homeros ilyada odessa / İlyada ve Odysseia (Homeros ) Fiyatı, Yorumları, Satın Al - kitapyurdu.com

Homeros Ilyada Odessa

homeros ilyada odessa

Odysseia



Açıklama

Odysseia

Odysseia

Homeros (y. MÖ IX. yüzyıl): Hayatı hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte MÖ IX. yüzyılda Sakız Adası’nda yaşadığı sanılmaktadır. Eserleri Antik Yunan devletlerinde her tür bilginin kaynağı sayılan Homeros, İlyada ve Odysseia destanlarıyla edebiyatın hemen her türünü günümüze dek etkilemeyi başarmıştır. Odysseia Troya Savaşı kahramanlarından Odysseus’un, ülkesi İthake’ ye dönerken on yıl süren yolculuğunda yaşadığı maceraları anlatan büyük bir destandır. Gerek karakterlerinin, gerek kurgusunun modern romana yakınlığıyla bütün dünya edebiyatını etkilemiştir.

Azra Erhat (1915-1982): Hasan Âli Yücel’in kurduğu Tercüme Bürosu’nun en önemli çevirmenlerinden ve kültür hayatımızın Mavi Uygarlık hareketinin en etkin üyelerinden biridir. Ortaklaşa yaptığı Homeros ve Hesiodos çevirilerinin, Mavi Yolculuk, Mavi Anadolu, İşte İnsan gibi eserlerinin yanı sıra, dilimize telif bir Mitoloji Sözlüğü de kazandırmıştır.

A. Kadir Meriçboyu (1917-1985): Titizlikle işlenmiş şiirleriyle 1940 kuşağı toplumcu şairleri arasında yer alır. 1938’de şiirine büyük etkisi olan Nazım Hikmet’le birlikte tutuklandı. Mevlânâ ve Hayyam’dan, Brecht ve Paul Éluard’a kadar pek çok şairin Türkçeye çevrilmesinde büyük katkısı oldu. Kendi şiir kitaplarının yanı sıra ortaklaşa yaptığı Dünya Halk ve Demokrasi Şiirleri isimli derlemesi büyük ilgi gördü.

Odysseia

Odysseia Kitap Açıklaması Eski Yunan edebiyatının iki büyük destanı İlyada ve Odysseia, Batı kültürünün temel kaynakları arasında yer almış, sonradan bü­tün bir Batı edebiyatı geleneğinin ödünç alacağı kahramanları ya­rat­mıştır. İlyada bir savaşın, bir kentin destanı olmasına kar­şılık, Odysseia bir kişinin öyküsüdür ve o yüzden de, birçoklarınca modern romanın atası olarak görülür. Gerçekten de Odysseia, belki de uygarlığımızın ilk ölümsüz romanıdır. Egeli ozan Homeros’un Odysseia’sı, Akhaların en zeki, en kurnaz savaşçısı Kral Odysseus’un Troya Savaşı’ndan sonra kendi ülkesine, İthake kentine dönerken on yıl boyunca yaşadığı serüvenleri, üstesinden geldiği güçlüklerin öyküsünü anlatır. Kurgusuyla bir filmi andıran bu destanın yapısı, İlyada’dan daha karmaşık, daha zengin, aynı zamanda daha sağlam ve bütünseldir. Odysseia’yı, Eski Yunanca aslından Azra Erhat’ın A. Kadir’le birlikte yaptığı usta işi çeviriyle sunuyoruz.

ilyada ve odysseia

  • (bkz: homeros)

  • yunan mitolojisinde, truva'lı paris'in sparta kralı menelaosun karısı helen'i kaçırması sonucunda yunanlıların anadolu'daki truva kentine saldırmasını konu alan savaştır.

    savaş yunan mitolojisi ve edebiyatında çok önemli bir yere sahiptir ve detayları anadolu'lu ozanhomeros'un ilyada ve odysseia adlı destanlarında anlatılmaktadır.

    ilyada, on yıl süren savaşın son bir aylık dönemini en ince ayrıntılarına kadar anlatırken odysseia, yunanlı komutanlardan odysseus'un truva'nın düşüşünden sonra vatanı ithaka'ya yaptığı yolculuğunu dile getirir

  • "bu şiirleri yazan, homeros adında kör bir şairdir; eğer o değilse aynı adı taşıyan başka bir kör şairdir."
    mark tiwain(türkiye'nin tarihi/s.loyd)

  • ilyada ve odysseia'ı yunanca okuyan fatih sultan mehmet'i ceddi kabul eden sen ve bilimin ortak dilini öğrenmek istemeyen sen..
    çelişkilerle dolusun, böyle bir kafa yapın varsa olma da zaten.

  • herkesin okuması gereken bir destan, kıssa derlemesidir. çoğu hikaye ve masala temel oluşturur.

  • m.ö. sekizinci yüzyılda homeros tarafından yazılmış olan ilyada ve odysseia destanları, yaklaşık beş yüzyıldan beri derlenip işlenmiş şiirlerden oluşur. konusu truva savaşı'dır. ilyada destanı bu savaşı anlatır.

    kral priamos , yiğit savaşçı oğlu hektor'un koruyuculuğunda hüküm sürerken diğer oğlu paris, yunan kralı agamemnon'un kardeşi menelas'ın karısı helena'yı kaçırır. bunun intikamını almak için başlayan savaş bir ölüm kalım mücadelesine dönüşmüştür. yarı tanrı akhilleus'un hektoru öldürmesiyle yıkım başlar. bu savaşta yunan tanrılarından hera ve athena agamemnon'un tarafını, afrodit ve ares priamos'un tarafını tutmaktadır. sonuçta zafer yunanlıların olur ve sağ kalan yunanlılar eve dönüş yolunu tutar. odysseia destanı da bu dönüş yolculuğunu anlatır.

    ithaka kralı odysseus'un dönüş yolculuğu on yıl sürmüştür. bu yolculuk sonunda odysseus eşi ve oğluna kavuşur. yunan tanrıları apollon'un ve poseidon'un öfkesini üzerine çeken odysseus bu yüzden uzun bir yolculuk geçirmiş ve bir takım sınavlardan geçmiştir. cesaret ve becerikli odysseusu yunan tanrısı athena korumuştur.

  • sen toza toprağa bulandığın zaman
    göreceksin,
    hiçbir işe yaramayacak
    ne yüzünün
    ne saçının güzelliği.

    (bkz: homeros)

  • homeros'un iki büyük eseri.
    troya beyliğinin bir başka adı ilion'dur; ilyada ilion'un destanı demektir.
    destan yunanistan'dan gelen akha beylerinin müttefik ordularının dokuz yıldır kuşatması altında olan troya'da geçer, toplamda 52 gün ama asıl bir hafta anlatılır. kuşatmanın görünür nedeni baş tanrı zeus'un kızı, sparta kralı menelaos'un eşi dünya güzeli helene'nin, kentlerine konuk gelen troya prensi paris'le aşk yaşayıp troya'ya kaçmasıdır.

    odysseia ise odysseus'un destanıdır.
    troya'nın düşmesinin üzerinden 10 yıl geçmiştir, şehrin yağmalanması sırasında
    bazılarının yaptığı saygısızlıklara karşılık olarak tanrıça athena savaşçıların yurtlarına dönüşünü geciktirmiştir. ben-öyküsel anlatı ilkine göre büyük yer tutar. ilk iki bölümde odysseus'un ithaka adasındaki eşinin, konağının son hali; sonraki iki bölümde ise oğlunun onu aramak için yollara düşüşü öykülenir.

  • temel olarak ozan homeros'un truva savaşının nedenleri ve sonuçlarını uzun uzun anlattığı epik destanlardır. milattan önce 7 veya 8. yüzyılda yazıldığı varsayılmaktadır. yani destanlar, konusu olan savaştan 400-600 yıl kadar sonraki bir zamanda kaleme alınmış olmalıdır. bu nedenle toplum hafızasındaki sözlü anlatıların, belki şiir ve rivayetlerin, belki yazılı kaynakların homeros tarafından derlenerek epik destana dönüştürüldüğü ve yazıya aktarıldığını düşünmek yanlış olmaz.

    ilyada ve odysseia'ya çok uzun süre boyunca epik destan olmaktan başka nitelik atfedilmemiştir. ancak homeros'un bu destanlarına takıntılı bir tüccar ve amatör arkeolog olarak kabul edilen heinrich schliemann (adam çocuklarına agamemnon ve andromache olarak isim vermiş. öldüğünde de atina'ya gömdürmüş kendini. burdan pay biçin adamın takıntısına); destanlardaki bilgilerden yola çıkarak anadolu'da antik truva kentini, yunanistan'da da agamemnon'un mezarını bulmuştur.

    ilyada ve odysseia'nın mitolojik tanrılar bölümünü es geçerek, gerçek olaylar ve kahramanların hikayelerine anlattığını varsayarsak, bunlara destan olarak değil , bir açıdan tarih kitabı olarak bakmak ve truva savaşını'da kısmen dünya savaşı olarak nitelendirmek mümkündür kanaatimce. o dönemde savaşa katılan halklar, bu halkların genel karakteri, askeri güçleri, coğrafi olarak yaşadıkları bölgeler, silahları ve gemilerin isimlerine kadar ayrıntılı denilebilecek bilgiler bulunur bu destanlarda.

    nasıl ki 1.dünya savaşının ana sebebi avusturya veliahtı franz ferdinand'ın saraybosna'da öldürülmesi değilse, truva savaşının nedeni de helen'in kaçırılması değildi aslında.

    ekonomik anlamda anadolu şehir devletleri daha güçlü ve refah içinde, tarım ve ticaret yaparak kendi kendilerine yetebilecek durumdayken; yunanistan ve ege adalarındaki şehir devletleri geçimlerini büyük ölçüde yağmacılık ve savaş ganimetlerinden sağlıyorlar hala. ve gözleri anadoludaki zenginlik ve refaha kayıyor doğal olarak. helen'in kaçırılması da saldırmak için aradıkları bahaneyi veriyor onlara.

    aka'lar diye sınıflandırılan tarafta avrupa karası ve ege adalarındaki şehir devletlerinin halkları varken; truva saflarında anadolu şehir devletleri ve halklarının büyük bölümü yer alıyordu. trakyanın bir bölümü, akdeniz ve anadolunun ege bölgesinin neredeyse tamamı ve hatta karadeniz ve ötesinde yaşayan halkların truva saflarında yer aldığını yazıyor homeros destanlarında. (aynı dönemde hitit devleti de anadolu'da hüküm sürüyor. ancak ne homeros destanlarında hitit'lere, ne de hitit kaynaklarında truva savaşına dair kanıtlı bilgi bulunmadı şu zamana kadar bildiğim kadarıyla. fakat homeros'un destanlarında hitit devletini farklı şekilde isimlendirmesi ve araştırmacıların bunu farketmemesi de mümkün)

    anadolu şehir devletlerinin büyük çoğunluğu kendileri için de risk olduğunu düşünmese neden truva saflarında savaşa katılsınlar ki? truva anadolu şehir devletlerinin oluşturduğu kalenin kapısıydı ve bu kapı kırıldığında hepsinin geleceği tehdit altındaydı. nitekim truva savaşı kaybedildi ve anadolu'daki şehir devletlerinin çoğu yok oldu gitti. hem avrupa , hem de anadolu tarafında siyasi ve demografik açıdan büyük değişikliklere yol açtı truva savaşı.

    odysseia ve özellikle de ilyada destanını okurken bir parça tarihçi gözüyle bakmanızı öneririm dostlar.

    saygılarımla.

  • ilyada bir olayın, odysseia'da bir kişinin destanıdır.

    şu antik kupada dikkatli baktığımızda görüyoruz ki hektor'un delik deşik yaralar içindeki ölü bedeni akhilleus'un uzandıgı divanın altındadır. hektor'un babası priamos asasına dayanmış oğlunun ölü bedenini vermesi için akhilleus'a yalvarıyor. ilyada destanında akhilleus'a muazzam bir gönderme yapılır: "şu dünyada yürüyen yaratıklar arasında insandan daha acınacak bir yaratık yok."

    görsel

ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.

kaynağı değiştir]

Odysseus ismi Yunanca’da “bela” anlamına gelmektedir, hem “başı beladan kurtulmayan” hem de “başkalarına bela getiren” anlamında kullanılır. Ünlü ayak yıkama sahnesinde dadısı Eurykleia’nın onu tanıdığı izi, zamanında bir yaban domuzu yapmıştır ve Odysseus da onu öldürmüştür. Odysseus’un baskın özelliği metisidir; yani sivri zekâsı, kurnazlığıdır. Bu özelliği destanda daha çok kılık değiştirip karşısındakine aldatıcı sözler sarfettiğinde ortaya çıkar. Örneğin Polyphemus’u kör etmeden önce ona adının “Kimse” olduğunu söyler ve adadan kaçmaya çalıştıkları sırada Polyphemus bağırır çağırır, diğer Kyklop’lardan yardım ister, kendine zarar verenin “Kimse” olduğunu söyleyince diğer Kyklop’lar ona şöyle der:

“Sana karşı Kimse zor kullanmazsa ve yalnızsan,

Büyük Zeus’tan çaresiz bir dert gelmiş olacak başına.

Ama baban Poseidon’a yalvar yakar sen gene.”[8]

Böylece diğer Kyklop’lardan kaçmış olur.

Odysseus’un en büyük kusuru ise kibirli ve gururlu olmasıdır. Örnek olarak Kyklop’lardan kaçarken ve denize açılmışken kör ettiği Polyphemus’a isminin “Büyük Odysseus” olduğunu ve onu kimsenin alt edemeyeceğini söyler. Bunu duyan Polyphemus bir dağın yarısını ona fırlatır ve babası Poseidon’a onu şikâyet eder. Poseidon da Odysseus’un eve dönüşünü engellemek için ona açık denizde bin bir türlü bela hazırlar.

Yapı[değiştir

nest...

oksabron ne için kullanılır patates yardımı başvurusu adana yüzme ihtisas spor kulübü izmit doğantepe satılık arsa bir örümceğin kaç bacağı vardır