İşveren ile sosyal güvenlik kurumuna açılan bir dava olan hizmet tespit davası işçinin belirli tarihlerde sigortasız olarak çalışmasından kaynaklı durum tespiti yapılması amacıyla açılır. Açılan davada işçi, belli bir ücret karşılığında iş ilişkisinin mevcut olduğunun tespit edilmesini talep eder.
sayılı sosyal sigortalar ve GSS Kanununun maddesini 9. fıkrasında hizmet davası kanuni şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır. Hizmet tespit davası açabilmek için şartlar ilgili kanunda şu şekilde geçmektedir;
Fiili olmasından dolayı işçinin çalışması ancak delil ile ispatlanabilir, hizmet tespit davaları yazılı delillere öncelik tanır. Yazılı delil aksinin de aynı şekilde yazılı delil ile kanıtlanması şarttır ama tespit istenen bazı durumlarda işveren ve çalışmaya yönelik yazılı ya da resmi bir kanıt bulunmadığından dolayı tanık beyanları değer kazanır.
Bu durumda dikkat edilmesi gereken tanık delillerinin geçerli olması adına inandırıcı bulunmasıdır, tanık somut bilgiler vermeli aynı zamanda aynı işyerinde ya da komşu işyerinde çalışan biri olmalıdır. Hizmet tespit dava nasıl kazanılır konusunda bir avukattan destek almak önemlidir.
Sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası kanununun belirttiği sürede hak kaybına uğrayan işçi, hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde hizmet davası açarak hak kaybının telafisini ister.
Davanın açılabilmesi için 5 yıllık sürenin değerlendirilmesi gerekir, kanunda belirtilen sürenin geçilmesinin ardından dava açılması söz konusu değildir, hizmet tespit davası zamanaşımı olan bir dava türüdür. Hak düşürücü sürenin işlediği bir dava olmasından dolayı, hak düşürücü süre işçinin hakkının ortadan kalkmasına neden olur.
Hizmet tespit davası kazanılırsa işçinin çalıştığı yıllar içerisindeki sigorta primleri işveren tarafından ödenir. Aynı zamanda sigorta primleri yasal faiz oranları baz alınarak ödeme gerçekleştirilir.
İşveren tarafından işçinin çalıştığı dönem içerisinde vergi dairesine ödenmeyen gelir vergisi ödenmek zorundadır. Hem Sosyal Güvenlik Kurumu hem de vergi dairesi ilgili dönemde işverene ceza kesebilir bu durumda işverenin kesilen cezayı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır.
Çekişme konusu para olmadığından dolayı hizmet davası ücreti konusunda sadece sabit masraf söz konusudur. Aynı zamanda da tanık olarak belirtilecek her kişi için ilave ücret bulunmaktadır.
İş mahkemelerinde görülen davalarda hakim dosyayı incelenmek üzere bilirkişiye gönderir, her bilirkişi ücreti farklılık gösterir. Açılan hizmet tespit davasının ne kadara mal olacağı ile ilgili detaylı bilgi avukat tarafından davacıya sunulur.
Hizmet tespit davalarında en önemli konu avukata danışmaktır çünkü dava sürecinde ve yargılama esnasında verilen beyanlarda yapılan en küçük bir hata ya da kullanılan yanlış bir kelime hak kaybına sebep olur. 5 yıllık hak düşürücü süre olduğundan dolayı kişinin avukatsız hareket etmesi hak kaybına uğramadan nedenidir.
Hizmet tespit davası ne kadar sürer sorusunun cevabı için net bir süre vermek imkânsızdır özellikle iş mahkemelerinde karar süreleri değişkenlik gösterir. Mahkemenin yoğunluğu ve farklı durumlara göre hizmet tespit davalarının sonuçlanma süresi ortalama olarak 1 ila 2 yıl arasında değişmektedir.
İş mahkemesinde sonuçlanmasının ardından davada İstinaf ve Yargıtay aşamalarına geçilir. Açılan hizmet tespit davası ne kadar sürede sonuçlanabileceği konusunda en doğru süre bilgisi Avukat tarafından bildirilir.
İlginizi Çekebilir;
monash.pw
monash.pw
monash.pw
monash.pw
monash.pw
Kii, kural olarak çalmaya balamakla sigortal olur. Kurum tarafndan kanundan kaynaklanan sigorta edimlerinin sigortalya sunulmas için ibu çalma ilikisinin bildirilmesi, bu bildirimin yan sra sigortalnn ilgili sigorta kollarndan salanan yardm ve haklardan faydalanabilmesi için adna belirli bir süre prim ödenmesi de gerekmektedir. Dolaysyla iverenlere, çaltrdklar sigortallar Kuruma bildirme ve prim ile hizmet belgesi verme yükümlülüü getirilmitir. Kayt d istihdam ise, sosyal güvenlik açsndan nitelii itibaryla yasal ilerde çalarak istihdama katlan kiilerin, çalmalarnn gün veya ücret olarak ilgili kamu kurum ve kurulularna hiç bildirilmemesi ya da eksik bildirilmesi olarak tanmlanmaktadr. Gerek ksa gerekse uzun vadede kayt d istihdam ülke ekonomisi ile kiilere oldukça büyük zararlar vermekle birlikte sosyal açdan da birçok olumsuzluu beraberinde getirmektedir. Bu çalmamzda, kamu düzenine ilikin olan hizmet tespiti davalarnda ispat yükü ve araçlar hem doktrin hem de Yargtay Kararlar nda deerlendirilecektir.
Anahtar Kelimeler: Hizmet Tespiti Davalar, Hizmet Tespiti Davalarnda spat Yükü, Hizmet Tespiti Davalarnda spat Araçlar.
Kayt d istihdam, gelimilik düzeyi ne olursa olsun günümüz ekonomilerinde var olan ciddi bir sorun olmakla beraber Türkiye açsndan özellikle 'li yllardan sonra gündeme gelmi olan bir kavramdr. Ülkeden ülkeye farkllklar arz etmekle birlikte ekonomik krizler, isizlik, istihdam üzerindeki mali yüklerin fazla olmas, vergi oranlar, enflasyon, rekabet etmek için maliyetleri azaltma istei kayt d istihdama yol açan nedenlerin banda gelmekte olup bu durumun önüne geçebilmek için öncelikle kayt dln hangi nedenlerden kaynaklandnn tespiti gereklidir.
Kayt d istihdam çalanlar, iverenler ve devlet açsndan birçok açdan olumsuzluu beraberinde getirmektedir. Çalanlar sendikal haklardan yoksun kalmakta, yeterli salk hizmetlerinin alnamamas sonucunda hastalk vakalar artmakta, i kazas veya meslek hastal, analk durumlarnda hak ve yardmlardan faydalanamamakta, emekli aylna hak kazanamamakta; iverenler açsndan ise primi ödeyenlerle ödemeyenler arasnda haksz rekabet ortamnn olumasna sebebiyet vermektedir. Devlet açsndan ise öncelikle prim kayb gündeme gelmektedir. Ayrca devlet sosyal güvenlik sisteminden kaynaklanan yükleri tamak zorunda kalmakta, bu durum ise çalanlarn sistemden yararlanamamalar sebebiyle sosyal güvenlik açklarnn artmas sonucunu beraberinde getirmektedir. Anlald üzere, kayt d istihdam gerek çalanlar ile iverenler, gerekse devlet açsndan ciddi boyutta ahlaki dejenerasyona sebep olmaktadr.
Kayt d istihdam kavram, ilgili literatürlerde birçok farkl ekilde tanmlanmaktadr.
Avrupa Komisyonu, kayt d çalma ile ilgili yaynlad raporda, kayt d çalmay, üye devletlerin düzenleyici sistemlerindeki farkllklar dikkate alarak, nitelii itibaryla yasal, ancak kamu otoritelerine bildirilmemi üretim faaliyetleri olarak tanmlamaktadr.1 Daha önce Avrupa Komisyonu tarafndan yaplan baz çalmalarda üretim faaliyetlerinin yerini ücretli faaliyetler ibaresi almaktayd. Yaplan düzenlemeler sonucu, ibu tanm geniletilerek ücret karl olmakszn yaplan üretim faaliyetleri de kapsama dâhil edilmitir.
Uluslararas Çalma Örgütü ("ILO") tarafndan kullanlan tanmda da kayt d istihdam, belirli bir referans döneminde formel, enformel ya da hanehalklarnca formel olmayan bir ekilde yerine getirilen ileri kapsamaktadr.2
Sonuç itibaryla kayt d istihdam kavram, piyasa koullarnda kendi iyerinde veya herhangi bir sektörde baml çalan olarak istihdam edilen kiilerin, devlet denetim mekanizmasnn olmad, ücret, mesai gibi konularda Sosyal Güvenlik Kurumu'nun denetimi dnda ücretin ya da çalma gün saysnn eksik veya hiç bildirilmedii yasa d çalmalar olarak tanmlayabilmek mümkündür.3
Hukuk düzenimizde, kayt d çalanlarn hizmet tespiti davalar ikame ederek haklarn aramalar mümkündür. Hizmet tespiti davalarnda ise ispat kavramn ispat yükü ve araçlar kavramlar içerisinde irdelemek gerekir.
Bir davada davann taraflarnca ileri sürülen iddia ve savunmalar, birtakm olay ya da olgulara dayanr. Bu olay ya da olgular, taraflar arasnda çekimeli ise ispat edilmeleri gerekir. spat edilmemi bir olay ya da olgu ile mevcut olmayan bir olay ya da olgu edeerdir. spat faaliyeti, esas itibaryla davaya bakan hâkimi inandrma faaliyetidir.
Hizmet tespiti davasnda sigortal, daval iverene ait iyerinde geçen çalmalarnn iverence Kuruma bildirilmediini ve ücret miktarn ispat etmek durumundadr. veren ise, davacnn kendisine ait i yerinde çalmad veya tüm çalmalarnn Kurum'a eksizsiz bildirildii yönünde savunma yaparak kar ispat faaliyetine giriir.4
Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi ''Kanunda aksine bir hüküm bulunmadkça, taraflardan her biri, hakkn dayandrd olgularn varln ispatla yükümlüdür.'' eklindeki hükmüyle genel ispat kuraln belirlemitir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu("HMK")'nun maddesi de ayn yönde bir hükme yer vererek ispat yükünün, kanunda özel bir düzenleme bulunmadkça, iddia edilen vakaya balanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çkaran tarafa ait olduunu düzenlemitir. Baz durumlarda, genel kuraln dnda ispat yükü Kanun tarafndan belirlenmi olabilir. sayl Sosyal Sigortalar ve Genel Salk Sigortas Kanunu'nun maddesinin 9. fkrasnda hizmet tespiti davasnda davacnn, iverene ait iyerinde sigortal olarak geçen çalmalarnn Kurum'a bildirilmediini, Kurum tarafndan tespit edilmediini ve ücret miktarn ispat etmekle yükümlüü olduu açkça hüküm alna alnmtr.
HMK'nn maddesi, "Kanunda öngörülen istisnalar dnda, hâkim, iki taraftan birinin söylemedii eyi veya vakalar kendiliinden dikkate alamaz ve onlar hatrlatabilecek davranlarda dahi bulunamaz. Kanunla belirtilen durumlar dnda, hâkim, kendiliinden delil toplayamaz." eklindedir. Bu ilkenin anlam hâkimin, Kanun'un öngördüü hâllerde re'sen harekete geçerek uyumazln aydnla kavuturulmas, maddi gerçein ortaya çkartlmas amacyla aratrma yapmasna ve delil toplamasna izin verildiidir. Bu noktadan hareketle, Kanun'da asl olann dava malzemesinin taraflarca getirilmesi olduu ve fakat Kanun'un öngördüü istisna hallerde ise hâkimin re'sen harekete geçerek delil toplamasna müsaade edildii sonucuna varmak mümkündür. Re'sen aratrma ilkesi kamu yararnn ar bast ve kamu düzenini gerektiren hallerde uygulama alan bulan bir yarglama hukuku ilkesidir.5 Kamu düzenine ilikin olan hizmet tespiti davalarnda da re'sen aratrma ilkesi geçerlidir.6
Hâkim re'sen aratrma ilkesinin uygulama alan bulduu davalarda, kendisine gerçek görünmeyen iddialarn varl hâlinde, gerçein ortaya çkarlmas amacyla aratrma yapmakla yükümlüdür. Taraflardan birinin isticvap edilmesi ve bunun ikrarla sonuçlanmas hâlinde bile hâkim, tarafn beyan ile bal olmayacak ve bu konuya ilikin olarak yine aratrma yapabilecektir.7 Yani hâkim taraflarn sunduu delillerle bal kalmayp, gereken her türlü aratrmay yapma yükümlülüü altndadr.
Hizmet tespiti davalarnn kamu düzenini ilgilendirdii, bu sebeple de özel bir duyarllk ile yürütülmesi gerektii Yargtay'n güncel bir kararnda u ekilde ifade edilmitir: ''Davann yasal dayanan oluturan sayl Kanun'un 79/ ve sayl Kanun'un 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemi ise de, davann nitelii kamu düzenini ilgilendirdii ve bu sebeple özel bir duyarllk ve özenle yürütülmesi gerektii Yargtay'n ve giderek Dairemizin yerlemi içtihad gereidir.''8
spatn gerekli olmad hâlleri ikrar ile çekimesiz vakalar ve herkesçe bilinen vakalar balklar altnda toplamak mümkündür. krar, bir tarafn dier bir tarafn ileri sürdüü vakann ksmen ya da tamamen doru olduunun kabulü anlamna gelmektedir. Dolaysyla ikrar edilen vaka çekimeli olmaktan çkar ve ispat edilmesine gerek kalmaz.
Yukarda belirttiimiz üzere, kamu düzenine ilikin olan hizmet tespiti davalarnda ikrar mümkün deildir. Bu nedenle hizmet tespiti davasnda davadan feragat, davay kabul ve sulhun yannda ikrarn da kabulü mümkün deildir.9 Bu hususun yan sra ispatn konusunu taraflarca çekimeli olan ve dava konusu uyumazln üzerinde etkili olan vakalar oluturduundan herkesçe bilinen vakalar ve çekimesiz vakalarn ispatna gerek yoktur.
Sigortallk nitelii ve fiili çalma, söz konusu iyerinin kanun kapsamnda olup olmad, kesintili veya kesintisiz çalma olgusu ile ücret miktar ise ispatlanmas gereken olgulardandr. sayl Kanun'a göre, kii çalmaya balad tarihten itibaren sigortal saylr. Yani sigortallk nitelii bakmndan tam veya ksmi zamanl olarak fiilen çalma olgusunun gerçeklemesi arttr. veren, iyeri bildirgesini en geç sigortal çaltrmaya balad tarihte Kurum'a vermekle yükümlüdür. Çalan tarafndan ikame edilen davann kabulü için söz konusu iyerinin Kanun kapsamnda bulunmas gerekmektedir. Yargtay, güncel bir kararnda bu hususu u ekilde ifade etmitir; ''Bu tür davalarda öncelikle davacnn çalmasna ilikin belgelerin iveren tarafndan verilip verilmedii yöntemince aratrlmaldr. Bu koul olumusa iyerinin gerçekten var olup olmad kanun kapsamnda veya kapsama alnacak nitelikte bulunup bulunmad eksiksiz bir ekilde belirlenmeli daha sonra çalma olgusunun varl özel bir duyarllkla aratrlmaldr.''10
Bu hususlarn yan sra, hizmet tespiti davalarnda davacnn kesintili veya kesintisiz çalt dönemleri kuku duyulmayacak ölçüde ispatlamas arttr. Bu noktada belirtmek isteriz ki ibu davalar be yllk hak düürücü süreye tabi olup, hak düürücü süre içinin iten çkt yln son gününden itibaren ilemeye balar. Ancak içi yllarca kesintisiz ve aralksz olarak ayn iyerinde çalmsa, içinin be yl aan süreye ilikin sigortasz çalmalar için bile hizmet tespit davas açabilmesi mümkündür. Davacnn hizmet tespiti davasnda ispat etmesi gereken unsurlardan birisi de ücrettir. Kurum'ca iverene tahakkuk ettirilecek primler açsndan öncelikle ücretin belirlenmesi gerekir.
Hizmet tespiti davalarnda kesin ispat araçlarn senet ile belge ve kesin hüküm balklar altnda toplayabilmemiz mümkündür.
Senet, kiinin iradesine ilikin beyannn d dünyaya yazl olarak yanstlmas biçimidir. Ayrca senedin yazl olmas, bir vaka hakknda bir irade beyan içermesi ve imzal olmas gerekir.11 Bu unsurlardan birinin dahi eksik olmas durumunda senet nitelii tamayacandan belge olarak kabul edilecektir.
Hizmet tespiti davas kural olarak her türlü delille ispatlanabilir. Ancak yazl belgelerin bulunmas durumunda bunlarn ispat gücü dier ispat araçlarna göre daha fazladr. Sigortal ile iverenin imzasn tayan ücret bordrosu gibi yazl belgelerin bulunmas durumunda bu belgeler kesin delil olarak kabul edilir. Buna karlk sigortalnn imzasn içermeyen bordro, bildirge, vizite kâd gibi belgelere hizmet tespiti davasnda yazl delil olarak itibar edilemez. e giri bildirgesinde, ücret tediye bordrolarnda, aylk prim ve hizmet belgelerinde sigortalnn imzas bulunmasna ramen sigortal söz konusu belgeleri hata, hile veya korkutma sonucunda imzaladn iddia ederse bu iddiasn ispat etmekle yükümlüdür. Bunun yannda sigortal söz konusu belgelerdeki imzann kendisine ait olmadn da ileri sürebilir.12
Ayrca davac tarafndan iveren aleyhine ikame edilmi bir dava mevcut ise ve bu dava karara balanarak kesinlemise yani ortada bir kesin hüküm varsa davacnn tekrar ayn iveren aleyhine ayn dönemlere ilikin hizmet tespiti davas ikame etmesi mümkün deildir. Böyle bir durumda ise kesin hüküm nedeniyle davann reddine karar verilecektir.13
Bu hususlarn yan sra, hizmet tespiti davalarnn kamu düzenine ilikin olmas ve re'sen aratrma ilkesinin geçerli olmas nedeniyle yemin müessesesine bavurulmas mümkün deildir.
Tank, uzman görüü, keif ve içilik haklarna ilikin davada verilen hüküm ise takdirî ispat araçlar arasnda yer almaktadr.
Hizmet tespiti davasnda davac sigortal olarak fiilen çaltn fakat iverence Kurum'a bildirilmediini iddia etmektedir. Çalma olgusu maddi bir vaka olduuna göre tank delili ile ispatlanmas mümkündür. Ancak yazl belgelerin varl durumunda tank sözlerine itibar edilemez. Bunun dnda ücret miktarna yönelik olarak da tank deliline bavurulmas mümkündür. Ancak iddia edilen ücret miktar HMK'nn maddesindeki parasal snr ayorsa yazl delil ile ispatlanmas gerekir.14 Ayrca re'sen aratrma ilkesi uyarnca hizmet tespiti davalarnda hâkimin tanklar re'sen belirlemesi mümkün olup15 tanklarn dinlenmesi srasnda da özel bir duyarllk gösterilmesi gerekmektedir.16 Ayrca Yargtay, hizmet tespiti davalarnda öncelikle davac ile birlikte çalan bordro tanklarnn dinlenmesini,17 davac ile ayn iyerinde çalan kiilerin bulunmamas durumunda ise komu iyerlerinde çalan kiilerin ifadelerine bavurulmas gerektiini vurgulamtr.
Hizmet tespiti davalarnda uzman görüüne bavurulmas da mümkündür. Ancak mahkeme uzman görüünü serbestçe takdir etme hakkn haizdir. HMK'nn maddesi uyarnca, hâkim, kendisinden rapor alnan uzman mahkemeye davet edip dinleyebilir.
Ayrca, hizmet tespiti davalarnda mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebine üzerine keif deliline de bavuru salanabilir.18
Takdiri ispat araçlarnn bir dieri de içilik alacaklarna ilikin davada verilen hükümdür. bu hüküm hizmet tespiti davasnda kesin olmasa da oldukça güçlü bir delil niteliini haizdir. çilik alacaklarna ilikin davada verilen hükmün kesin delil olarak kabul edilmemesinin nedeni davann tarafnn Sosyal Sigortalar Kurumu olmaddr.19
Sosyal Güvenlik Kurumu'na hizmet süreleri eksik bildirilen veya hiç bildirilmeyen çalanlarn iverene kar ikame ettikleri hizmet tespiti davalar sosyal güvenlik hakknn salanmasnda oldukça önemli bir yere sahiptir. Temelini Anayasa'dan alan sosyal güvenlik hakkna herkesin sahip olduu kabul edilmi ve Devletin bu güvenlii salayacak her türlü tedbiri almas öngörülmütür. Bu nedenle de kamu düzenine ilikin olan hizmet tespiti davalarnda re'sen aratrma ilkesi benimsenmitir. Dolaysyla hizmet tespiti davasnda davacnn, iverene ait iyerinde sigortal olarak geçen çalmalarnn Kurum'a bildirilmediini, Kurum tarafndan tespit edilmediini ve ücret miktarn ispat etmekle yükümlüü olduu açkça hüküm altna alnmsa da davaya bakan hâkim, taraflarca sunulan delillerle bal olmayp hiçbir üpheye yer verilmeyecek ekilde gerçek durumun ortaya çkmas adna her türlü aratrmay yapma yükümlülüü altndadr. Bu aratrmay yaparken hâkim, mevcut ise öncelikle kesin delil araçlarn incelemelidir. Takdirî delillerin aksine kesin delil araçlar hâkimi balayc niteliktedir. Kesin delillerin mevcut olmamas hâlinde ise takdirî ispat araçlar incelenmelidir.
Footnotes
1. Sander MATEMAN, Piet H. RENOOY, Undeclared Labour in Europe Towards an integrated approach of combatting undeclared labour (Final Report, Regioplan Publicationnr. , Amsterdam, , 15 Kasm , s,monash.pw ,Eriim Tarihi:
2. Ralf HUSSMANNS, Defining and Measuring Informal Employment, International Labour Office, Bureau of Statistics, Switzerland, , 5 Aralk , smonash.pw , Eriim Tarihi:
3. rem Özlem YANC ERDAL, Türkiye'de Kayt D stihdam ve Kayt D stihdamla Mücadele Politikalar, Ufuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yl:8 , Yl:8, Say, , s,monash.pw , Eriim Tarihi:
4. Erdal ARAP, Hizmet Tespiti Davalar, 2. Bask, Seçkin, Ankara , s
5. Seda ÖZMUMCU, "Türk Hukukunda Yargtay Kararlar Inda Re'sen Aratrma lkesi", S.D.Ü. Hukuk Fakültesi Dergisi MHBR Özel Says, s, (monash.pw), Eriim Tarihi:
6. Yargtay Hukuk Dairesi'nin tarih ve E/,K/ sayl karar; Yargtay Hukuk Dairesi'nin T. / E. ve / K. sayl karar,monash.pw, Eriim Tarihi:
7. Abdurrahim KARSLI, Medeni Muhakeme Hukuku, 4. Bask, stanbul, , s
8. Yargtay Hukuk Dairesi'nin tarih ve E/,K/ sayl karar,monash.pw, Eriim Tarihi:
9. Resul ASLANKÖYLÜ, Sosyal Sigortalar ve Genel Salk Sigortas Kanunu erhi, Yetkin Yay., Ankara , s
Yargtay Hukuk Dairesi'nin tarih ve E/,K/ sayl karar,monash.pw, Eriim Tarihi:
Muhammet PEKCANITEZ, Hakan ATALAY, Ouz ÖZEKES, Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yay. 7. Bas, Ankara, , s
ARAP, a.g.e, s
Yargtay Hukuk Dairesi'nin tarih ve E/,K/ sayl karar,monash.pw, Eriim Tarihi:
ARAP, a.g.e, s
Yargtay Hukuk Dairesi'nin tarih ve E/,K/ sayl karar,monash.pw, Eriim Tarihi:
Yargtay Hukuk Dairesi'nin tarih ve E/K/34 sayl karar,monash.pw, Eriim Tarihi:
Yargtay Hukuk Dairesi'nin tarih ve E/,K/ sayl karar,monash.pw, Eriim Tarihi:
Yargtay Hukuk Dairesi'nin tarih ve E/,K/ sayl karar,monash.pw, Eriim Tarihi:
Bar DUMAN, Sayl Sosyal Sigortalar Kanununa Göre Hizmetlerin tespiti, Turhan Kitapevi, Ankara , s
The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.
AUTHOR(S)
POPULAR ARTICLES ON: Employment and HR from Turkey
Richmond Chambers Immigration Barristers
When sponsoring a worker for a particular role, employers need to understand how to apply for a sponsor licence and that the worker is sponsored for a job in an eligible standard occupational classification (‘SOC')
Herrington Carmichael
Several long-awaited pieces of legislation aimed at creating a more family friendly workplace received Royal Assent last week and once in force, these will extend the current period of redundancy protection for parents
Halk arasında sigortalılığın tespiti olarak bilinen hizmet tespit davaları çalışan binlerce işçiyi ilgilendirmekte ve pek çok işçi için bu davalar oldukça önem arzetmektedir. Ne kadar önem arz ettiğini anlamamız açısından Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine bakmamız yeterlidir. yılı TÜİK verilerine göre ülkemizde yılı itibariyle kayıt dışı istihdam oranı %34 olarak belirtilmiştir. Bu çok yüksek bir oran olup bize, hali hazırda çalışan işçilerin 3'te 1'inden fazlasının sigortasız olarak çalıştırıldığını göstermektedir. Biz de bu yazımızda pek çok çalışanı ve işvereni ilgilendiren bu konuyu incelemek ve işçilerin sahip olduğu hakları sizlere açıklamak istedik.
Kural olarak kanunlarımızca işçinin sigortasız olarak çalıştırılması yasaktır. Sigortasız olarak çalışan işçinin hakları emeklilik açısından ciddi olarak sekteye uğramakta; bunun yanı sıra sağlık hizmetlerinden yararlanma ve iş kazası geçirmesi gibi durumlarda sigortasız çalışması kendisi için ciddi hak kayıplarına yol açmaktadır. Ancak pek çok işçi geçim kaygısı ve başka iş bulamama korkusuyla, çalışırken bu duruma itiraz edememekte; deyim yerindeyse içinde bulunduğu şartlar itibariyle bu durumu kabullenmeye zorlanmaktadır. Ancak işçinin bu duruma sessiz kalması sigorta kayıtlarının düzeltilmesini talep etme hakkını sona erdirmemekte;işten çıksa ya da çıkarılsa dahi bu hakkı devam etmektedir.
Çalışırken bu duruma itiraz edemeyen işçilerin, işten ayrıldıktan sonra geriye dönük olarak sigorta kayıtlarının düzeltilmesini sağlamak amacı ile dava açmaları mümkündür ve bu dava kanularımızca hizmet tespit davası olarak adlandırılmaktadır. Hizmet tespit davası; sigorta bildirimi yapılmaksızın ve primleri yatırılmaksızın çalıştırılan işçinin, sigortasız çalıştığı bu süreyi, sigortalı olarak çalışmış gibi sigorta kaydında görünmesi ve kayıtların düzeltilmesi için açmış olduğu davadır.
Hizmet Tespit Davası Açabilmenin Şartları Nelerdir?
Hizmet tespit davası açmak isteyen işçilerin yasal olarak öngörülen bir takım şartları yerine getirmiş olmaları gerekir. Dava açmadan önce bu hususlara dikkat etmek oldukça önem arz etmektedir ve olası bir hak kaybına uğramamak adına hukuki destek almanız bu açıdan son derece önemlidir.
Hizmet tespit davalarını kazanabilmek için çalışma döneminin ispatlanması çok önemlidir. Bu ispatın nasıl sağlanacağına değinecek olursak; Delil olarak SGK Kayıtları, İşverenin Kayıtları, İşverende Bulunan Şahsi Sicil Dosyası, Oda Kayıtları, Vergi Kayıtları, Maaş Bordroları ve Tanık Anlatımları gibi deliller oldukça önemlidir.
Hizmet tespit davalarında davacı taraf sigortasız olarak çalıştırılan işçi olabileceği gibi;işçinin vefat etmesi durumunda yasal mirasçıları da bu davayı açabilir. Davalı taraf ise işveren ya da birden fazla işveren varsa bunların tamamıdır.
Hizmet Tespit Davalarında Hak Düşürücü Süre
İşçi kural olarak sigortasız çalışarak geçirdiği sürenin son yılından itibaren başlamak üzere 5 yıl içerisinde hizmet tespiti davasını açma hakkına sahiptir. Bu süre hak düşürücü süre niteliğindedir. Bu süre sonrasında açılan davalar mahkeme tarafından reddedilecektir. Yine işçinin vefatı itibari ile yasal mirasçıları da, işçinin vefatından itibaren 5 yıl içerisinde hizmet tespit davası açma hakkına sahiptir. Hak düşürücü sürenin anlaşılabilmesi açısından örnekleyecek olursak:
Örneğin; yılı Temmuz ayında işten ayrılan ve ondan önce kesintisiz olarak 5 yıl boyunca sigortasız çalışan işçi, 31 Aralık tarihine kadar bu 5 yıllık sürenin tamamı için hizmet tespit davasını açabilecektir.
Ancak yukarıda da belirttiğimiz üzere istisnai olarak bu 5 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmadığı durumlar da mevcuttur. Yargıtay Hukuk Dairesi hak düşürücü süre nedeniyle davası reddolunan bir işçinin temyiz itirazları sonrası hak düşürücü süre ile ilgili emsal olarak kararında şu ifadelere yer vermiştir: “…Davacı, davalı işveren nezdinde çalıştığının tespiti ile işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. İşverenin, sigortalılara ilişkin hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanunun 79/1. maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nde, işverence Kuruma verilecek belgeler; işe giriş bildirgesi, aylık sigorta primleri bildirgesi, dönem bordrosu vs. şeklinde sıralanmıştır. Bu belgelerden birisinin dahi Kuruma verilmiş olması veya Kurumca, fiilen ya da kayden sigortalı çalışma olgusunun tespiti halinde hak düşürücü süreden söz edilemeyecektir…” (Yargıtay HD. / E., / K.)
Yani bu kararla görülmektedir ki; işveren tarafından işe giriş belgesi, sigorta primi bildirgesi, dönem bordrosu gibi belgelerden biri kuruma verilmiş ise, hak düşürücü süre işlemez ve davanızı herhangi bir süre sınırına takılmadan her zaman açabilirsiniz.
Söz konusu dava oldukça hassas bir dava olup açılacak olan davaya SGK'da müdahil olarak katılmaktadır. Bu davaların kazanılması açısından profesyonel bir yardım almanız oldukça önem arz etmektekdir.
Hizmet Tespiti Davası, sosyal güvenlik kurumuna hizmet süreleri eksik bildirilen, sürekli çalışmasına rağmen işe giriş çıkış yaptırılan, sgk girişleri geç yaptırılan veya sigortasız çalıştırılan işçilerin işverene karşı açacağı dava türüdür.
İş Hukuku ile ilgili genel bilgi sahibi değilseniz öncelikle İş Hukuku başlıklı yazımızın incelenmesini tavsiye ederiz.
Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Maddesinin 9. Fıkrasında “Sigortalının çalıştığı bir veya birden fazla işte, bu Kanunda yazılı şartları yerine getirmiş olmasına rağmen, kendisi için verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgesinin veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin işveren tarafından verilmediği veya verilen aylık prim ve hizmet belgesinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde kazançların veya prim ödeme gün sayılarının eksik gösterildiği Kurumca tespit edilirse, hastalık ve analık sigortalarından gerekli ödemeler yapılır “ denilmiştir. Buna göre sigortasız çalıştırılan veya sigorta primleri eksik ödenen işçi hizmet davası açabilir.
Davacı, Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4/a(1) maddesi kapsamında işçi sıfatını taşıyan kişidir. İşçinin vefat etmiş olması halinde ise, mirasçıları hizmet tespiti davasını hak düşürücü süre içerisinde açma hakkına sahiplerdir.
tarihinden önce açılacak olan hizmet tespiti davalarında Sosyal Güvenlik Kurumu’nun davalı olarak gösterilmesi zorunlu iken, sayılı Kanunu’nun Maddesi ile mülga sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 7. maddesi değiştirilmiş ve tarihinden itibaren açılacak olan hizmet tespiti davalarında Kurum’un davalı olarak gösterilmeyeceği, davanın Kurum’a re’sen ihbar edileceği düzenlenmiştir.
Ancak sayılı İş Mahkemeleri Kanunu, Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile yürürlükten kaldırılmıştır. Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 4. maddesinde de “Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava Kuruma resen ihbar edilir. İhbar üzerine davaya davalı yanında ferî müdahil olarak katılan Kurum, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabilir. Kurum, yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla yükümlüdür. “ denilmiştir.
Sonuç olarak Kanun’da yapılan değişiklik ile açılacak hizmet tespiti davalarında sadece işveren davalı olarak gösterilecek, Sosyal Güvenlik Kurumu’na dava re’sen ihbar edilecektir. Kurum ihbar üzerine fer’i müdahil olarak davaya katılacaktır.
Ayrıca alt işverenlik ilişkisinin varlığı halinde alt işveren ekonomik durumunun kötü olması nedeniyle işçiye borcunu ödeyemeyecek halde ise, asıl işveren söz konusu borçtan dolayı sorumlu olacaktır.
Sigortaya işveren tarafından hiç bildirilmeyen hizmetler için hizmet tespiti davası açma süresi işçinin işten ayrıldığı yılın son gününden itibaren 5 yıldır.
Söz konusu süre hak düşürücü süre olup, hakim tarafından re’sen nazara alınacaktır. Ancak 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olması kuralının istisnaları mevcuttur.
İstisnalardan ilki Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nde sayılan ve Kurum’a verilmesi gereken belgelerden herhangi birinin kuruma verilmiş olması halidir. Söz konusu belgelerden birinin Kurum’a verilmiş olması halinde hak düşürücü süre işlemeyecektir. Bu kapsamda kabul edilen belgeler şunlardır:
Diğer istisna hali ise kurumca işçinin, işveren yanında iş akdine tabi olarak çalıştığı tespit edilmesi halidir. Bu haller;
Söz konusu hallerde hizmet tespit davasında 5 yıllık hak düşürücü süre işleyemeyecektir.
Özetle sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemeyecektir.
Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. Maddesi gereği hizmet tespiti için açılacak olan davalarda görevli mahkeme İş Mahkemeleridir.
Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 6. Maddesi gereği yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir. Sosyal Güvenlik Kurumu’na karşı açılan davalarda yetkili mahkeme Kurum’un bulunduğu yer mahkemesidir. Hizmet tespiti davasında birden fazla davalının olması durumunda davalılardan birinin yerleşim yeri adresinde dava açılması yeterlidir.
Yargıtay Hukuk Dairesi / Esas, / Karar ve Tarihli bir kararında “ Sayılı Kanunun 79/ maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. “
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu / Esas,/ Karar ve Tarihli bir kararında “ İşverenin, çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Sayılı Kanunun maddesinin 1. fıkrasında açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi, dört aylık sigorta primleri bordrosu, sigortalı hesap fişi monash.pw Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması hâlinde artık Kanunun maddesinin fıkrasında yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir. “
Yargıtay Hukuk Dairesi / Esas, / Karar ve Tarihli bir kararında “ İşverenin çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanunun 79/1 .maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. yapılan Sosyal Sigorta işlemleri Yönetmeliğinin dördüncü kısmında işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi ( Yön. Madde l6) , dört aylık sigorta primleri bordrosu ( Yön. Madde 17), sigortalı hesap fişi ( Yön. Madde 18) monash.pw Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması halinde artık Kanunun 79/10 (eski 8) maddesinde yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir. “
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu / Esas, / Karar ve Tarihli bir kararında “ Öncelikle sayılı Kanunu’nun m/10’daki belgelerin işverence kuruma verilip verilmediği veya çalışmanın kurumca tespit edilip edilmediği araştırılmalı, belgeler verilmişse veya çalışma kurumca tespit edilmişse, davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerekir. Sonra tespiti istenen dönemde kişinin sigortalı niteliği taşıyıp taşımadığı, işyerinin tespiti istenen dönemde gerçekten var olup olmadığı, kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, yapılan işin kanun kapsamına girip girmediği araştırılmalıdır.”
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu / Esas, / Karar ve Tarihli bir kararında “ Çalışma olgusu her türlü delille ve bu arada tanıkla da ispat edilebilir. İşe giriş bildirgesinin işlevi kurumu sigortalının çalışmaya başladığından haberdar etmek olduğundan, bildirgenin verilmiş olması mutlaka çalışıldığını göstermez. Bu nedenle, çalışma olgusunun ispatı başka delillere ihtiyaç duyar. Sigortalı hizmetin tespiti için verilen kararlarda, bu davaların özel bir duyarlılık gerektirdiği ve suistimallere açık olduğu düşünülmelidir. “
Yargıtay Hukuk Dairesi / Esas, / Karar ve Tarihli bir kararında “ Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır. ”
Hizmet tespiti davası maktu harca tabidir. Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi almak için Dava Masraflarıile ilgili yazımızın okunmasını tavsiye ederiz.
Avukat masrafları hakkında hesaplama yapmak için avukat ücret tarifesi başlıklı yazımızın incelenmesini tavsiye ederiz.
Hizmet Tespiti davası için ofisimiz iş hukuku avukatıkadrosundan avukatlık hizmeti alabilirsiniz.