Pek çok kişi kendini sözlü olarak en doğru şekilde ifade ettiğini söyler ancak bazıları için bu yöntem yazmaktan geçer. Hele bir de bu yazılar sevildiyse o kişi yazar olur gider. Elbette kişinin yazar olmasını onun doğuştan gelen yeteneklerine bağlayabiliriz ama bir de işin teknik boyutu var. Metinde kullanılan anlatım teknikleri ve anlatım biçimleri son derece önemlidir.
Kaleme alınan metnin türüne göre yazar, anlatım teknikleri ve anlatım biçimlerinden kendine en uygun olanları mutlaka kullanır. Zaten profesyonel bir yazar olmasak bile hepimiz ister istemez bu tekniklerden bazılarını uyguluyoruz çünkü iyi bir okur olmak için de aslında bu tekniklere hakim olmak gerekir. Uzatmayalım, en iyisi gelin anlatım tekniklerine ve anlatım biçimlerine yakından bakalım.
Betimleme olarak da bilinen betimleyici anlatım, adından da anlaşılacağı üzere aktarılan olayların ya da kavramların okuyucunun zihninde tam olarak canlanacak şekilde anlatılmasıdır. Tıpkı bir resim çizer gibi gözlemler sonucu elde edilen tüm bilgiler olabilecek en detaylı şekilde anlatılarak okuyucunun her bir ayrıntıyı zihninde canlandırması hedeflenir.
Tarla, baştanbaşa insan ve tınazlarla örtülüydü. Sık, yüksek boylu çavdar tarlasının biçilmiş bölümlerinde orakçı kadının sırtı; demet yaparken, parmakları arasında sallanan başaklar; çocuğunun gölgedeki beşiğine eğilen kadın ve peygamber çiçekleriyle örtülü tarlada toplanmış ekin demetleri görünüyordu. Öte yanda, ceketsiz, gömlekli köylüler, kızışmış kuru tarlada toz kaldırarak, araba üstünde ayakta durarak demetleri yerleştiriyorlardı.
Öyküleme olarak da bilinen öyküleme, gerçek ya da kurgu bir olayın hikayeleştirilerek anlatılmasıdır. Betimleme ile sık sık karıştırılır ancak öyküleyici anlatımda zaman, mekan ve kişiler belliyken betimleyici anlatımda sanki zaman durmuş gibi ana kişiler ya da ana mekan ayrıntılı biçimde anlatılır. Betimleme bir fotoğraf, öyküleme ise bir kısa filmdir.
Köyde on gün kaldıktan sonra dostlar ve çocuklarımla vedalaşıp yola çıkıyorum. İlk durak uzak yaylalar olacak. Uzun ve biraz da yorucu bir yolculuktan sonra Teyran tepesine geldim. Epey yol aldıktan sonra at da ben de yorulmuştuk. Başımı, ellerimin arasına alıp gözlerimi kapatarak bir süre öylece kaldım. At beni anlamış gibi gelip durdu karşımda; uysallaştı, başını önüne düşürdü. Sonra uzaklaştı.
Açıklama olarak da bilinen açıklayıcı anlatım, salt bilgi verme amaçlı anlatımdır. Bu anlatım biçimi ile oluşturulan metinlerin amacı okuyucuyu bir konu hakkında bilgilendirmektir. Bu nedenle de dili oldukça sade ve anlaşılırdır. Bu tür bir metinde yazarın duygularını ya da subjektif yorumlarını görmeyiz.
Tarihimizde iki tane Gül Baba vardır. Fatih devrinde yaşayan ve asıl adı Mehmet olan Gül Baba, Anadolu’ya Şirvan’dan gelmiş, Fatih’in yaptırdığı camide dersler okutmuş ve kendisine verilen Korucu köyünde bir tekke kurmuştur. Kanuni zamanında yaşayan ve asıl adı Cafer olan Gül Baba ise bir Bektaşi dervişidir. ’de Budin’de şehit olmuştur. Halk arasındaki ünüyle birinci Gül Baba’yı unutturan bu sevimli derviş sarığında daima bir gül bulundururmuş.
Tartışma olarak da bilinen tartışmacı anlatım, yazarın okuyucuya kendi düşüncesini anlatmasıdır. Amaç, okuyucu ikna etmektir. Yazar kendi düşüncesini savunur ve karşıt düşünceleri çürütmeye çalışır. Bu tür metinlerde yazar sanki karşısında biri varmış da onunla tartışıyormuş gibi bir dil kullanır.
Babalarla çocuklar birbirlerini anlamıyor diye yapılan eleştiriye katılmıyorum. Çünkü uygarlık değiştiren bir toplumda babalarla çocuklar elbette anlaşamayacak. Bugün babalarla çocuklar arasındaki bilgi, inanç, töre, dünya görüşü vb. bakımdan neden yadırganıyor. Biz babalarla çocukları anlaşamamalarından değil, anlaşmalarından korkmalıyız. Eğer anlaşırlarsa gelişme durmuş demektir.
Anlatma tekniğinde bir anlatıcı vardır ve olaylar bu anlatıcı tarafından aktarılır. Anlatıcı ne kadar anlatırsa okuyucu da o kadar bilir. Olay tüm gerçekliğiyle değil, anlatıcının gözüyle bilinir.
Gösterme tekniğinde anlatıcı yoktur, okuyucuya olay direkt olarak anlatılır. Anlatıcı yerine olayın gerçekliğine odaklanılır.
İç konuşma tekniğinde de anlatıcı yoktur ama gösterme tekniğinden daha derindir çünkü olayın karakterleri sanki kendi kendilerine konuşuyorlarmış gibi onların duygu ve düşüncelerini öğreniriz. Anlatım çoğu zaman birinci ağızdan yapılır.
İç çözümleme tekniğinde de iç konuşma tekniğinde olduğu gibi olayın karakterlerinin duygu ve düşüncelerini öğreniriz. Ancak aralarındaki en temel fark, iç çözümleme tekniğinde bu duygu ve düşünceleri hakim anlatıcının bakış açısı ile öğrenmemizdir.
Bilinç akışı tekniğinde anlatıcı yoktur, direkt olarak olayın karakteri ile okuyucu başbaşadır. Ancak iç konuşma tekniğinde olduğu gibi sıralı bir duygu ve düşünce akışı olmaz. Daha çok bir tür sayıklamaya şahit oluruz.
Diyalog kullanma en temel anlatım tekniklerinden bir tanesidir. Olayın iki karakteri arasındaki iletişim bu karşılıklı diyaloglar üzerinden okuyucuya aktarılır. Okuyucu, bazen yalnızca bu diyalogları görür bazen de iç konuşmalarla anlatı desteklenir.
Özetleme yapma tekniği daha çok romanlarda ya da uzun hikayelerde kullanılan bir anlatım tekniğidir. Ana olayı destekleyen yan hikayeler varsa bunlar yazar tarafından bilinmesi gerektiği kadarıyla kısaca, ayrıntılarına değinilmeden okuyucuya aktarılır.
Betimleme olarak da bilinen tasvir etme hem bir anlatım biçimi hem de bir anlatım tekniğidir. Romantizm akımıyla birlikte gelişmiş olan bu teknikte, olaya dair her şey hem fiziksel hem de ruhsal detaylarıyla okuyucuya aktarılır.
Geriye dönüşler yapma aslında hem edebiyatta hem de sinemada gördüğümüz en yaygın anlatım tekniklerinden bir tanesidir. Ana olay şimdiki zamanda geçer ama anlatıyı desteklemek amacıyla zaman zaman yazar geçmişte yaşanmış hikayeleri de anlatarak ana olayı zenginleştirir.
Bir metindeki olay ve kavramları en doğru şekilde anlatmak için kullanılan anlatım teknikleri ve anlatım biçimleri nelerdir sorusunu yanıtlayarak her biri hakkında mutlaka bilmeniz gereken en önemli detaylardan bahsettik.
Emoji İle Tepki Ver
1
Hikâyede Anlatım Biçimleri ve Teknikleri
Öykuleyici Anlatım Biçimi
Öyküleyici anlatım, yaşanmış ya da kurgulanmış olayların yer, zaman ve kişilere bağlı olarak anlatılmasında kullanılan bir anlatım yoludur.
Öyküleyici Anlatımın Genel Özellikleri
ÖRNEK METİN
Kadın dalgın gözlerle bir müddet hiçbir şey düşünmeden birbirini kovalayan bu acayip böceklerin çini mürekkebi siyah denizde teker teker eriyişlerini seyretti. Sonra birden deminki kızgın demir kokusunu hatırlayınca yerinden fırladı. Kaptan kamarasına geçen kapıdan dışarı şimdi hafif bir duman sızıyordu. Kadın şaşkınlıkla kapının topuzuna yapıştı ve o zaman yüzünü alazlayan sıcak bir dumanın ortasında, kaptanla çımacıyı yere çömelmiş, kan ter içinde uğraşırken gördü.
Betimleyici Anlatım Biçimi
Betimleyici anlatım, bir varlığı, bir olayı, bir durumu ya da kavramı göz önünde ve zihinde canlandıracak bir biçimde sözle ya da yazıyla anlatmadır. Betimleme, sözcüklerle resim çizmedir.
Betimleyici Anlatımın Genel Özellikleri
ÖRNEK METİN
Alacakaranlık içinde sivri, siyah bir kayanın belli belirsiz hayali gibi yükselen Şalgo Burcu uyanıktı. Vakit vakit inlettiği trampet, boru seslerini akşamın hafif rüzgârı derin bir uğultu hâlinde her tarafa yayıyor. Kederli bağrışmalarıyla ölümü hatırlatan küfürbaz karga sürüleri, bulutlu havanın donuk hüznünü daha beter artırıyordu. Mor dağlar gittikçe koyulaşıyor, gittikçe kararıyordu. Yamaçlardaki dağınık gölgeler, kuşsuz ormanlar, hıçkıran dereler korkunç bir fırtınanın gürlemesini bekliyorlardı.
Sanatsal Betimleme
Edebî eserlerde okuru etkilemek, okuyanda estetik bir haz uyandırmak için yapılan betimlemelere izlenimsel (sanatsal) betimleme denir.
Açıklayıcı Betimleme
Okura bilgi vermek amacıyla yazılan betimlemedir. Konuyla ilgili genel ayrıntılar yansız olarak, fotoğraf gerçekliğinde verilir
Betimleyici Anlatımda Portre
Diyalog Yöntemi
ÖRNEK METİN
Beyaz tozluklu çocuk, yün eldivenli ellerini paltosunun cebine sokarak küçük bir kese kağıdı çıkardı, içinden bir badem ezmesi alıp ağzına attı, bir tane de arkadaşına verdi. Ağzını şişirerek sordu:
Derslere ne zaman çalışıyorsun?
Mektepten çıkınca İki saat 1ilan çalışıyorum, dersleri yapıyorum.
Ondan sonra buraya geliyoruz. Hem gece zaten çalışamam ki. Gaz masrafı çok oluyor.
Bizim öğretmeni gördün mü? Şimdi buradan geçti!
O benim araba sattığımı biliyor!
İç Konuşma (İç Monolog)
ÖRNEK METİN
Niçin geldim buraya niçin döndüm bu toprağa dört bir yanı suyla çevrili bu çorak adaya? Havasına dayanamadığını İklimi sağlığıma zararlı ve her dönüşümde pişmanlık duyduğum bu kara parçasına geldim niçin? Burada açtım gözlerimi. Burada kapayacağım. Dediğim için. Burda. Bu adada. Bu odanın bir köşesinde. Bahçe içindeki küçük evimde.