissediyor olmalıydı. Duyduğu üzüntüyü içinde tutup, tekrar siyasi haklarına ulaşmanın yollarını arıyordu.

Siyasi yasağının kaldırılması için TBMM’ye yasa teklifi sunuldu. Aslında bu yasa değişikliği oy çokluğu ile kabul edilmişti, ancak dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, tasarının, “özenle, somut ve kişisel” olduğu gerekçesiyle veto etti. Bir süre aradan sonra, yasa değiştirilmeden tekrar oylamaya sunuldu; meclis tekrar oy çoğunluğu ile kabul etti. Bu kez, Ahmet Necdet Sezer de onayladı. Erdoğan’ın milletvekili olmaması için artık hiçbir engel yoktu ve sağlam adımlarla ilerleyeceği yolunda daha elde edeceği çok başarı vardı. Bu henüz başlangıçtı.

Aynı dönemde, seçimlerde Siirt Milletvekili seçilen Fadıl Akgündüz’ün milletvekilliğinin düşürülmesi, Erdoğan’a ani ve yeni bir kapı açtı. Siirt’teki seçimlerin tekrar yapılmasına karar verildi. AKP’nin ilk sıradaki adayı Mervan Gül adaylıktan çekildi ve Erdoğan, partinin birinci adayı olarak aldığı yüzde 85 oy oranı ile Siirt seçimlerini kazandı.

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan

Erdoğan, artık milletvekiliydi. Tüm gençliği boyunca hayalini kurduğu birçok şey için zorlu yollardan geçmiş olsa da, ilk önemli adımı atmıştı.

Sonrası Erdoğan için fazla hızlı ve başarı doluydu. Abdullah Gül, Erdoğan’ın milletvekili seçilmesinin ardından, Cumhurbaşkanı Sezer’e, istifasını sundu. İstifası onaylanan Gül’ün ardından, Cumhurbaşkanlığından aldığı görevle, Erdoğan, genel seçimlerden yaklaşık 3 ay sonra, Hükümeti kurdu.

Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında yaşayan, kendisini destekleyen ya da desteklemeyen her bireyin sorumluluğunu taşıyordu ve belli ki bu sorumluluğu daha uzun yıllar taşıyacaktı. Ak Parti, 22 Temmuz ’de yapılan Dönem Milletvekili Seçimlerinde, aldığı yüzde 46,6 oy oranı ile milletvekili sayısını ’e çıkardı. Bu aynı zamanda Erdoğan’ın ikinci kez başkanlık koltuğunu hak ettiği anlamına da geliyordu. Aynı durum çoğalarak üçüncü kez de tekrarlanacaktı.

12 Haziran ’de gerçekleştirilen Dönem Milletvekili Seçimlerinde, Adalet ve Kalkınma Partisi, aldığı yüzde 49,83 oy oranı ve milletvekili ile Erdoğan’a üçüncü kez hükümet kurma yetkisini kazandırdı.

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

Başkanlık sürecinde alt yapı çalışmaları

Özellikle İstanbul’dan yola çıkarak söylenebilir ki, ülkenin en büyük sorunları arasında ilk sıralarda alt yapı ve ulaşım gelmekteydi. Bu sebeple Erdoğan, başkanlığı sürecinde en çok eğilimi bu iki konuya gösterecekti.

yılı sonunda düzenlenen verilere göre ülke genelinde bölünmüş devlet ve il yollarının toplam uzunluğu 4, km, otoyollar 1, km iken, ’e gelindiğinde bu veriler, sırasıyla 20, km ve 2, km olarak kayıtlara geçecekti. Erdoğan, devletin yönetiminde bulunduğu süre içerisinde, yılı itibarıyla km’lik bölünmüş devlet ve il yolu inşası gerçekleştirecekti.

Örnekleyecek olursak, ’te yapımına başlanan Bolu Dağı Tüneli ve ’de başlanan Nefise Akçelik Tüneli, ’de tamamlandı. arasında, devlet ve il yollarında 41,2 km uzunluğunda 84 tek tüp tünel, 86,9 km uzunluğunda 46 çift tüp tünel, otoyollarda 1 km uzunluğunda tek tüp tünel ve 21,1 km uzunluğunda 12 çift tüp tünel açıldı. Tüm yollarda ise, toplam 64,3 km uzunluğunda tek tüp ve ,8 km uzunluğunda 75 çift tüp tünel hizmete sokuldu.

’te, Türkiye’nin ilk deniz altı tüneli olan Maramaray’ın inşası başladı. İstanbul Boğazından geçen Marmaray, ’te tamamlandı. ’de Avrasya Tüneli ve Konak Tüneli’nin temelleri atıldı. Konak Tüneli, 24 Mayıs ’te açılırken, Avrasya Tüneli 20 Aralık ’da hizmete girdi. Bu iki tünel Türkiye'nin rüya projelerinin ilk ürünleriydi.

İlk hattı ’da Ankara-Eskişehir arasında açılan Yüksek Hızlı Tren, daha sonra birçok ile yayıldı.

’te İstanbul Boğazı üzerine üçüncü köprü olarak konumlandırılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün yapımına başlandı ve 26 Ağustos ’da köprü açıldı.

’de 25 olarak kaydedilen havalimanı sayısı, Erdoğan sürecindeki çalışmalarla 52’ye ulaştı. İstanbul’daki üçüncü havalimanı inşası ise, ’te başladı. Şimdilerde ise İstanbul 3. havalimanın, 29 Ekim 'de faaliyete geçmesi bekleniyor.

Erdoğan, Mart itibarıyla 18’i hidroelektrik santral olmak üzere, baraj inşasına imza attı. Ayrıca, ayrı yerleşim biriminde kentsel dönüşüm ile TOKİ öncülüğünde toplu konutlar yapıldı.

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

Eğitim süreci

En son ’de milyar TL olarak kaydedilen eğitime ayrılan bütçe, Erdoğan süreci ile ’te, milyar TL’ye ulaştı.

Yönetim sürecinde birçok başarılı proje oldu. İlki, ’te UNICEF işbirliği ile başlatılan “Haydi Kızlar Okula” kampanyasıydı. Kızların okula gitmesini, eğitim seviyesindeki eşitsizliği noktalamayı amaçlayan bu projenin yürüttüğü kampanya sayesinde, ’de yüzde 87 olarak kaydedilen kız çocuğu okullaşma oranı, yüzde 96’lara kadar yükseldi. Bu Cumhuriyet tarihi için rekor bir rakamdı

Bir ülkenin refah seviyesi kuşkusuz eğitim seviyesi ile paralel seyrediyordu ve eğitimin son durağı üniversitelerdi. ’te 70 olarak kaydedilen üniversite sayısı ilk 5 yılda ’u geçmişti bile. Ülkenin 81 ilinin her birinde en az 1 üniversite oldu.

Sadece okul açmakla bitmiyordu elbet; bir de içinde yürütülen sistem adına bir şeyler yapılmalıydı. ’da başlatılan Fatih Projesi kapsamında çeşitli okullarda bazı sınıflara akıllı tahta koyarak işe başlandı. Teknolojinin nimetlerinden faydalanmak gerekiyordu tabii. Çocuklara da tablet bilgisayar dağıtımı başlatıldı.

Sonra eğitim-öğretim yılından itibaren 4+4+4 eğitim sistemiyle 8 yıllık zorunlu eğitim, 12 yıllık zorunlu kademeli eğitime çevrildi. Başta çok karşı çıkanlar, olmaz diyenler olsa da, çocuk dediğin bir genç ağaç, eğilmeyi bekliyordu. Artısıyla, eksisiyle aslında bu sistem, eğitimin insana zorunluluğunu vurguluyordu. Çünkü ne ilginçtir ki, insan dediğin varlık, zorunlu kılınmayan şeylerin pek heveslisi olmayabiliyordu…

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

Ekonomik süreç

Ülkede, Ak Parti döneminden önce en son “Kara Çarşamba” olarak da bilinen Türkiye ekonomik krizi yaşanmıştı. Bu kriz, ülkenin beklenmedik ölçüde ekonomik daralmasıyla sonuçlandı. Dövizdeki yüksek artışa bankacılık sisteminin açmaza girmesi eklenmiş devlet büyük bir mali yükü sırtlanmak zorunda bırakılmıştı.

Bir algı var insanda; zengin hep zengin, fakir hep fakir. Uzun adam, nasıl olmuştu da insanların umudu oluvermişti. Yeni her zaman iyidir mottosunun ürünü müydü bu? ’te Erdoğan ülkenin Başbakanı olduğunda, yeninin her zaman iyi olduğunu kanıtlayan o can gelmişti sanki. Belki de karşılıklı güvenin getirisi dört koldan yapacaklarına odaklanan Erdoğan, ’ten ’a ekonomide büyük bir büyüme sağlamayı başarmıştı. Sayısal verilere göre bakarsak, bu yıllar arasında Türkiye’nin GSMH’si, dünya toplamının yüzde 1,11’inden, yüzde 1,3’sine yükseldi. Bu süreçte, Türkiye edindiği oranla, AB ülkeleri arasında en iyi performansı yakalamıştı. Ayrıca bu süre zarfında, Türkiye’nin Uluslararası Para Fonu’na olan borcu da bitirildi. Ve dahi Türkiye İMF olarak bilinen bu yapıya borç verebilecek ülkelerden biri olmuştu

Bu başarı, Cumhuriyet’in kurulduğu zamandan bu yana edinilmiş en büyük başarılardan biriydi. Siyasi istikrar sağlandı, ekonomi güçlendi ve dolayısıyla sosyal refah seviyesi yükseldi. Uzun Adam, bu işi başarmıştı. Dönüp çocukluğunda köşede soğuk su satan Recep Tayyip’e teşekkür ediyor muydu acaba?

Çıkışlar kadar inişler de insanlar içindi. Uluslararası krizi takiben ’in son çeyreğinde, bir durgunluk başladı. Babalarınızdan sizin kulaklarınıza da yer etmiştir muhakkak; kemerleri sıkma zamanıydı. Durgunluk, 1 yıl sürdü. Türk ekonomisinde ciddi bir küçülmeye sebep olmuştu. İşsizlik oranı, yüzde 10’dan, yüzde 14’e yükseldi. Küresel bir ekonomik krizin etkileri Türkiye'de de kendini hissettirmiş ancak Türkiye güçlü ekonomik yaklaşımdan verilmeyen tavizler sayesinde bu krizi, tabir yerindeyse, ufak sıyrıklarla atlatmıştı. O dönem Erdoğan, bu küresel ekonomik krizin Türkiye'yi teğet geçeceğini söylemiş ve öyle de olmuştu.

Ülkede işler yeniden düzelmeye başlamış; ve GSYH, yüzde 9 ve yüzde 8’den daha fazla büyüme göstermişti. Türkiye’yi, Çin’den sonra dünyada en fazla büyüme gösteren ikinci ülke konumuna yükseltti. Bu büyüme, işsizlik oranının da, krizden önceki seviyelere düşmesini sağladı.

’de, cari işlemler açığı yüzde 10’luk oranla tarihinin en yüksek noktasına ulaştı; dünya rekoru kırmıştı. Türk Lirasının değeri de, aşırı sermaye girişinden etkilenerek yükseldi. Ak Parti, “Ekonomiyi yeniden dengeleme” başlığı altında bir uyum operasyonuna karar verdi. Bu proje etkisini şu rakamlarla gösterdi: Bütçedeki eğitim payı ’de yüzde 10 iken ’de yüzde 15’e yükseldi. Sağlık payı da yüzde ’dan, yüzde ’e yükseldi. Bu zaman zarfında GSYH reelde yüzde 50’den fazla yükseldiği için eğitim ve sağlık harcamalarının reel artışı, GSYH içindeki pay artışlarından daha fazla olmuştu.

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

PKK sorununda çözüm süreci

Hükümet Erdoğan dönemini yaşıyordu ve Türkiye çeyrek asırdır süren bir PKK cehenneminin içindeydi. Resmi rakamlar, 40 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini gösteriyordu. Hükümet, ’da, bu sorunu çözmek için adım olacak bir plan duyurdu. Avrupa Birliği de bu çözüm sürecini destekliyordu. Tüm medya yayınları ve siyasi kampanyalarda Kürtçe kullanıma izin verildi. Bunun yanı sıra daha önceden Türkçe isimlerle değiştirilen şehir ve kasabaların Kürtçe isimleri hakkında yapılandırma kararı da alındı. Ayrıca çıkarılan yasa ile silah bırakan PKK üyelerinin eve dönüşleri ve sosyal yaşama katılmaları konusunda gerekli tedbirler alınacak ve destek verilecekti.

Erdoğan çözüm sürecini “Türkiye’nin gelişmesine, büyümesine engel olan kronik sorunları çözmek için cesur bir adım attık” şeklinde açıkladı.

Ancak Ak Parti hükümetinin attığı bu cesur yürekli adıma sırtını terör örgütüne ve oluşumlarına dayamış olan sözde Kürt siyasetçileri mukabelede bulunmadıkları gibi, sürecin bozulması için de ellerinden gelen her türlü kötü senaryoyu da ortaya koymuşlardı. Ve bu sürecin sonunda Ekim olayları olarak Türk siyaset tarihinde anılacak elim olaylarda gencecik insanlarımız terör örgüü elemanlarınca katledildi. Yasin Börü, Kürt halkına yardım dağıtırken teröristler tarafından katledilmiş, kafası taşla ezilerek öldürülmüştü. Sırtını teröre dayayan sözde Kürt siyaseti "Halka rağmen halk için" siyaset yapmaya devam ediyordu

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

17 Aralık Fetö'nün yargıya darbe girişimi

17 Aralık ’te FETÖ mensubu olduğu sonradan ortaya çıkacak olan dönemin Cumhuriyet Savcısı Celal Kara ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele ve Mali Şube Müdürlüğü ekipleri bir soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında, iş adamları, bürokratlar, kamu görevlileri ve Hükümet kabine üyesi üç bakanın da adının olduğu 47 kişi, “rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık” suçları iddiasıyla gözaltına alındı.

Olayın ardından soruşturmayı yürüten savcılar, adli kolluk amirleri ve memurlarının bir kısmının görev yerleri İç İşleri Bakanlığı tarafından değiştirildi. Aralarında görevden alınanlar da oldu. Erdoğan,bu soruşturmayı hükümetine karşı yapılmış bir darbe girişimi olarak niteliyordu. Ve sonuçlarına bakıldığında da bu tesbitin doğru olduğu ortaya çıkacaktı.

Ardından Fetö'ye bağlı dershanelerin kapatılması yönündeki girişimler ile durum iyice kızıştı. 3 bakanın 17 Aralık soruşturmasından sonra istifasını vermesinin ardından Ak Parti ve Fetö arasında açık bir çatışma süreci de başlamıştı.

Erdoğan, bu süreci, “Türkiye içi ve dışındaki karanlık çevrelerin oyunları” olarak değerlendiriyordu. Bugün durumun vahameti düşünüldüğünden daha da kötüye ilerleyecek, ülke birkaç yıl sonra 15 Temmuz kanlı darbe girişimini de yaşayacaktı…

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, görevine Türkiye Cumhurbaşkanlığı Seçiminde gelmişti. ’te görev süresi dolan Gül’ün ardından seçimin tekrar yapılması gerekiyordu. Türkiye Anayasa Değişikliği Referandumu gereği ilk kez Cumhurbaşkanı, halk tarafından, doğrudan seçilecekti.

Seçimin ilk turu 10 Ağustos’ta yapılacaktı. CHP ve MHP, çatı adayı olarak Ekmeleddin İhsanoğlu’nu gösterirken, HDP de Selahattin Demirtaş’ı belirledi. Dönemin Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Eski TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, bütün Ak Parti’li milletvekillerinin imzasıyla, adaylarının Recep Tayyip Erdoğan olduğunu açıkladı.

Artık hummalı bir seçim süreci başlamıştı. Logolar, sloganlar, mitingler… Erdoğan’ın seçim kampanyası için hazırlanan slogan, “Milletin Adamı Erdoğan”dı.

Seçim sonuçları açıklandığında bu bir devrin de resmi olarak başlangıcıydı artık. Erdoğan aldığı yüzde 51,79 oy oranıyla Türkiye Cumhurbaşkanı oldu. 28 Ağustos ’te yeminini etti ve görevine başladı.

Ertesi gün ise, boşalan Başbakanlık koltuğuna Ahmet Davutoğlu oturdu. Yeni bir isim, yeni başlangıçlar… Şimdi Uzun Adam’ın yoğurt yiyişinin sahnesiydi. Erdoğan, kalbinde çocukluğunun izleri ile ilk adımını attı…

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

İlk adımlar

Bu icraatlardan ilk olarak dikkat çeken Cumhurbaşkanlığı Külliyesi olarak adlandırlan yeni yönetim binası olmuştu. Birçok eleştiri okunun hedefinde bulunan bu inşaat, her şeye rağmen tamamlandı.

Külliye, başta ülkenin başbakanları için yeni bir merkez olarak tasarlanmıştı. Ancak Cumhurbaşkanlığı görevine başladıktan sonra Erdoğan, Külliye'nin Çankaya Köşkü yerine yeni merkez olarak kullanılacağını duyurdu. Çankaya Köşkü ise, yeni başbakanlık merkezi olacaktı. Bu tarihi bir değişiklikti. Çünkü Çankaya Köşkü, ülke kurulduğundan bu yana Cumhurbaşkanları için sembolik bir merkezdi. Ancak şimdi değişim zamanıydı. Şimdi yeni Türkiye adımlarının atılma vaktiydi

Erdoğan, 29 Ekim ’te Türkiye Cumhuriyet’in Kuruluş yıl dönümünü anmak için düzenlenen Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunu yeni Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yaparak açılışı resmen gerçekleştirmek istemişti. Ancak bazı davetlilerin etkinliği boykot edeceğini duyurması ve Ermenek maden kazasının olması sebebiyle resepsiyon iptal edildi.

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

Erdoğan ve Davutoğlu arasında gerginlik iddiaları

Kamuoyunda Başbakan Davutoğlu ve Erdoğan arasında gerginlik haberleri baş göstermişti. Sebebi ise, Ocak ’te Başbakan Davutoğlu tarafından hayata geçirilemeyen “şeffaflık paketi” ve 17 Aralık Yolsuzluk soruşturmasında adı geçen 4 bakanın yüce divana gönderilmesi hususları olarak gösteriliyordu.

4 Mayıs’ta Erdoğan ve Davutoğlu görüştü. Kısa bir süre sonra da AK Parti, olağanüstü kongre kararı aldı ve bu kongrede Davutoğlu, parti başkanlığına aday olmadı. Akabinde Davutoğlu Başbakanlıktan çekildi ve yerine Binali Yıldırım getirildi.

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

15 Temmuz darbe girişimi

Ve hepimizin yaşadığı korku dolu o anlar…

15 Temmuz ’da TSK bünyesinde kendilerini “Yurtta Sulh Konseyi” olarak adlandıran bir askeri cunta, askeri darbe girişiminde bulundu. Tüm halk tek soluk, tek yürek ekran başına kitlendi ve sonrasında ülkesini korumak için sokaklara döküldü.

Aslında o gün de sıradan bir gün olarak başlamıştı ülkede. Boğaz Köprüsü trafiğe kapandığında, askerler tanklarla köprüdeydi. Bu devirde kimsenin aklına “darbe”li sözcüklerin karşılığı gelmiyordu tabii. Oysa planlanan ve tüm gece yaşanacak olan tam olarak buydu. Sonrasında ülkede OHAL ilan edilmesinin kararlaştırılacağı süreci başlatan o gece yaşanmak üzereydi…

Sonic patlamalrın kulak tırmalayan sesleri, anlamsız konuşmalar, sosyal medyada “Darbe mi var; bu köprünün hali nedir?” paylaşımları arasında durum giderek ciddileşti ve rengini belli etti. TRT binasının basılışı, Spiker Tijen Karaş’ın “Darbe Bildirisi”ni okuduğu o anda diken olmuştu tüylerimiz…

Tüm halk tetikte bekledi. Bir yandan da can havli aldı insanları… Erdoğan, CNN Türk’te telefon ile gerçekleştirdiği görüntülü konuşmada Hande Fırat'ın moderatörlüğünü yaptığı yayında halka seslendi. Darbecilere hiçbir şekilde imkan tanınmayacağını ifade ederek halkı darbeye tepki için sokağa çağırdı. Sonrası yüksek sesli bir direniş. Ülkenin dört bir yanında darbe karşıtı protesto gösterileri başladı. 16 Temmuz sabahının ilk ışıklarında bu hain darbe girişimi bastırıldı ve darbeci askerler, silahları ile teslim oldu. Geride şehitler, gözü yaşlı aileler, içi yanan bir ülke kaldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kader arkadaşı, Ak Partinin reklam çalışmalarını yürüten Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Başdanışmanı Mustafa Varank'ın ağabeyi İlhan Varank, çocukluğu ve gençliğini haksızca hapislere kaptırmış olan Halil Kantarcı ve daha birçok fidanımızı o gece şehit verdik. Onlarsız bir hayat yaşamaya mecbur bırakıldık

Bu, insanın ülkesine karşı vefasızlığı, zalimliğiydi. Teröristbaşı Fetullah Gülen, Allah ve Peygamberimiz Hz. Muhammet'in adını kullanarak güven verdiği ve dahi kandırdığı koskoca bir ülkeyi, yürünen onca yolun ardından sırtından bıçakladı. Darbe girişiminin bastırılmasının ardından Erdoğan, dönemin ABD Başkanı Obama’ya, teröristbaşı Fetullah Gülen’in, terör örgütü başı sıfatıyla ülkeye iade edilmesi çağrısında bulundu. Bundan sonraki süreçte bu terör örgütüne mensup her yapının da kararlılık ve ivedilikle devlet kurumlarından temizleneceğini vurguladı…

Ülkemizi artık sancılı bir süreç bekliyordu. Öfkenin beyinde barınamayıp gözlerden fışkırttığı bu çirkinlik, 81 ilin en ücra köşelerine kadar sıçramıştı. Elbette kötü her yerde kötüydü ve devam da edecekti. Bu öfke patlamasının döktüğü kanları, bombaların patlaması takip edecekti. Ancak nihayetinde Türklerin kalbinin birliği vardı her şeyin özünde. Bizi böylesine ayakta tutan koca bir tarihin getirisiydi. Dökülen kanlarımızın temsili bayrağımız, her güzelliğin örtüsüydü…

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

(Erdoğan, torunu Ahmet Akif'le Kur'an okurken)

Başarısının sırrı

Erdoğan, bir röportajında tüm bu süreci yönetişini, başarısının sırrını şöyle açıklamıştı: "Birincisi başarıya inanacaksınız, ikincisi bilgi, birikim çok önemli. Üçüncüsü bu alanda bir tecrübe kazanmak. Dördüncüsü ve en önemlisi hangi işi yaparsanız yapın, onu takip edeceksiniz. Böylece neticeyi yakalayacaksınız".

Toplumun değerler silsilesi konusunda oldukça dikkatli olan Erdoğan, bu değerler arasında bir tarih yazdığımızı da her platformda vurguluyordu. Bizi biz yapan değerler konusundaki savunması ona ciddi tartışmalar da getirse, sımsıkı sarıldığı doğrulara sırtını dönmeyecekti belli ki. Erdoğan, inanıyordu ki, bu millet her zorluğa göğüs gerecek, gerekirse bir ölecek, ama bin kez küllerinden doğacaktı…

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

Erdoğan yeniden Genel Başkan

16 Nisan ’de gerçekleşen referandumda halk oylaması ile kabul edilen Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanı’nın partili olabilmesinin önü açıldı. 21 Mayıs ’de gerçekleştirilen 3. Olağanüstü Büyük Kongre’de, Erdoğan, kurucusu olduğu Ak Parti’nin Genel Başkanlığı’na yeniden seçildi…

Şimdi ise, ülke 24 Haziran’da yapılacak seçime odaklanmış durumdaydı. Ak Parti’nin MHP ile kurduğu Cumhur İttifakı'nın karşısında Saadet Partisi, Demokrat Parti ve İYİ Parti de CHP ile Millet İttifakı'nı kurdu. Muhalefet de birliğini oluşturduğuna göre şimdi sıra yaklaşan süreci beklemeye gelmişti ve beklerken yaşanacakları görmeye tabii…

Recep Tayyip Erdoğan kimdir

Başkan Erdoğan

Şimdi Başkanlık Sistemi dönemiydi. Şöyle ki, referandumunda kabul edilen anayasal değişiklikler, 24 Haziran seçimleriyle birlikte tamamen yürürlüğe giriyordu. Yeni sisteme göre, Cumhurbaşkanı yürütmenin başı olacak; kararname yayınlayabilecek, erken seçim kararı alabilecek, bütçe hazırlayıp güvenlik politikalarına karar verebilecekti. Tabii parlementonun hazırlanan bu bütçeyi onaylaması şartıyla. Bu sistem, ülkedeki çift başlılığı ortadan kaldıracak ve istikrar gelecekti…

Öyle de oldu. Erdoğan, sistemli çalışmasının karşılığını adım adım gösterdiği başarılarla almıştı. Şimdi ise bu başarıyı sağlam adımlarla ve kalbini sevgiden ayırmadan devam ettirme zamanıydı. 24 Haziran günü yapılan seçimlerin sonucunda halk kararını verdi ve Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Başkanı seçildi.

Bu kalpte ülkene büyük bir aşk taşımanın bir başka ifade ediş şekliydi işte. Erdoğan’ın seçim sonuçları açıklandığında balkon konuşmasında geçirdiği gibi, bu seçimin galibi demokrasi, milli irade, 81 milyondu

Geçmişin izlerinden aldığı şevk ve ülkesine duyduğu aşkla bir Recep Tayyip geçiyor bu dünyadan…

İyi ki…

Not: Biyografisini okumak istediğiniz kişileri lütfen bizimle paylaşın.

Instagram: biyografivekitap

Recep Tayyip ErdoğanAk PartiCumhurbaşkanıSeçimbaşkan

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır