hiperaktivite ve dikkat eksikliği raporu / Türkiye DEHB Uzman Görüşü Raporu

Hiperaktivite Ve Dikkat Eksikliği Raporu

hiperaktivite ve dikkat eksikliği raporu

NEREDEN BASLAMALIYIM

Öncelikle disletik bir çocuğun ebeveyni iseniz kafanız gerçekten çok karışık olmalı öncelikle izleyeceğiniz yolları sırasıyla anlamak. nereden başlayacağınız noktasında zaman kazanmanızı ve doğru ve hızlı yönlenmenizi sağlayacaktır. İzleyeceğiniz yolları sırasıyla iki şekilde anlatmak daha doğru olacaktır.


NEREDEN BAŞLAMALIYIM 1. YOL

Diyelim ki çocuğunuzda öğretmeniniz ya da siz bir eğitimsel sorun hissettiniz bu durumu öğretmeniniz, siz ve okul rehberlik uzmanı ile bir toplantı ile başlamanız en doğrusu olacaktımonash.pw toplantınızda sizin ve öğretmeninizin rehberlik birimine vereceği bilgi ve ipuçları tanılama sürecinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Sizden almış olduğu bilgiler ve formlar doğrultusunda rehberlik birimi anaokulu, ilkokul ve ortaokullar için ayrı ayrı düzenlenmiş ilk eğitsel değerlendirme isteği formu doldurarak sizin için randevu alıp ilk değerlendirme için okulunuzun bağlı olduğu il-ilçe rehberlik araştırma merkezine sevk edecektir. Randevu zamanınız geldiğinde öncelikle çocuğunuzun zihnen ve bedenen yorgun olamaması sizin dikkat edeceğiniz en önemli durumdur. Çünkü çocuğunuzun yorgun olması, yapılacak değerlendirmelerde gerçek performansını gösterememesine sebep olabilir. Rehberlik

Araştırma Merkezi ( RAM ) her türlü inceleme için farklı özür guruplarından bireylerle de karşılaşma olasılığınız çok yüksektir. Bunun önüne geçmek için hassasiyetinizi RAM görevlilerine anlatarak daha sağaltılmış bir zaman diliminde randevu almanız mümkün olabilir. RAM’ nde çocuğunuza disleksi özelinde bir dizi testler uygulanacak ve bu test sonuçları değerlendirilecektir. Test ve değerlendirmeleri psikoteknik uzmanlar, psikolojik danışmanlar ve özel eğitim uzmanları birlikte yapacaktır. Değerlendirmenin ardından rehberlik ve araştırma merkezi sizi yapmış oldukları test sonuçları ile birlikte bulunduğunuz bölgede disleksi raporu verebilecek hastane ve üniversite hastanelerinin çocuk psikiyatrisi bölümüne sevk edecektir. Çünkü RAM bu raporu tek başına düzenlemek için hastane raporunu görmek isteyecektir.

Hastaneye gittiğinizde de rehberlik araştırma merkezindeki gibi farklı özür guruplarından bireylerle karşılaşma olasılığınız yüksektir. Bazı hastaneler rehberlik araştırma merkezinin yapmış olduğu testleri kabul etmeyip, testi yeniden yapmak isteyebilirler. Bu durumun yaşanmaması için testler yapılmadan önce RAM’ ne danışabilirsiniz. Yaşanabilecek bu olumsuzluğun önlenme gereğinin önemini kısaca açıklamak gerekirse, yapılacak olan testlerin yeniden yapılabilmesi için en az altı ayın geçmesi gerekmektedir ardı ardına yapılacak testler çocuğun soruları ve yanıtları hatırlamasına ve farklı sonuçlar çıkmasına sebep olacaktır.

Ülkemizde disleksi tanısı koymak için genelde Wisc-r Zeka Testi uygulanmaktadır bu testin alt testleri de incelenerek bir yargıya ulaşılmaktadır. Testin vermiş olduğu sonuçlar incelendiğinde performans puanla, sözel puan arasındaki anlamlı puan farkları çocuğunuzun dislektik bir özelliği olduğunun göstergesidir. Bu puan farklarını mutlaka danışarak sorunuz. Hastane gerek kendi yapmış olduğu testlerden hareketle gerek ramın gönderdiği sonuçları baz alarak heyet raporu düzenler. Türkiye genelinde bu raporu düzenlemeye yetkili hastanelerin listesini eklerde görebilirsiniz. Burada da üzerinde durulması gereken bir durum daha vardır.

Ülkemizde disletik çocuklara düzenlenen heyet raporlarında %20 veya %30 oranında özür ibaresi bulunmaktadır. Ülkemizde özürlü bireylerin ücretsiz eğitimden yararlanması mümkün olduğundan bu prosedür gerçekleştirilmektedir. Fakat bu durum çocuklara tedbiren bir yıllık ya da iki yıllık olarak verilmektedir. Çoğu anne ve baba alınacak olan bu raporun çocukların ileriki yıllarında önlerine çıkacağı kaygısını yaşamaktadır. Bu kaygınızı gidermek için sağlık bakanlığının yayınlamış olduğu özürlülük ölçütleri ile ilgili yazısından alıntılarla açıklamak mümkündür.

Tanı ölçütleri ve açıklamalar

NOT: *İş başvuruları ve vergi indiriminde bu derecelendirme dikkate alınmaz. Geçici fonksiyon kaybına neden olan ruhsal hastalıklar bir yıl sonra değerlendirilip kesin karara varılır.

H- Özel Öğrenme Bozuklukları 20

I - Dikkat Eksikliği ve Hiperakivite Bozukluğu 20

2-NERDEN BAŞLAMALIYIM monash.pw

Destek eğitim için alınacak olan raporu yukarıda anlatılan süreci tersten de işleterek yapabilirsiniz sonuç yine aynı olacaktır..

Özetle

Hastane Sağlık Kurulu raporu varsa;

Çocuk okula gidiyorsa okulun bağlı olduğu ilçenin Rehberlik Araştırma Merkezi’ ne; gitmiyorsa ikamet edilen bölgenin Rehberlik Araştırma Merkezi’ne başvurulur ve randevu alınır.

RAM ’ nin verdiği tarihte istenilen belgelerle randevuya gidilir.

​Başvuruda anne ya da babadan birinin olması zorunludur. Anne-baba ayrıysa mahkemenin verdiği velayet evrakı da başvuru sırasında getirilmelidir

Hastane Sağlık Kurulu raporu yoksa:
Rapor yoksa çocuğunuzu değerlendirmek üzere doğrudan veya devam ettiği okul aracılığıyla

RAM’ ne başvurabilirsiniz. RAM sizi Sağlık Kurulu raporu almak için hastanelere yönlendirecektir.

Aldığınız Sağlık Kurulu raporuyla tekrar RAM’a başvurunuz.

RAM raporu alırken, verilen randevu tarih ve saatine mutlaka uyunuz. Aksi takdirde değerlendirmeniz yapılmayacak ve yeni bir randevu tarihi verilecektir. Bu da günlük bir gecikmeye neden olacaktır.


Sağlık Kurulu Raporlarının Geçerlilik Süresi Nedir?

Sağlık Kurulu Raporunda raporun sürekli ya da süreli olduğu belirtilmiştir. Süreli olan rapor sahipleri rapor süreleri bittiğinde yeniden müracaat ederek rapor çıkartmaları gerekmektedir.

Almış Olduğumuz Raporlar Başka Kurum ve Kuruluşlara Gönderilir Mi?

Sizin kendi bireysel başvurunuzla almış olduğunuz rapor siz ve hastane arasında kalan bir özel belgedir. Hiçbir şahıs ya da kurum bu raporları isteme ya da alma hakkına sahip değildir. 


Bazı hastanelerde rapor alma süreçlerinde bazı çalışanların anne ve babalara “ne gerek var? Sizin çocuğunuz özürlü değil ki. Almış olduğunuz rapor ileride önünüze çıkar. Engelli bireylerle eğitim göreceksiniz. ” gibi olumsuz ifadeler rapor almamaları için telkin edildiğini duymaktayız. Bu telkinlerin gerçekle uzaktan yakından ilgisi yoktur ve bu konuşmaları disleksiyi iyi bilmeyen çalışanlar tarafından yapıldığı düşünülmektedir. Disleksi zihinsel bir problem değildir ülkemizde bu durum geçici fonksiyon bozukluğuna yol açan ruhsal bozukluklar başka türlü adlandırılamayanlar sınıfında bulunurlar ve bu yüzden raporlarında geçici olduğu için zihinsel kısım işaretlenmektedir.

Hastaneden alınacak olan heyet raporunun ardından, sürecinizi yine başladığınız noktada yani RAM’ inde bitireceksiniz. Almış olduğunuz heyet raporu RAM’ da eğitsel rapora çevrilerek süreç sonlandırılır. Bu aşamada çocuğunuz artık kendi okulunda ve sınıfında kaynaştırma uygulamalarından yararlanacak ve hak ettiği ayrıcalık ve haklara kavuşacaktır. Kaynaştırma raporu size verilmemekte, eğitiminin devam ettiği okula resmi yollarla gönderilmektedir. Ayrıca destek eğitimden yararlanması için bir rapor daha düzenlenecektir. Bu rapor size verilecektir ve ayda sekiz saat bireysel ( eğer RAM’ deki değerlendirme de uygun görülürse ) dört saat grup dersinden gideceğiniz özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinden ücretsiz yararlanma fırsatı verecektir.

​Artık bundan sonra disleksi konusunda iyi çalıştığını düşündüğünüz bir kurum araştırarak çocuğunuzun eğitimine başlamalısınız. Burada dikkat etmeniz gereken önemli bir durum çocuğun eğitimi sırasınca diğer, ağır özellikteki bireylerden olumsuz olarak etkilenmemesine dikkat etmenizdir. Mümkünse sadece disleksi tanısıyla çalışan merkezleri tercih etmeniz çok daha faydalı olacaktır 


 

AKADEMİDİSLEKSİ merkezine nasıl kayıt olurum?

• RAM Eğitsel Değerlendirme Raporu’nun aslı
• 4 adet fotoğraf
• Anne-baba ve çocuğun nüfus cüzdan fotokopileriyle merkeze başvurulur.

Başvurduğunuz merkezde size çocuğunuzun halen başka bir özel eğitim merkezine devam etmediğine yönelik bir belge imzalatılacak ve kaydınız yapılacaktır.
Akademidisleksi Merkezlerinden Ayda Kaç Saat Eğitim Alınmaktadır?

Milli Eğitim Bakanlığı, bir ay içerisinde en fazla 8 seans bireysel, 4 seans grup eğitimi ödemesi yapmaktadır. RAM’dan aldığınız eğitsel değerlendirme raporunda sadece bireysel eğitim alınabileceği yazıldıysa 8 seans bireysel, bireysel ve grup eğitiminin birlikte alınacağı yazıldıysa 8 seans bireysel ile birlikte 4 seans grup eğitimi (toplam 12 seans) alabilirsiniz.

Kayıt İçin Getirilmesi Gereken Belgeler :

• RAM ( Rehberlik ve Araştırma Merkezi ) Raporu
• Sağlık Raporu
• Çocuğa ait 4 adet fotoğraf
• Nüfus Cüzdanı Fotokopisi
• İkametgah Belgesi
• Kuruma Başvuru Dilekçesi
• Boşanma durumu varsa Velayet Belgesi


RAM'da inceleme için gelecek çocuklarımız için getirilmesi gereken evraklar (İlk kez incelenecekler)

• Sağlık Kurulu Raporu
• Nüfus Cüzdanı
• İkametgah Belgesi
• 4 Adet Fotoğraf

Ram raporu yenileme için gelecekler

• Sağlık Kurulu Raporu
• Nüfus Cüzdanı
• İkametgah Belgesi
• 3 Adet Fotoğraf
• Bireysel Gelişim Raporu (ÖZEL EĞİTİM KURUMUNDAN)
• Eğitim Planı (ÖZEL EĞİTİM KURUMUNDAN)

Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde devam zorunluluğu var mıdır?

Evet, vardır. Özel eğitim merkezi, sizinle de görüş alış-verişi yaptıktan sonra aylık program hazırlar ve size verilir. Bu programda çocuğunuzun hangi gün ve saat eğitim alacağı yazılıdır. Programa mutlaka uymanız gerekir. Programa uyulamayacak durumlarda, bunun bir gün ya da en azından birkaç saat öncesinden merkeze haber verilmesi zorunludur. Bu sayede eğitim hakkınızın kaybının önüne geçilmektedir.

Özel eğitim merkezinden nasıl kayıt sildiririm?

Özel eğitim merkezlerinde kayıt silme işlemi ancak ay sonlarında yapılabilmektedir. Kuruma dilekçeyle başvurun ve kayıt sildirmek istediğinizi belirtin. Ayrıca RAM rapor aslının iadesini de istemeniz gerekir. Zira bir başka kuruma kayıt yaptırmak istemeniz durumunda bu kurum da sizden RAM rapor aslını isteyecektir

Buna rağmen kurum kaydınızı silmiyorsa, bağlı bulunduğunuz ilçenin milli eğitim müdürlüğüne başvurun.

Almış olduğumuz bu rapor ileride çocuğumun önüne çıkar mı?

Disleksi özel eğitim hizmetleri ve rehabilitasyon ile ilgili yönetmelik ve kanunlar çerçevesinde yetkili bir kamu hastanesinden alınacak engelli sağlık kurulu raporu ile belgelendirildiğinde ücreti devlet tarafından ödenen bir sınıflandırılamayan bozukluktur.

16 Aralık tarih ve (Mükerrer) sayılı Resmi gazete sayılı özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik çerçevesinde disleksi teşhisi için iki adet engel oranı mevcuttur.

Bunlar Psikiyatri alanında geçici fonksiyon kaybına neden olan hastalıklar grubunun
H maddesindeki Özel Öğrenme Bozuklukları(Bu tanı mental retardasyonda konulmaz)

1-Hafif %20
2-Ağır %30

Özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz yararlanabilmek için bu oranlardan birinin raporda yer alması yeterlidir. Ailelerde bu anlamda şöyle bir tedirginlik göze çarpmaktadır.


Acaba çocuğum ileriki yıllarda bu rapordan dolayı bir problem yaşar mı?

Bu konuda öncelikle şunu belirtmek zorundayız. Çocuğun bu eğitime ihtiyacı varsa, gerekli rapor çıkarmak en doğrusudur. Çünkü sosyal hayatta, okul hayatında kendine bir yer bulamayacaktır.

Bazı aileler özel eğitim rapor bitiş sürelerinde çocuğun düzeldiğine kanaat getirirse yeni raporun çıkarılması aşamasında doktoruna bunu izah ediyor ve %0 oranlı bir sağlık kurulu raporu alıyor. İleride çıkacak olası problemleri önlenmiş olacaktır.

Özürlü sağlık kurlu raporları Ulusal özürlüler veri bankasına kaydedilir. Bu sistem Sağlık bakanlığına ait bir web sitesidir. Sistemde %0 ,% hangi oranda kaç tane rapor varsa raporun alındığı kurum tarafından rapor bu sisteme işlenir.

Özürlü sağlık kurulu raporları ulusal özürlüler veri bankasına girilerek bu konuda mükerrer rapor almayı engelleme, istatistik tutma gibi değişik alanlarda, ilgili bakanlıklarca kullanılmaktadır.

Hali hazırda bu tür raporları gören kurum sayısı azdır. Raporlar sistemden silinmez. Fakat bu raporlar aile tarafından bir kuruma ibraz edilmedikçe karşınıza çıkmaz. Özel eğitim kaçınılmazsa olaya bu açıdan bakmak gerekir. Çünkü çocuğun bu durumu aşamaması ihtimali, ileride başka sorunları doğuracaktır. Sicil korkusu için ileride oluşabilecek bir problem için, aileler heyete girip özel eğitime başlıyor, rapor süresi dolunca, özel eğitime ihtiyaç duymuyorsa %0 oranlı yeni bir rapor alıyor çıkabilecek herhangi bir soruna karşı bu raporları ibraz etme seçenekleri oluşuyor. Kısaca evet böyle bir durum vardı ama artık yok demek için.

*Bu yazı Dr. Onur Tuğçe Poyraz Fındık, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği tarafından yazılmıştır. 

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) dikkat gerektiren eylemlerde zorlanma, dürtüleri kontrol edememe, amaçsız aşırı hareketlilik, kazalara yatkınlık, sabırsızlık, sosyal ilişki güçlükleri gibi belirtiler ile erken çocukluk döneminde ortaya çıkan ve etkisini erişkin yaşamda da sürdürebilen bir nörogelişimsel bozukluktur. DEHB’nin yapılan güncel çalışmalara göre ülkemizdeki yaygınlığı %12 civarındadır. Akademik işlevsellik üzerine önemli etkisi olduğu bilinen DEHB’nin daha düşük sınav başarısı, daha fazla sınıf tekrarı ve daha yüksek okul bırakma oranları ile ilişkisi gösterilirken, eğitim sistemi içinde DEHB’li olguların tanımlanmalarını sağlayan ve çoğu zaman tedavinin de ana hedefi haline gelen belirtilerin ise davranışsal alanda yaşanan güçlükler olduğu görülmektedir. Davranışsal güçlükler alan yazınının da odak noktası olurken, akademik güçlükler ve akademik becerilerin desteklenmesi amacı ile uygulanabilecek özellikle ilaç dışı ya da ilaç tedavilerini destekleyici düzenlemeler hakkında oldukça sınırlı bilgi olduğu dikkat çekmektedir. Diğer yandan, yürütücü işlevlerde ciddi bozulmalar ile seyreden DEHB’nin toplumdaki yaygınlığı ve belirtilerin sürekliliği göz önünde bulundurulduğunda, ilk öğretimden yüksek öğretime kadar her aşamada karşılaşılan en sık psikiyatrik bozukluklardan biri olduğu söylenebilir. Akademik alanda yaşanan güçlükler ile başa çıkmak amacıyla, DEHB’li öğrencilerin özel gereksinimlerine yönelik uygulamada olan bazı düzenlemeler mevcuttur. DEHB’li öğrenciler için makul düzenlemelerin etkinliği ve kullanımı ile ilgili kanıtlar yetersiz olmakla birlikte, en çok başvurulan uygulamanın daha uzun sınav süresi kullanımı olduğu bilinmektedir. DEHB’li öğrencilerin uzatılmış sınav süresini etkili bir yöntem olarak algıladığına işaret eden destekleyici bulgular olduğu gibi, sürenin uzamasından herhangi bir engeli olmayan bireylerin de benzer şekilde yararlandığını ve bu düzenlemenin “etkisiz” olarak sınıflandırılabileceğini öne süren araştırma sonuçları da mevcuttur. Araştırmalar bu uygulamanın etkinliği üzerine tartışmalı bulgular sunmaya devam ederken, eğitim-öğretim sistemleri ve sınav ölçme değerlendirme merkezleri, DEHB’yi öğrencilerin eğitim ve öğretim programlarına veya faaliyetlerine katılımını sınırlayan etkiye sahip bir “engellilik (disability)” durumu olarak ele almakta ve özel gereksinimlerine yönelik müdahalelere yer vermektedir.

Özellikle ABD ve İngiltere gibi ülkelerde, DEHB’li öğrencilerin eğitim ve öğretim faaliyetlerine yönelik özel gereksinimlerinin belirlenmesi ve bu alanlarda desteklenebilmeleri için yapılacak değerlendirmeler hakkında rehberlerin olduğu dikkat çekmektedir. Bu rehberler incelendiğinde, genel olarak alanda uzman kişiler tarafından hazırlanan, teşhise atıfta bulunan, akademik ortamda yaşanabilecek işlevsellik kayıplarını tanımlayan ve uygun akademik düzenlemeye işaret eden bir belgeleme sürecini kapsadıkları görülmektedir. Bu doğrultuda, kapsamlı bir nöropsikolojik ve psikoeğitsel değerlendirme raporu şartından bahsedilmektedir. Böyle bir raporun, okul kayıtları, öğretmen-veli gözlem raporları gibi öğrencinin birden fazla ortamda gözlenen belirtilerine yönelik bir gelişim öyküsü, Amerikan Psikiyatri Birliği Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabına dayalı (The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders 5 &#; DSM 5) tanısını gösteren klinik değerlendirme, çalışma belleği ve işlem hızı puanlarına yönelik özel atıfları olan IQ testi, bellek, dikkat, akıcılık testleri (örn. Woodcock Johnson IV Bilişsel Yetenek ve Başarı Testleri), kullanılan ilaçlar ve değerlendirme sırasındaki ilaç etkisi, farklı bir kurumda benzer düzenlemelerden fayda gördüğüne ilişkin belgeler gibi kişinin geçmiş ve güncel belirtilerinin toplamından oluştuğu dikkat çekmektedir. Ayrıca, bu değerlendirme sürecinde, DEHB tanısının bulunmasının ya da ilaç reçetelerinin tek başına özel gereksinim taleplerinin karşılanması için yeterli olmadığının da altı çizilmektedir. Bu durum ise bir kişinin akademik düzenlemelere olan ihtiyacını, tek başına bir bozukluk, durum veya sendrom tanısının karşılayamayacağı şeklinde açıklanmıştır. Benzer uygulamalarda altı çizilen bu ifade, engellilik (disability) ve özel gereksinim (special needs) arasındaki ince ayrıma yapılan önemli bir vurgu olarak kabul edilebilir. Kavramsal açıdan incelendiğinde engellilik; normal günlük aktiviteleri gerçekleştirme ve bireyin becerileri üzerinde önemli olumsuz etkileri olan fiziksel ve/veya zihinsel bir bozulmayı, dolayısı ile daha çok bir organ/sistem hasarı kaynaklı tıbbi bir modeli ifade etmektedir. Özel gereksinim ise aslında fiziksel özel gereksinimleri de kapsamakla birlikte, uygulamada sıklıkla okullardaki eğitsel faaliyetler için gerekli destekleyici yaklaşımları içeren bir terim olarak kullanılmakta ve çocuğa özgü bir modeli tanımlamaktadır. Ancak teorik olarak tanımlanmış ‘özel gereksinim’ kavramına yönelik önemli bir eleştiri, bireyin güçlük yaşadığı alanların belirlenmesi sürecinde, ortadan kaldırmayı amaçladığı tıbbi ve psikolojik kategorilerin yeniden ortaya çıkmasına yol açtığı şeklindedir. Her ne kadar engellilik ve özel gereksinim kavramları iç içe geçmiş gibi görünse de, bu bakış açısı, eğitim gereksinimlerinin belirlenmesinde, özel gereksinimi olan her çocuğun bir engeli olmayacağının ya da engeli olan her çocuğun eğitim süreçlerinde özel gereksinimi olmayabileceğinin altını çizmektedir

Ülkemizde bu alanda yaşanan gelişmeler incelendiğinde, yılı sonrası ÖSYM tarafından DEHB’li öğrencilere sınavlarda ek süre ve okuyucu/işaretleyici yardımı verilebilmesinin adımlarının atıldığı görülmektedir. Sınav kılavuzlarında “Engelli Sağlık Kurulu Raporlarında/ÇÖZGER’de; zihinsel MR (mental retardasyon) ve sınıflanamayan grupta yer alan yaygın gelişimsel bozukluk (otizm spektrum bozuklukları (OSB), asperger sendromu, RETT sendromu, dezintegratif bozukluk vb.), özgül/özel öğrenme güçlüğü (disleksi, dikkat eksikliği, hiperaktivite vb.) olduğu belirtilen adaylara ek süre ve talepleri doğrultusunda okuyucu ve/veya işaretleyici yardımı verilir. Okuyucu ve/veya işaretleyici yardımı talep etmeyenler istedikleri takdirde tekli salonlarda sınava alınır.” ifadesi yer almaktadır. Bu doğrultuda son zamanlarda DEHB’li çocuk ve ergenlerin lise ya da üniversitelere yerleştirme sınavlarında faydalanabilecekleri desteklere başvuru için klinik tanılarını belgelemek amacı ile Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu (ÇÖZGER) taleplerinde artış olduğu görülmektedir. Türkiye’de 20 Şubat tarihinde resmî gazetede yayınlanan yönetmelik ile uygulaması başlanan ÇÖZGER kapsamında, eski sağlık kurulu raporlandırma uygulamasından farklı olarak, klinik durumların tanımlanma biçimlerinde gözlenen önemli değişim dikkat çekmektedir. Daha önce klinik durumlar “engellilik” oranları üzerinden tanımlanırken (disability), yeni raporlama sistemi kişinin ihtiyaç duyduğu “özel gereksinimler” (special needs) üzerinden yapılan tanımlamaları içermektedir. Ancak, DEHB’nin özel gereksinim düzeyi ve hastalık şiddetine yönelik derecelendirme ile ilişkili ayrıntılar bu yönetmelikte yer almamaktadır. ÇÖZGER yönetmeliğinde yer alan maddede “(4) Çocukların özel gereksinimleri, Ek-2’de hastalığın adı yer almasa bile vücut sistemleri üzerinden fonksiyon kayıpları değerlendirilerek belirlenir.” ifadesi hekimlere, yönetmelik kapsamında ayrıntıları tanımlanmamış psikiyatrik bozuklukların da belgelenebileceği yönünde dayanak sağlamakla birlikte, standardizasyon sorununu da beraberinde getirmektedir. Öte yandan, akademik başarı üzerine etkisi olabilecek ve sınav kılavuzunda adı geçmeyen farklı psikiyatrik bozukluklara sahip öğrencilerin özel gereksinimleri hakkında ise henüz tartışılmaya bile başlanmaması bu konu bağlamında ele alınması gereken diğer bir önemli sorun alanıdır.

Sonuç olarak, DEHB’li öğrenciler için ÖSYM tarafından son yıllarda başlatılan sınav süresi ve salon kullanımı hakkındaki yeniliklerin uygulamaya yansımasındaki belirsizliklere yönelik kaygılar mevcuttur. Bazı meslek gruplarına geçiş için engel teşkil ettiği bilinen DEHB gibi bir psikiyatrik bozukluğun sağlık kurulu raporu ile belgelenmesinin getirdiği damgalanma endişesi ve çocuğun ihtiyacı olan destek sistemlerinden faydalanabilmesinin sağlanması konusunda yaşanan ikilem birçok ebeveyn için zorlayıcı olmaktadır. Ek olarak, güncel ÇÖZGER yönetmeliğinde klinisyenin yorumuna açık olarak bırakılan DEHB tanısının raporlandırılması ve gereksinim düzeyinin belirlenmesi ile ilgili görüş birliği olmaması bu süreci daha da karmaşık hale getirmektedir. Diğer yandan dünya üzerinde, DEHB’li öğrencilerin akademik alandaki özel gereksinimlerinin nasıl değerlendirileceğine yönelik çeşitli modeller bulunmaktadır. Ülkemizde ruh sağlığı ve eğitim alanında çalışan profesyoneller tarafından, benzer örneklerin incelenmesi, ulusal normları olan bataryaların seçilmesi ve geliştirilmesi, standart koşullar altında değerlendirme sağlanması ile birlikte oluşturulacak algoritmalara ihtiyaç olduğu açıktır.

 Kaynaklar

  1. Ercan, E. S., Polanczyk, G., Akyol Ardıc, U., Yuce, D., Karacetın, G., Tufan, A. E., &#; & Başgül, S. (). The prevalence of childhood psychopathology in Turkey: a cross-sectional multicenter nationwide study (EPICPAT-T). Nordic journal of psychiatry73(2),
  2. Jansen, D., Petry, K., Evans, S. W., Noens, I., & Baeyens, D. (). The implementation of extended examination duration for students with ADHD in higher education. Journal of Attention Disorders23(14),
  3. Lovett, B. J., & Leja, A. M. (). ADHD symptoms and benefit from extended time testing accommodations. Journal of Attention Disorders19(2),
  4. Miller, L. A., Lewandowski, L. J., & Antshel, K. M. (). Effects of extended time for college students with and without ADHD. Journal of Attention Disorders19(8),
  5. Terzi, L. (). Beyond the dilemma of difference: The capability approach to disability and special educational needs. Journal of philosophy of education39(3),
  6. monash.pw
  7. monash.pw
  8. monash.pw

 

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır