heşt behişt ne demek / HEŞT BİHİŞT - TDV İslâm Ansiklopedisi

Heşt Behişt Ne Demek

heşt behişt ne demek

Koji Imazawa

Anahtar Kelimeler: İdris-i Bitlisî, Heşt Bihişt, Osmanlı, Sekiz Cennet, Farsça

Osmanlı’nın ilk dönemlerine ilişkin kaynaklar içinde XVI. yüzyıl başlarında İdris Bitlisî tarafından Farsça olarak yazılan Heşt Bihişt (Sekiz Cennet) adlı kroniğin özel bir yeri vardır. Bu eser, başta Tacü't-tevârih'in yazarı Hoca Sadeddin olmak üzere sonraki Osmanlı tarihçilerince belli başlı kaynak olarak kullanılır, Hammer’in değerlendirmesinden bu yana da, önemli bir kaynak olarak tanınır[1] . Öte yandan V. L. Ménage, yılında, Heşt Bihişt'in fazla değerli olmadığını ileri sürmüş, ancak, aynı zamanda, bu kronikte Aşıkpaşazâde, Neşri v.s. tarihlerinde kullanılmayan ve bu yüzden bugüne kadar asıllarına ulaşılamadığı için kullanılmayan eski Osmanlı kaynaklarındaki kayıtların kullanıldığını onaylamıştır[2]. Böylece Osmanlı’nın ilk dönemleri üzerine araştırmalar için, özellikle bu döneme âit kaynakların çok az olduğu hesaba alındığında, Heşt Bihişt'in hiç de ihmal edilemediği açıktır. Buna karşın bu önemli kronikle ilgili araştırmalar, ’li ve 'lu yıllarda yapılan nüshaları üzerine bazı incelemeler dışında, şimdiye kadar yeterli ölçüde değildir.

Bu durumdan yola çıkarak İstanbul’da Heşt Bihişt'in yaklaşık 40 kadar nüshası ile ilgili incelemelerde bulunduk. Sonuç olarak, bu nüshaların, kul-lanılan kelime ve ifade farklılığı açısından iki tipe ayrılabiIdiği açıklanmıştır. Bu yazımızda bu iki tipin niçin ve nasıl doğduğunu ve her tipin farkı ve özelliğinin ne olduğunu açıklamaya çalışacağız ve sonucunda bundan böyle yapılacak araştırmalarda kullanılması ve kullanılmaması gereken nüshaları da saptamaya çalışacağız.

Yazımızda kullanılan kaynakların kısaltmaları şöyledir:

Hadaik: Mecdî Mehmed Efendi, Hadâ'iku'ş-Şakâ’ik, (haz.) A. Özcan, İstanbul,

Heşt: İdris Bitlisî, Heşt Bihişt, Süleymaniye Kütüphanesi. Esad Efendi

Selim-nâme: İdris Bitlisî, Selim-şah Nâme, Süleymaniye Kütüphânesi, Lala İsmail Efendi /1 (v.1ba).

Şekaik: Taşköprülü-zâde, Eş-Şekâ'iku n-Nu'mânîye fi 'Ulemâ'i d-Devleti l-'Osmânîye, (haz.) A. S. Furat, İstanbul,

Zeyl: Ebü’l-Fazl Mehmed b. İdris Bitlisî, Zeyl-i Heşt Bihişt, Süleymaniye Kütüphânesi, Lala İsmail Efendi /2 (vbb).

I. Heşt Bihişt'in İçeriği

Heşt Bihişt'in nüshalarını ele almadan önce, bu eserin içeriğini tanıtalım. Süleymaniye Kütüphânesi, Esad Efendi ’deki nüshaya göre, Heşt Bihişt bir önsöz (Tali‘a), sekiz bölüm (Ketibe) ve bir netice (Hatime)den oluşur[3].

Tali'ada, ilk önce Allah ve peygamberler övülüp, Heşt Bihişt'in niçin yazıldığı anlatıldıktan sonra iki giriş (Mukaddime) konularak tarih ilminin önemi ve Osmanlı hanedanının üstünlüğü öne sürülmektedir.

I. Ketibe, I. Osman dönemi ile ilgilidir. Önsöz kısmı bir Tali'a ve iki Mukaddimeden oluşur. Tali'ada Osmanlı hanedanının kökeni ve silsilesi gösterilip, sonraki iki Mukaddimede Selçuklular ile münasebetleri, Osman’ın tahta çıkışı ve İran ve Turan'da Osman ile aynı dönemde yaşayan hükümdarlarla ilgili kayıtlar bulunmaktadır. Ondan sonra metinde on dört bap (Destan) yer alır. 6. Destana kadar olan kısımda Osman’ın tahta çıkmasından önceki olaylar ve geriye kalan kısımda ise sonraki olaylar anlatılır. Neticede Osman’ın ölümü kaydedilir.

II. Ketibe, Orhan dönemini anlatır. Önsöz kısmı, I. Ketibe ile aynı şekilde, bir Tali'a ve iki Mukaddimeden oluşur. Tali'ada Orhan’ın tahta çıkışının sebebi ve Mukaddimede ise Orhan’ın fazileti, tahta çıkışı ve eş zamanlı hükümdarlar ile ilgili kayıtlar bulunmaktadır. Metin on sekiz Destandan oluşup, Orhan dönemindeki olaylar anlatılır.

III. Ketibe, 1. Murat dönemi ile ilgilidir. Tali'ada Murad’ın tahta çıkışının nedeni ve iki Mukaddimede Murad’ın tahta çıkışı ve eş zamanlı hükümdarlar üzerinde yazılır. Metin on sekiz Destandan oluşur.

IV. Ketibe, Yıldırım Bayezid dönemi ile ilgilidir. Önsöz kısmı iki Mukaddimeden oluşup, Bayezid’in tahta çıkışı, Murad’ın ölümü ve eş zamanlı hükümdarlar anlatılır. Metin on altı Destandan oluşur.

V. Ketibe, I. Mehmet dönemine âittir. Önsöz kısmı bir Mukaddimeden oluşup. Bayezid’in Timur tarafından yakalanmasından sonraki Rum bölgesinin durumu kaleme alınır. Metin yirmi sekiz Destandan oluşur. Hatimede Mehmed’in ölümü yazılır.

VI. Ketibe, II. Murat dönemi ile ilgilidir. İki Mukaddimede Murad’ın tahta çıkışı ve eş zamanlı hükümdarlarla ilgili yazılar bulunur. Metin yirmi dört Destandan oluşur.

VII. Ketibe, Fâtih Mehmet dönemini anlatır. Önsöz kısmı bir Mukaddimeden oluşursa da, bu önsöz birkaç alt baptan oluşur. İki Tali'ada Fâtih’in tahta çıkışı, eş zamanlı hükümdarlar ve ulema ile ilgili ve bir Kalpta ise Fâtih'in fazileti, kuvvetleri, seferleri, inşaatı v.s. ile ilgili kayıtlar bulunur. İki Cenah Fâtih’in çocukları, vezirleri ve emirleriyle ilgili bilgiler verir. Metin yirmi dokuz Destandan oluşursa da, sağ cenah (meymene) ile sol cenaha (meysere) ayrılıp, birinde Müslümanlarla savaşlar (yedi Destan) ve diğerinde kâfirlerle savaşlar (yirmi iki Destan) yazılır.

VIII. Ketibe, II. Bayezid dönemi ile ilgilidir. Önsöz kısmı Mukaddime (Bayezid’in dönemi ve eş zamanlı hükümdarlarla ilgili), Tali'a (Bayezid’in fazileti, inşaatı ve evkafı) ve Kalba (Bayezid’in tahta çıkışı) ayrılır. Metin, iki Ba'stan oluşup, birinci Ba's, VII. Ketibe ile aynı şekilde, sağ cenah (sekiz Destan) ile sol cenaha (on Destan) ayrılır. İkinci Ba's ise, ayrıca iki Ce-naha ayrılıp, Bayezid’in çocukları, vezirleri, beyleri, uleması, v.s. ile ilgili olarak haber verilir.

Hatime, hepsi nazımla yazılmaktadır. II. Bayezid’in şehzâdelerinin mücadeleleri. Bayezid’in ölümü ve Yavuz Selim’in tahta çıkışı ile ilgili bilgiler verilip, sonunda yazarı İdris Bitlisî’nin durumu ile ilgili “Şikâyet-nâme" adlı kısım bulunmaktadır.

II. İstanbul'daki Heşt Bihişt'in Nüshaları

Heşt Bihişt'in nüshaları ile ilgili olarak şimdiye kadar yapılmış olan belli başlı araştırmalar şunlardır:

a) Fr. Babinger, Die Geschichtsschreiber der Osmanen und ihre Werke, Leipzig, , s

Bu araştırmada, ekseriyetle Türkiye dışında ülkelerdeki (Hindistan, İsveç, Almanya, Fransa, Avusturya, Eski Sovyetler Birliği, v.s.) nüshalarla ilgili bilgiler verilmektedir. Özellikle Bankipur, Oriental Public Library. Nr. ’teki nüshaların İdris Bitlisî’nin kendi eli ile yazılan nüsha olması ihtimali işaret edilmektedir.

b) M. Şükrü, “Das Hest Bihist des İdris Bitlisî (I. Teil: Von den Anfângen bis zum Tode Orhans)”, Der İslam, Cilt XIX(), s (Osmanlı Devleti'nin Kuruluşu: Bitlisli İdris’in “Heşt Bihişt" Adlı Eserine Göre (Tenkidi Araştırma), Kısım-I, Ankara. ).

İstanbul’daki nüshalarla ilgili bilgiler veriliyorsa da, kapsamlı denilemez. Ancak Berlin ve Upsala’daki nüshalardan da bahsedilmektedir.

c) F. Tauer, “Les manuscrits persans historiques des bibliothèques de Stamboul IV”, Archív Orientálni, Cilt IV( ), s

Bu araştırma, İstanbul’daki nüshalar için en ayrıntılı ve kapsamlı olduğundan güvenmeye değer denilebilir.

d) C. A. Storey, Persian Literature: A Bio-bibliographical Survey, Cilt 1, Cüz 1. London. , s

Yukarıdaki üç araştırmanın neticelerini özetlemekte ve Türkiye ve başka ülkelerdeki nüshalar için en kapsamlı haberler vermektedir. Ancak nüshalarla ilgili kayıtlar kısadır.

Biz, İstanbul’daki nüshalar için en ayrıntlı ve kapsamlı olan Tauer’in araştırmasına da dayanarak yeniden İstanbul’da araştırmalarda bulunduk. Bu araştırmalar neticesinde Tauer’in çalışmalarında bazı yanlışların bulunduğu ve Tauer’in zamanından aşağı yukarı 70 yıl geçtiği için, bazı nüshaların saklandığı kütüphanelerde ve nüsha simgelerinde değişiklikler olduğu açığa çıkmıştır. Ayrıca şimdiye kadar araştırma yapılmayan nüshalar da söz konusudur.

Yukarıda söz edildiği üzere, Heşt Bihişt'e âit nüshalar iki tipe ayrılmıştır. Yazımızda kolaylık oluşturması için, Süleymaniye Kütüphânesi, Esad Efendi ’deki nüshanın temsil ettiği bir tipe “A tipi” ve Süleymaniye Kütüphânesi, Esad Efendi ’daki nüshanın temsil ettiği diğer tipe “B tipi” diye adlandırarak, İstanbul’da bulunan bütün nüshalarını şöyle sınıflandırdık:

(1) A tipi

A-l: Süleymaniye Kütüphânesi, Esad Efendi

Varak: , ölçü: xmm, satır: , yazı: Nasta’iik. Tali'a, I.-VIII. Ketibeler ve Hatimeden oluşan tam nüshadır[4]. İstinsah kaydına göre, / yılında İdris Bitlisî'nin kendi eliyle yazılan nüsha olup,[5] v.1a’da da “İdris Bitlisî’nin kendi hattıdır” şeklindeki Osmanlıca cümle bulunmaktadır. Metnin kenarlarında birçok ilâve ve değişke cümleleri eklenmiştir ve Şükrü’nün belirttiği üzere,[6] bu nüshanın Heşt Bihişt’în taslağı olması ihtimali kuvvetlidir.

A Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi, Hazine

Bu nüsha, geçmişteki araştırmalarda atlanmış, ancak gerçekte önemli bir nüshadır.

Varak: , ölçü: xmm, satır: 23, yazı: Nasta’iik. Tali'a, I.-VIII. Ketibeler ve Hatimeden oluşan bir tam nüsha oluyorsa da,[7] maalesef Hatime kısmındaki varaklar düzensizdir[8]. Yerler yaldızlı olan tantanalı bir nüsha olup, istinsah kaydına(vb) göre, bu nüsha da yılında İdrîs’in kendi eliyle yazılan nüshadır. Yukarıda gördüğümüz Esad Efendi ’deki nüshadan kopya edildiği açıktır. Buna karşın bazı kelime ve cümlelerinde birkaç yanlış ve eksik göründüğü için bu nüshanın İdris Bitlisî’den başka bir kişi tarafından yazılmış olma olasılığı da bulunmaktadır.

A Nûruosmaniye Kütüphanesi,

Varak: , ölçü: xmm, satır: 26, yazı: Nasta’lik. Bu da Tali'a, I.-VIII. Ketibeler ve Hatimeden oluşan tam nüsha olup,[9] yine de yerler yaldızlıdır (Türk araştırmacılar bu nüshayı sık kullanırlar).

Yukarıdaki A-l: Esad Efendi ve A Hazine ’teki nüshalara çok benzeyen istinsah kaydı bulunmakta ve yine yılında İdris’in kendi eliyle yazıldığını göstermektedir. Fakat bu nüshada birkaç tür el yazısı gö-rünmektedir[10]. Ayrıca, az olsa da, bu nüshanın kenarlarında ilâve ve değişke cümleleri bulunmakta ve bu yazılar ise İdris'inkine çok benzemektedir. Do-layısıyla bu nüshanın, İdris’in gözetimi altında telif edilmesi muhtemeldir.

A Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, Ahmed-i Sâlis

Bu nüsha da geçmişteki araştırmalarda atlanmıştır[11]. Varak: , ölçü: xmm, satır: , yazı: Nasta'lik. Tali'a, I.—VIII. Ketibeler ve Hatimeden oluşan tam nüshadır[12]. İstinsah kaydına göre, ‘Abdü’r-Rahîm adlı kişi kopya etmiştir[13]. Ancak kelimeler ve cümleler yer yer eksiktir. Topkapı Sarayı Müzesi Külüphânesi’nin kataloğuna göre, bu nüsha H (M. ) yüzyılda tamamlanmıştır[14].

A İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, F.Y.,

Bu nüshaya, Tauer araştırma yaptığı zaman “Halis Efendi ” şeklinde isim verilmiştir. Varak: , ölçü: xmm, satır: 33, yazı: Nasta’lik. Tali'a, I.—VIII. Ketibeler ve Hatimeden oluşan tam nüshadır[15]. İstinsah kaydı her Ketibenin sonunda yazılmaktadır ve bunlara göre 24 Şaban /20 Mayıs ’lan 19 Cemaziyelevvel /5 Şubat ’e kadar Mehmed b. Bilâl adlı kişi İstanbul’da kopya etmiştir.

A Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, Revan /1.

Varak: (v.1bb), ölçü: xmm, satır: , yazı: Nasta’lik. İki tür yazı görülmektedir. Tali'a, I.—VI. Ketibelerden oluşur[16]. İstinsah kaydı her Ketibenin sonunda yazılmakta ve 1 Rebiyülevvel /14 Ocak ’dan 29 Şevval /24 Ağustos ’ye kadar kopya edilmiştir.
A Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, Revan /2.

Varak: (vbb), ölçü: xmm, satır: 27, yazı: Nasta’lik. Yalnız VIII. Ketibeden oluşursa da, son kısım eksiktir. İstinsah kaydı bulunmuyorsa da, Tauer’e göre bu nüsha H. yüzyılda tamamlanmıştır.

A Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphânesi, Revan

Varak: , ölçü: xmm, satır: 21, yazı: Nesih. Tali'a ve I.—VI. Ketibelerden oluşur[17]. İstinsah kaydı bulunmayıp, Tauer’e göre bu nüsha H. yılı civarında tamamlanmıştır.

A Süleymaniye Kütüphânesi, Hâlet Efendi ilâvesi /1.

Bu nüsha da geçmişteki araştırmalarda atlanmıştı. Varak: , ölçü: xmm, satır: 27, yazı: Nesih, Nasta'lik (birkaç yazı görülmektedir). Tali'a, I.—III. ve VII.—VIII. Ketibeleri içerir[18]. İstinsah kaydına(va, a) göre, / yılında Mehmed b. Bilâl adlı kişi İstanbul’da kopya etmiştir.

A Süleymaniye Kütüphânesi, Hâlet Efendi ilâvesi /2.

Bu nüsha da geçmişteki araştırmalarda atlanmıştı. Varak: , ölçüsü: xmm. Satır, varağa göre değişmektedir. Yazı ise Nasta’lik olup, birkaç tür yazı görülmektedir. VIII. Ketibe (v.1bb) ve Hatimeyi (v. ab) kapsar. İstinsah kaydı bulunmamaktadır.

A Nûruosmaniye Kütüphânesi,

Varak: , ölçü: xmm, satır: 19, yazı: Nasta'lik. Birkaç tür yazı görülmekte ve v,’den kâğıt ve yazı değişmektedir[19]. Tali'a ve I.-IV. Ketibeleri kapsar[20] İstinsah kaydı bulunmayıp, Tauer'e göre H. yüzyılda tamamlanmıştır.

A İstanbul Üniversitesi Kütüphânesi, F.Y.,

Bu nüsha Tauer’in çalışmasında Rızâ Paşa ’deki nüshaya tekabül eder. Varak: , ölçü: xmm, satır: 24, yazı: Nasta’lik. İki tür yazı görülmektedir. VIII. Ketibe (v. 1ba) ve Hatimeyi (v. aa) kapsar. İstinsah kaydı bulunmamakta ve Tauer bu nüshanın H. yüzyılda ortaya çıktığını tahmin etmektedir.

A İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, F.Y.,

Bu nüsha Tauer’in çalışmasında Rızâ Paşa ’deki nüshaya tekabül eder. Varak: , ölçü: xmm, satır: 18, yazı: Nasta’lik. VII. Ketibeyî içerirse de, önsöz kısmı atlanıp, yalnız metin olan Destanlar kısmını kapsayan eksik nüshadır. İstinsah kaydı bulunmaz ve Tauer’e göre H. yüzy-ılda tamamlanmıştır.

A Beyazıt Devlet Kütüphânesi, Beyazıt

Bu nüsha Tauer’in çalışmasında Umumiye ’deki nüshaya tekabül eder. Varak: ölçü: xmm, satır: 13, yazı: Nasta'Iik. VII. Ketibeyi içerirse de, yalnız Destanlar kısmını kapsayan eksik nüshadır. İstinsah kaydına (vb) göre. yılı Şaban’ının evâili/ yılı Haziran’ının başlarında tamamlanmıştır.

A Süleymaniye Kütüphânesi, Lala İsmail Efendi

Varak: , ölçü: xmm, satır: 17, yazı: Nasta’lik. VII. Ketibeyi içerirse de, yalnız Destanlar kısmını kapsayan eksik nüshadır. İstinsah kaydına (v. b) göre. / yılında İbn Hacı Mehmed adlı kişi kopya etmiştir.

A Âtıf Efendi Kütüphânesi,

Varak: , ölçü: xmm, satır: 27, yazı: Nasta’lik. Tali'a ve I.—VIII. Ketibeleri kapsar[21]. İstinsah kaydına (va) göre. Zilhicce /8 Ekim-6 Kasım ’de kopya edilmiştir.

A Âtıf Efendi Kütüphânesi,

Varak: , ölçü: xmm, satır: 16, yazı: Nasta’lik. VII. Ketibeyi içerirse de, yalnız Destanlar kısmını kapsayan eksik nüshadır. İstinsah kaydı bulunmaz ve Tauer’e göre H. yüzyılda tamamlanmıştır.

A İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, EY.,

Bu nüsha Tauer’in çalışmasında Halis Efendi 'teki nüshaya tekabül eder. Varak: , ölçü: xmm, satır: 19, yazı: Nasta'lik. VII. Ketibeyi içerirse de, yalnız Destanlar kısmını kapsayan eksik nüshadır. İstinsah kaydına göre, 28 Muharrem /9 Aralık ’de tamamlanmıştır.

A Millet Kütüphanesi, Alî Emîrî Efendi, Farsça

Bu nüshadan aşağıdaki A Millet Kütüphanesi, Alî Emîrî Efendi, Farsça 'deki nüshaya kadar seri halinde yazılmıştır[22].

Varak: 79, ölçü: xmm, satır: 23, yazı: Nasta'lik. Tali'a (v. 1 bb) ve I. Ketibeyi (v. 19ba) kapsar.

A Millet Kütüphanesi, Alî Emîrî Efendi, Farsça

Varak: Diğer özellikleri yukarıdaki A nüshasıyla aynıdır. Ketibeyi kapsar.

A Millet Kütüphanesi, Alî Emîrî Efendi, Farsça

Varak: Diğer özellikleri yukarıdaki A nüshasıyla aynıdır. III. Ketibeyi kapsar.

A Millet Kütüphanesi, Alî Emîrî Efendi, Farsça

Varak: Diğer özellikleri yukarıdaki A nüshasıyla aynıdır. IV. Ketibeyi kapsar.

A Millet Kütüphanesi, Alî Emîrî Efendi, Farsça

Varak: Diğer özellikleri yukarıdaki A nüshasıyla aynıdır. V. Ketibeyi kapsar.

A Millet Kütüphanesi, Alî Emîrî Efendi, Farsça

Varak: Diğer özellikleri yukarıdaki A nüshasıyla aynıdır. VI. Ketibeyi kapsar.

A Millet Kütüphanesi, Alî Emîrî Efendi, Farsça

Varak: Diğer özellikleri yukarıdaki A nüshasıyla aynıdır. VII. Ketibeyi kapsar.

A Millet Kütüphânesi, Alî Emîrî Efendi, Farsça

Varak: Diğer özellikleri yukarıdaki A nüshasıyla aynıdır. VIII. Ketibe (v. 1 bb) ve Hatimeyi (v. bb) kapsar. İstinsah kaydına (v. b) göre, 20 Rebiyülevvel /23 Eylül ’de kopya edilmiştir.

(2) B tipi

B-l: Süleymaniye Kütüphânesi, Esad Efendi

Bu nüsha ile aşağıdaki B Esad Efendi ’deki nüsha seri halinde yazılmıştır.

Varak: ölçü: xmm, satır: 20, yazı: Nasta'lik. İdris’in el yazısına çok benzemesi ve varak kenarını dolduracak kadar birçok ilâve ve değişke cümleleri eklenmesi bize bu nüshanın İdris’in kendi eliyle yazılan taslak olduğunu düşündürmektedir. I.-VI. Ketibeleri kapsamakta[23] ve istinsah kaydı bulunmamaktadır.

B Süleymaniye Kütüphânesi, Esad Efendi

Varak: Diğer özellikleri yukarıdaki nüshayla aynıdır. Vll. ve VIII. Ketibeleri kapsar. Yine birçok ilâve ve değişke cümleleri eklenen taslak olduğu düşünülebilir. İstinsah kaydı yoktur[24].

B Süleymaniye Kütüphânesi, Ayasofya

Varak: satır: 25, yazı: Nasta'lik. Birkaç yazı görülmektedir. Tali'a (x2l2mm) ve I.-VI. Ketibeleri (xmm) kapsar[25]. Tali'anın sonunda(v. 14a) İdris’in / yılında Mekke’de yazdığını gösteren kayıt bulunmaktadır. Bu kaydın, nüshanın en sonunda değil, Tali'anın sonunda bulunması bize yalnız Tali'a kısmının Mekke’de yazıldığını düşündürür.

Ayrıca Tali'a kısmının ölçüsü başka kısımlardan biraz küçüktür ve l.-VI. Ketibelere sonradan katıldığını gösteren izler de görülmektedir [26].

B tipine bağlanan başka nüshalardaki IV. Ketibe on yedi Destandan oluşursa da, yalnız bu nüsha, A tipiyle aynı olarak, on altı Destandan oluşur ve yine A tipiyle aynı olarak IV. Ketibenin Destanı, sözbaşı ve birkaç satır cümle ile aniden biterek, ondan sonraki altı buçuk sayfa boş kalmaktadır.

B Nûruosmaniye Kütüphânesi,

Varak: , ölçü: xmm, satır: , yazı: Nasta’lik. VII.—VIII. Ketibeler ve Hatimeyi kapsar[27]. Bir kaç yazı görülüyorsa da, büyük bir ihtimalle VIII. Ketibe İdris’in el yazısıdır. Az olsa da, VII, ve VIII. Ketibelerde ilâve ve değişke cümleleri bulunması ve onların yazısının İdris’inkiyle çok benzemesi bize VII. Ketibeyi başka kişiye yazdırıp, en son İdris’in kontrol ettiğini düşündürür. Demek kİ, bu nüshanın İdris’in gözetimi altında yazıldığı düşünülebilir.

Ancak Hatime kısmının İdris’in el yazısıyla yazılmadığı açıktır ve satır sayısı da önceki varakların hep 25 olduğu halde 27’ye çıkmakladır. Ayrıca kâğıt ölçüsü VII. ve VIII. Ketibelerinkinden biraz büyük ve kâğıt rengi de -bu nüshayı kapatıp yandan bakılırsa iyice anlaşılabildiği gibi- daha beyazdır. Dolayısıyla, bu nüshanın Hatimesinin sonradan eklendiği düşünülebilir. Hatimede İdris’in farklı cümleleri hiç bulunmaması da bu görüşümüzü desteklemektedir.

Bu nüsha ve B Ayasofya ’deki nüsha ile B-l: Esad Efendi ve B Esad Efendi ’deki nüshaları karşılaştırıldığında, ötekilerin cümle tarzı daha düzenli olduğu ve berikilerde sık sık boş olan olayların tarihleri ötekilerde yazıldığı anlaşılır. Bu yüzden İdris’in önce Esad Efendi ve 'deki nüshaları yazıp, sonra onları temelleştirerek Ayasofya ve Nûruosmaniye ’deki nüshaların temsil ettikleri nüshayı yazdığını tahmin edebiliriz. Ayasofya 'deki nüshanın IV. Ketibesi on altı Destan olup, Destanın ekseri kısmının eksik olması, bu süreç içinde meydana gelmesi muhtemeldir.

B Süleymaniye Kütüphânesi, Ayasofya

Varak: , ölçü: xmm, satır: 19, yazı: Nasta'lik. VIII. Ketibeyi içerir. İstinsah kaydı olmayıp, Tauer’e göre H. yüzyılda tamamlanmıştır.

B Süleymaniye Kütüphânesi, Ayasofya

Varak: 95, ölçü: xmm, satır: 19, yazı: Nasta'lik. I. Ketibeyî içerir. İstinsah kaydı olmayıp, Tauer’e göre H. yüzyılda tamamlanmıştır.

B Süleymaniye Kütüphânesi, Ayasofya

Varak: , ölçü: xmm, satır: 19, yazı: Nasta'lik. I.—III. Ketibeleri içerir[28]. İstinsah kaydı olmayıp, Tauer’e göre H. yüzyılda tamamlanmıştır.

B Süleymaniye Kütüphânesi, Ayasofya

Varak: , ölçü: xmm, satır: , yazı: Nasta'lik. Birkaç yazı görülmektedir. I.-V. Ketibeleri kapsar[29] . İstinsah kaydı olmayıp, Tauer’e göre H. yüzyılda tamamlanmıştır.

B Süleymaniye Kütüphânesi, Ayasofya

Varak: , ölçü: xmm, satır: 21, yazı: Nasta'lik. IV.-VI. Ketibeleri kapsar[30]. İstinsah kaydı olmayıp, Tauer’e göre H. yüzyılda tamamlanmıştır.

B Nûruosmaniye Kütüphânesi,

Varak: , ölçü: xmm, satır: 19, yazı: Nasta'lik. Birkaç yazı görülmektedir. II.-V. Ketibeleri kapsar[31]. İstinsah kaydı olmayıp, Tauer’e göre H. yüzyılda tamamlanmıştır. Şükrü de belirttiği üzere[32], aslında VIII. Ketibedeki sağ cenahın 8. Destanına âit olması gereken II. Bayezid’in şehzadesi Ahmed'in çocuklarının sünnetiyle ilgili kayıt bu nüshanın başlarında (v. 1b-6b) yer almaktadır. IV. Ketibe, Destan ile bitip, bu Destanın ekserisi eksik olduğu için, bu nüsha yukarıdaki B Ayasofya ’deki nüshaya bağlanması gerektiği muhtemeldir.

B İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, F.Y.,

Bu nüsha Tauer’in çalışmasında Rızâ Paşa ’deki nüshaya tekabül eder. Varak: , ölçü: xmm, satır: 19, yazı: Nasta’lik. Ancak v. b’den kâğıt ve yazı değişmektedir. l.-V. Ketibeleri kapsar[33]. İstinsah kaydı olmayıp, Tauer’e göre H. yüzyılda tamamlanmıştır.

B Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, Revan

Varak: , ölçü: xmm, satır: 22, yazı: Nasta’lik. I.-VII. Ketibeleri kapsar[34]. İstinsah kaydı olmayıp. Tauer’e göre H. yılı civarında tamamlanmıştır.

B Âtıf Efendi Kütüphanesi,

Varak: , ölçü: xmm, satır: 30, yazı: Nasta’lik. VI. ve VII. Ketibeleri kapsar[35]. İstinsah kaydı olmayıp. Tauer’e göre H. yılı civarında tamamlanmıştır[36].

III. Heşt Bihişt’in İki Tip Kaydı

(1) A Tipi ile B Tipinin Karşılaştırılması

Şu halde, bu iki tip nüshanın farklarına somut olarak bakacağız. Örnek olarak IV. Ketibeyi ele alacağız. Çünkü bu bölümde ayrımlar çok fazladır ve dolayısıyla nüshaların özellikleri de açıkça meydana çıkar.

Heşt Bihişt'in iki tipini temsil eden nüsha olarak, A-l: Süleymaniye Kütüphânesi’nde saklanan Esad Efendi 'deki nüsha ile B-l: Süleymaniye Kütüphânesi’nde bulunan Esad Efendi ’daki nüshayı ele alacağız. İkisi de, yukarıda anlatıldığı gibi, İdris Bitlisî’nin kendi eliyle yazılan nüshalardır.

Önce, bu iki tip nüshalarda kullanılan kelimeler ve ifadelerin farklılığı ile ilgili olarak, birkaç örnek verip, inceleyelim.

a) Yıldırım Bayezid’in tahta geçtiği zamandaki Rumeli fetihleri

yılında Kosova savaşında tahta geçen Yıldırım Bayezid, Anadolu’da meydana gelmiş olan isyanlara karşı Bursa’ya doğru ilerlerken başta uç beyleri olmak üzere emirlere Rumeli’ye saldırmayı emreder. Aşağıda, A tipi ile B tipinin metinleri ve çevirilerini göstereceğiz.

[A tipi (Esad Efendi , v.l76aa)]

“2. Destan: Allah'ın tevfikiyle Sultan Yıldırım Han’ın, ülkenin fethi ve memleketin zaptını başlatması, hayırlı imaretler ve yüksek binalar yaptırması ve Aydın-ili, Menteşe-ili ve Saruhan-ili'nin memleketlerini miras kalmış olduğu memleketlere katması.

Sultan’ın emri şöyle verilmiştir: Rumeli'nin her emirleri ve askerleri, o taraflardaki kâfirlerin saldırıları telaşından tamamen emin bulunup, şehit ve said Sultan’ın (I. Murat) besbelli fethinin uğurlan yüzünden uzun süredir o bölgelerdeki müşriklerin hücumlarından gönlü rahat ve korunmuş oldukları için, o sürede kararlaştırılmış olan birkaç küfür vilayetlerine gaza yaptıktan sonra durmayıp bütün silah ve donatım ile denizden geçmek için Gelibolu iskelesine gelsinler. Aynıyla Anadolu’nun emirleri ve sipahlarına da, padişah sancaklarına acele ile gelmeleri emredilmiştir. Sultan ise, ileri gelenleri ve mülazımları ile darü’s-saltanat Edirne'den darü’l-mülk Bursa’ya yöneldi. Fakat (Bayezid) Bursa’dan, önce Timurtaş Bey’e birkaç emîr ve asker verip, şöyle emretmiştir: Laz memleketi üzerine gidin, orasının yağma ve harabıyla Rumeli’nin sınırlarındaki askerler birçok ganimet alsınlar, o taraflarda bulunan bütün gümüş madenlerini, özellikle Kıratova madenini kâfirlerin idarelerinden koparıp yönetin, Rumeli'nin büyük emirlerinden birisi olan Firuz Bey’i Engürüs’ün sınırında Vidin vilayetinin idaresi için koyun ve askerlerden bir kısmım, kâfirlerin uçlarım devamlı yağma etmek için aynı yere atayın. Ve [Bayezid) Üsküb şehri ve civarlarının yönetimini meşhur gazilerden birisi olan büyük emîr, Paşa Yiğid’e bıraktı. Ona da birkaç emirler ve sipahlar ile kendi memleketin civarlarına gaza yapmasını emretmiştir ….. Rumeli'nin bütün emirleri ve askerleri savaşta yenip, fetihleri başarıp dönünce Sultan’ın emrine uyarak padişah karargahına yönelip, denizden geçtiler ve darü’l-mülk Bursa’da Sultan’ın eşiğine öptüler. ”

[B tipi (Esad Efendi , v. a- b)]

“2. Destan: İslam Sultanı, Yıldırım Han’ın ülkenin fethi ve memleketlerin zaptını başlatması, onun fethi ve başarının güneşinin, şevketi ve dilâverliğinin kılıcının darbıyla Allahın desteğinin doğusundan doğmasını temellendirmesi, Aydın-ili, Menteşe-ili ve Saruhan[-ili]’nin memleketlerini babanın memleketine katması ve onun naipleri ve vekillerinin o memleketlerde adalet ve doğruluk arasında yönetimlerini kuvvetlendirmeleri.

İslam Sultanının emri şöyle verilmiştir: Rumeli’nin her emirleri ve askerleri, o taraflardaki kâfirlerin saldırı ve istilalarından tamamen korunmuş ve emin bulunup, said Sultan, Gazi Murad’ın besbelli fethinin bereketleri ve uğurlan yüzünden şimdi uzun süredir o sınırlardaki müşriklerin saldırılarından gönlü rahat ve korunmuş oldukları için, durmayıp silahlanıp Sultan, ileri gelenleri ve devlet erkanının [denizden] geçmeleri için Gelibolu iskelesini hazırlasınlar. Ve Anadolu'daki hâkimler ve sipahlara, seferin do-natımlarını tamamlayıp gaza ve savaşa lâzım gelen şeyleri hazırlamaları emredildi. Sultan ise, hasekiler ve mukarribleri ile darü’s-saltanat Edirne’den darü’l-mülk Bursa’ya yöneldi. Rumeli memleketlerinin büyük emirlerine Timurtaş Bey’i [başkumandan olarak! Atayıp, şöyle emretmiştir: her biri ayrı olarak Rumeli'nin birkaç emîri, kumandanı ve akıncısıyla gaza ve cihada yöneltin, [ondan sonra

Heşt Bihişt. Sehî Bey (ö. /) tarafından yazılan ilk Osmanlı şuarâ tezkiresi.

Osmanlı Türkçesi&#;nde tezkiretü&#;ş-şuarâ türü, Sehî Bey&#;in () yılında tamamladığı bu eserle başlar. Tezkire-i Sehî olarak da bilinen Heşt Bihişt bir önsöz, her birine &#;bihişt&#; (cennet) adı verilen sekiz tabaka ile bir hatimeden meydana gelmiştir. Sehî&#;nin önsözünde bizzat be­lirttiği üzere eser Abdurrahman-ı Câmi&#;nin sekiz ravzaya ayrılmış Bahâristân&#;ından, Devletşah&#;ın Tezkiretü&#;ş-şuarâ&#;sından Ali Şîr Nevâî&#;nin sekiz &#;meclis&#;ten oluşan Mecâlisü&#;n-nefâis&#;inden örnek alınarak yazılmış ve sekiz tabakaya ayrıl­mıştır. Heşt Bihişt&#;in her tabakasının ba­şında o tabaka için giriş mahiyetinde bir açıklama, sonunda da bir &#;tetimme&#; kıs­mı bulunmaktadır. Arap edebiyatındaki geleneğin bir devamı olan bu sistemde tabakalar Farsça sayılarla adlandırılmış­tır. Eserdeki sekiz tabakanın muhtevası şöyledir:
1. tabaka Kanunî Sultan Süley­man&#;a ayrılmıştır.
2. tabakada başlangıç­tan Kanunî Sultan Süleyman&#;a gelinceye kadar şiir yazmış divan sahibi padişahlar­la şehzadeler anlatılmıştır. Bunların top­lam sayısı altıdır.
3. tabakada vezir, ka­zasker, defterdar, nişancı ve sancak be­yi gibi devlet ricali arasında şiir yazanlar yer alır. Bu tabakadaki şair sayısı, eserin bilinen on sekiz nüshasında yirmi altı ile yirmi sekiz arasında değişmektedir. 4. tabaka ulemâ sınıfından olan şairlere ay­rılmıştır. Ulemânın rütbesinin yüksek ol­ması dolayısıyla bunların ayrı bir tabaka­da ele alınması gerektiğini söyleyen Se­hî, bu hususta Hz. Peygamber&#;in, &#;Üm­metimin ulemâsı Benî İsrail&#;in peygam­berleri gibidir&#; hadisine dayanır. Bu taba­kadaki şair sayısı yazma nüshalarda on yedi ile on sekiz arasında değişmektedir.
5. tabakada, Sehî&#;nin tezkiresini yazdığı sırada hayatta bulunmayan otuz üç şair anlatılmaktadır.
6. tabaka tezkirenin en geniş bölümüdür. Sehî, bu tabakada yer alan ve çeşitli nüshalara göre sayılan elli altı ile altmış arasında değişen şairlerin bir kısmı ile bizzat görüşmüştür.
7. taba­kayı müellif çoğunu şahsen tanıdığı çağ­daşlarına ayırmış, ayrıca &#;Zikrü&#;n-nisâ&#; başlığı altında Zeyneb Hatun ve Mihrî Ha­tun adlı iki kadın şaire de yer vermiştir. Bu tabakadaki şair sayısı da nüshalarda otuz yedi ile otuz dokuz arasında değiş­mektedir.
8. tabakayı adları yeni yeni du­yulmaya başlayan, Sehi&#;nin kabiliyetli bul­duğu &#;nevheves&#; genç şairler oluştur­maktadır. Bu kısımdaki şair sayısı nüs­halara göre kırk üç ile kırk dokuz arasın­da değişir. Tabakalarda şairlerin sıralan­masında herhangi bir tertip gözetilmemiştir. Sehî Bey&#;i takip eden Latîfî&#;den iti­baren ise tezkirelerin çoğunda şairlerin mahlasları esas alınarak alfabetik sıraya uyulmuştur.

Heşt Bihişt&#;te sırasıyla bir şairin önce adı, babası tanınan bir kimse ise babası­nın adı, bazılarında kimin öğrencisi oldu­ğu, varsa mensup bulunduğu tarikat. tahsili ve mesleği belirtildikten sonra ki­şiliği ve şiirleri üzerinde değerlendirme­de bulunulur, bazan eserlerinin isimleri de verilir. Şairlerin doğum ve ölüm tarih­leri kaydedilmeyip, sadece bir kısmının genç veya ihtiyar yaşta öldüğü belirtil­mekle yetinilmiş, daha sonra her şairin şiirlerinden birkaç beyit örnek verilmiş­tir.

Heşt Behişt türü nedir?

İçindekiler:

  1. Heşt Behişt türü nedir?
  2. Sehi Bey hangi padişaha katiplik yapmıştır?
  3. Heşt Behişt kimin eseri Divan edebiyatı?
  4. Sehi Bey kaçıncı yüzyıl şairi?
  5. Meşairüş Şuara kimin eseri?

Heşt Behişt türü nedir?

HeştBihişt , İdris-i Bitlisi tarafından II. Bayezid'in isteği üzerine yazılan ve Osmanlı Devleti'nin II. Bayezid dahil sekiz padişah dönemini anlatan Farsça tarihi kitabı. Bu özellikler daha sonraki dönemlerin tarih yazıcılığında bir tarz olarak benimsenmiştir.

Sehi Bey hangi padişaha katiplik yapmıştır?

Sehi Bey'in ilk resmi görevi şehzade Mahmut'un divan katipliğidir. 'te Manisa valiliğine atanan şehzade ile birlikte Manisa'ya gitti. Onun ölümü üzerine de şehzadenin nişancısı olan Necati ile birlikte İstanbul'a döndü. Bu tarihten sonra İstanbul'da divan katipliğiyaptığı görülür.

Heşt Behişt kimin eseri Divan edebiyatı?

Sehi Bey'in en büyük eseri Heşt Behiştadlı tezkiredir. Bu eserAnadolu'da yazılan ilk tezkiredir. İdris-i Bitlisî'ninde eserde katkısı vardır. EserTürkçede Sekiz Cennet anlamına gelmektedir.

Sehi Bey kaçıncı yüzyıl şairi?

Doğum tarihi hakkında herhangi bir bilgi bulunmamaktaysa da İskender Pala; Sehî Bey'in, tezkiresinde şairiyetenekli genç şairlerarasında değerlendirmesi gibi birtakım bilgilerden hareketle onun XVI. yüzyılınbaşında doğmuş olabileceğini tahmin etmektedir.

Meşairüş Şuara kimin eseri?

Meşâirü'ş-şuarâ(Osmanlıca: مشاعر الشعراء), Âşık Paşa'nın önde gelen Türk edebiyatçıları üzerine yazdığı tezkire. yılında telif edilen esernüshalar arasındaki farklılıklara göre 3 arasında şairin biyografisini içermektedir.

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır

© 2024 Toko Cleax. Seluruh hak cipta.